Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

BRÜKSEL (AA) - Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel, özellikle Batı Balkanlar'a değinerek 27 üyeli AB'nin 2030 yılına kadar genişleme için kendisini hazırlaması gerektiğini söyledi.

Slovenya'daki Bled Stratejik Forumu'nda konuşma yapan Michel, AB'nin genişlemesine değindi.

Michel, özellikle Batı Balkan ülkeleriyle Ukrayna ve Moldova'ya atıf yaparak AB'nin genişleme zamanının geldiğini belirtti ancak şu anda en uzun süredir aday ülke konumunda bulunan Türkiye'den bahsetmedi.

"Belirsizliklerden kurtulma, zorluklarla dürüstçe ve açıklıkla yüzleşme zamanı gelmiştir." diyen Michel, Batı Balkanlar'a 20 yıl önce AB perspektifi sunulduğunu hatırlattı.

Michel, "Yavaşlık hem bölgedeki hem de AB'deki birçoklarını hayal kırıklığına uğratmıştır. AB'nin sözlerini tutması gerektiğini söyleyen Almanya Başbakanı Olaf Scholz'a katılıyorum." diye konuştu.

Rusya ile savaşan Ukrayna'ya da değinen Michel, Haziran 2022'de Moldova ve Ukrayna'ya AB adaylık statüsü verildiğini hatırlatarak şöyle devam etti:

"Genişleme artık hayal değil. Artık ilerleme zamanı gelmiştir. Hala yapılacak çok iş var. Genişleme zor, karmaşık ve müstakbel üyelerle mevcutlar için acılı olacaktır. Ama açık olalım. Güvenilir olmak istiyorsak zamanlamadan ve kendi ev ödevimizden de bahsetmek zorundayız. Bir öneri olarak şunu söylemek istiyorum. AB stratejik gündemine hazırlanırken kendimize açık bir hedef koymalıyız. Her iki tarafta da 2030'a kadar genişleme için kendimizi hazırlamalıyız."

- Yeni katılanlar, diğerlerinin girişini engellemesin

Michel, AB'nin "müstakbel üyelerinin" kendi aralarındaki sorunları çözmesi gerektiği mesajını da verdi.

Sırbistan ve Kosova gibi ülkelerin ismini vermeden "Geçmişteki anlaşmazlıkların AB içine taşınmadığından emin olmalıyız." diyen Michel, başka ülkelerin veya komşuların katılımlarının AB'ye giren ülkeler tarafından engellenmemesi gerektiğini vurguladı.

Michel, "AB'ye yeni katılan ülkelerin gelecekteki üyelerin girişini engellememesi için AB anlaşmalarına 'güven maddesi' eklenebilir." önerisinde bulundu.

- "Alıcı" ülkeler "verici" olacak

Mevcut AB üyelerine seslenerek AB'nin genişlemesinin kolay olmayacağına işaret eden Michel, olası genişlemeden sonra AB bütçesi üzerinde çalışmak gerekeceğini söyledi.

Michel, şu anda AB bütçesinden pay alan bazı üyelerin artık "almak yerine vermek" zorunda kalacağını, yeni katılacak üyelerin ise "alıcı" konumunda olacağını ifade ederek "Genişleme, politikalarımızı, programlarımızı ve bütçelerimizi etkileyecek. Siyasi reformlar ve siyasi cesaret gerekecek." dedi.

Michel, konuşmasından sonra sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada da 14-15 Aralık'taki AB Liderler Zirvesi öncesinde AB-Batı Balkanlar Zirvesini toplayacağını duyurdu.

- AB'ye aday ülke sayısı 7

Almanya, Fransa, İtalya, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg tarafından 1951'de Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu olarak kurulan ve 1957'de Avrupa Ekonomik Topluluğuna dönüşen, daha sonra yıllar içinde katılımlarda Avrupa Birliği halini alan Avrupalı ülkeler grubunun son genişleme dalgası 2004'te 10 ülkenin katılımıyla yaşanmıştı.

AB'nin tarihindeki en büyük genişleme dalgasında Çek Cumhuriyeti, Estonya, GKRY, Letonya, Litvanya, Macaristan, Malta, Polonya, Slovakya ve Slovenya, Birliğe katılmıştı. 2007'de, Bulgaristan ve Romanya'nın katılımıyla AB'nin üye sayısı 27'ye çıktı. 2013 yılında Hırvatistan'ın katılımıyla AB üye sayısı 28'e ulaştı. İngiltere'nin 2020'de ayrılmasıyla sayı 27'ye düştü.

Şu anda AB adayı ülkeler ise Batı Balkanlar'dan Arnavutluk, Karadağ, Kuzey Makedonya, Sırbistan'ın yanı sıra 1999'dan beri Türkiye ve 2022'den bu yana Ukrayna ile Moldova.

Bosna Hersek, Gürcistan ve Kosova ise potansiyel aday ülkeleri oluşturuyor.

BERLİN (AA) - Alman hükümet ortakları, aylar süren anlaşmazlıkların ardından çocuklara "temel geçim güvencesi" sağlanması konusunda uzlaşmaya vardı.

Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller Partisi ve Hür Demokrat Parti'nin (FDP) oluşturduğu koalisyon hükümeti, farklı partiler tarafından yönetilen bakanlıklar arasında temel çocuk yardımı ödeme planına ilişkin maliyetler konusunda politikadaki son çıkmazı aştı.

Aile Bakanı Lisa Paus, Maliye Bakanı Christian Lindner ve Çalışma Bakanı Hubertus Heil, başkent Berlin’de düzenledikleri ortak basın toplantısında, ülkede çocuklara temel geçim güvencesi konusunda haftalarca süren tartışmaların ardından ilerleme kaydedildiğini duyurdu.

Paus, Alman hükümetinin 2025'ten itibaren “Temel Çocuk Güvenliği Yasa Taslağı” kapsamında çocuk yardımı için yaklaşık 2,4 milyar avroluk ek harcama planladığını belirterek, “Uzun yıllar süren siyasi tartışmaların ardından, çocuk yardımı ödemelerine federal hükümet çözüm buldu. Ve bundan gurur duyabiliriz." ifadesini kullandı.

Çocuklara temel geçim güvencesi konusunda hükümet ortakları arasındaki görüşmeleri “zorlu” ve "yapıcı" olduğunu belirten Paus, varılan anlaşmayı Almanya’da "yılların en kapsamlı sosyal politika reformu" olarak nitelendirdi.

Paus, “Çocuk yardımı ödemeleri Almanya’da çocuk yoksulluğuyla etkili bir şekilde mücadele etmenin merkezi yanıtıdır.” ifadesini kullandı.

Anlaşmaya göre, ailelere, gelirlerinden bağımsız olarak, sahip oldukları çocuk için garanti edilen bir gelir olacak. Bunun yanında çocukların yaşı ve ailenin gelir durumuna göre çocukların okul harcamalarını kapsayan ek ödemeler yapılacak.

Aile Bakanı Lisa Paus ve Maliye Bakanı Christian Lindner, çocuk yardımına ilişkin aylardır ne kadar ek para ayrılması gerektiği konusunda tartışıyorlardı.

Lisa Paus, düşük gelirli aileler için fonların artırılmasını talep ederken, Lindner yalnızca sınırlı fonun mevcut olduğunu dile getiriyordu. İki bakan arasındaki ek çocuk yardımı konusunda anlaşmazlıklar diğer politika alanlarına da sıçramıştı. Paus, ağustos başında Lindner'in şirketler için vergi indirimleri içeren bir tasarısını engellemişti.

Bu arada, Almanya'da doğum oranları son yıllarda düşük kalırken, hükümet ülkede daha fazla doğum için kreş hizmetlerinin genişletilmesi gibi çeşitli politikalar geliştiriyor.

Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller Partisi ve Hür Demokrat Parti (FDP) 2021’de hükümeti kurarken, çocuk yardımı politikasında reform sözü vermiş ancak daha sonra miktarlar ve zaman çizelgesi üzerinde partiler arasında anlaşma olmamıştı.

 

VARŞOVA (AA) - Polonya ve Baltık ülkeleri, Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko'ya Rus paralı askerlerinden oluşan Wagner grubunu ülkesinden çıkarması çağrısında bulundu, tırmanan gerilime yanıt olarak sınırı kapatma planı üzerinde anlaştı.

Polonya, Letonya, Litvanya ve Estonya içişleri bakanları, yaptıkları görüşmenin ardından ortak açıklama yayımladı.

Açıklamada, dört ülkenin bakanlarının bölgesel güvenlik endişeleriyle bir araya geldikleri belirtilerek, "2021 ortasından bu yana dört ülke, Rusya'nın açıkça desteklediği Belarus rejiminin tetiklediği ve yapay olarak sürdürdüğü yasa dışı göç nedeniyle benzeri görülmemiş baskılarla karşı karşıya. Şu anda Belarus üzerinden geçen yapay göç yolu, Rusya tarafından toplumlarımızı ve tüm Avrupa Birliği'ni (AB) istikrarsızlaştırmaya yönelik daha fazla girişim için kullanılıyor." ifadeleri kullanıldı.

Bölge ülkelerinin kararlı eylemleriyle göç baskısını etkili şekilde en aza indirdiği vurgulanan açıklamada, durumun izlendiği ve Rusya ile Belarus tarafından sınır provokasyonları düzenlenebileceğinin farkında olunduğu bildirildi.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Rusya ve onunla işbirliği yapan Belarus'un gerçekleştirdiği eylemleri, bölgedeki durumu istikrarsızlaştırmaya yönelik kasıtlı girişimler olarak değerlendirdiğimizi vurguluyoruz. Buna hep birlikte karşı çıkacağımızı tüm kararlılığımızla ilan ediyoruz. Yanıtımız, sınır geçişlerini kapatarak iki rejimi daha da izole etme olasılığına kadar ortak, kararlı ve mevcut duruma uygun olacaktır. Bu nedenle Belarus rejimini Wagner grubunu ülkelerinden çıkarmaya, tüm yasa dışı göçmenleri sınır bölgelerinden çekip menşe ülkelerine geri göndermeye çağırıyoruz."

Açıklama, Polonya İçişleri Bakanı Mariusz Kaminski, Litvanya İçişleri Bakanı Agne Bilotaite, Letonya İçişleri Bakanı Maris Kucinskis ve Estonya İçişleri Bakanı Lauri Laanemets tarafından imzalandı.

VARŞOVA (AA) - Finlandiya Sınır Muhafızları, dünyada ilk kez Finlerin dijital seyahat belgeleriyle yolculuk yapmayı deneyimleyebileceklerini duyurdu.

Finlandiya Sınır Muhafızlarından yapılan yazılı açıklamada uygulamanın detaylarına yer verildi.

Buna göre, Finlandiyalı şirket Finnair ile Londra, Manchester ve Edinburgh'a yolculuk yapacak vatandaşlar, dijital seyahat belgelerini test edebilecek.

Bu, yolcuların uzun süre beklemek zorunda kalmadan kontrollerden daha hızlı geçme şansına sahip olacakları anlamına geliyor.

Açıklamada, "Finlandiya Sınır Muhafızları, Finnair'in Birleşik Krallık uçuşlarındaki yolcuları, 28 Ağustos'tan tarihinden itibaren Helsinki-Vantaa Havalimanı'ndaki sınır kontrolünde dijital seyahat belgelerini teste davet ediyor. Londra, Manchester ve Edinburgh rotalarındaki Finnair müşterileri, sınır kontrolünden kuyruğa girmeden normalden daha hızlı ve sorunsuz bir şekilde geçme fırsatına sahip." ifadelerine yer verildi.

Uygulamaya göre yolcular, dijital seyahat belgesi sisteminin gönüllü kullanıcıları olarak kayıt yaptırarak prosedürleri daha hızlı tamamlayacak.

Fiziksel pasaportun dijital versiyonu olarak duyurulan DTC (Digital Travel Credentials), dünyada ilk kez Finlandiya'da test ediliyor.

İSTANBUL (AA) - Körfez ülkelerindeki operasyonlarını başlatmak için çalışmalarını hızlandıran Trendyol, Türk üretici ve satıcılarının Körfez pazarına açılmasını sağlayacak.
Şirket açıklamasına göre, Trendyol, Almanya pazarına girişinin birinci yılını kutluyor. Uluslararası büyüme planları doğrultusunda ilk yurt dışı ofisini Berlin'de açan Trendyol, bir yıl içerisinde, tamamı Türkiye'de üretilen ürünleriyle Almanya'nın moda alanında en çok tercih edilen platformları arasında yer aldı. Trendyol, Almanya'da birinci yılını kutlarken, Körfez ülkelerinde de operasyonlarına başladığını duyurdu.


Trendyol Grubu Başkanı Çağlayan Çetin, 2023 CEV Avrupa Şampiyonası kapsamında, A Milli Kadın Voleybol Takımı'nın Almanya ile karşılaşmasında Tarkan'ın da katılımıyla, Filenin Sultanları'nı tribünden desteklemek için Düsseldorf'ta basın mensupları ile bir araya geldi.


Açıklamada görüşlerine yer verilen Çetin, yerli üreticilerle birlikte yerel üretimi artırmanın ve Türkiye'nin sahip olduğu potansiyeli dünyaya açmanın gelecek planlarının odağında olduğunu belirterek, "Körfez ülkelerinde operasyonlarımızı başlatmak için çalışmalarımızı hızlandırdık. Bu bölgede Türk ürünlerine büyük bir ilgi var. Teknoloji ve pazarlama gücümüzü kullanarak, bu ülkelerdeki ilginin Türk üreticileri ve markalarımızla çok daha etkin bir şekilde buluşmasını sağlayacağız. Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan ile başlayarak, bölgede e-ihracat operasyonlarımızı kurguladık. Bu iki ülkede geçtiğimiz hafta İngilizce web sitemizi ve uygulamalarımızı yayına aldık." ifadesini kullandı.


Bu ay sonunda Arapça seçeneğini de ekleyerek bölgedeki müşterilerle Türkiye'deki üretici ve satıcıları buluşturmayı hedeflediklerini anlatan Çetin, şunları kaydetti:
"Dubai'de bu kadar kısa sürede en popüler e-ticaret aplikasyonu sıralamasında birinci sıraya yerleştik. Arapçayı geliştirdikten sonra aynı başarıyı Suudi Arabistan'da da yakalayacağımızı düşünüyoruz. Dubai'de hiçbir pazarlama faaliyeti gerçekleştirmemiş olmamıza rağmen, siteyi aktif etmemizin ardından 5 gün içerisinde 2 bin 500'e yakın sipariş geldi. Hedefimiz, Türkiye'den ihracat ile başlayan operasyonumuzun, Dubai'deki operasyon merkezimiz üzerinden devam ederek müşterilerimize sunduğumuz deneyimi geliştirmek.


Türk üretici ve satıcılarının Trendyol aracılığıyla bu ülkelerde satış yapmalarını sağlayacağız. Bu bölgede 2024 yılında müşteri sayımızın 4,5 milyona ulaşmasını hedefliyoruz. Dubai'de uluslararası operasyonlarımız için açtığımız bir depomuz var. Bu depomuzu Körfez bölgesinin iade operasyonları için de kullanmayı hedefliyoruz. Körfez operasyonunun, yeni bir coğrafya, farklı bir kültür ve deneyimlerle bizleri çok heyecanlandırdığını söyleyebilirim.


Trendyol olarak gelecek planlarımızın en başında her zaman Türkiye'nin üretim gücünü e-ihracat ile yurt dışındaki müşterilerle buluşturmak var. Geçtiğimiz yıl bunun ilk adımını atarak Almanya'da ilk yurt dışı ofisimizin açılışını gerçekleştirdik. Bugün 1 milyonun üzerinde müşteri Almanya'da Trendyol aracılığıyla 200'den fazla Türk markasından alışveriş yapıyor. Platformumuz aracılığıyla 350 binden fazla ürüne ulaşabiliyorlar. Yurt dışında 2021 yılından bu yana toplamda 1 milyonu aşkın müşteri platformumuz üzerinden 36 milyon adet ürün satın aldı. Yakın zamanda da Almanya Online Perakendeciler Birliği (BVOH) tarafından Avrupa'nın bir numaralı moda pazaryeri seçildik. Son 12 ay içerisinde, Trendyol uygulaması Almanya'da en çok indirilen uygulamalar arasına girdi."


Çetin, Almanya'da müşterilerin en çok tercih ettiği özel marka koleksiyonları olan Trendyol, Trendyol Man, Trendyol Modest ve Trendyol Curve'nin tamamının Türkiye'de yerleşik 400'den fazla üretici tarafından üretildiğini belirterek, "Bu üreticilerimiz doğrudan 30 bin kişiye istihdam sağlıyor. Almanya'da bu kadar tercih edilmemiz ülkemize sağladığımız ekonomik katkıyı artırmak açısından da çok kıymetli. Almanya'da yakında modanın yanı sıra güzellik, ev eşyaları ve takı kategorilerini de devreye alacağız. Daha çok Türk markasını e-ihracatla buluşturmaya hazırlanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.


- "Türkiye'ye ve Türk ürünlerine karşı çok büyük ilgi var"


Türkiye'de çalışanların tamamının Türklerden oluştuğunu aktaran Çetin, "Almanya'da ise 45 farklı ülkeden çalışan var. Orta Doğu'da da benzer şekilde olacağını öngörüyoruz. Bugün Almanya'da 200 mühendisimiz var. Buradaki teknoloji kapasitesi ve gücü de Türkiye ile aynı düzeyde olabilsin diye Türkiye'den 100 mühendisimizi Almanya operasyonlarımızda görevlendirdik. Orta Doğu'da ve Azerbaycan'da da tüm operasyonlarımızı şu anda Türkiye'den arkadaşlar geliştiriyorlar. Yurt dışı operasyonlarımız için farklı ülkelerden de mühendis istihdam etmeye başladıktan sonra, Türk mühendislerinin dünyanın en iyileri arasında yer aldığını rahatlıkla söyleyebilirim." görüşlerini paylaştı.


Mayıs ayında Azerbaycan pazarına girdiklerini ifade eden Çetin, şu değerlendirmede bulundu:
"Biz henüz Azerbaycan pazarına girmeden aslında ciddi bir talebin olduğunu, Azerbaycan'daki 800 bine yakın müşterimizin Trendyol uygulamasını telefonlarına indirdiğini biliyorduk. Trendyol'dan alışveriş yapmaya çalışıyorlardı fakat alışverişin yöntemi farklıydı. Trendyol'dan verdikleri siparişleri Türkiye'de bir noktada toplatıp, aracılarla Azerbaycan'a götürüyorlardı. Azerbaycan pazarına girmemiz ile birlikte tüm lojistik operasyonu Azerbaycanlı lojistik iş ortaklarımızla üstlenerek, oradaki müşterilerimizin siparişlerini kapılarına kadar teslim ediyoruz. Henüz tam anlamıyla pazarlama faaliyetlerine başlamadan dahi müşteri sayımızın orada da 1 milyonun üzerine çıktığını görüyoruz. Azerbaycan nüfusunun yaklaşık 10 milyon olduğunu düşündüğümüzde nüfusun yüzde 10'unun Trendyol müşterisi olduğunu görüyoruz. Ülkede ciddi potansiyel görüyoruz. Türkiye'ye ve Türk ürünlerine karşı çok büyük ilgi var.


E-ihracatı tüm KOBİ'ler için kolaylaştıracağız. Ülkemizin ekonomik hedeflerinde gittikçe artan öneme sahip olan e-ihracata ilgiyi arttırmak için hem lojistik hem de teknik altyapı açısından önemli adımlar attık. İstanbul Havalimanı yanındaki e-ihracat merkezi yatırımımızı gerçekleştirerek Avrupa lojistik ağını kurma çalışmalarımızı başlattık. Tamamı Türk mühendisleri tarafından geliştirilen uygulamamızla, Türkiye'deki satıcılarımızın Ankara'ya satış yapar gibi Berlin'e e-ihracat yapmalarını mümkün kıldık.
Ekibimizdeki mühendis arkadaşlarımız tarafından geliştirilen sistem, satıcılarımızın e-ticaret süreçlerini yönettiği satıcı panelinde 'ihracat merkezi' sekmesi altında yer alıyor. Satıcılarımızın sisteme yurt dışından gelen talepleri ve canlı stok bilgilerini girdikten sonra ihraç edilecek ürünlerini ihracat için gerekli evraklarla beraber Trendyol deposuna ulaştırması gerekiyor. Bundan sonraki tüm süreçleri Trendyol olarak biz devralıyoruz. Ürünlerin ihracından kargoya verilerek son tüketiciye ulaştırılmasına kadar tüm süreç bizim üzerimizden yürüyor. Siparişler Trendyol deposuna ulaştıktan sonra 5 günden daha kısa bir sürede müşteriye ulaşmış oluyor."


- "2022'de 136 ülkeye e-ihracat yaptık"


Çetin, e-ihracat ile ilgili çalışmalarının Almanya ile sınırlı olmadığını vurgulayarak, "trendyol.com/de'nin yanı sıra İngilizce konuşulan ülkelerdeki müşterilerimize özel açtığımız trendyol.com/en sitesi üzerinden Türk üreticileri Avrupa'nın 27 ülkesiyle buluşturuyoruz. Ayrıca 95'e yakın global e-ticaret platformu aracılığıyla da yerli üreticileri farklı coğrafyalardaki müşterilerle buluşturuyoruz. Bugün Türkiye'de üretilen ürünler, Orta Doğu'dan Afrika'ya, çok geniş bir coğrafyada kullanıcılar tarafından tercih ediliyor. 2022 yılında 136 ülkeye e-ihracat yaptık. Her gittiğimiz ülkede bizden alışveriş yapan bir kişi mutlaka birkaç kere daha alışveriş yapıyor. Şu an dünya çapında, Trendyol aracılığıyla yerli üreticilerimizin ürettiği ürünleri kullanan 4 milyon müşteri bulunuyor. Perakende sektörünü desteklemek amacıyla Birleşmiş Markalar Derneği ile iş birliği gerçekleştirdik. Bu iş birliği kapsamında, BMD üyesi olan Türk markalarını global pazarlara taşıyoruz." açıklamasını yaptı.


İhracatta müşterilere daha hızlı teslimat gerçekleştirebilmek için İstanbul Havalimanı yanındaki (IGA) e-ihracat merkezi yatırımlarını gerçekleştirdiklerini belirten Çetin, şunları kaydetti:
"Bu merkez ile Avrupa lojistik ağını kurma çalışmalarımızı başlattık. Bu yatırımımızı 36 milyon avroluk bedelle hayata geçireceğiz. Toplam 12 bin metrekarelik bir alan olacak. Merkezimiz günlük 150 bin adet ürün çıkış kapasitesine sahip. İGA projemizde temel atma aşamasındayız ve eş zamanlı tasarım çalışmalarını yapıyoruz. Bu operasyon merkezimizin uzun vadede e-ihracata büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz. İstanbul Havalimanı'nda gümrüklü alandan direkt çıkış yapabilecek olmamız nedeniyle sipariş geldiği andan itibaren hazırlanma ve uçağa teslim arasındaki süreyi iyileştireceğiz. Müşterilerimize daha hızlı bir teslimat deneyimi yaşatacağız.
Yakın bir zamanda Adana Aktarma Merkezi ve Trabzon Aktarma Merkezi yatırımlarını gerçekleştirdik. Her iki aktarma merkezi de bölgelerinin en büyüğü olma özelliğine sahipler. Bu sene açılışını yapacağımız Ankara'da bir de e-ticaret operasyon merkezi yatırımımız var. Sadece Türkiye'nin değil Avrupa'nın en büyük e-ticaret operasyon ve aktarma merkezlerinden birisi olacak. En modern teknolojilerle ile donatılacak tesiste 3 bin 500 kişi istihdam edilecek."


- "Türk sporunun gelişmesine katkıda bulunmayı sorumluluğumuz olarak görüyoruz"


Çetin, ana destekçilerinden biri oldukları Kadın A Milli Voleybol Takımı'nın da Avrupa Şampiyonası grup elemeleri için Almanya'da olduğunu belirterek, "Filenin Sultanları"na destek için Tarkan'ın, "Öp" şarkısının sözlerini, milli takım marşı haline getirdiğini aktardı.


Tarkan ile uzun soluklu iş birliklerinden memnuniyet duyduklarını aktaran Çetin, şu ifadeleri kullandı:
"Türk sporunun gelişmesine ve sporcuların hayallerini gerçekleştirmelerine katkıda bulunmayı sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Sporun gücünü ve birleştirici etkisini kullanarak ülkemizin spor kültürüne ve sporcularına destek olmak en büyük amaçlarımız arasında. Bu doğrultuda da Türk sporunu ve sporcularını bir bütün olarak görerek, sporun her branşına önem veriyoruz. Spora ilk desteğimizi 2021 yılında Futbol Milli Takımlarının resmi sponsoru olarak verdik. A Milli Futbol Takımı'nın yanı sıra Kadın Milli Takımlar ve Erkek Milli Takımlarının da resmi sponsorluğunu üstlendik. Onu, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi'nin resmi sponsorluğu izledi. O dönemde Tokyo'da düzenlenen 32. Yaz Olimpiyatları'nda ülkemizi temsil eden, güreşte Taha Akgül ve Evin Demirhan, tekvandoda Nur Tatar, artistik cimnastikte Ferhat Arıcan ve boksta Busenaz Sürmeneli'nin bu önemli yolculuklarında yanlarında olduk.


Geçtiğimiz yıl Voleybol Milli Takımlarımızın ana sponsorluğunu üstlendik. Desteklerimiz, Türkiye Voleybol Federasyonu tarafından kurulan ve Türkiye'de 6-12 yaş arasındaki çocukları voleybol ile tanıştırmayı ve lisanslı sporcu sayısını artırmayı hedefleyen TVF Fabrika Voleybol Okulları'nı da kapsıyor. Bugün Türkiye'nin farklı yerlerindeki 30 okulumuzda 2 bin 411 öğrencimiz eğitim görüyor. Bu öğrencilerin 2 bin 100'ü kız, 311'i erkek. Bu oran bizce çok önemli. Türkiye her alanda büyük potansiyeller barındırıyor. Trendyol olarak biz de bu gibi desteklerle bu potansiyelin ortaya çıkması için çalışıyoruz. Özellikle, genç yaşlardaki kız çocuklarının gelişimine de katkı sağlayarak, altyapılardan A takımlara ya da milli takımlara kazandırılmasını hedefliyoruz. Bir gün Hakkari'deki kadın antrenörümüzün yetiştirdiği kız çocuklarımızın da bu şampiyonalarda yerini alması en büyük hayalimiz."


Yakın zamanda da hem Süper Lig'in hem de 1. Lig'in isim sponsoru olduklarını anlatan Çetin, "TFF'nin de desteğiyle futbolumuzun ve Süper Lig'in marka değerini daha da yükselterek, kulüplerimizin ve ligimizin çok daha üst sıralara yükselmesini sağlamak. TFF ile imzaladığımız anlaşmanın 15 ilimizde 19 takımın mücadele edeceği 1. Lig'i de kapsaması bizleri ayrıca mutlu ediyor. 1. Lig'e sağlayacağımız destekle, özellikle Anadolu'daki kulüplerimiz için önemli bir katkı sağlayacağız. Trendyol Yemek olarak UNESCO Gastronomi şehri olan Gaziantep Futbol Kulübü'ne de destek vereceğiz. Bugün olduğu gibi bundan sonra da Türk sporunun gelişmesi için elimizden gelen her türlü çabayı göstereceğiz." değerlendirmesini yaptı.

BERLİN (AA) - Avro Bölgesi'nde bankalar başta olmak üzere finans kuruluşları tarafından şirketlere verilen kredilerdeki büyüme, artan faiz oranlarıyla temmuzda ivme kaybetti.

Avrupa Merkez Bankası (ECB), temmuz ayına ilişkin şirket ve tüketici kredileri aylık değişimlerini yayımladı.

Buna göre, haziranda yıllık bazda yüzde 3 büyüyen şirket kredileri, geçen ay yüzde 2,2 arttı.

Haziranda yüzde 1,7 yükseliş kaydeden tüketici kredileri, temmuzda da yüzde 1,3 büyüdü.

Temmuzda M3 para arzı, yıllık bazda yüzde 0,4 düşüşle analistlerin sabit kalacağı beklentisinin altında kaldı. Haziranda M3 para arzı, yüzde 0,6 artış kaydetmişti.

M3 para arzındaki düşüş, gelecekte enflasyonun artış hızının yavaşlayabileceğinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Banka kredi verileri, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) gelecekteki faiz politikasını tasarlamasında önemli bir husus olarak kabul ediliyor. ECB, enflasyon oranını aşağı çekmek için faizleri artırarak kredi akışını ve dolayısıyla ekonomik faaliyetleri kısıtlamayı planlıyor.

Avro Bölgesi'nde haziranda yüzde 5,5 olan yıllık enflasyon, temmuzda yüzde 5,3 olarak ölçülmüştü.

Piyasalarda 2024'e kadar Avro Bölgesi'nde enflasyonun ECB'nin yüzde 2 hedefinin üzerinde kalması bekleniyor.

VARŞOVA (AA) - Finlandiyalı kağıt ve ambalaj üreticisi Stora Enso, çalışanlarının şirket telefonlarında sosyal medya platformu TikTok'u kullanmalarını yasakladı.

Finlandiya'dan YLE'nin haberine göre, yasağın nedeni şirket güvenliği olarak açıklandı.

Haberde görüşlerine yer verilen Stora Enso'nun İletişim Direktörü Satu Harkonen, "Yasak, bu yaz yürürlüğe girdi ve bunun nedeni güvenlik." ifadesini kullandı.

Ormancılık sektöründe faaliyet gösteren Fin şirketi Kotkamills de yaz başında TikTok kullanımını yasakladığını duyurmuş ve platformun şirket cihazlarında veya ağlarında kullanılmasına izin verilmediğini açıklamıştı.

Finlandiyalı telekomünikasyon şirketi Telia da bu yılın başlarında TikTok'a yasak getirmişti.

ANKARA (AA) - Suudi Arabistan Milli Futbol Takımı'nın yeni teknik direktörü, bir dönem Galatasaray'ı da çalıştıran İtalyan Roberto Mancini oldu.

Mancini ile yapılan anlaşma, Suudi Arabistan Milli Futbol Takımı'nın sosyal medya platformu X'teki hesabından paylaşılan videoyla duyuruldu.

Görüntünün yanına "O bir doğuştan kazanan ve tarih yazan futbol efsanesi. Suudi Arabistan'a hoş geldin." notu düşüldü.

58 yaşındaki Mancini, 2018'de göreve başladığı ve iki hafta önce istifa ettiği İtalya Milli Takımı'nı, 2020 Avrupa Şampiyonası'nda zafere taşıdı.

Mancini, ülkesinde Fiorentina, Lazio, Inter, İngiltere'de Manchester City, Türkiye'de Galatasaray (2013-2014), Rusya'da ise Zenit'in teknik direktörlüğünü yaptı.

EDİRNE (AA) - Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Servet Altay, sıcak havalarda serinlemek için tüketilen şeker ve tuz oranı yüksek içeceklerin kalp, şeker ve tansiyon hastalarında olumsuz durumlara neden olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Altay, AA muhabirine, aşırı sıcak ve nemli havaların vücudu olumsuz etkilediğini ifade etti.

Yaz aylarında yeterli ve dengeli sıvı tüketiminin önemini vurgulayan Altay, sağlıklı içeceklerin tercih edilmesi tavsiyesinde bulundu.

Altay, sıcak havalarda sıvı tüketiminin arttığını, serinlemek için soğuk meşrubatların tercih edilebildiğini dile getirdi.

En sağlıklı sıvının su olduğunu aktaran Altay, "Doğal suyu tüketmek her zaman en uygunudur. Meşrubat tüketirken çok dikkat etmeliyiz. Bilindiği gibi meşrubatlarda katkı maddeleri bulunuyor. Bunların glisemik endeksleri yüksek oluyor, içerilerinde şeker ilaveleri oluyor. Dolayısıyla şeker ve kalp hastalarında bu içecekleri önermiyoruz. Şeker içeriği yüksek gazlı içecekler ve meşrubatlardan mümkün olduğu kadar uzak durmak gerekiyor." dedi.

Altay, tuz oranı yüksek içeceklerin özellikle tansiyon hastaları için risk içerdiğini vurguladı.

Tuzlu içeceklerin dikkatli tüketilmesi tavsiyesinde bulunan Altay, şöyle devam etti:

"Tuzlu olmamak kaydıyla ayran tüketilebilir. Suya alternatif olarak tüketilebilecek en iyi içecek sodyum oranı düşük maden sularıdır. Hipertansiyon ve kalp yetersizliği olan hastalar kesinlikle sodyum oranı düşük maden sularını tercih etmeliler. Gün içerisinde birden fazla sodyum içeriği yüksek maden suyu tüketilirse hipertansif krize neden olabilir. Yine özellikle Güneydoğu Anadolu'da meyan kökü yaygın şekilde tercih ediliyor. Bu bitkinin içerisindeki maddeler de tansiyonu yükseltebiliyor."

ANKARA (AA) - GÖKSEL YILDIRIM - ASELSAN, başından beri paydaş olarak desteklediği dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST'in Ankara ayağında son dönemde geliştirdiği bir dizi yüksek teknoloji ürününü sergileyecek.

Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3) ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yürütücülüğünde 30 Ağustos-3 Eylül'de düzenlenecek TEKNOFEST Ankara'ya Etimesgut Havalimanı ev sahipliği yapacak.

Türkiye'nin lider savunma ve teknoloji şirketlerinden ASELSAN da festivale güçlü bir katılım sağlayacak. Festival alanındaki standında her yaştan teknoloji meraklılarına hitap edecek etkinlikler düzenleyecek şirket, son dönemde geliştirdiği bir dizi yüksek teknoloji ürününü de tanıtacak.

Bu çerçevede festivalde GÜRZ Hava Savunma Sistemi, Murad Muharip Uçak Burun Radarı, Ertuğrul Bomba İmha Robotu, Avcı Kaska Entegre Kumanda Birimi, AselFlir-500 Elektro-Optik Sensör Sistemi, Karat Kızılötesi Arama ve Takip Sistemi, Atom Akıllı Mühimmat ve Ertunga İnsansız Kara Aracı gibi ASELSAN çözümleri ziyaretçilerle buluşturulacak.

- 20'yi aşkın ASELSAN ürünü TEKNOFEST'te

ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, AA muhabirine, Cumhuriyet'in 100'üncü yılında, 30 Ağustos Zafer Bayramı'nda TEKNOFEST Ankara'nın vatandaşlara, gençlere, çocuklara kapılarını açacağını söyledi.

ASELSAN olarak böylesine güzel bir etkinliğin paydaşı olmaktan çok mutlu olduklarını vurgulayan Akyol, şöyle konuştu:

"ASELSAN, Ankara'da kurulmuş ve Türkiye'nin değişik vilayetlerine yayılmış ve teknolojiye, Türk savunma sanayisine liderlik eden bir şirketimiz. Bizim en büyük kıymetimiz insan kaynağımız. Yüksek teknolojide, yüksek nitelikli insanlarıyla bugüne kadar milletimizin izlediği başarılı projeleri hayata geçirdik, geçirmeye devam ediyoruz. Özellikle teknolojiye olan merakın erken yaşlarda başlatılmasını sağlayan, buna çocuk yaşlarda ilgi uyandıran TEKNOFEST faaliyetini ASELSAN açısından, savunma sanayisi açısından, Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceği açısından çok kıymetli ve faydalı buluyoruz. Bu kapsamda TEKNOFEST etkinliklerine ciddi katkı sağlıyoruz paydaş olarak. Ankara'da olması da bir ilk. 30 Ağustos Zafer Bayramı'na denk gelmesi ve Cumhuriyet'in 100'üncü yılında yapılıyor olması da ayrı bir gurur tablosu."

Gençlerin erken yaşta teknolojiye olan merakının artmasıyla ileriki yıllarda özellikle mühendislik faaliyetlerine hazır bulunuşluklarının daha yüksek olacağını değerlendirdiklerini dile getiren Akyol, şöyle devam etti:

"Yüksek nitelikteki insan kaynağıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin gurur kaynağı projeleri birer birer hayata geçiriyoruz. Bu kapsamda birçok noktada bu faaliyetleri destekliyoruz. Bu TEKNOFEST'te de Ankara'da 20'yi aşkın yeni ürünümüzle yer alacağız. Özellikle havacılık ve uzay etkinlikleri ön planda festival kapsamında. Son dönemde geliştirdiğimiz Milli Muharip Uçağımız, insansız hava araçlarımız KIZILELMA, ANKA ve benzeri uçaklarımız gibi ürünlerin faydalı yüklerini ASELSAN geliştiriyor. Bütün bu yeni, son teknoloji ürünlerimizi fuar kapsamında vatandaşlarımıza, gençlerimize, çocuklarımıza gösteriyor olacağız. Vatandaşlarımız radarlardan optik sistemlere, üzerindeki haberleşme cihazlarından diğer faydalı yüklerine kadar hepsini orada görebilme imkanlarına kavuşacaklar. Son dönemde yine hava savunma alanında ciddi faaliyetlerimiz oldu. Türkiye'nin gurur kaynağı birtakım sistemlerimizi envanterimize kazandırdık, bir kısmını tamamlamak üzereyiz. Bunları da yine gelen vatandaşlarımız, Ankaralı hemşehrilerimiz orada görme imkanına kavuşacaklar."

- ASELSAN ile Tekno Macera

Ahmet Akyol, gençlerin erken yaşta teknolojiyi biraz daha yakından takip edebilmelerini sağlamak, merak uyandırabilmek, girişimcilik ruhunu, yenilikçiliği destekleyebilmek adına bir Tekno Macera platformu oluşturduklarını söyledi.

ASELSAN'ın internet sitesinden ulaşılabilen bu platformun TEKNOFEST'te bir uygulamasını çocuklara, gençlere sunacaklarını ifade eden Akyol, özellikle uzayla ilgili birtakım deneyimlerin Tekno Macera bölümünde yaşanabileceğini belirtti.

"Ailelerimizi, Ankara'da yaşayan bütün vatandaşlarımızı, özellikle çocuklarıyla birlikte TEKNOFEST'e davet ediyoruz." diyen Akyol, şu ifadeleri kullandı:

"Orada Türkiye'nin geliştirdiği gurur kaynağı projeleri görme imkanını bulacakları gibi gençlere, çocuklara yönelik birtakım etkinlikleri de deneyimleme imkanına kavuşacaklar. Türkiye'nin geleceği açısından savunma sanayisinde, teknolojide daha geniş kitlelerle ülkemizi geleceğe taşıyacağımız bu dönemde TEKNOFEST'in toplumda çok büyük değiştirici ve dönüştürücü etkisi var. Son yıllarda yapılmış, Türkiye Cumhuriyeti'nin gurur kaynağı, Türkiye Cumhuriyeti'nin topluma yayılmış en etkili projelerinden biri. ASELSAN olarak giderek artan bir oranda bu faaliyeti desteklemeye devam edeceğiz."

- TEKNOFEST gençleri ASELSAN'da mühendis oldu

Ahmet Akyol, teknolojiye merakı artırmakla ve sonraki yıllarda ASELSAN'daki mühendislik kariyerine kadar desteklemekle ilgili birçok faaliyeti yürüttüklerini anlattı.

"TEKNOFEST'in ilk yıllarında proje yapan arkadaşlarımız artık ASELSAN'da mühendisler." diyen Akyol, bu gelişime ilişkin şöyle konuştu:

"O ruhu, girişimciliği, yenilikçiliği, deneyimleri erken yaşlarda proje yaparak, yarışarak göstermiş arkadaşlarımızın bir kısmı artık Türkiye'nin bu yüksek teknolojili, gurur kaynağı projelerinde yer alıyorlar. Lise çağında nitelikli iş gücünü, istihdamı desteklemek adına ASELSAN Mesleki Teknik Lisesini Ankara'da kurduk. Son 3-4 yıldır Türkiye'nin en yüksek, yüzde 1'den daha iyi bir seviyedeki öğrencileri orada eğitimle destekliyoruz. ASELSAN'ın bütün birimleriyle, bütün imkanlarıyla o lisemizi destekliyoruz. Bu bize önümüzdeki yıllarda çok iyi yetişmiş, teknik bilgisi, seviyesi yüksek mühendisler, teknisyenler ve insan kıymeti olarak dönecek. Bununla birlikte üniversite çağlarındayken daha okul bitmeden mühendislik, AR-GE, geliştirme deneyimi kazanabilmeleri açısından en kıymetli, en başarılı öğrenci kitlemizi üçüncü sınıfta ASELSAN A Yetenek Programı'na alıyoruz. Her yıl 200'ü aşkın öğrencimiz okul hayatlarına devam ederken bizde çalışmaya başlıyorlar. ASELSAN'daki abileriyle, mentörleriyle, ablalarıyla, kendinden daha kıdemli mühendislerle birlikte teoride öğrendikleri bilgileri deneyimleyerek hayata geçirme imkanı buluyorlar. A Yetenek programımızı bu yıl da başvuruya açtık. Öğrencilerimiz şu anda başvurabiliyorlar. Bu programı uzun yıllardır başarıyla uyguluyoruz."

- "İnsana yatırım önceliğimiz"

ASELSAN'da her yıl lise ve üniversite seviyesinde 1000'i aşkın öğrenciyi staj programlarına aldıklarını belirten Akyol, stajyerlerine de TEKNOFEST'e katılma, paydaş olarak festivalde yer alma imkanı sağladıklarını söyledi.

Şirket içinde yeni mezun mühendislere yönelik de birtakım programlar olduğunu vurgulayan Akyol, şunları kaydetti:

"ASELSAN ve savunma sanayisi olarak insana yatırımı en öncelikli konu olarak ele almış durumdayız. Bu kapsamda ilkokuldan değişik programlarla başlattığımız desteklerimizi ASELSAN'da mühendis olduklarında da devam ettirdiğimiz bir anlayışla uçtan uça, bütün safhalarında, bütün aşamalarında insana yatırımı en öncelikli konu olarak ele alıyoruz. Geleceğe Türkiye'yi taşıyacak kadrolar, bu iyi yetişmiş insan kaynağı. Buna giderek artan oranda yatırım yapmaya devam edeceğiz. Bütün Ankara'daki halkımızı, vatandaşlarımızı, gençlerimizi, ailelerimizi çocuklarıyla beraber Türkiye'nin gurur kaynağı TEKNOFEST'e davet ediyorum. ASELSAN olarak önemli bir paydaş olarak yerimizi alacağız. Gelip bu gururu, Türkiye'nin gurur kaynağı projeleri, ürünleri birlikte görelim, eğlenelim ve gençlerimize erken yaşta bu anlayışı, misyonu, vizyonu birlikte kazandıralım. ASELSAN, Türk milletine bu anlayışla hizmet etmeye devam edecek."