Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

 

BERLİN (AA) - Almanya Başbakanı Olaf Scholz, ramazanın başlaması dolayısıyla tüm Müslümanlara mübarek bir oruç ayı diledi.

 

Alman Şansölye, Twitter'dan yaptığı paylaşımda, "Birçok Müslüman güneş doğmadan önceki ilk sahur için gece kalktı. Bugün ramazan başlarken tüm inananlara mübarek bir oruç ayı diliyorum." ifadelerini kullandı.

Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier de sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada, Müslümanların ramazan ayını tebrik etti.

 

Paylaşımda, "Ramazan mübarek olsun. Tüm Müslümanlara oruç ve tefekkürle geçirecekleri mübarek bir ay diliyorum." ifadelerine yer verildi.

 
- Türkiye'nin ham çelik üretimi ise şubatta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 28,9 azalarak 2,1 milyon tona geriledi
 

BERLİN (AA) - Küresel ham çelik üretimi, şubatta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1 azalarak 142,4 milyon ton oldu.

Merkezi Brüksel'de bulunan Dünya Çelik Birliği (Worldsteel), şubat ayı ham çelik üretim verilerini açıkladı.

 

Buna göre, küresel ham çelik üretimi, bu yılın şubat ayında 2022'nin aynı dönemine kıyasla yüzde 1 gerileyerek 142,4 milyon tona düştü.

Söz konusu dönemde dünyanın en büyük çelik üreticisi Çin'in üretiminin, yüzde 5,6 artarak 80,1 milyon tona yükseldiği tahmin edildi.

 

Japonya'nın üretimi yüzde 5,3 azalarak 6,9 milyon tona, Almanya'nın üretimi yüzde 6,9 azalışla 3 milyon tona, ABD'nin üretimi de yüzde 5,3 düşüşle 6 milyon tona indi.

Türkiye'nin ham çelik üretimi ise şubatta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 28,9 azalarak 2,1 milyon tona geriledi.

 

Söz konusu dönemde çelik üretiminin Rusya'da yüzde 8,6 azalarak 5,6 milyon tona gerilediği, İran'da ise yüzde 14,6 artarak 2,4 milyon tona çıktığı tahmin ediliyor.

 

BERLİN (AA) - Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Kuzey Makedonya'nın yerinin Avrupa Birliği (AB) olduğunu söyledi.

Baerbock, Kuzey Makedonya'ya düzenleyeceği resmi ziyaret öncesi yaptığı açıklamada, "Kuzey Makedonya'nın yeri tıpkı diğer Batı Balkanlı ortaklarımız gibi Avrupa Birliği'dir. Bu konuda ciddi olduğumuzdan, AB ile katılım müzakerelerinin resmen başlamasından bu yana artık şüphe duyulmamalıdır." dedi.

Kuzey Makedonya halkının katılım sürecine ilişkin yüksek umut ve beklentilerinin kendileri için hem bir fırsat hem de bir tehlike olduğuna işaret eden Baerbock, "Tehlike çünkü son 17 yılda kaydedilen tüm ilerlemeye ve bazen acı veren tavizlere rağmen AB olarak beklentilerini boşa çıkarırsak Makedonları Avrupa için kaybedebiliriz. Fırsat çünkü AB genişleme sürecine dahil olan herkes neyin tehlikede olduğunun farkında. Avrupa ailesinde bir gelecek, istikrarlı refah ve barışa sahip bir bölge, kendi kaderini tayin hakkı." ifadelerini kullandı.

Kuzey Makedonya'daki tartışmaların, özellikle kimlik, tarih, dil ve kültür meseleleri söz konusu olduğunda, tutku ve ihtirasla yürütüldüğünü çok iyi anladığını dile getiren Baerbock, "Bu bizim ülkemizde de farklı değil ve elbette anayasa değişikliği gibi temel meseleler için de geçerli. Ancak deneyimler gösteriyor ki bu gibi durumlarda, siyasi hesapları bir kenara bırakmak, net bir hedefe yönelmek ve bunun için kararlılıkla mücadele etmek faydalı olacaktır. Kuzey Makedonya Parlamentosunda anayasa değişikliğine verilecek geniş destek, sadece ülke içinde değil, çok daha ötesinde tüm bölgeye bir sinyal gönderecektir: AB üyeliğini kesinlikle istiyoruz ve bunu başarmak için kendi tarafımızdan gereken her şeyi yapacağız." değerlendirmesinde bulundu.

 
Ver.di ve EVG tarafından yapılan açıklamada, toplu taşıma ve havalimanları da dahil, işverenlerle daha iyi ücret için kampanyanın bir parçası olarak 26 Mart Pazar gece yarısından 27 Mart Pazartesi günü tüm gün greve gitme çağrısı yapıldığı bildirildi
 

BERLİN (AA) - Almanya'nın en büyük sendikalarından Birleşmiş Hizmet Sektörü Sendikası (Ver.di) ile Demiryolu Çalışanları Sendikası (EVG) yüksek enflasyona karşı daha iyi ücrete zorlamak için ulaştırma sektöründe çalışanları 27 Mart'ta 1 günlük toplu uyarı grevine gitmeye çağırdı.

Ver.di ve EVG tarafından yapılan açıklamada, toplu taşıma ve havalimanları da dahil olmak üzere işverenlerle daha iyi ücret için kampanyanın bir parçası olarak 26 Mart Pazar gece yarısından 27 Mart Pazartesi günü tüm gün greve gitme çağrısı yapıldığı belirtildi.

Açıklamada, grev çağrısının, müzakerelerde ilerleme kaydedilememesinin ardından geldiği ifade edilerek, “Ver.di üyeleri daha fazla para, işlerine saygı ve takdir için grev yapıyor.” denildi.

 

Ver.di Sendikası Başkanı Frank Werneke, işçilerin Kovid-19 salgını sırasında ve o zamandan beri her gün kamu altyapısını zor koşullar altında çalışır durumda tuttuklarını belirterek, işçilerin bunun için genellikle düşük ücretler aldığını belirtti.

Werneke, “Bu nedenle, yüksek enerji fiyatları ve artan gıda fiyatları, özellikle ulaşım sektöründeki çalışanları sıkıntıya sokuyor. Şimdiye kadar işverenlerin teklifleri durumu iyileştirmedi.” dedi.

Demiryolu Çalışanları Sendikası (EVG) Başkanı Martin Burkert ise "Daha fazla gerginlik istemiyoruz. Pazarlık edilebilir bir teklif istiyoruz." ifadelerini kullandı.

 

- Sendikaların talepleri

Verdi sendikası, toplu taşıma ve havaalanları da dahil olmak üzere kamu sektöründe yaklaşık 2,5 milyon çalışan adına müzakere ediyor. EVG, Deutsche Bahn ve belediye ulaşım şirketlerinde yaklaşık 230 bin çalışan için pazarlık yapıyor.

Ver.di sendikası Ver.di ve kamu sektörü çalışanları için müzakerelere liderlik ederken, Almanya’da alışılmışın dışında yüksek enflasyonun etkilerine karşı çalışanlara yüzde 10,5 veya en az 500 avro ücret artışı istiyor.

EVG ise çalışanların ücretlerine yüzde 12 zam veya ayda en az 650 avro daha fazla talep ediyor.

 

EVG ve Verdi sendikalarının ülke çapında geniş çaplı bir uyarı grevinin 27 Mart’ta toplu taşımanın büyük bir bölümünü etkilemesi bekleniyor. Grevden uzun mesafeli, bölgesel ve yerel ulaşımın yanı sıra havaalanları ve otoyol şirketleri de etkilenecek.

 

Alman demir yolu şirketi Deutsche Bahn, söz konusu grev nedeniyle 27 Mart'ta tüm demir yolu operasyonlarında "büyük bozulmalar" beklediğini bildirdi.

Kültür tarihine yaptığı katkılar ile bilinen ve bu alanda yaptığı çalışmalar ile iki ülke arasında önemli eserler veren Dr. Latif Çelik SUNTAT firmasına ziyaretinde 2 ayrı ama çok memnun oldum dediği bir sürpriz ile karşılaştı.

 

SUNTAT Şirketler Grubu CEO’su Mustafa Baklan  kültürel çalışmalar yapan Dr. Latif Çelik’i karşılarken, “Sayın Dr. Çelik iki milletin ortak tarih ve kültürüne atıf yapacak çok sayıda esere imza atan önemli bir isimdir. Bir çok platformda Türk Kahvesi‘nin 300 yıllık Tarihi adlı eserini gündeme getiriyorum. Bunu Alman arkadaşlarıma da anlatıyorum. Firma olarak böyle bir tarihten gurur duyduğumu ve  hatırımız unutulmasın diye milli kültürümüz olan kahve için özel yaptırdığımız Türkiye çinilerinin rengindeki kahve setini hediye etmek güzel bir duygu idi” şeklinde konuştu.

 

IKG Enstitüsü Başkanı Dr. Latif Çelik ise, Sayın Baklan’ın kültürümüzün samimi sevdalılarından biri olduğunu uzun yıllardır takip ediyorum. Bu hatırayı bir ömür boyu saklayacağım” şeklinde konuştu.

 

Firmada çalışanlar “Böyle anlamlı bir hediyenin Sayın Dr. Çelik’e takdim edilmesi çok güzeldi” şeklinde konuştular.

 

 

 

Türkiye Cumhuruiyeti’nin kurucu önderi Gazi Mustafa Kemal sevgisi Türkiye dışında yaşayanlarda daha çok farkediliyor. Çocuk, genç, ihtiyar, kadın ve erkek herkes için önemli bir aydınlanma feneri olan Atatürk ile ilgili açıklamalarda bulunan İşadamı Kadir Baklan, “Tarihe meraklıyım, en basit incelemelerden bile ortaya çıkan bilgiler ile Mustafa Kemal’in yokluğunda bir milli mücadelenin düşünülmesi mümkün değil. Emperyalistleri ülkeden kovan ve modern Türkiye’yi ulus devlet olarak şekillendirmesinin akabinde Atatürk adını alan kurtuluş savaşımızın önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk öncelikle Türkiye’de yaşayan herkesin hayat standartlarının daha kaliteli olması için önemli diğişimleri hayata geçirmiştir. Ülkede huzur, barış, güven, bağımsızlık ve demokrasi için ömrünün sonuna kadar canla başla çalışan Ataürk’ü gerçekten özlüyorum” şeklinde konuşarak Ata’ya olan samimi hayranlığını anlattı.

 

İşadamı Kadir Baklan’ın zaman zaman yanında çalışan gençleri d Atatürk ile ilgili sohbetlere dahil ederek onların bu alandaki taze bilgilerinden faydalanmaya çalıştığı biliniyor.

 

 

Türklerin Almanya’ya göçünün 60. yılında ortaya çıkan başarı hikayesini Adana'lı Ayşenur Acarca bilimsel kriterlerde mercek altına alırken, Almanya’da yerleşik Çorumlu Baklan Ailesi tarafından yönetilen SUNTAT Şirketler Grubu çalışmaya destek vererek elde edilen bilgi ve verilerin akademik platformlara taşınmasını sağladı.

 

1961’de Almanya yönüne ekonomik anlamda başlayan işçi göçü 60 yılın sonunda milyonlarca kişiye istihdam eden bir sinerjiye dönüşürken sayıları 100 bine yaklaşan Türkiye kökenli işadamlarının yönetiminde devasa işyerlerini de Almann Ekonomisine kazandırdı. Anadolu insanının alınteri ve çalışkanlıklarının tescili olan bu firmalardan bazıları aile içinde kalırken çok azı Türk damak tadı deyince ilk akla gelen lezzet durakları konumuna geldiler. Türkiye'nin degişik sehirlerinin binbir lezzzetini başta Almanya olmak üzere Avrupa pazarlarına taşıyan bu işyerleri Çorum’un leblebisinden, Kırşehir‘in sarmasına, Gazianteb‘in mercimeğinden Adana’nın bulguruna kadar yüzlerce ürünü Avrupa standartlarındaki paketleme teknikleri ile çeşitli ülkelerin en üst düzey marketlerinin raflarına kadar ulaştırdılar.

 

30 yıl önce “Avrupa’da Türk Gıda ürünlerini nerede bulurum” diyen Almanların, artık bu soruyu sormadan “Türk damak tadı lezzetleri SUNTAT mamüllerinin sergilendiği Türkiye Bayrağı işaretli raflarda bulurum” noktasına gelmeleri çok sevindirici. Türk ürünlerinin kalite, paketleme ve lezzetini ortaya çıkaran fikirlerin arkasındaki bir numaralı isim olan Baklan Ailesi Lideri Mustafa Baklan yaptığı açıkamada, “Uluslararası pazarlarda kalıcı olmak için kalite standartlarını iyi tutturmak gereklidir. Türkiye pazarı, Türk damak tadı ve kalite kontrolü ile ilgili araştırmalar bizim için önemlidir. Bu alanda yapılan bilimsel çalışmalar ise çok daha önemlidir. Çok sayıda üniversite çıkışlı genç araştırmacıların faliyetlerimizi gözlemleyerek düşüncelerini akademik platformlara taşımasının önünü açmak istiyoruz.  Hem genç akademisyenlere destek veriyor, hem de geldiğimiz noktanın uluslararası pazarlardaki kalıcığı adına yeni çalışmalarda veri kaynağı olarak kullanılmasına imkan sağlıyoruz. Ayşenur Acarca’nın yüksek lisans tez çalışmasında gösterdiği gayretlerin Alman akademik çevrelerince kabul edilmiş olması ise SUNTAT Grubunun övüncü durumundadır” şeklinde konuştu.

 

Gaziantep Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü öğrencisi ve Ayşenur Acarca ise tamamladığı tez çalışması ile ilgili olarak, “Almanya‘ya Türk göçünün başlamasının üzerinden yarım asırdan fazla bir zaman geçti. 3 milyondan fazla insan günümüzde yerleşik hale geldi ve 6 milyondan fazla Türk Almanya’da bir müddet yaşayarak ülkesine döndü. Bütün bu insanların damak tadının önemini en iyi farkeden, onların komşuları Almanların bir potansiyel olduğunu tesbit eden ve her yıl Türkiye’de tatil yapan milyonlarca Alman’nın Türk ürünlerine olan ihtiyacını ilk farkedip projelendiren SUNTAT Şirketler Grubu sahibi Baklan Ailesi olmuştur. Grubun CEO’su Mustafa Baklan iktisadi ve ekonomik alanda yarını bugünden okuyan bir işadamı olarak ekibi ile birlikte Almanya’nın etnik gıda pazarına Türkiye kökenli binlerce ürünü taşımayı başarmıştır. Almanya’nın en önemli firmalarının reyonlarında kilometrelerce uzunlukta Türk ürünlerinin sergilenmesini sağlayan SUNTAT Şirketler Grubu özel ambalajlarda kendi markaları altında üretilen ürünleri tüketiciye sunarak binlerce istihdam yaratmayı başarmışlardır. Saymakla bitmeyecek SUNTAT markalı ürünler bir başarı hikayesinden çok öte önemli bir iktisadi dinamizm olarak da ortaya çıkmıştır. Bu planlı emek ve çalışmanın Türkiye’yi ekonomik ve sosyo-kültürel anlamda Avrupa’ya yaklaştırdığının yeni akademik çalışmalara da konu idileceğini belirterek, bana bilimsel çalışma imkan ve ortamı sağlayarak bir çok alanda destek olan SUNTAT Grubu yetkililerine ve Baklan Ailesi’ne teşekkür ediyorum” dedi.

 

Almanya pazarındaki SUNTAT Markası altında üretilen Bulgur ve Ayran’ı inceleyen bilimsel çalışmanın Fresenius Uygulamalı Bilimler Üniversitesi İktisat ve Medya Fakültesi tarafından yüksek lisans tezi olarak kabul edilmesi ile Türk ürünleri ve pazarın önemli markası SUNTAT mamülleri bulgur ve ayranın uluslararası gıda pazarının damak tadı olarak tescil edilmesi de ülkedeki milyonlarca Türk arasında sevinçle karşılandı.

 

Gıda piyasası alanında tahminlerde bulunan pazar analistleri şimdiden, “Bu tez çalışmasından sonra market raflarında Avrupalı bayanlar SUNTAT Bulgur‘a, erkekler ise SUNTAT Ayran‘a daha çok ilgi göstereceklerdir” şeklinde görüş açıklamaya başladılar.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Sabrina Eck aus Sonderhofen wird Frauenbeauftragte des Kreisfeuerwehrverbands Würzburg

 

Die Feuerwehrspitze des Landkreises wähnt sich glücklich mit einem Plus an 200 Aktiven und „sehr gut aufgestellt“, wie Landrat Thomas Eberth saget. Doch das Fundament in der Truppe ist nicht stabil.

 

Knapp drei Stunden strammes Informations-Programm war der Kreisfeuerwehrtag für die rund 360 Verantwortlichen aus den 113 Feuerwehren im Landkreis mit einigen Ehrengästen aus den „befreundeten Blaulichtorganisationen“. Zum Fachsimpeln unter Kollegen diente die kleine, beeindruckende Fahrzeugschau vor der Dreifeldhalle in Eibelstadt. Hier konnte nachvollzogen werden, was mit immer neuen Herausforderungen und darauf abgestimmter Technik gemeint sein könnte. Der Umgang mit brennender Photovoltaik oder Carbon im Fahrzeugbau gehört dazu.

 

Steigende Zahl von Bränden in Flur und Wald

 

Im Jahresbericht von Kreisbrandrat (KBR) Michael Reitzenstein tauchten dennoch wieder besondere Herausforderungen auf: der Großbrand eines landwirtschaftlichen Anwesens in Zeubelried und die Gefahrenabwehr bei den auslaufenden Gärstoffresten einer Biogasanlage in Fuchsstadt. Ungewöhnlich viele Flächenbrände in der Flur gehörten dazu und werden neue Konzepte erfordern, so Reitzenstein, ausgedehnt auch auf Waldbrandszenarien. Die Brandeinsätze hätten sich damit in den letzten sechs Jahren sogar verdoppelt. Den Spitzenplatz unter den Kuriositäten hatte ein „therapeutischer Urschrei“ im Wald, der eine groß angelegte Vermisstensuche und noch einmal Kopfschütteln auslöste.

 

Die Gesichter des Kreisfeuerwehrtag 2023 in Eibelstadt: (v.li.) MdL Manfred Ländner, Polizeidirektor Manuel Weikert, MdL Volkmar Halbleib, stellv. Landrätin Karen Heußner, Jürgen Maier, Leiter der Polizeiinspektion Ochsenfurt, KBI Karsten Ott, Frauenbeauftrage Kreisfeuerwehrverband Sabrina Eck, Landrat Thomas Eberth, KBR Michael Reitzenstein, MdB Paul Lehrieder, Eibelstadts Bürgermeister Markus Schenk, KBI Markus Dürr, KBI René Herbert, Eibelstadts 1. Kommandant Marco Seynstahl, KBI Markus Fleder und stellv. Kommandant Eibelstadt Achim Rügemer. Foto: Antje Roscoe

 

Durchschnittlich 14 Einsätze pro Tag im Jahr 2022

 

Mit durchschnittlich 14 Feuerwehreinsätzen am Tag, landkreisweit fast 5000 Einsätzen insgesamt und 57.000 ehrenamtlichen Einsatzstunden waren die Anforderungen an die Hilfeleistungen der Feuerwehren 2022 wieder auf dem Niveau von 2019 angelangt. Weniger schweren Lkw-Unfällen auf der Autobahn durch den Wegfall der Baustellen standen steigende Unwettereinsätze gegenüber, wie Reitzenstein darlegte. Damit die beeindruckenden Leistungen gewürdigt werden, hatte es wiederholt geheißen: „Sie dürfen sich jetzt mal selbst beklatschen“, nicht zuletzt von den Politikern, MdB Paul Lehrieder, MdL Volkmar Halbleib und MdL Manfred Ländner. Der Respekt und Stolz auf die gemeinsame Arbeit in den befreundeten Diensten mit Blaulicht war bei Jürgen Maier, Leiter der Polizeiinspektion Ochsenfurt greifbar. Er würdigte die neuen, immer professionelleren Anforderungen an die freiwilligen Feuerwehren, gerade auch beim Katastrophenschutz, wo man jetzt als „küstenferne Leuchttürme“ fungiere. Mittlerweile rede ganz Bayern über Katastrophenschutzzentren, mit dem man im Landkreis Würzburg Vorreiter sei, so Ländner. Defizite sah er als sich verabschiedender MdL unter anderem im Unterhalt der Ausrüstung durch den Freistaat, der nur die Anschaffung bezuschusst.

 

Neue Positionen beim Kreisfeuerwehrtag 2023 in Eibelstadt: Landrat Thomas Eberth (li.) und Kreisbrandrat Michael Reitzenstein (re.) heißen Christian Kollert als Kreisbrandmeister Bereich Süd und die Frauenbeauftragte für den Kreisfeuerwehrverband Sabrina Eck willkommen. Foto: Antje Roscoe

 

Quereinsteiger und Frauen als Lösungsansätze für Personalengpässe

 

Freude machte vor allem „der hervorragende Stand“ an Einsatzkräften. Ein Plus von 200 Aktiven bedeutet nun 5700 Dienstleistende und das, obwohl bei den männlichen Feuerwehranwärtern ein Minus steht. Zunehmend Feuerwehren, die tagsüber nicht oder unterbesetzt ausrücken, steht dabei weiter als Problem, weshalb oft mehrere Feuerwehren alarmiert werden müssten. Und perspektivisch gibt es noch viel größere Sorgen: „Das Thema Demografie wird uns gnadenlos treffen. Die Feuerwehr wird hochgeschätzte Personen an den Ruhestand verlieren“, blickte Landrat Eberth auf die nahe Zukunft, wenn die Babyboomer-Generation in den nächsten fünf Jahren aus dem aktiven Dienst ausscheidet.

 

Die Arbeit mit den Kinder- und Jugendfeuerwehren gilt als wichtigstes Instrument, die Lücken zu schließen. Hier unterstützt vor allem der Feuerwehrverband des Landkreises, dem fast alle Wehren angehören. Vielleicht kann aber auch die von der fast rein männlichen Versammlung gewählte – nur einige wenige Feuerwehrfrauen waren anwesend – erste Frauenbeauftragte beitragen. Die 25-jährige Sabrina Eck aus Sonderhofen will nicht zuletzt Unterstützungsangebote für Mütter mit Kleinkindern auf den Weg bringen um den Frauenanteil zu erhöhen. Barrieren abbauen, Kommunikation und Workshops hat sie angekündigt, um „Gleichstellung“ zu erreichen. Ein Quereinsteigerprogramm in die Feuerwehr – nicht nur für Frauen – gilt ebenfalls als Lösungsansatz.

 

Neuer KBM für den Bereich Süd und ein neues Feuerwehrhaus für Eibelstadt

 

Zu den Personalien gehörte auch die Vorstellung des seit Februar neuen KBM für den Bereich Süd, Christian Kollert aus Gaurettersheim als Nachfolger von Felix Enzelberger, der sich beruflich verändert hat. Die Einsatzbereitschaft und Kooperation in der neu strukturierten Kreisbrandinspektion und die freiwilligen Feuerwehren betreffend, resümierte Reitzenstein: „Ich nehme es als sehr gutes Gefühl mit, dass es nie die Frage war, „wer“ unterstützt, sondern nur „wann“?“

 

Ebenfalls ein gutes Gefühl dürfte die Ansage in Bürgermeister Markus Schenks Grußwort gegeben haben, dass derzeit die Fachplaner am Entwurf des neuen Feuerwehrhauses mit dann sieben Toren zu Gange sind. Das Gebäude aus den 1980er Jahren soll den heutigen Anforderungen entsprechend ersetzt werden.

 

 

 
Geçtiğimiz hafta sonu itibariyle havalar ısındı.
İlkbahar havası yaşıyoruz.Baharla birlikde kışlıklar çıkmış, bahar mevsimine özgü elbiseler giyinmiş, gençler, çiftler şehir merkezine adete akın edercesine gelmişler alış,veriş merkezleri canlı, canlı cıvıl,cıvıl.
 
Tanıdığım, tanımadığım telefonlardan aranıyorum. Yine telefonum çaldı. Buyurun, “Abi merhaba,haberin varmı  belediyenin önünde Türk bayrağı asılmış, deprem için stand kurulmuş, ama hiç tanıdık yok, hangi cemiyet kimler bilemedik, senin haberin olur diye sizi aradım” dedi. Teşekkür ettim, şehir merkezine geldim. Belediyenin önüne iki büyük çadır içinde kurulan stand, gençlerimiz hizmette bir birbirleriyle yarış halindeler. İnsanlar uzun kuyruklar oluşturmuş. Standa, Anadolu’muza özgü mutvak kültürümüz burada.
 
Gençler tek yürek 
Hiçbir cemiyete mensup olmadıklarını burada öğrendim. Ülkemizin güneydoğu bölgemizde on vilayetimiz de meydana gelen bu asrın depremine biz ne yapabiliriz diye sosyal medya üzerinden organize olan gençler tek yürek olarak,depremzede kardeşlerimize destek vermek için bu organizeyi yapmışlar. Organizenin önderi konumunda olan gençlerimizden Ahmed Yılmaz, mutvak bölümünde köfte pişirmekle meşgul olurken bilgi almak istedim. Kendisi o kadar yoğun ki buna rağmen bana cevaplar verdi, “Ülkemizdeki bu afet sonrası boş durmak bize yakışmazdı amca,burada böreklerimiz, tatlılarımız, kahvemiz, çayımız, dönerimiz,Adanamız, köftemizi bu standa, satış yaparak buradan elde edeceğimiz gelirin tamamını deprem bölgemize göndereceğiz” dedi. Ve şöyle devam etti; “Ben Süssen kasabasındanım,arkadaşlarım değişik şehirlerde ikamet ediyorlar.“ Dertlerimize çare olmak için çalışan gençleri kutladım. Özgüvenli  Gençlik geleceğimiz buna yürekden inanıyorum. Sizleri bu güzel örnek hizmetlerinizden dolayı kutluyorum yine sizleri kalben seviyorum.
 
Haber ve resim: Doğan Tufan
 
 
 
 
 
 
 
 

Atemschutzgeräteträgerlehrgang von 11.03. – 18.03.2023 in Kelheim

 

In der Zeit von 11.03. bis 18.03.2023 führte die Kreisbrandinspektion unter der Leitung von Kreisbrandmeister Manfred Albrecht den ersten Atemschutzgeräteträgerlehrgang im Jahr 2023 durch. Dieser fand bei der Feuerwehr in Kelheim statt. Drei Feuerwehrfrauen und 17 Feuerwehrmänner aus den Feuerwehren Abensberg, Herrngiersdorf, Holzharlanden, Kelheim, Rohr, Sandelzhausen, Sandsbach, Teugn und Volkenschwand nahmen daran teil.

 

An fünf Lehrgangstagen wurden Themen wie die Atmung des Menschen, Verhalten eines Atemschutzgeräteträgers, Einsatzgrundsätze, Gerätkunde zu Pressluftatmer und Atemschutzmaske sowie die richtige Vorgehensweise bei Einsätzen vermittelt.

 

Am Ende des Lehrgangs stand eine Einsatzübung in einem verrauchten Gebäude auf dem Lehrplan. Die Lehrgangsteilnehmer mussten ihr erlerntes Wissen unter einsatzrealistischen Bedingungen umsetzen. Brandbekämpfung sowie zeitgleiche Personenrettung forderten das Zusammenspiel der ganzen Truppe. Ergänzt wurde der Lehrgangsabschluss durch die Beantwortung von Testfragen im Rahmen einer theoretischen Prüfung.

 

Alle Teilnehmer konnten ihr Lehrgangszeugnis aus den Händen von Kreisbrandmeister Manfred Albrecht und Ausbilder Michael Schmitz in Empfang nehmen.