Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Solingen şehrinde, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Merkez Camii ve Kültür Merkezi’nin temeli atıldı.

Temel atma törenine; Türkiye Cumhuriyeti Düsseldorf Başkonsolosu Ali İhsan İzbul, DİTİB Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey, Solingen Belediye Başkan Vekili Thilo Schnor, YTB Yurtdışı Vatandaşlar Daire Başkanı Fatih Nişancı, DİTİB Dini Danışma Kurulu Başkanı Ramazan Tupal (Düsseldorf), Ahmet Sinan Kara (Köln) ve yönetim kurulu üyesi Kenan Kiraz’ın yanı sıra kilise ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri, çevre DİTİB dernekleri başkan ve yöneticileri ile Türk ve Alman çevre sakinleri katıldı.

Köln DİTİB Merkez Camii din görevlisi Dr. Adem Kemaneci’nin Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından dernek başkanı Osman Korkmaz, cami kültür kompleksi hakkında bilgi verdi. Korkmaz, yeni caminin inşası için destek veren başta belediye başkanı olmak üzere kilise ve yerel yöneticilere, Solingen sakinlerine ve cami cemaatine teşekkür etti.

 

 

Yeni inşa edilecek DİTİB Merkez Camii, Eğitim ve Kültür Kompleksi’nin Solingen şehrine hayırlı olmasını dileğinde bulunan Düsseldorf Başkonsolosu Ali İhsan İzbul, “Sözkonusu kapsamlı proje sadece camiden ibaret olmayıp, toplumsal, kültürel ve şehir hayatına katkıda bulunacak, birçok unsuru içerecek aynı zamanda Solingen şehri için de yararlı olacak bir kompleksin temeli atılıyor” dedi.

Başkonsolos İzbul şöyle devam etti: “Bu açılışın Cumhuriyeti’mizin 100. Yılını kutladığımız Cumhuriyet Bayramı’mıza denk düşmesini ayrıca anlamlı ve büyük memnuniyet verici buluyorum. Aynı zamanda sembolik olarak Almanya’daki Türk toplumunun kalıcılığını ve sonsuza kadar Alman dostlarımızla beraber, Almanya’daki Türkiye dostluğu arasındaki dostluk bağlarını kuvvetlendirecek bir köprü ve nişanesi olarak görüyorum. Almanya’da yaşayan vatandaşlarımız gerek Almanya’nın gerek Türkiye’nin ekonomik ve toplumsal hayatına çok önemli bir pay sahibidir. Tarihte Almanya'da Türk toplumu için en acı olaylardan biri Solingen’de yaşanmıştı. Bu kapsamda, Genç ailesini burada bulunan değerli üyelerini de saygıyla selamlamak ve Bilge Ana Mevlüde Genç’i minnetle, rahmetle, saygıyla anlamak istiyorum.”

 

Temel atma töreninde böylesine büyük bir ilginin var olması, bu inşaatın Allah’ın izniyle çok kısa süre içerisinde tamamlanacağını ifade eden DİTİB Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey de, ”Solingen cami yönetimimizi tebrik ediyorum. Rabbim bu birliğimizi, beraberliğimizi daim etsin. İnşallah hızlı bir şekilde bu birlik ve beraberlik içerisinde bu kompleksi hizmete sunacağız diye dua ediyorum” dedi.

 

 

Camiler, mabetler toplumsal barışın birer merkezi mesabesindedir

Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın evi olarak inşa edilen Kabe’nin, bereket ve alemlere rahmet olmak üzere inşa edildiğinden bahseden Kuzey,  Bizim inancımıza göre bütün camiler Kabe’nin birer şubesi mesabesindedir. Onun için Kabe nasıl bir öneme haiz ise bütün Müslümanlar için Solingen’de yaşayan Müslümanlar için de benzer öneme sahiptir. Bu yönüyle Allah’u Teala Kabe’nin mübarek bir mekan ve iyiliğin bir merkezi olduğundan bahsediyor. Kabe'nin şubesi olan her bir camimiz de aslında iyiliğin birer merkezi, iyiliğin yayıldığı, çoğaldığı ve iyiliğin kişiden kişiye sirayet ettiği birer mekandır. Ayrıca, Kabe'nin hidayet merkezi olduğunu, yani insanları hidayete çağırdığı, doğru yola çağırdığından bahsediyor. Aslında bütün camilerimiz de aynı fonksiyonu icra ediyor. Sizi bizi hepimizi, bütün insanlığı hidayete davet ediyor, doğru yola davet ediyor. O yönüyle camiler hayatın merkezinde yer almalı.  Biz camiler, mabetler aslında toplumsal barışın da birer merkezi mesabesindedir. Onun için özellikle şu yaşadığımız dönemde barışa, huzura, insanlığın ve özellikle Ortadoğu'da yaşayan insanların ne kadar muhtaç olduğunu hepimiz görüyoruz. Bizler canı gönülden hepimiz Ortadoğu'da yaşanan bu savaşın bir an önce bitmesini ve huzurun gelmesini arzu ediyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Camiler hayatın merkezinde yer alır

Kuzey konuşmasını şöyle tamamladı: “Aslında camilerimizle özellikle Almanya'daki camilerimizin her biri bu toplumsal huzurunda birer merkezi konumundadır. Bundan sonra da Allah’ın izniyle böyle olmaya devam edecek. Bu camiler, toplumsal huzurun, barışın, birliğin, beraberliğin, insana saygının insana insanı insan olduğundan dolayı sevmenin birer merkezi olmaya devam edecektir. Biz şunu biliyoruz, bizim tarihimiz, kültürümüz, insanlık tarihi bize şunu öğretiyor: mabetler şehrin merkezinde yer alır. Mabetler hayatın merkezinde yer alır. Avrupa'daki bütün camilerimiz sadece ibadet mekanı değil aynı zamanda birer bilim merkezi, birer eğitim merkezi mahiyetindedir. Solingen’de aynı parola ve aynı düşünce ile yola çıktı. Burada sadece ibadet mekanı inşa edilmeyecek, aynı zamanda eğitim merkezi de inşa edilecektir. Bu vesileyle camilerimizin kurulmasında emek veren ve samimiyet gösteren birinci neslimizi rahmetle, minnetle hayırla yâd etmek istiyorum. Rabbim kendilerinden razı olsun.”

 

Solingen, çeşitlilik ve hoşgörünün şehridir

Solingen, çeşitlilik ve hoşgörünün bir şehri olmaya devam edeceğini söyleyen belediye başkan vekili Thilo Schnor, “Şehrimizi ve ülkemizi şekillendiren kültürel zenginliktir ve burada yaşamayı özellikle değerli kılar. Geçmişte Solingen, uyum çalışmalarındaki başarılarından dolayı bir uyum şehri olarak birkaç kez ödüllendirilmiş ve takdir edilmiştir. Özverili vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşları şehrin başarısına her zaman katkı sağlamıştır. Solingen, çeşitlilik ve hoşgörünün bir şehri olmaya devam edecektir. Ancak birlikte aşırı acılar da yaşamak zorunda kaldık. Özellikle bu yıl, Solingen, kundaklama saldırısının 30. yıldönümünü anma gününü kutladı. Ve bu günde tabii ki, geçen yıl aramızdan ayrılan Mevlüde Genç'in anlamlı sözlerine de atıfta bulunuldu: “Dost olalım.” Solingen şehri, her gün bu dileği canlı tutuyor. Bu bizim için bir miras gibidir ve bu tutum, bu sözler, çok kültürlü ve barışçıl bir toplumun oluşturulmasında temel bir yapı taşıdır. Bu anlamda, DİTİB cemiyetinin Allah'ın evini sadece bir Müslümanlar için değil bütün inançlara açık olmayacağını vurguladığınızda, bunu son derece olumlu karşıladık. Karşılıklı anlayış ve uygulamalı barış içinde burada yaşadığımızı dünyaya için de diliyoruz: İnsanlık, hoşgörü, dostluk ve barış! Bu zamanlarda ihtiyacımız olan şey budur. Cami, Solingen şehrine hayırlı olsun” diye konuştu.

 

Cami inşaatının iki yıl içeresinde tamamlanması hedefleniyor

Solingen şehir merkezinde inşa edilecek Merkez Camii, Eğitim ve Kültür Merkezi projesi, 12 bin 688 metrekare alan üzerine tek kat dört blok olarak tasarlandı. 1989 kurulan cami, ihtiyaçlara cevap veremediği için modern mimari özellikleri yansıtacak yeni bir cami ve külliyenin inşa edilmesi zaruri ihtiyaç duyuldu. Yatay mimari tarzı ile inşa edilecek caminin 2 bin 600 metrekare ibadet alanı olmak üzere 6 derslik, gasilhane, idare birimleri, bay ve bayan yetişkinlere yönelik lokal ile gençlik merkezi, yemekhane, kütüphane, çok amaçlı salon, iki konferans salonu, iki müze ve sergi salonu yer alacak. 8,5 metrekare çapında merkezi kubbe olarak inşa edilecek caminin avlusuna da kubbeli 10 çeşmeli şadırvan inşa edilecek. Ayrıca yaşlı ve engelliler için asansör, bebek odasının düşünüldüğü camide, 100 araç kapasiteli otopark olacak.

Konuşmaların ardından, dua eşliğinde Solingen DİTİB Merkez Camii Eğitim ve Kültür Merkezi’nin temeline sembolik olarak ilk tuğla örüldü.

 

İyilik elçisi Mevlüde Genç ve vefat eden üyeler için mevlid okundu

Temel atma töreni sonrası 29 Mayıs 1993’te ırkçılar tarafından kundaklanan evlerinde çıkan yangında ailesinin 5 ferdini yitiren ve 30 Ekim’de vefat eden iyilik elçisi Mevlüde Genç ve Solingen DİTİB Merkez Camii cemaatinden ebediyete irtihal eden üyelerini rahmetle anmak amacıyla özel bir mevlid-i şerif programı düzenlendi.

Temeli atılan Solingen DİTİB Merkez Camii Eğitim ve Kültür Merkezi kompleksinde vefat eden üyeler için Kur’an-ı Kerim ve Mevlid-i Şerif okundu

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

TCG ANADOLU (AA) - Cumhuriyet'in 100'üncü yılı dolayısıyla Türk donanması, İstanbul Boğazı'nda 100 gemi ile tarihinin en büyük resmigeçidini gerçekleştirdi. Savaş uçakları ve helikopterlerin de eşlik ettiği tören sırasında bahriyeliler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı "çimariva" ile selamladı.

"100'üncü Yılda 100 Gemi" adı verilen faaliyet kapsamında Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bağlı fırkateynlerin, ada sınıfı korvetlerin, mayın avlama gemileri, amfibi gemileri, karakol gemilerinin, lojistik gemilerinin, hücumbotların, denizaltıların bulunduğu 100 gemi adalar bölgesinde toplandı.

"Nizam Cumhuriyet" olarak ifade edilen düzenin alınmasının ardından gemiler, resmigeçit için saat 17.00'de İstanbul Boğazı'na güney istikametinden girdi.
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu'nun TCG Anadolu’dan sevk ve komuta ettiği boğaz geçişi öncesinde Hava Kuvvetleri Komutanlığının akrobasi timleri Türk Yıldızları ve Solotürk gösteri yaptı.

TCG Anadolu rehberliğindeki gemiler Vahdettin Köşkü’nün karşısına geldiğinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı unsurları "çimariva" adı verilen denizcilere ait selamlama yöntemi ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı selamladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve TSK komuta kademesi de töreni takip etti.

İstanbul Boğazı’nda güneyden kuzeye doğru yapılan resmigeçitte Deniz Kuvvetleri Komutanlığınca henüz teslim alınmayan ama bayrak çekilen Türkiye'nin ilk milli fırkateyni TCG İstanbul ile Pirireis denizaltısı, denizde ikmal muharebe destek gemisi Derya da yer aldı.

Hava Kuvvetleri Komutanlığına bağlı F-16 ve F-4 uçaklarının eşlik ettiği resmigeçit sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından 101 pare top atışı yapıldı.

TCG Anadolu’nun üzerinde ise ilk uçuş testini gerçekleştiren ve kısa pistli gemilere iniş kalkış kabiliyetine sahip SİHA Bayraktar TB3 ile Türkiye’nin ilk insansız savaş uçağı Bayraktar Kızılelma’nın yanı sıra Deniz Kuvvetleri Komutanlığına ait helikopterler yer aldı.

- Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan paylaşım

Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sosyal medya hesabından resmigeçidi takip ettiği anlara ilişkin fotoğraflar paylaşıldı.

"Türkiye Yüzyılı" etiketi kullanılarak yapılan paylaşımda "Şanla, şerefle, sevinçle" ifadesi kullanıldı.

Resmigeçidi Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Aselsan Genel Müdürü Ahmet Akyol, Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci, Havelsan Genel Müdürü Mehmet Akif Nacar, İşbir Genel Müdürü İbrahim Kılıçaslan ile Baykar Yönetim kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar da takip etti.

- Gazetecilerin sorularını yanıtladılar

Tören öncesi TCG Anadolu’da bulunan gazetecilerin sorularını yanıtlayan Haluk Görgün, sözlerini Cumhuriyet'in kuruluşunun 100’üncü yıl dönümünü kutlayarak başladı.

Savunma sanayi ile birlikte güçlü bir şekilde Türkiye Yüzyılı'na girdiklerini ifade eden Görgün, "Dünyada çok az ülkenin sahip olduğu platformlar ve bunların üzerinde kullanılan ayrı platformları ve faydalı yüklerini yapabilecek teknoloji içindeyiz." dedi.

Selçuk Bayraktar da sürpriz yaparak verdikleri sözden bir ay önce Bayraktar Kızılelma’nın ilk uçuşunu gerçekleştirdiğini belirtti.

Kısa pistli gemilere konuşlanmak üzere üretilen Bayraktar, TB3 SİHA’nın da ilk uçuşunu geçen hafta yaptığını belirten Bayraktar, "Cumhuriyet'imizin 100’üncü yılına bu ülkenin mühendisleri olarak armağanımız." diye konuştu.

İstanbul’daki TEKNOFEST öncesinde insansız savaş uçakları Bayraktar Kızılelma ve Akıncı’nın gerçekleştirdiği yakın kol uçuşunun geleceğin hava muharebesini göstermesi açısından önemli olduğunu aktaran Bayraktar, "TCG Anadolu’ya Bayraktar Kızılelma ve Bayraktar TB3 inşallah konuşlanacak. Onun teknolojisini şu anda geliştiriyoruz. Göreve başladıklarında SİHA’larımızda olduğu gibi deniz muharebesinde bir anlamda devrim yapacaklar, nasıl ki SİHA’larımız muharebede paradigmayı dönüştürdüyse. SİHA’larla kazanılan ilk savaşı Türk orduları kazandı, bunu Karabağ’da gördük." ifadelerini kullandı.

Bir gazetecinin Bayraktar TB3’ün TCG Anadolu’dan ilk uçuşunu ne zaman yapacağına yönelik sorusu üzerine Bayraktar şunları söyledi:
"Geliştirme faaliyetlerimiz çok hızlı şekilde devam ediyor. Bayraktar TB3 ilk uçuşunu gerçekleştirdi. Karada yüzlerce saat deniz benzetimli denemeleri olacak. Simülasyon ortamında binlerce denemesi yapıldı, çok daha fazla denenecek. 2024 yılında inşallah Bayraktar TB3’ün gemi denemelerini başlamayı hedefliyoruz. 2025 yılında da Kızılelma’nın gemide denemelerine başlamayı hedefliyoruz."

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Aile Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş da etkinlikleri takip etti.

BRÜKSEL (AA) - NATO, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100. yılını tebrik etti.

NATO'nun sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, Türkiye'nin bugün, kuruluşunun 100. yılını kutladığı hatırlatılarak, "Siz de müttefikimiz Türkiye'yi kutlarken bize katılın." ifadesi kullanıldı.

Paylaşımda, Türk bayrağı açmış Mehmetçiklerin fotoğrafı da yer aldı.

NATO'nun ana hesabının dışında komutanlıkların ve çeşitli NATO birimlerinin hesaplarından da kutlama mesajları yayınlandı.

NATO Müşterek Harp Merkezi, NATO Savunma Koleji, NATO Müşterek Kuvvet Komutanlığı, karargahı İzmir'de bulunan NATO Müttefik Kara Komutanlığı, NATO Müttefik Dönüşüm Komutanlığı, NATO Müttefik Harekat Komutanlığı gibi birçok hesaptan Türkiye'nin 100. yılı kutlandı.

SELANİK (AA) - Yunanistan'ın Selanik kentindeki Atatürk Evi'nin bahçesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100. yılı dolayısıyla tören yapıldı.

Türkiye'nin Selanik Başkonsolosluğu tarafından düzenlenen törende, başta Cumhuriyet'in Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehitler ve gaziler için bir dakikalık saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okundu.

Türkiye'nin Selanik Başkonsolosu Serkan Gedik, törende yaptığı konuşmada, "Bu özel günde Cumhuriyet'in Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün manevi huzurunda, hayata gözlerini açtığı evde olmanın onur ve mutluluğunu yaşıyoruz." dedi.

Atatürk Evi'ni ziyarete gelen genç ve çocukların Cumhuriyet bilinci ve Atatürk sevgisinin gurur verici olduğunu söyleyen Gedik, "Yaşadığımız bu zorlu günler, Ata'mızın gösterdiği istikametin, yani 'Yurtta barış, dünyada barış' politikasının ne kadar doğru ve ileri görüşlü olduğunu göstermektedir." ifadesini kullandı.

Tören, Türkiye'den gelen öğrencilerin okuduğu Atatürk Çocukları marşıyla sona erdi.

 

Yunanistan'ın Selanik kentindeki Atatürk Evi'nin bahçesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100. yılı dolayısıyla tören yapıldı. Selanik Başkonsolosu Serkan Gedik, törende bir konuşma yaptı.

 

 

 

 

KÖLN (AA) - Almanya'nın Köln kentinde Türkler, Ermenilere yakın bir grup tarafından dikilen ve mahkeme kararına rağmen kaldırılmayan 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarına ilişkin anıtın kaldırılması için protesto gösterisi düzenledi.

Ellerinde Türk bayraklarıyla Kurt-Rossa Meydanı'na gelen Türkler, Ermenilere yakın bir grup tarafından dikilen ve mahkeme kararına rağmen duran söz konusu anıtın kaldırılması için sloganlar attı.

Vatan Partisi Almanya Temsilciliği öncülüğünde düzenlenen ve Türk derneklerinin desteklediği gösteride konuşan organizatörlerden Ali Aker, yasa dışı anıtın kaldırılmasını istediklerini belirterek kaldırılmazsa tepkilerinin artarak devam edeceğini söyledi.

Mahkeme kararına rağmen kaldırılmayan anıt için Köln Belediyesine çağrıda bulunan Aker, "Dünyadaki Ermeni vatandaşlarına ve hükümetine sesleniyorum, yüreğiniz yetiyorsa tarihçileri alıp gelin tartışalım. Mücadelemiz bu yasa dışı anıt kaldırılana kadar devam edecektir." dedi.

Polisin güvenlik önlemi aldığı gösteri alanı yakınında 15 kadar Ermeni ise karşı gösteri yaptı.

 

- Kripto para biriminin son 24 saatteki değer kazancı yüzde 12'yi geçti
- Bitcoin, TSİ 07.30 itibarıyla 34 bin 432 dolardan işlem görüyor
 

BERLİN (AA) - Kripto para birimi olan Bitcoin'in fiyatı, ABD'de ilk Bitcoin spot ETF'sinin onaylanacağı spekülasyonlarıyla yüzde 12'den fazla değer kazanarak son 1,5 yılın en yükse seviyesine çıktı.

Analiz şirketi Coinmarketcap'in verilerine göre, Bitcoin dahil küresel kripto para piyasasının değeri 24 saat içinde yaklaşık yüzde 8,8 artarak 1,27 trilyon doları aştı.

En büyük kripto para birimi olan Bitcoin'in fiyatı, son 24 saatte ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu'nun (SEC) Bitcoin spot ETF'sini (borsa yatırım fonu) onaylayacağına ilişkin spekülasyonların kripto sektörüne yönelik talebi artırmasıyla yüzde 12,4 yükseliş kaydetti.

 

Böylece 34 bin doların üzerine çıkan Bitcoin, TSİ 07.30 itibarıyla 34 bin 432 dolardan işlem görüyor. Bitcoin'in fiyatı art arda 6 gündür artarak son 1,5 yılın en yüksek seviyesine yükseldi.

Bu arada, Bitcoin'in son 7 gündeki değer artışı yüzde 23'e yaklaşırken piyasa değeri ise 672 milyar doların üzerine çıktı.

 

Kasım 2021'de tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 68 bin 990 dolarda bulunan Bitcoin, söz konusu tarihten bu yana yaklaşık yüzde 50 değer kaybetti.

Bu arada, Coinbase Global, bitcoin yatırımcısı MicroStrategy gibi kripto ile ilgili şirketlerin hisselerinin de keskin bir şekilde yükselmesi dikkati çekti.

Öte yandan, ABD'de ilk Bitcoin spot ETF'sinin piyasaya sürülmesiyle ilgili hala spekülasyonlar devam ediyor.

 

Ülkede ilk Bitcoin spot ETF beklentisi, "SEC'in, mahkemenin Grayscale Investments'ın ETF başvurusunu reddetmesinin yanlış olduğu kararına itiraz etmeyeceği" yönündeki haberlerin ardından arttı.

Analistler, Bitcoin'de spot ETF'nin kullanıma sunulmasını, dijital para biriminin daha fazla dağıtımına ve kabulüne yönelik önemli bir adım olarak görüyor.

Dünyanın en büyük varlık yönetim şirketi Blackrock ile VanEck, WisdomTree (WT.N), Fidelity, Bitwise ve Invesco, SEC'e Bitcoin spot ETF'si için başvurmuştu.

 

Analistler ayıca, son jeopolitik gerilimlerin, hem fiziksel altın hem de birçok yatırımcının dijital altın olarak gördüğü bitcoin dahil olmak üzere kıt varlıklara olan talebi artırdığını da belirtti.

Öte yandan, piyasa değeri bakımından ikinci sırada yer alan Ethereum da son 24 saatte yüzde 7,54'ten fazla değer kazanarak 1820 dolar seviyesine çıktı.

Başbakan Olaf Scholz: "İsrail ve Orta Doğu'ya daha büyük bir endişeyle bakarken Ukrayna'ya desteğimiz hiçbir şekilde etkilenmeyecek"
 

BERLİN (AA) - Almanya Başbakanı Olaf Scholz, İsrail-Filistin çatışmasının genişlemesinin, Rusya-Ukrayna Savaşı'nda Kiev'e verdikleri desteği değiştirmeyeceğini belirtti.

Scholz, başkent Berlin'de düzenlenen 5. Almanya-Ukrayna İş Forumu'nda konuştu.

Şansölye Scholz, Ukraynalı yetkililere ve iş insanlarına, ülkesinin İsrail ve Ukrayna ile "yıkılmaz dayanışma" içinde olduğunu söyleyerek, "İsrail ve Orta Doğu'ya daha büyük bir endişeyle bakarken Ukrayna'ya desteğimiz hiçbir şekilde etkilenmeyecek." ifadesini kullandı.

 

Ukrayna'nın Almanya'ya güvenebileceğini vurgulayan Scholz, "Bizim sarsılmaz dayanışmamız hem İsrail hem de Ukrayna için geçerlidir." dedi.

Olaf Scholz, Ukraynalıların ülkelerini savunmalarına yardımcı olmak amacıyla Almanya ve ortaklarının, Ukrayna'ya ekonomik ve askeri destek sağlamayı sürdüreceğini dile getirerek, "Sözümüz hala geçerli. Ukrayna'yı gerektiği sürece destekleyeceğiz. Avrupa Birliği (AB), G7 ve diğer pek çok ülkeden ortaklarımızla birlikte kararlılığımız konusunda hiçbir şüpheye yer bırakmıyoruz." diye konuştu.

Ülkesinin Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başlamasından bu yana Ukrayna'ya 24 milyar avro yardımda bulunduğunu bildiren Scholz, Alman hükümetinin tüm gücüyle Ukrayna'yı desteklemeye devam edeceğini vurguladı.

 

Almanya Başbakanı Scholz'un, ülkesinin Ukrayna'ya desteğini yinelemesi, Ukrayna'da İsrail-Hamas çatışmasına ilişkin endişelerin arttığı ve bu durumun dikkatleri Rusya-Ukrayna Savaşı'ndan uzaklaştırarak kaynakların İsrail'e yönlendirmesinden endişe edildiği bir dönemde gelmesi dikkati çekti.

Almanya Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği (DHIK) Başkanı Peter Adrian da savaşa rağmen Alman şirketlerinin, Ukrayna'ya yatırım yapma konusunda istekli olduğunu belirtti.

Avro Bölgesi'nde eylülde şirket kredileri resesyon endişelerini artırdı
 
- Eylülde M3 para arzı, yıllık bazda yüzde 1,2 düşüşle analistlerin beklentisi olan yüzde 1,8 gerilemenin altında kaldı
 

BERLİN (AA) - Avro Bölgesi'nde bankalar başta olmak üzere finans kuruluşları tarafından şirketlere verilen kredilerdeki büyüme eylülde durma noktasına gelirken, bu durum ekonomide resesyon endişelerini artırdı.

Avrupa Merkez Bankası (ECB), eylül ayına ilişkin şirket ve tüketici kredileri aylık değişimlerini yayımladı.

Buna göre, ağustosta yıllık bazda yüzde 0,7 artan şirket kredileri, geçen ay yüzde 0,2 yükseliş kaydetti. Bu yükseliş, söz konusu kredilerde Aralık 2015'ten beri en düşük artış olarak kayıtlara geçti.

Şirket kredilerinde devam eden ivme kaybı, "20 ülkeli blokun resesyonun eşiğinde olduğuna dair yeni kanıtlar sunması" olarak da değerlendirildi.

Tüketici kredileri ise ağustosta yüzde 1 artışın ardından geçen ay yüzde 0,8 arttı. Aylık kredi akışı da 4,5 milyar avro oldu.

Eylülde M3 para arzı, yıllık bazda yüzde 1,2 düşüşle analistlerin beklentisi olan yüzde 1,8 gerilemenin altında kaldı. Ağustosta arz yüzde 1,3 düşmüştü.

M3 para arzındaki düşüş, gelecekte enflasyonun artış hızının yavaşlayabileceğinin göstergesi olarak görülüyor. Bununla birlikte para arzı ile enflasyon arasındaki ilişkinin artık çok karmaşık olduğu değerlendiriliyor.

Öte yandan, dün yayınlanan ECB'nin blokun en büyük bankalarıyla yaptığı anket, dördüncü çeyrekte işletmelerin krediye erişimini daha da kısıtlamayı planladıklarını ve ayrıca kredi talebinin azaldığını gösteriyor.

Son haftalarda sanayi üretimi verilerinden, satın alma ve ekonomiye güven endekslerine kadar büyüme göstergelerinin tümü, zayıf dış talep, tüketici ihtiyatı ve yüksek faiz oranlarının etkisiyle Avro Bölgesi ekonomisinin şu anda durgunlaştığını, hatta küçüldüğünü gösteriyor.

Bu arada, ECB, yüksek enflasyon ile faizleri artırarak mücadele ediyor.

ECB'nin Temmuz 2022'den bu yana yaptığı 10 faiz artırımı yavaş yavaş etkisini gösterirken, bu durum tüketiciler için kredi maliyetlerini artırdı; aynı zamanda inşaat ve diğer sektörlerdeki yatırımları daha pahalı hale getirerek ekonomiyi yavaşlatıyor.

ECB'nin bir sonraki faiz toplantısı, 26 Ekim'de yapılacak.

Para piyasalarındaki fiyatlamalarda ECB'nin 3 temel politika faizini sabit bırakmasına kesin gözüyle bakılıyor.

Almanya'nın önde gelen eski büyükelçilerinden Christoph Heusgen, İsrail'in Gazze'ye kara harekatından kaçınması ve iki devletli çözüm için diplomatik görüşmelerin yeniden canlandırılması gerektiğini belirtti.

 

Eski Başbakan Angela Merkel'in başdanışmanı olan Heusgen kamu yayın kuruluşu ZDF'ye dün yaptığı açıklamada, Gazze'ye olası bir kara harekatının İsrail ile Arap ülkeleri arasındaki ilişkilerin normalleşmesini engelleyebileceği ve Orta Doğu'da "daha büyük yangını tetikleyebileceği" uyarısında bulundu.

 

İsrail-Filistin çatışmasında gerilimin düşürülmesi çağrısı yapan Heusgen, İsrail'in öfke ve nefretle aşırı tepki vermemesinin önemini vurguladı.

Heusgen, tüm tarafların, diplomasiyi canlandırmaya ve İsrail-Filistin çatışmasına iki devletli çözüm için görüşmelerin yeniden başlamasını sağlamaya yönelik çalışması gerektiğini ifade etti.

 

Eski Büyükelçi Heusgen, İsrail'in kara harekatından kaçınması gerektiğini vurgulayarak şunları kaydetti:

"Diplomatik bir çözüm bulunmalı. Elbette öncelikle rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamak için her şey yapılmalı. Ardından bunun geniş çaplı bir yangına dönüşmesini engellemelisiniz ve bunun için de İsrail askerleri Gazze Şeridi'ne bir saldırı düzenlememeli. Geçerli yasal çerçeve olan iki devletli çözümü yeniden canlandırmalıyız ve İsrail de buna katkıda bulunmalıdır. Belki şu anda bunu hayal bile edemeyiz ama bu kargaşadan çıkmanın tek yolu budur."

 

Halihazırda Münih Güvenlik Konferansı'nın başkanlığını yürüten Heusgen, 2005-2017 yılları arasında Merkel'in en üst düzey güvenlik ve dış politika danışmanlığını yaptı.

Heusgen, 2017-2021 yıllarında ise Almanya'nın BM Büyükelçisi görevinde bulundu.

 

BERLİN (AA) – Almanya hükümeti, Polonya, Çekya ve İsviçre sınırlarında uyguladığı kontrolleri 20 gün daha uzatacağını açıkladı.

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, başkent Berlin’de yaptığı açıklamada, komşu ülkeler Polonya, Çekya ve İsviçre yetkilileriyle görüştüklerini bildirdi.

 

Faeser, sınırdaki kontrollerin şimdilik 20 gün uzatılacağını ifade etti.

İlerde duruma göre kararın yeniden gözden geçirileceğini aktaran Faeser, "Daha sonra bu sürenin 3 ay uzatılıp uzatılmayacağı düşünülecek." dedi.

 

Almanya, 16 Ekim’de AB Komisyonuna, Polonya, Çekya ve İsviçre ile olan kara sınırlarında insan kaçaklığı suçlarıyla daha fazla mücadele etmek ve düzensiz göçü sınırlamak amacıyla 10 gün geçici sınır kontrollerinin yapılacağını bildirmişti.

Almanya hükümeti, 2015’ten beri Avusturya sınırında yapılan sınır kontrollerinin süresinin de 12 Kasım’dan itibaren 6 ay uzatılacağını aktarmıştı.

Son GELİŞMELER

FOTO GALERİ

Prof. Dr. Ata Atun yazdı: Sıra kimde?

Yurtdışındaki Türklerin Potansiyelini Harekete Geçirmek İçin Yeni Adımlar Atılmalı

Zertifikatsübergabe an die Schüler:innen des “Aktiven Schuljahres” durch Bürgermeisterin Judith Roth-Jörg

Ein Abend voller Erkenntnisse und Emotionen: Knapp 200 Besucherinnen beim Demenz-Kinoabend

Theater, Theaterstraße, jetzt auch Theaterplatz

92. Türk Dil Bayramı ve Türkçe Dilimize Sahip Çıkıyoruz

Ulaşım teknolojisi fuarı InnoTrans, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik odağıyla Berlin'de kapılarını açıyor

Kardeş Şehirler: Üsküp ve Bursa

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu: "Ülkemizin her tarafına hızlı treni yaymak istiyoruz"