Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Das Handwerk sucht Nachwuchs, weil es Fach- und Führungskräfte auch in der Corona-Zeit dringend benötigt. Um an Nachwuchs zu gelangen, d.h. Auszubildende zu finden, ist der Kontakt von Betrieben über die Schulen zu Jugendlichen von großer Bedeutung.
 
In Zeiten, in denen Präsenzveranstaltungen zur Beruflichen Orientierung nicht regelmäßig stattfinden können, benötigt das Handwerk umso mehr eine enge Kooperation mit den Schulen. Einen weiteren Rückgang an neu abgeschlossenen Ausbildungsverträgen aufgrund zu weniger Bewerbungen kann und will sich das Handwerk auch im Interesse der jungen Generation im Jahr 2021 nicht leisten.
 
Deshalb richtet der Westdeutsche Handwerkskammertag (WHKT) gemeinsam mit den Industrie- und Handelskammern in Nordrhein-Westfalen (IHK NRW) und dem Verband Freier Berufe im Lande NRW (VFB NRW) einen offenen Brief an die Schulleitungen im Land, um für eine besonders enge Kooperation, gerade in diesen Corona-Zeiten, zu werben.
 
Den offenen Brief finden Sie als Download unter dem folgenden Link: 
 
Quelle der Pressemeldung: 
Mübarek üç ayların sonuncusu, her yıl gelişiyle nice manevî güzelliklerin yaşandığı, Müslümanlar olarak arınma ve yenilenme bilincimizin tazelendiği yeni bir Ramazan ayına ulaşmış bulunuyoruz. Bizleri bu yıl da, bu mübarek Ramazan iklimine ulaştıran Yüce Rabbimize hamd ediyor, Sevgili Peygamberimize ve ashabına salat-u selam ediyor, Ramazan'ın İslam âlemine ve insanlığa hayırlar getirmesini Yüce Rabbimizden niyaz ediyoruz.
 
12 Nisan 2021 Pazartesi günü ilk teravih namazları kılınacak, aynı gece sahur sofraları hazırlanacak ve 13 Nisan 2021 Salı gününden itibaren bir aylık rahmet, bereket ve mağfiret mevsimi evlerimize, beldelerimize ve yurtlarımıza misafir olacak, kalpleri Allah ve Peygamber sevgisi ile dolu mü’minlerin arınmasına vesile olacaktır.
 
İslam’ın rahmetle yoğrulmuş adaletini, bilgi ve hikmetle bütünleşmiş ahlakını bütün insanlığa gösteren Allah Resulü (sav) Ramazan için: “İnanarak ve karşılığını yalnız Allah'tan umarak ramazan orucunu tutan kişinin geçmiş günahları bağışlanır."(Buhari, İman 28) buyurmaktadır. İşte bizler, Hz. Peygamber’in bu müjdesinin gerçekleşeceği rahmet ve bağışlanma ayını ihya edebilmenin sevincini yaşayacağız.
 
Ramazan; dini hayatımızda çok önemli bir yeri olan, rahmet kapılarının sonuna kadar açıldığı, yardımlaşma ve dayanışmanın arttığı, sevginin, saygının, sabrın ve kardeşliğin daha da güçlendiği, birlik ve beraberliğin pekiştiği mübarek bir aydır.
 
Ramazan; iman, kulluk, ahlak ve insanlık bilincinin zirveye çıktığı, duygu ve düşüncelerin berraklaştığı, kardeşlerin kucaklaştığı, rotasını kaybeden biçarelerin Kur’an ile yeniden buluştuğu, takvaya erip dünya ve ahiret saadetini yakalamaya gayret ettiği aydır.
 
Ramazan; her sahur vakti bir sorumluluğa uyanmak, Rabbinin rızasını kazanmaya, nefsine hâkim olmaya, özündeki iyiye kavuşmaya çabalamaktır.
 
Ramazan, iradeleri güçlendiren oruç ibadeti ile nefislerin terbiye edildiği, zekât, sadaka ve iftar sofralarıyla yoksulların doyurulup gözetildiği, teravih, Kur’an okuma, zikir, dua ve niyazlarla ibadetin neşe ve coşkusunun bütün topluma yayıldığı, sevap ve mükâfatın arttığı; af ve mağfiretin çokça ihsan edildiği bir aydır.
 
DİTİB Genel Merkez ve bağlı derneklerimiz olarak, her Ramazan ayında olduğu gibi bu sene de, bu mübarek ayı çeşitli etkinliklerle değerlendireceğiz. Ramazan boyunca pandemi nedeniyle Teravih namazları 8 rekat olarak kılınacak, irşat programları online olarak devam edecek, mukabeleler okunmaya devam edecektir. Belki yüz yüze değil ama online olarak kadınlarımıza ve gençlerimize yönelik programlarımız da ramazan boyunca yapılacaktır.
 
Bu yıl fitre miktarı 10 Euro olarak belirlenmiştir. DİTİB olarak, bu yıl da hayırseverlerin fitre ve zekâtlarına inşallah talip olacağız. Fitre ve zekat bağışlarıyla bir yandan başta Türkiye olmak üzere dünyanın dört bir köşesindeki ihtiyaç sahibi mazlum ve mağdur kardeşlerimize yardımcı olacak, diğer yandan geleceğimizi emanet edeceğimiz öğrencilerimizin yetişmesine maddi ve manevi katkı sağlamaya devam edeceğiz.
 
Bu vesileyle, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s.)’in buyurduğu gibi ‘evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem ateşinden kurtuluş’ olan Ramazan-ı Şerif’in gönüllerimize huzur, iftar sofralarımıza bereket ve kulluğumuza güzellikler getirmesini temenni ediyor; başta Almanya’da yaşayan Müslümanlar olmak üzere bütün İslam âleminin birlik beraberliğine ve yeryüzünde iyiliğin hâkim kılınmasına vesile olmasını Cenab-ı Hakk’tan niyaz ediyorum.
 
 
Kazım TÜRKMEN
DİTİB Genel Başkanı
BERLİN (AA) - Almanya'daki Halle Ekonomik Araştırma Enstitüsü (IWH), ülkede iflas eden şirket sayısının mart ayında şubata göre yüzde 20’den fazla arttığını bildirdi.
 
Merkezi Almanya'nın Halle kentinde bulunan enstitü, ülkede yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde şirket iflaslarına ilişkin yaptığı aylık araştırmanın mart sonucunu yayımladı.
 
Konuya ilişkin açıklamada, " Şubat ayındaki ılımlı bir artışın ardından, martta şirket iflaslarının sayısı yeniden arttı, ve bu sefer daha güçlü." değerlendirmesi yapıldı.
 
IWH’ye göre, Avrupa'nın lokomotif ülkesi Almanya'da iflas eden şirket ve ortaklık sayısı, martta şubata göre yüzde 20’den fazla artarak 870’e yükseldi.
 
IWH'nin analizi, mart ayında iflas ettiği bildirilen şirketlerin en büyük yüzde 10'unun toplamda 8 bin kişiyi istihdam ettiğini gösterdi.
 
Enstitünün Yapısal Değişim ve Verimlilik Bölümü Başkanı Steffen Müller, konuya yönelik değerlendirmesinde, ekonomik açıdan, birçok küçük şirket iflasları genellikle daha az büyük şirket iflasından genellikle daha az sert olduğunu belirterek, “Bu sadece büyük iflasların daha fazla işi etkilemesinden kaynaklanmıyor. Çalışanların ücret kayıpları da çok daha yüksek oluyor.” yorumunda bulundu.
BERLİN (AA) - Avro Bölgesi'nde yatırımcı güven endeksi, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında AB'de aşılamanın başarıya ulaşacağı beklentisiyle 32 ayın en yüksek seviyesine çıktı.
 
Piyasalara ilişkin araştırmalar yapan ve merkezi Frankfurt'ta bulunan Sentix'ten yapılan açıklamaya göre, martta 5 puan olan Avro Bölgesi Genel Yatırımcı Güven Endeksi, bu ay 8,1 puanlık artışla 13,1 puana yükselerek Ağustos 2018'den bu yana en yüksek seviyesine çıktı. Beklenti, endeksin 7,5 puana yükselmesi yönündeydi.
 
Yatırımcıların gelecek 6 aya ilişkin beklentilerini ölçen Beklentiler Endeksi, hızlandırılmış aşılama ile Kovid-19'a karşı başarılı olunacağı beklentisi ile 32,5 puandan 34,8 puana yükseldi. Mevcut Durum Endeksi de eksi 19,3 puandan eksi 6,5 puana çıktı.
 
Sentix'in açıklamasında, Kovid-19'un 3. dalgasında yeni kısıtlamaların genel ekonomik toparlanma üzerinde şaşırtıcı derecede az etkiye sahip olduğu belirtilerek, "Yatırımcılar, beklentilerini AB'de hızlandırılmış aşılamanın başarısına dayandırıyor." ifadesi kullanıldı.
 
Yatırımcı güveni anketi, 1-3 Nisan'da 1.156 yatırımcının katılımıyla gerçekleştirildi.

 

Almanya Federal İstatistik Ofisi'nin açıkladığı verilere göre, ülkenin kamu gelirleri, 2020'de bir önceki yıla kıyasla yüzde 3,5 azalırken, giderleri yüzde 12,1 arttı
 

BERLİN (AA) – Almanya'nın federal devlet, eyaletler ve belediyelerini kapsayan bütçe açığı, geçen yıl 189,2 milyar avroyla Batı ile Doğu Almanya'nın birleşmesinden sonraki en yüksek seviyeye ulaştı.

Almanya Federal İstatistik Ofisi'nin (Destatis), açıkladığı verilere göre ülkenin kamu gelirleri, 2020'de bir önceki yıla kıyasla yüzde 3,5 azalarak 1 trilyon 489,4 milyar avro, giderleri yüzde 12,1 artışla 1 trilyon 678,6 milyar avro olarak kaydedildi.

Böylece federal devlet, eyaletler ve belediyeleri kapsayan bütçe açığı 2020'de 189,2 milyar avro olarak gerçekleşti. Almanya, 2019’da 45,2 milyar avro bütçe fazlası vermişti.

Almanya'nın bütçesinin, 2013’ten bu yana ilk kez açık verdiğini belirten Destatis, ayrıca Doğu ve Batı Almanya'nın birleşmesinden sonraki en yüksek bütçe açığına ulaşıldığını kaydetti.

Almanya'da bütçe açığının yüksek olmasına, azalan gelirlerle birlikte yeni tip koronavirüs salgınıyla mücadele için yapılan yüksek harcamaların neden olduğu belirtiliyor.

KÖLN (AA) - Almanya'nın Kassel kentinde, Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü tarafından öldürülen 8 Türkten biri olan Halit Yozgat, ölümünün 15. yılında anıldı.

 

Halit Yozgat'ın isminin verildiği "Halit Meydanı"nda gerçekleştirilen anma törenine, aile mensuplarının yanı sıra Kassel Belediye Başkanı Christian Geselle, Türkiye'nin Frankfurt Başkonsolosu Erdem Tunçer ve vatandaşlar katıldı.

 

Başkonsolos Tunçer, burada yaptığı konuşmada, Halit Yozgat'ın 15 yıl önce NSU'lu teröristlerce bu meydanda öldürüldüğünü, aynı teröristlerin 8 Türk, bir Yunan ve bir Alman polisi de aynı şekilde vahşice öldürdüğünü hatırlattı.

 

Tunçer, karanlık ve ırkçı zihniyetin temsilcilerinin işlediği cinayetlerin tüm dünyayı derinden sarstığını belirterek, "Bu cinayetlere ilişkin tüm gerçeklerin ortaya çıkarılamadığını da üzülerek gözlemliyoruz. Geçtiğimiz yıl Hanau’da yitirdiğimiz 9 masum insanı bizden alan kör şiddeti kabullenmediğimiz gibi, Türk-Alman dostluğuna samimiyetle inanan kişiler olarak bu vahşeti yaratan hastalıklı zihniyeti anlamakta büyük güçlük çekiyoruz." dedi.

 

Hessen eyaletinde peş peşe yaşanan vahim gelişmelerin ırkçılığın nasıl bir zehir olduğunu tekrar hatırlattığını belirten Tunçer, aşırı sağcı ve ırkçı şiddeti en kuvvetli biçimde kınadıklarını, bu hastalıktan kurtulmak için güçlü ve kararlı şekilde mücadele edilmesi gerektiğini söyledi.

 

Yetkililer, Yozgat'ın ailesi ve sevenleri tarafından meydandaki anıta çiçekler bırakıldı, dualar edildi.

Alman otomobil endüstrisi mevcut durum endeksi, mart ayında 7,5 puan artarak 7,9’a yükseldi

 

BERLİN (AA) - Almanya'da otomotiv sektörünün iş durumu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) kısıtlamalarına rağmen martta ivmelenirken, gelecek aylara ilişkin iş beklentisi ise geriledi.

 

Merkezi Münih'te bulunan Ekonomi Araştırma Enstitüsü'nün (Ifo) İş Ortamı Anketi sonuçlarına göre, şubatta eksi 0,4 olan Alman otomotiv sektörünün mevcut durum endeksi, martta 7,5 puan artarak 7,9 puana yükseldi.

 

Ülkede otomotiv sektörünün gelecek aylara ilişkin iş beklentisi de 37,3 puandan 19,1 puana indi.

 

Ankete ilişkin açıklamada, "Alman otomobil üreticileri ve tedarikçilerinin, martta mevcut iş durumları ivme kazandı. Bunun yanında, yöneticiler önümüzdeki aylara ilişkin son zamanlarda olduğu kadar iyimser değiller." ifadesine yer verildi.

Ifo Anketler Merkezi Müdürü Klaus Wohlrabe de konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Otomobil üreticileri için bahar geldi. Otomobil üreticileri sipariş defterlerini daha da doldurabildiler.” ifadesini kullandı.

 

Ankete göre, sektör, ihracat beklentisindeki artışa rağmen daha az personel istihdam etmek istiyor.

 

Ifo'ya göre, Almanya'da üretilen otomobillerin yüzde 70'i Kovid-19'un en fazla etkilediği ülkeler içinde yer alan İngiltere, Fransa, İtalya, İspanya ve ABD'ye ihracat ediliyor. Çin de son yıllarda İngiltere ve ABD'nin ardından Alman üreticiler için önemli bir ihracat ülkesi haline geldi.

Almanya'nın Dortmund kentinde, Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü tarafından öldürülen 8 Türk'ten biri olan Mehmet Kubaşık, vefatının 15. yılında anıldı. 4 Nisan 2006 tarihinde, Mallinckrodt Caddesi'nde işlettiği büfe önünde öldürülen Kubaşık'ın yaşamını yitirdiği yerde yapılan anıta, kızı Gamze ve eşi Elif Kubaşık, Türkiye'nin Essen Başkonsolosu Şener Cebeci, Sosyal Demokrat Parti (SPD) Dortmund Eyalet Milletvekili Volkan Baran, Dortmund Türk Dernekleri Platformu Sözcüsü Emre Güleç ve dernek temsilcileri katıldı.

(AA)

 

BERLİN (AA) - Almanya’nın başkenti Berlin’de göçmenlerin kurduğu sivil toplum örgütleri, yapısal ırkçılıkla mücadele edilmesi için Berlin Eyalet Meclisi’nde komisyon kurulması talebinde bulundu.

Berlin Uyum Sorumlusu Katarina Niewiedzial ve göçmen derneklerin temsilcileri, yapısal ırkçılıkla mücadele edilmesi hedefiyle eyalet meclisinde komisyon kurulmasına ilişkin talep yazısını eyalet hükümetini oluşturan Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Sol Parti'nin eyalet meclisi grup başkanlarına verdi.

Talep yazısını göçmenler tarafından kurulan 135’ten fazla dernek ve inisiyatif imzaladı.

Niewiedzial, AA muhabirine, resmi makamlarda, okullarda ve halihazırda yeni tip koronavirüs döneminde göçmenlerin ayrımcılık ve dışlanmayla karşı karşıya kaldığını gördüklerini belirterek, "Buna karşı sadece programlar yapmak yeterli değil. Yasa koyucu parlamentonun bu konuyla meşgul olması lazım. Bu kentte (yapısal ırkçılıkla mücadele için) toplu bir stratejiye ihtiyaç var." dedi. Yapısal olarak bir şeylerin değişmesi için partilere ve hükümete görevler verilmesi gerektiğini vurgulayan Niewiedzial, ırkçılıkla mücadelenin ve fırsat eşitliğinin birçok alanda ele alınması gereken büyük bir konu olduğunun altını çizdi.

Niewiedzial, "Komisyon, uzmanların yardımıyla problem analizi yapabilir ve çözümler önerebilir. Siyasetçilere ve yöneticilere nelerin yapılması gerektiğini söyleyebilir. Bu bir siyasi sinyaldir ve kentteki tartışmayı teşvik edebilir." diye konuştu.

"Move global" adlı derneğin Başkan Yardımcısı Maimouna Ouattara da yapısal ırkçılıkla ilgili derin bir araştırma yapılması gerektiğini, talep edilen komisyonun kurulmasında geç bile kalındığını anlatarak "İnsanların ten renginden ve dış görünüşünden dolayı eğitim alanında ve konut piyasasında geride kalması kabul edilemez." ifadesini kullandı.

Berlin Eyalet Meclisi SPD Meclis Grubu Başkanı Raed Saleh ise yapısal ırkçılık konusunda bir kitap yazabileceğini dile getirerek "Irkçılık var. Ancak bunu kabul etmemeliyiz. Önlemlerle, yasalarla ve düzenlemelerle yapısal ırkçılığın azalmasını ve hepten yok olmasını sağlamak lazım." dedi.

Saleh, ırkçılıkla mücadelenin toplumsal bir görev olduğunu, devlet kurumlarının bu konuda örnek olması gerektiğini kaydetti. Almanya’da yapılan araştırmalar göçmenlerin dış görünüşünden, isminden, inancından veya ten renginden dolayı ayrımcılığa uğradığını ortaya koyuyor.

Ayrımcılıkla Mücadele Dairesince geçen yıl açıklanan 2019 yılı verilerini kapsayan rapora göre, köken, cinsiyet, din, yaş ve dünya görüşü gibi sebeplerden dolayı 3 bin 500’den fazla kişi ayrımcılığa maruz kaldığı yönünde şikayette bulundu. Şikayette bulunanların yüzde 33’ü etnik kökeninden dolayı ayrımcılığa uğradığını belirtti.

Şikayetlerin yüzde 26’sının ev arama, alışverişte veya banka işlemleri gibi günlük hayatta yaşanan olaylarla ilgili olduğu aktarılan raporda, çoğu kişinin değişik sebeplerden dolayı şikayette bile bulunmadığı, açıklanan sayıların buz dağının görünen bölümü olduğu bilgisi paylaşılmıştı.
Im Tiergarten der Stadt Nürnberg wird wieder gebaut. Im mittig gelegenen Teil des Tiergartens, der sogenannten Mittelspange, saniert der Tiergarten in den nächsten Jahren alle bestehenden Tieranlagen.
 
Als tiergärtnerische Innovation wird versucht, alle sechs Gehege so untereinander zu verbinden, dass alle dort gehaltenen Tierarten in unterschiedlichsten Konstellationen alleine oder vergesellschaftet gehalten werden können. In einem ersten Schritt werden die vorhandenen Gehege der Rentiere, Wapitihirsche und Wisente zusammengefasst. Landschaftlich sind in den verschiedenen Gehegeabschnitten unterschiedliche Lebensraumtypen vorgesehen.

Mit dem Umbau hat der Tiergarten Nürnberg die Haltung der Rentiere und Wapitihirsche dauerhaft beendet. Für die Zusammensetzung des zukünftigen Tierbestands in der Mittelspange wurden noch nicht alle Entscheidungen getroffen. Sicher ist, dass es sich durchweg um überwiegend bedrohte asiatische Tierarten handeln wird. Bereits heute gesetzt sind die Schabrackentapire, Hirscheber und Prinz-Alfred-Hirsche. Hinzukommen werden noch eine seltene Rinderart und mindestens eine Antilopen- beziehungsweise Gazellenart. Für die Schabrackentapire und Hirscheber koordiniert der Tiergarten Nürnberg das EEP, also das Erhaltungszuchtprogramm der Europäischen Zoos.
 

 
Der Arbeitstitel des neuen Gehegeprojekts lautet: „Reichswald vonmorgen und Tiere von gestern“. Dahinter steht die Tatsache, dass sich dieVegetation im Reichswald durch die Klimaveränderung in Nürnberg so stark verändern wird, dass der Wald keine Ähnlichkeit mehr mit dem uns heute vertrauten Bild haben wird. „Diese Verfremdung wird in dem Projektder Mittelspange überspitzt dargestellt durch eine exotisch anmutende asiatische Vegetation, die zwischen den heimischen Bäumen ins Augefallen wird“, erläutert Tiergartendirektor Dr. Dag Encke. „So könnte jedochzukünftig durchaus die Vegetation in Mitteleuropa aussehen, wenn sich sowohl die Pilzdurchseuchung der Böden wie auch die Erwärmung fortsetzen und die heimischen Pflanzen keine Resistenzen gegenasiatische Schädlinge und wärmere Temperaturen entwickeln.“
Das verfremdete Waldbild steht symbolisch für eine „neue Natur“, die dasBekannte ersetzen wird. Die Tiere repräsentieren im Gegensatz zu den Pflanzen zwar auch asiatische Lebensräume, verkörpern aber dasStadt Nürnberg Tiergarten Gegenteil: Sie werden in ihrer Heimat ausgestorben sein, wenn die Vegetation ihrer ehemaligen Lebensräume in Europa eine neue Heimat gefunden haben könnte.
Im neuen Gehege werden unter anderem Paulownia (Blauglockenbaum), Gingko, Hamamelis (Zaubernuss), Azalee, Rhododendron, Bambus, Parrotia (Eisenholzbaum) und asiatische Ahornarten gesetzt. Diese Pflanzen sind auch optisch ein Hingucker. So sorgen sie zu unterschiedlichen Jahreszeiten mit verschiedenen Farben für Aufsehen –von gelber Blüte im Januar bis Herbst bis zum flammenden Rot zum Jahresausklang.