Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

BERLİN (AA) - Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türkiye ile çok iyi ilişkilerin geliştirilmesi için çaba sarf ettiğini söyledi.
 
Merkel Federal Basın Evi’nde düzenlenen geleneksel yaz dönemi basın toplantısında başkent muhabirlerinin sorularını cevapladı.
Türkiye'yi Avrupa Birliğine (AB) tam üye olarak görmediğine ilişkin siyasi düşüncesinin bilindiğini ifade eden Merkel, "Ancak ben yine de Türkiye ile çok iyi ilişkiler olması için çaba sarf ediyorum." dedi.
Merkel, bundan dolayı AB ile Türkiye arasındaki göç mutabakatının devam etmesinden ve Gümrük Birliğinin güncellemesinden yana olduğunu belirtti.
 
Son AB Liderler Zirvesi’nde Türkiye’ye 3 milyar avronun verilmesinin kararlaştırıldığını anımsatan Merkel, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bu konularda görüşmeler yaptığını ifade etti.
 
- Merkel : "Türkiye mültecilere çok iyi bakıyor"
Sığınmacıların siyasi bir araç olarak kullanılmaması gerektiğini aktaran Merkel, "Türkiye, özellikle Suriyeli mültecilere çok iyi bakıyor. Orada inanılmaz çok şeyler yapıyor. Biz (Türkiye’yi) destekledik. Elbette küçük bir ölçüde. Ben bu mutabakatın geliştirilmesini istiyorum. Bu, etkilenen insanlar için en iyisidir." değerlendirmesinde bulundu.
 
Başbakan Merkel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kıbrıs konusunda yaptığı açıklamalarından dolayı Yunanistan ile Türkiye arasındaki görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlanıp sonuçlanmadığına ilişkin soruya da kendisinin ilke olarak müzakerelerin başarısız olduğundan söz etmediğini belirterek, "Gerileme veya ilerleme vardır." ifadesini kullandı.
 
Yunanistan ile Türkiye arasında istişari görüşmelerin yeniden başladığını anımsatan Merkel, "Yunanistan Başbakanı ve Türkiye Cumhurbaşkanı bir araya geldi. Bu iletişim kanallarını her zaman açık tutmak için çalıştık ve özellikle Yunanistan ve Türkiye arasındaki ilişkilerde birtakım küçük adımlar atmayı başardık." dedi.
 
Türkiye Cumhurbaşkanı'nın, Yunan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) tarafının kabul etmediği iki devletli bir çözümden yana olmasının görüşmeleri zorlaştırdığını dile getiren Merkel, bu konuda Birleşmiş Milletler (BM) yönetiminde görüşmelerin devam edilmesi gerektiğini ifade etti.
Merkel, doğru yöne yönlendirmesi gereken bu görüşmelerin zor ve uzun soluklu olacağını belirterek, "Bu şimdi elbette bir gerilemeydi. Ancak bu tür gerilemelerle cesaretin kırılmasına izin vermemek lazım." diye konuştu.
AB'nin iltica politikasına da değinen Merkel, AB’nin halen ortak bir iltica politikası geliştiremediğine işaret ederek, bunun AB için büyük bir yük olduğunu ve çözülmesi gerektiğini kaydetti.
 
- Kuzey Akım 2 projesi
Şansölye Merkel, Rus gazını Avrupa’ya taşıyacak Kuzey Akım 2 boru hattına ilişkin Almanya ve ABD’nin anlaşmaya varmasını iyi bir adım olarak değerlendirerek, yine de bu anlaşmanın tüm görüş ayrılıklarını gidermediğini belirtti.
Anlaşmayı, ABD ile Almanya arasında uygulanması gereken belirli koşulları yerine getirme girişimi olarak nitelendiren Merkel, Ukrayna’nın gaz transit ülkesi olmaya devam etmesinin ve enerji konularının, Ukrayna’yı zor durumda bırakmak için kullanılmamasının önemli olduğunu kaydetti.
Alman Başbakanı Rusya’nın enerjiyi bir silah olarak kullanılmayacağını ifade ettiğini aktararak, Rusya’nın sözüne güvendiklerini söyledi.
 
- Pegasus yazılımı
İsrail merkezli NSO Group'un ürettiği "Pegasus" isimli casus yazılımı kullanarak "muhaliflerin telefonlarını dinlediği" yönündeki iddiaların sorulması üzerine de Merkel, "Bu tür programlar, yargı denetiminin garanti edilmediği ülkelerde satılmamalıdır." cevabını verdi.
 
- Halkı aşı olmaya çağırdı
Şansölye Merkel, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakalarının son günlerde endişe verici bir şekilde yeniden arttığına işaret ederek, bunun Kovid-19’un mutasyona uğrayan Delta varyantından kaynaklandığını anlattı.
Merkel, mesafe ve maske takma gibi tedbirlere uyulmasının büyük önemli taşıdığını vurguladı.
Halkı aşı olmaya çağıran Merkel, aşı olmanın salgının üstesinden gelmenin anahtarı olduğunun belirtti.
Merkel, sağlık sisteminin sınırına gelmesinin engellenmesi gerektiğini belirterek, "Aşılanmış kişilerin sayısı ne kadar yüksek olursa, o kadar çok kişi hastalığın ağır seyrinden korunur." diye konuştu.
 
- Sel felaketi
Şansölye Merkel, geçen hafta ülkenin batısında meydana gelen sel felaketini de anımsatarak, selin inanılmaz yıkımlara yol açtığını, 170 kişinin yasını tuttuklarını ve halen daha aranan insanların bulunduğunu söyledi.
Merkel, selin oluşturduğu zararın giderilmesi için uzun soluğa ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Merkel ayrıca iklimin korunmasına ilişkin mücadelenin sürdürülmesi gerektiğini kaydetti.

Im zweiten Jahr der globalen Corona-Pandemie nimmt das unterfränkische Handwerk wieder stärker an Fahrt auf.Das zeigen die Zahlen der Konjunkturumfrage der Handwerkskammer für Unterfranken im Vergleich zum ersten und zum Vorjahresquartal. Dennoch konnte das Vor-Corona-Niveau noch nicht erreicht werden. Insgesamt bewerten 86 % der Handwerksbetriebe die derzeitige Geschäftslage als gut oder befriedigend. 89,8 % der Betriebe gehen für das kommende 3. Quartal davon aus, dass sich ihre Geschäftslage verbessern oder gleichbleiben wird. Schwierig sind für viele Handwerksunternehmen die steigenden Einkaufspreise, die nicht gänzlich durch steigende Verkaufspreise kompensiert werden können.

 „Der Binnenmarkt präsentiert sich stabil, Corona-Beschränkungen wurden weitestgehend aufgehoben – das ist die Basis für die guten Konjunkturwerte im unterfränkischen Handwerk“, interpretiert Ludwig Paul, Hauptgeschäftsführer der Handwerkskammer für Unterfranken, die Ergebnisse der Konjunkturumfrage für das 2. Quartal 2021. 86 % der Handwerksbetriebe bewerten ihre derzeitige Geschäftslage als gut oder befriedigend, was einem Zuwachs von rund drei Prozentpunkten im Vergleich zum Vorjahresquartal entspricht. „Bemerkenswert hier ist die deutliche Steigerung von über zehn Prozentpunkten bei den Betrieben, die ihre konjunkturelle Lage als gut bewerten. “, so der Hauptgeschäftsführer. Dass die Betriebe die Pandemie angenommen und die richtigen Schritte gegangen sind, zeigt der Vergleich der „gut“-Einschätzungen über die vergangenen drei Jahre: Aktuell bewerten 53,6 % der Unternehmen ihre aktuelle Geschäftslage als gut, 2019, vor Corona, waren es 63,2 %. Im vergangenen Jahr 43,5 %. „Im zweiten Jahr der globalen Corona-Pandemie nimmt das unterfränkische Handwerk jedenfalls wieder stärker an Fahrt auf.“

Das unterstreichen auch die Indikatoren Kapazitätsauslastung und Auftragsreichweite. So beträgt die Kapazitätsauslastung aktuell 79,1 %, der in Pandemiezeiten stärkster Wert. Im von Corona noch nicht betroffenen 4. Quartal 2019 lag sie bei 82,2 %. Ebenfalls ist die Auftragsreichweite mit 13,9 Wochen entsprechend hoch. „Diese Werte zeigen die wirtschaftliche Bedeutung des Handwerks auch in Krisenzeiten deutlich“, so der Hauptgeschäftsführer.

 

 

Branchenspezifische Unterschiede

Wie in den vergangenen Quartalen auch bilden die Betriebe des Bauhaupt- und des Ausbaugewerbes, die zusammen rund die Hälfte aller unterfränkischen Handwerksbetriebe abbilden, den Motor der unterfränkischen Handwerkskonjunktur. 93,7 % der Betriebe aus dem Bauhauptgewerbe und glatte 94 % aus dem Ausbaugewerbe bezeichnen ihre aktuelle Geschäftslage als gut oder befriedigend. Auch die Betriebe des gewerblichen Bedarfs, die vielfach als Zulieferer für die Industrie agieren, erfahren im 2. Quartal 2021 eine deutliche Stimmungsaufbesserung. 87,9 % beurteilen ihre Geschäftslage als gut oder befriedigend, im Vorquartal taten dies lediglich 74 % - das entspricht einer Steigerung um rund 14 Prozentpunkte. Hauptgeschäftsführer Ludwig Paul wertet dieses Ergebnis ebenfalls als Anzeichen einer sich weiter verbesserten Wirtschaftslage.

Ebenfalls deutliche Stimmungsaufhellung verzeichnet das Dienstleistungsgewerbe. „Gewerke wie Friseure oder Kosmetiker konnten, zwar noch immer mit Einschränkungen, den Kunden ihre Dienstleistung anbieten.“  63 % zeigen sich zufrieden mit der derzeitigen konjunkturellen Lage – eine Steigerung um 19,4 Prozentpunkte.

 

Regionaler Vergleich

Die drei unterfränkischen Regionen Main-Rhön, Würzburg und Bayerischer Untermain zeigen sich wiederholt homogen in der Beurteilung der Geschäftslage. Spitzenreiter ist die Region Main-Rhön (Stadt und Landkreis Schweinfurt, Haßberge, Bad Kissingen und Rhön-Grabfeld) mit 87,1 % an zufriedenen Betrieben, gefolgt von der Region Bayerischer Untermain (Stadt und Landkreis Aschaffenburg, Miltenberg) mit 85,8 % und der Region

Würzburg (Stadt und Landkreis Würzburg, Main-Spessart und Kitzingen) mit 85,2 % an zufriedenen Betrieben.

 

Blick nach vorne

Dem 3. Quartal blicken die unterfränkischen Handwerksbetriebe optimistisch entgegen. 89,8 % gehen davon aus, dass sich ihre Geschäftslage verbessern oder gleichbleiben wird. Bei der Schere zwischen Einkaufs-und Verkaufspreisen hingegen erwarten die Betriebe ein ähnliches Bild wie im 2. Quartal, nur dass die Verkaufspreise aufgrund der steigenden Einkaufspreise auch nachziehen. „Die Unternehmen können die teils massiv gestiegenen Einkaufspreise, gerade für Roh- und Baustoffe, nicht alleine schultern. Sie müssen diese in gewissem Maße an die Verbraucher weitergeben, auch wenn sie sie dadurch nicht komplett kompensieren können“, so der Hauptgeschäftsführer.

Insgesamt sieht Ludwig Paul die unterfränkische Handwerkswirtschaft auch in Zukunft sehr gut aufgestellt. Er warnt jedoch eindringlich vor einem Szenario, dass zu einem herben Rückschlag führen könnte: „Es darf nicht zu einem weiteren Lockdown kommen!“ 

  

Bildunterschrift:

Nach wie vor sind die Betriebe des Bauhaupt- und Ausbaugewerbes Stabilitätsgarant für die gute konjunkturelle Lage im unterfränkischen Handwerk. Foto: www.amh-online.de

Unter dem Titel "BOGY" sucht das Bundesministerium für Bildung und Forschung (BMBF) nach innovativen Ansätzen, um die Zusammenarbeit mit Gymnasien im bereits vorhandenen Berufsorientierungsprogramm (BOP) auszubauen.
 
Ein mögliches Konzept testeten die Handwerkskammer für Oberfranken und das Gymnasium WWG in Bayreuth: 24 Schülerinnen und Schüler der Klasse 9b des WWG befassten sich in mehreren Etappen mit dem Handwerk und seinen Perspektiven und bauten als Abschluss in Werkstatttagen ihre eigene Soundbox. Zum Abschluss fiel das Fazit sehr positiv aus: Die Schülerinnen und Schüler haben sowohl ihr Wissen als auch ihren beruflichen Horizont erweitert.
 
Details zum Ablauf des BOGY-Projektes lesen Sie in der beigefügten Pressemitteilung. Die Fotos anbei dürfen Sie gerne verwenden.
 
Quelle: HWK für Oberfranken/Stefan Dörfler.
 
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Federal Gençlik Birliği, eyalet gençlik kolları delegelerinin katıldığı 4. Olağan Genel Kurulu’nda yeni yönetimini belirledi.
 
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle internet üzerinden video konferans yöntemiyle yapılan olağan genel kurul, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
 
DİTİB teşkilatının büyük bir aile olduğunu belirten 3. dönem DİTİB Federal Gençlik Birliği Başkanı Furkan Karaca, gençlik kollarına teşekkür etti. Karaca, “Geçtiğimiz iki yılda gençlik çalışmaları alanında çok önemli adımlar attık ve pandemi şartlarına rağmen çok sayıda etkinlik gerçekleştirdik. Bunun için başta DİTİB Genel Merkezimize, Federal Gençlik Birliği Yönetim Kurulu’nda yer alan kıymetli arkadaşlarıma ve cami dernekleri gençlik kollarına teşekkür ediyorum. DİTİB gençlik çalışmalarının gelecekte daha da güçleneceğine inanıyorum” dedi.
 
Raporlarının okunması ve yönetimin ibrasının ardından seçime geçildi. 11 eyalet gençlik kolu delegesinin katıldığı genel kurulda yeni yönetim kurulu seçildi.
 
DİTİB Federal Gençlik Birliği 4. dönem yönetim kuruluna seçilen Mustafa Salih Durdubaş, yaptığı teşekkür konuşmasında, geçmişte yapılan ve yeni dönemde yapılacak çalışmalardan dolayı mutlu ve gururlu olduklarını ifade etti.
 
Kurulduğu günden bugüne Almanya'da en fazla üyeye sahip Müslüman gençlik birliği olduğuna vurgu yapan Durdubaş konuşmasına şöyle devam etti: “DİTİB Federal Gençlik Birliği, Almanya'nın dört bir yanındaki 900’ü aşkın cemiyet gençliğinin sözcülüğünü yapıyor. Yedi yıldır gençlik çalışmaları yürüten Birlik, özellikle eğitim ve yetişme çağındaki çocuklar, ergenler ve genç yetişkinler için ortak kararlılığı ve ortak sorumluluğu savunmaktadır. Gençleri çoğulcu toplumda yerlerini alabilmeleri için desteklemekte ve teşvik etmektedir. Bu kapsamda tüm gençlere ulaşmak için çabalıyoruz. Önümüzdeki dönemde aynı azimle çalışmalarımıza devam edeceğiz.“
 
 
 
 
Genel Kurul sonrası gerçekleştirilen ilk Yönetim Kurulu toplantısında görev dağılımı şu şekilde gerçekleşti:
Mustafa Salih Durdubaş - İşletme Mezunu (Başkan)
Esra Tanrıverdi - Tıp Öğrencisi (Başkan Yardımcısı)
Ömer Dursun - Lojistik Sektör (Başkan Yardımcısı)
Tuğba Çakır - Eğitimci, Psikiyatri - Pedagojik Uzman (Genel Sekreter)
Mustafa Zorlu - Ofis Yöneticisi (Genel Sekreter Yardımcısı)
Sezen Ayar - Mimarlık Öğrencisi (Muhasip)
Taha Taşkıran - Mimarlık Öğrencisi (Muhasip Yardımcısı) 

Toplantıya Genel Başkan Durmuş Yıldırım, Siyasi işlerden sorumlu Gen. Bşk. Yrd. Özlem Başöz, Hac ve Din işlerinden sorumlu Gen. Bşk. Yrd. Zeynel Besleney, Gen. Bşk.Yrd. ve Hilal Yardım Organizasyonu Başkanı Selami Tok, Genel Muhasip Nihat Murat, Gençlik kolları Başkanı Mustafa Aktaş, AYÖG Başkanı Beyazıt Cankurtaran Dernek başkanları, Bölge ve dernek Kadınlar kolları başkanları Gençlik kolları başkanları ve dernek yöneticileri katıldılar.

 

Bölge toplantısı Selami Tok'un açış konuşmasıyla başladı, akabinde Genel başkan Durmuş Yıldırım güncel meseler ve ATİB’in hedef ve misyonuna vurgu yapan bir açış konuşması yaptı.

Tüm birim başkanları yaptıkları faaliyetler ve hakkında katılımcılara bilgilendirme yaptı. Ardından dernek başkanları ve yöneticileri söz alarak yaptıkları faliyetler hakkında bilgi verip dilek ve temennilerde bulundular.

Toplantı eski bölge başkanı Selami Tok'un bölge ve dernek başkanlarına teşekkür ve veda konuşmasıyla devam etti, ardından yeni bölge başkanı İhsan Gökçen bölge ekibini tanıtarak bir teşekkür konuşması yaptı. Çok verimli ve güzel bir atmosferde gerçekleşen toplantı, ATİB Genel Başkanı Durmuş Yıldırım’ın değerlendirme konuşmasıyla sona erdi.

Polonya asıllı Alman futbolcu Lukas Podolski, Türk ortağı Metin Dağ ile Almanya çapında oluşturdukları "Mangal Döner" zinciriyle dünyaya açılmaya hazırlanıyor.
Daha önce iki sezon Galatasaray forması giyen ve çeşitli takımlardan sonra en son Antalyaspor formasıyla top koşturan Podolski, ailesinin yaşadığı şehir olan Köln yakınlarındaki Bergheim'da, "Mangal Döner"in 11. şubesini açtı.
Ünlü futbolcunun ortağı Metin Dağ, açılış öncesi AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk dönerini Almanlara çok sevdirdiklerini, bu kalite ve lezzeti dünyanın farklı ülkeleriyle buluşturmaya hazırlandıklarını söyledi.


11'i Podolski ile ortak olmak üzere 16 şube açtıklarını aktaran Dağ ayrıca Almanya genelindeki en büyük market zincirlerine de paketli "Mangal Döner" verdiklerini, dönerin yanı sıra gıda sektöründeki ürün yelpazelerini de her geçen gün genişlettiklerini belirtti.
Dağ, "Şu anda döner ürünümüzü paketli olarak Alman market zincirlerine de veriyoruz. Ülke genelinde Rewe, Kaufland gibi tanınmış büyük market zincirlerinin yanı sıra yakında İngiltere, Avusturya, Belçika gibi ülkelere de ürünümüzü vereceğiz. Sadece döner değil, cipsimiz de çıkıyor, içecek bölümlerinde varız, sos bölümlerinde varız. Kendi ayranımız var, kendi suyumuz var. Kendi markamızda falafel, lahmacun, pizza gibi ürünlerimiz var. İsmimize layık kaliteli şekilde bir konseptte çalışıyoruz." dedi.


Gelecekte gerek şube sayılarını artırıp gerek ürün yelpazesini genişleterek dünyaya açılmayı hedeflediklerini vurgulayan Dağ, Podolski ile Galatasaray'da top koştururken tanıştıklarını, o dönemde ağabeyi Salih Dağ ile zaten restoran sektöründe olduklarını ve ünlü futbolcuyla ortak olarak ilk şubelerini Ocak 2018'de Köln'de açtıklarını ifade etti.


- Açılışa yoğun ilgi oldu
Bergheim Belediye Başkanı Volker Miesseler'in de katıldığı açılış törenine büyük ilgi gösterildi.
Açılışta basın mensuplarına açıklamada bulunan Podolski, Metin Dağ'ın sadece ortağı değil iyi bir arkadaşı olduğunu, başarılarında bunun etkisinin büyük olduğunu söyledi.
Podolski, "Ben Bergheim'da büyüdüm, burada zaten Lucas Podolski isminde bir spor parkı var. Kariyerimin ilk adımlarımı burada attım. O yüzden Bergheim'a çok bağlıyım. Arkadaşlarım, ailem, annem ve babam burada yaşıyor. Burada bir şube açtığımız için çok mutluyum. İş yeri büyük ve çok güzel, umarım insanlar da memnun kalır." ifadesini kullandı.
Açılıştan sonra döner almak için bekleyenler uzun kuyruklar oluşturdu.


Podolski, döneri ilk müşterilere kendi elleriyle hazırladı.
Türklerin yoğun olarak yaşadığı şehirde Podolski'ye fotoğraf imzalatmak için bekleyen Türk gençleri futbolcu lehine tezahüratta bulundu.
Hayranlarına fotoğrafını imzalayan Podolski, gelen fotoğraf çektirme isteklerini de yanıtsız bırakmadı.

Haber ve Resim: AA - Mesut Zeyrek

BERLİN (AA) - Almanya'da mayısta yüzde 2,5 olan yıllık enflasyon, haziranda yüzde 2,3 olarak ölçüldü.
 
Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis), ülkede fiyat artışlarına ilişkin haziran ayı öncü verilerini açıkladı. Buna göre, mayısta yüzde 2,5 olan yıllık enflasyon, haziranda piyasa beklentilerine paralel yüzde 2,3 oldu.
 
Enerji fiyatlarının yıllık bazda yüzde 9,4 artması ise dikkati çekti. Ülkede enflasyon, aylık bazda ise yüzde 0,4 artış kaydetti. Almanya'da AB uyumlu öncü TÜFE ise haziranda aylık bazda yüzde 0,4, yıllık bazda yüzde 2,1 yükseldi.
 
Avro Bölgesi’nin en büyük ekonomisine sahip ülkede yıllık enflasyon, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) tüm Avro Bölgesi için yüzde 2'ye yakın hedefinin üzerinde kalması da dikkati çekti.

 

Würzburg’da meydana gelen terör kokan saldırının ikinci gününde polis ve güvenlik birimleri saldırıyı ve arka planını araştırmaya devam ederken şehirde yaşayanlar saldırının şokunu hala üzerlerinden atabilmiş değiller.
 
40 yıldır Würzburg’da yaşayan ve şehrin  kültür tarihi ile ilgili bilimsel çalışmaları ile bilinen Tarihçi Dr. Latif Çelik, “Würzburg böyle bir kötü günü yaşamayı hiç ama hiç haketmedi. Bu saldırıyı yapan sanık çok iyi sorgulanarak kimsenin kafasında en ufak bir soru işareti kalmamalı” dedi.
 
Würzbug Belediye Başkanı Christian Schuchardt’a ulaşarak başsağlığı dilediğini belirterek, “Bu saldırı toplumun tamamının huzur ve dostluğuna karşı yapılmıştır. Eminim şehirdeki Türkler de en en az Alman komşuları kadar derin üzüntü ve şok içerisindedir. Yakalanan katil zanlısının hastalıklı bir ruh haline sahip olduğu basına yansıması onun suçunu hafifletmemeli. Özellikle bu eylemin yapılmasına perde arkasından destek olan var ise onlara mutlaka ulaşılmalıdır. Würzburg böylesine büyük bir acıyı yaşamayı hiç haketmedi. Hoşgeldin kültürünün en güzel şekilde yaşandığı şehirde bir daha böyle olayların yaşanmaması için şimdi çok daha dikkatli olmalıyız. Saldırıda hayatını kaybedenlerin ve yaralananların ailelerine derin üzüntümü belirtip ve başsağlığı dileyerek acılarını paylaşıyorum” dedi.
 
Dr. Latif Çelik ayrıca, şehirdeki göçmen kökenli toplum ile yakın ilişki içerisinde olan şehrin Belediye Başkanı Christian Schuchard’ın sağduyu odaklı açıklanmalarını çok önemli bulduğunu belirterek, “Huzur ve gelecek hepimizindir. Karanlık odakların toplumsal ahengi bozmamasına hepimiz dikkatli olmalı ve özen göstermeliyiz” şeklinde açıklamalarda bulundu.
AB, Google'ın reklam teknolojisinde kendi hizmetlerini avantajlı konuma getirip getirmediğini ve rakip reklam hizmet sağlayıcıları zarara uğratıp uğratmadığını inceleyecek
 

BRÜKSEL (AA) - Avrupa Birliği (AB), teknoloji şirketi Google'ın dijital reklam faaliyetlerine yönelik rekabet soruşturması başlattı.

AB Komisyonu, Google'ın reklam teknolojilerinin Birlik rekabet kurallarını ihlal edip etmediğini belirlemek üzere resmi soruşturma başlatıldığını açıkladı.

Açıklamada, Google'ın reklam teknolojisinde kendi hizmetlerini avantajlı konuma getirip getirmediğinin ve rakip reklam hizmet sağlayıcıların zarara uğratılıp uğratılmadığının inceleneceği kaydedildi.

Google'ın üçüncü tarafların internet sitelerinde ve uygulamalarda reklam amacıyla kullanıcı verilerine erişimi kısıtlayıp kısıtlamadığının soruşturulacağına işaret edilen açıklamada, şirketin söz konusu verileri sadece kendi kullanımı için saklayıp saklamadığının değerlendirileceği bildirildi.

AB ülkelerinde faaliyet gösteren şirketlerin sektörlerinde rekabete aykırı bir durum olup olmadığını denetleme yetkisi AB Komisyonu'nda bulunuyor. Komisyon, söz konusu soruşturmalarda rekabete aykırı bir durum olup olmadığını değerlendiriyor. Rekabete zarar verecek durumların tespit edilmesi halinde AB Komisyonu, bu duruma son veriyor ve şirketlere yüksek para cezaları uyguluyor.

AB, geçmişte arama motoruyla kendi alışveriş hizmetlerine avantaj sağladığı ve hakimiyetini kötüye kullandığı gerekçesiyle Google'a yönelik inceleme başlatmıştı.

İnceleme sonucunda AB, Google'ın alışveriş hizmetindeki karşılaştırma stratejisinin rekabet kurallarını ihlal ettiğine, şirketin arama sonuçlarında kendi karşılaştırma hizmetini teşvik ederek ve rakiplerinin görünürlüğünü azaltarak, bir arama motoru olarak pazar hakimiyetini suistimal ettiğine karar vermişti.

AB Komisyonu, bu nedenle 2017'de Google'a 2,42 milyar avroluk para cezası vermiş, arama motorundan alışveriş hizmetinde rakiplerine eşit muamelede bulunmasını talep etmişti. Google, söz konusu cezayı temyize götürmüştü.

Ileri yaştaki vatandaşlarımızın başarılı bir bakım hizmeti aldıgı Hayat Bakımevi bahçesinde ani bir şekilde başlayan inşaat calışmaları hem işletme sahibi Mühibe Serçe’yi, hem de bakım hizmeti alan emeklileri şoka uğrattı.

Ayhaber’e açıklamalarda bulunan Hayat Günlük Bakımevi sahibi Mühibe Serçe, “Kiracı olarak bulunduğumuz binanın satıldığının farkındayız, ancak yeni sahibinin burasının bir kindergarten, hastane ve okul statüsünde olduğunu hiç düşünmeden yaşlı insanların olduğu binanın çok yakınında hiç haber vermeden inşaat başlatması öncelikle bizim yaşlı insanlarımıza yapılan büyük bir saygısızlıktır. Hatta inşaat sahibinin bir Türk olması ise bizim için daha da üzücüdür. Sanıyorum bir Alman tarafından istenilen bir huzurevi olsaydı bu hareketi yapamazlardı. Gerçekten çok yazık ve bizim toplumumuz adına daçok üzücü“ şeklinde konuştu.

Nürnberg ve çevresinde Türk asıllı bir iş kadını tarafından işletilen tek bakımevi olan Hayat Günlük Bakımevi bahçesindeki meydana gelen kabul edilemeyecek durum sonrası açıklamalarda bulunan MÜSİAD Kuzey Bavyera Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Dokur ise yaptigi açıklamada, “Hem çalışmaları, hem de özelligi dolayısı ile Almanya genelinde örnek teşkil eden bir kuruma karşı yapılan saygısızlığı kabul etmemiz mümkün degildir. Konunun daha fazla uzatılmadan kaşılıklı bir anlaşma ile çözümlenmesi doğru bir hareket olacaktır. Bir bakımevinin vatandaşlarımız için örnek teşkil ettiğini ve normal işletmelerden ayrı tutulması gerektigine inanıyorum” şeklinde görüş belirtti.