Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

 

ATİNA (AA) - Yunanistan'ın, enerji krizine yönelik Avrupa Birliğinin (AB) aksiyon almaması durumunda, elektrik fiyatlarını baskılayacak ve tüketici üzerindeki etkilerini azaltacak tedbirler alacağı bildirildi.

Hükümet Sözcüsü Yannis İkonomu, düzenlediği haftalık olağan basın toplantısında, Ukrayna-Rusya savaşı sonrası ağırlaşan enerji krizine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Krizle mücadele konusunda hükümetin atacağı adımların gelecek dönemde açıklanacağını belirten İkonomu, "AB'den ivedi ve acil bir karşılık gelmezse, elektrik fiyatına belirleyici bir müdahale için ulusal bir planımız olacak." dedi.

Yunanistan, geçen yıldan bu yana hane, işletme ve çiftçileri desteklemek için yaklaşık 4 milyar avro tutarında elektrik sübvansiyonu uygulamıştı.

Mit Technik zu mehr Komfort bei der Reinigung von Garten und Terrasse

(djd). Auf der Terrasse zeigen sich grüne Ablagerungen, die Gartenmöbel sind staubig und der Hof voller Blütenblätter und Dreck: Nicht nur im Frühling will der Outdoorbereich gründlich von Schmutz befreit werden - oftmals eine mühsame Arbeit. Zumindest dann, wenn dafür ausschließlich Besen, Schrubber, Wassereimer und Gartenschlauch zum Einsatz kommen. Doch es gibt technische Geräte, die Hausbesitzern das große Saubermachen erleichtern können.

Zeit sparen mit der Handkehrmaschine

Blätter und Kehricht auf Wegen und Stellplätzen werden beispielsweise am schnellsten mit einer Handkehrmaschine aufgenommen. Die Zeitersparnis ist dabei enorm. Mit dem Besen kann es bis zu einer Stunde dauern, 200 Quadratmeter zu fegen. Die gleiche Fläche lässt sich mit der Kehrmaschine in nur fünf bis zehn Minuten reinigen. Ausgerüstet mit einem oder zwei zusätzlichen Seitenbesen ist mit einem solchen Gerät auch das Kehren entlang von Bordsteinen und Hauskanten besonders einfach. Unter www.kaercher.de gibt es weitere Informationen sowie Tipps zum Reinigen des Outdoorbereichs. Auf der Terrasse oder in der Garage hingegen kann zum Beispiel ein Nass- und Trockensauger zum Einsatz kommen. Von Vorteil ist es, wenn dieser über eine Blasfunktion verfügt, da er sich so zusätzlich als Laubbläser verwenden lässt, um Kieswege oder Lichtschächte frei zu pusten.

Terrassen und Gartenmöbel mit Hochdruck reinigen

Will man festsitzenden Schmutz, Moose und Flechten entfernen, leistet ein Hochdruckreiniger gute Dienste. Besonders gleichmäßig und zügig klappt die Arbeit mit einem zusätzlichen Flächenreiniger, der statt der Hochdrucklanze angeschlossen wird. Seine Haube dient gleichzeitig als Spritzschutz. Für Holzoberflächen bietet beispielsweise Kärcher einen speziellen Terrassenreiniger an, dessen rotierende Bürstenwalzen auch hartnäckige Verschmutzungen lösen. Dank einer regulierbaren Wasserzufuhr werden Schmutz, Grünbeläge oder Moos direkt weggespült. Hochdruckreiniger lassen sich außerdem gut für die Reinigung von Gartenmöbeln aus Holz oder Kunststoff verwenden. Achtet man dabei auf einen flachen Strahl, einen Abstand von etwa 15 Zentimetern zur Oberfläche und reduzierten Druck, gelingt die Reinigung besonders materialschonend. Je nach Verschmutzung kann beispielsweise eine Waschbürste, die am Hochdruckreiniger angeschlossen wird, zum Einsatz kommen - oder auch ein Reinigungsmittel, das den Schmutz leichter löst, pflegend wirkt und den UV-Schutz der Oberflächen verbessert. Mit speziellem Zubehör für Hochdruckreiniger können sich Hausbesitzer zudem aufwendige Arbeiten wie das Ausspülen verschmutzter Dachrinnen oder verstopfter Fallrohre erleichtern.

--- Kurzfassung o. Überschrift ---
(djd). Auf der Terrasse zeigen sich grüne Ablagerungen, die Gartenmöbel sind staubig und der Hof voller Blütenblätter: Nicht nur im Frühling will der Outdoorbereich gründlich von Schmutz befreit werden. Mit technischen Geräten können sich Hausbesitzer das große Saubermachen erleichtern. Blätter und Dreck auf Wegen und Stellplätzen werden beispielsweise am schnellsten mit einer Handkehrmaschine aufgenommen. Auf der Terrasse oder in der Garage hingegen kann ein Nass- und Trockensauger zum Einsatz kommen. Will man festsitzenden Schmutz, Moose und Flechten entfernen, leistet ein Hochdruckreiniger gute Dienste. Besonders gleichmäßig und zügig klappt die Arbeit mit einem zusätzlichen Flächenreiniger, der statt der Hochdrucklanze angeschlossen wird - weitere Infos gibt es unter www.kaercher.de.

 


Ein Terrassenreiniger mit rotierenden Bürstenwalzen und kontinuierlicher Wasserzufuhr ermöglicht die schonende Reinigung von Holzoberflächen.
Foto: djd/Kärcher

 


Flächenreiniger sorgen für ein besonders gleichmäßiges Ergebnis. Die Haube des praktischen Zubehörs dient während der Arbeit zugleich als Spritzschutz.
Foto: djd/Kärcher/maderfoto.de

 


Nicht nur für große Flächen geeignet: Mit dem Hochdruckreiniger werden auch verschmutzte Gartenmöbel schnell wieder sauber.
Foto: djd/Kärcher

 


Handkehrmaschinen sorgen beim Saubermachen für eine erhebliche Zeitersparnis.
Foto: djd/Kärcher/Christian Mader

 

Bu günlerde insanlık Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı nın bir üçüncü dünya savaşına yol açıp, bir nükleer felakete yol açar mı diye düşünümeden edemiyor. Özellikle Alman - Rus tarihsel rekabetine ABD’nin Ortadoğu politikarını da ekleyince korkuların hiçte yersiz olmadığını ortaya çıkmaktadır. Almanya'nın, müttefikleriyle beraber Ukrayna'ya silah sevkiyatını da düşündüğümüzde, ihtimalleri insanın kolay kolay gözardı edebilmesi hiçte kolay değil.

 

Ukrayna'nın talep ettiği uçuşa yasak bölgenin NATO'yu bir “savaşan tarafa” dönüştürebilme durumuna dikkat çeken Almanya diğer taraftan bu ülkeye önce hafif sonra da ağır silahlar vermeye başlayınca Almanya artık Rusların direkt değilse de endirekt dikkat kesildiği konumunda. Siz bakmayın iki ülkenin gaz veye diğer ticaretine. Zaten süper güçler artık sikseyi sözlü olarak savaşın etik kuralları çerçevesinde ihtar da vermeden aniden çökmeyi yeğliyor. Bu de demektir ki Rus füzeleri Almanya’nın büyük şehirlerine yönelirse evdeki hesabın savaş meydanlarına hiç uymadığını bizzat yaşamayız inşallah.

 

NATO ile nükleer bir güç olan Rusya gibi son derece silahlı bir süper güç arasında doğrudan bir askeri çatışmadan kaçınmak için mümkün olan her şeyin yapılması gerektiği bir dönemi yaşıyoruz. Üçüncü dünya savaşına yol açacak bir gerilimi önlemek için her şey yapılmalı ama, kimin ne yaptığını da açık seçik pek farkedemiyoruz şu an. Devletler bir açık, bir de kapalı siyaset yürüterek varlıklarını devam ettiriyorlar ama, ahlaki değerlerden giderek uzaklaşan insanlığın emperyalist duygularının artması ise önümüzdeki dönemin hayati riskler ile dolu olduğunu ortaya koymaktadır.

ABD'nin Ukrayna'ya 48 saat içinde silah sevkiyatı yapabildiğini görürken Almanya'da bunun 48 gün sürdüğünün nedeni sorulan Alman Başbakan, "Onu da okudum. Stoklarımızdan teslimatlar da hızlıydı. ABD ordusunun önemli ölçüde daha büyük stokları var. Son yıllarda ordumuzdaki kemer sıkma politikası iz bıraktı. Bunu değiştiriyoruz." değerlendirmesinde bulundu. Almanya silahın ve ordunun önemini kendi güvenliği ortaya çıkınca çok daha iyi anladı. Yakında Alman ordusundaki asker sayısının artması, yeni silah sistemlerinin teknolojik olarak orduya teslim edilmesi hep güvenlik endişesindendir. Almanya belki de ilk savaşı başlatan ülke olmayacak ama Rusya tarafından NATO’nun Batı Avrupa ülkelerine karşı yapılacak bir saldırı karşında ilk cevap veren ülkelerden biri olacağı gerçeği de apaçık ortadadır.

 

“Putin büyük bir baskı altında"

 

Savaş bölgesine silah tedarik edeceğini açıkladığında Almanya için çok kapsamlı bir rota değişikliği olduğunu dile getiren Scholz, soğukkanlı bir kafaya ve iyi düşünülmüş kararlar bizim için önemlidir. Sakin düşünmeye ihtiyacımız var. Ülke ola rak Avrupa genelinde barış ve güvenliğin sorumluluğunu ta-şıyor, Almanya ve NATO'nun Ukrayna'da savaşan taraflar olmasını doğru bulmuyoruz. Yaptırımlar Rusya ekonomisine büyük zarar veriyor. Bir anlaşma ile mühürlenmemiş soğuk bir barış, Rusya'yı yaptırım rejiminden kurtarmaz. Putin büyük bir baskı altında. Başkan Putin'i biyolojik ve kimyasal silah kullanmaması konusunda uyardım. Başkaları da ona bu ciddi uyarıyı formüle etti. Ukrayna'nın gelecekte kendisini savunmasını sağlayacak bir barış anlaşması olmalı. Onları güvenlikleri garanti altına alınacak şekilde donatacağız. Garanti gücü olarak hizmet verebiliriz. Putin'in uzun zamandır hayalini kurduğu türden bir dikte barış olmayacak. Putin ekonomik tartışmalara açık olsaydı, bu çılgın savaşı asla başlatmazdı. İkincisi, sanki hepimiz para kazanmakla ilgiliymişiz gibi davranılıyor. Ama mesele şu ki, dramatik bir ekonomik krizden, bir daha asla açılmayacak olan milyonlarca iş ve fabrikanın kaybından kaçınmak istiyoruz.” dedi.*

 

Avrupa'da güvenlik ancak ulusların egemenliği ve sınırların dokunulmazlığının kabul edilmesiyle gerçekleşebilir. Bizim nesil kitaplardan okuduğu  Hiroşima ve Nagasaki’yi hala unutamamış iken yeni bir nükleer savaş insanlığın felaketi olur.

* AA, 24.04.2022

Yeni seçilen yönetim kurulu üyeleri eski başkan İhsan Gökçen’e 10 yıl süre ile verdiği hizmetlerden dolayı teşekkür plaketi verdiler.

 

Merkezi Köln’de bulunan Avrupa Türk İslam Birliği’ne bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren ATİB Bielefeld & Yunus Emre Cami 13. kongresini yaparak yeni yöneticilerini seçtiler.

Divan heyetine Nihat Murat, Selami Tok ve Mustafa Özdemir’in seçilmesiyle başlayan kongre, başkan İhsan Gökçen’in açış konuşmasıyla devam etti. Muhasip Tahsin Demiray tarafından muhasebe raporu okundu. Rapor hakkında yapılan konuşmalardan sonra, üyeler tarafından oylanarak ibra edildi.

YENİ SEÇİLEN YÖNETİM KURULU ŞU İSİMLERDEN OLUŞTU

Dernek üyesi 16 kişi tarafından başkan adayı olarak teklif edilen Mehmet Acar, genel kurul tarafından oy birliğiyle önümüzdeki dönem için başkanlığa seçildi. Daha sonra yönetim kurulu seçimi yapıldı ve şu isimler görev aldı: Tahsin Demiray, Yunus Emre Karahan, Burak Mısır, Nuri Ayana, Faruk Erişti, Bekir Erzen ve Cengizhan Altuntaş.

 

Haber: Adnan Öztürk

 

BERLİN (AA) - Almanya'nın enerji piyasası düzenleyici kurumunun (Bundesnetzagentur-BNetzA), Almanya'da doğal gaz tüketimine ilişkin kapsamlı bir araştırma yürüterek arz durumunda olası dar boğazlara hazırlandığı bildirildi.

Bundesnetzagentur'dan yapılan açıklamada, ülkede gaz tüketime ilişkin verilerin, 28 Nisan'a kadar gaz şebekesi operatörlerinden ve mayıs ayında da büyük gaz tüketimi olan şirketlerden toplanacağı belirtildi.

Açıklamada, söz konusu verilerin toplanmasındaki amacın, Almanya veya AB üyesi ülkelerde gaz tedarikinde önemli bir kesinti olması durumunda Bundesnetzagentur'a güncel verileri sağlamak olduğu belirtilerek, böyle bir durumda gaz tüketimini düzenleme yetkisinin Bundesnetzagentur'da olacağı bildirildi.

Bundesnetzagentur Başkanı Klaus Müller, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Bundesnetzagentur olarak büyük gaz tüketicilerinin tüketimlerinde kısıtlamaya gitmek zorunda kalacağı bir duruma yoğun şekilde hazırlanıyoruz. Aynı zamanda bu durumun yaşanmaması için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Rusya-Ukrayna savaşının ve Batı'nın uyguladığı yaptırımların ardından Rusya, Almanya'yı gaz tedarikini durdurmakla tehdit etmişti.

Alman hükümeti, Rusya'dan gelen doğal gazın kesintiye uğrama ihtimaline karşı 30 Mart'ta "Gaz Acil Durum Planı"nda erken uyarı seviyesini etkinleştirirken, söz konusu planın, "erken uyarı", "uyarı" ve "acil durum" olmak üzere 3 seviyeden oluştuğu belirtildi.

Almanya'nın sanayide çarkları döndürmek ve konutları ısıtmak için Rus petrolü, gazı ve kömürüne diğer Avrupa ülkelerinden daha fazla bağımlı olduğu görülüyor. Ülke, ihtiyacı olan doğal gazın yüzde 55'ini, ham petrolün yüzde 35'ini ve kömürün yüzde 45'ini Rusya'dan karşılıyor.

Gençlik ve Spor Bakanlığınca düzenlenen 5 kilometrelik "57. Alay Vefa Yürüyüşü", Gelibolu Yarımadası'ndaki Kocadere Köyü Kamp Alanı'ndan başladı
- Bakan Mehmet Muharrem Kasapoğlu:
- "Bu ruhu diri tutma ve bu kutsal emaneti yarınlara güçlü bir şekilde taşıma adına buradayız. Gençlerimizin tarih bilincini, gençlerimizin vefa bilincini diri tutma adına buradayız"
 

ÇANAKKALE (AA) - Çanakkale Kara Savaşları'nın 107. yılı anma törenleri kapsamında, Gençlik ve Spor Bakanlığınca düzenlenen "57. Alay Vefa Yürüyüşü" başladı.
Tarihi Gelibolu Yarımadası Kocadere Köyü Kamp Alanı'nda, şafak vakti şehitlere saygı için top atışı gerçekleştirildi.
Gençlik ve Spor Bakanlığı Eceabat Gençlik Konukevi'ne gelen Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, gençlere sahurda "yarma çorbası" ikram etti.
İkram sırasında gazetecilere açıklama yapan Kasapoğlu, Çanakkale Kara Savaşları Zaferi’nin 107. yılında 57. Alayı yad etmek için toplandıklarını belirtti.
Bakan Kasapoğlu, Çanakkale ruhunu, 57. Alayın fedakarlığını diri tutmanın önemli misyonlarından biri olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Sarıkamış'ta, Zafertepe'de, Dumlupınar'da varsak, hamdolsun gençlerimizle birlikte, ülkemizin dört bir yanından gelen gençlerimizle birlikte her yıl 57. Alay yürüyüşünde bir aradayız. Bu ruhu diri tutma ve bu kutsal emaneti yarınlara güçlü bir şekilde taşıma adına buradayız. Gençlerimizin tarih bilincini, gençlerimizin vefa bilincini diri tutma adına buradayız. Şükürler olsun, her daim gençlerimizle birlikte bu çalışmalarımızın ne kadar anlamlı ve ne kadar gençlerimiz açısından heyecan verici olduğunu görüyoruz. Binlerce gencimizi her yıl ağırlayan bir mekanda buluşmanın sevinci içerisindeyiz. Ramazan ikliminde, ramazanın ruhuna uygun bir buluşmayı da gerçekleştiriyoruz."
Ecdatlarının yadigarını taşıma adına da buluştuklarını dile getiren Kasapoğlu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, şehitleri ve vefat etmiş gazileri rahmetle yad ettiğini söyledi.
 
 
 
- Yürüyüş sabah namazıyla başladı
Çorba ikramından sonra, çifte sela ve ezan okundu. Daha sonra Bakan Kasapoğlu ile gençler, birlikte sabah namazı kılıp yürüyüşe geçti.
Etkinliğe Türk öğrencilerin yanı sıra askeri okul öğrencileri, izciler, gençlik merkezinden öğrenciler ile milli sporculardan oluşan yaklaşık 3 bin kişi katıldı.
Kocadere Köyü Kamp Alanı'ndan başlayan yaklaşık 5 kilometrelik yürüyüş, Conkbayırı'nda sona erecek.
Yürüyüşte Çanakkale Kara Savaşları Zaferi'nin 107. yılına ithafen 107 metrelik Türk bayrağı da açıldı.
 
 
 
 
 
 
 
 
KÖLN (AA) - Almanya'nın Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Eyaleti Başbakanlık Müsteşarı ve Başbakanlık Dairesi Başkanı Nathanael Liminski, Türklerin yoğun olarak yaşadığı KRV eyaletinde 15 Mayıs'ta yapılacak seçimleri hatırlatarak, seçme hakkı bulunan herkese "sandığa gidin" çağrısı yaptı.

Aynı zamanda Köln'ün Ehrenfeld ve Nippes semtlerinden Hristiyan Demokrat Parti (CDU) milletvekili adayı olan Liminski, KRV Uyum Bakanlığı Müsteşarı Gonca Türkeli-Dehnert ile "Köln-Kalk 1951" isimli boks kulübüne yaptıkları ziyarette, AA muhabirine açıklamada bulundu.

Liminski, ziyaret ettikleri spor kulübünün başarılı bir rol model olduğunu belirterek, bu tür projelerin desteklenmesi gerektiğini vurguladı.

15 Mayıs'ta yapılacak eyalet seçimine katılım çağrısında bulunan Liminski, "Köln'ün Ehrenfeld ve Nippes semtleri için çalışacağız. Bu şehirde güvenliğimizi sürdürmemiz önemli, kamusal alanlarda güvenle dolaşabilmemiz önemli. Kökeni ne olursa olsun her çocuğa iyi bir eğitim sunabilmemiz de çok önemli. Biz bunun için çalışacağız. Seçme hakkı olan herkesi sandığa katılmaya davet ediyorum." dedi.

 

 

KRV Uyum Müsteşarları Türkeli-Dehnert ise burada yaptığı açıklamada, çocukların ana dillerinde eğitim almalarının önemine vurgu yaptı.

Farklı dinlere eşit muamelenin önemine de değinen Türkeli-Dehnert, "Ana dilin okullarda daha iyi bir şekilde öğretilmesi için çeşitli projeler yürüteceğiz. Bu CDU'nun seçim programında da yer alıyor. Ayrıca dinsel çoğunluğun altını çiziyoruz yani dinlerin barış içinde yaşayabilmeleri için elimizden geleni yapıyoruz. İnsanların hangi dinden olursa olsun, dinlerini özgürce yaşayabilmelerini istiyoruz. Kendi ibadet yerleri ve mezarlıkları olsun istiyoruz. Korkusu hissetmeden yaşayabilsinler ve onlara karşı saldırılarda yanlarında olacağız." ifadelerini kullandı.

Türkler başta olmak üzere çoğunluğunu yabancı kökenlilerin oluşturduğu spor kulübünü ziyaretlerinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Türkeli-Dehnert, bu kulübün gençleri sokaklardaki kötü alışkanlıklardan kurtararak spora yönelttiğini belirtti.

 

Dünya hızla silahlanmaya gidiyor. Silahı olanın güçlü olduğu, hatta haksız bile olsa bir şekilde hakkından daha fazlasının aldığı bir dönemde yaşıyoruz. Milletler artık hakkını istemeyi değil, ben istediğim için benim hakkım sayılır çizgisinde ilerliyor. Hak ve hukuk sadece kağıt üzerinde kalınca mertlik bozulsa bile sürekli yeni yeni silahlar icat ediliyor. Silahı olmayanın en basit yaşama hakkı bile çok görülür oldu artık. Dünyada giderek artan haksızlığın nasıl bir yöne evrileceğini şimdiden kestirmek zor olsa da, gerçek olan şu ki artık paran kadar değil, silahın kadar adamsın denecek bir dönemde yaşızoruz.

Savunma sanayisinin önemini geç anlayan Türkler, bu ihtiyacı sürekli dışarıdan tedarik ederek değirmenin çarkının dönmeyeceğini de asırlar sonra farkettiler. Çünkü silah pazarlarının tüccarları bazen bedelinin iki katını versen de  sana o silahı vermiyorlar, hatta senin düşmanına kamyonlar dolusu hediye edecek kadar da yüzsüzleşebiliyorlar. Artık mertliği değil, silahı arayan ülkeler bu durumu genel politika haline getirdiler. Çünkü büyük devletlerin yaptığı haksızlığın da çok büyük olduğu artık açık seçik farkediliyor.

İşin silahla çözüldüğü bir dünyada yaşamaya maalesef mecburuz. Silahlanma yarışına girme değil ama, Türk mühendisler son yıllarda  farkedilir bir başarı hikayesi yazmaya başladı. Temeli 1980 başlarında atılan ASELSAN’ın lazer silah sistemi geliştirme çalışmaları kapsamında İhtar Anti-Drone Sistemi ile tespit edilen mini ve mikro İHA'lara karşı 750 metre mesafeye kadar etkinlik sağlayan çalışmaları gurur verici bir minvalde ilerliyor. Türkiye bu sistemin  güçlendirilmiş versiyonunu bu yılın ilk yarısında tamamlamayı hedefliyor. Türk savunma sanayisi ciddi bir koordinasyon ile modern silah sistemini en kısa zamanda Türk Ordusu’na savunma amaçlı olarak kazandırmayı hedefliyor.

Türkiye Güvenlik güçlerine bugüne kadar birçok silah sistemi kazandıran Aselsan, bir süredir lazer silah sistemlerine ilişkin çalışmalar yürütüyor. 2017'de Faz-1 çalışmaları kapsamında Amazon 4x4 çok amaçlı zırhlı araç üzerinde fiber lazer kaynağına sahip ön prototip niteliğinde mobil sistem geliştirdi. Türk mühendislerin yazılımını gerçekleştirdiği yeni nesil silah sistemlerinden sadece kendi ihtiyacını değil, aynı zamanda ciddi bir ihraç kalemi haline gelmesi ise pazarların emperyalist beylerini kızdırmış olacak ki, batı medyasında abuk sabuk yazılar çıkmaya başladı. Türkiye’nin sattığı silahların yanlış ülkelerin eline geçmesinden korkulduğunu söylemelerine ise epey gülesim geldi. Sanki kendileri silah satarken bir şekilde buna dikkat ediyorlarmış gibi oldukça komik iddialar ile karşı karşıyayız.   

Bölgesinde kendi silahları ile emperyalist politikaların ömrünü kesmeye muvaffak olan Türkiye 2016 yılından beri ortaboy silahların bir çoğunda kendi göbeğini kesmeyi başardı. Özellikle fiber lazer kaynağı ve yeni hassas stabilize yönlendirici entegrasyonda oldukça başarılı olan Türk silah sanayisi bir çok ülke pazarları ile sektörel fuarlarda kendini göstermeye başladı. Lazer silah sisteminin İhtar Anti-Drone Sistemi ile de entegrasyon sağlanınca Türk silahları aranır hale geldi. Saha denemeleri ve testlerde 100% başarı oranını yakalayan Türk Laser silahları ile ASELSAN’da marka değeri olarak çok önemli bir konuma geldi. Yeni geliştirilen Faz-1 silah sistemi ile radar izine angajman sağlanıp 750 metre mesafeye kadar mini ve mikro İHA'ların  etkisizleştirilebilmesi de Türk silahlarının pazardaki değerini artırmaya  başladı. Teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek, dikkatli adımlar atarak ve biraz da sessizliğini koruyarak Türkiye mutlaka kendi savunma silahını üretir duruma gelmeli.

 

 

KERKÜK (AA) - Irak Türkmen Cephesi'nin (ITC) 27. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Irak'ın Kerkük kentinde tören düzenlendi.
Türk ve Almanlar 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı birlikte kutladı. Çift dilli eğitim veren Kita-Arkadaş Anaokulunda düzenlenen kutlamaya, Türkiye'nin Köln Başkonsolosu Turhan Kaya, Eğitim Ataşesi Mustafa Gencer, Siegburg Belediye Başkanı Stefan Rosemann, okul yetkilileri ile çocuklar ve velileri katıldı.