Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Her Ramazan ayında geleneksel hale gelen Saadet Avrupa Temsilciliği’nin iftar programı Avrupa’daki Millet İttifakı temsilcilerinin ve çok sayıda davetlinin katılımı ile coşkulu bir atmosferde düzenlendi.

Almanya’nın Hanau şehrinde Paşa Düğün Salonunda gerçekleşen iftar programına Türkiye’den Saadet Partisinin Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yrd. Bülent Kaya, Almanya’da faaliyet gösteren siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, iş insanları Avrupa’nın dört bir tarafından Saadet Partili teşkilat mensupları ve çok sayıda davetli katıldı.

 


Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun cevrim ici olarak bağlandığı iftar programının açılış konuşmasını Saadet Avrupa Başkanı Samet Sami Temel yaptı.

Temel, rahmet ve mağfiret ayı olan bu Ramazan-ı Şerif ayımızın paylaşma ayı olduğunu, bu ayda birlik ve beraberliğimizi güçlendirmemiz ve kardeşlik duygularımızı pekiştirmemiz gerektiğini ifade ettikten sonra ülkemizde yaşanan büyük deprem felaketi dolayısıyla bu Ramazan’ın buruk yaşandığını dile getirdi. Saadet Avrupa Başkanı Samet Sami Temel konuşmasında davetlilere katılımlarından dolayı teşekkür ederek Türkiye’nin içerisinden geçmekte olan siyasi, ahlaki, ekonomik ve sosyal problemlere dikkat çekerek yaklaşan 14 Mayıs seçimlerinin önemini belirtti ve özellikle seçmenin sandığa gitmesi gerektiğine işaret etti.

Saadet Avrupa Başkanı Samet Sami Temel’in ardından kürsüye İYİ Parti Almanya Kurucu Genel Sekreteri İsmail Kılıçarslan çıktı.
Kılıçarslan konuşmasında davetlerinden dolayı Saadet Avrupa Temsilciliğine teşekkür ederek seçimlerin öneminden bahsetti. Bir değişime ihtiyaç olduğundan bahseden Kılıçarslan seçimlerin ülkemiz ve milletimiz açısından tarihi bir önem taşıdığına işaretti etti.

 

Daha sonra kürsüye iftar programının onur konuğu olan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya çıktı.
Kaya, konuşmasında diğer konuşmacıların ifade ettikleri gibi yaklaşan seçimlerin tarihi bir seçim olduğunu ve kendisinden sonraki on yılları dahi dizayn edecek ve etkileyecek bir seçim olarak gördüklerini ifade etti.
Kaya Millet İttifakı’nın hangi şartlarda kurulduğunu ve nasıl geliştiğine de dikkat çekti. Millet İttifakındaki parti genel başkanlarının büyük bir özveri ve fedakarlıkla bu süreci yürüttüklerini her konunun titizlikle ele alındığını ve yürütüldüğünü, alınan kararların fikir alışverişi ve uzun istişarelerle alındığına dikkat çekti.

‘Türkiye İçin Dayanışma Vakti’ sloganıyla düzenlenen iftar programında 14 Mayıs seçimlerinde Millet İttifakı’nın zafer kazanacağının mesajı verildi

 

"Tarihi bir seçime doğru gidiyoruz "
Türkiye’den interaktif olarak bağlandığı iftar programında herkesi selamlayarak söze başlayan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Saadet Avrupa Başkanı Samet Sami Temel başta olmak üzere bu çalışmalarda her zaman bir adım önde olduklarından dolayı teşkilat mensuplarına teşekkür etti. Karamollaoğlu katılımcılara hitap ederek, "Zor bir dönemden geçiyoruz. İnşallah tarihte ciddi bir değişikliğe vesile olacak bir dönemden geçiyoruz. 15 Mayıs sabahı sadece cumhurbaşkanı değişmeyecek. Millet ve ülke olarak yeni bir sabaha uyanacağız. Bu dönemde insanlarımızı iterek, bize rakip oldukları için onları inciterek göreve başlamayacağız. Herkesi kucaklaşacağız. Elbette bir ülkede demokrasi ve hürriyet varsa inanıyorum ki herkes kendi fikrini, kendi düşüncesini, kendi inancını ifade etme hakkına sahiptir" açıklamalarında bulundu.

 

 

"BİRBİRİMİZİ KUCAKLAYACAĞIZ"
Temel Karamollaoğlu, "Israrla söyledik ve söylemeye de devam edeceğiz; siyasi partiler birbirlerinin düşmanı değillerdir. Siyasi partiler sadece bir demokrasi ortamında iktidarı ele almak için bir yarış içerisindeler. Biz, hepimiz birbirimizi kucaklayacağız. Bir yerde yanlış bir şey olduğunda hemen birbirimizi itham etmeye kalkışmayacağız. Bu Ramazan ayında kucaklaşmanın ne kadar önemli olduğunu tekrar vurgulamak istiyorum." diyerek Ramazan ayında birleşmenin önemine vurgu yaptı.
Ayrıca Karamollaoğlu Türkiye’nin yakın siyasi tarihinde Millî Görüş’ün iktidar ve hükümet ortağı olduğu dönemlerde ülkemize ve milletimize yaptığı önemli hizmetlere dikkat çekerek "İnşallah bu hizmetleri yeni dönemde yapacağız; bunu hep birlikte başaracağız." dedi.

 

 
 

 

Uzun yıllardan beri Würzburg’lu otomobilseverlere verdiği kaliteli hizmet ile tanınan car image GmhB Genel Müdürü Emrah Ateş Ayhaber’e yaptığı açıklamalarda, “Otomobilde temizlik bizim işimiz” dedi.

 

Sektörde çok sayıda Würzburglu’ya kaliteli hizmet verdiğini belirten Emrah Ateş, “Son yıllarda giderek gelişen bir sektörün içindeyiz. Otomobilseverler bizde kendilerine en uygun teklifi en cazip fiyata alarak en kaliteli hizmete sahip olmaktadırlar. Özellikle bizim vatandaşlarımızın kaliteyi çok iyi kavradıklarını bilerek car image‘ye davet etmek benim için de büyük bir mutluluktur. Otomobil temizliği herşeyden önce hayatın tadını çıkarmak isteyen sürücülerin moral ve motivasyonunu olumlu anlamda etkilemektedir” şeklinde konuştu.

 

 

Saadet Avrupa’nın düzenlediği geleneksel iftar programına katılan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul 3. Bölge 7. sıra adayı Bülent Kaya, Almanya’nın Hanau şehrinde partililerle buluştu. Kaya, iftar öncesi basın mensuplarıyla da buluşarak soruları cevaplandırdı.

 

14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilliği seçimi öncesi Avrupa’daki partililerle iftarda buluşan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya, seçmenin merakını giderecek açıklamalar yaptı. Hanau’da Saadet Avrupa’nın tertiplediği geleneksel iftar programında konuşan Bülent Kaya, konuşmasına uzun uzun Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini anlatarak başlatı, bu sistemin getirdiği zorunluluklardan birinin de; partiler arası ittifak olduğunu dile getirdi.

 

Kılıçdaroğlu, Saadet ve Milli Görüşü Mecliste görmek istiyoruz dedi

14 Mayıs’ta yapılacak seçimde CHP listesinde gösterdikleri adaylarla yarışa girdiklerini söyleyen Avukat Bülent Kaya, 81 il ve ilçelerde Cumhuriyet Halk Partisi adaylarına destek vereceklerini dile getirdi. Kaya; “Kemal Kılıçdaroğlu, biz bu mecliste yeniden Milli Görüşü, Yeniden Saadet Partisini görmek istiyoruz, deyince, bizde kendisine buna mukabil; ‘Siz bize söz verdiniz, bizden de size söz, CHP birinci parti olacak, sizi de cumhurbaşkanı yapacağız’ dedik. Çünkü, Milli Görüş sadakattır, ahde vefadır. Bu şekilde Millet İttifakını işbaşına getirip Türkiye‘nin sorunlarını çözeceğiz. Tıpkı, DSP hükümetinde Ecevit’e söz verdiğimiz gibi, nasıl Demirel‘i başbakan yapıp ağır sanayi hamlelerini başlattıysak!” diye geçmişten örnekler verdi.

 

CHP, Saadet Partili adayları meclise taşıyacak

Avrupa’nın her tarafından gelen partililerin pür dikkat dinlediği Bülent Kaya, “Şimdi sizden genel başkanımız adına söz istiyorum” diyerek konuşmasına devam etti. Kaya; “Bu salonda, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu adına sizlerden söz istiyorum, ‘Cumhurbaşkanlığı seçiminde sayın Kılıçdaroğlu‘nun desteklenmesi ve milletvekili seçiminde ise CHP‘ye oy vermenizi istiyoruz. Çünkü, CHP, Saadet Partili adayları meclise güçlü bir şekilde taşıyacak” mesaj verdi. Kaya’nın bu mesajı salonda alkışlarla karşılık buldu.

 

15 Mayıs Saadet’in şaha kalkışına uyanacağız

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya sözlerini şu şekilde noktaladı: „Mecliste güçlü olarak temsil edilen Saadet partisi, 2024 yılında yapılacak yerel seçimde kendi adayları ile yarışacaktır. Ve tekrar Milli Görüş belediyeciliği Türkiye’de konuşulacak. Akabinde, 2028 yılında yapılacak genel seçim yapılacak, bu seçimde ittifaklara ihtiyaç hissetmeksizin, Saadet Partisi ve Milli Görüş olarak bu milletin önüne çıkıp, tek başımıza ülkeyi yönetmeye talip olacağız. Dolayısıyla bu ittifak meselesi son bulmuş olacak. İnanıyoruz ki, 15 Mayıs sabahı, Saadet Partisi‘nin şaha kalkacağı ve insanların akın akın Saadet‘e geleceği güne uyanacağız“ iddiasında bulundu.

 

 

 

 

Gemeinsames Vorgehen von MdB Markus Hümpfer, Landrätin Tamara Bischof, MdL Volkmar Halbleib, Kreisrat Robert Finster und dem Klinik-Vorsitzenden Thilo Penzhorn.



Die Ankündigung der Krankenhausreform von Gesundheitsminister Lauterbach hat die Krankenhausträger aufhorchen lassen. Auch das Krankenhaus Kitzinger Land sieht sich mit der Reform konfrontiert. Der Entwurf der Krankenhausreform sieht eine Finanzierung der Krankenhäuser anhand von Vorhaltepauschalen und einer Einstufung anhand von Leistungsgruppen vor. Das Klinikum Kitzinger Land liegt dabei innerhalb der 30-Minuten Erreichbarkeit zum Universitätsklinikum Würzburg als Maximalversorger. Obwohl der erste Entwurf mit Vorhaltekosten für Leistungen der Grundversorgung und der Fortsetzung des Pflegebudgets allgemein begrüßt wird, könnte das Kitzinger Krankenhaus durch eine nachteilige Einstufung finanzielle Mittel verlieren.



Deswegen fordern die Gesprächsteilnehmer die Überarbeitung der Voraussetzungen und Anforderungen an die Klinik-Levels sowie der Entfernungskriterien zu Kliniken mit höheren Versorgungsstufen. Nach den Worten der regionalen Politik muss die Reform die konkreten Konzepte, Qualitäten und Entwicklungen der einzelnen Kliniken wie dem Klinikum Kitzinger Land im regionalen Verbund deutlich stärker berücksichtigen.

MdB Markus Hümpfer zeigt sich besorgt über die Situation und betont die Bedeutung des Kitzinger Krankenhauses als wichtige medizinische Versorgungseinrichtung für die Region. Trotz der Nähe zum Universitätsklinikum ist das Krankenhaus eine sehr wichtige Institution in der Region, die es zu bewahren gilt.

Das sieht auch der Landtagsabgeordnete Volkmar Halbleib so und betont: "Die Krankenhausplanung zur notwendigen Ausstattung des Klinikums Kitzinger Land liegt in der Verantwortung des Landes Bayern. Hier müssen mehr Mittel zum Erhalt und Ausbau der vorhandenen Strukturen bereitgestellt werden, um eine möglichst hohe Einstufung zu erreichen."



Kreisrat und SPD-Fraktionssprecher Robert Finster appelliert abermals, dass das Klinikum mindestens eine Einstufung in Level II benötigt, um die aktuelle Versorgung auch in Zukunft zu gewährleisten. Er fordert eine enge Abstimmung zwischen Bund, Land, Geschäftsführung und Landkreis, um die Versorgung weiterhin zu gewährleisten.

Hümpfer wird sich weiterhin dafür einsetzen, dass das Kitzinger Krankenhaus nicht finanziell benachteiligt wird und seine wichtige Rolle in der medizinischen Versorgung der Region weiterhin erfüllen kann.

Die Integrationsbeauftragte der Bayerischen Staatsregierung Gudrun Brendel-Fischer, MdL, geht heute mit ihrem Projekt „Fakten statt Fake – Lass dir nix weismachen!“ an den Start. Schulklassen und Jugendgruppen können ihr Interesse an einem Workshop-Angebot auf der Homepage der Integrationsbeauftragten anmelden. „Wir vermitteln zwischen Referenten und Interessierten. Den Nutzern entstehen keine Kosten“, so die Beauftragte.

 

„In meiner Funktion als Integrationsbeauftragte setze ich 2023 den Schwerpunkt auf die Stärkung des interreligiösen Dialogs und der Rassismus-Prävention. Hierfür können wir erfahrene Experten anbieten, die Jugendliche altersgerecht ansprechen und sie fit machen, Fake News zu erkennen und Vorurteile kritisch zu hinterfragen. Das ist mir besonders wichtig.“

 

Die aufgeführten Partner beruhen auf Empfehlungen der Koordinierungsstelle „Schule ohne Rassismus – Schule mit Courage“ in Bayern. Dazu entstehen Videoclips und Podcasts, die in den Workshops eingesetzt werden sollen. Die ersten sind bereits verfügbar.

 

Die Schulen und Jugendgruppen werden zeitnah über die Details informiert. Die Maßnahme ist Teil der Kampagne „Vereint in Vielfalt – geschlossen gegen Rassismus“. Weitere Informationen dazu finden Sie auf der Homepage der Integrationsbeauftragten

 

 

 

Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı, sema kapılarının açıldığı, dua ve tövbelerin kabul edildiği, “bin aydan hayırlı” olarak kabul edilen Kadir Gecesi Almanya’da DİTİB camilerinde düzenlenen programlarla coşkulu bir şekilde idrak edildi.

 

Uzaktan ve yakından gelerek Kadir Gecesi’nin manevi ikliminden istifade etmek isteyen mü’minler, Köln DİTİB Merkez Camii‘nde gerçekleştirilen programa yoğun ilgi gösterdi.

Kadir Gecesi münasebetiyle DİTİB Merkez Camii’nde gerçekleştirilen programda, din görevlileri Naci Şengün, Adem Kemaneci, Mustafa Kader ve Gökhan Uygun tarafından Kur’an-ı Kerim ve ilahiler okundu, salatü selamlar getirildi.

Kadir gecesinde cemaate hitap eden, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey, ”Kadir Gecesi’ni idrak etmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Mübarek Ramazanı ayını özel kılan Kadir Gecesi’dir. Cenab-ı Allah, Ramazan-ı Şerif’i bize kendimizi gözden geçirelim diye lütfetti” dedi.

İnsanlığın hayat rehberi ve Yüce Allah’ın bizlere uzattığı kurtuluş reçetesi olan Kur’an-ı Kerim ile değer kazanan bu gecenin kıymetinin bilinmesi gerektiğine vurgu yapan Kuzey, “Kur’an’a gönülden yönelmek ve onun insanlığa sunmuş olduğu eşsiz mesajını okumak, anlamak ve yaşamakla mümkün olacaktır. Çünkü Kur’an-ı Kerim; okumak, anlaşılmak, fert ve toplum hayatına rehber olmak için gönderilmiştir. Bunu yaptığımız zaman Kur’an bizlere şifa ve rahmet olacaktır.” ifadelerine yer verdi.

 

Üzüntülerini dile getiren Kuzey, “Bu gece gökyüzü nurlanırken, yeryüzünün bir bölümünün teknoloji ve maddiyatın esiri olarak zevk, eğlence ve israf içinde olması, İslam coğrafyasının bir bölümünde savaş, açlık ve yoksulluğun hâkim olması, bizleri derin bir düşünceye sevketmektedir. İslam’ın ilk kıblesi olan Kudüs’te yaşanan şiddet olayları, Türkiye’mizde ve Suriye’de meydana gelen deprem felaketleri bizleri derinden yaralasa da, Ramazan ayının heyecanı ve bizlere kazandırdığı şuurla gönüllerimiz ancak teskin bulmaktadır. Ramazan ve Kadir gecesinin şuuruna varan her bir Müslüman, Kur’an’ın her bir ayetiyle, yıkılan gönlünü ve dünyasını tekrar mamur etmeli, kardeşleri için, tüm İslam alemi için, mazlum ve mağdur coğrafyalar için duasını ve yardımını eksik etmemelidir. Bizler Müslümanlar olarak kitabımızın mesajlarına verdiğimiz değer nispetinde Allah’ın ve meleklerinin bu gece fecre kadar yeryüzüne indirdikleri barış ve esenliğin muhatabı olabiliriz. Bu şuuru hissedebildiğimiz zaman İslam’ın anlamı ve gayesi olan barış ve esenliğe kavuşabiliriz.

 

Yüzlerce cemaatin saf tuttuğu teravih namazlarının ardından, eller semaya açılarak dünyanın çeşitli bölgelerinde sıkıntı çeken ve gözyaşı döken Müslümanlar için dua edildi. Kadir Gecesi özel programı, DİTİB’in sosyal medya hesaplarından da canlı olarak yayınlandı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Seit 1917 steht die Genossenschaft Schweinfurter Bauverein für bezahlbaren Wohnraum in Schweinfurt. Mittlerweile betreibt der Verein über 1.800 Wohnungen in Schweinfurt. Um die notwendigen Sanierungsvorhaben sozialverträglich zu gestalten hat sich der Bauverein mit den MdBs Markus Hümpfer, Wahlkreis Schweinfurt-Kitzingen und Brian Nickholz, Experte für Wohnbau (beide SPD) ausgetauscht. Am Beispiel der Baustelle zur Generalsanierung des 9-geschossigen Wohngebäudes am Alten Wartweg 31 in Schweinfurt wird klar, staatliche Förderung ist notwendig, um Wohnraum zu sanieren und zu schaffen. Hier werden aktuell 41 Wohnungen energetisch und barrierefrei saniert - gefördert durch KfW Förderung.


Aufsichtsratsvorsitzender Hofmann forderte mehr Fördermöglichkeiten für Genossenschaften, da sie maßgeblich für die Wohnungslösung zuständig sind. Diese dürfen nicht gleichgesetzt werden mit privatwirtschaftlichen Unternehmen welche für Ihre Eigentümer hohe Renditen erwirtschaften müssen. Genossenschaften wie der Bauverein sind noch in der Lage, erschwinglichen Wohnraum zu schaffen. Außerdem sollte die Förderung von energetischen Einzelmaßnahmen möglichsein, um den Energieverbrauch zu senken.

"Wir benötigen nun gezielte Förderprogramme, um genossenschaftlichen und sozialen Wohnungsbau und die energetisches Sanieren zu unterstützen.", so Nickholz. "Zuletzt wurden die 14 Milliarden Euro für den sozialen Wohnungsbau nicht komplett ausgeschöpft, hier müssen wir nachsteuern". Im Bundestag werde derzeit neue Förderprogramme für genossenschaftlichen Wohnungsbau debattiert. Dies soll sich explizit an kommunale und genossenschaftliche Bauträger richten. ,Die Schwierigkeiten beim Schaffen von neuem Wohnraum aufgrund gestiegener Baustoffkosten und Fachkräftemangel sind der SPD bekannt. "Hier zu unterstützen ist ein sozialdemokratischer Auftrag" so Hümpfer.


Genossenschaftliches Wohnen für Privatpersonen wird mit zinsverbilligten Darlehen und einem bis zu 15-prozentigem Tilgungzuschuss gefördert. Für Studierende und Auszubildende sollen mit dem Förderprogramm "Junges Wohnen" Wohnheimplätze geschaffen werden. In Kooperation mit dem Studentenwerk Würzburg wäre dies auch für den Bauverein vorstellbar.

 

Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) Kuzey Bavyera Teşkilatı tarafından iftar proğramı düzenlendi.

Lades Event Saal´de verilen iftara, İstiklal marşı ve Kuran tilavetinin okunması ve saygı duruşunun ardından iftara Nürnberg Başkonsolosu Serdar Deniz, UID Kuzey Bavyera Bölge Başkanı Yılmaz Deliduman, Kuzey Bavyera Bölge SKM Başkanı Semra Kelepir, AKP Seçim Koordinasyon Başkan Vekili ve UID Genel Başkanı Bülent Bilgi, Gazeteci-Yazar Abdurrahman Uzun, UID Bölge yöneticileri, Türk STK Başkan ve Temsilcileri ile birlikte çok sayıda vatandaş katıldı. Okunan Istiklal Marşı, Kuran Tilaveti ve saygı duruşunun ardından davetliler birlikte iftar yaptılar.


DANIŞMANIN EN GÜZEL ÖRENEĞİNİ DEPREM BÖLGESİNDE GÖRDÜM

Deprem bölgesinde geçirdiği 12 günlük izlenimlerini anlatan Kuzey Bavyera Bölgesi SKM Başkanı Semra Kelepir, “ Milli dayanışmanın en güzel örneğini deprem bölgesinde gördüğünü ve ülkesine sonsuz güven taşıyan insanların ağzından düşmeye kelimenin  bu enkazı üzerimden alacak tek lider Recap Tayip Erdoğan olduğunu duydum dedi. Cumhurbaşkanımızı ve devletimizi afetle vurmak isteyenlerin çabaları boşa çıkacaktır. Gözü yaşlı anne ve babalarımızın Cumhurbaşkanımız Erdoğana güvenleri zedelenmemiştir. Böyle bir liderleri olduğuna şükretmektedirler“dedi. Kelepir, birlik ve beraberlik içinde hareket ederek vatanımızın refahı için oylarımızı Recep Tayyip Erdoğana verip ülkemizin bölünmesine fırsat vermeyeceğiz dedi.


YAŞADIĞIMIZ ÜLKENİN AYRILMAZ PARÇASIYIZ FAKAT KALBİMİZ TÜRKİYE İÇİN ÇARPIYOR
UID Bölge Teşkilat Başkanı Yılmaz Deliduman, kalbi Türkiye için çarpan fakat yaşadığı ülkenin ayrılmaz bir parçası olmuş vefakar insanların teşkilatı olan Uluslararası Demokratlar Birliği, insanları huzur ve refahı için Avrupa’nın ve dünyanın birçok yerinde mücadele etmektedir. Ülkem, milletim, demokrasim ve istikbalim diyerek meşrebi, mezhebi,ırkı,dini  milliyeti ne olursa olsun yurduma alçakları uğratma düstürü ile hareket eden  necip milletime selam olsun. Ellerini semaya kaldırarak Bosna Hersek’ten Miyannama, Afrika‘dan  Asya’ya, Kudiste,mekkede ve medinede İslamın kalesinin düşmemesi için Allaha yakaşırda olan Aziz ümmete selam olsun. Türkiye’nin dik duran liderine, Türkiye’nin elif gibi duran liderine ve korkuyu bize sermaye bırakmayan  fakat bize dik durmayı sermaya bırakan ve son olarak biz kalsakda hiç bir aaman mazlumları savunmaktan geri kalmayacağız. Bize mazlumların ve milletin duası yeter ve bize Allah yeter diyen Liderimiz Recep Tayyip Erdoğana selam olsun.


20 YILLIK KAZANIMLARIMIZ HEBA OLMASIN

20 Yıllık kazanımlarımızın heba olmaması ve yüzyıllık cumhuriyetin hayali olan tam  bağımsızlık Türkiye hedeflerine ulaşmak için milat seçimi olacağını söyleyen Deliduman,“Bir taraftan büyük depremde etkilenen 11 sehrin yaralarını sarmak için tğm teşkilatlarıyla gece gindüz deprme bölgesinde kamp kuran Cumhur ittifakı var diğer tarafta millet can ve ülke enkaz altındyken, devletin tüm makamlarını bölücülüğün pazarlık masasında paylaşmanın kavgasında boğuşan ve 15 mayıs sabahı teröristlere,kaçaklara özgürlük vaadinde bulunan Cumhuriyeti yıkmaktan ve eyaletlere bölmekten özerklik ilan edenlere tek kelime edemeyenlerin içinde sözde milliyetçisi,sözde dindar partilerin yer aldığı millet ittifakı var. Bizler oyunlara gelmeden birlik içinde hareket ederek seçimlerde ıyları kullanarak gereken dersi vermeliyiz dedi.

 

AKP’YE DESTEK VERMEMİZ NEDENİYLE SALON TUTMAKDA ZORLANIYORUZ

UID tarafından yapılması planlanan büyük kapsamlı proğramlarımızı gerçekleştirmek için kiralamak istediğimiz salonların işletmecileri özellikle seçim zamanında  AKP’ye vermiş olduğumuz desteği engellemek için sıkıntı yaratıyorlar. Bu nedenle salonumuza gelen çok sayıda davetliyi üzülerek geri göndermek zorunda kaldık. Hani insan en sevdiğiniz yerden imtihan edilir derlerya, bizlerde bu davayı çok sevdiğimiz için imtihan ediliyoruz. Bilinmes, gereken önümüze engelleri aşacağız. İftar proğramımız için salonu bize kiralayan Lades Event Saal´in sahibi Yücel Gecer´e teşekkür ediyoruz´ dedi.


SADECE SEÇİMLERDE OY İSTEMEYE GELMEYİN

Almanya’daki Türk siyasetçilerede seslenen Deliduman, Bavyera Başbakanı Cami‘ye gelip bizlerin yanında yer alabiliyorsa ve birlikte resim çektiryorsa, bazı Türk kökenli siyasetçilerde korkmadan bizlerin yanında yer alsınlar ve çekinmeden birlikte resim çekinsinler. Artık sadece seçimler zamanında oy istemeye gelen Türk milletvekili adayı olan Türk kökenli siyasetçileri dikkata alarak hareket edeceğiz dedi. Sadece seçimler zamanında Türk derneklerine gelip oy toplamak isteyen Türk kökneli siyasetçiler biraz omurgalı olunda seçim dışındaki günler de bizlere yanaşın dedi.


ÇADIR KENTLERİMİZDE İFTAR AÇANLARI DÜŞÜNEREK VE EMPATİ KURARAK İFTARIMIZI AÇMALIYIZ
İftar Programına katılan Nürnberg Başkonsolosu Serdar Deniz,
Pandemi ortamı altında bu tip programlar yapılamıyordu. Malumunuz olduğu üzere iftar programlarını ancak geçtiğimiz yıldan itibaren toplu olarak yapmaya başladık fakat bu sene 6 Şubat’ta meydana gelen ard arda iki yıkıcı ana deprem nedeniyle ramazan ayı hüzün ve keder ayı oldu. Malesef 50 binin üzerinde vatandaşımızı toprağa verdik. Depremde hayatlarını kaybedenlere Allahtan rahmet ve kederli ailelerine sabırlar ve yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.Deprem bölgesinde çadır kentlerde plastik tabak bıçak kaşıkla iftar açan depremzedelerimizi düşünerek onlarla empti kurarak iftarı değerlendirmek daha anlamlı olacaktır dedi.

İftardan sonra Gazeteci Yazar Abdurrahman Uzun, bir konferans verdi.

UID Kuzey Bavyera´nın verdiği iftar davetinde `Öze Dönüş` adlı bir Konferans veren Gazeteci Yazar Abdurrahman Uzun, ´Avrupalı Türkler malesef Ülkemizde sürekli bir mobinge maruz kalmakta ve bir türlü kendilerini savunamamaktadırlar. Sizler 6. Şubat sabahı yataklarınızdan kalkarak kiminiz malı, kiminiz canı ile kimileride uçağa atlayarak günlerce deprem bölgesinde kalarak depremzedelere yardıma koştunz. Memleketi sevmak, Vatanı sevmek nasıl olur herkese gösterdiniz. Artık kimseye Eyvallah etmeyin. Bizler bu Ülkenin öz evladıyız diyerek göğsünüzü gere gere memleketlerinizde dolaşın´ dedi.

Haber ve resimler: İlhan Baba-Nürnberg

 

 

 

 

 

  

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Avrupalı Türklerinin sivil toplum kuruluşlarında uzun yıllar çalışan KONAD Başkanı Sait Özcan'ın Avrupalı Türkleri konu alan kitabının resmi tanıtımı haziran ayında tanıtacak.

 

Avrupa’daki Türk varlığını konu alan eserlere bir yenisi daha eklendi. Uzun yıllardan bu yana Türklerin sosyo-kültürel değişimler ile ilgili çalışmalarda bulunan KONAD- Sosyal ve Siyasal Araştırmalar Merkezi Başkanı Sait Özcan “Avrupalı Türkler” kitabını yayınla yarak 60’lı yılların basın dan itibaren Almanya‘ya gelen Türkleri konu alan eseri ile Türk Edebiyatı Tarihi’ne de ciddi anlamda katkı sağlamış oldu.

   Birlik Gazetesi’ne açıklamalarda bulunan yazar Sait Özcan “Almanya’ya Türk Göçü’nün üzerinden 62. yıl geçti. Kara trenler ile Türklerin artık bu ülkede 4. nesil çocukları üniversiteli oldu. Ülkenin her şehrinde soyu Anadolu’ya dayanan bizimkiler var. Türklerin Almanya’ya Türk göçü çok üzücü ama, ciddi bir dökümantasyona tabi tutulmadan ve arşiv çalışması yapılmadan bölük parça ve sadece gazetelerin sayfalarında kalmıştır. Oysa Türkle rin Avrupa'ya göçü Türkiye Cumhuriyeti tarihi için önemli bir sosyolojik olaydır. Anadolu’nun hemen her köyünde ya bir Almanya’lı, yada Almanya’da akrabası olan insanlar vardır. Bazı şehirlerde Avrupa’ya teşekkür endeksli gurbetçi heykelleri dikmiştir. Yani Almanya veya Avrupa kelimeleri Türk insanının en çok konuştuğu yabancı ülke, uzak diyarlar ve gurbetin adı, Almanya Türklerin en çok gitmek istediği ve ekonomik hayallerini süsleyen kızıl elmadır. Anadolu’da Almanyasız bir hayat, Türkiye’de Almanyasız bir batılılaşma hayali, yine ülke ve millet olarak Almanyasız bir AB üyeliği düşünülemez. Almanya ve Avrupa bizim herşeyimiz, gelecekte de bizim çok şeyimiz olacaktır. Türkler ve Almanlar 350 yıldır çok değişik alanlarda ve  sektörlerde birlikte çalışarak birbirlerini çok iyi tanıyan ve saygı gösteren iki millet konumuna gelmiştir” Türklerin Almanya tarihinin iyi bilinmesinde kaydadeger olum lu gelişmelere ulaşılacağını hep beraber göreceğiz” şeklinde ko-nuştu.

   KONAD Genel Merkezinden yapılan açıklamaya göre Türkiye’de satış yapılmaya başlayan kitabın Almanya’da Türk Kitabevi başta olmak üzere değişik satış noktalarında Türk okuyuculara sunulduğu belirtildi. Avrupa tanı tımının Frankfurt dört ayrı ülkede yapılacağı belirtilerek, özellikle Almanya’da Türk Toplumu temsilcilerinin de geniş katılımı ile yapılacağı belirtildi.

 

Ne dediler?

 

Avrupalı Türkler kitabı kısa za-manda okuyucu arasında da geniş yankı buldu. Özellikle kültürel alanda kimlik erozyonuna karşı çıkan Türkler Sait Özcan’ın kitabı ile ilgili ilginç açıklamalarda bulundular. Almanya Türkleri’nin önemi isimlerinin Avrupalı Türkler  kitabı ile ilgili ilginç açıklamalar geldi.

 

Adnan Öztürk:

“Almanya’da kültürel kalıcılığımız için çok önemli bir çalışma. Bu önemli eser için Sait Bey’i yürekten kutluyorum.

 

Kemal Soylu:

Bir milletin kendi kültürünü isbatı tarihçilerinin samimiyeti ile doğru orantılıdır. Tarihi olmayan milletler  zaman tüneli içinde kaybolacaklardır.

 

Dr. Latif Çelik:

Yazarlar bir milletin nefesi, bir kültürün taşıyıcısıdırlar. Milletlerin coğrafyadaki varlığının yegane isbatıdır kültür tarihçileri. Sait Özcan Bey’i tebrik ediyorum.

 

Ali Batman:

Milletimizin Avrupa’daki kalıcılığı adına Sait Bey çok önemli bir eser ortaya koymuştur. Kendisini yürekten tebrik ediyorum. Çok çok önemli bir eserin ortaya çıkmasına imza atmıştır.

 

Tahir Hacıkadiroğlu:

Böyle bir eserin ortaya çıkması için verdiği emek ve ayırdığı zaman için Sait Beyi yürekten kutluyorum. Toplumsal önderlik işte bu olsa gerek.

 

Musa Serdar Çelebi:

Ortaya çiıkan esere çok sevindim. Yıllardır heyecanı hiç eksilmeyen Sait kardeşimim tarih okyanusuna bir çizik çekerek ilk nesil insanımızın  yaşadıklarını ne kadar çok gelecek nesillere aktarırsak o kadar başarılı olur ve kalıcılığımız kesinleşir Almanya’da. Sait Beyi yürekten tebrik ediyorum.

 

Ahmet Serdar Yenice:

İçimizden çıkan kalem ehli arkadaşların böylesine önemli konularda  geriye iz bırakmalarından o kadar  seviniyorumki anlatamam. Hepimizin ailesinde hatıralar var, ancak Sait Özcan bey heyecan verici hatıralarının kaybolmaması adına bu çalışmaya verdiği emek için o kadar mutluyum ki anlatamam.

 

İhsan Öner:

Kendi tarihlerini kendileri yazama yan milletler, zamanla başkalarının yazdığı uyduruk hikayeleri tarih sanmaya başlarlar. Bu açıdan bakıldığın da Sait Bey çok önemli  bir konuda kalemini kullanmıştır. Kendisini yürekten tebrik ediyorum.

 

Seyfi Alp:

Yazar olarak Sait Beyin çalışmasındaki samimiyeti anlayabiliyorum. Bir kitabın ortaya çıkıp okuyucu ile buluşması her şeyden önce bir çocuğun doğumu gibidir. Yazarları kalem oynatan milletler öksüz kamış çocuklar gibi değildir. Türk Milleti artık Almanya’da kendi yazarlarını yetiştirmiştir. Aslında milletçe bizi yazan yazarlar ile birlikte sevinmeliyiz.

 

 

 

 

 

 

 

 

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey, Kadir Gecesi münasebetiyle mesaj yayınladı.

DİTİB Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey, Kadir Gecesi münasebetiyle yayınladığı mesajda, “Başta Almanya ve Türkiye olmak üzere bütün İslam âleminin mübarek Kadir Gecelerini en güzel dilek ve duygularla tebrik ediyor, Ramazan Bayramı’na sağlık, afiyet içerisinde huzur ve mutlulukla erişebilmeyi Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum” dedi.

 

Kuzey, Kadir Gecesi dolayısıyla yayımladığı mesajda, “Rahmet, bereket ve mağfiret ayı olan Ramazan-ı Şerifin, sayılı günlerini tamamlamaya adım adım yaklaşmaktayız. Müminler için maddi ve manevi yenilenme vesilesi olan bu mübarek ayın sonuna yaklaşırken, bir yandan da Ramazan’ı daha anlamlı kılan mübarek Kadir Gecesi’ne 17 Nisan 2023 Pazartesi gecesini Salı gününe bağlayan gece, bir kez daha kavuşmanın huzur ve sevincini birlikte yaşayacağız.

Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de “Bin aydan daha hayırlı” (Kadr, 97/1-5) olduğu bildirilen Kadir gecesi, insanlık için kurtuluş reçetesi olan Kur’an’ın indirilmeye başlandığı, esenliğin bütün dünyayı kuşattığı, dua ve tövbelerin kabul edildiği bir kutlu gecedir.

 

İnsanlığın hayat rehberi ve Yüce Allah’ın bizlere uzattığı kurtuluş reçetesi olan Kur’an-ı Kerim ile değer kazanan bu gecenin kıymetinin bilinmesi, ancak Kur’an’a gönülden yönelmek ve onun insanlığa sunmuş olduğu eşsiz mesajını okumak, anlamak ve yaşamakla mümkün olacaktır. Çünkü Kur’an-ı Kerim; okumak, anlaşılmak, fert ve toplum hayatına rehber olmak için gönderilmiştir. Bunu yaptığımız zaman Kur’an bizlere şifa ve rahmet olacaktır.” ifadelerine yer verdi.

Üzüntülerini dile getiren Kuzey, “Bu gece gökyüzü nurlanırken, yeryüzünün bir bölümünün teknoloji ve maddiyatın esiri olarak zevk, eğlence ve israf içinde olması, İslam coğrafyasının bir bölümünde savaş, açlık ve yoksulluğun hâkim olması, bizleri derin bir düşünceye sevketmektedir. İslam’ın ilk kıblesi olan Kudüs’te yaşanan şiddet olayları, Türkiye’mizde ve Suriye’de meydana gelen deprem felaketleri bizleri derinden yaralasa da, Ramazan ayının heyecanı ve bizlere kazandırdığı şuurla gönüllerimiz ancak teskin bulmaktadır. Ramazan ve Kadir gecesinin şuuruna varan her bir Müslüman, Kur’an’ın her bir ayetiyle, yıkılan gönlünü ve dünyasını tekrar mamur etmeli, kardeşleri için, tüm İslam alemi için, mazlum ve mağdur coğrafyalar için duasını ve yardımını eksik etmemelidir. Bizler Müslümanlar olarak kitabımızın mesajlarına verdiğimiz değer nispetinde Allah’ın ve meleklerinin bu gece fecre kadar yeryüzüne indirdikleri barış ve esenliğin muhatabı olabiliriz. Bu şuuru hissedebildiğimiz zaman İslam’ın anlamı ve gayesi olan barış ve esenliğe kavuşabiliriz.

 

Peygamber Efendimiz “Faziletine inanarak ve sevabını da yalnız Allah’tan umarak Kadir gecesini güzel amellerle geçirenlerin geçmiş günahlarının bağışlanacağı” (Buhârî, İman, 25, 27, 28; Müslim, Müsafirîn, 173-176) müjdesini vermekte ve bu gecede “Allah’ım sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affeyle” (Tirmizi, Deavat, 84; İbn Mâce, Dua, 5) diyerek dua etmemizi tavsiye etmektedir” açıklamasında bulundu.

Bu duygu ve düşüncelerle başta Almanya ve Türkiye olmak üzere bütün İslam âleminin mübarek Kadir Gecesi’ni tebrik eden Kuzey, “Ramazan Bayramı’na sağlık, afiyet içerisinde huzur ve mutlulukla erişebilmeyi Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum” dileğinde bulundu.