Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Passend zum Deutschen Evangelischen Kirchentag gibt es im Tiergarten der Stadt Nürnberg am Samstag, 10. Juni 2023, um 14 Uhr eine Sonderführung zum Thema „Tiere der Bibel“. Rund 130 verschiedene Tierarten erwähnt die Bibel – vom Adler bis zur Ziege. Die Führung dauert etwa eineinhalb Stunden. Eine Teilnahme ist nur mit Voranmeldung bis Mittwoch, 7. Juni, über das Zootouren-Büro unter Telefon 0911 / 5454 833 möglich. Das Büro ist Montag, Mittwoch und Freitag von 10 bis 14 Uhr und Dienstag und Donnerstag von 12 bis 16 Uhr zu erreichen.

Die Schlange, in die sich der Stab des Moses verwandelt. Die Heuschrecken, die in Ägypten als Plage einfallen. Die Schafe, die der gute Hirte schützt, oder die Taube als Symbol für den Heiligen Geist. Bei dem Rundgang stehen Tiere im Fokus, die in den biblischen Schriften auftauchen oder allgemein im religiösen Kontext eine Rolle spielen. Dabei geht es auch um die Symbolik, die sich hinter vielen Tieren wie Schlange, Wolf oder Lamm verbirgt. Außerdem erfahren die Teilnehmenden, was die Bibel über die Biologie, die früheren Lebensräume und die Verbreitungsgebiete bestimmter Arten verrät.

Die Führung kostet 5 Euro (zuzüglich ermäßigtem Tiergarteneintritt) und steht allen Interessierten offen – unabhängig davon, ob sie ein Ticket für den Kirchentag besitzen. Am Veranstaltungstag können die gebuchten Tickets an der Hauptkasse des Tiergartens abgeholt und bezahlt werden. Treffpunkt ist an der Holzstatue direkt hinter dem Tiergarteneingang.

 

 

Als achte Plage fielen die Heuschrecken damals in Ägypten ein. Im Tiergarten sorgt die Riesenheuschrecke heute bei vielen Besucherinnen und Besuchern für Staunen.

  

 

Ihren ersten großen Auftritt hat die Schlange in der Paradiesgeschichte im Alten Testament. Aber auch im Neuen Testament kommt das Reptil an vielen Stellen vor. Hier ein Foto einer Abgottschlange im Tiergarten.

 
ABTTF Başkanı: “Ülkemizde bize karşı sistematik bir ayrımcılık politikası uygulanıyor. Bu mu “Trakya’daki Müslüman azınlığın” gelişmesi? Dil ne söylerse söylesin, gerçekler apaçık ortada!”
 
Kapodistrian Üniversitesi ve Avrupa ve Dış Politika Vakfı (ELIAMEP)’nın Lozan Antlaşması’nın 100’üncü yılı dolayısıyla düzenlediği konferansta Cumhurbaşkanı Katerina Sakellaropulu, Lozan’ın statüsü ve haklarını tanımladığı Batı Trakya’daki azınlık için “Müslüman”, İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada’daki azınlık için “Yunan Ortodoks Hristiyan” tanımını kullandı.
 
Cumhurbaşkanı Lozan Antlaşması’nın her iki azınlığın da haklarının korunmasına yönelik çerçeveyi açıkça tanımladığını ifade ettiği konuşmasında “Trakya’daki Müslüman azınlığın” geliştiğini ancak “Türkiye’deki Yunan azınlığın” sürekli olarak azaldığını söyledi.
 
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu(ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu, “Konferansta yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanımız yanıltıcı ve gerçekleri çarpıtan bir dil kullanıyor. Zira Lozan Antlaşması’na göre Azınlığımız “Müslüman azınlık” ise Türkiye’deki Ortodoks Rum azınlığı da “gayri-Müslim azınlıktır”. Ancak bizim için Müslüman ifadesini kullanırken Türkiye’deki azınlık için Yunan azınlık ifadesini kullanmakla yine Batı Trakya Türk toplumunun varlığı inkar edilmektedir. Ayrıca Azınlık toplumu olarak bizim geliştiğimiz söylemi de gerçeği yansıtmamaktadır. Evet, Türkiye’deki Rum azınlığa kıyasla nüfusumuz fazla, ancak bu hak ve özgürlükler bakımından Türkiye’deki azınlıktan daha iyi olduğumuz anlamına gelmiyor. Zira 2013 yılında yalnızca 4 öğrenci ile açılan Gökçeada Özel Rum Anaokulu ve İlkokulu’nda bugün 21 öğrenci öğrenim görüyor. 2015’te açılan Gökçeada Özel Rum Ortaokulu ve Lisesi’nde ise bugün  46 öğrenci öğrenim görüyor. Öte yandan Batı Trakya Türk toplumu olarak Lozan ile kendi okullarımızı kurma ve yönetme hakkımız olmasına rağmen ilkokullarımızın sayısı her gün gittikçe azalıyor, zira devlet ekonomik tedbirleri gerekçe göstererek 2010’dan bu yana öğrenci sayısı 9’dan az olan tüm okulları kapatıyor. 2011 yılında 188 olan ilkokul sayımız bugün 99’a düştü. Eskiden Türk okulları olarak adlandırılan okullarımızın adı bugün Azınlık okulu. Neden? Çünkü ülkemiz Türk kimliğimizi tanımıyor! İsminde Türk kelimesi geçen derneklerimiz kapatıldı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne giden üç derneğimiz hakkında 2008’de mahkeme ülkemizin dernek kurma özgürlüğünü ihlal ettiğine hükmetti. Ama ülkemiz 15 yıldır mahkeme kararlarını da uygulamıyor. 21 Mayıs seçimlerinden sonra yaşadıklarımız biz karşı agresif ve hedef gösteren yaklaşımı da ortaya koydu. Nüfusun çoğunluğunu oluşturduğumuz Rodop’ta bir Türk milletvekili adayının aldığı oy sayısı deyim yerindeyse kıyameti kopardı. Dora Bakoyanni bir Türk köyünde yaptığı konuşmayla bize aba altından sopa gösterdi. Ülkemizde bize karşı sistematik bir ayrımcılık politikası uygulanıyor. Bu mu “Trakya’daki Müslüman azınlığın” gelişmesi? Dil ne söylerse söylesin, gerçekler apaçık ortada!” dedi.
 
Haber: Doğan Tufan
 
Banka'nın son raporunda, Almanya için bu yıla ilişkin GSYH tahmini 2 baz puan artırılsa da yine eksi değerde kaldı
Bundesbank, Aralık 2022’de bu yıl için yüzde 7,2 olarak açıkladığı enflasyon öngörüsünü son raporunda yüzde 6’ya düşürdü
 

BERLİN (AA) - Almanya Merkez Bankası (Bundesbank), alışılmışın dışında yüksek enflasyon nedeniyle Alman ekonomisinin bu yıl küçüleceğini ve enflasyonun 2025’e kadar hedefin üzerinde kalacağını öngördü.

Bundesbank, Almanya ekonomisine ilişkin ilk yarı yıla ait raporunda 2023-2024 ve 2025 yıllarını kapsayan büyüme ve enflasyon tahminlerini açıkladı.

Buna göre, Banka, Almanya’da bu yıl için takvim etkisinden arındırılmış Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH) büyüme tahminini yüzde eksi 0,5'ten yüzde eksi 0,3'e yükseltirken, gelecek yıl için yüzde 1,7’den 1,2’ye indirdi. Banka, 2025 için GSYH tahminini de yüzde 1,4’ten yüzde 1,3’e revize etti.

 

Raporda, Aralık 2022’de yapılan tahmine kıyasla aşağı yönlü revizyonların, diğer unsurların yanı sıra, daha yüksek faiz oranları ve daha düşük rekabet gücünden kaynaklandığı belirtildi.

Bundesbank uzmanları, daha sıkı para politikasının daha yüksek finansman maliyetlerine yol açtığını, bunun da özellikle konut inşaatı başta olmak üzere özel yatırımları azalttığını vurguladı.

 

- Banka enflasyon tahminini düşürdü

Bundesbank raporunda, bir dizi faiz artırımı ve düşen enerji fiyatlarının ardından enflasyon tahminleri aşağı yönlü revize edilirken, yine de alışılmışın dışındaki yüksek enflasyonun tüketicilerin satın alma gücünün zayıflamasına yol açtığı vurgulandı.

Aralık 2022’de bu yıl için yüzde 7,2 enflasyon öngören Bundesbank, son raporunda söz konusu oranı yüzde 6’ya indirdi.

Banka, 2023 yılı enflasyon tahminini yüzde 4,1’den yüzde 3,1’e indirirken, 2024 yılı enflasyon beklentisini ise yüzde 2,7 olarak belirledi.

Bundesbank raporunda, “Enflasyon riskleri yukarı yöne eğimli.” denildi.

Bundesbank’ın bu yıl ve gelecek yıl için enflasyon tahminlerinin ECB'nin yüzde 2 hedefinin çok üstünde kalması dikkati çekti.

 

- Bundesbank Başkanı Nagel'den enflasyon uyarısı

Bundesbank Başkanı Joachim Nagel, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Alman ekonomisi hala yüksek enflasyonun sonuçlarıyla mücadele ediyor. Bu, vatandaşların satın alma gücünü azaltıyor.” ifadesini kullandı.

Nagel, ücretler ve şirket karlarının daha da artması durumunda yüksek enflasyonun kalıcı hale gelebileceği uyarısında bulunarak, "Kararlı para politikası hareketi, daha kalıcı enflasyonun ekonomik ve sosyal risklerine karşı koymanın anahtarıdır." değerlendirmesinde bulundu.

BERLİN (AA) - Almanya’nın Bavyera eyaletinde arkeologlar, Donau-Ries Bölgesi’ndeki kazı çalışmalarında Tunç Çağı'ndan kalma kılıç buldu.

Bavyera Eyaleti Anıtların Korunması Dairesinden yapılan açıklamaya göre, Nördlingen kentindeki kazı çalışmalarında 3 bin yıl öncesine ait ve neredeyse parlaklığını koruyan bronz kılıç, gün ışığına çıkarıldı.

Sekizgen kabzası tamamen bronzdan yapılmış kılıcın MÖ 14. yüzyıla ait olduğu düşünülüyor.

 

Arkeologlar, kılıcı bir erkek, bir kadın ve bir gencin art arda defnedildiği ve birçok ölü hediyesinin bulunduğu mezardan çıkardı. Aynı mezara gömülen 3 kişinin akrabalık bağının olup olmadığı bilinmiyor.

Sekizgen kılıçların üretiminin zahmetli olmasına ve üzerinde darbe izlerine rastlanmamasına rağmen yine de kılıcın gerçek bir silah olarak kullanıldığı sanılıyor.

Bavyera Sanat Eserlerini Koruma Sorumlusu Prof. Mathias Pfeil, arkeologların bu keşfi daha iyi şekilde sınıflandırabilmesi için kılıcın ve ölülerin incelenmesi gerektiğini belirtti.

 

Kılıcın bu şekilde bugüne kadar korunmasının olağanüstü bir durum olduğuna dikkati çeken Pfeil, “Bu şekildeki keşifler çok nadirdir.” değerlendirmesinde bulundu.

Yıl 1985 Eylül ayı 20. dönem vatani görevimizi bedelli olarak iki ay askerlik için pusulamızı aldık. Almanya Türk Federasyon genel başkanımız olan Dr. Ali Batman bey bize refans verdi. Benimle birlikte, Orhan Sevim, Mehmet Özyurt, Ahmet Yılmaz, Orhan Özbağ ile birlikde Burdur Askerlik tugayımıza teslim olmadan, Avukat Halil Rışvanoğlu başkanımızı ziyaret ettik. Ali Batman başkanımızın selamlarını ilettik. Avukat Halil başkan Dr. Ali Batman başkanımızın Burdur ve çevresinde ülkücü hareketin eğitilmesinde yetişmesinde büyük emeği ve gayreti olduğunu o günü yaşar gibi bize heyecanlı olarak hatıralarını anlatmıştı.
Bizi yemeğe götürdü, çayını içtik. Akşama doğru bizimle birlikde Tugaya geldi. Bizi teslim etti vedalaştık. Hafta sonları ziyaretimize geldi. Çarşı izinlimizde biz kendisini ziyaret ettik. Çok fedakar ve vefalıydı. Bize ağabeylik etti. Burdur’da görev yapan, işbulma kurumu müdürü Yozgatlı Turan Düz, kırtasiyeci ve MHP ilce başkanı Nuri Çalışkan başkan Terzi ve Tuhafiye dükkanı olan İbrahim beylerle tanıştırdı. Tanış olduk, dost olduk, ağbi kardeş olduk. Bayramlarda hep tebrikleştik.
Burdur anıldığında hep bu gönüldostlarımı hatırlar onlarla onur ve gurur duyarım.
Avukatımız çınarımız Halil başkanım varlığın bize güçtü bizi yetim bıraktın.

Burdur'da ülkücü hareketin duayeni, uluçınarı MHP eski İl Başkanlarından Avukat Halil Rışvanoğlu ağabeyimiz vefat haberi bizleri derinden üzdü. Eski Burdur Barosu Başkanlığıda yapan Av. Halil Rişvanoğlu başkanımızın cenazesi 15. Haziran 2023 perşembe günü öğle namazını müteakiben cenaze namazı kılındıktan sonra Karamanlı ilçesinde toprağa verildi.
İlahi emir teslim oluyoruz. Rabbim rahmetiyle seni kuşatsın, sarsın milliyetçi, ülkücü camiamızın başı sağ olsun. Seni unutmayacağız Halil başkanım.

Nach dem fulminanten Start des Mozartfestes vor zwei Wochen empfing nun Staat-sekretär Sandro Kirchner die Festgäste zur Halbzeit zum Staatsempfang, zu dem unter anderem Bischof Dr. Franz Jung, Dr. Josef Schuster, Präsident des Zentralra-tes der Juden, Dr. Eva-Maria Ziegler, Generalkonsulin von Österreich, Regierungs-präsident Dr. Eugen Ehmann sowie zahlreiche Landtagsabgeordnete kamen. „Die Sonne strahlt besonders über dem Mozartfest“, stellte Kirchner mit Blick auf die herr-liche abendliche Kulisse über dem Hofgarten fest. Musik verbinde die Menschen, so der Staatssekretär weiter, der sich wünscht, dass der Abend so dazu beiträgt, die Gesellschaft weiterzuentwickeln. 
 
Besonders freue er sich darüber, die Konzerte live zu erleben. Denn bei Konzerten zeige der Kontakt mit den Künstlerinnen und Künstlern, die die Musik leben, dass Musik mehr ist als nur eine Reihenfolge von Tönen. Kirchner dankte der Stadt Würzburg dafür, dass sie das hohe Niveau des Mozartfestes in den vergangenen Jahrzehnten aufrechterhalten und weiterentwickelt habe. Intendantin Evelyn Meining dankte er, dass sie Konzertformate eingeführt habe, die viele Menschen ansprechen wie beispielsweise der Mozarttag.
 
Musikalisch freue er sich auf die vielen Highlights der zweiten Hälfte, so Kirchner noch unter dem Eindruck des Konzertes, das zuvor im Kaisersaal stattfand. Dort hat-te das Münchner Kammerorchester mit William Youn am Klavier und unter der Lei-tung von Yuki Kasai, die zugleich an der Violine zu hören war, Werke des Namens-gebers Wolfgang Amadé Mozart, aber auch zwei moderne Stücke des Amerikaners Julius Eastman und der Südkoreanerin Younghi Pagh-Paan aufgeführt.
 
Das Münchner Kammerorchester zog das Publikum mit dem Konzert für Klavier und Orchester Nr. 9 Es-Dur KV 271 sowie der Sinfonie Nr. 25 g-Moll KV 183 in seinen Bann. Streicher und Klavier harmonierten meisterlich und erweckten Mozarts Parti-turen mal leicht und spielerisch, mal getragen und nachdenklich zum Leben.
 
Einen spannenden Gegensatz dazu boten die beiden modernen Stücke. Eastmans Komposition Buddha entwickelte sich beispielsweise vor den Augen und in den Oh-ren der Zuschauer und -hörer, indem Musikerinnen und Musiker nacheinander die Bühne betraten und in die Aufführung einstimmten und so das Werk ergänzten und vollendeten. Der 1940 geborene Eastmann ist ein Vertreter der Minimalmusik und hat das Werk Buddha in Form eines Eies gefüllt mit verschiedenen Notensystemen auf ein Blatt Papier gezeichnet. Kasai interpretierte das Werk ruhig, so wie ein Bud-dha auch in sich ruht, fast meditativ.
 
Anders dagegen Pagh-Paans Werk Die Blüte – Wurzelwerk für Klavier und Strei-cherensemble. Hier versorgen – bildlich gesprochen – die Streicher als Wurzeln das Klavier, das die Blüte darstellt, wie Pianist Youn die Komposition beschreibt. Beim Konzert des Mozartfestes nahm Youn die Kraft der Streicher auf und entwickelte sie klangbildlich zu einem aufbrechenden Blütenmeer. 
 
Das Konzert wurde vom Bayerischen Rundfunk aufgezeichnet, und der Mitschnitt wird demnächst gesendet. Das genaue Sendedatum wird unter anderem auf der Seite https://www.mozartfest.de veröffentlicht. 
Banka'nın son raporunda, Almanya için bu yıla ilişkin GSYH tahmini 2 baz puan artırılsa da yine eksi değerde kaldı
Bundesbank, Aralık 2022’de bu yıl için yüzde 7,2 olarak açıkladığı enflasyon öngörüsünü son raporunda yüzde 6’ya düşürdü
 

BERLİN (AA) - Almanya Merkez Bankası (Bundesbank), alışılmışın dışında yüksek enflasyon nedeniyle Alman ekonomisinin bu yıl küçüleceğini ve enflasyonun 2025’e kadar hedefin üzerinde kalacağını öngördü.

Bundesbank, Almanya ekonomisine ilişkin ilk yarı yıla ait raporunda 2023-2024 ve 2025 yıllarını kapsayan büyüme ve enflasyon tahminlerini açıkladı.

Buna göre, Banka, Almanya’da bu yıl için takvim etkisinden arındırılmış Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH) büyüme tahminini yüzde eksi 0,5'ten yüzde eksi 0,3'e yükseltirken, gelecek yıl için yüzde 1,7’den 1,2’ye indirdi. Banka, 2025 için GSYH tahminini de yüzde 1,4’ten yüzde 1,3’e revize etti.

 

Raporda, Aralık 2022’de yapılan tahmine kıyasla aşağı yönlü revizyonların, diğer unsurların yanı sıra, daha yüksek faiz oranları ve daha düşük rekabet gücünden kaynaklandığı belirtildi.

Bundesbank uzmanları, daha sıkı para politikasının daha yüksek finansman maliyetlerine yol açtığını, bunun da özellikle konut inşaatı başta olmak üzere özel yatırımları azalttığını vurguladı.

 

- Banka enflasyon tahminini düşürdü

Bundesbank raporunda, bir dizi faiz artırımı ve düşen enerji fiyatlarının ardından enflasyon tahminleri aşağı yönlü revize edilirken, yine de alışılmışın dışındaki yüksek enflasyonun tüketicilerin satın alma gücünün zayıflamasına yol açtığı vurgulandı.

Aralık 2022’de bu yıl için yüzde 7,2 enflasyon öngören Bundesbank, son raporunda söz konusu oranı yüzde 6’ya indirdi.

Banka, 2023 yılı enflasyon tahminini yüzde 4,1’den yüzde 3,1’e indirirken, 2024 yılı enflasyon beklentisini ise yüzde 2,7 olarak belirledi.

Bundesbank raporunda, “Enflasyon riskleri yukarı yöne eğimli.” denildi.

Bundesbank’ın bu yıl ve gelecek yıl için enflasyon tahminlerinin ECB'nin yüzde 2 hedefinin çok üstünde kalması dikkati çekti.

 

- Bundesbank Başkanı Nagel'den enflasyon uyarısı

Bundesbank Başkanı Joachim Nagel, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Alman ekonomisi hala yüksek enflasyonun sonuçlarıyla mücadele ediyor. Bu, vatandaşların satın alma gücünü azaltıyor.” ifadesini kullandı.

Nagel, ücretler ve şirket karlarının daha da artması durumunda yüksek enflasyonun kalıcı hale gelebileceği uyarısında bulunarak, "Kararlı para politikası hareketi, daha kalıcı enflasyonun ekonomik ve sosyal risklerine karşı koymanın anahtarıdır." değerlendirmesinde bulundu.

 

BERLİN (AA) - Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, ülkesinin Ukrayna'ya Patriot hava savunma sistemi için 64 füze daha göndereceğini söyledi.

 

Pistorius, Brüksel'de NATO Savunma Bakanları Toplantısı kapsamında gazetecilere yaptığı açıklamada, toplantı çerçevesinde, hava savunması ve tankların bakımı gibi Ukrayna'ya yapılacak desteğin de ele alındığını belirtti.

Almanya'nın, bir süre önce Ukrayna'ya 2,7 milyar avroluk destek paketini açıkladığını anımsatan Pistorius, "Buna ek olarak, Patriot sistemi için ivedilikle 64 füze daha sağlamaya karar verdik." dedi.

Pistorius, bunun, Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin hava savunmasına kalıcı destek anlamında önemli bir karar olduğunu kaydetti.

 

Almanya Savunma Bakanı Pistorius, dün akşam Baltık ülkeleri, Kanada ve İngiltere'den mevkidaşlarıyla bir araya geldiği bilgisini paylaşarak, görüşmelerde İttifakın doğu kanadında 2024'de veya 2025'te bir tatbikat yapılması konusunu ele aldıklarını aktardı.

Boris Pistorius, planlanan tatbikatın, bölgede daha iyi koordinasyon sağlanmasıyla ilgili olacağını belirterek, askeri birliklerin hızlı hareket etmesinin önemine işaret etti.

 

Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta, temmuzda düzenlenecek NATO Liderler Zirvesi'nde, üye ülkelerin gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYH) asgari yüzde 2'sini savunmaya ayırma önerisinin, önemli bir konu olacağını dile getiren Pistorius, Almanya olarak bu hedefe 2024'te ulaşmak ve kalıcı olarak sürdürmek istediklerini sözlerine ekledi.

 
BERLİN (AA) - Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Almanya'da süren NATO tarihinin en büyük hava tatbikatı Air Defender 2023'ü ziyaretinde, Türk F-16 filosunu komuta eden Birlik Yer Değiştirme Komutanı Hava Pilot Kurmay Albay Ersin Özmen ve beraberindeki askerlerle bir araya geldi.
 

Tatbikatın düzenlendiği Almanya'nın kuzeyinde bulunan Jagel Askeri Hava Üssü'ne giden Scholz, burada Türk Hava Kuvvetlerine ait F-16 personelini, tatbikata katılmalarından dolayı tebrik edip başarılar diledi.

Albay Özmen de misafirperverlikleri için Scholz'a teşekkür etti.

Tatbikatta görev alan uçakları inceleyen Scholz, yaptığı açıklamada, Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaşın bir dönüm noktası olduğunu yineleyerek "Çünkü bu, güçlü bir ülkenin, eğer gücü varsa topraklarının bir kısmını ya da tamamını ele geçirmek için komşusunu işgale hazır olduğunun bir ifadesidir. Hepimiz bunun artık böyle olmaması, sınırların dokunulmaz olması ve zorla değiştirilememesi gerektiği konusunda hemfikiriz." dedi.

 

Tatbikatın, ülke ve ittifak savunmalarının birlikte eğitildiğinin ve böylece toprakların her santimetresini koruyabileceğinin de bir işareti olduğunu vurgulayan Scholz, "Topraklarımızın her karışını savunmaya hazır olduğumuz ifadesinin herkes tarafından ciddiye alınması için ülke ve ittifak savunmasını eğitiyor olmamız önemlidir ve burada her zaman dikkatimi çeken şey, birbirimizle yakın işbirliği yapma isteğinin çok yüksek olmasıdır. " diye konuştu.

Tatbikatın aynı zamanda tüm katılımcı ülkeler arasında işbirliğin nerede yoğunlaştırabileceğini ve teknik gelişmeleri nerede kullanabileceğini öğrenmek için fırsatlar olduğunu da dile getiren Scholz, "Bu arada, böylesine büyük bir tatbikatın Almanya'nın liderliğinde devam edebilmesinden, her şeyin yolunda gitmesinden ve aynı zamanda sivil hava trafiği için çok fazla aksama olmamasından dolayı çok mutluyum. İlgili herkese, gösterdiği büyük anlayış için minnettarım. Burada bunun mümkün olması ve hiç kimsenin ciddi şikayette bulunmaması iyiye işaret. Burada faal olan herkese teşekkür etmek istiyorum. Güvenliğimiz için önemli olan bu tatbikatta verilen görevleri tam yerine getirenlere de güveniyoruz." ifadelerini kullandı.

Olaf Scholz, tatbikatta görevli ABD'li askerlerle de sohbet etti.

 

Almanya'nın ev sahipliğinde Türk Hava Kuvvetleri dahil 25 ülkeden 250 uçağın katıldığı NATO tarihinin en büyük hava tatbikatı "Air Defender 2023" 23 Haziran Cuma günü sona erecek.

Der Zweckverband Abfallwirtschaft im Raum Würzburg (ZVAWS) will mehr als 20 Millionen Euro in die Modernisierung des Müllheizkraftwerks Würzburg investieren. Mit einer Überholung der größten der drei Verbrennungslinien soll so die Entsorgung aller anfallenden Abfälle aus dem Versorgungsgebiet für die nächsten 15 bis 20 Jahre sichergestellt werden. In der vergangenen Sitzung des Kreistags stellte der Geschäftsleiter des Zweckverbands, Alexander Kutscher, die aktuellen Pläne vor.

 

Umstellung von wassergekühlter auf luftgekühlte Verbrennung

 

Ganz konkret soll die Linie 3 von der derzeitigen wassergekühlten Verbrennung auf eine luftgekühlte Verbrennung umgebaut werden. Die aktuelle Variante sei einerseits störanfällig und ursprünglich für weit höhere Heizwerte ausgelegt gewesen, führte Alexander Kutscher aus. 

 

Mit dieser sogenannten „Retrofit-Variante“ soll zum einen die mögliche Jahresmenge in der Verbrennungslinie von rund 100.000 Tonnen auf 120.000 Tonnen gebracht werden. Die Linie 3 verbrennt damit den Löwenanteil des Jahresdurchsatzes von rund 200.000 Tonnen. Viel wichtiger jedoch: Mit der Erneuerung soll die Verbrennung auch qualitativ verbessert werden – und die anfallenden Reststoffe in Ofen und Rauchgasfilter reduzieren.

 

Zukunftsprojekt Klärschlammverwertung

 

Insgesamt würden laut Alexander Kutscher in den nächsten zehn Jahren rund 40 bis 70 Millionen Euro an Investitionen auf den Zweckverband zukommen, um den Herausforderungen bei der Müllentsorgung gerecht zu werden. Darin enthalten sind neben der Modernisierung der Linie 3 und der Standortinfrastruktur weitere Maßnahmen zur Verbesserung der Energieeffizienz sowie der Ausbau der Deponie im Ochsenfurter Ortsteil Hopferstadt. 

 

Im April 2023 stieß die Zweckverbandsversammlung die Planung einer zentralen Trocknungsanlage für kommunalen Klärschlamm aus dem Raum Würzburg an. Die Realisierung der Klärschlammverwertung soll gemäß der 2017 in Kraft getretenen Verordnung zur Neuordnung der Klärschlammverwertung (AbfKlärV) bis 2029 geschehen. Für die Verwertung der Trockenmasse erwäge man eine Kooperation mit dem Gemeinschaftskraftwerk Schweinfurt (GKS). 

 

Der (finanzielle) Umfang für den Deponieausbau in Hopferstadt stehe laut ZV-Geschäftsführer Alexander Kutscher noch nicht fest, hierfür sei ein weiteres Planfeststellungsverfahren nötig. Die Planung dafür laufe.

 

Moderate Erhöhung der Umlage für das Jahr 2023

 

ZV-Geschäftsleiter Alexander Kutscher betonte auch, dass man mit der Realisierung der aktuellen Projekte die Finanzen des Zweckverbands nicht über Gebühr belasten wolle. Ende 2021 habe der Zweckverband liquide Mittel in Höhe von 32,5 Millionen Euro verfügbar, für die Erneuerung der Linie 1 bestünden Verpflichtungen über rund 9 Millionen Euro. Finanzielle Spielräume für weitere Entwicklungen würden auf jeden Fall sichergestellt. „Mit dem Müllheizkraftwerk, den Deponien und auch den Leistungen unseres Team Orange machen wir den Bürgern ein sehr gutes und verlässliches Angebot“, lobte Landrat Thomas Eberth.

 

Um den steigenden Kosten und Investitionen in den nächsten Jahren gerecht zu werden, wurde dennoch für 2023 eine moderate Anhebung der Umlage der Verbandsmitglieder beschlossen. Für den Landkreis Würzburg bedeutet dies eine Kostensteigerung von rund 1,93 Millionen Euro im Jahr 2022 auf rund 2,45 Millionen Euro in 2023. Nach den Ausführungen von Alexander Kutscher zeigten sich die Mitglieder des Kreistags durchweg mit den Modernisierungsplänen einverstanden und unterstützten einstimmig die vorgeschlagene Modernisierung der Linie 3. Ein finaler Grundsatzbeschluss des ZVAWS, um die Pläne endgültig anzustoßen, steht in der kommenden Sitzung der Verbandsversammlung an.