Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Berlin Türk Şehitlik Camii gönüllüleri, kadın ve çocuk sığınma evi sakinleri ile sokaklarda yaşayan evsizlerin gönüllerine dokunuyor.
 
 
Berlin DİTİB Türk Şehitlik Camii ve VITA Rixdorf yardım kuruluşu işbirliğinde 4 haftadır her Cumartesi günü düzenli olarak yürütülen yardım kampanyasında, sıcak yemek, çorba ve tatlı ikramlar ediliyor.
 
 
 
Berlin DİTİB Eyalet Birliği aynı zamanda Türk Şehitlik Camii Başkanı Yakup Ayar, her Cumartesi günü kadın ve çocuk sığınma evine ve sokakta yaşayan evsizlere ikramda bulunduklarını söyledi. Ayar, “Sokakta yaşayan insanlara ve ihtiyaç sahiplerine yardım etmek isteyenler “çorbada benim de tuzum olsun" diyenler, çorba dağıtımına katılabilir, çorba dağıtımını üstlenebilir ve destek verebilirler. Bizler karınca kararınca Berlin’de sokakta yaşayan evsizlere ve yardıma muhtaçlara yardım etmek istedik. Cemaatimizin ve üyelerimizin desteğiyle gerçekleştirdiğimiz bu projedeki ana gayemiz başta dinimizin gereği insanlığa ve yaşadığımız topluma faydalı olmakla beraber, sosyal topluma farkındalık kazandırmak ve ihsan şuurunu yaymaktır. Gönüllülerimize bu duyarlıklarından dolayı teşekkür ederim. Günüllü ekiplerimizle eş zamanlı olarak mobil aş evimiz Berlin'in muhtelif sokak ve parklarında yaşayan evsizlere, diğer ekibimiz de kadın ve çocuk sığınma evi sakinlerine sıcak yemek, çorba ve tatlı ulaştırıyoruz” ifadelerini kullandı.
 
 
 
 
Ayar, "Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed 'Komşusu açken, tok yatan bizden değildir' sözleriyle, İslam'ın sosyal yönünü ortaya koymuştur. Yüce dinimiz İslam yoksula, yetime, yaşlılarımıza kısacası yardıma muhtaç her insana yardım etmeyi emreder. Bizler de din, dil ve ırk ayrımı gözetmeden insani duygularımızı ön plana çıkararak insanlık görevimizi yerine getirdik. İkramımızla onların yüzünde oluşan sıcacık bir gülümsemenin tarifsiz olduğunu görmek bizleri de mutlu etti." diye konuştu.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
BERLİN (AA) - Alman teknoloji şirketi Siemens, karayolu trafik kontrol teknolojisi sağlayan yan kuruluşu Yunex Traffic'i İtalyan altyapı holding şirketi Atlantia’ya 950 milyon avroya satmak için anlaşma imzaladı.
 
Siemens’ten yapılan açıklamada, Siemens Mobility bünyesinde oluşturulan karayolu trafiği yönetimi şirketi Yunex Traffic’in Atlantia’ya satılması konusunda anlaşma imzalandığı belirtildi.
Satış fiyatının 950 milyon avro olduğu aktarılan açıklamada, satın almanın gerekli izinler alındıktan sonra Eylül 2022’ye kadar tamamlanmasının beklendiği ifade edildi.
 
Öte yandan, Atlantia, ücretli otoyol, havalimanı ve gıda sektörlerinde faaliyet gösteriyor.
Şirket, İtalya'nın kuzeybatısındaki Cenova kentinde 2018’de çöken Morandi Köprüsü'nde 43 kişinin hayatını kaybetmesiyle gündeme gelmişti. Atlantia’nın yan kuruluşu Autostrade per l'Italia (ASPI), söz konusu köprünün işletmesi ve bakımından sorumluydu.
 
Faciaya ilişkin Eylül 2019'da açıklanan ilk uzman raporunda, asma köprünün taşıyıcı çelik halatlarında, kesitlerinde ve bağlantı noktalarında yüksek oranda aşınma olduğu ve önemli bakımlarının eksik kaldığı tespitleri yapılmıştı.

Uzak coğrafyaların mazlum insanlarına yaptığı insanı yardım ile tanınan Islamic Relief Deutland yardımseverlerin bağışlarını soğuk kış günlerinde hızlı bir şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor. Islamic Relief Almanya Genel Başkan Yardımcısı ve Basın Sözcüsü Nuri Köseli Ayhaber’e yaptığı açıklamada, “Binlerce ihtiyaç sahibininin kışı atlatabilmesi için yardımseverlerin bağışlarına acil ihtiyaçları var” şeklinde konuştu. 

 

Mevsim şartlarının en çok fakir, muhtaç ve mazlumları etkilediğini belirten Nuri Köseli, “Bir insanı kurtarmak insanlığı kurtarmaktır. Özellikle bu aylarda yapacağımız yardımların  muhtaçlar için çok daha önemli olduğunu bilen yardımseverlerden aldığımız geri dönüşümler insanımızın ne kadar duyarlı olduklarını gösteriyor. Kışın sert geçtigi coğrafyalardaki küçük çocuklar ve çaresiz anneler sizlerin yardımını bekliyor” dedi.

 

 

Mevsimlerin en sertini yaşıyoruz

Bu kış da, geçen yıl ve ondan önceki yıllarda olduğu gibi, yine zor bir kış olacak. Özellikle çadırlarda veya buz gibi kamplarda, ilkel şartlarda yaşayan göçmenler için kış mevsimi daha fazla zorluk demek ve bu zorlu sezonda yardımımıza muhtaçlar.

Bu yıl özellikle Afganistan, Ürdün, Pakistan, Filistin (Gazze), Suriye ve Yemen’de yoksulluk, göç veya sürgün yüzünden zorluklar yaşayan insanların hayatlarını kış yardımlarıyla kolaylaştıracağız.

Merhamet ve şefkat içinde bir kış geçirebilmek için onların farkına var ve bağış yap!

 

 

Yardımlar ihtiyaç sahiplarine çok hızlı ulaşıyor. 

 

Islamic Relief, sadık ve merhametli hayırseverler sayesinde tam 25 yıldır Suriyeli mülteci Khalid gibi, binlerce ihtiyaç sahibine kışı atlatmaları için yardım ediyor.

Khalid beş yıl önce çocuklarını ve psikolojik rahatsızlığı olan eşini yanına alarak Suriye’yi terk etti. Khalid bugün 11 kişilik ailesiyle birlikte, Ürdün’ün Al-Mafraq kentinde toplumdan uzak, zor şartlar altında yaşamaya çalışıyor. Ailenin oturduğu tek odalı ev tamamen boş, soğuk, nemli ve kış şartlarına karşı korunmasız. Islamic Relief 2020/2021 kış yardımları çerçevesinde Ürdün’ün kuzey bölgelerinde yaşayan 220 aileye destek verdi. Khalid’in ailesi ile birlikte her aileye; tüp, tüplü ısıtıcı, battaniye, hijyen malzemeleri, yedek tüp ve kışlık kıyafetler için kuponlar verildi. Khalid duygularını şu sözlerle dile getiriyor; ”Kış yardımları beni çok mutlu etti. Bunlara çok ihtiyacımız vardı, özellikle de ısıtıcıya. Artık ailem üşür mü endişesi taşımadan dışarı çıkabilirim. Sizler bizi ısıttınız, bu sıcaklığa çok ihtiyacımız vardı.”

Bu yıl da yoksulluk, göç veya sürgün yüzünden zorluklar yaşayan insanların hayatlarını kış yardımlarıyla kolaylaştıracağız. Khalid ve ailesi gibi insanlara, içinden geçtiğimiz bu zor günlerde yardım eli uzatarak unutulmadıklarını göstereceğiz.

Merhamet ve şefkat içinde bir kış geçirebilmek için onların farkına var ve bağış yap!

 

Das Nürnberger Max-Morlock-Stadion ist ein ganz besonderer Ort unserer Sportlandschaft. Die aktuelle Bausubstanz des Stadions ist allerdings mittlerweile 30 Jahre alt. Das spüren Besucherinnen und Besucher, der 1. FCN und auch die Stadt. Ein Stadion in diesem Alter entspricht nicht mehr in allen Belangen den Wünschen und Erwartungen der Nutzerinnen und Nutzer. Die Stadt Nürnberg als Eigentümerin des Sportgeländes investiert daher Jahr für Jahr viel Geld, um das Stadion gemäß sicherheitsrelevanter Notwendigkeiten zu ertüchtigen und zu erhalten. In den kommenden 10 bis 15 Jahren sind Investitionen von bis zu 30 Millionen Euro zu erwarten. Die leider erfolglose Bewerbung als EM-Austragungsort hat gezeigt, dass das Nürnberger Stadion trotz dieser Investitionen von immer mehr anderen Stadien als modernes und leistungsfähiges Stadion abgehängt wird. Es ist deshalb erforderlich, die Zukunft des Stadionkomplexes jetzt zu planen.


Vollständige Pressemitteilung im Anhang


Hierzu versenden wir ein Bild mit folgendem Bildtext:
Stellen das weitere Vorgehen zur Stadionentwicklung in Nürnberg vor (v.l.n.r): Cornelia Trinkl, Referentin für Schule und Sport, Detlef Stenger, Zweiter Werkleiter des städtischen Eigenbetriebs Frankenstadion Nürnberg (FSN), und Bürgermeister Christian Vogel, Erster Werkleiter des FSN.

Bildnachweis: Paul Kaltenegger

Bei einem Besuch in Schweinfurt bedankte sich der SPD-Bundestagsabgeordnete beim THW Ortsbeauftragten des Ortsverbandes Schweinfurt Harald Lotter, des Ortsverbandes Gerolzhofen Thomas Stengel sowie dem Bamberger Regionalstellenleiter Andreas Herold für den beeindruckenden Einsatz des THWs im vergangenen Jahr. Einerseits spielte das THW angesichts der Corona-Lage eine unverzichtbare Rolle beispielsweise bei den Maßnahmen zur Bewältigung der Pandemie, wie beim Aufbau des Testzentrums und den Teststellen in Schweinfurt sowie für die Logistik in der Region. Andererseits bleibt auch der Einsatz in Nordrhein-Westfalen und Rheinland-Pfalz, bei welchem viele tausend Einsatzkräfte des THW aus ganz Deutschland und auch aus unserer Region Hilfe leisteten, in Erinnerung.

Allein in Schweinfurt und Gerolzhofen wurden 2021 von den  THW-Angehörigen rund 40.000 Dienststunden geleistet. „Den Einsatz und das Engagement des THW können wir gar nicht genug würdigen“, so Hümpfer. „Da alle THW-Angehörigen ehrenamtlich agieren, benötigen wir eine gute Kooperation mit den jeweiligen Arbeitgebern. Diese müssen Ihre Mitarbeiter für die jeweiligen Einsätze freistellen oder die Helferinnen und Helfer nehmen teilweise selbständig Urlaub.“, erklärte der Regionalstellenleiter Herold.

MdB Markus Hümpfer sicherte den Verantwortlichen auch seine volle Unterstützung für die anstehenden Aufgaben zu. So steht das THW jederzeit bereit, dass in Katastrophenfällen oder beispielsweise bei längeren Stromausfällen die wichtigsten Einrichtungen der Infrastruktur wie Krankenhäuser, Energie- und Wasserversorgung oder Tankstellen arbeiten können. Dazu hält das THW unter anderem ständig Notstromaggregate vor. Durch ein einmaliges Fahrzeugbeschaffungsprogramm des Deutschen Bundestages, das die SPD-Bundestagsfraktion in der vergangenen Legislaturperiode auf den Weg gebracht hatte, konnte der Fahrzeugbestand des THW bereits teilweise modernisiert werden. So haben die Ortsverbände Schweinfurt und Gerolzhofen einen neuen Mehrzweckgerätewagen im Wert von 160.000 Euro erhalten.

Um den Anforderungen angesichts zunehmender und vor allem auch neuartiger Katastrophenfälle beispielsweise durch Cyberattacken angemessen gerecht zu werden, benötigt das THW eine bessere finanzielle Ausstattung. „Von den veranschlagten 220 Millionen Euro im Bundeshaushalt kommen bei uns in Schweinfurt nur rund ca. 15.000 € pro Jahr an. Das ist viel zu gering, um einen zeitgemäßen Status zu gewährleisten und die Modernisierung der Ausstattung angemessen vorantreiben zu können“, so Ortsbeauftragter Lotter.

Markus Hümpfer sicherte einen regelmäßigen Austausch und weitere Unterstützung für die Ortsverbände sowie den Ehrenamtlichen zu.

Bildunterschrift v.l.n.r.: Regionalstellenleiter Andreas Herold, Ortsbeauftragter THW Gerolzhofen Thomas Stengel, MdB Markus Hümpfer, Ortsbeauftragter Schweinfurt Harald Lotter
Bildrechte: Büro Markus Hümpfer

BERLİN (AA) – Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, ülkede demokrasi ve çoğulcu toplum için en büyük tehdidin aşırı sağcılık olduğunu söyledi.
 
Faeser, Alman Memurlar Birliğinin (DBB) düzenlediği toplantıda, içişleri bakanı olarak görevinin her türlü aşırılığa karşı çıkmak olduğunu belirtti.
"Ancak şu anda demokrasimiz ile açık ve çoğulcu toplumumuz için en büyük tehdit aşırı sağcılıktır." ifadesini kullanan Faeser, bu tehdidi kimsenin hafife almaması istedi.
 
Faeser, "anayasa düşmanlarını" daha hızlı bir şekilde kamu görevinden uzaklaştıracaklarını aktararak, anayasaya sağlam bir şekilde bağlı olmayanların devlet dairelerinde yeri olmadığını vurguladı.
 
Bu kişilerin görevden uzaklaştırılmalarının çoğu zaman uzun sürdüğü izlenimini taşıdığını belirten Faeser, bu konuda daha hızlı ve kararlı harekete geçilmesi için ülkede çerçeve koşulların belirlenmesi gerektiğini kaydetti.
Destatis, ülkede reel perakende satışların 2021'de ortalama yüzde 0,9 yükseleceği tahmininde bulundu
 
BERLİN (AA) - Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis), yeni tip koronavirüs (Kovid-19) kısıtlamaları ve tedarik darboğazlarına rağmen Almanya'da reel perakende satışların geçen yıl ortalama yüzde 0,9 yükseleceği tahmininde bulundu.
Destatis, perakende satışlara ilişkin kasım ayı ve 2021 geçici verilerini açıkladı.
 
Buna göre, takvim ve mevsimsel etkilerden arındırılmış reel perakende satışlar, kasımda bir önceki aya kıyasla yüzde 0,6 artış gösterdi. Satışlar, 2020'nin kasım ayına göre yüzde 2,9 düşüş kaydetti.
Noel alışverişi öncesi kasımda gıda, içecek ve tütün ürünlerine talep yüksek olurken, bu ürünlerde perakende satışlar Kasım 2020'ye göre reel olarak yüzde 0,9 arttı. Süpermarketlerin reel satışları ise yüzde 0,8 yükseldi.
"Efsane Cuma" ve "Siber Pazartesi" gibi satış kampanyalarına rağmen kasımda İnternet ve posta yolu ile siparişlerde yüzde 3,1 düşüş görüldü. Mobilya, beyaz eşya ve inşaat malzemelerinde yüzde 1,2 ve tekstil, giyim, ayakkabı ve deri ürünleri satışlarında ise yüzde 3,8 düşüş görüldü.
 
Art arda 12 yıllık yükseliş
Destatis, Kovid-19 kısıtlamaları ve tedarik darboğazlarına rağmen 2021’de reel perakende satışların bir önceki yıla göre yüzde 0,6 ile yüzde 1,2 arasında (ortalama yüzde 0,9) yükseleceği tahmininde bulundu. Bunun gerçekleşmesi halinde ülkede perakende satışlarda art arda 12 yıllık yükseliş yaşanmış olacak.
Destatis açıklamasında, söz konusu yükseliş tahmininin ocak-kasım dönemindeki perakende cirosunun hesaba katılarak yapıldığı belirtildi.
 
Bu arada, tekstil, giyim, ayakkabı ve deri perakende satışları koronavirüs kısıtlamalarından en olumsuz etkilenenler oldu.
Almanya’da Noel'den önceki yüksek cirolu dönemde, perakendecilerin neredeyse yüzde 82'si başta elektronik ürünler olmak üzere tedarik darboğazları nedeniyle ürün kıtlığı yaşadı.
Ülkede perakendeciler geçen yılın son iki ayında daha katı Kovid-19 kurallarını uygulamak zorunda kaldı. Süpermarketler ve eczaneler gibi günlük ihtiyaçlara yönelik perakendeci mağazalar dışında, Kovid-19’da 4.dalga nedeniyle sadece aşılanmış veya iyileşmiş (2G kuralı) olanların mağazalara girmesine izin verildi.
Oberbürgermeister Christian Schuchardt übergab im Beisein von Kommunalreferent Wolfgang Kleiner, Stadträtin Claudia Adam, Leitendem Branddirektor Harald Rehmann und Brandinspektor Mark Berninger den Schlüssel für das neue Mittlere Löschfahrzeug (MLF) an den 1. Kommandanten der Freiwilligen Feuerwehr Oberdürrbach, Thomas Franzke, und seinen Stellvertreter Michael Mahlein.

Das neue MLF ist eine Ersatzbeschaffung für ein altes Tragkraft-spritzenfahrzeug, Baujahr 1997. Es verfügt u.a. über einen pneumatischen Lichtmast sowie eine festeingebaute Pumpe mit automatischer Pumpendruckregelung. In den Wassertank passen nun 1000 Liter, der Tank des Vorgängers fasste nur 500 Liter. Zusammen mit den vier Atemschutzgeräten an Bord, die bereits während der Anfahrt zum Einsatzort angelegt werden können, ist dies ein großer Vorteil des neuen Fahrzeugs, geht es doch vor allem darum, den Brandschutz in den ersten zehn Minuten bis zum Eintreffen der Berufsfeuerwehr sicherzustellen. „Hier leistet die Freiwillige Feuerwehr Oberdürrbach einen maßgeblichen Beitrag zum Schutz der Bevölkerung“, so Schuchardt. Das neue MLF wurde im Oktober 2021 in den Dienst gestellt und hatte bei einem Balkonbrand bereits seinen ersten Einsatz.
Uluslararası Öğrenci Ödülleri 2021’ programında konuşan YTB Başkanı Abdullah Eren, Türkiye Bursları programına dünyanın dört bir yanından ilginin artmasının tesadüf olmadığına dikkat çekerek, “Türkiye Bursları felsefesi olan bir program. Burs programını ortak bir ideal ortak bir gelecek tasavvuru için yürütüyoruz” dedi.
 
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından Türkiye'de yükseköğrenim gören uluslararası öğrencilerin akademik, sosyal ve kültürel alanlarda sahip olduğu bilgi ve birikimlerini aktarması, bu bağlamda çeşitli eserler ortaya koyması ve değerli fikirlerin desteklenmesi amacıyla "Uluslararası Öğrenci Ödülleri 2021" programı düzenlendi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Konferans Salonunda düzenlenen törende; Proje, Rapor, Kültür-Sanat, Medya ve İletişim ve Edebiyat kategorinde verilen ödüller sahiplerini buldu.
 
  
 
TÜRKİYE BURSLARINDAKİ ARTIŞ TESADÜF DEĞİL
 
Törende konuşan YTB Başkanı Abdullah Eren, YTB’nin çalışmalarıyla 2012’de markalaşan Türkiye Bursları programı ile Türkiye'deki uluslararası öğrenci sayısının artış gösterdiğine dikkat çekti.
Bu artışın bir tesadüf olmadığını söyleyen Eren şunları kaydetti: “Türkiye nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan, aynı zamanda 200 yıldır modernleşme çabası içinde olan bu anlamda Batı ile ilişkisi Müslüman ülkeler içinde en kavi olan bir ülke. Diğer taraftan güçlü yapısı, ekonomisi, askeri yapısı ve savunma sanayisi ile de farklı bir noktada. Böyle bir ülke son 20 yılda dış politikasında bir paradigma değişikliği gösteriyor. Yakın çevresindeki soydaş akraba topluluklarla ilişkileri yeniden kurmaya çalışıyor. Eğitim ve kültür bu yollardan bir tanesi. İşte tüm bu paradigma değişiminin ortasında yükseköğrenim bursları yatıyor. Türkiye Burslarına gelen öğrencilerin 2012’den 2020’ye artması bu noktada tesadüf değil”
 
 
 
 
TÜRKİYE İKİNCİ VATANINIZ
 
Türkiye’nin uluslararası öğrenciler için ikinci vatan konumunda olduğunu belirten Abdullah Eren, “Sizler bizlere sadece ailelerinizin emaneti olarak gelmiyorsunuz. Sizler genç yetişkinlersiniz. Bizler sizi sadece ailelerinizin değil ülkelerinizin, ülkelerinizin geleceğinin emaneti olarak görüyoruz" dedi.
 
  
 
DÜNYADA BİR ADALETSİZLİK VAR
 
Türkiye Bursları programının sadece sıradan bir burs programı olmadığını anlatan YTB Başkanı Eren, Türkiye Burslarının felsefesi olan bir program olduğunu söyledi. Burs programını ortak bir ideal ortak bir gelecek tasavvuru için yürüttüklerini ifade eden Eren, “Bizim ülke olarak inandığımız bir şey var. Dünyada bir adaletsizlik var. Dünyanın zenginliği belli bölgelerde toplanmış. Sadece iktisadi anlamda değil bilgi üretimi açısından da bu böyle. Burada dengeyi sağlamamız lazım. Türkiye Burslarının felsefesi budur” şeklinde konuştu.
 
Türkiye'deki uluslararası öğrenci sayısını artırırken kaliteyi artırmanın da önemine vurgu yapan Eren, "Türkiye Bursları vesilesiyle biz kaliteli gençleri Türkiye'ye getiriyoruz. 170 ülkeden 15 bin öğrencimiz var” diye konuştu. Abdullah Eren, Türkiye'de okuyup mezun olan öğrencilerle de iletişimi koparmayacaklarını ve uçtan uca iletişimi devam ettireceklerinin altını çizdi.
 
YTB'nin Uluslararası Öğrenci Akademisi, Mezun Buluşmaları ve diğer faaliyetlerinden de bahseden YTB Başkanı Abdullah Eren, Uluslararası Öğrenci Akademisi çerçevesinde 5 bin öğrencinin farklı alanlarda eğitim aldığını dile getirirken; akademiler çerçevesinde iyi ürünler, çalışmalar ortaya koyan öğrencileri ise “Uluslararası Öğrenci Ödülleri” kapsamında ödüllendirdiklerini dile getirdi.
 
YTB'nin Uluslararası Öğrenci Ödülleri'ne bu yıl Proje, Rapor, Kongre, Kültür-Sanat, Medya ve İletişim ile Edebiyat kategorilerinde toplam 892 başvuru alındı. Ön incelemeye tabi tutulan 892 başvurudan 505’i alanında uzman jüri üyeleri tarafından değerlendirilmeye alınarak dereceye girenler belirlendi. Her kategorideki en iyi 5 eser, birincilik, ikincilik, üçüncülük ve iki mansiyon ödülü olmak üzere ödüllendirildi.
 

Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya eyaleti Lüdenscheid şehrinde Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Sultan Ahmet Camii, koronavirüs salgınında görev yapan sağlık personeline lahmacun ikram etti.

Lüdenscheid DİTİB Sultan Ahmet Camii kadınlar kolu, 310 doktor, 860 hemşire ve hasta bakıcının görev yaptığı Lüdenscheid Märkische Hastanesi’ne giderek, kendi elleriyle yaptıkları lahmacunları çalışanlara teslim etti.

Lüdenscheid DİTİB Sultan Ahmet Camii dernek başkanı Göksal Üçüncü, din görevlisi Sami Esentürk ve kadanlar kolundan Ayşe Şenkulak ve Fatma Üçüncü hazırladıkları ikramı, hastanenin Hemşire ve Hasta Bakıcı Müdiresi Dagmar Keggenhoff, Acil Servis Başkanı Bernhard Meyknecht, Yoğun Bakım Ünitesi Başkan Yardımcısı Olaf Mähler ve Covid-19 İstasyonu Başkanı Judith Hüpper’e takdim etti.

Sağlık çalışanlarına minnattarız

Sağlık personeline moral verme ve kendileriyle dayanışma içerisinde olduklarını göstermek adına ikramda bulunduklarını belirten Lüdenscheid DİTİB Sultan Ahmet Camii dernek başkanı Göksal Üçüncü, 2021 yılında da yine korona salgınına karşı hepimizin sağlığı için mücadele ettiniz. Bu küçük hediyemizle sağlık çalışanlarına minnettarlığımızı sunmak istedik. Gece gündüz demeden, bütün tehlikeleri göze alarak hizmet veren sağlık çalışanlarımıza müteşekkiriz” dedi.

Harika bir eylem ve güçlü bir dayanışma işareti

Lüdenscheid Märkische Hastanesi sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Hastanemizin yoğun bakım ünitesindeki meslektaşlarımız lezzetli Türk pizzasını dört gözle beklediler! Lüdenscheid DİTİB cami yönetim kurulu başkanı Göksal Üçüncü, din görevlisi Sami Esentürk, Ayşe Şenkulak ve Fatma Üçüncü, bizzat bizlere teşekkür etmek için kliniğe getirdiler. Tabii ki, her gün fedakarlık gösteren kliniğin tüm bölümlerindeki ve tüm alanlarındaki tüm meslektaşlarımıza teşekkürler. Gerçekten harika bir eylem ve güçlü bir dayanışma işareti. Her ikisi için de Sultan Ahmet Camii’ne ve cemaatine çok teşekkür ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.

Duyarlı davranış

Hemşire ve Hasta Bakıcı Müdiresi Dagmar Keggenhoff, Lüdenscheid DİTİB Sultan Ahmet Camii’nin duyarlı davranışından mutlu olduklarını belirterek dernek yöneticileri ile bilhassa kadanlar kolundan Ayşe Şenkulak ve Fatma Üçüncü’ye teşekkür etti.

 

Foto (Soldan-Sağa): Dagmar Keggenhof, Fatma Üçüncü, Ayşe Şenkulak, Olaf Mähler, Bernhard Meyknecht, Göksal Üçüncü, Sami Esentürk ve Judith Hüpper