Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Tayvan, Pekin'in siyaset belgesindeki "tek ülke iki sistem" önerisini reddetti
 
- Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Joanne Ou:
- "Ana karadaki komünistler hiçbir zaman Tayvan'a hükmetmemişlerdir. Tayvan'ın egemenliği, 23,5 milyonluk Tayvan halkına aittir. Tayvan halkı Pekin'in 'tek ülke iki sistem' önerisine dayalı birleşmeyi kabul etmeyecektir"
 

PEKİN (AA) - Çin ile egemenlik ihtilafı içindeki Tayvan'daki hükümet, Pekin'in dün yayımladığı siyaset belgesindeki "tek ülke, iki sistem" esasına dayalı "barışçı yeniden birleşme" önerisini reddettiğini bildirdi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Joanne Ou, yaptığı açıklamada, bir yandan ada çevresinde askeri tatbikatlar yaparken barışçı birleşme mesajları vermenin inandırıcı olmadığını vurguladı.

Pekin'in yayımladığı siyaset belgesinin, iki tarafın özerk varlığını görmezden gelerek Tayvan'ı Çin'in parçası saymasını protesto ettiklerini belirten Sözcü Ou, "Ana karadaki komünistler hiçbir zaman Tayvan'a hükmetmemişlerdir. Tayvan'ın egemenliği, 23,5 milyonluk Tayvan halkına aittir. Tayvan halkı Pekin'in tek ülke iki sistem önerisine dayalı birleşmeyi kabul etmeyecektir." yorumunda bulundu.

Ou, Pekin'in ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Ada'yı ziyaretini bahane ederek provokatif eylemlere giriştiğini, tatbikatlarla askeri güç gösterisi yaptığını, siber saldırılar ve dezenformasyon kampanyalarıyla Tayvan'ı yıldırmaya çalıştığını, yalnızca Tayvan'ı değil bölgesel barışı da tehdit ettiğini belirterek, "Asıl uluslararası oyun bozan, bölgesel istikrarsızlığı yaratan Çin'dir." ifadesini kullandı.

Tayvan'ın Ana Kara İlişkileri Konseyi de "siyaset belgesinin, hüsnükuruntu dolu olduğunu ve olguları görmezden geldiğini" savundu.

Açıklamada, "siyaset belgesinin, Komünist Parti'nin ulusal kongresi öncesinde ana kara halkına Pekin otoritelerinin Tayvan konusunda bir şeyler yaptığı izlenimi uyandırmak için hazırlandığı" görüşü dile getirildi.

Konsey, "tek ülke iki sistem" önerisinin kabul edilemeyeceği, bunun seçenek olamayacağı görüşünün Tayvan'da uzun süredir hakim olduğunu vurguladı.

Çin Devlet Konseyine bağlı Tayvan İlişkileri Dairesinin Sözcüsü Ma Şiaoguang ise iktidardaki Demokratik İleri Parti'nin siyaset belgesine yönelik eleştirilerini "karalama çabası" diye niteledi.

"Tek ülke, iki sistem" modelinin barışçı ve samimi bir birleşme çağrısı olduğunu belirten Sözcü Ma, sonunda tüm Tayvan halkı tarafından benimseneceğine inandığını dile getirdi.

Çin yönetimi dün yayımladığı Tayvan siyaset belgesinde, Ada ile ana kara arasındaki ideolojik ve sosyal farklılıkların tanınması temelinde "barışçı yeniden birleşme" hedefini vurgulamıştı. Belgede 'tek ülke, iki sistem' anlayışının, en kapsayıcı çözüm olacağı görüşüne yer verilmişti.

Pelosi ve beraberindeki 5 kişilik Kongre heyetinin geçen hafta yaptığı ziyaret, Ada'yı topraklarının parçası gören Pekin'in tepkisini çekmişti. Çin, 2 ve 3 Ağustos'taki ziyaretin ardından Ada çevresinde askeri tatbikatlara başlamıştı. İlk başta 4-7 Ağustos'ta düzenleneceği açıklanan tatbikatlar, öngörülen takvimin ötesinde sürdürülmüştü.

- Çin-Tayvan anlaşmazlığı

Çin'de İkinci Dünya Savaşı'nın ardından çıkan iç savaşta Mao Zıdong liderliğindeki Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 1949'da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kayşek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintang) üyeleri, Tayvan'a yerleşip 1912'de kurulan "Çin Cumhuriyeti" iktidarının Ada'da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti.

Bu girişim, Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971'e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda Çin'i temsil etmişti. 1950'ler ve 1960'larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti'nden Çin Halk Cumhuriyeti'ne çevirmesinin ardından 1971'de BM Genel Kurulunda yapılan oylamada, Pekin hükümetinin Çin'in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan'ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti.

Pekin yönetimi, "Tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor, kendisini tanıyan ülkelerin Tayvan ile diplomatik ilişkilerini kesmesini şart koşuyor.

 

ANKARA (AA) - Milli Savunma Bakanlığı, tahıl taşıyan 2 geminin daha Ukrayna'dan ayrıldığını bildirdi.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, tahıl sevkiyatı kapsamında Tekirdağ'a 3 bin 50 ton buğday taşıyan Belize bayraklı "Sarmovsky" isimli gemi Çernomorsk'tan, İran'a 60 bin ton mısır taşıyan Marşal Adaları bayraklı "Star Laura" isimli gemi de Yuzni'den bu sabah hareket etti.

 

BUENOS AIRES (AA) - Arjantin'de, haziran ayında alıkonulan, ABD'nin yaptırım uyguladığı ve Venezuelalı havayolu şirketine devredilen kargo uçağına el konulmasına karar verildi.

Arjantin basınında çıkan habere göre, Federal Yargıç Federico Villena, ABD'nin de talebi doğrultusunda İranlı bir havayolu şirketinden Venezuelalı havayolu şirketine devredilen kargo uçağına, el konulmasına karar verdi.

Villena'nın, uçağa el konulması kararını, Arjantin ile ABD'nin karşılıklı adli yardım anlaşmasını kapsayan yasa çerçevesinde aldığı belirtildi.

 

Haziran ayının başından beri Arjantin'in başkenti Buenos Aires yakınındaki Uluslararası Ezeiza Havalimanı'nda bulunan uçağın akıbetine, Arjantin ve ABD yargısı karar verecek.

ABD yargısı, ağustos ayının başında Venezuela uçağına el konulması emri çıkarmış ve bunu Arjantin makamlarına iletmişti.

Venezuela uçağının Arjantin'de alıkonulması, Venezuela hükümetinde rahatsızlık yaratmıştı.

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, uçağın ve mürettebatın Arjantin'de durdurulmasını sert bir dille eleştirerek, "Yüzsüzce bizi Arjantin'de soymaya çalışıyorlar." ifadesini kullanmıştı.

 

- Arjantin'de alıkonulan Venezuela uçağı

ABD'nin yaptırım uyguladığı İran şirketi Mahan Havayollarından Venezuela'nın devlet hava yolu şirketi Conviasa'nın alt kuruluşu Emtrasur Kargoya kullanım hakları devredilen Boeing 747-300 tipli YV3531 kayıt numaralı kargo uçağı 6 Haziran'da Karakas'tan Arjantin'e gelmişti.

7 Haziran'da Karakas'a dönmesi planlanan uçak, yakıt yetersizliği nedeniyle bu uçuşu gerçekleştirememiş, 8 Haziran'da yakıt almak üzere Arjantin'den Uruguay'a hareket etmiş ancak Uruguay'ın hava sahasını kapatması üzerine yakıt alamadan Arjantin'e geri dönmüştü.

Güvenlik güçleri tarafından aranan kargo uçağının, araba parçaları taşıdığı tespit edilmişti.

 

Arjantin İsrail Dernekleri Delegasyonu (DAIA), İranlı mürettebatın ABD'nin terör örgütü ilan ettiği İran Devrim Muhafızları Ordusuna bağlı Kudüs Gücü ile bağlantılı oldukları iddiasıyla uçağın ve mürettebatın soruşturulması için şikayetçi olmuştu.

Uçağın, 5'i İranlı 14'ü Venezuelalılardan oluşan mürettebatının pasaportlarına el konulmuş ve ülkeden çıkış yasağı getirilmişti. Daha sonra Yargıç Villena, mürettebattan Mehdi Museli ile 11 Venezuelalının ülkeden çıkış yasağını kaldırmıştı.

ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI), uçağın kaptan pilotu Golamrıza Kasımi'nin İran Devrim Muhafızları Ordusuna bağlı Kudüs Gücü ile bağlantılı olduğuna dair dosyayı Yargıç Villena'ya iletmişti.

 
Almanya'da eğlence trenlerinin çarpışması sonucu 31 kişi yaralandı
 
 

KÖLN (AA) - Almanya'nın Bavyera eyaleti Günzburg beldesindeki bir eğlence parkında iki eğlence treninin çarpışması sonucu biri ağır 31 kişinin yaralandığı bildirildi.

Bavyera Kızılhaç Teşkilatının açıklamasına göre, Legoland eğlence parkında iki trenin çarpışması sonucu meydana gelen kazada yaralanan 31 kişiden 15'i hastanelere kaldırıldı.

İstasyon alanında meydana gelen kazanın nedeninin belirlenmesi için inceleme başlatıldı.

 
Türk sporcular, organizasyonda günü 47 madalyayla kapattı
 

KONYA (AA) - Konya'da düzenlenen 5. İslami Dayanışma Oyunları'nda Türk sporcular günü 47 madalyayla tamamladı.

Türk sporcular, 15'i altın, 20'si gümüş ve 12'si bronz olmak üzere toplamda 47 madalya elde etti.

 

Böylece Türkiye'nin organizasyondaki madalya sayısı 38 altın, 38 gümüş ve 27 bronz olmak üzere 103'e yükseldi. Türkiye, madalya sıralamasında da liderliğini sürdürdü.

 

KÖLN (AA) - Almanya'nın Bavyera eyaleti Günzburg beldesindeki bir eğlence parkında iki eğlence treninin çarpışması sonucu biri ağır 31 kişinin yaralandığı bildirildi.

Bavyera Kızılhaç Teşkilatının açıklamasına göre, Legoland eğlence parkında iki trenin çarpışması sonucu meydana gelen kazada yaralanan 31 kişiden 15'i hastanelere kaldırıldı.

İstasyon alanında meydana gelen kazanın nedeninin belirlenmesi için inceleme başlatıldı.

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Kadir Dinç: "Kardeşliğimizi baltalamak isteyenlere inat, çocuklarımız gür sesiyle 'hayır' diyor"
 

MARDİN (AA) - Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı tarafından düzenlenen "Yazımda Kardeşlik Var" projesi kapsamında Marmara Bölgesi'nden gelen 100 öğrenci Mardin'in tarihi ve kültürel değerlerini yerinde tanıma fırsatı buldu.

Bir otelde düzenlenen projenin kapanış programına katılan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Kadir Dinç, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı'nın 5 yıldan bu yana başarıyla programı sürdürdüklerini söyledi.

 

Dinç, çocuk ve gençlerin, büyüklere kardeşliğin, sevginin ve muhabbetin ne olduğunu gösterdiğini ifade ederek, geleceğe dair umutlara güç kattıkları için çocuklara teşekkür etti.

Aynı program kapsamında İstanbul’da Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden giden çocukların misafir edildiğini belirten Dinç, "Kardeşliğimizi baltalamak isteyenlere inat, çocuklarımız gür sesiyle 'hayır' diyor. 'Biz kardeşiz, İslam kardeşliğini egemen kılmak için buradayız. Asırlar boyunca bin yıldan beri gelen kardeşlik bağımızı kimse kopartamaz.' dediğiniz için istikbale dair umutlarımızı güçlendirmiş oluyorsunuz." dedi.

 

"Gençlerimizi Mardin'imizin kadim kültürü ve köklü mirasıyla buluşturduk"

Mardin Vali Vekili Gürsel Temurci de gençleri Mardin'de ağırlamaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi.

Pek çok kamu kurumu ve sivil toplum kuruluşunun gerçekleştirdiği proje ve programlar kapsamında Mardin'den de gençleri çeşitli illere uğurladıklarını, Mardin'e gelen gençleri de aynı misafirperverlikle ağırladıklarını ifade eden Temurci, "Malumunuz bu proje ve programlarla ülkemizin farklı coğrafyalarında yaşayan evlatlarımız en başta birbirlerini yakından tanıma fırsatı buluyorlar. Bununla birlikte ülkemizin birbirinden güzel kentlerini ve bu kentlerin doğal, tarihi ve kültürel mekanlarını görüyorlar." diye konuştu.

Temurci, programlarda düzenlenen etkinliklerle gençler arasındaki sevgi ve kardeşlik bağlarının da güçlendiğine işaret ederek, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın gerçekleştirdiği "Yaz Kampı"nın da gençlere ciddi katkılar sağlayan önemli projelerden biri olduğunu belirtti.

 

Proje kapsamında 1-10 Ağustos'ta 100 öğrenciye ev sahipliği yaptıklarını anlatan Temurci, "Gençlerimizi Mardin'imizin kadim kültürü ve köklü mirasıyla buluşturduk. Onları Dara Antik Kenti'nde binlerce yıl öncesine yolcu ederken, Deyrül Zafaran Manastırı'nın ve Ulu Camii'nin gölgelerinde dinlerin kardeşliğine tanıklık etmelerini sağladık. Taşın ilmek ilmek işlendiği bu kadim kentte, zaman içinde bir yolculuğa çıkardık. Bu yolculukta Mardin'imizin sevgi, barış ve kardeşlik türkülerini en gür seda ile seslendirdik. Ellerimizi kenetledik, yüreklerimizi birleştirdik." ifadelerini kullandı.

Temurci, gençlere, bilimde, sanatta, sporda, hayatın her alanında yenilikçi yaklaşımlar sergilemelerini önererek, devletin tüm imkanlarıyla gençlerin yanında olduklarını bildirdi.

 

Valilik olarak gençlere her türlü desteği verdiklerini ve vermeye devam edeceklerini belirten Temurci, "Çünkü sizler en kıymetli hazinemizsiniz. Bu hazineyi en iyi biçimde işleyip kıymetli bir mücevhere dönüştürmek ise bizlerin en önemli görevi." dedi.

Konuşmaların ardından kampa katılan gençler, çeşitli gösteriler sundu.

Programa, Mardin Cumhuriyet Başsavcısı Aydın Turhan, İl Müftüsü Ali Hayri Çelik, AK Parti Mardin Milletvekili Cengiz Demirkaya, kamu kurumları ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve gençler katıldı.

Kapadokya'nın giriş kapısı olarak nitelendirilen, tarihi kaya kiliselere ve peri bacalarına sahip Kayseri'nin Yeşilhisar ilçesindeki Soğanlı Vadisi'nde sıcak hava balonu uçuşu başladı.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Berlin Büyükelçiliği Elçi Müsteşarı Umut Topcuoğlu: "Avrupa çapında artan ırkçılık, yabancı ve İslam düşmanlığı nedeniyle mezhep, meşrep ve etnik köken farkı tanınmaksızın toplumumuzun her kesimi hedef alınmaktadır"
 

BERLİN (AA) - Türkiye’nin Berlin Büyükelçiliği Elçi Müsteşarı Umut Topcuoğlu, Avrupa’da artan ırkçılığın, yabancı ve İslam düşmanlığının mezhep, meşrep ve etnik köken farkı tanınmaksızın Türk toplumunun her kesimini hedef aldığını söyledi.

Topcuoğlu, Muharrem ayı vesilesiyle Türkiye’nin Berlin Büyükelçiliği’nde düzenlenen aşure etkinliğinde konuştu.

 

Aşurenin, bereketi, paylaşmayı ve birliği simgelediğine işaret eden Topcuoğlu, "Günümüzde beraberlik ve kardeşliğin güçlendirilmesine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuluyor." dedi.

Topcuoğlu, dünyanın çeşitli bölgelerinde her gün masum insanların, kadınların ve çocukların yaşamını yitirdiği çatışmaların yaşandığını, bunların yakın coğrafyada yer alan Suriye ve Ukrayna’da da her gün görüldüğünü belirterek, “Ülkemiz akan kanların durması ve masum sivillerin güvenliğinin sağlanması için her türlü çabayı göstermektedir. Bu bağlamda Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin gelişmesi ikili ilişkilerin ötesinde bölgesel ve küresel barış ve istikrarın da korunup güçlendirilmesi bakımından büyük önem taşımaktadır.” ifadesini kullandı.

 

 

Türkiye ile Almanya arasında derin siyasi bağların, uzun müttefiklik geçmişinin ve yoğun ekonomi ve ticari ilişkilerin bulunduğunu belirten Topcuoğlu, "Ancak bunların yanı sıra eşi olmayan insani bir boyut da mevcuttur. 60 yıldan fazla bir süreden fazla Almanya’da yaşayan ve bu ülkenin ekonomik ve sosyal hayatına eşsiz katkılar sunan yaklaşık 3,5 milyon insanımız Türk-Alman ilişkilerine özel kılan en önemli unsurdur. Türk toplumunun eşit yurttaşları olarak refahı ve mutluluğu temel önceliğimizdir ve böyle kalacaktır." şeklinde konuştu.

Avrupa’daki ırkçılığa dikkati çeken Topcuoğlu, "Ne var ki Avrupa çapında artan ırkçılık, yabancı ve İslam düşmanlığı nedeniyle mezhep, meşrep ve etnik köken farkı tanınmaksızın toplumumuzun her kesimi hedef alınmaktadır. Ayrımcılığa, İslam karşıtlığına, ırkçılığa, günlük hayatta Müslümanlara yönelik hakaretlerden şiddet eylemlerine, çalışma hayatındaki ayırımcılıktan camilere yönelik saldırılara kadar geniş bir alana rastlamaktayız. Alman makamlarına tabiatıyla bu konuda gerekli telkinlerde bulunmaya devam ediyoruz." dedi.

 

Almanya’daki Türk toplumuna da siyasi farklıkları bir tarafa bırakarak birlik ve beraberlik içinde hareket etmenin önemini hatırlatan Topcuoğlu, Muharrem ayının Türkiye’nin birlik, beraberlik ve refahına vesile olmasını, tutulan oruçların, yapılan ibadetlerin, paylaşılan muharrem lokmalarının kabul olmasını diledi.

Aşurenin dağıtıldığı etkinliğe çok sayıda Türk sivil toplum örgütünün temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.