Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

„2021 feierte das Mozartfest Würzburg seinen 100. Geburtstag. 2022 ist das Jahr danach. Ein neuer Anfang. Ein neues Jahrhundert“, so die Intendantin Evelyn Meining im Editorial der Veranstaltungsbroschüre.
Am Freitagabend wurde das diesjährige Mozartfest von Oberbürgermeister Christian Schuchardt feierlich eröffnet. Am roten Teppich begrüßte er, gemeinsam mit Bürgermeisterin Judith Jörg und Bürgermeister Martin Heilig, zahlreiche geladene Gäste. In seiner Rede im vollbesetzten Kaisersaal freute sich der Oberbürgermeister „auf einen musikalischen Frühsommer, auf vier Wochen mit hochkarätigen Musikereignissen, wie es uns nun zwei Jahre so nicht möglich war. Wir haben unsere Freiheit wieder!“
Mit Freiheit hat auch das Motto des diesjährigen Mozartfestes zu tun: „Alles in einem: Freigeist Mozart“. „Er war ein Freigeist in doppeltem Sinn. Innerlich, weil er in jedem Moment künstlerisch eigene Wege ging; nach außen, weil er sich sozialen Gepflogenheiten widersetzte. Seine Musik war und ist Provokation und Faszination, Vollendung und Verstörung“, so Intendantin Meining.
Für Oberbürgermeister Schuchardt „ist Freigeist eines der Schlüsselworte, wenn es um Kunst und Kultur geht. Es ist eine Leitlinie in der Kulturpolitik.“ „Wir brauchen Freigeister in unserer Gesellschaft und in einer Stadt wie der unsrigen, die sich immer wieder selbst vergewissert, aber aus der Tradition heraus auch immer wieder neu positionieren, neu erfinden muss“, betont Schuchardt. Es sei wichtig, künstlerischen Freigeistern den nötigen Freiraum zu schaffen. Eine Herausforderung, die die Stadt Würzburg gemeinsam mit dem Freistaat Bayern gerne annehme. „Es gehört zu unserem Selbstverständnis, dass wir dem Mozartfest einen gesicherten Rahmen zur freien Entfaltung künstlerischer Hochleistung und Innovation gewähren und garantieren“, unterstrich der Oberbürgermeister.
„Die Aktualität, die das Mozartfest mit seinem diesjährigen Fokus auf Musik der Gegenwart schafft, gemahnt uns, dass wir uns unserer Gegenwart immer neu stellen müssen“, so Schuchardt weiter.
„Wir können es nicht verhehlen, dass unsere momentane Gegenwart weit größere krisenhafte Herausforderungen bereithält, als die meisten von uns sie glücklicherweise je erlebt haben. Natürlich blicken wir aus unserem festlichen Kaisersaal im Weltkulturerbe Würzburger Residenz heute unweigerlich auf die Orte in Europa, in denen wertvolle Kulturgüter der Gefahr ausgesetzt sind, zerstört zu werden, oder bereits unwiederbringlich verloren gingen.“
„Alles für uns Mögliche zu tun, damit diese Städte ihre Kultur, diese Stadtgesellschaften ihre Identität bewahren können, ist uns ein großes Anliegen“, bekräftigte der OB. Er stellte heraus, wie wichtig auch für Würzburg in dieser Hinsicht ein lebendiges und blühendes Kulturleben ist. „Musik und Kunst waren und sind möglicherweise vielfach machtlos, wenn es um die Frage geht: Wie hätte sich solches Unheil aufhalten oder gar verhindern lassen? Musik und Kunst können dafür etwas anderes: Sie stiften Identität. Sie schaffen Gedankenfreiheit.“
Dieser „Freigeist“ hält nun mit dem Mozartfest 2022 wieder musikalischen Einzug in Würzburg. Den furiosen Auftakt gestalteten in diesem Jahr die Bamberger Symphoniker unter der Leitung von Andrew Manze mit Seong-Jin Cho am Klavier. Neben Igor Strawinskis Concerto en ré für Streichorchester »Basler« spielten sie Mozarts Klavierkonzert Nr. 23 A-Dur KV 488. Isabel Mundrys „Traces des moments“ bildete hier das moderne Gegenstück, bevor das Konzert Haydns Sinfonie Nr. 91 Es-Dur Hob. I:91 schloss.

Informationen über alle Veranstaltungen im Rahmen des Mozartfests vom 20.5. – 19.6.2022 finden sich unter www.mozartfest.de

Bild: Oberbürgermeister Christian Schuchardt eröffnet das Mozartfest 2022 im Kaisersaal der Residenz
Foto: Petra Steinbach

Ob Feuerwehr, Jugendarbeit, Naturschutz, das Training im Sportverein oder Kulturveranstaltungen und Konzerte: All das und noch vieles mehr wäre ohne die zahlreichen ehrenamtlich Engagierten in Würzburg nicht denkbar. Mit dem Bürgersozialpreis, der alle zwei Jahre vergeben wird, würdigt die Stadt Würzburg dieses ehrenamtliche Engagement in Würzburg. Engagement findet häufig im Verborgenen statt. Menschen schaffen Orte für Begegnungen, bringen Personen zusammen, gestalten und reagieren mit Angeboten und Projekten auf die Bedürfnisse in ihrer direkten Umgebung. Vereine, Gruppen und Initiativen beleben und bereichern unsere Stadt und stärken das Miteinander. Um das Engagement in Würzburg sichtbar zu machen und den Einsatz der Menschen zu würdigen, wurde 2007 der Bürgersozialpreis ins Leben gerufen. Für den Bürgersozialpreis kommen Einzelpersonen, Vereine, Initiativen, Organisationen, Gruppen oder Projekte aus der Stadt Würzburg in Frage, die sich in vorbildlicher Weise im Sozial-, Jugend- oder Gesundheitsbereich ehrenamtlich engagieren. Oberbürgermeister Schuchardt ruft daher alle Bürgerinnen und Bürger, Vereine, Verbände und Organisationen auf, Vorschläge für den Bürgersozialpreis einzureichen. Bereits die Nominierung wird von den Ehrenamtlichen als große Wertschätzung gesehen. Der Bürgersozialpreis ist als symbolisches Dankeschön mit insgesamt 1.500 Euro dotiert. Die Eingabefrist endet am 15. August 2022. Das Aktivbüro der Stadt, welches mit der Vorbereitung des Bürgersozialpreises betraut ist, freut sich über möglichst frühzeitige Bewerbungen. Eine Findungskommission, bestehend aus Sozialreferentin Dr. Hülya Düber sowie weiteren Mitgliedern des Sozial- und Jugendhilfeausschusses, wird die Bewerbungen sichten und dem Stadtrat einen Vorschlag für die Preisvergabe vorlegen. Die festliche Verleihung wird derzeit für Dezember im Ratssaal des Würzburger Rathauses geplant. Bewerbungen und Vorschläge sind formlos möglich und können ab sofort an das Aktivbüro der Stadt Würzburg, Karmelitenstraße 43, 97070 Würzburg gerichtet werden. Mehr Informationen unter www.wuerzburg.de/aktivbuero.


Ansprechpartnerin für Fragen: Kristin Funk, Telefon: 0931 37 3936 oder
per Mail: Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!


Foto: Kristin Funk (Aktivbüro)

Azerbaycan-Türkiye-Gürcistan Parlamentoları Dış İlişkiler Komisyonlarının Üçlü Ortak 7. Toplantısı Azerbaycan'ın Şuşa şehrinde yapıldı. Azerbaycan Milli Meclisi Uluslararası İlişkiler Komisyon Başkanı Samet Seyidov, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Akif Çağatay Kılıç ve Gürcistan Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyon Başkanı Nikolos Samkharadze başkanlığındaki parlamento heyetleri toplantıya katıldı.

BERLİN (AA) - Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile Almanya'nın ve Avrupa'nın enerji güvenliği konusunu ele aldı.

Scholz, başkent Berlin'de Katar Emiri Al Sani ile yaptığı görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.

Almanya'nın Rus enerji ithalatına daha az bağımlı olmak için enerji tedarikinde değişikliğe gideceğini belirten Scholz, "Şeyh Temim ve ben, Katar ve Almanya'nın bu nedenle gelecekte enerji alanında daha yakın, birlikte çalışacağı konusunda hemfikiriz." dedi.

Scholz, bundan dolayı bugün imzalanan enerji ortaklığına ilişkin deklarasyonu memnuniyetle karşıladığını vurgulayarak, "Bu, başarılı bir iş birliği için birçok olanak sunuyor." dedi.

- "Katar stratejimizde merkezi bir rol oynuyor"

Dönüşüm sürecinde doğal gazın bir süre daha köprü teknolojisi olmaya devam edeceğini ifade eden Scholz, "Hidrojen, ekonomimizi karbondan arındırmada kilit rol oynayacak. Katar, yenilenebilir enerji ve hidrojen üretiminde büyük bir potansiyele sahiptir." diye konuştu.

Scholz, enerji güvenliğinin Almanya için önemli olduğunu ve sıvılaştırılmış doğal gazın gemilerle taşınması için altyapıyı geliştireceklerini belirterek, "Bu büyük bir ilerleme ve Katar stratejimizde merkezi bir rol oynuyor." ifadesini kullandı.

Bunun Almanya'nın ötesinde bir konu olduğunu da tespit ettiklerini anlatan Scholz, enerji tedarikini çeşitlendirmek için Almanya'nın kuzeyindeki limanları kullanmak isteyen Avrupa'da kıyısı olmayan ülkelerin de bulunduğunu söyledi.

Almanya için önemli ticari ve yatırım partneri olan Katar ile özellikle yüksek teknoloji alanında ilişkileri daha da derinleştirmek istediğini belirten Scholz, gelecekte ilki ülkenin dışişleri bakanları düzeyinde düzenli görüşmeler yapılacağından memnuniyet duyduğunu kaydetti.

Katar Emiri Al Sani de Avrupa’daki enerji güvenliğini sağlamak için gaz üretimini artıracaklarını belirterek, geçiş döneminde Avrupa’nın enerji güvenliği için ellerinden geleni yapacaklarını dile getirdi.

Enerji güvenliği konusunda gazın önemli bir rol oynadığını ifade eden Al Sani, özellikle gaz sektöründe yeni pazarlar keşfetmek istediklerini anlattı.

- Enerji ortaklığını derinleştirmeye ilişkin deklarasyon imzalandı

Almaya ve Katar arasında başta hidrojen ve sıvılaştırılmış doğal gaz ticareti olmak üzere enerji ortaklığını derinleştirmeye yönelik deklarasyon imzalandı.

Almanya Ekonomi ve İklim Koruma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile Almanya Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Robert Habeck tarafından imzalanan deklarasyon ile enerji alanında ikili iş birliğinin daha güçlendirileceği belirtildi.

Almanya ile Katar arasındaki enerji ortaklığının iki ülke arasındaki mevcut başarılı diyaloğa dayandığı ifade edilen açıklamada, bu ortaklıkla hem sıvılaştırılmış doğal gaz alanında ticari ilişkilerin geliştirilmesi hem de her iki ülkenin iklim koruma hedeflerine ulaşması açısından karşılıklı yarar sağlamasının amaçlandığı aktarıldı.

Açıklamada, bu ortaklığın Almanya'nın Katar'dan sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ithal ederek gaz arzını çeşitlendirmesine yardımcı olacağı ve aynı zamanda "yeşil hidrojen" konusunda iş birliğini artıracağı belirtildi.

Bu bağlamda iki ülke arasında iki çalışma gurubunun kurulacağı bilgisi paylaşılan açıklamada, "LNG ve Hidrojen" adlı çalışma grubunun bu alanda ikili ticari ilişkilerin kurulmasını destekleyeceği ve gerekli altyapı konusunda görüşme formları oluşturacağı aktarıldı.

Açıklamada, "Yenilenebilir enerjiler, enerji verimliliği ve yük yönetimi" adlı çalışma grubunda ise yenilenebilir enerji kapasitesinin geliştirilmesiyle bununla ilgili altyapı ve elektrik piyasaları gibi buna bağlı konuların ele alınacağı kaydedildi.

BERLİN (AA) - Almanya'da mahkeme, kablosuz teknoloji patentlerinin ihlaliyle ilgili bir dava kapsamında internet bağlantısı özelliği olan Ford otomobillerine ülke çapında satış ve üretim yasağı getirdi.

Münih Bölge mahkemesi, Japonya'nın ulusal patent lisanslama firması IP Bridge tarafından 4G mobil iletişim patentlerinin 8 sahibi adına açtığı davayı karara bağladı.

Mahkeme, Ford'un kablosuz teknoloji patentlerinin sahibi davacılarla bir anlaşmaya varmaması halinde Almanya'da araç satamayacağına veya üretemeyeceğine karar verdi.

Ford'un davacılarla bir anlaşmaya varamaması durumunda temyize tabi olan karar iki hafta içinde uygulanabilecek.

ABD merkezli otomobil üreticisi Ford, konuya ilişkin açıklamasında, davanın nedenin uzun süreli evrim (LTE) ağları için standart temel patentlerin lisanslanması olduğunu belirtti.

Açıklamada, Alman mahkemesinin yazılı kararı henüz alınmadığı için bir değerlendirme yapılmayacağı aktarıldı.

Alman otomobil üreticisi Volkswagen'e karşı da patent ihlali nedeniyle IP Bridge tarafından Münih Bölge mahkemesinde dava açılmıştı.

Volkswagen ise bir patent lisansı satın alarak davayı iptal ettirmişti.

Alman lüks otomobil üreticisi Daimler ise Nokia ve Sharp ile otomobillerinde kullanılan mobil teknoloji konusunda benzer bir patent anlaşmazlığıyla karşı karşıya bulunuyor.

NEUSS (AA) - Almanya'nın Düsseldorf kenti yakınlarındaki Neuss'ta düzenlenen etkinlikle, asırlık tariflerle hazırlanmış Türk mutfağının sevilen lezzetleri tanıtıldı.


Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Emine Erdoğan'ın öncülüğünde yurt içinde ve yurt dışında eş zamanlı olarak kutlanan "Türk Mutfağı Haftası" çerçevesinde, Neuss Belediyesinde düzenlenen etkinlikte hazırlanan yemekler ikram edilen Almanlar tarafından büyük beğeni topladı.


Türkiye'nin Düsseldorf, Köln, Essen ve Münster Başkonsolosluklarınca ortaklaşa düzenlenen etkinlikte Türk mutfağının sağlıklı, atıksız ve sürdürülebilir yönleri anlatıldı.


Düsseldorf Başkonsolosu Ayşegül Karaarslan, hazırladıkları İstanbul menüsüyle, Almanların her zaman buluşamadığı lezzetleri öne çıkarmak istediklerini söyledi.


Karaarslan, "İstanbul menüsünde özellikle vişneli yaprak sarma, hünkar beğendi, kaymaklı ayva tatlısı gibi tatları sunduk. gerçekten çok ilgi gördü ve beğenildi. Alman dostlarımız bize tariflerle ilgili sorular sordular. Çok köklü ve geleneksel bir mutfağımız var. Mutfağımızın ne kadar sağlıklı olduğunu ve atıksız olduğunu vurgulamak istedik." dedi.


Davete katılan ve Türk yemeklerine övgüler yağdıran Brigitte Löbach, "Bu daveti kabul etmekten çok mutlu oldum, her şeyden keyif aldım ve yemekler harikaydı. Türk yemekleri, dediğim gibi, baştan sona tamamen harika. Türk yemeklerini her zaman severim ve bu şef harika bir iş çıkarmış. Her şey için çok teşekkür ederim." şeklinde konuştu.


Davetlilerden Notker Becker ise bu akşam sunulan lezzetleri ilk kez deneme imkanı bulduğunu belirterek, "Bu gece burada mükemmel Türk yemeklerinin tadını çıkardım. Farklı lezzetler ve baharatlarla hazırlanmış harika yemekler ve tatlı harika." değerlendirmesinde bulundu.


Gecede ayrıca Türkiye ile Almanya arasında imzalanan göç anlaşmasının 60. yılı dolayısıyla bir etkinlik düzenlendi ve çeşitli müzik dinletileri sunuldu.

DAVOS (AA) - Dünya Ekonomik Forumu (WEF), Kovid-19 salgını nedeniyle verilen 2 yıl aranın ardından İsviçre'nin Davos kasabasında başlıyor.
Davos Zirvesi olarak da bilinen Forum TSİ 19.00'da verilecek açılış resepsiyonuyla başlayacak.


WEF'ten yapılan açıklamada, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin yarın düzenlenecek özel oturumda video konferans yoluyla katılımcılara hitap edeceği belirtildi.
WEF yetkilileri AA muhabirine yaptığı açıklamada, Rusya'dan hiçbir yetkili ismin Forum'a davet edilmediğini belirtti.


Yetkililer, uluslararası kuruluşlar ve uluslararası medyada çalışan bazı Rus vatandaşlarının ise Forum'a katılmasına engel olunmadığını kaydetti.


En son Ocak 2020'de 50'ncisi yapılan ve Davos Zirvesi olarak da bilinen Forum, Kovid-19 salgını nedeniyle üst üste iki yıl ertelenmişti ve yerine alternatif olarak çevrim içi toplantılar düzenlenmişti.
Tarihte ilk kez ocak dışında yapılan Foruma, 50 devlet lideri, 300 hükümet temsilcisi ve yaklaşık 2 bin 500 küresel iş dünyası yetkilisinin katılması bekleniyor.


26 Mayıs'ta sona erecek WEF'in bu yılki toplantısının teması ise "Dönüm noktasındaki tarih; Hükümet politikaları ve iş dünyası stratejileri" olarak belirlendi.


Türkiye'den şu ana kadar resmi düzeyde katılımın bildirilmediği toplantıya Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AB Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola, Avusturya Başbakanı Karl Nehammer, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Belçika Başbakanı Alexander De Croo, Bulgaristan Başbakanı Kiril Petkov, Kolombiya Devlet Başkanı Ivan Duque, Hırvatistan Başbakanı Andrej Plenkovic ve Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis gibi isimlerin katılması bekleniyor.


Toplantıya katılması öngörülen diğer önemli isimler arasında, Irak Cumhurbaşkanı Berham Salih, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Neçirvan Barzani, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani de yer alıyor.


- Zirve kapsamında "Açık Forum" düzenlenecek


Zirve kapsamında 23-26 Mayıs'ta ise halka açık olarak "Open Forum" (Açık Forum) başlığı altında yan etkinlik düzenlenecek.


Etkinliğe, İsviçre Konfederasyonu Başkanı Ignazio Cassis, Kiev Belediye Başkanı Vitali Klitschko, Afgan Eğitim Enstitüsü (AIL) Üst Düzey Yöneticisi Dr. Sakena Yacoobi, Ugandalı aktivist Vanessa Nakate ve ABD ilaç firması Moderna Üst Yöneticisi (CEO) Stephane Bancel gibi isimler konuşmacı olarak katılacak.


Etkinlikte, Kovid-19 salgınının etkileri, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ve çok taraflılığın Avrupa'da barış için oynadığı rol ağırlıklı olarak masaya yatırılacak.
- WEF’in hedefi "dünyayı iyileştirmek" mi "gözlerden uzak lobicilik" mi?


Dünyanın en güçlü, ünlü ve varlıklı kişilerinin katılımıyla her yıl yapılan Davos Zirvesi, iş dünyasından finansa, politikadan sivil topluma yılda 3 bin kadar dünya elitini bir araya getiren bir foruma dönüşerek etki oluşturmaya başladı. Davos, iş dünyası için fikir alışverişinde bulunmak ve network kurmak için önemli bir yer oldu.


WEF amacını, "dünyanın durumunu iyileştirmek" olarak tanımlarken, son yıllarda bu amacını yerine getirip getirmediğine yönelik sorular artmaya başladı. Avrupa'da halkların popülist ve ırkçı söylem geliştiren liderlere yönelmesi ve küresel ticaret savaşları, organizasyonun hedefini başarıp başaramadığına dair soruları artırıyor.


WEF'i eleştirenler, organizasyonun toplantılarının, buna Davos Zirvesi de dahil, büyük şirketlerin para yatırarak gözden uzak şekilde hükümetlere lobi yapabilmesi için güvenli bir alan oluşturduğunu iddia ediyor.


- Foruma üyelik 60 bin ile 600 bin dolar arasında değişiyor


Avrupa'daki bazı sivil toplum kuruluşları WEF'in faaliyetlerini destekleyen yaklaşık 1000 şirkete "tamamen bağımlı" olduğunu iddia ediyor.
WEF’e standart üyelik 60 bin dolar (60 bin İsviçre Frangı) olarak açıklanırken, organizasyona stratejik ortak üyelikte 600 bin dolara mal oluyor. Davos zirvesine katılmak içinde 27 bin dolar ekstra ücret talep ediliyor. Ayrıca, zirve sırasında otel fiyatlarının aşırı yüksek olması dikkati çekiyor.


Etkinliğe ilişkin "her yıl aynı kişilerin çağrılarak aynı şeylerin konuşulduğu ve dünyanın çoğu insanına uzak kalındığına" eleştirilerde de yöneltiliyor. Batıda WEF’in Davos toplantılarını "Dünya düzenini bozan insanların bir aile birleşimi" olarak görenler de var.


WEF'i destekleyenler ise organizasyonun bir yandan diğer uluslararası kuruluşların eksikliklerini doldururken, bir yandan da politika ve iş dünyasının liderlerinin buluştuğu ve "dünya insanları için iyi fikirleri" masaya yatırdıkları tezini ortaya atıyor.


Davos'ta değerlendirilen fikirlerin, masada konuşulanların ve verilen sözlerin hükümetler açısından bağlayıcılığı ise bulunmuyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesinin düzenlediği İzmir 19 Mayıs Yol Koşusu, tamamlandı. Bu yıl 9'uncusu düzenlenen koşuya Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a çıktığı yıla atfen 1919 kişinin başvurusu kabul edildi.

„Die Jugendlichen, die wir bei uns im Jugendzentrum Zoom erreichen, treiben in der Regel aus eigener Motivation heraus wenig Sport und haben tendenziell einen eher ungesunden Lebensstil“, erklärt Sozialpädagoge Jonas Rilke vom JuZ Zoom in der Lindleinsmühle.
„Wir möchten ihnen deshalb die Lust an der Bewegung in der Natur nahebringen. Mountainbike fahren – ob auf Trails im Wald oder „Pumptracks“ bzw. „Flowtrails“ in näherer Umgebung Würzburgs – bietet sich dafür unserer Meinung nach sehr an“, fügt Kilian Schick, der zuständige städtische Kollege von der offenen Jugendarbeit an.
So entstand die Idee zum Bewegungsangebot und damit zum Bike Projekt „Ride a Bike“, denn Bike-Sport ist gesund. Er macht aber vor allem auch viel Spaß und birgt gerade beim Downhill Nervenkitzel und Adrenalin-Ausstoß bei den Fahrerinnen und Fahrern. Die Jugendlichen können ihren Mut und ihre Geschicklichkeit ausprobieren und Grenzen ausloten. Allerdings haben die Jugendlichen im JuZ in der Regel nicht die finanziellen Voraussetzungen, um sich einigermaßen vernünftige Mountainbikes zu kaufen. Deshalb möchte es die Stadt, der Fachbereich Jugend und Familie, diesen Jugendlichen ermöglichen, den tollen Sport des Mountainbikens erfahren und für sich entdecken zu können.

So entstand das Projekt „Ride a Bike“, das nun mit der Übergabe der Bikes bei fxsports in Würzburg an den Posthallen starten kann. Kooperationspartner sind der Fachbereich Jugend und Familie der Stadt, fxsports, der SJR (Stadtjugendring), die Würzburg Riders und der Förderverein des städt. Jugendzentrums Zoom mit freundlicher Unterstützung der Sparkassenstiftung Würzburg. Die Idee der Kooperationspartner ist es, möglichst vielen Jugendlichen die Nutzung der Bikes zu ermöglichen. Daher können sie sowohl von den Jugendzentren/-treffs in Würzburg als auch von den Jugendlichen verbandlicher Jugendarbeit wie z.B. den Pfadfindern und dem Jugend Rot Kreuz aus ganz Würzburg kostenlos inkl. Transportern ausgeliehen werden, um gemeinsame Ausflüge durchzuführen.

Das partizipative und integrative Projekt soll so niedrigschwellig wie möglich sein, deshalb wird es für interessierte Jugendliche kostenlos sein. Zudem werden auch geflüchtete Jugendliche, wie aktuell aus der Ukraine, für eine Teilnahme angesprochen.

Möglich gemacht haben die Finanzierung die Sparkassenstiftung für die Stadt Würzburg, der SJR, der Förderverein des Jugendzentrums Zoom, der Fachbereich Jugend und Familie der Stadt Würzburg und insbesondere Felix Schmitt von fxsports, der neben einem satten Preisnachlass auf die Bikes und die Ausrüstung wie Helme und weiteres Equipment vor allem dafür gesorgt hat, dass die Bikes trotz der schwierigen Versorgungslage auf dem Bikemarkt nun rechtzeitig zum Sommer da sind und genutzt werden können. Es war den Ideen- und Geldgebern sehr wichtig, die Bikes im örtlichen Einzelhandel zu besorgen.

Oberbürgermeister Christian Schuchardt, selbst oft mit dem Rad unterwegs, findet die Projektidee klasse. „Die jungen Menschen für anspruchsvolle Bewegung in der Natur zu begeistern, die alle Sinne benötigt und diese schärft, ist ein hervorragender Ansatz. Und es schärft auch das technische Verständnis, denn die Bikes müssen ab und an auch mal gewartet werden“, so der Oberbürgermeister. Diese Wartung sollen die jungen Leute unter fachlicher Anleitung auch lernen.

„Das Projekt ist ein weiterer Baustein in den Aktionen „gemeinsam aktiv werden, auch und vor allem nach Corona“ der Jugendarbeit von und für die Stadt Würzburg“, ergänzt Fachbereichsleiter Gunther Kunze, Fachbereich Jugend und Familie. „Herzlichen Dank den Akteuren und den Geldgebern für die aktive bzw. großzügige Unterstützung.

3547 Euro sowie Kinderspielsachen und Kleidung für Kinder aus der Ukraine sind in der Spendenaktion „Kinder für Kinder –alle für Frieden“ zusammengekommen. Am Samstag, 30.April 2022, hatteder Kinderhort Johannes-Brahms-Straße zusammen mit sechs anderen städtischen Kitas aus dem Nürnberger Süden auf dem Gelände und mit Unterstützung des TSV Katzwang die Spendenaktion organisiert. Das Geld und die Spielsachen gehen in diesen Tagen an den Verein Familienclub Mischpacha e.V. Der Verein wurde 2004 von russischsprachigen Einwandererfamilien gegründet und unterstützt Migrantinnen und Migranten bei der Integration in Nürnberg. Im Fokus der Vereinsarbeit stehen Kinder und Jugendliche.Elisabeth Ries, Referentin für Jugend, Familie und Soziales, die die Veranstaltung gemeinsam mit Ella Schindler vom VereinMischpacha e.V. und Uwe Rossow, dem stellvertretenden Vorsitzenden des TSV Katzwang, eröffnet hat, fasst zusammen: „Es war ein eindrucksvolles Zeichen, das der Kinderhort Johannes-Brahms-Straße gemeinsam mit dem Elternbeirat und sechs weiteren städtischenKitas gesetzt hat. Es hat mich beeindruckt und berührt, mit welchem Engagement das Fest gestaltet war und wie sehr das Anliegen deutlich wurde, angesichts des bedrückenden Angriffskriegs auf die Ukraine und der Not geflüchteter Kinder und Familien nicht gelähmt zu resignieren, sondern eine deutliche Reaktion der Solidarität zu zeigen –vielen Dank dafür! Besonders freut mich –neben der Spendensumme natürlich –, dass die Kooperation zwischen den Kitas –Kindern, Eltern, Leitungskräften und Erzieherinnen –und dem TSV Katzwang so wunderbar geklappt hat. Die Kreativität der Kinder und das Engagement der Erwachsenen in Kita, Elternbeiräten und Verein haben sich auf wunderbare Weise ergänzt.“

Während der Spendenaktion konnten sich Kinder und Jugendliche bei einem bunten Aktivprogramm mit Klassikern wie Sackhüpfen, Dosenwerfen und Torwandschießen austoben, aber auch das Schokokuss-Katapult erfreute sich großer Beliebtheit. Auf den Kletterturm wagten sich die Schwindelfreien und Staunen rief der Besuch eines Greifvogels hervor. boe