Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
OECD, 37 üye ülke ve 44 ortak ülke kapsamında düzenlenen PISA testine ilişkin sonuç raporunu yayımladı. Söz konusu sonuçlar, Kovid-19 salgınında dünya genelinde eğitimde bir gerileme olduğunu ortaya koydu.
Rapora göre, Almanya, Hollanda ve İzlanda'da, 2018'te yapılan teste kıyasla, matematikte yaklaşık 25 puanlık bir düşüş görülürken, dünya genelinde ise 15 puanlık bir düşüş kaydedildi.
Matematik alanında 69 puanla en büyük düşüşü gösteren Arnavutluk'u, 39 puanla Ürdün takip etti.
Okuma konusunda ise dünya genelinde ortalama 10 puanlık düşüş görüldü.
Genellikle her 3 yılda bir yapılan söz konusu test, salgın nedeniyle gecikerek, 2022'de 15 yaş grubuna uygulanmıştı.
OECD tarafından 2000'den bu yana uygulanan test, 15 yaşındaki öğrencilerin matematik, okuma ve fen alanlarındaki becerilerini ölçüyor.
- Alman öğrenciler en kötü sonuçlarını elde etti
Alman öğrenciler, matematik ve okuma alanlarında şimdiye kadarki en kötü sonuçları elde etti.
Açıklanan sonuç raporuna göre, matematikte 472 puanla OECD ortalamasının 3 puan altında kalan Alman öğrenciler, okuma alanında da 476 puanla ortalamadan 4 puan geride kaldı.
Alman öğrenciler, sadece fen bilimlerinde 492 puanla, 485 puan olan OECD ortalamasının üstünde yer aldı.
PISA testine Almanya'dan 6 bin 116 öğrenci katıldı.
PISA sonuçlarını gazetecilere değerlendiren Berlin Eğitim, Gençlik ve Aile Senatörü Katharina Günther-Wünsch, Almanya'da elde edilen sonuçların "tedirgin edici" olduğunu ifade etti.
Wünsch, her üç öğrenciden birinin yeterlilik gösteremediğine işaret ederek, federal hükümetin de desteğiyle eyaletlerin eğitim alanında köklü bir reforma gitmelerinin gerekli olduğunu vurguladı.
Bereits zum dritten Mal hat die AOK Bayern den BGF-Preis „Gesunde Pflege“ ausgeschrieben. Der diesjährige Wettbewerb stand unter dem Motto „Gemeinsam Vielfalt leben!“. Gesucht wurden Unternehmen aus der Pflegebranche, die durch einen gezielten Umgang mit Vielfalt eine gesunde Organisationskultur und die Gesundheit der Beschäftigten nachhaltig fördern. „Innovative Ansätze zur Förderung der Gesundheit können dazu beitragen, Pflegekräfte im Arbeitsalltag zu stärken“, sagt Alexander Pröbstle, Direktor der AOK Direktion Würzburg. Die Ausschreibung soll motivieren, neue Ideen zu entwickeln, wie etwa eine auf Vielfalt ausgerichtete Führungskultur, ein kultursensibler Dienstplan oder die Förderung der Zusammenarbeit von Menschen verschiedener Kulturen, Sprachen, Generationen, geschlechtlicher Identitäten, etc.. Im Rahmen des AOK-Fachtags „Gesunde Pflege“ wurden jetzt vorbildliche Projekte ausgezeichnet.
Zu den diesjährigen Gewinnerinnen und Gewinnern gehört das Universitätsklinikum Würzburg. Die Jury bewertete die Auseinandersetzung mit dem Thema lebensphasenorientiertes Arbeiten im Rahmen des Projekts „FLEX4UKW-Arbeite wann und wo du willst“ als besonders positiv und innovativ.
Darüber hinaus wurde der Caritasverband für den Landkreis Kelheim e.V. mit seinem inklusiven Projekt in der ambulanten Pflege ausgezeichnet. Hier werden bei den haushaltsnahen Dienstleistungen, pflegebedürftige Interessenten und arbeitssuchenden Menschen mit Beeinträchtigungen zusammengeführt, sodass beiden Personengruppen eine neue Perspektive geboten wird. Bei dem AWO-Seniorenheim in Königsbrunn überzeugte die Jury das Konzept „Queer im Alter - Queersensible Altenpflege und Senior*innentreff für LSBTIQ*“, das sich als Vorreiter einem in der Pflege bisher nahezu unbesetztem Thema widmet.
Der BGF-Preis „Gesunde Pflege“ richtete sich an Krankenhäuser, Pflegeheime und Einrichtungen der ambulanten Pflege in Bayern. Eine Jury aus Expertinnen und Experten aus Wissenschaft, Politik und Praxis ermittelte die Gewinner, die jeweils Preisgelder in Höhe von 5.000 Euro erhalten. „Mit dem Wettbewerb wollen wir herausragende Beispiele bekannt machen, damit auch andere Pflegeeinrichtungen von den Ideen profitieren“, so Direktor Alexander Pröbstle.
Die AOK Bayern unterstützt Unternehmen aus der Pflegebranche sowohl vor Ort als auch digital mit einem breiten Portfolio an Maßnahmen zur Betrieblicher Gesundheitsförderung (BGF).
Die Nachfolge an der Spitze des Polizeipräsidiums Niederbayern steht fest: Auf Vorschlag von Bayerns Innenminister Joachim Herrmann hat der Ministerrat heute entschieden, den derzeitigen Vizepräsidenten des Bayerischen Landesamts für Verfassungsschutz, Roland Kerscher, zum Nachfolger von Polizeipräsident Manfred Jahn zu bestellen, der mit Ablauf 31. Januar 2024 in den Ruhestand gehen wird. "Mit Roland Kerscher bekommt das Polizeipräsidium einen hervorragenden Polizisten als Chef", erklärte Herrmann. Der gebürtige Straubinger vereine großes Fachwissen mit einem breiten Erfahrungsschatz. Zudem schätzt der Innenminister Kerschers Führungsqualitäten: "Kerscher hat für seine Mitarbeiter immer ein offenes Ohr und behält selbst in stressigsten Situationen einen kühlen Kopf. Das Polizeipräsidium Niederbayern ist weiterhin in den besten Händen!" Über die Nachfolge auf der Stelle des Vizepräsidenten des Landesamts für Verfassungsschutz wird laut Herrmann noch entschieden.
Wie der Innenminister deutlich machte, hat sich Kerscher in seinen bisherigen herausgehobenen Führungsfunktionen außerordentlich bewährt, sei es als Vizepräsident beim Bayerischen Landesamt für Verfassungsschutz oder als Vizepräsident des Polizeipräsidiums Oberbayern Nord. Auch in seinen vielen anderen Funktionen bei der Bayerischen Polizei und auch im bayerischen Innenministerium und in der Bayerischen Staatskanzlei habe Kerscher hervorragende Arbeit geleistet. "Auf Roland Kerscher ist immer Verlass", fasste Herrmann zusammen.
Die dienstlichen Werdegänge von Jahn und Kerscher können dem Anhang entnommen werden.
BERLİN (AA) - Almanya'nın Münih Havalimanı'nda olumsuz hava koşulları nedeniyle yarın yerel saat ile 12.00'ye kadar uçuşların iptal edildiği bildirildi.
Münih Havalimanı'nın X sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, gece boyunca yağması beklenen yağmurun dondurucu soğuk ile birleşmesiyle aşırı buzlanma oluşacağı ve bu nedenle yerel saat ile 12.00'ye kadar olan tüm uçuşların iptal edildiği belirtildi.
Günde 770'den fazla kalkış ve inişin gerçekleştiği havalimanından etkilenen uçuş sayısının ilk etapta yaklaşık 330 olduğu aktarıldı.
Bavyera'nın büyük bölümünde kışın şiddetli şekilde başlaması nedeniyle hava trafiğinde yaşanan kısıtlamalar nedeniyle yüzlerce yolcunun havalimanında mahsur kaldığı belirtildi. Mahsur kalanlar için portatif yatakların havalimanına getirildiği duyuruldu.
Öte yandan yarım metreyi bulan kar yağışı demir yolu trafiğini de etkiledi. Alman Demir Yolları Deutsche Bahn (DB), Bavyera eyaletinden Baden-Württemberg eyaleti ve İsviçre'ye doğru yapılacak seferlerin aksayabileceği uyarısında bulundu.
DB, yolculardan zorunlu olmayan seferlerini 6 Aralık Çarşamba gününe kadar ertelemelerini istedi.
Münih'teki kar ve sıfırın altındaki dondurucu soğuklar, trafiği olumsuz etkiliyor.
Kentin tramvay hattında aksaklıklar yaşanırken, çok sayıda trafik kazası meydana geldi.
Starnberg ve Mühldorf am Inn bölgelerinin yanı sıra Augsburg'da da birçok okul kapalı kaldı.
Alman Meteoroloji Dairesi ülkenin birçok yerinde buzlanma olabileceği uyarısında da bulundu.
Solingen Faciası'nın 30. Yılı ve bu ırkçı saldırıda 5 aile üyesini kaybeden Mevlüde Genç'in vefatının yıl dönümü anma programında konuşan YTB Başkanı Abdullah Eren, “Avrupa’da yaşayan Türklere yönelik saldırıların sistematik ve kurumsal bir şekilde devam ettiğine dikkat çekerek “Şu an Avrupa'nın bazı ülkelerinde Kur'an-ı Kerim yakmak serbest, Filistin bayrağı sallamak veya mevcut olaylarla alakalı tepki göstermek yasak” dedi.
Almanya’nın Solingen kentinde 29 Mayıs 1993’te ırkçı saldırganlar tarafından evleri kundaklanan ve çıkan yangında 5 aile bireyini yitiren Mevlüde Genç’in vefatının sene-i devriyesini ve tarihe Solingen Faciası olarak geçen ırkçı saldırıyı anmak için Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından bir anma töreni düzenlendi. Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda, “Solingen ve Irkçı Saldırılar Kısa Belgesel Film” gösterimi ile YTB tarafından hazırlanan “30. Yılında Solingen Faciası” kitabının tanıtımı yapıldı. YTB’nin Solingen için yaptığı çalışmalar davetlilere izletildi. Programın ardından ise Mevlüde Genç Salonu’nun açılışı gerçekleştirildi.
Törenin açılışında basın mensuplarına konuşan YTB Başkanı Abdullah Eren, Mevlüde Genç’in duruşuyla tüm dünyaya insanlık dersi verdiğine dikkat çekti. Mevlüde Genç ile tanıştıktan sonra onun bir evladı, bir torunu olarak her zaman yanında olmaya gayret ettiğini ifade eden Eren, “Mevlüde Genç büyük bir acı yaşıyor fakat o civanmertliği, cefakarlığı, fedakarlığı ve o duruşuyla bulunduğu ülke Almanya'ya ve Batı dünyasına bir insanlık dersi veriyor” dedi. Eren, Mevlüde Genç’i “Anadolu insanını, Türk-İslam irfanını ve mayasını adeta şahsında somutlaştırmış bir anne” olarak tanımladığını söyledi.
TÜRKLERE YÖNELİK SALDIRILAR SİSTEMATİK BİÇİMDE DEVAM EDİYOR
1980'li yıllardan itibaren Avrupa’da yaşayan Türklere yönelik saldırıların sistematik ve kurumsal bir şekilde devam ettiğinin altını çizen Eren, “Şu an Avrupa'nın bazı ülkelerinde Kur'an-ı Kerim yakmak serbest, Filistin bayrağı sallamak veya mevcut olaylarla alakalı tepki göstermek yasak” dedi.
Programda konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı Kamil Aydın da Solingen faciasının hüznünü hala yaşadıklarını belirtti. Solingen faciası ile mücadele etmenin tarihi bir sorumluluk olduğunu aktaran Aydın, Almanya’da yaşadığı dönemde kendisinin de çeşitli ırkçı saldırılara uğradığını söyledi. Aydın, bu gibi saldırılarda aynı Genç gibi kin ve nefret tohumu ekilmesine müsaade edilmemesi gerektiğini anlattı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Zafer Sırakaya ise Solingen faciasını “Solingen Katliamı” olarak tanımladığına dikkat çekti. Genç’in, “incinsen de incitme” geleneğiyle hareket ettiğini dile getiren Sırakaya, “Mevlüde annenin tüm hayatına baktığımız zaman insan eksenli olarak yaşadığını ve bu yaşamış olduğu değerleri de yaşatmaya kendisini vakfettiğini görürüz” dedi.
Programa YTB Başkanı Abdullah Eren, AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Zafer Sırakaya, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Milletvekili Kamil Aydın, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Saadet Oruç ve çok sayıda davetli katıldı.
İthalat da ekim ayında yüzde 1,2 azaldı. Yüzde 0,8 artış bekleniyordu.
Ekim ayında dış ticaret dengesi 17,1 milyar euro olan beklentilerin üzerinde 17,8 milyar euro fazla verdi.
Federal İstatistik Ofisi'nin (Destatis) geçici verilerine göre ekim ayında ihracat geçen yılın aynı dönemine göre %8,1, ithalat ise %16,3 oranında azaldı.
Takvim ve mevsimsel düzeltmelerden sonra Almanya, Ekim 2023'te toplam 126,4 milyar euro değerinde mal ihraç etti ve 108,6 milyar euro değerinde mal ithal etti. Dış ticaret dengesi Ekim 2023'te 17,8 milyar euro fazla verdi. Takvim ve mevsimsel etkilerden arındırılmış fazla Eylül 2023'te 16,7 milyar euro, Ekim 2022'de ise 7,8 milyar euro olmuştu.
Euro Bölgesi'nde yatırımcı güveni mayıstan bu yana en yüksek seviyesine çıktı.
Euro Bölgesi'nde yatırımcı güveni piyasaya "yeni yıl ekonomik bir dönüşümle mi başlıyor?" sorusunu sorduracak şekilde üst üste ikinci ayında da toparlandı ve mayıs ayından bu yana en yüksek seviyesini gördü.
Sentix tarafından açıklanan rapora göre bir önceki ay -18,6 puan seviyesinde bulunan yatırımcı güven endeksi aralık ayında -16,8 puana çıktı. Böylece mayıs ayında görülen -13,1 seviyesinin ardından en yüksek rakam görüldü. Piyasa beklentisi endeksin -15 seviyesinde gerçekleşmesi yönündeydi.
Cari endeks -26,8 puandan -23,5 puana çıkarken, beklenti endeksi üst üste üçüncü ayında da toparlandı ve -10 puandan -9,8 puana yükseldi. Böylece beklenti endeksi şubat ayından bu yana en yüksek seviyesini gördü.
ALMANYA'DA DA GÖRÜNÜM TOPARLANDI
Euro Bölgesi'ni sürükleyen ekonomi olan Almanya'da yatırımcı görünümü üst üste üçüncü ayında da toparlandı.
Sentix yatırımcı güven endeksi aralık ayında -26,3 puandan -25,5 puana çıktı. Böylece endeks haziran ayından bu yana en yüksek seviyesini gördü.
Cari endeks -37,8 puandan -35,3 puana çıkarken, beklenti endeksi -14 puandan -15,3 puana geriledi.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından yurt dışındaki vatandaşlara aile ve sosyal hizmetler konusunda danışmanlık yapacak uzman bireylerin yetişmesi için ilan edilen “Aile ve Sosyal Hizmetler Alanlarında Uzmanlık Bursu” programının 2023 yılı ikinci dönem başvuruları başladı.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), yurt dışındaki vatandaşlara yönelik aile ve sosyal hizmetler konusunda danışmanlık yapacak insan kaynağının yetişmesi ve destek ile terapi gibi hizmetlerin çeşitliliğinin arttırılması amacıyla her yıl olduğu gibi bu yıl da “Aile ve Sosyal Hizmetler Alanlarında Uzmanlık Bursu” programına başvuruları kabul ediyor. Bu kapsamda Başkanlık, yurt dışında yaşayan ve aile ile sosyal hizmetlere uygun bölümlerden (pedagoji, sosyal pedagoji, pedagojik psikoloji, psikoloji, klinik psikoloji, tıp vb.) mezun olan vatandaşlara uzmanlaşma eğitimleri için burs sağlıyor. Burs programının 2023 yılı ikinci dönem başvurularının başladığı ise YTB tarafından duyuruldu.
ADAYLAR GÖNÜLLÜ DANIŞMANLIK HİZMETİ VERECEK
Burs almaya hak kazanan adaylardan, bir STK bünyesinde ve uzmanlığına uygun olarak; yaşlı bakımı ve rehabilitasyon, gerontoloji, dil ve konuşma terapisi, bağımlılık, engelli bakımı ve rehabilitasyon, aile/evlilik danışmanlığı, kültürel tercümanlık gibi alanlarda gönüllü danışmanlık hizmeti sağlaması bekleniyor. İlgili hizmet yeri ve süresi ise bursiyer ile YTB tarafından planlanıyor. Bu planlamaya göre belirlenen süre burs alınan sürenin yarısından az olmayacak.
Burs programı adayların uzmanlaşmalarını sağlayacak mesleki sertifika programının ücretini kapsayacak. Burs ödemesi sertifika programının uzunluğuna göre program bitiminde ya da belirli aralıklarla ödenecek. Bursun devamlılığı, adayların sertifika programındaki devamlılığına ve başarısına bağlı olacak.
SON BAŞVURU 15 OCAK 2024
Türk Vatandaşı veya Mavi Kart sahibi olanların başvurusuna açık olan burs programına 01/01/1983 ve sonrası doğmuş olanlar kabul edilecek. Programa başvurular 15 Ocak 2024 tarihine kadar online olarak “obys.ytb.gov.tr” sayfasından alınacak. Programa ilişkin detaylı bilgiler ise “ytb.gov.tr” adresinin duyurular bölümünde yer alıyor. Mülakata alınacak bursiyer adaylarına e-posta yolu ile bilgi verilecek. Adaylar detaylı bilgi ve soruları için ise Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein! adresinden iletişime geçebilecek.
BRÜKSEL (AA) - Belçika'nın başkenti Brüksel'deki Avrupa Parlamentosunun (AP) önünde Filistinlilerle dayanışma gösterisi yapıldı.
İsrail ordusunun "insani ara"nın sona ermesinin hemen ardından Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını bu sabah yeniden başlatması üzerine Belçikalı vatandaşlar, AP'nin bulunduğu Lüksemburg Meydanı'nda bir araya geldi.
"Şimdi ateşkes", "Gazze'deki soykırımı durdurun" ve "Filistinlilere karşı uluslararası hak ihlallerini durdurun" yazılı dövizler taşıyan göstericiler, "Filistin'e özgürlük" sloganı attı.
- İsrail'in Gazze'yi işgalinde son durum
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme" gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanı başlattı.
İsrail’de 7 Ekim’deki saldırılarda 310'dan fazlası asker olmak üzere 1200 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 kişinin yaralandığı duyuruldu. İsrail ordusuna göre, 7 Ekim’den bu yana Gazze'deki çatışmalarda 70, Lübnan sınırında da 6 İsrail askeri öldürüldü.
Gazze’deki hükümete göre, 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında öldürülen Filistinlilerin sayısı 6 bin 150'den fazlası çocuk ve 4 binden fazlası kadın olmak üzere 15 bini aştı.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’te de 7 Ekim'den bu yana İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 248 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu, Gazze'de on binlerce yaralı ile sivilin sığındığı onlarca hastaneyi zorla tahliye ettirmek için yerleşkelerini ya da ana binalarını vurdu. İşgal sırasında bazı hastaneleri bastı. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana sınırda yaşanan çatışmalarda 85 Hizbullah mensubu öldü.
- Hamas ile İsrail arasındaki esir takası mutabakatı
İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalara 4 gün "insani ara" verilmesine ilişkin uzlaşma, 24 Kasım Cuma saat 07.00'de (TSİ 08.00) uygulamaya girmiş ve daha sonra 3 gün daha uzatılmıştı.
İsrail ile Hamas arasında varılan esir takası mutabakatı çerçevesinde Gazze Şeridi'nden 81 İsrailli esir, İsrail hapishanelerinden de 240 Filistinli esir serbest bırakıldı.