Der Landrat des Landkreises Würzburg, Thomas Eberth, ruft noch einmal alle Menschen dazu auf, die verschiedenen Angebote für Corona-Impfung anzunehmen und sich immunisieren zu lassen. Viele Zweitimpfungen liegen inzwischen bereits mehrere Monate zurück. Um den Impfschutz gegen das Coronavirus also aufrecht zu erhalten, sei eine Auffrischung – die sogenannte Booster-Impfung – gerade mit Blick auf die erneut rasant steigenden Infektionszahlen und die verschiedenen Mutanten sinnvoll. „Auch für eine Erstimpfung ist es nie zu spät“, appelliert Eberth an noch ungeimpfte Mitbürgerinnen und Mitbürger.

Eberth selbst geht mit gutem Beispiel voran und hat sich in dieser Woche im Rahmen der Mitarbeiter-Impfungen am Landratsamt Würzburg bereits seine Booster-Impfung verabreichen lassen – und mit ihm rund 100 Mitarbeiterinnen und Mitarbeiter. Inzwischen sind rund 97 Prozent aller Beschäftigten des Landratsamtes Würzburg gegen Corona geimpft.

Rund drei Viertel vollständig geimpft, knapp die Hälfte geboostert 

Tatsächlich ist die Impfmoral nicht nur im Landratsamt Würzburg hoch. Die Quoten liegen in Stadt und Landkreis Würzburg im deutschlandweiten Vergleich deutlich über dem Durchschnitt. 76,5 Prozent der knapp 290.000 Menschen in der Region haben bereits einen vollständigen Impfschutz (Zweitimpfung), knapp vier Prozent mehr als der vom Robert-Koch-Institut (RKI) gemeldete Bundesdurchschnitt von 72,2 Prozent. Geboostert sind inzwischen bereits rund 46,5 Prozent, rund zwei Prozent mehr als bundesweit (Stand, 12.01.2022, 13 Uhr) 

Erfreuliche Zahlen, wie auch Landrat Thomas Eberth findet. „Inzwischen ist klar, dass die Impfung mit sehr hoher Wirksamkeit vor einem schweren Verlauf einer Covid19-Erkrankung schützt“, betont der Landrat. Zwar könne man sich trotz der Impfung infizieren und in wenigen Fällen leicht erkranken, die Viruslast sei bei Geimpften allerdings deutlich geringer als bei Menschen ohne Impfschutz. Eine Ansteckung unserer Mitmenschen werde also weniger wahrscheinlich. „Um uns und die Menschen, die wir lieben, zu schützen, zählt jede Impfung. Also: Ärmel hochkrempeln!“, appelliert der Landrat. „Der kleine Pikser bedeutet große Hoffnung auf Normalität, Begegnungen, Gemeinschaft, Feiern sowie Kultur, Sport und Feste in Stadt und Landkreis Würzburg.“

Viele Möglichkeiten, die Corona-Schutzimpfung zu erhalten

Ausgerüstet mit dem Personalausweis oder Reisepass sowie dem Impfpass können Personen aus Stadt und Landkreis bei ihren Haus- und Fachärzten aber auch den Impfsprechstunden sowie den beiden Impfzentren Am Handelshof in Würzburg-Lengfeld und der Margaretenhalle in Margetshöchheim oder über mobile Impfteams ihre Corona-Schutzimpfung erhalten. Für Kinder und Jugendliche gibt es spezielle Impfangebote. 

Diese und weitere Informationen zu den einzelnen Angeboten sowie zur Anmeldung und Terminvergabe sind unter www.landkreis-wuerzburg/Impfzentren zu finden.

Auf der Seite www.stadt-land-wue.de sind sämtliche Impftermine veröffentlicht, inklusive der erforderlichen Dokumente zum Herunterladen.

Bildunterschrift:

Landrat Thomas Eberth hat sich fünf Monate nach seiner Zweitimpfung boostern lassen. Sein Appell an alle Bürgerinnen und Bürger des Landkreises Würzburg lautet: „Ärmel hochkrempeln!“ Foto: Christian Schuster

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, eyalet başbakanlarıyla yaptığı toplantı sonrası düzenlediği basın toplantısında virüse karşı alınan yeni önlemleri açıkladı.

Başbakan Scholz alınan kararların herkes tarafından "en uygun ve uygulanması en kolay" olarak kabul edildiğini söyledi.

Omicron varyantının enfeksiyon sayısını artıracağı gerçeğine hazırlanılması gerektiğini kaydeden Scholz, "Açık olan bir şey var ki Omicron bizi uzun süre daha meşgul edecek. İşte bu yüzden sağlık sistemimiz için net bir şey söyleyemiyoruz. Aşı konusunda ilerlemeye ihtiyacımız var." dedi.

Alman Şansölye, aşı zorunluluğu getirilmesinden yana olduğunu bir kez daha tekrarlayarak, "Aşı olma fırsatı olanlar oraya yürümemeli aksine koşarak gitmeli." ifadesini kullandı.

Alınan ilave tedbilere göre, 15 Ocak'tan geçerli olmak üzere Almanya'da da hızla yayılan Omicron varyantıyla mücadelede restoran, kafe ve barlara giriş kuralları sıkılaştırıldı.

Ülkede restoran ve kafe gibi gastronomi alanlarına girmek için aşı olmuş olma veya hastalığı geçirmiş olma kuralı geçerli olacak. Söz konusu karar ile restoran ve kafelere girebilmek için aşı veya iyileşmiş olmak haricinde günlük Kovid-19 testi ibraz edilmesi gerekecek ancak hatırlatma aşısı (3. doz Biontech veya Moderna) olanlar bundan muaf tutulacak.

Test yaptırmayanlar için 14 gün olan karantina süresi 10 güne indirilecek.

Aşı olan ya da hastalığı geçirip iyileşmiş temaslı kişilerin karantinaya girme zorunluluğu olmayacak. Enfekte olan kişi ise yedinci günden itibaren PCR veya hızlı test yaptırarak sonuca göre karantinadan çıkabilecek. Hastanelerde, kliniklerde ve bakım evlerinde çalışanlar ise yedinci günde ancak PCR testi yaptırarak karantinadan çıkabilecek.

Çocuklar ve öğrenciler sadece temaslı iseler beşinci günde PCR veya hızlı test yaptırarak karantinadan çıkabilecek.

- Devam eden önlemler

Aşılı olanlar veya Kovid-19 geçirip iyileşenler en fazla 10 kişiye kadar bir araya gelebilecek. 14 yaşından küçükler bundan muaf olacak. Aşı olmayanlar ise sadece bir haneden iki kişi diğer başka bir haneden iki kişi ile bir arya gelebilecek.

Gece kulüpleri ve diskotekler gibi mekanlar kapalı kalacak.

Kültürel ve benzeri önemli etkinlikler seyirci olmadan gerçekleştirilebilecek. Futbol maçları seyircisiz oynanacak. 2G (aşı olmuş veya iyileşmiş) kuralı tiyatrolarda ve sinemalarda yürürlükte kalmaya devam edecek.

Ülke çapında FFP 2 maskelerin kullanılması tavsiye edildi ve mesafe kuralına riayet edilmesi istendi.

Almanya'da tam aşı olanların sayısı 59,6 milyona ulaşırken (yüzde 71,6) hatırlatma aşısı olanların sayısı ise 34,6 milyon oldu.

Almanya'da 21,2 milyon kişi henüz aşı olmadı ancak bunlardan 4 milyonu 0-4 yaş aralığında bulunması ve henüz bu yaş aralığı için aşı olmaması nedeniyle aşı olmayan grup içinde sayılıyorlar.

Federal ve eyalet hükümetlerinin bir sonraki toplantısı 24 Ocak'ta gerçekleşecek.

Şirketin en büyük pazarı olan Çin’deki satışları yüzde 0,2 düşerek 758 bin 863'e geriledi.

BERLİN (AA) - Alman otomotiv üreticisi Mercedes-Benz'in otomobil satışları geçen yıl yarı iletken kıtlığı nedeniyle yüzde 5 geriledi.

Mercedes markasını bünyesinde bulunduran Daimler AG Grubu tarafından yapılan açıklamada, Mercedes Benz'in otomobil satışlarının geçen yıl 2020’ye göre yüzde 5 düşüşle 2 milyon 54 bin 962’ye gerilediği duyuruldu.

Şirketin hafif ticari araç satışı (van) söz konusu dönemde yüzde 2,6 artışla 334 bin 210 olarak gerçekleşirken, Smart markasının satışları da yüzde 0,3 artarak 38 bin 514’e yükseldi.

Alman lüks otomobil üreticisinin en büyük pazarı olan Çin’deki satışlarının geçen yıl yüzde 2 düşerek 758 bin 863’e ve Avrupa’da satışlarının da yüzde 11,2 düşerek 696 bin 136’a gerilemesi dikkati çekti.

Alman üreticinin bataryalı elektrikli araç satışları ise geçen yıl yüzde 90,3 artarak 99 bin 301’e ulaştı.

Açıklamada, “4. çeyrekte, yarı iletken arz darboğazları, müşterilerden gelen yüksek talebin gecikmeli olarak karşılanmasına neden oldu.” ifadesine yer verildi.

- BMW, küresel lüks otomobil satışında Mercedes'i geçti

Öte yandan, Almanya’nın diğer lüks otomobil üreticisi BMW de 4 Ocak’ta, geçen yıl 2,2 milyon otomobil satışı yaptığını açıklamıştı.

Böylece, BMW, 2015'ten bu yana ilk kez Alman rakibini geride bırakarak, 2021’de küresel lüks otomobil satışlarında Mercedes-Benz'i geçmiş oldu.

Müdigkeit, Kurzatmigkeit, eingeschränkte Leistungsfähigkeit – noch Monate nach einer Erkrankung mit COVID-19 leiden manche Betroffene an den Fol- gen. Das Klinikum Nürnberg hat sich schon früh um das Thema Post-COVID gekümmert und für betroffene Mitarbeitende sowie Patienten eine ambu- lante Post-COVID-Sprechstunde eingerichtet. Nun geht zum 10. Januar eine weitere Säule an den Start: An der Klinik für Psychosomatik und Psychothe- rapie sowie an der Klinik für Innere Medizin, Schwerpunkt Geriatrie, wurden tagesklinische Plätze speziell für Post-COVID-Patienten eingerichtet. Wäh- rend der Therapie sollen sie dort sowohl die körperlichen als auch die seeli- schen Symptome der Infektion ausheilen.

Die Post-COVID-Erkrankung ist eine anhaltende Komplikation nach einer CO- VID-19-Infektion. Erschöpfung und verminderte Leistungsfähigkeit führen bei den Betroffenen zu eingeschränkter Lebensqualität und verhindern die Teil- habe am Alltags- und Arbeitsleben. „Die Betroffenen finden nicht mehr in den Tagesrhythmus, fühlen sich erschöpft und müde, der Körper läuft unter Dauer- stress“, schildert Prof. Dr. med. Christiane Waller, Chefärztin der Klinik für Psy- chosomatische Medizin und Psychotherapie am Klinikum Nürnberg.

Vermehrte Anfragen und Fälle

Weil sich die Anfragen und Fälle in ihrer Ambulanz zuletzt häuften, hat Waller gemeinsam mit Prof. Dr. med. Markus Gosch, Chef der Klinik für Innere Medi- zin 2, Schwerpunkt Geriatrie, und Prof. Dr. med. Jochen Ficker, Chef der Klinik für Innere Medizin 3, Schwerpunkt Pneumologie, das neue tagesklinische An- gebot am Klinikum Nürnberg auf den Weg gebracht: Patientinnen und Patien- ten mit Post-COVID Symptomen werden dort während der drei- bis vierwöchi- gen Verweildauer von Fachleuten interdisziplinär und multimodal begutachtet und therapiert.
„Zunächst schließen wir aus, dass andere körperliche Ursachen wie beispiels- weise eine schwere Erkrankung, die sich im Körper unbemerkt entwickelt, Ursache der Beschwerden sind “, sagt Prof. Dr. med. Markus Gosch, „wir arbei- ten dafür eng mit den Fachkliniken hier im Haus wie etwa der Klinik für Pneumologie zusammen.“

Stressreduktion und körperliche Aktivierung

So übernimmt zum Beispiel die Abteilung für Physikalische Therapie der Klinik für Orthopädie und Unfallchirurgie einen der Schwerpunkte der Behandlung: mit speziellen physiotherapeutischen, ergotherapeutischen und logopädischen Programmen werden die körperlichen Fähigkeiten wiederhergestellt und da- mit die Patienten*innen aus ihrem Tief geholt.
Im Zentrum der Behandlung: Stressreduktion und körperliche Aktivierung. „Für die Betroffenen waren die vergangenen Monate ja eine Dauerausnahmesitua- tion“, sagt Prof. Dr. med. Christiane Waller, „Stressreduzierende Maßnahmen in Kombination mit Kraft-, Ausdauer- und Gedächtnistraining fördern die Aus- heilung der Symptome. Wir haben Verfahren etabliert, mit denen der Stressle- vel über die Bestimmung von oxidativem Stress im Blut überprüft werden kann.“
Dafür arbeitet die Klinik von Prof. Dr. med. Christiane Waller mit der so ge- nannten psychoneuroimmunologischen Diagnostik. „Wir untersuchen unter anderem das Blut der Betroffenen und können sehen, ob die Zellen noch unter Stressbelastung stehen“, erklärt Prof. Waller. „Wenn die Werte für den Sauer- stoffstress während des Aufenthalts besser werden, sehen wir, dass die Thera- pie anschlägt“. Mit angeleiteten Kraft- und Ausdauertrainings werden die Pati- entinnen und Patienten parallel auch körperlich wieder fitter gemacht. „Ziel des Aufenthalts in der Tagesklinik ist es, Post-COVID auszuheilen“, betont Prof. Dr. med. Christiane Waller.

Multiprofessionelles und interdisziplinäres Therapiekonzept

Bei den älteren und oft schon mehrfach vorerkrankten Patientinnen und Pati- enten, die mit Post-COVID in die Tagesklinik zu Prof. Dr. med. Markus Gosch kommen, geht es vor allem darum, sie nach der Erkrankung wieder zu mobili- sieren. „Sie sollen so weit wie möglich wieder an ihr Leben vor der COVID-Er- krankung anknüpfen können“, sagt Prof. Dr. med. Markus Gosch, „beispiels- weise wieder selbst Einkaufen gehen“. Ziel sei, die Selbstständigkeit und die Lebensqualität der Betroffenen wieder zu verbessern. „Auch wenn die Erkran- kung vielleicht nicht schwerwiegend verlaufen ist, so sind viele doch sehr be- lastet und dauerhaft erschöpft.“

Die Geriatrischen Tageskliniken am Klinikum Nürnberg bieten diesen Patienten ein multiprofessionelles und interdisziplinäres Therapiekonzept, das auch auf die seelischen und sozialen Bedürfnisse der Patienten eingeht. Das sei beson- ders wichtig, weil es unter den erkrankten Senioren besonders viele Patientin- nen und Patienten gäbe, die die Corona-Pandemie in vielerlei Hinsicht sehr hart getroffen habe, sagt Prof. Dr. med. Markus Gosch. „Sie haben Angehörige, Freunde, Nachbarn verloren und müssen oft mit Einsamkeit zurechtkommen. Kommen dann noch dauerhaft Post-COVID-Symptome hinzu, ist das sehr be- lastend und verkürzt die Lebenserwartung“, so Gosch. „Wir möchten ihnen helfen“.

Der Weg zum neuen tagesklinischen Angebot für Post-COVID-Patienten am Klinikum Nürnberg führt über den Hausarzt und eine Überweisung.
Kontakt: Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!

Bild 1: Prof. Dr. med. Christiane Waller, Ärztliche Leiterin der Klinik für Psycho- somatische Medizin und Psychotherapie am Klinikum Nürnberg
Bild 2: Prof. Dr. med. Markus Gosch, Ärztlicher Leiter der Klinik für Innere Me- dizin 2, Schwerpunkt Geriatrie
Fotos:
Bild 1: Rudi Ott / Klinikum Nürnberg
Bild 2: Jasmin Szabo / Klinikum Nürnberg

- "Delmicron bir varyant değil, sadece şu anda hem Delta hem Omicron bir arada seyrettiği için her iki varyantın bir arada olduğu durumlara o şekilde atıf yapmışlar ama öyle bir varyant söz konusu değil"

- "Omicron varyantının izolasyonuyla ilgili çalışmalara en kısa sürede başlamayı düşünüyoruz"  

Kovid-19'a karşı yerli aşı TURKOVAC'ı geliştiren Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aykut Özdarendeli, Delmicron'un Kovid-19'un bir varyantı olmadığını söyledi.

Prof. Dr. Özdarendeli, Aşı Araştırma ve Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğünde, AA muhabirine açıklama yaptı.

TURKOVAC aşısının Alfa varyantına etkisini daha önce tespit ettiklerini anımsatan Özdarendeli, Delta varyantına yönelik araştırmalar kapsamında kısa süre önce virüsü izole ederek çalışma başlattıklarını belirtti.

Araştırmaların sonuçlandığını aktaran Özdarendeli, şöyle konuştu:

"Transgenik farelerde Delta varyantında yüzde 100 bir koruyuculuk sağlandı. Alfa varyantıyla ilgili de daha önce açıklamalarımız olmuştu. Bu sonuçlandıktan sonra biz aynı zamanda faz-2'deki gönüllülerde de Alfa ve Delta varyantının antikor titrelerinde ne kadar nötralizan antikor olduğunu ortaya çıkaracağız. Onun çalışmaları başladı. Çapraz koruma var mı yok mu, nötralizan antikor titrelerinde ne kadar düşüş var, onun çalışmalarını yapıyoruz. Tabii yetişmek zor, şimdi Omicron çıktı. Omicron varyantının izolasyonuyla ilgili çalışmalara en kısa sürede başlamayı düşünüyoruz. Çünkü Omicron varyantının da dünyada hızlı bir şekilde dominant olduğunu görüyoruz. Alfa, Delta'dan sonra Omicron'un da TURKOVAC'ın etkinliği açısından nedir, durumları ilerleyen zamanlarda göreceğiz."

- "Delmicron diye bir varyant yok"

Özdarendeli, "Delmicron" diye bir varyant olmadığına dikkati çekerek, "Delmicron bir varyant değil, sadece şu anda hem Delta hem Omicron bir arada seyrettiği için her iki varyantın bir arada olduğu durumlara o şekilde atıf yapmışlar ama öyle bir varyant söz konusu değil." dedi.

TURKOVAC'ta faz-3 çalışmalarının da sürdüğünü belirten Özdarendeli, acil kullanım onayı alan ve şu anda dünyada yaygın kullanılan aşılarda da aynı süreçlerden geçildiğini dile getirdi.

Faz-3 devam ederken faz-1 ile faz-2 verileri ve klinik öncesi verilerin bir araya getirilerek acil kullanım onayı alındığını aktaran Özdarendeli, "Çok ciddi bir şekilde komisyondan ve hocaların görüşünden geçtikten sonra acil kullanım onayı alıyor. Tabii gerçekten çok aşılanan ve hastalığı geçiren insan var. Bundan 6-7 ay öncesine nazaran gönüllü bulmak çok zor. Çünkü faz-3'te hem aşılanmamış olacak hem de hastalığı geçirmemiş gönüllüler arıyoruz. O yüzden faz-3'ün bitirilmesi için şartları uyan vatandaşlarımızı TURKOVAC aşısı olmaya davet ediyoruz." diye konuştu.

ERÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Çalış da acil kullanım onayı alan TURKOVAC'ın en kısa zamanda vatandaşlara ulaşacağını belirtti.

ERÜ olarak varyantlarla ilgili çalışma yaptıklarını aktaran Çalış, "ERÜ olarak Bilimsel Araştırma Projesi kapsamında TURKOVAC aşımızın varyantlara etkinliğini araştırıyoruz. Daha önce Alfa varyantıyla ilgili transgenik fareler de yüzde 100 etkili olduğunu kamuoyuna duyurmuştuk. Delta varyantıyla ilgili de aynı Alfa varyantında olduğu gibi transgenik farelerde TURKOVAC aşımızın yüzde 100 etkili çıktığını söyleyebiliriz." ifadelerini kullandı.

KAYSERİ (AA) - ESMA KÜÇÜKŞAHİN