Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

 

BERLİN (AA) - Alman Hükümet Sözcü Yardımcısı Wolfgang Büchner, iklim değişikliğine dikkati çekmek için ülkede çeşitli eylemlerde bulunan aktivistlere yasalara uyma çağrısında bulundu.

Büchner, Berlin’de düzenlediği basın toplantısında, iklimin korunmasının Alman hükümeti için de önemli bir konu olduğunu ve etkili iklimi koruma politikası uygulamak istediklerini belirterek, koalisyon protokolünde bu bağlamda hedeflerin yer aldığını söyledi.

 

Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un her türlü demokratik faaliyeti desteklediğini, bunu iklim protestoları bağlamında da vurguladığını ifade eden Büchner, “Şimdi, özellikle bu hafta gördüğümüz protesto biçimi etkili ve yapıcı değil." dedi.

Büchner, Scholz’un eylemlerin başkalarını tehlikeye atmaması gerektiğini de söylediğini hatırlatarak, “Hepimiz için çok önemli olan iklimi korumaya ilişkin talep ve faaliyetler bizi toplum olarak birleştirmeli ve yasalarımızın çerçevesinin dışına çıkmamalıdır.” ifadesini kullandı.

 

Almaya İçişleri Bakanı Nancy Faeser de eylemleri eleştirerek, “Bu aktivistler kendilerini yasaların üzerinde konumlandırıyor ve iklim korumasının önemli amacına fayda sağlamayan ancak önemli ölçüde zarar veren yöntemlere başvuruyor." açıklamasında bulunmuştu.

Almanya'da "Son kuşak" (Letzte Generation) adlı çevreci grup iklim değişikliğine dikkati çekmek amacıyla ülkenin çeşitli kentlerinde ellerini caddelere yapıştırarak trafikte araç kuyruklarının oluşmasına neden oluyor. Aktivistler son dönemde de müzelerde sergilenen eserlere ellerini yapıştırmış, tablolara domates çorbası ve patates püresi fırlatmıştı.

 

ASTANA (AA) - Kazakistan ile Türkmenistan arasında ticaret, enerji, ulaştırma, tarım, uzay, sanayi, kültür ve eğitim alanlarında iş birliğini kapsayan 14 anlaşmaya imza atıldı. 

 

Kazakistan’a ilk kez resmi ziyaret gerçekleştiren Türkmenistan Cumhurbaşkanı Serdar Berdimuhamedov, başkent Astana’daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı Akorda’da Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev tarafından resmi törenle karşılandı. 

Tokayev ve Berdimuhamedov, baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. 

Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev, burada yaptığı konuşmada, Türkmenistan’ın kendileriyle kültür, dil, din ve gelenekleriyle yakın olduğunu belirterek, “Halklarımız ortak Türk köklerine sahip. Bu değerler bizim temel zenginliğimizdir. Bizim ortak görevimiz kardeşlik ilişkilerini güçlendirmek.” dedi. 

 

Tokayev, bugün görüşmelerde iki taraf için de önemli anlaşmalara varıldığını kaydederek “Ortak bildiri imzalandı. Bir dizi önemli anlaşmalar yapıldı. Kazak-Türkmen ilişkilerinin stratejik doğasını bir kez daha teyit ettik.” diye konuştu. 

Geçen yıl Kazakistan ile Türkmenistan arasındaki ticaret hacminin iki kat büyüyerek 250 milyon dolara ulaştığını aktaran Tokayev, Türkmen mevkidaşıyla bu rakamı 1 milyar dolara çıkarma konusunda anlaştıklarını bildirdi. 

Berdimuhamedov da görüşmelerin açık ve karşılıklı güven çerçevesinde geçtiğini belirterek, “Enerji güvenliği, uluslararası ulaşım ve transitin geliştirilmesi, çevre sorunu gibi küresel gündemin önemli alanlarındaki çabalarımızı koordine etmeye devam edeceğiz.” değerlendirmesini yaptı. 

 

Türkmen lider, yakın dönemde Tokayev’i Aşkabat’a resmi ziyaret gerçekleştirmeye davet etti. 

Tokayev ve Berdimuhamedov, daha sonra ortak bildiriyi imzaladı. 

 

Bildiride, iyi komşuluk ve kardeşlik bağlarına dayalı Kazakistan ile Türkmenistan’ın ilişkilerinin somut bir düzeye çıkarılması yönünde mutabık kaldıkları kaydedildi. 

Bunun yanı sıra iki ülkenin ilgili yetkilileri arasında ticaret, enerji, ulaştırma, tarım, uzay, sanayi, kültür ve eğitim alanlarında iş birliğini kapsayan 14 anlaşma imzalandı.

 

 

 

 

 

 

YTB Edirne Koordinasyon Ofisi’nin açılış programında konuşan YTB Başkanı Abdullah Eren, YTB’nin yaptığı faaliyetlerle Balkanlar ile Türkiye’yi birbirine bağladığına dikkat çekti.

 

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından yurt dışında yaşayan vatandaşlar, soydaş ve akraba topluluklar ile ülkemizde öğrenim gören uluslararası öğrencilere yönelik görev ve hizmetleri yurt içinde daha etkin daha hızlı ve eş güdümlü bir şekilde gerçekleştirmek üzere tesis edilen “YTB Edirne Koordinasyon Ofisi”in açılışı yapıldı.

Edirne Koordinasyon Ofisi'nin faaliyetleri düzenlenen programla anlatıldı. Açılış etkinliğine; Edirne Valisi Hüseyin Kürşat Kırbıyık, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Türkiye’nin Sofya Büyükelçisi Aylin Sekizkök, İskeçe Seçilmiş Müftüsü Mustafa Trampa, Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı ve AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal, Batı Trakya'dan sivil toplum kuruluşu temsilcileri, kurum müdürleri, siyasi parti temsilcileri, Edirne'de öğrenim gören uluslararası öğrenciler, Balkan ülkelerinden dernek temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.

 

 

Program kapsamında düzenlenen yemek etkinliğinde konuşan YTB Başkanı Abdullah Eren Edirne'de ofis açarak önemli bir eksikliği giderdiklerine dikkat çekti. Açılan ofisle Balkan coğrafyasına daha yakın olduklarının altını çizen Eren, “Balkanlara özel projelerimizi buradan koordine etmeye devam edeceğiz ve Edirne'deki uluslararası öğrencilerimize yönelik, kendi imkanlarıyla gelenler de dahil uluslararası öğrenci akademileri yapacağız.” dedi.

YTB’nin yaptığı faaliyetlerle Balkanlar ile Türkiye'yi birbirine bağladığına dikkat çeken Eren, “Küresel siyasetin uluslararası konjonktüründe Türkiye yapmış olduğu çalışmalarla sadece Türkiye için değil yakın coğrafya için de bir istikrar unsurudur. Bunun da en başında Balkan ülkeleri geliyor” dedi.

 

YTB'nin ortaya çıkışının büyük bir stratejinin parçası olduğunu bildiren Eren şunları kaydetti: “Devletimiz son 20 yılda Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı ve cumhurbaşkanlığı döneminde dış politikada bir paradigma değişimine, kültürel ve eğitim diplomasisi anlamında bir atılıma yöneldi. Bu süreç içerisinde devlet olarak da devletin ilgili kurumları olarak da bizler öğrendik, neyi öğrendik? Küresel bir aktör olabilmek için belli alanları da boş bırakmamamız gerektiğini görmüş olduk. Bunların başında, YTB açısından baktığınızda yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız geliyor. Biz kurum olarak, bizlere çizilen, sayın Cumhurbaşkanımızın çizdiği misyon doğrultusunda; 'nerede bir vatandaşımız varsa oradayız' şiarıyla çalışmaya gayret ediyoruz. Yurtdışındaki vatandaşlarımızı yalnız bırakmamaya gayret ediyoruz, insan odaklı bir yaklaşım içerisinde onların yanında olduğumuzu belirtmeye çalışıyoruz”

 

 

Edirne Valisi Hüseyin Kürşat Kırbıyık ise Edirne'nin çeşitli kültürlerin bir arada yaşadığı kıymetli bir şehir olduğunu söyledi. Trakya Üniversitesinde gönül coğrafyasından öğrencilerin eğitim aldığını bildiren Kırbıyık, “İnşallah sizleri öğrencilik hayatınız boyunca bu kadim şehirde en iyi koşullarda ağırlayıp, en iyi koşullarda üniversitemizde eğitim verip mezun etmeyi ümit ediyoruz.” dedi.

Edirne'de YTB'nin bir ofisinin açılmasının önemine işaret eden Kırbıyık, “Sizden gelecek her türlü talebe açık olacak bir ofis olacak. Sizin burayı etkin kullanmanız, yoğun kullanmanız, her türlü sosyal, kültürel ve diğer faaliyetler için bir arada bulunmanız bizi mutlu edecektir.” diye konuştu.

 

TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı ve AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal da Edirne'nin Balkanlar için hala payitaht olduğunu vurguladı.

Edirne'de YTB ofisinin açılmasının çok kıymetli olduğunu belirten Aksal, “Çok kıymetli öğrenci kardeşlerimize de yeni bir mekan, yeni bir ev kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Üç Şerefeli Cami'nin gölgesinde, Fatih Sultan Mehmet Han'ın eğitim gördüğü medresenin yakınında inşallah daha büyük başarılara imza atarsınız.” dedi.

Türkiye’nin Sofya Büyükelçisi Aylin Sekizkök de YTB'nin Edirne’de bir ofis açmasını önemsediklerini belirtti. Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu da üniversite olarak gönül coğrafyasından gelen öğrencileri bağırlarına bastıklarını söyledi.

 

 

 

 

Son yılların en büyük sel felaketini yaşayan Pakistan halkının yaralarını Türkiye’de eğitim alan Pakistanlı Türkiye Mezunları sarıyor. Pakistan Türkiye Mezunlar Derneği (TULIP) ülke çapında yardım faaliyetlerinde bulunarak ihtiyaç sahiplerine sıcak yemek dağıtıyor. 

 

Son yılların en büyük sel felaketi ile karşı karşıya kalan Pakistan büyük bir yıkım ile mücadele ediyor. Yoğun bir şekilde görülen muson yağmurlarının ardından ülkenin üçte biri sel sularına teslim olurken milyonlarca kişi ise evsiz kalmış durumda. Türkiye’de eğitim alarak ülkelerinde farklı sektörlerde çalışmalar yürüten Pakistanlıların kurmuş oldukları Pakistan Türkiye Mezunlar Derneği (TULIP) de bu yaşanan afet durumuna sesiz kalmadı ve harekete geçti. Her fırsatta ülkede çeşitli yardım faaliyetleri yürüten dernek, selden dolayı mağdur olan ihtiyaç sahiplerinin de yardımına koşuyor. Pakistanlı Türkiye Mezunları adeta seferber oldu ve mağdurların ihtiyaçlarını karşılamak için ülke çapında acil durum etti. Öncelikle ihtiyaç sahiplerine sıcak yemek ulaştıran Türkiye Mezunları ülke genelinde faaliyetlerini sürdürüyor ve afetzedelere yardım eli uzatıyor. 

 

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın (YTB) koordinasyonunda yürütülen Türkiye Bursları ile uzun yıllardır dünyanın dört bir yanından gelen uluslararası öğrencileri ağırlayan Türkiye, Pakistanlı öğrenciler için de bir cazibe merkezi. Geçmişten beri Pakistanlı öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği Türkiye Burslarına 1992-2022 yılları arasında Pakistan’dan toplamda 95 bin 891 başvuru yapıldı. Değerlendirmeler sonucunda başarılı bin 371 öğrenciye burs sağlandı.  Kendi imkânlarıyla okuyanlar dâhil eğitimlerini tamamlayarak ülkelerinde başarılı çalışmalara imza atan Pakistan kökenli mezun sayısı ise bin 547.

 

26 Kasım 2020 tarihinde İslamabad’da kurulan Pakistan Türkiye Mezunları Derneği ise en aktif mezun dernekleri arasında yer alıyor. Dernek şimdiye kadar, Türkiye mezunlarının bir araya getirilmesi ve Türkiye-Pakistan ticaret hacminin arttırılmasına yönelik 3 adet proje hayata geçirdi. 

 

Toplamda ise dünyanın dört bir yanında 34 farklı Türkiye Mezunu Derneği bulunuyor. 

 

 

 

 

Es wird oft bemängelt, dass die Ärmsten und Bedürftigsten in unserer
Gesellschaft keine Stimme hätten. Um in diesem schwer akzeptablen Bild
zu bleiben: Dies war am Freitagabend im Congress Centrum Würzburg
definitiv nicht der Fall! „The Voice“ war einer der vielen Spitznamen
Frank Sinatras und unter „Dr. Swing“ ist der Entertainer Tom Gaebel
bekannt. Diese beiden Größen fanden nun für den guten Zweck zusammen.
Beim Benefizkonzert „MY WAY – a tribute to Frank Sinatra“ zugunsten der
Würzburger Tafel schmetterte der aus Funk und Fernsehgarten bekannte
Sänger einige der größten Big-Band-Hymnen und verlieh der Bitte um
eine Spende für die Würzburger Lebensmittelabgabe virtuos sehr viel
Nachdruck. Die Tafel wird auch in Würzburg seit Jahren von immer mehr
Menschen angesteuert, weil das Geld sonst nicht bis zum Monatsende
reicht.

„Wir bitten für die Tafel“, variierte Oberbürgermeister Christian
Schuchardt am Ende eines großen Jazz-Abends den Spruch „Wir bitten zu
Tisch!“ und machte damit deutlich, dass die fast 1000 Tafeln in
Deutschland nicht weniger tun als täglich Menschen dabei zu helfen,
etwas Gesundes, Abwechslungsreiches und Günstiges auf den Tisch zu
zaubern. Diese beeindruckende Kombination aus Ehrenamt und gekonnter
Logistik, erfuhr an diesem Abend die Unterstützung der
Sparkassen-Stiftung. Diese hatte die Gage für den Star des Abends
übernommen und damit den außergewöhnlichen Spendenanreiz geschaffen.

Dieses Benefizkonzert hatte einen besonderen Gastgeber-Kreis:
Altbürgermeister Dr. Adolf Bauer, Oberbürgermeisterin a. D. Dr. Pia
Beckmann, Bürgermeister Martin Heilig, Bürgermeisterin Judith Jörg,
Oberbürgermeister a. D. Georg Rosenthal, Altbürgermeisterin Marion
Schäfer-Blake, Oberbürgermeister Christian Schuchardt und
Altoberbürgermeister Hans-Jürgen Weber unterstützen gemeinsam das
Anliegen, für eine Institution zu werben, die in Zeiten von Corona-Krise
und Ukraine-Krieg nicht nur von den Bedürftigen direkt stark nachgefragt
ist. Es ist auch eine wachsende Herausforderung, den Unterstützerkreis
zu halten. Auch jeder gespendete Euro kann nur einmal ausgegeben werden,
viele wichtige und hochaktuelle Hilfsprojekte stehen derzeit in
Konkurrenz - vor Ort und überregional.

Tom Gaebels Stimme ist charismatisch und kraftvoll, doch für den
richtigen Sinatra-Sound brauchte es noch einige UnterstützerInnen mehr:
Generalmusikdirektor Enrico Calesso dirigierte an diesem Abend gleich
zwei vielköpfige Klangkörper: das Philharmonische Orchester Würzburg
sowie die Big Band Würzburg! e.V. Die MusikerInnen begeisterten mit
einer großen musikalischen Bandbreite. Sanfte Easy-Listening-Melodien
erklangen genauso wie die kraftvollen Einsätze zum Brustton der
Überzeugung, der so viele Sinatra-Evergreens auszeichnet.

Rund 600 Gäste waren der Einladung in den Franconia Saal gefolgt oder
hatten bei einer städtischen Verlosung das Glück auf ihrer Seite.
Johannes Engels eröffnete den Konzertabend, der auch die Herzen für die
soziale Institution in der Weißenburgstraße öffnen sollte. Für Engels
war der Abend mit Tom Gaebel auch eine wunderbare Chance für das
Philharmonische Orchester unter Beweis zu stellen, dass sie sich nicht
nur in der Welt der Opern und Symphonien zu Hause fühlen. Die Big Band
Würzburg könne zudem viele Klangfarben und Solisten ergänzen, denen
auch Gaebel später im Konzert immer wieder einen verdienten Extraapplaus
zukommen ließ. Auf dem Programm standen über 20 Arrangements von Nelson
Riddle, Quincy Jones, Bert Kaempfert und weiteren Stars der goldenen
Swing-Dekaden. Nicht im Programmheft stand das „Happy Birthday“ für den
überraschten Generalmusikdirektor, der sich mit dem außergewöhnlichen
Abend selbst ein einmaliges Geburtstagsgeschenk „eingepackt“ hatte.

Welchen Betrag dieser Abend einbrachte, ist aktuell noch nicht
ausgezählt, noch kann man per Überweisung die Spendensumme
„aufrunden“.

IBAN: DE92 7905 0000 0042 0000 67, BIC: BYLADEM1SWU, Verwendungszweck:
„0.0000.1780 meisterkonzert – Spende für Tafel Würzburg“

 

BRÜKSEL (AA) - NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Ukrayna'nın tahılının Karadeniz'den güvenli geçişi için müzakere edilmesiyle ilgili takdirlerini ilettiği bildirildi.

Stoltenberg'in Türkiye ziyareti hakkında NATO'dan yapılan açıklamada, Stoltenberg'in Cumhurbaşkanı Erdoğan ile İstanbul'daki görüşmesinde Ukrayna'daki savaşın ele alındığı belirtildi.

 

Açıklamada, "Genel Sekreter Stoltenberg, Ukrayna'nın tahılının Karadeniz'den güvenli şekilde geçişi konusunda müzakere etmesi nedeniyle Türkiye'ye ve bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan'a takdirlerini sundu." ifadesi yer aldı.

Stoltenberg'in anlaşmanın devamından duyduğu memnuniyeti dile getirdiği, ayrıca Türkiye'nin savaş esirlerinin değişimi için Rusya ile Ukrayna arasındaki arabuluculuğunu ve Türkiye'nin Ukrayna'nın kendini savunmasına verdiği desteği takdirle karşıladığı belirtildi.

Açıklamada, İsveç ve Finlandiya'nın NATO katılımlarının sonuçlandırılmasının da görüşüldüğü, iki ülkenin Türkiye imzaladıkları üçlü muhtırayı uygulamaya koymak üzere attığı somut adımları Stoltenberg'in memnuniyetle karşıladığı kaydedildi.

Stoltenberg'in Finlandiya ve İsveç'in üyeliklerinin NATO'yu daha güçlü yapacağını ilettiği belirtildi.

 

Genel Sekreter'in ayrıca Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Türkiye'nin NATO güvenliğine katkılarını, Ege'deki durumu, terörle mücadeleyi, Ukrayna'ya desteği ve Finlandiya ile İsveç'in NATO üyeliklerini ele aldıkları bildirildi.

Açıklamaya göre Stoltenberg, NATO'nun ortak güvenliğine katkıları ve terörle mücadeledeki rolü nedeniyle Türkiye'ye teşekkür etti.

 

Açıklamada, Stoltenberg'in Çavuşoğlu ile ortak basın toplantısında Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliklerinin önemine dair sözlerine yer verildi.

Genel Sekreter Stoltenberg'in ayrıca Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Çanakkale'de Şehitler Abidesi ve tarihi Gelibolu Yarımadası'nı ziyaret ettiği de açıklamada paylaşıldı.

 

MOSKOVA (AA) - Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ilhak edilen Ukrayna'nın Herson bölgesindeki sivillerin tehlikeli alanlardan çıkarılması gerektiğini söyledi.

Putin, Rusya'da kutlanan Ulusal Birlik Günü dolayısıyla gençlerle bir araya gelerek, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

 

Rusya'nın ilhak ettiği Ukrayna'nın Herson bölgesinde çatışmaların sürdüğüne işaret eden Putin, "Herson'da yaşayanların tehlikeli alanlardan çıkarılması gerekiyor. Çünkü sivil halk bombardımana, herhangi bir saldırıya, askeri operasyonlarla ilgili diğer eylemlere maruz kalmamalıdır." dedi.

Ülkede, daha önce kısmi seferberliğin de ilan edildiğine dikkati çeken Putin, "Orduya çağrılan kişi sayısı 318 bin. Neden 318 bin? Çünkü gönüllüler orduya katılıyor. Gönüllü sayısı azalmıyor." diye konuştu.

Putin, bunların 49 bininin orduda bulunduğunu ve askeri görevlerini yerine getirdiğini, diğerlerinin ise askeri eğitim gördüğünü aktardı.

 

Rusya Devlet Başkanı Putin, 21 Eylül'de kısmi seferberlik ilan etmişti. Savunma Bakanı Sergey Şoygu da 28 Ekim'de ülkedeki askeri kısmi seferberlik etkinliklerinin sona erdiğini ve orduya toplam 300 bin vatandaşın çağrıldığını bildirmişti.

- Bazı ağır suç işleyenler, seferberlik kapsamında orduya çağrılabilecek

 

Rusya Devlet Başkanı Putin'in imzaladığı Devlet Yasa Bilgi Sistemi'nde yayımlanan yasaya göre, orduya katılan gönüllüler, askerler için verilen sosyal garanti ve yapılan ödemelere tabi olacak.

Ayrıca, Putin, belirli ağır suçlar işleyen ve cezasını çeken vatandaşların, seferberlik kapsamında orduya çağrılabilmesine izin veren yasayı imzaladı.

Vladimir Putin, Rusya Silahlı Kuvvetlerine savaşta destek çıkan gönüllü oluşumların statüsünü belirleyen yasayı da imzaladı. Söz konusu yasaya göre, bu oluşumlarda yer alan vatandaşlar, sözleşmeli askeri personel statüsüne dahil edilecek.

Putin'in imzaladığı başka bir yasayla da bazı devlet sektöründe çalışanların yaş sınırı 65'ten 70'e kadar çıkartıldı.

 
AMSTERDAM (AA) - Amsterdam Yunus Emre Enstitüsü (YEE) tarafından OBA Amsterdam Merkez Kütüphanesi Konser Salonu'nda gerçekleştirilen "Seyr-i Ahenk" konserine çok sayıda Türk ve Hollandalı müziksever katıldı.

Amsterdam YEE tarafından düzenlenen konserde Türk ve Hollandalı müzisyenlerin ortak albümündeki şarkıların dinletildiği "Seyr-i Ahenk" konseri yapıldı.

 

Konserde Türk müzisyenler Ümit Yılmaz, Derya Türkan ve Alper Kekeç'in yanı sıra Hollandalı Martin Fondse ve Eric Van Der Westen'de enstrümanıyla sahne aldı.

Konser sonrasında AA muhabirine açıklamalarda bulunan Yılmaz, çoğunlukla kendisi ve Türkan'ın eserlerinin yer aldığı albümdeki "Seyir" isimli eserin Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın kompozisyonu olduğunu belirtti.

Yılmaz, "Sayın Kalın ile ortak çalışmamız da albümde yer alıyor. Ayrıca albümdeki bazı resimler de Kalın'a ait." dedi.

 

Albümdeki 7 enstrümantal eserin, Amsterdam'daki Esoundstudios'ta kaydedildiğine değinen Yılmaz, YEE'nin desteğiyle albümün Amsterdamlı müzikserverlerle buluşmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Konsere katılanların büyük ilgisini çeken İstanbul kemençesini çalan Türkan, "İstanbul kemençesinin 900 yıllık tarihi var ve insan sesine en yakın çalgılardan biri. Dinleyince üflemeli bir çalgı hissi uyandırıyor insanda." diye konuştu.

Konserde, İbrahim Kalın'ın bestesi "Seyir"in yanı sıra "Ey Benim Divane Gönlüm", "Ece", "Derya", "Metruk", "Rana" ve "Ümit" adlı eserler çalınırken, müzisyenler konser sonunda dinleyicilerin ısrarı üzerine albüm dışından bir parça daha çalarak konseri bitirdi. ​​​​​​​

 

 

 

 

 
 

BERLİN (AA) - Almanya Sanayi ve Ticaret Odası (DIHK), Alman şirketlerinin yaklaşık yüzde 82'sinin "enerji ve ham madde fiyatlarını" işleri için bir risk olarak gördüğünü duyurdu.

DIHK, 24 bin şirketin katılımıyla yaptığı "iş ortamına" ilişkin anketin sonuçlarını açıkladı.

 

Ankete katılan şirketlerin yaklaşık yüzde 82'si enerji ve ham madde fiyatlarını işleri için risk olarak görüyor. DIHK, bu oranın kayıtların tutulmaya başlandığı 1985'ten beri en yükseği olduğunu belirtti.

Alman şirketlerin yüzde 52'si gelecek 12 ayda işlerinin kötüye gideceğini düşünüyor. İşlerinde iyileşme bekleyenlerin oranı ise yüzde 8'de kaldı.

Enerji yoğun sektörlerde faaliyet gösteren Alman şirketlerinin neredeyse yüzde 20'sinin enerji krizi nedeniyle üretimlerini azaltmakta olduğunun ortaya çıktığı anket, her 12 şirketten birinin (yüzde 8), artan maliyetler nedeniyle üretimini kaydırmayı planladığını, bu oranın otomotiv sektöründe yüzde 17 olduğunu da gösterdi.

 

- "2023'te ekonomik üretimde yaklaşık yüzde 3 düşüş bekliyoruz"

DIHK Üst Yöneticisi (CEO) Martin Wansleben, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Kovid-19 salgınında ve 2008 finansal krizi sırasında iyimser olan Alman şirketlerinin oranı yüzde 10'dan fazlaydı. Şirketler en kötüsünün henüz gelmediğinden endişe ediyor. Şirketler, özellikle sanayi, enerji fiyatlarındaki yüksek artıştan ve enerji arzındaki belirsizlikten etkileniyorlar." ifadelerini kullandı.

Bu yıl Almanya'nın GSYH'sinde yüzde 1,2 artış beklediklerini kaydeden Wansleben, 2022'nin ilk yarısında Kovid-19 kısıtlamalarının kaldırılmasının bu pozitif büyümede etkisi olduğunu vurguladı.

 

Wansleben, "Ancak bu büyüme, aylardır enerji krizi, enflasyon ve sıkıntılı küresel ekonomi tarafından baskılandı. Alman ekonomisi sadece zorlu bir kışla değil, aynı zamanda zor bir yılla da karşı karşıya. Şirketlerden gelen özel raporlara ve değerlendirmelere dayanarak, 2023'te ekonomik üretimde yaklaşık yüzde 3 düşüş bekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Alman hükümeti, GSYH'nin bu yıl yüzde 1,4 artmasını ve gelecek yıl yüzde 0,4 düşmesini bekliyor.

Son GELİŞMELER

FOTO GALERİ

IKG Enstitüsü Başkanı Dr. Latif Çelik, Aksaray Üniversitesi'nde "Tarihsel Bağlamda Türkiye-Almanya İlişkileri"ni anlattı

Berlin'de Hür Üniversitesi'nde Filistin’e destek eylemi

Hollanda’daki Türk toplumunun 60 yılı adeta bir başarı hikayesidir

TDT Genel Sekreteri Kırgız Cumhuriyeti Kültür, Enformasyon, Spor ve Gençlik Politikaları Bakan Yardımcısını kabul etti

Almanya Dışişleri Bakanı, Moskova Büyükelçisi'ni istişareler için Berlin’e çağırdı

Almanya, İsrail'i Refah'a geniş çaplı kara saldırısı konusunda uyardı

Almanya'da Friedrich Merz yeniden CDU Genel Başkanı seçildi

Alman milletvekili Wagenknecht, Alman hükümetini "savaş suçuna yardım etmekle" suçladı

Gesundheitsaktion - Mit dem Rad zur Arbeit gestartet