Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

A Milli Kadın Voleybol Takımımız, 2021 Avrupa Voleybol Şampiyonası çeyrek finalinde Polonya’yı 3-0 mağlup etti ve yarı finale yükseldi. Filenin Sultanları’nda Ebrar Karakurt 20 sayıyla en skorer isim olurken; ona Eda 12, Hande 11, Tuğba 10, Zehra 9, Cansu 1 sayıyla eşlik etti. Millilerimiz yarı finalde, 3 Eylül Cuma günü Sırbistan – Fransa eşleşmesinin galibiyle karşılaşacak.
Karşılaşmanın istatistiklerine ulaşmak için tıklayınız.
 
TÜRKİYE-POLONYA: 3-0
SALON: Kolodruma
HAKEMLER: Aleksandar Vinaliev (Bulgaristan) –  Aleksander Sikanjic (Lihtenştayn)
TÜRKİYE: 
Cansu, Tuğba, Zehra, Ebrar, Hande, Eda, Simge (L) (Ayça (L))
POLONYA:
Efimienko, Wenerska, Czyrnianka, Alagierska, Stysiak, Gorecka, Stenzel (L) Jagla (L) (Smarzek, Lukasik, Grajber, Nowicka)
SETLER: 25-18, 25-14, 25-23
SÜRE: 1 saat 17 dakika (25’ 23’ 29’)
Landtagsabgeordneter Arif Taşdelen stellt im Bayerischen Landtag eine Anfrage und ärgert sich über die dürftige Antwort der Staatsregierung.
 
Wie bereits in den Medien berichtet, musste die Stadt Nürnberg das Klassik Open Air absagen. Vorausgegangen war die Genehmigung der zuständigen Landes-Ordnungsbehörden, die lediglich 1.500 statt 8.000 Zuschauer zugelassen hatten.
 
„Infolgedessen kann ich die Absage seitens der Stadt Nürnberg nachvollziehen, wollte aber bei der Staatsregierung hinterfragen, warum ein EM-Fußballspiel in München mit 14.500 Zuschauern zugelassen wird und eine der wichtigsten Open Air-Kulturveranstaltungen in der Region nur mit 1.500 Zuschauern stattfinden darf, obwohl das Gelände sehr groß ist und sicher ein sehr gutes Hygienekonzept vorhanden war“, so Taşdelen.
 
Die Antwort auf die Anfrage fiel aber leider sehr dürftig und lustlos aus. Die Staatsregierung schrieb lediglich, dass die Absage aufgrund der Bayerischen Infektionsschutzmaßnahmenverordnung rechtens gewesen sei.
 
Taşdelen ärgert sich darüber: „Das habe ich auch nicht in Frage gestellt. Ich will von der Staatsregierung wissen, warum Sie mit zweierlei Maß misst und sich für manche Events extra als ‚Sondersituation‘ oder ‚Pilot- und Probelauf‘ einsetzt und für andere nicht. Auch dieses tolle und traditionelle Konzert wäre doch geeignet gewesen für einen Pilot- und Probelauf. Aber die Staatsregierung und Ministerpräsident Dr. Markus Söder interessieren sich mehr für die EM als für die Kulturszene.“
 
Taşdelen stellt abschließend fest, dass Kulturschaffende und Kulturliebhaber in den letzten 1 1/2 Jahre auf sehr vieles verzichten mussten und angesichts der niedrigen Inzidenzen und der guten Hygienekonzepte dieses Event sehr gut möglich gewesen wäre: „Insbesondere unsere Staatsphilharmonie und die Symphoniker aber auch die Menschen in Nürnberg und in der Region hätten ein Stück weit Normalität bitter nötig gehabt und vor allem auch verdient, deshalb kann ich den mangelnden Einsatz von Ministerpräsident Söder als Nürnberger an dieser Stelle nicht nachvollziehen.“
 

- Sarı-kırmızılı ekip, UEFA Avrupa Ligi play-off turu ilk maçında yarın TSİ 20.00'de Danimarka temsilcisiyle karşılaşacak
- Galatasaray'da Marcao, Oğulcan Çağlayan ile yeni transferler Alexandru Cicaldau ve Victor Nelsson, karşılaşmada forma giyemeyecek

İSTANBUL (AA) - Galatasaray Futbol Takımı, UEFA Avrupa Ligi play-off turu ilk maçında yarın Danimarka temsilcisi Randers'a konuk olacak.

Randers Stadı'nda oynanacak maç, TSİ 20.00'de başlayacak. Müsabakayı İspanya Futbol Federasyonundan Jesus Gil Manzano yönetecek. Manzano'nun yardımcılıklarını Diego Barbero ve Angel Nevado yapacak. Mücadelenin dördüncü hakemi ise Jose Maria Sanchez olacak. Karşılaşma, Star TV'den yayımlanacak.

Süper Lig'de geçen sezonu averajla ikinci tamamlayarak UEFA Şampiyonlar Ligi'nde eleme oynama hakkı kazanan sarı-kırmızılı takım, 2. eleme turunda Hollanda temsilcisi PSV'ye takıldı.

Yoluna UEFA Avrupa Ligi elemelerinde devam eden Galatasaray, 3. eleme turunda İskoçya'nın St. Johnstone takımını geçti. Sarı-kırmızılı ekip, gruplara kalabilmek için son olarak Danimarka'nın Randers takımıyla eşleşti.

Randers ile ilk olarak deplasmanda karşılaşacak Galatasaray, 26 Ağustos'ta İstanbul'da oynanacak rövanş maçı öncesi avantajlı bir skor elde etmek için mücadele verecek.

- Galatasaray'da 4 eksik

Sarı-kırmızılı takım, Marcao, Oğulcan Çağlayan ile yeni transferler Alexandru Cicaldau ve Victor Nelsson'dan karşılaşmada yararlanamayacak.

Süper Lig'deki Giresunspor maçında takım arkadaşı Kerem Aktürkoğlu'na uyguladığı şiddet nedeniyle dünkü antrenmana alınmayan ve sarı kart cezalısı olan Marcao, UEFA'ya bildirilen listede bulunmayan Alexandru Cicaldau, lisansları çıkarılamayan Oğulcan Çağlayan ile yeni transfer Victor Enok Nelsson, Randers'a karşı forma giyemeyecek.

- Randers'ın Avrupa Ligi yolu

Geçen sezon Danimarka Ligi'ni 6. sırada bitiren Randers ise Danimarka Kupası'nı kazanarak UEFA Avrupa Ligi'ne katılma hakkı elde etti.

Bu sezon 5. haftası geride kalan Danimarka Süper Ligi'nde 4 galibiyet, 1 beraberlikle namağlup liderlik koltuğunda oturan Randers, UEFA Avrupa Ligi'nde ise ilk maçına çıkacak.

Avrupa Voleybol Şampiyonası’nda grup aşamasını 5’te 5 yaparak namağlup lider tamamlayan A Milli Kadın Voleybol Takımımızın son 16 turundaki rakibi B Grubu’nu 4. sırada tamamlayan Çekya oldu.

Türkiye ile Çekya arasında oynanacak Avrupa Şampiyonası son 16 turu karşılaşması, 29 Ağustos Pazar günü Bulgaristan’ın Plovdiv şehrinde oynanacak.

Avrupa Şampiyonası’nda heyecan ise son 16 turundan itibaren tek maç eleme usulü devam edecek.

 

Würzburg’un sayılan esnaflarından  Zafer Baştürk terziliğinin yanında spora olan düşkünlüğü ve sağlam bir futbol yorumculuğu ile de tanınıyor. Dükkanına gelen müşteriler ile sıkça futbol yorumu yapması ile bilinen ve Almanlara bile Fenerbahçe muhabbeti yapan Zafer Baştürk, “Her yıl liglerin başında yaptığım tahminim %99 doğru çıkar. Geçen yıl da tahminim nerde ise doğruya yakın idi. Bu yıl yapılan transferler üzerinden gidildiğinde diğer takımların antrönerleri aynıkalıp, kadroları sadece bir iki ekleme ile aynı kaldığına göre dünya markası konumuna gelen Frenerbahçe’nin Süper ligin tozunu attıracağını söyleyebiliriz. Sarı lacivetlilerin transferlerini sadece Türk takımları değil, Bayern Münih taraftarları bile benden öğreniyorlar. Kanarya daha lig başlamadan herkesi korkutmuş durumda” dedi.
 
Zafer Baştürk devamla, “Türkiye’nin önde gelen büyük takımlarının iyi transferler yapması ülkemizde futbol kalitesinin yükselmesi açısından da önemlidir” şeklinde konuştu.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 19-20 Temmuz’da KKTC’ye, Türkiye’nin önde gelen siyasileri ve bazı Bakanlar ile birlikte yaptığı ziyaret ve açıklamalar, dünya siyasetinde inanılmaz bir deprem yarattı.
 
Her fırsatta “Dünya Beş’ten büyüktür” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kastettiği BM Güvenlik Konseyi üyeleri, bunlara ilaveten AB Yöneticileri, Helen dünyası ve Helen dünyasının yardakçıları hop oturup hop kalktılar, ard arda açıklamalar yaptılar ama hiçbir işe yaramadı.
 
Maraş’ta ikinci etap olarak yaklaşık 175 bin metre kare alanın açılmasının verdiği mesaj, algılandığından çok daha öte anlamlar içeriyor. Başta Rumlar olmak üzere bu açılımın ne demek olduğunu anlayanlar, bu siyasi adımın nerelere kadar ulaşacağını net bir şekilde kestirebildiklerinden ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar.
 
Beş’lerin, Helen dünyası ve yardakçılarının Türkiye’yi kınamaları boşuna ve usulen.
Gerçekte 16 Temmuz’da aldıkları bir kararla Maraş’ın ikinci etap açılışına karar veren KKTC Bakanlar Kurulu, KKTC devleti. Kınanması gereken gerçekte de KKTC Hükümeti ama, KKTC’nin varlığını tanımadıkları için “vur abalıya” misali, sadece Türkiye’yi kınamak ellerinden geliyor.
 
Maraş’ta taşınmaz malı olduğunu iddia ederek, Maraş’a yerleşmeye ve yaşamlarını KKTC toprakları içinde, Kıbrıslı Türklerin egemenliği altında devam ettirmeye gelecek olan Rumların yaratacağı siyasi deprem ise çok daha büyük olacak. Kısa ve öz olarak, KKTC’nin varlığının ve yasallığının öncelikle Rumlar tarafından kabul gördüğü ortaya çıkacak. Zaten Rum lider Anastasiadis’i de çıldırtan bu olasılık.
 
Anastasiadis 22 Temmuz Perşembe günü toplanan Rum Ulusal Konsey’de, Maraş’ın 2. etap açılımına karşılık; KKTC siyasilerinin, -1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurucu ortaklarından olan Kıbrıs Türk halkının bir ferdi olmaları nedeni ileü- sahip oldukları AB pasaportlarının geri alınmasını talep etti, sanki de kendisi lütfederek vermiş gibi. Keşke geri alacak, iptal edecek kararı alabilse…
 
Anastasiadis’in yaptığına “siyasi gaf” deniyor, uluslararası politikada. Söylediğini yapması zor ama bizim için sıkıntı değil.  60 Cumhuriyeti’nin bize sağladığı pasaportları almakla Türklerin maruz kaldığı bir başka haksızlık daha ortaya çıkar, ki Türkiye Cumhuriyeti, siyasilerimize Diplomatik Pasaport, bürokratlarımıza da, hiç bir yerde vize gereksinimi olmayan Yeşil Pasaport verir. Bu gelişmelerin ardından da Rum’dan kopuş ve adadaki ayrılık daha da kalıcılaşır.
 
Öte yandan; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AB’nin Maraş açılımının kınamasına “2004 yılında Annan Planı sürecinde verdiğiniz sözleri halen daha tutmadınız, yerine getirmediniz” yanıtını vermesi, AB’nin nasıl tek yanlı davrandığını, açık ve net olarak bir “Hristiyan devletlerden oluşmuş birlik” olduğunu ortaya koymakta, işine geldiğinde “yalan söylemeyi” politik strateji olarak uyguladığını ve güvenilemez bir birlik olduğunu gözler önüne sermekte.
 
İsrail’in Türkiye’yi kınaması ise çok normal.
25 bölümlük “Yahudi Protokolleri” zaten İsrail’e bu şekilde davranmasını emretmekte.
Kendisinin, BM’nin tüm kararlarına rağmen halen daha Golan Tepelerini, Kudüs’ü, Sina Yarımadasını ve Süveyş Kanalı’nın doğu yakasını işgal etmesine bakmaksızın, Maraş’ın KKTC toprakları içinde olduğunun göz ardı ederek Türkiye’yi kınamaya çalışması çok gülünç ve bir başka siyasi gaf gerçekten.
 
Son söz külliye tartışmalarına; Adının ne olduğu önemli değil. Şayet bu topraklara çaktığımız tek çivi bile Rumları/Türk düşmanlarını rahatsız ediyor ve Türklerin Kıbrıs adasına imza atmaları sorun oluyorsa biz doğru yoldayız demektir. Devlet olmanın tüm unsurlarını taşıyan KKTC, bu devleti güçlendirecek, mamur kılacak, varlığını perçinleyecek adımlar atarak yoluna gitmek durumundadır. Eğer 2023 Ekiminde, 2004 yılının 24 Nisanında oylanan Annan Planında yer alan “Kıbrıs Türk Devleti”ne geçiş olacaksa, Metehan’da 500 dönümlük bir alan içinde, Meclis binası, kütüphanesi, Konferans salonları ile bir Cumhurbaşkanlığı külliyesinin olması, “Kıbrıs Türk Devleti”nin saygınlığına saygınlık katacaktır. Buradaki rahatsızlık Türklerin adaya imzalarını atmalarıdır, tıpkı 450 yıldır olduğu gibi…
 
Prof. Dr. (İnş Müh), Doç. Dr. (UA. İliş.) Ata ATUN
Akademisyen, Kıbrıs İlim Üniversitesi
KKTC III. Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı
Am Montag, den 19. Juli 2021 verlieh die Nürnberger Herzhilfe zum dritten Mal den Fritz-Böhrer-Preis. Im Patientengarten des Südklinikums überreichten der Herzhilfe-Vorsitzende Martin Burkert den Preis gemeinsam mit seinem Stellvertreter Prof. Dr. Matthias Pauschinger, Chefarzt der Medizinischen Klinik 8 – Schwerpunkt Kardiologie.
 
Diesjährige Preisträgerin ist Jutta Ballwieser, Pflegerische Leitung der Medizinischen Klinik 8 am Klinikum Nürnberg Süd. Den Preis erhielt sie stellvertretendfür alle Pflegekräfte der Medizinischen Klinik 8. Zuständig für die Notaufnahme, Intensiv- und Normalstation waren diese im Zuge der Corona-Pandemie in sehr hohem Maße ausgelastet. Die gesamte Pflege erhält den Preis für ihre überragende Leistung und ihren herausragenden Einsatz während der Pandemie. Die Nürnberger Herzhilfe verneigt sich in größter Wertschätzung und Dankbarkeit vor allen Beschäftigten, die bis an die Belastungsgrenze und darüber hinaus um jedes einzelne Leben gekämpft haben.
 
Mit dem Fritz-Böhrer-Preis wird das Engagement von Personen gewürdigt, die sich in herausragender Weise für das Wohl der Patientinnen und Patienten der Kardiologie am Nürnberger Klinikum einsetzen. Der Preis ist mit 1.000 Euro dotiert.
Fritz Böhrer, der Namensgeber des Preises, war bis zu seinem Tod im Jahr 2014 selbst aktives und engagiertes Vereinsmitglied und vermachte sein Erbe in großzügiger wie dankenswerter Weise der Nürnberger Herzhilfe. Ganz in seinem Sinne soll der Preis dem Patientenwohl und der Förderung der Kardiologie am Klinikum Nürnberg dienen.
 
 
Weitere Informationen zum Fritz-Böhrer-Preis finden Sie unter
ROMA (AA) - 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2020) finalinde, normal süresi ve uzatma devreleri 1-1 biten maçta İtalya'nın İngiltere'yi penaltı atışlarında 3-2 yenerek, tarihinde ikinci kez Avrupa Şampiyonu olması ülkede büyük sevinç yarattı.

Başkent Roma'da Popolo Meydanı ve Fori Imperiali Bulvarına kurulan dev ekranların yanı sıra Campo dei Fiori Meydanında toplanan binlerce İtalyan, takımlarının final mücadelesini ilgiyle takip etti.

Popolo Meydanındaki taraftarlar, maçın hemen başında takımlarının yenik duruma düşmesiyle maçın büyük kısmını endişeli gözlerle izledi.

İkinci yarıda İtalya'nın beraberlik golünü bulmasıyla meydanda büyük sevinç yaşandı.
Müsabakada 90 dakikalık normal sürenin ve uzatma devrelerinin 1-1 berabere bitmesiyle geçilen penaltı atışları da meydanda büyük heyecanla izlendi.

İtalya'nın penaltı atışlarında rakibi İngiltere'ye 3-2 üstünlük kurmasıyla, "Gök-mavililer" büyük coşkuyla Avrupa Şampiyonluğu'nu kutladı. Kupa töreninde İtalya Milli Takımı'nın şampiyonluk kupasını havaya kaldırmasıyla Popolo Meydanı başta olmak üzere başkent Roma ve diğer İtalyan şehirlerinde coşku doruğa çıktı.

İtalyanlar, 1968'den sonra kazanılan Avrupa Şampiyonluğunu gece boyunca kutlamaya devam etti. Şampiyonluk kutlamaları, ülkenin kuzeyinden güneyine bütün şehirlerine yayıldı.

Bu arada, Roma dışında ülkenin büyük kısmında yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakalarının artmasına yol açabileceği gerekçesiyle dev ekranda maç organizasyonu yapılmadı. Ancak İtalyanlar, şampiyonluğun gelmesiyle bu başarıyı kutlamak için sokaklara döküldü. Başkent sokaklarında sık sık havai fişekler atılırken, İtalyanların araç ve motosikletleriyle konvoy yaptıkları görüldü.
 
Diğer yandan, Avrupa Şampiyonu İtalya Milli Takımı'nın bugün erken saatlerde şampiyonluk kupasıyla beraber Roma'ya ulaşması bekleniyor. Gök-mavili takım, bugün akşam saatlerinde İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella ve İtalya Başbakanı Mario Draghi tarafından ayrı ayrı kabul edilecek.
- Türkiye Boks Federasyonu Başkanı Eyüp Gözgeç:
"Milletimiz adına bu başarıya ihtiyacımız var. Dolayısıyla bu sene hedefimiz çok büyük ve Allah izin verirse altın madalyayı alacağız"
 

SAKARYA (AA) - Türkiye Boks Federasyonu Başkanı Eyüp Gözgeç, 2020 Tokyo Olimpiyatları'nda Türk milleti için altın madalyayı kazanacaklarını söyledi.

Japonya'nın başkenti Tokyo'da 23 Temmuz-8 Ağustos tarihlerinde gerçekleştirilecek organizasyona, 2012'den sonra tarihinde en fazla sporcuyla katılım gösterecek Türkiye'yi, boks branşında 6 sporcu temsil edecek.

Eyüp Gözgeç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, salgın sürecinde ilk Türkiye Şampiyonası'nı Sakarya'da gerçekleştirdiklerini belirterek, "550 civarında sporcu, federasyondan 70-80 kişi organizasyondayız. Yaklaşık 200 antrenör var. Toplamda 800'ün üzerinde misafiriz." dedi.

Dünyada olimpiyatlarda boks branşına katılımın en yüksek gerçekleştiği ülkelerin Küba ve Rusya olduğuna işaret eden Gözgeç, "Onlar 7 sporcuyla biz de Türkiye olarak 6 sporcuyla katılıyoruz. Katılım olarak dünyada ilk 10 ülkeden biriyiz." ifadesini kullandı.

Gözgeç, madalya sıralamasında bugüne kadar 3 bronz, 2 gümüş madalyaya sahip olduklarını dile getirerek, şöyle konuştu:

"Altın olarak olimpiyatlarda madalyamız yok. Tokyo'da alacağımız en önemli madalya, altın olacaktır inşallah. Milletimiz adına bu başarıya ihtiyacımız var. Dolayısıyla bu sene hedefimiz çok büyük ve Allah izin verirse büyük ihtimalle altın madalyayı alacağız."

BERLİN (AA) - Hafif ağır sıklette Dünya Boks Birliğinin (GBU) Almanya, Avrupa ve dünya şampiyonluğu kemerlerini kazanan "Demir Yumruk" lakaplı Türk sporcu Şükrü Altay, yaşadığı Almanya'nın Kempten şehrinde spor okulu açtı.

Altay, yaptığı açıklamada, boks sporuna yeni yetenekler kazandırmayı amaçladığını belirtti.

Gençleri sokaklardan kurtarıp boksa kazandırmak istediğini anlatan Altay, "Bana eskiden çok sahip çıkılmadı. Ancak ben yolumu kaybetmedim. Şimdi gençlere sahip çıkma vakti geldi, yoksa onları kaybederiz." şeklinde konuştu.

Gençlerin manevi değerlerden uzaklaştığını ifade eden Altay, gençlere sporu sevdirerek onların kötü alışkanlıklardan uzak tutulabileceğini aktardı.

En büyük hedefinin gençlere boks sporunu öğretmek olduğunu belirten Altay, "Herkes spora başlasın. Umudunu kaybetmesin. Hedef koymak çok önemli. Ben hedefler koydum ve onlara ulaşmak istedim. Almanya, Avrupa ve dünya şampiyonu oldum. Sayın Cumhurbaşkanımıza Almanya kemerini hediye ettim. Bu hedefim vardı ve ulaştım." ifadelerini kullandı.

Altay, gençlere de hedeflerini gerçekleştirme çağrısında bulunarak onlara açtığı spor kulübünde sahip çıkacağını kaydetti.

Demir yumruk lakaplı şampiyon boksör Altay, Mayıs 2018'de kazandığı Almanya Altın Kemeri'ni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Bosna Hersek ziyareti sırasında hediye etmişti.