Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Eğitimci-Yazar Bahattin Gemici’nin “Çocuğunuzun Başarısı Sizin Elinizdeˮ adlı yeni kitabı yayımlandı. Gemici son kitabında yurtdışında yaşayan Türk çocuklarının eğitim sorunlarına eğiliyor; çıkış yolları gösteriyor, çözüm önerileri getiriyor.
 
KUZEY Ren Vestfalya Eyaleti’nde ilk ve ortaokullarda 36 yıl öğretmenlik yapan Eğitimci-Yazar Bahattin Gemici, Eğitim alanındaki tecrübelerinden yola çıkarak, ebeveynlere eğitim konusunda bilgiler veriyor. Türkçe ve eşit haklar için verdiği mücadele ile de tanınan Gemici’nin 17. kitabı Ankara’da Ürün Yayınları tarafından yayımlandı.
 
 
ANNE-BABANIN BİLMESİ GEREKENLER
Eğitimin çocuğu sevmekle ve ona örnek olmakla başladığını belirten Gemici, bu kitabında çocuğun doğumundan anaokuluna, ergenlik çağını da içeren tüm ortaöğretim çağında anne-babalardan beklenen önemli görevlere dikkat çekiyor; öğretmenlerin isteklerine, uzman kişilerin görüşlerine yer veriyor. Anne-babaların bilmesi ve uygulaması gereken pratik bilgilere yer verdiğini belirten Gemici; “Okul başarısı için anne-baba, çocuk ve öğretmen üçlüsü işbirliği yapmalıdırˮ dedi.
 
KİTAPTA YER ALAN BAZI KONULAR
Yeni kitabının uzun bir çalışmanın ürünü olduğunu, veliler ve öğretmenler için el kitabı niteliği taşıdığını belirten Gemici, “Türkiye Cumhuriyeti devleti ile AlmanyaFederal Cumhuriyeti devleti arasında Türk İş gücü Anlaşması’nın 60. yılında Türk toplumu olarak çocuklarımızın aranan mesleklere sahip olup üst düzeylere gelmeleri için bir eğitim seferberliği başlatmak ve bu alandaki çabaları desteklemek görevimiz olmalıdırˮ dedi. Bahattin Gemici, iş insanlarının eğitim çalışmalarına destek olmalarını, ebeveynlerin ise her kentte veli dernekleri kurmalarını ve var olan dernekleri güçlendirmeleri gerektiğini kaydetti.
 
 
TÜRKÇEMİZE SAHİP ÇIKALIM
Anadilini öğrenemeyen çocukların ailelerinden ve Türkiye’den uzaklaşacaklarına ve giderek asimile olacaklarına dikkat çeken Bahattin Gemici, “Anadilimizi ve ulusal kültürümüzü yaşatmak için hepimiz Türkçe derslerinin okullarda verilmesi ve derse katılımın artırılması için çaba göstermeli, çocuklarımızı mutlaka Türkçe dersine kaydettirmeliyiz. Yurtdışında varlığımızı sürdürmek, içinde yaşadığımız topluma uyum sağlamak; nitelikli mesleklere sahip olarak üstün bir konuma gelmek, çocuklarımızın ve gençlerimizin kriminal olaylara karışmalarını önlemek için eğitime önem vermeliyizˮ dedi. 
Endlich wieder tropisch-bunte Schmetterlinge im Manatihaus bestaunen:Nach der monatelangen Schließung der Häuser öffnet der Tiergarten der Stadt Nürnberg am kommenden Montag, 13. September 2021, seine Tierhäuser mit Ausnahme des Affenhauses wieder. Ebenfalls ab Montag gilt im Tiergarten die 3G-Regel, nach der nur Covid-19-Genesene, Geimpfte oder Getestete den Zoo besuchen können. Bereits am Freitag, 10. September 2021, führt der Tiergarten die Luca-App als besucherfreundliche und schnelle Möglichkeit der Kontaktnachverfolgung ein.
 
Ab Montag müssen Covid-19-Genesene, Geimpfte oder Getestete am Tiergarteneingang ihren entsprechenden Nachweis vorzeigen. Kinder unter sechs Jahren sowie Schülerinnen und Schüler (auch in den Ferien), die regelmäßigen Testungen im Rahmen des Schulbesuchs unterliegen, stehen getesteten Personen gleich.
 
In der aktuellen Pandemie öffnete der Tiergarten zwar nach den Lockdowns immer wieder seine Tore für die Zoogäste, doch die Tierhäuser blieben bis auf wenige Tage immer geschlossen. Ab Montag öffnen alle Tierhäuser bis auf das Affenhaus wieder. Das Affenhaus bleibt noch einige Zeit zu, um die beiden Gorillajungtiere an den Publikumsverkehr zu gewöhnen. In den Tierhäusern und wie bereits bisher in sämtlichen Innenräumen sowie im Kassen- und Eingangsbereich gelten die Hygiene- und Abstandsregelungen. Dort ist auch das Tragen einer medizinischen oder FFP2- Maske Pflicht.

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Abdullah Eren, "Temel meselelerde refleks gösterebileceğimiz güçlü Avrupalı Türk varlığı talep ediyoruz." dedi.
Almanya'da sürdürdüğü temasları çerçevesinde TRT Deutsch ofisini ziyaret eden Eren, yaptığı açıklamada, YTB'nin diaspora kurumu olduğunu söyledi.

 



"Temel meselelerde refleks gösterebileceğimiz güçlü Avrupalı Türk varlığı talep ediyoruz." diyen Eren, farklı düşünebileceklerini, farklı dini veya ideolojik yapılanmalar olabileceğini ama Türkiye üst çatısı altında birleşebilmeleri gerektiğini dile getirdi.

Almanya'daki Türklerin 1960'lı yıllarda bayram namazı kılmak için organize olabildiklerine, sosyalleşmelerini kurdukları dernekler çevresinde tamamladıklarına işaret eden Eren, "YTB olarak amacımız, vatandaşlarımızın Türkiye ile bağlarını muhafaza edebilmeye katkı sunmak. Eğitim kültür faaliyetlerine ağırlık vermek. Sivil toplum kuruluşlarının (STK) kapasitelerinin geliştirilmesi için çaba sarf etmek." diye konuştu.

 

 


- Almanya'daki Türklerin siyasal katılımları önemli
YTB Başkanı Eren, Almanya'da yaklaşan seçimlere dikkati çekerek, "Almanya'da yaşayan Türkiye kökenlilerin siyasal katılımları önemli. Toplumuzun yaşadıkları ülkelerde siyasal katılımları yüzde 20-25'i geçmiyor. Yerel meclislerden federal seçimlere kadar tüm o süreçlerde Türk toplumunun seçim farkındalığına sahip olmasını arzuluyoruz." dedi.
Almanya'da yaşayan Türklerin Türkçe eğitim konusunda talepkar olmasını isteyen Eren, "Almanya'da 6 ile 20 yaş arasında 800 bin genç var. Türkçe eğitim konusunda taleplerin daha yüksek sesle dile getirilmesi gerekiyor." diye konuştu.

 

 


- Türkiye-Almanya İşgücü Anlaşması'nın 60. yılı
YTB Başkanı Eren, bu yıl Türkiye-Almanya İşgücü Anlaşması'nın 60. yılı olduğuna dikkati çekerek, bu vesileyle birçok etkinlik yaptıklarını ve yapmaya devam edeceklerini söyledi.
Eren, 60. yıl kapsamında Türk Alman Üniversitesi'yle sempozyum düzenleyeceklerini belirterek, şunları dile getirdi:
"Pandemi nedeniyle 60. yılı es geçmeyeceğiz. Sirkeci'de Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımıyla bir etkinlik düzenleme planımız var. Almanya'da başarı göstermiş insanların hayat hikayelerini YouTube'da izleyenlerin beğenisine sunacağız. Kitap çalışmamız var. Berlin Büyükelçiliğimizle beraber burada bir etkinlik düzenlemek istiyoruz."
Avrupa'da Türklerin yoğun yaşadığı yerlerde kültürel faaliyetlerin icra edilebileceği konferans salonlarının olduğu Türkevlerinin bulunmasını isteyen Eren, "Türkevi Projesi'ne inanıyorum. Vatandaşlarımızın yoğun yaşadığı yerlerde herkesin gelebileceği, sosyal faaliyetlerde bulunabileceği bir Türkevi olmasını isteriz." şeklinde konuştu.
Eren, YTB olarak hazırladıkları Avrupalı Türkler için "Memleket Yolu" adlı yol yardımı ve ülke bilgilendirme uygulamasının da indirilmesi tavsiyesinde bulunarak, "Bu uygulama, çok güzel ve başarılı bir uygulama. Türkiye'ye geliş gidişlerde bu uygulama üzerinden iletişim de kurulabiliyor." dedi. (AA)

 

Mit 2,5 Millionen Abrufen zählt das Unternehmerportal „Die Deutsche Wirtschaft“ zu den reichweitenstärksten Online-Medien des Landes. Mit fundierten Unternehmensanalysen und -rankings hat sich das Medienprojekt über die letzten Jahre als führendes Informationsorgan für den deutschen Mittelstand etabliert und prämiert seit 2019 auch die Exzellenzbetriebe des Landes. Die Eckert Schulen wurden Mitte März mit dem begehrten Qualitätssiegel „Exzellenzbetrieb des Deutschen Mittelstands“ ausgezeichnet. 

Eine besondere Expertise hat das Portal „Die Deutsche Wirtschaft“ seit Jahren in der Bereitstellung von Marktinformationen und Rankings über die führenden Akteure des deutschen Mittelstands bewiesen.

Jetzt profitiert die Karriereschmiede vor den Toren Regensburgs von diesem Qualitätssiegel: Die Eckert Schulen werden auf der Startseite vorgestellt, das Unternehmensprofil des Regenstaufer Bildungsträgers wird morgen als Newsletter an alle 62.500 Empfänger des Unternehmerportals „Die Deutsche Wirtschaft“ verschickt. Gegen Ende der Woche werden die Eckert Schulen auch auf allen Social Media Plattformen von „Die Deutsche Wirtschaft“ veröffentlicht – die eine  beachtliche Reichweite von sechs Millionen Views auf sich vereinen.

„Die Eckert Schulen machen mit Hilfe dieses Qualitätssiegels wieder einen weiteren Schritt in Sachen deutschlandweiter Marktführer im Bildungsbereich und nationaler Bekanntheit“, so Andrea Radlbeck, Leitung Unternehmenskommunikation, Marketing, Aus- und Weiterbildung. „Wir freuen uns sehr über die wertvolle Auszeichnung und die noch wertvolleren Folgeerscheinungen. Sie lassen uns unserem Marketingziel wieder ein Stück näherkommen.“

- Almanya Başbakanı Angela Merkel:
- "O dönemde 'uyum politikası' gibi bir kavram yoktu. Misafir işçi kavramı, herkesin yakında gideceğine ilişkin düşünülen şeyi ifade ediyordu. Ancak bunların çoğu gerçekleşmedi"
-Göç, Sığınmacılar ve Entegrasyondan Sorumlu Devlet Bakanı Annette Widmann-Mauz:
-"Sadece bir bavulla gelen kadın ve erkekler çok çalıştılar ve Almanya'yı bugün Avrupa'nın ortasında ekonomik olarak güçlü bir ülke haline getirmeye yardımcı oldular"
 
 
BERLİN (AA) – Almanya’nın başkenti Berlin’de Türkiye ile Almanya arasında imzalanan "İş Gücü Anlaşması"nın 60. yıl dönümü kutlandı.
Almanya Uyum Vakfı tarafından Başbakanlık binasına düzenlenen törende Türkiye’den ve diğer ülkelerden Almanya’ya gelen misafir işçiler takdir edildi.
 
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sebebiyle çevrim için düzenlenen törene Almanya Başbakanı Angela Merkel, Göç, Sığınmacılar ve Entegrasyondan Sorumlu Devlet Bakanı Annette Widmann-Mauz ve eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff da katıldı.
Şansölye Merkel, burada yaptığı konuşmada, 60 yıl önce misafir işçi olarak Almanya’ya gelenlerin bilinmeyene doğru bir yolculuk yaptıklarını belirterek 10 yıl önce İş Gücü Anlaşması'nın 50. yılında düzenlenen etkinliğe katılan birinci kuşaktan insanlardan dinlediği yaşam hikayelerinin kendisini çok etkilediğini ve bunları hiçbir zaman unutmayacağını söyledi.
Merkel, “O dönemde buraya gelen insanlar gerçekten kolay bir zaman geçirmediler." ifadesini kullandı.
Almanya’ya gelen insanlara yönelik uyum çalışmalarının yapılmadığını anımsatan Merkel, "O dönemde 'uyum politikası' gibi bir kavram yoktu. Misafir işçi kavramı, herkesin yakında gideceğine ilişkin düşünülen şeyi ifade ediyordu. Ancak bunların çoğu gerçekleşmedi." değerlendirmesinde bulundu.
Merkel, ülkeye gelenlerin topluma uyum sağlaması için şirketlerin ve sendikaların önemli rol oynadığını anlattı.
Göreve geldiği 2005’te entegrasyondan sorumlu Devlet Bakanlığının kurulduğunu anımsatan Merkel, "Çünkü bunun (entegrasyonun) çok daha büyük önem kazanması gerekiyordu." dedi.
Merkel, bugün göçmenlere yönelik uyum ve danışma kurslarının verildiğine işaret ederek Almanya’daki göçmenlerin Almanca öğrenmesinin önem taşıdığını vurguladı.
Alman toplumunun Almanya'nın göç ülkesi olduğunu ve başka kültürlerden gelenlerin bu ülke için çalıştığında güçlendiğini anladığını ifade eden Merkel, "Uyumun hedefi bu birliktelik. Entegrasyon, isminiz Klaus veya Erika olmadığı için asla tamamlanmayan 7 nesil süren bir görev olamaz.” değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Merkel, insanlar arasında daha çok temasın sağlanması gerektiğini belirterek "Bu konuda yapacak çok şeyimiz var." dedi.
 
Göç, Sığınmacılar ve Entegrasyondan Sorumlu Devlet Bakanı Widmann-Mauz, ilk neslin Almanya’ya katkılarını överek “Sadece bir bavulla gelen kadın ve erkekler çok çalıştılar ve Almanya'yı bugün Avrupa'nın ortasında ekonomik olarak güçlü bir ülke haline getirmeye yardımcı oldular." ifadesini kullandı.
Alman tarihinin bu kısmı, ülkenin ortak hafızasında, müzelerde ve okuldaki derslerde yer alması gerektiğini belirten Widmann-Mauz, “Made in Germany" bu iyi imajını ülkeye gelen birinci nesil misafir işçilere de borçlu olduğunu vurguladı.
Widmann-Mauz, geçmişten derslerin çıkarılması da gerektiğini ifade ederek “Almanya'yı gelecekte ekonomik olarak güçlü, modern bir ülke olarak konumlandırmak istiyorsak, herkesin buna becerileriyle katkıda bulunmasını sağlamalıyız." değerlendirmesinde bulundu.
 
- Kalp doktoru Dilek Gürsoy'un annesine ödül
Törenin sonunda Almanya’nın kalkınmasına katkı sağlayan birinci nesli temsilen 4 kişiye "Talisman" ödülü verildi.
Almanya Başbakanı Merkel, ülkede 2019’da "yılın doktoru" seçilen kardiyolog Dilek Gürsoy’un annesi Zeynep Gürsoy’a "Talisman" ödülü verildikten sonra yaptığı konuşmada çok duygulandığını belirterek "İyi bir annenin harika bir kızı olur." dedi.
Merkel, “Ülkemiz için geçmişte ve hala bugün yaptıklarınızdan dolayı teşekkür ederim." ifadesini kullandı.
"Talisman" ödülü ayrıca ülkeye gelen ilk nesli temsilen Hırvatistan’dan gelen Anka Ljubek’e, Güney Koreli Kim Yang-hee’ye ve Vietnam’dan gelen Hoai Nam Duong’a verildi.
Almanya, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra iş gücü açığını kapatmak amacıyla 1955’te İtalya, 1960’da Yunanistan ve İspanya ile anlaşmalar yaparak buralardan işçi getirdi.
Almanya, Türkiye ile de 30 Ekim 1961’de İş Gücü Anlaşması imzalayarak Türkiye’den resmi olarak Almanya’ya iş gücü göçü başladı.
“Memleket Yolu” mobil uygulamasıyla Türkiye seyahatleri daha rahat.

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), yurt dışındaki vatandaşların Türkiye seyahatlerinin rahat, güvenli ve huzurlu geçmesi için “Memleket Yolu” mobil uygulamasını hayata geçirdi. Uygulamada; sınır kapılarının canlı takibinden yol verilerine, güzergâh üzerindeki uğrak noktalarından önemli duyurulara kadar birçok bilgi yer alıyor.

 

BERLİN (AA) - Almanya'da Sudanlı aktivist Napuli Langa, Afgan sığınmacılara iltica hakkı verilmesi için eylem düzenliyor.
 
 
 
Almanya'nın mülteci politikasını protesto etmek için 2014'te Kreuzberg'te yine aynı yerde Oranienplatz'ta bir ağaca çıkarak eylem yapan Langa, bu kez Afgan sığınmacılara destek vermek için ağaca tırmandı.
 
 
Ağaca Afgan bir sığınmacıyla çıkan Langa, Afganistanlı sığınmacılara iltica hakkı verilmesini istediğini belirterek eyalet hükümetinden bu konuda devlet kabul programı talep etti.
 
 
Langa, üzerinde "herkesin kalma hakkı" yazılı pankart açarak tüm sığınmacılar için dayanışma çağrısında bulundu.

MALBORK (AA) - Türk Hava Kuvvetlerine bağlı Türk F-16 savaş uçakları, Polonya Malbork'ta bulunan 22'nci Hava Üs Komutanlığında, NATO'nun "Hava Polisliği" misyonu çerçevesinde görev yapıyor.

Türk F-16 Savaş uçaklarının Polonya'daki görevine ilişkin bir basın toplantısı düzenlendi.

Malbork'taki Türk birliğinin komutanı Albay Ahmet Çandır, Polonya'da, NATO'nun kuzeydeki sınırlarını koruma görevini icra ettiklerini söyledi.

Buradaki amaçlarının Türkiye'nin NATO'ya verdiği desteği göstermek olduğunu dile getiren Çandır, "Ülkemizde kazandığımız tecrübelerimizi hem NATO müttefikleri hem de Polonyalı birlikle paylaşmak ve en iyi şekilde icra etmek. Burada yaklaşık 80 personelimiz ve 4 uçağımız var. Genelde 3 uçağımızla NATO görevlerini destekliyoruz. Aynı zamanda NATO'nun imkan verdiği ölçüde iki uçakla da Polonyalı pilotlarla eğitim uçuşları yapıyoruz." dedi.

NATO'nun "Hava Polisliği" misyonu hakkında bilgi veren Çandır, bunun hava sahasının korunması anlamına geldiğini belirtti.

Çandır, "NATO'nun hava sahası NATO'ya dahil olan üye ülkelerin hava sahalarıyla sınırlıdır. Biz NATO'nun en güneyinden kuzeyine gelip yerleşip buradan görevlerimizi icra edebilmek konusunda çok başarılı hareketler operasyonlar yaptık. NATO'nun hareketliliğini ve birbirini destekleyebileceğini gösteren en büyük unsurlardan birisi. " diye konuştu.

Albay Yunus Akkaya ise Polonya'nın savaş uçaklarıyla birlikte "önleme görevleri" icra ettiklerini belirterek, "Görevimiz hava trafik kontrol ünitesinin talimatına uymayan pilotun niyetinin belirlenmesi varsa uçaktaki silahları tespit etmek. Bu amaçla hem eğitim hem de gerçek maksatlı kalkışlar gerçekleştiriyoruz." ifadelerini kullandı.

Binbaşı Murat Diler de NATO standartlarında nöbet sistemiyle görev yaptıklarını ve en geç 15 dakika içinde kalkış yapabildiklerini belirtti.

Amaçlarının NATO hava sahasını korumak olduğunu anlatan Diler, "Görev yaptığımız yer Polonya. Aynı zamanda Baltık hava sahasında görevler icra edebiliyoruz. Baltık hava sahasına tanımlanamayan uçakları önleme görevimiz var." diye konuştu.

Yüzbaşı Ömer Kol da tecrübelerini aktardıklarını belirterek, "Burada 9 pilotumuz var. 7 gün 24 saat esasına göre nöbet sistemiyle görevimizi icra ediyoruz." diye konuştu.

Öte yandan Türk F-16’ları, Polonya’ya ait C-295M Casa askeri kargo uçağıyla beraber uçtu. Uçuşun amacının NATO iş birliği yoluyla becerileri ve yeteneklerini geliştirmek olduğu ifade edildi.

30 Mart 2004'ten bu yana 17 senedir yürütülmekte olan Baltık Hava Polisliği, gerekli hava yeteneklerine sahip olmayan NATO üyesi ülkeler için, NATO-AB hava sahasında tek bir güvenlik standardı elde etme amacıyla yapılmış anlaşmaların sonucu ortaya çıktı.

İstanbul Yozgatlılar Federasyonu (İYF) hizmetleriyle gözdolduruyor.

Yozgatlıların seferber olduğu SMA hastası Minik Yiğit Alp Avşar ve ailesi tedavisi içini Amerika’ya gitmeden önce *İstanbul Yozgatlılar Federasyonu’nun misafiri oldu.

İstanbul Yozgatlılar Federasyonu Genel Sekreteri Kaan Pınarcıoğlu sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada; “ Yozgatlıların İstanbul’da ki evi, İstanbul Yozgatlılar Federasyonu Yiğit Alp’e de ev oldu. Tedavi için Amerika’ya gidecek olan Avşar ailesi ve minik yavruları Yiğit Alp‘i İstanbul’da misafirhanemizde konuk ettik. Vize işlemleri boyunca misafir edeceğimiz aileye İstanbul Karahacılılar Köyü Dernek Başkanı Abdurrahman Kılıncer ve yönetim kurulu üyesi Mustafa Alan ile birlikte hoş geldin ziyaretinde bulunduk.* Diliyoruz ki bir an önce minik Yiğit Alp şifasını bulur ve yine burada buluşup babası Emre Avşar ile olduğu gibi kendisiyle de hatıra fotoğrafı çekinebiliriz"dedi.

 

Haber ve resim: Dogan Tufan

 

Antimuslimischer Rassismus in Hersbruck im Nürnberger Land.
 
Vor dem Haus einer Hersbruckerin wurde am Mitternacht von Sonntag auf Montag (15.08.2021-16.08.2021) antimuslimische Notizen angebracht. Auf den losen Zetteln, die die bedrohte Bürgerin der Türkischen Gemeinde in der Metropolregion Nürnberg als Bilddatei zur Verfügung stellte steht (siehe Anlage):
„Verreckt Ihr drecks Islamisten!!! ALLAH ist nichts!“
„ALLAH wird von Jesus in 1000 Stücke gerissen” 
Unweit der Wohnung der Hersbruckerin befindet sich die Alevitische Gemeinde in Hersbruck.
Die Bürgerin fühlt sich bedroht und ist tief traurig über diesen Vorfall. Sie erstattete Anzeige unmittelbar nach der Tat persönlich bei der Polizei.
Die Türkische Gemeinde in der Metropolregion stuft diesen Vorfall als besorgniserregend ein.
 
 
 
tgmn-Vorsitzender Bülent Bayraktar: “Unser Ziel ist es, dass wir alle in der Metropolregion friedlich miteinander und sicher zusammenleben. Wir verfolgen akribisch rassistische Tendenzen und Vorfälle in der Metropolregion Nürnberg. Wir stehen mit Vereinen, Sicherheitskräften, Stadtverwaltungen, Politikern und Mandatsträgern in enger Verbindung. Wir standen den Moscheegemeinden in jüngster Zeit zur Seite, als Sie mit Drohbriefen oder physischen Angrifffen attackiert worden sind. Wir sind dankbar, dass im Falle der Bedrohung der Röthenbacher Moscheegemeinde und Politikern die Täterin Susanne G. sehr zeitnah ermittelt wurde und verurteilt worden ist. Jedoch befindet sich mutmaßlich in Mittelfranken ein Netzwerk von Neonazis, die eng mit der NSU, FNS und dem “III. Weg” agieren. Daher nehmen wir jede Bedrohung von Bürgerinnnen und Bürger, Vereinen und Moscheen sehr ernst. Wir beklagen drei Mordopfer durch den Nationalsozilistischen Untergrund in Nürnberg. Wir haben diesen Vorfall dem Vorstand der Allianz Gegen Rechtsextremismus in der Metropolregion Nürnberg, dem wir ebenfalls angehören, gemeldet. Wir haben ebenfalls Herrn Bürgermeister Robert Ilg der Stadt Hersbruck informiert.
Da Herr Erster Bürgermeister Ilg sich derzeit noch im Urlaub befindet, schrieb der Geschäftsleiter Karlheinz Wölfel der Stadt Hersbruck am 18.08.2021:
 „Herr Erster Bürgermeister Ilg befindet sich derzeit noch im Urlaub.
 
Sie dürfen versichert sein, dass die Stadt Hersbruck diesen Vorfall für die Hersbrucker Bürgerin zutiefst bedauert und ein derartiges Verhalten vollumfänglich missbilligt.
Die Stadt Hersbruck ist bewusstes Mitglied in der Allianz gegen Rechtsextremismus in der Europäischen Metropolregion Nürnberg.
 
Damit bringt die Stadt Hersbruck zum Ausdruck, egal welchen politischen, sozialen, religiösen, nationalen oder rechtlichen Hintergrund die Menschen haben, geht es immer darum, allen Formen von gruppenbezogener Menschenfeindlichkeit, insbesondere Rassismus, Antisemitismus, Antiziganismus, Islamfeindlichkeit sowie Menschenverachtung und Demokratiefeindlichkeit entschieden entgegenzutreten.
 
Wir werden wegen des Vorfalls auch mit der Polizeiinspektion Hersbruck Kontakt aufnehmen, um noch genauere Hintergrundinformationen zu erhalten, die wir Herrn Ersten Bürgermeister Ilg nach seiner Rückkehr aus dem Urlaub, zusammen mit Ihrer E-Mail vorlegen werden. Er wird dann Kontakt mit Ihnen aufnehmen.“
 
 
Bereits im Jahre 2018 fiel die Gaststätte “Deutsches Haus” in Hersbruck mit der islamfeindlichen Botschaft “NO MOSLEM” im Eingangsbereich auf einer Tafel auf (siehe Anlage, die Tageszeitung Hürriyet berichtete darüber).
Das verbotene Neonazi-Netwerk “Freies Netzwerk Süd” hatte Unterstützer in der Stadt Hersbruck.
 
Es wird von Bürger*inen berichtet, dass rechtsextreme Tendenzen in der Stadt zu beobachten sind, wie z.B. das laute Hören von Liedern von Neonazi-Musikbands.
Ein 21-jähriger Hersbrucker Student wurde Anfang 2021 wegen Waffenbesitz und Zurschaustellung von Neonazi-Symbolen verurteilt.
 
Für Rückfragen stehen wir Ihnen gerne zur Verfügung.
Freundliche Grüße
Bülent Bayraktar
Mobil 0177 3937290
E-Mail Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!
 
tacebook.com/tgmnue
twittter.com/tgmnue