Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

 

Die Stadt Würzburg wird in den kommenden Monaten, wie in den beiden Coronawintern zuvor, die „Wärmehalle“ in der Posthalle öffnen. Vom 9. Januar bis 31. März 2023 wird die Wärmehalle Platz für über 40 gleichzeitig anwesende hilfesuchende Menschen anbieten. Bedürftige finden dort ein temporäres Zuhause, können sich aufwärmen, Tee, warme Suppe zu sich nehmen und werden eine Möglichkeit zur Ansprache, Beratung oder Vermittlung medizinischer Dienste vorfinden. Außerdem gibt es wieder einen „To-Go“-Schalter, bei dem warme Suppe und Getränke mitgenommen werden können. Geöffnet wird die Halle montags bis freitags zwischen 11 und 15 Uhr.

 

Die Wärmehalle wird zusätzlich zu den bestehenden Einrichtungen der Notfallhilfe mit ihren Angeboten in den Wärme- und Hilfsräumen Wärmestube, Bahnhofsmission, Kontaktcafé betrieben werden. In den letzten Monaten ist die Anzahl Hilfebedürftiger in Würzburg gestiegen, allein in der Bahnhofsmission hat sich die Nachfrage nach Essen verdreifacht, allgemeine Hilfeanfragen sind von 130 auf 200 am Tag angestiegen.

 

Das BRK Würzburg hat wie im letzten Jahr in enger Zusammenarbeit mit dem Sozialreferat der Stadt Würzburg und mit Unterstützung der Bahnhofsmission die Planung für die Wärmehalle übernommen, ein Hygienekonzept erstellt, die Finanzierung für die erste Zeit sichergestellt und weitere Partnerinnen und Partner gewinnen können.

„Wie in den beiden Jahren wollen wir alle Mitbürgerinnen und Mitbürger in den Blick nehmen und versuchen mit allen Kräften, die sozialen Systeme zu erhalten, oder wenn erforderlich ausbauen“, sagt Sozialreferentin Dr. Hülya Düber. Oliver Pilz, Kreisgeschäftsführer des BRK Würzburg ergänzt: „Es erfüllt mich mit großer Freude, dass sich Würzburg wieder einmal solidarisch zeigt und trotz der Probleme und Herausforderungen, die jeder und jede Einzelne zu meistern hat, der Blick auf die Nächsten nicht verloren geht.“

 

Erste wichtige Unterstützer des Projekts „Wärmehalle“ des BRK und des Sozialreferats der Stadt Würzburg sind gefunden, die Bahnhofsmission und deren Förderverein sowie die Posthalle GmbH begleiten das Projekt wieder eng. Dennoch sind Spender und Sponsoren zur Aufrechterhaltung des Schutz- und Wärmeraums nötig und willkommen. Spenden möglich unter DE29 7905 0000 0000 0026 26 (Sparkasse Mainfranken Würzburg) an das BRK mit dem Verwendungszweck: „Wärmehalle“.

 

Gesucht werden noch freundliche und engagierte Helferinnen und Helfer mit offenem Ohr für die Bedürfnisse ihrer Mitmenschen. Bewerbungen bitte an Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!.

Kontakt: Tel. 0931/37-2527 (Sozialreferat Stadt Würzburg) oder Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein! (BRK, Gemeinschaft Wohlfahrts- und Soziale Arbeit).

 

 

Bayerns Innen- und Integrationsminister Joachim Herrmann: "Erfolgreiches bayernweites Förderprogramm auf die kreisfreie Stadt Schwabach sowie auf die Landkreise Amberg-Sulzbach und Miesbach ausgeweitet!" - Integrationslotsen nun bayernweit in 93 Städten und Landkreisen im Einsatz

"Die ehrenamtlichen Asyl- und Integrationshelfer in der kreisfreien Stadt Schwabach sowie in den Landkreisen Amberg-Sulzbach und Miesbach dürfen sich über Unterstützung freuen: Sie erhalten ab dem 1. Januar 2023 hauptamtliche Integrationslotsen, die als starke Partner vor Ort bei der wertvollen Integrationsarbeit zur Seite stehen", teilte Bayerns Innen- und Integrationsminister Joachim Herrmann heute mit. Der Freistaat fördert das Projekt in der kreisfreien Stadt Schwabach sowie in den Landkreisen Amberg-Sulzbach und Miesbach jeweils mit bis zu 100.000 Euro pro Jahr. Herrmann: "Das Förderprogramm Integrationslotsen ist ein voller Erfolg! In nunmehr 93 von bayernweit insgesamt 96 Landkreisen und kreisfreien Städten fördern wir Integrationslotsinnen und Integrationslotsen. Wir investieren damit in eine erfolgreiche Integration und stärken – gerade auch vor dem Hintergrund des hohen Zugangs von Kriegsflüchtlingen aus der Ukraine – unsere vielen ehrenamtlichen Helfer. Ihr großes Engagement macht die Integrationsarbeit in Bayern so erfolgreich. Bayern ist und bleibt das Land des Ehrenamts und der gelingenden Integration."

Wie Herrmann erklärte, wird das Projekt 'Hauptamtliche Integrationslotsen' seit 2018 hervorragend angenommen. Nachdem bereits im Jahr 2020 insgesamt 86 Landkreise und kreisfreie Städte gefördert wurden, kamen im Jahr 2021 vier weitere Kommunen hinzu. Nun wird die Förderung auch auf die kreisfreie Stadt Schwabach sowie auf die Landkreise Amberg-Sulzbach und Miesbach ausgeweitet. Damit werden im Jahr 2023 in 93 bayerischen Landkreisen und kreisfreien Städte hauptamtliche Integrationslotsen im Einsatz sein. Um die Integrationslotsinnen und -lotsen aufgrund des gestiegenen Beratungsbedarfs durch die Kriegsflüchtlinge in der Ukraine zu stärken, hat die Staatsregierung für die Jahre 2022 und 2023 eine ukrainebedingte Sonderförderung auf den Weg gebracht. Die Gesamtförderung wurde um 40.000 Euro auf bis zu 100.000 Euro je Förderkommune erhöht. Damit kann in jeder Förderkommune die zusätzlich eine weitere halbe gefördert werden. "Ich freue mich, dass nun auch die Ehrenamtlichen in den Bereichen Asyl und Integration in der kreisfreien Stadt Schwabach sowie in den Landkreisen Amberg-Sulzbach und Miesbach kräftig hiervon profitieren," so Herrmann.

Die hauptamtlichen Integrationslotsinnen und Integrationslotsen sind auf kommunaler Ebene tätig. Hier erhalten die Ehrenamtlichen in den Bereichen Asyl und Integration Unterstützung, Informationen und Schulungen.

Almanya’nın önemli ihraç ürünlerinden biri haline gelen ve tüm Avrupa ülkelerine Almanya’dan ulaştırılan şoklanmış döner çok sayıda insanımıza da istihdam sağlayan sektör haline geldi. Döner etinin kalitesine ve uzak pazarlara hızlı ulaşmasına ciddi anlamda özen gösteren Türkiye kökenli üreticiler ise sektörün katlanarak büyüyeceğine inanıyor.

Bu alanda uzun yıllardan beri piyasada bulunan ve sektörün geleceği ile ilgili düşünce üreten entelektüel bakışlı döner firmaları ise kış mevsi sonrasındaki büyümenin hesaplarını şimdiden yapmaya başladılar bile.

 

Bavyera’nın önemli üreticilerinden Milas Döner Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kaya, Ayhaber’e yaptığı açıklamada, “Almanya’da kış mevsiminin sona ermesi ile birlikte halkın dönere daha çok ilgi gösterip işlerin artacağına inanıyorum. Bu ise bizim için daha çok üretim, hatta daha çok istihdam manasına geliyor. Piyasada artan döner ihtiyacını karşılamak için özellikle biz döner üreticilerinin üretimi kademeli bir şekilde artırdıklarını göreceğiz. Çünkü her sektör bir şekilde krizler ile karşılaşsa da fast food sektörü hep var olacaktır. Çünkü döner Avrupa’da gençler başta olmak üzere her yaştaki insanın rağbet gösterdiği bir yemek çeşidi haline gelmiş konumdadır. Şuna inanıyorum ki “Pazar genişleyecek sektör yükselecek, insanlar mutlu olacak” şeklinde konuştu.

 

Bilindigi gibi Ali Kaya yönetimindeki Milas Döner kaliteye verdiği önem ile tanınmaktadır.

 

 

 

BERLİN (AA) - Almanya'da, 1943-1945 yılları arasında Polonya'nın Gdansk (Danzig) kentindeki Stutthof kampında 11 bin 430 kişinin öldürülmesine "bilerek ve isteyerek" yardım etmekle suçlanan 97 yaşındaki Irmgard Furchner'e ertelemeli 2 yıl hapis cezası verildi.

 

Hamburg yakınlarındaki Itzehoe Eyalet Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasında o dönem toplama kampında sekreter olarak görev yapan Irmgard Furchner'e 2 yıl hapis cezası verildi.

Olayın yaşandığı tarihte 17-18 yaşlarında olması nedeniyle cezası ertelenen Furchner'in görev yaptığı Stutthof Nazi toplama kampında 65 bin kişinin öldüğü belirtiliyor.

 

Almanya'da 102 yaşındaki Nazi toplama kampı muhafızı Josef Schütz haziran ayında 5 yıl hapis cezasına çarptırılmış ancak kararın temyiz edilmesi ve kaçma ihtimali bulunmaması nedeniyle tutuklanmamıştı.

 

Federal Meclis 1979'da cinayet ve cinayete iştirak suçlarında zaman aşımını kaldırmıştı.

Ülkede ÜFE, kasımda bir önceki aya göre yüzde 3,9 gerilerken, yıllık bazda yüzde 28,2 arttı.
 

BERLIN (AA) - Almanya'da üretici fiyatları üzerindeki yukarı yönlü baskı, enerji fiyatlarındaki düşüşle kasımda zayıflamaya devam etti.

Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis) verilerine göre, ülkede Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), kasımda bir önceki aya kıyasla yüzde 3,9 gerilerken, yıllık bazda yüzde 28,2 arttı.

 

Üretici fiyatlarında Mayıs 2020'den itibaren ilk aylık düşüş Ekim 2022'de görülürken, aylık bazda azalış kasımda da devam etti.

ÜFE, yıllık bazda ağustos ve eylülde yüzde 45,8 artarak 1949 yılından itibaren en yüksek artışı kaydetmişti.

 

Kasım 2022'de enerji fiyatları, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 65,8 arttı. Bir önceki aya göre enerji fiyatlarının, doğal gaz ve elektrik maliyetlerindeki düşüş nedeniyle yüzde 9,6 azalması dikkati çekti.

Doğal gaz dağıtım fiyatları kasımda yıllık bazda yüzde 92,6, elektrik fiyatları da yüzde 74,9 artış kaydetti.

 

Yıllık bazda ara malı fiyatlarında yüzde 13,8, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 11,1 ve sermaye malı fiyatlarında yüzde 7,8 artış görüldü.

Gıda fiyatlarının bir önceki yıla göre yüzde 24,2 artış kaydetmesi dikkati çekerken, yağ fiyatları yüzde 37,1 ve şeker fiyatları yüzde 54,8 yükseldi.

 

- ÜFE, enerji fiyatları hariç yüzde 12,7 arttı

ÜFE, enerji fiyatları hariç tutulduğunda kasımda yıllık bazda yüzde 12,7 artış kaydetti.

Üretici fiyatları, enflasyonun gelişimi için öncü bir gösterge olarak görülüyor.

Almanya'da bu yılın ekim ayında yüzde 10,4 olan yıllık enflasyon, başta petrol olmak üzere enerji fiyatlarındaki düşüşle kasımda yüzde 10'a geriledi.

Almanya Merkez Bankası (Bundesbank), ülkede enflasyonun 2024'te yüzde 4,1'e gerilemeden önce 2023'te yüzde 7,2'de kalmasını bekliyor.

 
Sağlık sigortalarına, temini zorlaşan ilaçlar için sabit fiyatın yüzde 50 üzerinde ödeme talimatı verilecek.
 

BERLİN (AA) - Almanya Sağlık Bakanı Karl Lauterbach, ülkede özellikle çocukların tedavisinde kullanılan ilaçlarda yaşanan sıkıntıyı, sağlık sigortalarının bu ilaçlara daha fazla ödeme yapmasıyla çözmeyi hedefliyor.

 

Lauterbach, Alman Birinci Televizyon Kanalı ARD’ye yaptığı açıklamada, Almanya'da patenti olmayan ilaçların fiyatlarının çok düşük olduğunu, patentlerle korunan ilaçların fiyatlarının ise çok yüksek olduğunu aktardı.

Almanya’da patenti olmayan ilaçların sabit fiyatlarla satıldığını vurgulayan Lauterbach, bu ilaçların, daha yüksek fiyatlardan satılması için sabit fiyat uygulamasından çıkarmak ve burada fiyat düzenlemesine gitmek gerektiğine işaret etti.

 

Lauterbach, Almanya’nın patenti olmayan ilaçlar konusunda cazip bir pazar olmadığını, bunun da çok talep edilen ilaçların Hollanda gibi ülke dışında satılmasına yol açtığını kaydetti.

Bu konuda bugün harekete geçeceğini vurgulayan Lauterbach, “Sağlık sigortalarına bu sabit fiyatın üzerinden yüzde 50 daha fazla ödeme yapmaları talimatı verilecek. Böylelikle şu anda Hollanda'da satılan ilaçlar tekrar Almanya'da satılacak.” ifadesini kullandı.

Almanya’daki eczacılar son dönemde birçok ilaca ulaşmakta sıkıntı çekildiğine dikkati çekmiş, özelikle çocuk, kalp damar ilaçları ve antibiyotiklerde sorun yaşadığını aktarmıştı.

 

Alman Tabipler Birliği Başkanı Klaus Reinhardt da bazı ilaçların teminindeki darboğaza dikkat çekerek halkı "imece" ile birbirine yardıma çağırmıştı.

 

Makarios’un, Kıbrıs adasını Rum egemenliği altına sokmak ve Yunanistan’a ilhak etmek hedefi ile hazırlattığı ve hayata geçirdiği AKRİTAS Planı içeriğince Kıbrıslı Türkleri yok etmek amacı ile 21 Aralık 1963 Cumartesi sabahı EOKA terör örgütü silahlı saldırılar başlatmıştı.

 

Bu vahşi be insanlık dışı saldırılar neticesinde 30 bin Kıbrıs Türkü, arkalarında evlerini, mal varlıklarını, tarlalarını, hayvanlarını, zahirelerini, geçmişlerini ve mezarlıklarını bırakarak yaşadıkları 103 köyü terk etmek zorunda kalmıştı.

 

1963-1974 yılları arasında 11 yıl süren soykırım, Anavatan Türkiye’nin müdahalesi ile 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı ile son buldu. Bizler Anavatanımız Türkiye’nin garantörlüğünde, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığımız ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin güvencesinde özgürlüğümüzü kazandık ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni kurarak insani bir yaşama kavuştuk.

 

Bu uğurda yaşamlarını feda etmekten çekinmeyen Aziz Şehitlerimize Allah Rahmet diler, gazilerimizi minnetle selamlarım..

 

… und zwar sowohl die ehrenamtlich Tätigen, als auch die Menschen, die deren Hilfe erhalten. Diese beiden Seiten des Ehrenamtes fasste Oberbürgermeister Christian Schuchardt nach einem kurzweiligen Vortrag des Glücksforschers und Nürnberger Professors für Volkswirtschaftslehre Karlheinz Ruckriegel als Quintessenz zusammen – bevor Schuchardt und Sozialreferentin Dr. Hülya Düber den Bürgersozialpreis 2022 verliehen. In diesem Jahr befand die Jury zwei Projekte als auszeichnungswürdig: den Verein Mrija e.V. – Verein zur Unterstützung der Ukraine und die Therapiebegleithunde-Teams des Malteser Hilfsdienstes e.V.. Beide Projekte wurden mit 750 Euro dotiert.

 

Schuchardt überreichte den ersten Preis an Anastasia Schmid für Mrija e.V. – Verein zur Unterstützung der Ukraine. Mrija e.V. ist erst vor zehn Monaten ins Leben gerufen worden, als Reaktion auf den russischen Angriffskrieg auf die Ukraine. Der Verein möchte ukrainische Flüchtlinge in der Ankommens- und Orientierungsphase in Würzburg unterstützen. In kurzer Zeit wurde mit der ortsansässigen ukrainischen Community und Geflüchteten ein Helferkreis aufgebaut. In diesem sind immer etwa 20 Ehrenamtliche und weitere 30 Personen aktiv bei punktuellen Aktivitäten. Mrija bietet Dolmetscherdienste, unterstützt bei der Arbeitssuche, berät zu allen Fragen und Problemen, die bei der Ankunft in Würzburg auftauchen, begleitet zu Arzt- und Behördengängen, informiert zu Antragsstellungen, vermittelt Sprachkurse, hilft bei der Wohnungssuche und kooperiert mit Firmen bei der Arbeitsvermittlung. In der Zellerau und im Grombühl wurde eine Mutter-Kind-Betreuung und Freizeitangebote ins Leben gerufen. „Sie haben sehr schnell und sehr effektiv ein Unterstützungsnetzwerk aufgebaut, das vielen geflohenen Ukrainerinnen und Ukrainer unter die Arme griff und greift“, so Schuchardt. „Die Hilfe von Mrija wirkt stabilisierend und hilft bei der gelingenden Integration. Es ist bewundernswert, was Sie auf rein ehrenamtlicher Basis in den letzten zehn Monaten auf die Beine gestellt haben.“

 

Die Therapiebegleithunde-Teams des Malteser Hilfsdienstes e.V. unter der Leitung von Anette Wolf sind der zweite Preisträger. Die Mensch-Hunde-Teams besuchen erkrankte und Therapie bedürftige Menschen. Der Einsatz erfolgt in Kinder- und Wohnheimen für Menschen mit Behinderung, in Seniorenheimen, bei Menschen mit Demenz, in Hospizen und bei Einzelbetreuung von Kindern und Erwachsenen mit unterschiedlichen Erkrankungen. Das Projekt startete 2019 mit zwei Teams (ein Team besteht aus einem Menschen und einem Hund), aktuell sind 48 Teams im Einsatz, mindestens einmal die Woche. Die Hunde bauen zum Menschen eine Brücke, Menschen öffnen sich wieder, erst dem Hund, dann dem begleitenden Menschen, lassen Nähe zu, fassen Selbstvertrauen, werden beweglich und erzählen. Netzwerkpartner sind Senioreneinrichtungen in Stadt und Landkreis Würzburg und Kitzingen, das Blindeninstitut, die Wohnstätten der Lebenshilfe in Würzburg, Ochsenfurt und Kitzingen, das Juliusspital Hospiz und das Vinzentinum. Die Einrichtungen können durch die Therapiebegleithunde-Teams Tiere in das Alltagsgeschehen oder die pädagogische Arbeit integrieren. „Die Jury ist übereingekommen, dass dieses Projekt eine wundervolle Idee darstellt. Es bereichert den Alltag der Besuchten sehr, denn die Mensch-Hunde-Teams bringen so viel Freude und Abwechslung mit“, bekräftigte Sozialreferentin Dr. Hülya Düber.

 

Weiter nominiert waren für den diesjährigen Bürgersozialpreis:

Liebe im Karton e.V., die weihnachtliche Päckchenaktion wurde 2016 von Tobias Winkler ins Leben gerufen. Seither verteilt er mit mittlerweile 150 ehrenamtlichen Helferinnen und Helfern Weihnachtsgeschenke an bedürftige Kinder in Deutschland, Europa und im Nahen Osten.

Lighthouse e.V. engagiert sich seit 2004 in der Kinder- und Jugendhilfe im Stadtteil Zellerau. Mittlerweile betreuen fünf hauptamtliche und 29 ehrenamtliche Mitarbeiterinnen und Mitarbeiter zwischen 30 und 40 Kinder in Gruppenstunden, Einzelstunden und bei Treffen.

Die „Bunte Sitzung“ der Fasenachtsgilde Giemaul e.V. aus Heidingsfeld ist eine Fastnachtssitzung, an der Menschen mit und ohne Behinderung zusammen Fasching feiern und das fränkische Brauchtum pflegen.

Die Tafel Würzburg e.V. versorgt wöchentlich etwa 800 Familien an sechs Ausgabestellen mit Lebensmitteln. Die über 160 ehrenamtlich Tätigen sammeln die Lebensmittel bei beteiligten Geschäften ein, sortieren sie und geben sie an die Bedürftigen aus.

Die „Koordinierungsstelle für das Ehrenamt“ der Lebenshilfe Mainfranken Wohnstätten ist eine Stelle, die ehrenamtliche Begleitung für die Freizeitgestaltung der dort lebenden Menschen mit Behinderung koordiniert und schult. Diese Begleitung ermöglicht den Bewohnerinnen und Bewohnern eine individuelle Freizeitgestaltung.

Als Einzelpersonen wurden Hans Schöbelund Herbert Schmidt nominiert. Hans Schöbel ist es zu verdanken, dass Würzburg bereits seit den 1970er-Jahren eine Schule für Körperbehinderte hat, die seither stetig gewachsen ist und mittlerweile auch ein Internat und eine Berufsschule umfasst. Schöbel wirkt bayernweit, deutschlandweit und international für schwer körperbehinderte Kinder, Jugendliche und Erwachsene als Unterstützer. Herbert Schmidt hilft seit 1999 älteren Menschen beim Zugang zum Internet. Durch ihn entstand das „Internetcafé von Senioren für Senioren“, sowie der Virtuelle Stammtisch. Auch das Konzept „Digital mobil in Stadt und Landkreis Würzburg“ geht auf Schmidt zurück. Der achtwöchige Kurs macht Seniorinnen und Senioren vertraut mit dem Umgang und der Nutzung von Laptops, Tablets und den Vorteilen des Internets.

 

Grundlage für die Entscheidung der Jury war die Würdigung von innovativen, nachahmenswerten und nachhaltigen Projekten oder Tätigkeiten, die bei hohem zeitlichen Umfang, wie auch vernetztem und unabhängigem Arbeiten, aktuelle Problemlagen beantwortet. Die Besonderheit des Bürgersozialpreises ist die Nominierung durch Jedermann: „Alle Würzburgerinnen und Würzburger sind aufgerufen, besonderes Engagement mitzuteilen, das mitten aus der Stadt kommt; egal, ob es groß oder klein ist. Der Preis birgt damit die Chance, auch verborgenes Ehrenamt in den Mittelpunkt zu rücken“, führte der Oberbürgermeister aus. Der Bürgersozialpreis wird seit 2007 alle zwei Jahre an ehrenamtlich Engagierte vergeben und ist mit 1.500 Euro dotiert. 1.000 Euro stellt der Lions Club Würzburg West zur Verfügung, die restlichen 500 Euro sind aus dem städtischen Haushalt. In diesem Jahr wurde der Preis zum neunten Mal verliehen.

 

 


Nürnberg'de çalışmalarını sürdüren CHP Kuzey Bavyera Birliği (CHP-KBB) tarafından 23 Mayıs 2022 tarihinde İstanbul CHP Milletvekili Yunus Emre ile CHP Almanya Örgütlenmeden Sorumlu Başkan Günay Çapan 'ın hazır bulunduğu Genel Kurulda Başkanlığa getirilen eski milli Boksör Serhat Öztürk başkanlığı bıraktı. Öztürk, seçimde usulsüzlükle yapılarak başkanlığa getirildiği iddiaları üzerine tartışmaların çoğalmaması ve konunun mahkemeye taşınmaması için görevini eski yönetime devretti. En son seçimde yeterli oy alarak seçilen başkan seçilen Serhat Öztürk ile seçim öncesi başkanlık yapmış olan Rifat Çolak'ın başkanlıkları bırakması üzerine CHP- Kuzey Bavyera Birliği şimdi başkansız kaldı.

CHP YURDIŞI ÖRGÜTLENMEDEN SORUMLU GENEL BAŞKAN YARDIMCISI BÜLENT TEZCAN: CHP'NİN İKTİDAR YOLUNU CHP ÜYELERİ AÇACAKTIR

CHP Parti Meclis Üyesi ve Aydın Milletvekili Yurtdışı Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan yaerdımcısı Bülent Tezcan,  CHP Kuzey Bavyera Birliğindeki tartışmaları önlemek için telefonla canlı yayına katılarak açıklama yapan CHP Yurtdışı Teşkilatlanmadan Sorumlu Başkan Bülent Tezcan şunları söyledi: “Türkiye'de demokrasi, özgürlük, adalet, iş ve ekonomi diye bir şey kalmadı. Türkiye'nin aydınlığa çıkması için CHP genel Başkanımız başta olmak üzere hepimiz canını dişine takmış gece gündüz çalışıyoruz. Avrupa'daki örgütlenmelerimizdeki kavgaları anlamıyorum. Bilinmesi gereken CHP kimsenin babasının malı değil. Bizler ne kadar güçlü olursak ne kadar kişiyi bu sürecin içine katarsak o kadar başarılı oluruz. Genel Başkanımızı Cumhurbaşkanı adayı arkasından da Cumhurbaşkanı yapmamız için genel kurul tartışmalarını sonlandırıp Avrupa'da birinci parti olmamız gerekir” dedi.
Tezcan, “Benim olsun küçük olsun anlayışından bir an önce vazgeçip doğrudan seçmene gidip sandığa götürüp oylarını kullanmalarına yönelik çalışma yapmalıyız. Kavgalar gençleri kaçırır. Yeni nesil gençlerimizi, büyüklerin kavgasından uzak durdurun. Herkes hırsını kenara atsın. Tek bir hırsımız iktidar olamaya yönelik olmalıdır. Kimse kimsenin adamı olmadığını görerek ve gruplaşmalardan uzak kalarak el ele vererek bir an önce kadınların ve gençlerin içinde bulunduğu genel kurulunuzu yapın. Burası çiçek sevenler derneği ya da futbol kulübü değil. Burası CHP'nin bir derneğidir. Bu benim olsun demekle madalyamı kazanacaksınız? En güzel madalya kazanmak seçimi kazanmaktır. Üyelerimizin sayısının artırılması gücümüzü artıracağından, yönetim kurulundaki arkadaşlarımız başta olmak üzere tüm CHP gönüllülerinin kısa zamanda CHP Nürnberg Birliğine üye olmaları için çalışmayı hızlandırın ”dedi.

“YENİ BAŞKAN 2013 YLININ İLK AYLARINDA SEÇİLECEK”
Son seçimden önceki yönetimde saymanlık yapan Hüseyin Eren yaptığı açıklamada, CHP Kuzey Bavyera Birliğinin son seçiminde Başkan olan Serhat Öztürk'ün başkanlığının kabul edilmemesi ve önceki dönemde başkanlık yapan Rifat Çolak'ın bazı gerekçeler göstererek başkanlık görevini bırakması üzerine, yeni bir başkan seçilip göreve gelinceye kadar, yürütme kurulu olarak görevi ben üstlendim. Bir terslik olmazsa 2023 yılının şubat ayının ikinci haftasında seçime gidilerek CHB Kuzey Bavyera Birliği yeni Başkanıyla birlikte yeni yönetim seçilerek hizmet veremeye başlayacak dedi. Yapılacak genel kurulda tüzükte değişiklik yapılarak CHP Kuzey Birliğinin ismi CHP Nürnberg olarak değiştirilmesi yönünde karar alınacak.

“BİZLER GEÇMİŞ HESAPLARIN BİR PARÇASI OLAMAYIZ”
Son Genel Kurulda Başkanlığa getirildikten kısa bir süre sonra başkanlığı bırakan Serhat Öztürk şunları söyledi: “ CHP nin yıpranmaması için aslı, astarı olmayan iftiralar ve hakaretler karşısında yönetim kurulu olarak bir müddet sessiz kalmayı bir erdem olarak gördük. 500 gün içerisinde 1000 üyeye ulaşma hedefi ile yola çıktığımız bu süreçte ne yazık ki ciddi bir direnç ile karşılaştık. Yapacağımız etkinliklerin sabote edilmeye çalışılmasından, derneğin finansal olarak işletilmesinin engellenmesinden ve uzun mahkeme süreçleri ile belirsizlikler yaratılmasına kadar birçok noktada bir çıkmaza doğru sürüklendiğimizi fark ettik. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli seçiminin yapılacağı günler yaklaşırken birliğimizi böyle bir çıkmazda yıpratmak gibi bir lüksümüz olamaz diyerek görevimizi eski yöneticilere bıraktık” dedi.
Öztürk” Bizler Nürnberg'de ne geçmişin hesaplarının bir parçasıyız ne de oluşturulmak istenen kavganın bir tarafıyız. Bu nedenle bize güvenen ve destek veren 94 üyemizin affına sığınarak, CHP Nürnberg birliği yönetim kurulu olarak çok kısa bir süre içerisinde Olağanüstü Genel Kurul çağrısı ile seçimi yenileme ve seçimde yönetim kurulu ve başkan olarak yer almama kararı aldık. Dileğimiz ve temennimiz kadına, gence CHP'ye sahip çıkılmasıdır”dedi.

“GENÇLERİMİZE YOL AÇILMASI GEREK”
CHP Kuzey Bavyera Birliğine son seçim öncesinde Başkanlık yapan eski Başkan Rifat Çolak şunları söyledi: Başkanlık dönemimde, bölgedeki CHP'ye gönül vermiş gençlerimiz ve kadınlarımız başta olmak üzere tüm CHP gönüllülerini CHP çatısı altında olmaları için çaba sarf ettim. Burada yaşayan vatandaşlarımız arasında ayırım yapmadan sorunların çözümüne yönelik projeleri üretip, sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte hareket etmek, buradaki Türk kökenli politikacılarımızla görüşmeler yapmamız gerektiğini belirttim. Amacım özenle hazırlanmış ikinci yüzyıl beyannamesinin ne olduğunu vatandaşlarımıza açıklamak amacındaydım. CHP'ye gençlerimizi kazandırmak için upraş verdim. Maalesef, CHP Kuzey Bavyera Birliğindeki bazı yönetici ve üyeler tarafından bazı projelerimizi engellemeye çalışanların çoğaldığını hatta asılsız iddialardan oluşan söylemler ile rencide eden sözlerin artmasını duydum. Özellikle başkanlık yapmış olduğum dönemde disiplin kararıyla uzaklaştırdığım birinin son seçim günü genel kurula gelerek geçmiş senelere ait bir isim listesinin elinde bulunduğunu ve bu listedeki isimlerinde oy vermesi grektiğini oy verdirilmese seçimi iptal ettireceğini açıklaması üzerine, neden bu listeler başkanlığım döneminde teslim edilmedi yaptığın yanlış diyerek CHP'nin zarar görmemesi için ailemle aldığım bir karar çerçevesinde CHP KBB'nden istifa ettim dedi.

“ZAMAN BÖLÜNME ZAMANI DEĞİL”
Son seçimde Divan Başkanlığını yapan Nürnberg yakınlarındaki Zirndorf kentinin eski üçüncü Belediye Başkanı olan iki defa birinci sıradan Bayburt CHP Milletvekili adayı gösterilen İş İnsanı Murat Bülbül şunları söyledi: Bu zamanın bölünme değil birleşme zamanıdır. Birleşme dayanışma ve birlikte hareket etmek, hiç bir ayırım yapmadan herkesi kucaklama yöneticilerin en başta görevi olmalıdır. Üyelerimizin sayısının artması gücümüzü artıracağından, yönetim kurulundaki arkadaşlarımız başta olmak üzere tüm CHP gönüllülerinin gereksiz tartışmaları bir kenara bırakıp kısa zamanda CHP Nürnberg Birliğine üye olmaları gerekir.

“CHP LİYİM DEMEKLE CHP Lİ OLUNMAZ“
CHP Kuzey Bavyera Birliği Disiplin Kurulu Başkanılığını yapmış olan Tahsin Doğanay şunları söyledi: CHP'liyim demekle CHP li olunmaz. CHP tüzüğünü benimseyen, birlik ve dayanışma içinde bulunarak, eskileri geride bırakarak bir an önce bir araya gelip CHP'nin güçlenmesi için birlikteliğimizi gösterilmesi gerekir. Karanlıktan aydınlığa çıkmış bir güzel Türkiye görmek istiyorsak CHP'yi iktidara taşımamız şart. Geçmişteki tartışmaları bir kenara bırakılıp, ötekileştirmeye son verilerek çalışmalarımızı hızlandırmalıyız.

“KADIN AĞIRLIKLI YÖNETİM OLUŞMASI GEREKİR“
Genel Merkezden CHP Yurtdışı Örgütlenme Sorumlu Başkanı Bülent Tezcan tarafından herkesi kucaklayan yeni bir yönetim oluşturulması için görevlendirilen Bilal Ertokuş, ”Ayırımcılığa, hizipçiliğe, ötekileştirmeye son verilerek CHP ye gönül vermiş her kesimden insanların yer aldığı herkesi kucaklayan gençlerin ve kadınların çoğunlukta olduğu yeni bir yönetimin oluşması için çalışmalarımız hızlandırdık. İnşallah 2023 yılın ilk aylarında çok geniş CHP gönüllülerin, eski ve yeni üyelerimizin bir arada olacağı yeni bir yönetim iş başına gelerek seçimlere güçlü şekilde hazırlanacağız” dedi.

“KADINSIZ YÖNETİM OLMAZ. KADIN BİRLEŞTİRİCİ VE TOPARLAYICIDIR“
CHP Kuzey Bavyera Birliğinin üyelerinden Funda Yurt, Nuray Karaçetin, Hediye Erdem ve Güzide Gürpınar'da “Kadının önemini bilmeyenler, kadına değer vermeyenler ve kadının anne olarak toparlayıcı, birleştirici özelliğini görmeyenler başarılı olamazlar. Dünyada kadınlar olmazsa erkekler olmazdı. Kadınlar insandır ve erkekler insanoğludur. Kadının elini değdiği yerde temizlik vardır. Kurtuluş savaşının kazanılmasında bile kadınlar top tüfek taşımış büyük emekler vermiştir. Türkiye'nin aydınlığa çıkartılmasında kadınların önemi dahada iyi görülecektir. Erkeklerin tartışmalarının önlenmesi biraz daha iyi yolların katedilmesi için CHP Yurt dışı örgütlenmelerde artık kadın yöneticilerimiz ağırlıklı yerini almalıdır. Kadın ağrılık bir yönetimin oluşmasıyla birlikte tartışmalar azalır partinin tanıtımı ile CHP gönüllülerin sayısı çoğalır.

 Haber ve Resimler: Ilhan Baba-Nürnberg

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Almanya’nın Hamburg kentinde 21 Aralık 1985 tarihinde bir grup ırkçı dazlak tarafından öldürülesiye dövülen ve 3 gün sonra tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Ramazan Avcı, katledilişinin 37. yılında anılıyor.

 

Ramazan Avcı İnisiyatifi, 21 Aralık 2022 tarihinde saat 17.00’de, Ramazan Avcı’nın isminin verildiği Wandsbek / Landwehr tren istasyonundaki Ramazan Avcı Platz’da bir anma etkinliği düzenliyor. Anma töreni herkese açık.

2012 yılında, saldırıya uğradığı Wandsbek semtinde bulunan Landwehr tren istasyonu önündeki meydana ismi verilen Ramazan Avcı’nın ölüm yıldönümünde bir basın açıklaması yayınlayan Hamburg Eyalet Parlamentosu Sosyal Demokrat Parti (SPD) Milletvekili Barış Öneş şu mesajları verdi:

Neonaziler tarafından hayatının baharında hunharca katledilen Ramazan Avcı’yı ve onun nezdinde diğer ırkçılık kurbanlarını saygıyla anıyor, geride kalan yakınlarının acılarını yürekten paylaşıyorum. Hamburg’da Ramazan Avcı, Mehmet Kaymakçı, Süleyman Taşköprü ve Almanya’nın birçok kentinde aşırı sağcı teröre kurban giden yüzlerce isim, ırkçılık tehlikesinin somut yüzleridir. Almanya’da her ne kadar ırkçılıkla mücadelede önlemler alınsa da yeni yasalar çıkarılsa da günümüzde ırkçılık ve ayrımcılık korkutucu boyutlarıyla hayatımızın ortasında yer almaya devam etmekte. Hepimizin endişelenmesi gereken boyutlara ulaşan ırkçılıkla mücadelede, ırkçılığa kurban verdiğimiz insanların isimlerinin, yaşananların unutulmaması, belleklere kazınması çok önemli. Bu tür acıların bir daha yaşanmaması için yaşananlardan ders çıkarmak, bu tür ırkçı saldırıları hem toplumsal hem de siyaseten asla hafife almayıp en ağır şekilde cezalandırılmasını sağlamak, mücadelemizin başlıca amaçlarından olmalıdır. Zira caydırıcı olmayan cezalar yeni cinayetlere zemin hazırlayacaktır. Bu tür ırkçı cinayetlerin temelinde, aşırı sağ kesimin özellikle göçmen kökenlilere yönelik yürüttükleri kara propagandaların sonucu olduğunu unutmayalım. Bir daha bu tür acıların yaşanmamasını diliyor, tüm ırkçı şiddet kurbanlarını saygıyla anıyorum”.

 

21 Aralık 1985, Ramazan Avcı:

21 Aralık 1985'de ağabeyi ve bir arkadaşıyla doğum gününü kutlamak için dışarı çıkan Ramazan Avcı, Landwehr istasyonunda Neonazilerin buluşma yeri olan bir birahaneden çıkan dazlakların saldırısına uğradı. Avcı’nın ağabeyi ve arkadaşı, son anda oradan geçen bir otobüse binebilirken Avcı, bir aracın çarpması sonucu yere düştü. Beysbol sopaları, zincir ve tekmelerle Avcı’ya saldıran dazlaklar, talihsiz adamı komalık hale getirdikten sonra Avcı’nın ağabeyi ve arkadaşının bindiği otobüse de saldırdılar. Avcı, girdiği komadan uyanamayarak 24 Aralık 1985 tarihinde tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Ölümünden kısa süre sonra doğan oğluna ise Ramazan Avcı’nın ismi verildi. Ramazan Avcı İnisiyatifi’nin yoğun çaba ve girişimleri sonucunda 2012 yılında, Ramazan Avcı’nın saldırıya ugradığı yerde anısına bir anıttaş dikildi ve meydana Ramazan-Avcı-Platz adı verildi. Meydandaki anıttaş bile defalarca ırkçı saldırılar sonucu tahrip edildi.