Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
BERLİN (AA) - Almanya'nın ağustostan bu yana İsrail'e silah ve askeri teçhizat satışlarını yüksek oranda artırdığı bildirildi.
Alman Haber Ajansı DPA'nın haberine göre, Sahra Wagenknecht İttifakı-Anlayış ve Adalet İçin (BSW) partisinin soru önergesini yanıtlayan Almanya Dışişleri Bakanlığı, Alman hükümetinin ağustos ayından bu yana İsrail'e 94,05 milyon avroluk silah ve askeri teçhizat ihracatına onay verdiğini açıkladı.
Bu meblağ, Almanya Ekonomi Bakanlığının Federal Meclis Ekonomi Komisyonuna bildirdiği rakamın iki katından fazla oldu.
Almanya Ekonomi Bakanlığı, 16 Ekim'de Federal Meclis Ekonomi Komisyonuna, hükümetin bu yıl 13 Ekim itibarıyla İsrail'e 45,74 milyon avroluk silah ve teçhizat ihracatı onayı verdiğini belirtmişti.
Alman hükümetinin 2023'te İsrail'e 326 milyon avroluk silah ve teçhizat ihracatı onayı verdiği bildirilmişti.
Ana muhalefetteki Hristiyan Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı Friedrich Merz, 10 Ekim'de mecliste yaptığı konuşmada, hükümeti İsrail'e aylardır mühimmat ve tankların yedek parçalarının gönderilmesi için ihracat izni vermemekle suçlamıştı.
Bunun üzerine Başbakan Olaf Scholz, İsrail'e silah sağladıklarını ve sağlamaya devam edeceklerini söylemişti.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock da Almanya'dan temin edilen silahların kullanımında uluslararası insancıl hukuka uyacağına dair İsrail'den mektup aldıklarını ifade etmişti.
Öte yandan Forsa şirketinin 17-18 Ekim'de telefonda 7 bin kişiyle yaptığı ankete katılanların yüzde 60'ı, Almanya'dan İsrail'e silah ihracatına karşı olduğunu belirtmişti.
Soykırım suçları işleyen İsrail'e, Almanya'dan silah teslimatlarının sürmesine destek verenlerin oranı ise yüzde 31'de kalmıştı.
Hürriyet Caddesi'nde, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün sivil ve askeri giyimli 8 büyük boy fotoğrafından oluşan köşenin ileride yeni fotoğraflar ve dekorasyonla zenginleştirilerek caddeyi boydan boya kaplaması planlanıyor.
Osmaneli Belediye Başkanı Bekir Torun, AA muhabirine, 29 Ekim Salı günü cumhuriyetin kuruluşunun 101'inci yılının kutlanacağını hatırlattı.
Bu rejimin önemine işaret eden Torun, şöyle devam etti:
"Dünyada ülkelerin cumhuriyetle tanışmaları genelde devrimler ve halk ayaklanmalarıyla oldu fakat Türkiye'de, Kurtuluş Savaşı sonrasında Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk cumhuriyeti bize armağan etti. Biz de 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda Mustafa Kemal Atatürk'ü anmak istedik ve bir köşe hazırladık."
Torun, vatandaşların köşeyi beğeniyle karşıladığını belirtti.
Gelecekte eseri geliştirmek istediklerini dile getiren Torun, "Şu an 8 fotoğraf var fakat bunu çoğaltmayı düşünüyoruz. Köşe yolun sonuna kadar devam etsin istiyoruz. Daha güzel hale getireceğiz inşallah. Fotoğrafları seçerken çok çalıştık. Bizim için anlamlı ve özel fotoğraflar." diye konuştu.
BERLİN (AA) - Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, ülkesinin Lübnan'a 96 milyon avro daha insani ve kalkınma yardımı sağlayacağını söyledi.
Baerbock, Fransa'nın başkenti Paris'te düzenlenen "Lübnan halkına ve egemenliğine destek" konferansı çerçevesinde gazetecilere açıklamada bulundu.
Bu konferansta Lübnan'a insani yardım için fon sağlanacağını belirten Baerbock, "Almanya, Lübnan halkı için insani yardım ve kalkınma yardımı olarak 96 milyon avro daha sağlayacak." dedi.
60 milyon avronun kalkınma yardımı, 36 milyon avronun da insani yardım olacağı bilgisini paylaşan Baerbock, ayrıca gelecek günlerde 10 ton insani malzemenin Lübnan'a gönderileceğini ifade etti.
Baerbock, burada sadece Lübnan'da yaşayanların acılılarını görmekle kalmayıp, aynı zamanda harekete geçerek insanları desteklediklerini savundu.
Paris'te ayrıca İsrail'in kuzeyindeki ve Lübnan'ın güneyindeki insanların güvenliğini garanti altına alacağını umdukları Birleşmiş Milletlerin (BM) 1701 sayılı kararın uygulanmasını nasıl sağlanabileceği konusunda yoğun bir şekilde çalışmaya devam edeceklerini belirten Baerbock, "İsrail ve Lübnan arasında yeni bir savaşın olmaması için her şeyi yapmalıyız. Bunun için uluslararası ortaklarla da yoğun bir şekilde çalıştık." diye konuştu.
Baerbock, Lübnan'ın daha fazla istikrarsızlaştırılması ve insanların güven içinde yaşamaları için çalıştıklarını kaydederek, şu değerlendirmede bulundu:
"Bunun için en iyi temel 1701 sayılı karardır. Bu karar aslında her zamankinden daha günceldir. Hizbullah'ın Litani Nehri'nin gerisine çekilmesi, Lübnan'da silahlı milislerin bulunmaması gerektiğini açıkça ifade etmektedir. Yani Hizbullah'ın silahsızlandırılması gerekiyor. Ve İsrail'in ve Lübnan'ın güvende olabilmesi için İsrail ordusunun Lübnan'dan çekilmesi gerektiğini de açıkça formüle ediyor."
KAZAN (AA) - Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, ülkesinin Avrasya'nın önemli ulaşım ve lojistik merkezlerinden biri haline geldiğini söyleyerek, "Doğu-batı ve kuzey-güney ulaşım koridorları Azerbaycan'dan geçmektedir. Azerbaycan üzerinden yapılan taşımacılığın keskin artışını göz önünde bulundurarak, bu koridorların kapasitesini artırmak için ek yatırımlar yapıyoruz." dedi.
Aliyev, Rusya Federasyonu'na bağlı Tataristan Cumhuriyeti'nin başkenti Kazan'da düzenlenen BRICS Liderler Zirvesi'ndeki "Genişletilmiş BRICS+" toplantısında konuştu.
Azerbaycan'ın uluslararası ilişkilerde çok taraflılık ilkesinin aktif destekçisi olduğunu söyleyen Aliyev, bunu 2020-2023 yıllarında Bağlantısızlar Hareketi dönem başkanlığında gösterdiklerini belirtti.
Aliyev, Bağlantısızlar Hareketi'nin Azerbaycan'ın dönem başkanlığında büyük kurumsal gelişim geçirdiğini ve uluslararası ilişkiler sistemindeki yerini önemli ölçüde güçlendirdiğini kaydetti.
Ülkesinde modern ulaşım altyapısı kurulduğunu bildiren Aliyev, "Azerbaycan, Avrasya'nın önemli ulaşım ve lojistik merkezlerinden biri haline geldi. Doğu-batı ve kuzey-güney ulaşım koridorları Azerbaycan'dan geçmektedir. Azerbaycan üzerinden yapılan taşımacılığın keskin artışını göz önünde bulundurarak, bu koridorların kapasitesini artırmak için ek yatırımlar yapıyoruz." bilgisini paylaştı.
Aliyev, Azerbaycan'ın 11-22 Kasım'da BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı'na (COP 29) ev sahipliği yapacağını hatırlatarak, "Hem iklim değişikliğiyle ilgili konularda hem de küresel güvenlik konusunda karşılıklı anlayışa varmak için çaba göstereceğiz." şeklinde konuştu.
Fürth - Nürnberg bölgesinin tanınmış iş kadınlarından Mühibe Gürdoğan, geçtiğimiz hafta Cadolzburg bölgesindeki Lades Düğün Salonu’nda dillere destan bir düğün ile dünya evine girdi. Mehmet Güçlü ile evliliğinin ardından "Güçlü" soyadını alan, Hayat Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mühibe Hanım ve eşi Mehmet, misafirlerle tek tek görüşüp katılımlarından dolayı teşekkür etti.
Resmi nikahın ardından yapılan düğün törenine başta Fürth, Erlangen ve Nürnberg olmak üzere Almanya’nın çeşitli şehirlerinden gelen misafirlerin katıldığı düğünde, damat ve gelinin çevresiyle kurduğu dost ve arkadaş ortamları neşeyle anlatıldı. Çevresinde başarılı insan ilişkileriyle tanınan damat Mehmet Güçlü, eşi ile birlikte sahneye çıkarak mikrofonla yaptıkları teşekkür konuşmasında şöyle dedi: “Bu önemli günde bizi yalnız bırakmadığınız için sizlere çok teşekkür ederiz. Allah herkese sevip saygı duyduğu biriyle evlenip bir yuva kurmayı nasip etsin. Atalarımız ‘evlilikte keramet vardır’ demiş. Bizler de severek evlenip bir ömür boyu inanç ve kültür dünyamıza uygun bir hayat sürmek için törelerimize uygun bir düğünde sizinle beraber olmak istedik.”
Düğün pastasının kesilmesinin ardından oldukça neşeli bir akşam geçiren misafirler, Anadolu’nun çeşitli yörelerine ait müziklerle doyasıya eğlendiler.
Almanya’nın Bundesliga ekibi SpVgg Greuther Fürth, yeni sezonun açılışını düzenlenen dini törenle başlattı.
Greuther Fürth stadyumunda yaklaşık 500 taraftarın katılımıyla gerçekleşen törene, Fürth DİTİB Mevlana Camii Dernek Başkanı Refet Avcı, cami din görevlisi Seyfettin Çoban, SpVgg Greuther Fürth Futbol Kulübü Başkanı Holger Schwiewagner, Fürth Protestan Kilisesi Dekanı Prof. Jörg Sichelstiel ve Katolik Kilisesi Dekanı Andre Hermany katıldı.
Yeni sezon, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Fürth Mevlana Camii din görevlisi Seyfettin Çoban’ın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı, ardından dernek başkanı Refet Avcı’nın selamlama konuşmasıyla devam etti. Avcı, “İslam dini sevgi, saygı, hoşgörü, birlik ve dayanışmaya büyük önem verir. Bizler sporun dostluk ve kardeşliği simgelediğine inanıyoruz. Bu nedenle, sporun her zaman birleştirici ve kardeşliği pekiştirici bir rol oynadığını görüyoruz” dedi. Avcı ayrıca, “Farklı dinlere mensup futbolcuların yer alacağı bir dostluk turnuvası düzenlenirse, insanlar arasındaki birlik ve dayanışma güçlenir ve dünya barışına katkı sağlar. Yaşasın kardeşlik!” ifadelerini kullandı.
Katolik Kilisesi Dekanı Andre Hermany, “Bu etkinliğin, yonca yaprağının sembolize ettiği gibi tüm taraftarları bir araya getirdiğini görmekteyiz. Sezonun, hem inanç hem de futbola uygun bir şekilde başlaması mutluluk verici” şeklinde konuştu.
SpVgg Greuther Fürth Kulüp Başkanı Holger Schwiewagner ise, “Yeni sezonun açılışı futbolcularımız ve taraftarlarımız için hayırlı olsun. Düşünceler farklı olabilir, ancak futbol insanları birleştiren güçlü bir bağdır. Tüm taraftarlarımızın yeni sezonda da yanımızda olmalarını diliyoruz” dedi.
Bundesliga takımı SpVgg Greuther Fürth’ün yeni sezonu, Protestan ve Katolik kilisesi dekanları ile cami din görevlisinin katılımıyla ve yapılan dualarla başladı.
MADRİD (AA) - İspanya ve Portekiz hükümetleri, İsrail-Filistin meselesine iki devletli çözüm amacıyla Orta Doğu'ya ilişkin uluslararası bir barış konferansının "mümkün olan en kısa sürede" düzenlenmesini talep etti.
Portekiz'in Faro kentinde yarın yapılacak İspanya-Portekiz 35. Hükümetlerarası Zirvesi öncesinde her iki ülkenin dışişleri ve savunma bakanları Madrid'de toplanarak, Orta Doğu ve Ukrayna'daki çatışmalar ile Afrika'daki durumla ilgili dış politika ve savunma konularında örtüştüklerini teyit eden ortak açıklama yaptı.
Akdeniz'in batısındaki iki komşu ülke, İsrail ve Filistin olmak üzere iki devletli çözümde ilerleme kaydedilmesi amacıyla Orta Doğu'ya ilişkin uluslararası bir barış konferansının "mümkün olan en kısa sürede" yapılması çağrısında bulundu.
İki devletli çözümün Orta Doğu için "tek çözüm" olduğunu vurgulayan ve bu yönde "somut ve geri dönülemez adımlar atılmasını" talep eden İspanya ve Portekiz, İsrail'in Lübnan'daki BM barış misyonuna yönelik saldırılarını kınayarak, bölgesel savaşın önlenmesi için mevcut durumun kontrol altına alınmasını istedi.
Ortak açıklamada ayrıca Filistin Ulusal Yönetimine desteklerini vurgulayan iki ülke, Hamas tarafından tutulan İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını ve Gazze'ye insani yardım girişlerinin yapılmasını talep etti.
Diğer yandan İspanya ve Portekiz, Rusya'nın saldırıları karşısında Ukrayna'ya desteklerini yineleyerek, barışı korumanın bir yolu olarak savunmaya yatırım yapma ihtiyacına ve diplomasi diyaloğunu güçlendirmeye vurgu yaptı. İki ülke, savunma sanayilerinin ortak çalışmasını kolaylaştırmayı amaçlayan girişimleri teşvik etme taahhüdünde bulundu.
BERLİN (AA) - Almanya'da sol popülist "Sahra Wagenknecht İttifakı-Anlayış ve Adalet İçin" (BSW) partisi Eş Başkanı Sahra Wagenknecht, Ukrayna'ya uzun menzilli füzeler gönderilmesine karşı olduğunu yineleyerek, bunun Almanya ile Rusya arasında doğrudan bir çatışmaya yol açabileceği uyarısında bulundu.
Wagenknecht, kamu yayıncısı ARD'ye yaptığı açıklamada, Alman seçmenlerin, hükümetin Ukrayna politikasında değişiklik istediğini ve bunu geçen ay Saksonya, Thüringen ve Brandenburg'da yapılan eyalet seçimlerde bir kez daha açıkça ortaya koyduklarını vurguladı.
Partisinin hem Ukrayna'ya Taurus füzelerinin gönderilmesine hem de ABD'nin uzun menzilli füzelerinin Almanya'da konuşlandırılmasına karşı olduğunu belirten Wagenknecht, "Almanya'da nihayet, Ukrayna'da her gün büyük acılara neden olan bu korkunç savaşı nasıl sona erdirebileceğimize dair mantıklı bir tartışma yapmalıyız." dedi.
Wagenknecht, daha fazla diplomasi için baskı yapılması ve uzun menzilli füzeler konusunda net tutum sergilenmesi gerektiğini kaydederek, "Bu korkunç savaşı sona erdirmeliyiz ancak daha fazla silah tedarik ederek sona erdiremeyiz." diye konuştu.
Ocak ayında kurulan BSW partisi, seçim kampanyası sırasında Almanya'nın Ukrayna'ya silah sevkiyatına şiddetle karşı çıkmış ve hükümetten çatışmaya diplomatik çözüm bulunması için daha fazla çaba göstermesini talep etmişti.
BSW geçen ay Almanya'nın doğusundaki üç eyalette yapılan seçimde yüzde 11 ila 15 oy almıştı.
Forsa araştırma şirketi, Stern dergisi için 17-18 Ekim tarihlerinde telefonda 7 bin kişiyle anket yaptı.
Ankete katılanların yüzde 60'ı Almanya'dan İsrail'e silah ihracatına karşı olduklarını beyan etti.
Soykırım suçları işleyen İsrail'e Almanya'dan silah teslimatlarının sürmesine destek verenlerin oranı yüzde 31'de kaldı.
Ankete katılanların yüzde 9'u ise kararsız olduklarını ifade etti.
Doğu Almanya'da ankete katılanların yüzde 75'inin, İsrail'e silah sevkiyatına karşı çıkması dikkati çekti.
Öte yandan, Almanya İsrail'e silah satışını son haftalarda yoğunlaştırmıştı.
- 8 haftada İsrail'e 31 milyon avro silah ve askeri malzeme satışına onay
Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanlığı, 16 Ekim'de hükümetin İsrail'e bu yıl 13 Ekim itibarıyla toplam 45,74 milyon avroluk silah ve askeri malzeme satışına onay verdiğini bildirmişti.
Bakanlık, hükümetin, İsrail'e bu yıl 21 Ağustos itibarıyla 14 milyon 460 bin avroluk silah ve askeri malzeme satışına onay verdiğini açıklamıştı.
Böylece Almanya, son 8 haftada İsrail'e 31 milyon avro değerinde silah ve askeri malzeme satışına onay verdi.
Bakanlık "İsrail'e silah ihracatı konusunda herhangi bir yasak söz konusu olmadığını" da açıklamıştı.
Bild gazetesi, Almanya'nın satacağı silahların "soykırım için kullanılmayacağına" dair İsrail'den yazılı güvence istediğini duyurmuştu.
İsrail'in söz konusu belgeyi ilettiği ve bunun ardından da Başbakan Olaf Scholz'un mecliste "İsrail'e silah sağladık ve sağlayacağız." ifadelerini kullandığı kaydedilmişti.
Bu arada, Alman hükümeti 2023'te İsrail'e 327 milyon avroluk silah ve askeri malzeme satışına onay vermişti. Geçen yıl ülkenin İsrail'e silah ve askeri malzeme satışı 2022'ye göre 10 katına çıkmıştı.
Söz konusu malzemelerin arasında taşınabilir tanksavar silahı ve makineli tüfekler gibi silahlar da bulunurken İsrail'e ihracatın büyük bir kısmı, 7 Ekim 2023'ten sonra onaylanmıştı.
Latin Amerika ülkesi Nikaragua, Almanya'yı İsrail'e silah sağlayarak Gazze Şeridi'ndeki soykırıma katkıda bulunmakla suçlamıştı. Alman hükümeti, suçlamaları asılsız olduğu gerekçesiyle reddetmişti.
Öte yandan, Almanya’nın üçüncü ülkeler üzerinden İsrail'e silah ihracatına ilişkin ise bir açıklama yapılmıyor.
BEYRUT (AA) - Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Lübnan Başbakanı Necib Mikati ile Arap ölçeğinde İsrail saldırılarını durdurmanın yollarını görüştüklerini söyledi.
Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta Mikati tarafından kabul edilen Gayt, görüşme sonrasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Gayt, Arap Birliği'nin Lübnan halkını, devletini ve hükümetini desteklediğini belirterek, "Derhal ateşkes sağlanmasını, İsrail güçlerinin güney Lübnan topraklarından çekilmesini, Lübnan'a müdahale edilmemesini, ayrım gözetmeksizin işlenen cinayetlerin durdurulmasını ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 1701 sayılı kararın derhal uygulanmasını talep ediyoruz." dedi.
Yerinden edilmiş Lübnanlıların güneye geri dönmesi ve İsrail'in Lübnan halkıyla karşı karşıya gelmeyeceğine dair güvence alınması gerektiğini kaydeden Gayt, uluslararası toplumu sorumluluklarını yerine getirmeye davet etti.
Gayt, Arap Birliği'nin askeri değil diplomatik bir kurum olduğuna dikkati çekerek, bu çerçevede Lübnan Başbakanı Mikati'yle tüm baskı kanallarının kullanılıp Arap ölçeğinde İsrail'in durdurulması için neler yapılabileceğini ele aldıklarını ifade etti.
ABD Başkanı Joe Biden'ın Kıdemli Danışmanı Amos Hochstein'in Beyrut ziyaretine de değinen Gayt, Mikati'yle Hochstein'in sunduğu teklifleri de masaya yatırdıklarını söylerken bu konuda detaylı bilgi vermedi.
- Mikati ile Hochstein, ateşkes ve BMGK'nın 1701 sayısı kararının uygulanmasını görüştü
Ayrıca bugün Lübnan Başbakanı Mikati, ABD Başkanı Joe Biden'ın Kıdemli Danışmanı Hochstein'i kabul etmişti.
Lübnan Başbakanlık Ofisi görüşmenin içeriğine dair açıklama yaptı.
Açıklamaya göre, görüşmede ateşkes ve BMGK'nın 1701 sayılı kararının uygulanması ele alınırken Mikati, "ateşkes için diplomatik çabaların aktif olduğunu"; Hochstein ise, "ateşkese varmak ve 1701 sayılı kararın tam ve kapsamlı bir şekilde uygulanmasını desteklemek için çalıştıklarını" söyledi.