Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

BERLİN (AA) - Avrupa borsaları yeni yılın ilk işlem gününde Kovid-19 salgınında Omicron varyantı kaynaklı vaka sayılarındaki artışa rağmen yükselişle kapandı.
 
Yatırımcıların yeni yılda ekonomik toparlanmanın yeniden ivme kazanacağına yönelik beklentilerinin artmasının etkisiyle Avrupa borsalarının kapanışında gösterge endeks Stoxx Europe 600 yüzde 0,45 artışla 489,99 puana çıktı.
 
Almanya'da DAX 30 endeksi yüzde 0,86 artarak 16.020,73 puana, İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 1,4 yükselerek 27.730,32 puana ve Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,9 değer kazanarak 7.217,22 puana ulaştı.
 
İngiltere piyasalarında tatil dolayısıyla işlem yapılmazken avro/dolar paritesi TSİ 20.12 itibarıyla yüzde 0,79 değer kaybederek 1,128 seviyelerinden işlem gördü.
Öte yandan, Alman hava yolu şirketi Lufthansa Grubu'nun hisseleri Citigroup'un görünüm için "sat" tavsiyesini "al"a çevirmesinin ardından bugün yüzde 8'den fazla değer kazanması dikkati çekti.

"Şimdiye kadar alınan tedbirlerin yolunu izlersek 2030'da hedeflerin kaçırıldığını daha net göreceğiz"

BERLİN (AA) - Almanya Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı Robert Habeck, daha fazla önlem alınmaması halinde Almanya'nın 2030 iklimi koruma hedeflerinin arkasında kalacağı uyarısında bulundu.

Habeck, Berlin'de düzenlediği basın toplantısında, Almanya'nın iklim değişikliğiyle mücadele programına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Ülkesinin iklimi koruma konusunda çok kapsamlı bir görevle karşı karşıya olduğunu belirten Habeck, iklimi korumaya yönelik ciddi değişiklikler olmadan Almanya'nın sera gazı salımını 2030'a kadar 1990'a kıyasla yüzde 65 azaltma hedefine ulaşamayacağını vurguladı.

Habeck, "Şimdiye kadar alınan tedbirlerin yolunu izlersek 2030'da hedeflerin kaçırıldığını daha net göreceğiz." dedi. 

Almanya'nın iklimi koruma konusunda geride kaldığını ve büyük ihtimalle 2022 iklim hedeflerine de ulaşamayacağını belirten Habeck, 2023 hedeflerine ulaşmanın da "zor" olacağını kaydetti.

- "Hız ve kararlılık artırılmalı"

Robert Habeck, Almanya'da son 30 yılda güneş ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının payının yüzde 42'ye yükseltildiğini, bu payın 2030'a kadar yüzde 80'e çıkarılmasının hedeflediğini kaydetti.

İklimi koruma hedeflerine ulaşmak için tüm alanlardaki çabaların 3 kat artırılması ve yenilenebilir enerjinin yaygınlaştırılmasının önemli ölçüde teşvik edilmesi gerektiğini vurgulayan Habeck, "Önümüzdeki yıllarda daha verimli ve daha hızlı olmamız gerekiyor. Hız ve kararlılık artırılmalı." dedi.

Habeck, iklimi koruma hedeflerine ulaşılması için bu yıl iki önlem paketi açıklayacaklarını da duyurdu.

Ifo Anketler Merkezi Müdürü Klaus Wohlrabe: "Özellikle seyahat acenteleri ve tur operatörleri yüzde 73,2 ve etkinlik şirketleri yüzde 67,4 ile geleceklerinden endişe ediyor"

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında 4. ve 5. dalgaya yönelik endişeler artarken, her 7 Alman şirketinden 1'i ekonomik varlığının tehdit altında olduğunu hissediyor.

Almanya'nın önemli ekonomi ve düşünce kuruluşlarından Ekonomi Araştırma Enstitüsü'nün (Ifo) Alman iş dünyası Aralık 2021 anketine göre, ülkede şirketlerin yüzde 14'ü, Kovid-19 salgınının neden olduğu kriz dolayısıyla ekonomik varlıklarını tehdit altında görüyor.

Ifo'nun Haziran 2021'deki anketinde de Kovid-19'un neden olduğu sağlık ve ekonomik kriz nedeniyle mevcudiyetlerini tehdit altında gören şirketlerin oranı yüzde 14 olmuştu. Şubat 2021'de ise bu oran yüzde 18,7 olarak açıklanmıştı.

Söz konusu oran, imalat sektöründe yüzde 6,6'dan 5,7'ye düşerken, hizmet sektöründe yüzde 20,3'ten yüzde 20,4'e yükseldi.

Varlıklarını tehdit altında gören şirketlerin oranı konaklama sektöründe yüzde 52,1'den yüzde 58,8'e, perakende sektöründe yüzde 14,4'ten yüzde 17,1'e, inşaat sektöründe de yüzde 4,7’den yüzde 5,1'e çıktı.

Ifo Anketler Merkezi Müdürü Klaus Wohlrabe, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Özellikle seyahat acenteleri ve tur operatörleri yüzde 73,2 ve etkinlik şirketleri yüzde 67,4 ile geleceklerinden endişe ediyor." ifadesini kullandı.

BERLİN (AA)

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından, doğumunun 75'inci yılında Batı Trakya Türklerinin unutulmaz önderi merhum Doktor Sadık Ahmet anısına hazırlanan kitabın tanıtma ve “Doğumunun 75. Yılında Dr. Sadık Ahmet’i Anma” programı Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesinde gerçekleştirildi. Programda Doktor Sadık Ahmet’in Batı Trakya Türklerin hakları için geçirdiği mücadele dolu yaşamına dikkat çekildi. 

Doğumunun 75. Yılında Dr. Sadık Ahmet'i Anma Programına; Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, YTB Başkanı Abdullah Eren, eski TBMM Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Köksal Toptan,  AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, MHP Genel Başkan Yardımcısı Kamil Aydın, Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Yunanistan Dostluk Eşitlik Barış Partisi (DEB) Genel Başkanı Çiğdem Asafoğlu, Türk Silahlı Kuvvetleri Kuvvet Komutanları, Sadık Ahmet'in ailesi ve çok sayıda Batı Trakyalı genç katıldı.  

Program kapsamına Sadık Ahmet’e ait kişisel eşyalar da konferans salonunun dışında sergilendi. Sadık Ahmet’in sevdiği türküler Ankara Devlet Türk Halk Müziği Korosu sanatçıları tarafından seslendirildi. Bir grup Batı Trakyalı öğrenci de Sadık Ahmet Marşı’nı söyledi. Programda Sadık Ahmet’in hayatı ve mücadelesi ile ilgili hazırlanan videonun gösterimi de davetlilere sunuldu. Aşık Kul Nuri tarafından türkü şöleni icra edildi. Batı Trakyalı bir öğrenci ise Sadık Ahmet’e yazdığı mektubu okudu. 

 

 

BÜTÜN İMKANLARIMIZLA BATI TRAKYA TÜRKLERİ İÇİN ÇALIŞACAĞIZ 

Programa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir mesaj yolladı. Erdoğan mesajında Doktor Sadık Ahmet’in, hak ve özgürlük mücadelesiyle; sadece Batı Trakya Türklerine değil tüm Türk-İslam coğrafyasına ve mazlum halklara ilham kaynağı olduğuna dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında şunları kaydetti; “84 milyon olarak tüm imkanlarımızla, Batı Trakya’daki kardeşlerimizi desteklemeyi, onlara sahip çıkmayı sürdüreceğiz. İkili anlaşmalar ve uluslararası hukuk temelinde Batı Trakya Türklerinin kazanımlarını daha da ilerletmek için var gücümüzle çalışacağız.”

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop ise yayınladığı videolu mesajında Doktur Sadık Ahmet’in, Batı Trakya Türkleri'nin uluslararası hukuka göre kazandıkları hakları yok saymaya çalışan zalimlere meydan okuyan bir yiğit olduğunun altını çizdi. 

 

SADIK AHMET BATI TRAKYA TÜRKLÜĞÜNÜN SEMBOL İSMİ, KORKUSUZ LİDERİ 

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ise yaptığı konuşmasında, Dr. Sadık Ahmet'i gelecek kuşaklara tanıtacak çok değerli bir eserin de tanıtımının yapıldığını aktararak Sadık Ahmet’i, mücadelesini ve Batı Trakya Türklerinin sorunlarını anlatan bu kıymetli eserin hazırlanmasında emeği geçenleri kutladı. 

Dr. Sadık Ahmet'in, Yunan idaresinin Batı Trakya Türklerine yönelik haksız-hukuksuz eylemlerine karşı, soydaşların sesini dünyaya duyuran ve Batı Trakya Türklüğünün sembol ismi, korkusuz lideri olduğunu bildiren Akar, “O, yaşadığı toprakları karış karış dolaşarak soydaşlarımızın dertlerini dinlemiş, bunlara çözüm üretmek için büyük çaba sarf etmiş, ömrünü davasına adamıştır. Bu çabaları gösterirken karşılaştığı zorluklar, baskılar, tehditler ve aldığı hapis cezalarına rağmen davasından asla geri adım atmamıştır” dedi. 

Batı Trakya Türk toplumu da Dr. Sadık Ahmet’in açtığı yolda yürüyerek onu yalnız bırakmadığını söyleyen Akar, “Hayatı, mücadele azmi, cesareti ve fedakarlığı, Türk gençlerine ilham kaynağı olan Dr. Sadık Ahmet’in mirasına sahip çıkmak, bu mirası gelecek kuşaklara aktarmak hepimizin boynunun borcudur" dedi. Akar konuşmasının devamında ise Yunanistan ile Ege'de, Akdeniz'de ve Kıbrıs'ta yaşanan birtakım sorunlara dikkat çekerek, “Batı Trakya Türklerinin durumlarının iyileştirilebilmesi için bütün konuları uluslararası hukuk ve ikili anlaşmalar kapsamında evrensel insan hakları çerçevesinde bakılması gerektiğini her fırsatta dile getiriyoruz” diye konuştu. 

 

 

BATI TRAKYA’DAKİ HAK İHLALLERİ DEVAM EDİYOR 

YTB Başkanı Eren ise Balkanlar içerisinde Batı Trakya bölgesinin özel bir öneme sahip olduğuna dikkat çekti. Batı Trakya’da 70’li yılların sonunda, 80’li yıllar boyunca soydaşlarımız üzerinde adeta abluka haline gelen hak ve özgülük ihlallerin bugün hala devam ettiğine vurgu yapan Eren, vakıf idareleri meselelerinde, eğitim ve müftü seçimi gibi konularda bu ihlallerin net bir şekilde görüldüğünü kaydetti. Programın ve kitap çalışmasının hazırlanması sırasında duygu yoğunluğu yüksek haftalar geçirdiklerini kaydeden Eren, Sadık Ahmet’e layık olmaya çalışan bir eser meydana getirdiklerini belirtti. Eren, Dr. Sadık Ahmet’i anmak, davasını anlamak ve anlatmak için takdirlere sunulan bu kıymetli eser ve bu programın Batı Trakya Türklüğüne bir armağan olduğunu söyledi. Konuşmasını kitabın takdimine yazdığı bir bölümle bitiren Eren, Sadık Ahmet’in cesaretiyle, şecaatiyle, verdiği mücadelenin bugün ışık tuttuğunu aktararak, Batı Trakya’yı anlamak için Dr. Sadık Ahmet’i de tanımak gerektiğini bildirdi.  

 

SADIK AHMET’İN EN BÜYÜK MİRASI BİZE BIRAKTIĞI ÖĞRETİSİ 

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam da geçmişten gelen bütün acı hatıralardan ders çıkararak, geçmişe doğru bir şekilde bakılması ve geleceğe güçlü adımlarla gitmenin yollarının bulunması gerektiği dile getirdi. Çam, Sadık Ahmet’in en büyük mesajının, öğretisinin; barıştan yana, siyasi hareketten yana, sokak hareketlerine tevessül etmeden, marjinalliğe başvurmadan sadece iyi yetişmiş bir lider olarak, bir toplumu ayağa kaldırmanın mümkün olduğunu ortaya koyması olarak anlattı.

 

 

HER SABAH DOKTOR SADIK AHMET’İN ADINI TAŞIYAN CADDEDEN GEÇİYORUZ 

Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran ise, her sabah bakanlığa giderken Dr. Sadık Ahmet’in adını taşıyan caddeden geçtiklerini vurgulayarak, "Her sabah mesaimize Dr. Sadık Ahmet'i anarak başlarız. Ama sadece anmakla kalmayız. Onun bizlere emanetini anlamlandırmaya çalışırken her bir Türk diplomatının üzerinde en önemli mirasın, en önemli görevin dünyanın her platformunda Batı Trakya davasını savunmak olduğunu da her gün hatırlarız." dedi.

 

HER YERDE TÜRK OLDUĞUMUZU HAYKIRACAĞIZ

Doktor Sadık Ahmet’in oğlu Levent Sadık Ahmet konuşması sırasında salonda duygu dolu anlar yaşandı. Batı Trakya gençliğine seslenen Levent Sadık Ahmet, Batı Trakya davasını sonuna kadar sürdüreceklerini aktararak her zaman Türk olduklarına haykıracaklarını ifade etti. Levent Sadık Ahmet babasının hapse giderken bile, “Ben bir Türk olduğum için hapse götürülüyorum. Eğer Türk olmak suç ise burada bir kez daha tekrar ediyorum; ben bir Türküm ve öyle kalacağım” dediğini hatırlattı. Babasının sis perdesi henüz kalkmayan bir suikast sonucu hayatını kaybettiğinin altını çizen Levent Sadık Ahmet, “O gün biz bir söz verdik. Dedik ki bayrak yere düşmez, bu dava burada bitmez. Bitmedi ve bitmeyecek. Biz, Sadık Ahmet'in soyadını taşıyan ailem her zaman, her koşulda ve her yerde Türk olduğumuzu haykıracağız” diye konuştu. 

 

BATI TRAKYA TÜRKLERİNİN SORUNLARINI ULUSLARARASI PLATFORMLARA TAŞIDI 

Kitabın editörlüğünü yapan Doç. Dr. Nilüfer Erdem, Dr. Sadık Ahmet’in her Batı Trakyalı Türk’ünün derdini dinlediğine dikkat çekerek, bölgede ziyaret etmediği Türk köyü olmadığının altını çizdi.  Dr. Sadık Ahmet'in Yunanistan parlamentosunda görev yapmış ilk bağımsız Batı Trakya Türk Vekili olduğunu hatırlanan Erdem, Sadık Ahmet’in Batı Trakya Türklerinin sorunlarını uluslararası platformlara taşıdığını belirtti. 

 

BÜYÜK LİDERLER SADIK AHMET GİBİ YAPAR 

TBMM Eski Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Köksal Toptan, Sadık Ahmet'in ilkelerini yaşatabilmenin bir görev olduğunu ifade ederek, "O bayrağı hiç indirmeden yukarıda tutmak, Batı Trakya gençliği üzerine verilmiş bir görevdir” dedi.  Sadık Ahmet'in kısa yaşam süresinde çok şey yaptığını belirtenToptan, "Büyük adamlar işte böyle yapar. Büyük devletler de böyle yaparlar" şeklinde konuştu. 

 

 

BATI TRAKYA TÜRKLERİ SADIK AHMET’İ HİÇBİR ZAMAN UNUTMADI 

AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu ise Batı Trakya Türklerinin sevginin, muhabbettin ve kardeşliğin sesini yükseltmeye çalıştığını aktararak, "Maalesef Yunanistan bu sesin çok uzağında, insanımızın onurunu hedef almaktadır. Batı Trakya Türkleri Sadık Ahmet'i hiçbir zaman unutmadı. Onun cesaretlendirmesiyle adeta bir şeb-i yelda gibi Türk varlığının üzerine gelen dönemin karanlığı dağılabilmiş, insanımızın umudu yeşermiştir” dedi. 

 

TÜRK’ÜM VE MÜSLÜMANIM DEMEKTEN GERİ DURMADILAR 

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici de Balkan Türklerine ve Sadık Ahmet’e borçlu olunduğunu dile getirerek, “Balkan Türklüğü soykırıma uğradı, katliama uğradı, milyonlarcası hayatını kaybetti, ama orada Türk’üm ve Müslümanım demekten geri durmadı” dedi. 

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Milletvekili Kâmil Aydın da Sadık Ahmet'in Batı Trakya Türklüğünün ruhunda sembolleşen bir isim olduğunu ve inandığı hak davasından asla vazgeçmediğini söyledi. 

 

SADIK AHMET’İN FİKİRLERİ GELECEĞİMİZE YÖN VERMEKTE 

DEB Partisi Genel Başkanı Çiğdem Asafoğlu da konuşmasında şunları kaydetti: “Sadık Ahmet’in fikirleri, hedefleri bizim bugünümüze ve geleceğimize yön vermektedir. Mücadele azmi ve davaya olan inancı bizlere, gençlere örnektir ve güç teşkil etmektedir." 

Doğumunun 75. Yılında Dr. Sadık Ahmet’i Anma Programı çekilen hatıra fotoğrafı ile son buldu. 

 

Kuzey Bavyera Diyanet İşleri Türk İslam Birliği DİTİB Eyalet Başkanlığına Uğur Cankurt seçildi. Nürnberg yakınlarındaki DİTİB Röthenbach Imam-ı Azam Camiinde gerçekleştirilen DİTİB Eyalet Birliği Genel kurul sonunda, yeni yöneticiler seçildi. DİTİB Eyalet Gençlik, Eyalet Kadın ve Eyalet Veliler Birliği kollarının seçim ve yönetim kurulu başkanlıklarının belirlenmesinden sonra, DİTİB Eyalet Birliği Yönetim Kurulunda görev dağılımı şu şekilde oluştu. Kuzey Bavyera Ditib Eyalet Birliğine yeni Başkan olarak Uğur Cankurt seçilirken, Başkan Yardımcılığına Gülay Arık ve Cemil Kimyacıoğlu getirildi. Kemal Sapkaya (muhasip), Refet Avcı (Sekreter) olarak görev yapacak. Yönetim kurulunun diğer üyeleri Hilal Erensoy (Eyalet Gençlik Birliği Başkanı), Özlem Ödemiş (Eyalet Kadın Birliği Başkanı), Semra Yılmaz (Eyalet Veliler Birliği Başkanı).
 
DİTİB Eyalet Birliği Başkanlığına 3 sene için seçilen Uğur Cankurt yaptığı kısa konuşmasında şunları söyledi: 60 derneğin bağlı olduğu Kuzey Bavyera DİTİB camiasınının tüm yönetim kurulu üyelerine, muhterem Din Görevlerine ve Dernek Başkanlarına şükranlarımı sunarım. Katkı ve hizmetlerinden ötürü önceki yönetime teşekkür ederim. Seçilen kardeşlerime yüce Allah’tan muvaffakiyetler dilerim. Dinimizi, camiamızı ve milletimizi en güzel şekilde temsil etmeyi ve ihlas ile hizmet edebilmeyi yüce Allah’tan niyaz ediyorum.
 
Görev süremiz içerisinde yüce Rabbimizin inayetiyle din hizmetleri yanında sosyal, gençlik ve kadın çalışmaları ile İslam din dersi, manevi rehberlik, tanıtım ve kültürel faaliyetlerde Ditib Eyalet Birliği olarak daha aktif çalışma gayreti içerisinde olacaklarını belirten Cankurt, ''DİTİB dini cemaat sorumluluğunu faaliyetlerimizin merkezine yerleştirerek dini cemaat ve kamu tüzel kişiliği statüsünün tanınması süreçlerini canlandırmak ve ilerletmek için gerekli adımları atılacaktır. DİTİB Eyalet Birliği olarak din dersi ve İslam İlahiyatı konularında katkılarımızı sunacak,anayasal zemine uygun İslam itikadına dayalı din dersinin verilmesi talebinde bulunacak ve dini cemaat olarak tanınma süreçlerini sürdüreceğiz''dedi.
 
DİTİB Eyalet Birliğinin,sorumluluk bölgesindeki diğer İslami cemaatlerle iş birliği imkanlarını geliştirecek ve daha da güçlendireceğini belirten Cankurt, Resmî Kurumlar ve Gayr-ı müslim cemaatlerle olan ilişkiler de çalışmalarımızın ayrı bir ağırlık noktasını oluşturacaktır.Değişen ihtiyaçlar ve yeni sorun alanları dikkate alınarak, çocuk ve gençlik çalışmaları, Müslüman kadınların toplumsal katılımlarının güçlendirilmesi veya her geçen gün daha önemli hale gelen yaşlıların desteklenmesi gibi hizmet alanlarında cami dernekleriyle yoğun bir iletişimde bulunulacaktır.Birlik ve beraberliğimiz daim olsun. Allah yar ve yardımcımız olsun''dedi.
 
İlhan Baba-Nürnberg
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), "2021 Litvanya Tatarları Tarih ve Kültür Yılı: Kutlama ve Konser Programı” düzenledi.
 
Kültür ve Turizm Bakanlığı Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ve Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği iş birliğinde 2021 yılının Litvanya’da Litvanya Tatarları Tarih ve Kültür yılı olarak ilan edilmesi hasebiyle “2021 Litvanya Tatarları Tarih ve Kültür Yılı: Kutlama ve Konser Programı” gerçekleştirildi. Programa Litvanya ve Ukrayna’nın Ankara Büyükelçilikleri de katkı sundu. Etkinliğe, Litvanya'nın Ankara Büyükelçisi Ricardas Degutis, YTB Başkan Yardımcısı Abdulhadi Turus, Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin, Kırım Ailesi Derneği Başkanı Anife Kurtseyit’in yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Ankara Resim ve Heykel Müzesi Türk Ocakları Salonunda düzenlenen programda Litvanya Tatarları Tarih ve Kültür Fotoğraf Sergisi, halk oyunları ve müzik toplulukları gösterileri yer aldı.
 
 
 
 
Etkinlikte konuşan Büyükelçi Degutis ülkesinde bu yılın "Litvanya Tatarları Tarih ve Kültür Yılı" olarak ilan edildiğini hatırlatarak, Tatarların Litvanya'ya gelişinin tarihi süreci hakkında bilgiler aktardı.
Litvanya'ya yerleşen Tatarlara dinlerini ve geleneklerini korumaları için ayrıcalıklar tanındığını söyleyen Degutis, Tatarların Litvanya'nın ortak tarihine önemli katkılar sağladığını belirtti.
 
 
 
 
LİTVANYA VE LİTVANYA TATARLARINA YÖNELİK ÇALIŞMALAR DEVAM EDECEK
Programda konuşan YTB Başkan Yardımcısı Abdulhadi Turus ise kuruluşundan bu yana YTB'nin Litvanya Tatarları ve Litvanya'nın yerli unsurlarından olan Karay Türklerine yönelik birçok kültürel çalışma hayata geçirdiğini ve bundan sonra da buna devam edeceğine dikkat çekti. Litvanya ve Litvanya Tatarlarına yönelik ortak çalışmaların artarak devam etmesini temenni ettiklerini dile getiren Turus, daha fazla Litvanyalı öğrencinin de Türkiye Bursları kapsamında Türkiye'deki üniversitelerde eğitim almasını arzu ettiğinin altını çizdi.
 
 
 
 
Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin yanı sıra Kırım Tatarlarının kültürel devamlılığının korunması konusundaki sorumluklarının da farkında olduklarını belirten Turus, YTB'nin Kırım ve Kırım Tatarlarıyla ilgili de birçok projeye imza attığını dile getirdi.
 
Konuşmaların ardından Kırım Ailesi Derneği Başkanı Anife Kurtseyit, YTB'nin Kırım Ailesi Okuluna destek vermesinden dolayı Turus'a teşekkür belgesi takdim etti.
Turus ise Kiev'de bulunan ve kutlama kapsamında Ankara'ya gelen Kırım Ailesi Okulu öğrencilerine çeşitli hediyeler sundu.

BERLİN (AA) - Almanya'ya geçen yıl Belarus'tan gelen düzensiz göçmen sayısının 11 bin 213 olduğu açıklandı.

Hükümetin Almanya İçin Alternatif Partisi'nin (AfD) soru önergesine verdiği cevapta 13 Aralık'a kadar Belarus ve devamında Polonya üzerinden 10 bin 918 düzensiz göçmenin ülkeye giriş yaptığı ifade edildi.

Ancak Federal Polisten yapılan açıklamada ise 29 Aralık 2021 itibariyle Belarus üzerinden gelen düzensiz göçmen sayısının 11 bin 213 olduğu belirtildi.

Açıklamada en fazla girişin eylül, ekim ve kasım aylarında gerçekleştiği bildirildi.

20 Aralık 1873 yılında İstanbul Sarıgüzel‘de doğan Mehmet Akif Ersoy’un, annesi Emine Cemile Hanım Samsun’da doğmuş, babası Mehmet Tahir Efendi de Osmanlı devletine bağlı Arnavutluk’un İpek kazası yakınlarında bulunan Şuşise köyünden İstanbul’a gelmişlerdir.
 
Milli şair Mehmet Akif Ersoy, Birinci Dünya Savaşı sırasında, Teşkilat-ı Mahsusa aracılığıyla Almanya’daki Müslüman tutsakların durumunu öğrenmek üzere Berlin’e gönderildi. Sonrasında da Arabistan ve Lübnan’a giderek batı-doğu ayrımında şahit olduğu hususlar konusunda bazı kurumları bilgilendirdi. Ankara Hükümeti’nin kurulmasından sonra da Burdur milletvekili olarak meclise girdi.
 
O sırada Maarif Vekili Hamdullah Suphi’nin desteğiyle İstiklal Marşı için açılan yarışmaya giren Mehmet Akif Ersoy, 724 şiir arasından yarışmayı kazandı. 12 Mart 1921’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen şiir, Osman Zeki Üngör’ün yaptığı beste ile 1924 yılında “ Türkiye Cumhuriyeti’nin Milli Marşı” olarak kabul edildi. 10 kıta, 41 mısra, 254 kelime, 571 hece ve 1453 harften oluşan Milli Marş’ın yazarı Mehmet Akif yarışmadan kazandığı 500 Lirayı kabul etmeyerek Türk Ordusu’na armağan etti.
 
1911 yılında yazmaya başlamış olduğu “Safahat” İsimli kitabını 1933 yılında tamamlamış, yazmış olduğu kitapların içerisine “İstiklal Marşı” nı koymayarak, bu eserin Türk Milleti’ne ait olduğunu dile getirmiştir.
 
Cumhuriyet’in kurulmasından sonra Türk Dili ve Edebiyatı dersleri vermek üzere Mısır’a giden Mehmet Akif Ersoy, 1936 yılında İstanbul’a geldi. 27 Aralık 1936’da İstanbul’da vefat etti. Mezarı Edirnekapı Şehitliği‘nde bulunmaktadır.
 
2021 yılı, Türk Dili ve Kültürü’nün en önemli şahsiyetlerinden Yunus Emre’nin vefatının 700. yıl dönümü, “İnsanlığın Özü, Pir Veli’nin sözü” temasıyla Hacı Bektaş Veli’nin vefatının 750. yıl dönümü ve İstiklal Marşı’mızın kabulünün 100. yıl dönümü münasebetiyle; Mehmet Akif’i, Yunus Emre’yi, Hacı Bektaş Veli’yi ve bunların yanı sıra tarih boyunca Türk Kültürü’nün yetiştirdiği nice büyük şahsiyetleri yüzyıllar boyunca anmak, unutmamak ve bu şahsiyetleri unutmayacak ve unutturmayacak nice nesiller yetiştirmemiz dileğiyle…
Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesindeki Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcılarını Tespit ve Değerlendirme Kurulu’nun bu yılki çalışmaları tamamlandı: 345 kişi “Sanatçı Tanıtma Kartı” almaya hak kazandı. 

Her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen kurul toplantılarının temel amacı Türkiye’deki geleneksel sanatları ve sanatçıları desteklemek, yeni ustalar yetiştirmek, geleneksel sanatların üretimini ve görünürlüğünü artırarak geniş kitlelere ulaşmasını sağlamak. Bu doğrultuda Kurula icra ettiği sanatla ilgili geleneksel ve tarihi bilgiye sahip, bu alanda belli bir olgunluğa erişmiş, geleneksel el sanatlarının geleneğinden kopmadan, bu sanata ilişkin yeni teknikleri de uygulayabilen ustalar başvuruda bulunabiliyor.

2019 yılı ikinci dönem Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcılarını Tespit ve Değerlendirme Kurulu’nun çalışmalarını tamamlamasının ardından Geleneksel El Sanatları ve Türk Süsleme Sanatları alanında 78, Halk Ozanları-Aşıkları/Şairleri ve Zakirlik alanında 47, Mahalli Sanatçı ve Çalgı Yapımcısı alanında 61 ve Geleneksel Tiyatro alanında 17 sanatçı “Sanatçı Tanıtma Kartı” almaya hak kazandı. 
 


Sanayileşme, modernleşme, küreselleşme, tüketim kültürü ve teknoloji çağının getirmiş olduğu köklü ve hızlı değişimlerle yok olma tehlikesi altında olan geleneksel sanatları icra eden tanıtma kartı sahibi sanatçılar, yurt içinde ve yurt dışında düzenlenen sergi, festival ve kültür günleri gibi etkinliklere gönderilerek destekleniyor, böylelikle geleneksel sanatların tanıtılmasını sağlanıyor. 

Bakanlık bu çalışmayla geleneksel sanatları; yurt çapında yapılan alan araştırmaları, tespit, arşivleme ve yayın çalışmaları ile “Halk Kültürü Bilgi ve Belge Merkezi”ne kaydederek toplumsal hafıza alanında önemli bir hizmet veriyor.

Kurul bu yıl ilk dönem 142 kişiye “Sanatçı Tanıtma Kartı” vermişti, ikinci dönem bu sayıya 203 kişinin daha eklenmesiyle 2019 yılında toplam 345 kişiye Sanatçı Tanıtma Kartı verilmiş oldu.  Bu rakamlarla Türkiye genelinde bugüne dek Halk Kültürü Bilgi ve Belge Merkezi’ne kayıtlı sanatçı sayısı 4 bin 381’e yükseldi.
 

 

ISERLOHN (AA) - Almanya'nın Kuzey Ren Vestfalya (KRV) eyaletindeki Iserlohn kentinde tahrip edilen Müslüman mezarlığında düzenlenen anma programına katılan TBMM Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Alt Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Zafer Sırakaya, saldırıyı kınadı.


Anma programı, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Iserlohn Merkez Camisi din görevlisi Harun Ulu tarafından Kur’an-ı Kerim okunarak başladı.
Burada bir konuşma yapan AK Parti Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Sırakaya, menfur saldırıdan sonra siyasetin, sivil toplum kuruluşlarının ve kamuoyunun bir araya gelmesinin bir dayanışma göstergesi olduğunu söyledi.
Sırakaya, programın, bu tür saldırılara karşı insanlık açısından duruşu gösterme açısından da son derece kıymetli olduğunu vurguladı.


1961 yılında başlayan İş Gücü Anlaşması ile Avrupa'ya gelen Türklerin mezarlarının burada bulunmasının, Avrupa'yı vatan olarak gördüklerinin bir göstergesi olduğunu vurgulayan Sırakaya, şunları söyledi:
“Yapılmış olan bu tür saldırılara karşı ortak dayanışmamızı, demokrasiye karşı yapılan bu saldırıya karşı ortak dayanışmamızı önümüzdeki süreç içerisinde göstermeye devam edeceğine inanıyorum. Türk toplumunun birliğine, beraberliğine ne kadar ihtiyaç duyduğunu göstermesi anlamında bugün vatandaşlarımızın bir araya gelmiş olması son derece kıymetliydi. Allah tekrar böyle bir imtihandan toplumumuzu korusun. Bu tür saldırıların son bulması için de önümüzdeki süreç içerisinde sivil toplum olarak, siyaset olarak muhakkak daha etkin önlemler alınması gerektiğini ifade ediyorum. Bir kez daha böyle bir saldırının son olması temenni ediyorum, arzu ediyorum."
Sırakaya, programın ardından yakınlarının mezarı tahrip edilen ailelerle bir araya geldi.


- Olay
Almanya’nın İserlohn kentinde yeni yıl gecesinde meydana gelen saldırıda, Türk ve Müslümanlara ait mezar taşlarını kırarak mezarlara zarar verilmişti.

Türkiye Dışişleri Bakanlığınca yayımlanan yazılı mesajda, Almanya'da bir Müslüman mezarlığına yönelik saldırının faillerinin yakalanarak adalete teslim edilmelerini ve hak ettikleri cezaya çarptırılmaları istenmişti.