Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

 

ASTANA (AA) - Kazakistan ile Türkmenistan arasında ticaret, enerji, ulaştırma, tarım, uzay, sanayi, kültür ve eğitim alanlarında iş birliğini kapsayan 14 anlaşmaya imza atıldı.

Kazakistan’a ilk kez resmi ziyaret gerçekleştiren Türkmenistan Cumhurbaşkanı Serdar Berdimuhamedov, başkent Astana’daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı Akorda’da Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev tarafından resmi törenle karşılandı.

Tokayev ve Berdimuhamedov, baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev, burada yaptığı konuşmada, Türkmenistan’ın kendileriyle kültür, dil, din ve gelenekleriyle yakın olduğunu belirterek, “Halklarımız ortak Türk köklerine sahip. Bu değerler bizim temel zenginliğimizdir. Bizim ortak görevimiz kardeşlik ilişkilerini güçlendirmek.” dedi.

Tokayev, bugün görüşmelerde iki taraf için de önemli anlaşmalara varıldığını kaydederek “Ortak bildiri imzalandı. Bir dizi önemli anlaşmalar yapıldı. Kazak-Türkmen ilişkilerinin stratejik doğasını bir kez daha teyit ettik.” diye konuştu.

Geçen yıl Kazakistan ile Türkmenistan arasındaki ticaret hacminin iki kat büyüyerek 250 milyon dolara ulaştığını aktaran Tokayev, Türkmen mevkidaşıyla bu rakamı 1 milyar dolara çıkarma konusunda anlaştıklarını bildirdi.

Berdimuhamedov da görüşmelerin açık ve karşılıklı güven çerçevesinde geçtiğini belirterek, “Enerji güvenliği, uluslararası ulaşım ve transitin geliştirilmesi, çevre sorunu gibi küresel gündemin önemli alanlarındaki çabalarımızı koordine etmeye devam edeceğiz.” değerlendirmesini yaptı.

Türkmen lider, yakın dönemde Tokayev’i Aşkabat’a resmi ziyaret gerçekleştirmeye davet etti.

Tokayev ve Berdimuhamedov, daha sonra ortak bildiriyi imzaladı.

Bildiride, iyi komşuluk ve kardeşlik bağlarına dayalı Kazakistan ile Türkmenistan’ın ilişkilerinin somut bir düzeye çıkarılması yönünde mutabık kaldıkları kaydedildi.

Bunun yanı sıra iki ülkenin ilgili yetkilileri arasında ticaret, enerji, ulaştırma, tarım, uzay, sanayi, kültür ve eğitim alanlarında iş birliğini kapsayan 14 anlaşma imzalandı.

 

BRÜKSEL (AA) - NATO üyesi ülkeler, çok sayıda savaş uçağının katılımıyla Avrupa’nın kuzeybatısında nükleer caydırıcılık tatbikatı düzenleyecek. 

NATO’dan yapılan açıklamaya göre, NATO müttefiki 14 ülkenin hava kuvvetleri her yıl düzenli olarak icra edilen “Steadfast Noon” adlı tatbikatta nükleer caydırıcılık kabiliyetlerini sınayacak.

 

Gerçek silahların kullanılmayacağı rutin tatbikat, 17-30 Ekim’de ev sahibi Belçika ile Kuzey Denizi ve İngiltere hava sahasında yapılacak. Tatbikatta çeşitli tiplerde 60 savaş uçağı kullanılacak. Bunlar arasında dördüncü ve beşinci nesil savaş jetleriyle gözetleme uçakları ve tanker uçaklar bulunacak.

Önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da tatbikatta ABD’ye ait uzun menzilli bombardıman uçakları B-52’ler de kullanılacak. B-52’ler ABD’nin Kuzey Dakota eyaletinde bulunan Minot Hava Üssü'nden kalkacak. 

“Steadfast Noon” tatbikatı her yıl farklı bir NATO ülkesinin ev sahipliğinde düzenleniyor. 

 

NATO Sözcüsü Oana Lungescu, tatbikatla ittifakın nükleer caydırıcılığının etkin ve güvenli olmasının sağlanacağını bildirdi.

MADRİD (AA) - İspanya'da emekliler, ülkede yaşanan fiyat artışlarına karşı başkent Madrid'de gösteri yaptı.

Binlerce kişi, "kamu hizmeti, sağlık, emeklilik, maaşların savunulması" temasıyla yapılan kent merkezindeki yürüyüşe katıldı.

 

Satın alma güçlerinde 2021'de yüzde 3, 2022'de yüzde 6'dan fazla kayıp yaşadıklarını ve yüksek enflasyonun en büyük mağdurlarından biri olduklarını belirten emekliler, sol koalisyon hükümetinin açıkladığı yüzde 8,5 maaş artışının yeterli olmadığını savundu.

Emeklilerin bağlı oldukları sivil toplum örgütlerince okunan manifestoda, "Cebimizdeki paraları çalıp, finans sektörlerine veriyorlar. Organize bir soygunla karşı karşıyayız. Ayrıca, bizi işçilerle karşı karşıya getirmek istiyorlar. Bu utanç vericidir." ifadeleri kullanıldı.

 

Manifestoda ayrıca, "Bize dayatılan karşı reformlar tersine çevrilene, maaş ve emekli maaşlarındaki cinsiyet farkını ortadan kaldırılana, emeklilikte kaybedilen haklar geri kazanılana kadar sokaklarda kalmaya devam edeceğiz. Reformlar, adaletli bir servet dağılımı oluşturmak, evrensel ve kaliteli kamu ve toplum hizmetlerini iyileştirmek ve garanti etmek içindir." denildi.

Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle yaşanan enerji krizi ve fiyat artışlarına karşı İspanya'da eylül ayı ortasından bu yana her hafta sonu farklı sektörlerden işçiler gösteriler düzenliyor.

 

Hükümet de enerji krizine karşı açıkladığı önlem paketlerinin yanı sıra memur ve emeklilerin maaşlarına kademeli zam yapacağını duyuruyor.

 

KÖLN (AA) - Alman 2. liginde oynanan Hamburg derbisinde, St. Pauli ile Hamburg futbol takımları arasındaki karşılaşma öncesi polisin taraftara orantısız güç uyguladığı görüntülerin ortaya çıkmasının ardından bir polis memuru hakkında soruşturma başlatıldığı duyuruldu.

 

Twitter'da paylaşılan görüntülerde, polisler taraftarı etkisiz hale getirmek için yere yatırıp sert müdahale ediyor. Bir kadın polisin ise erkek bir polis yardımıyla orta yaşlı bir taraftarı yere yatırıp defalarca yumruğuyla böbreğine, dirseğiyle ise başına vurduğu görüntülere yansıyor.

Şiddet sahnelerinin internette yayılmasının ardından polis ülkede eleştirilerin hedefi olmuştu.

 

Polis şiddeti suçlamalarının ardından Hamburg polisi açıklamada bulundu.

Yüzlerini kapatan bir grup St. Pauli taraftarının Hamburg taraftarına saldırısını önlemek amacıyla gözaltına alındığı belirtilen açıklamada, bir kişinin direnmesi ve elinde silah ya da kesici bir alet olup olmadığının görünmediği durumlarda polisin zor kullanabileceği ifade edildi.

Açıklamada, söz konusu görüntülerde taraftara sert müdahalede bulunan bir polis hakkında soruşturma başlatıldığı kaydedildi.

BERLİN (AA) – Almanya'daki Halle Ekonomik Araştırma Enstitüsü (IWH), ülkede iflas eden şirket sayısının son zamanlarda yüksek enerji fiyatları, çalışan ücreti ve kredi faiz artışları nedeniyle eylülde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 34 arttığını belirtti.
 

IWH ülkede şirket iflas trenlerine ilişkin eylül raporunu açıkladı. Buna göre, Almanya'da eylülde şirketlerin ve ortaklıkların iflas başvuruları Eylül 2021’ye göre yüzde 34 artarak 762’ye yükseldi.

Açıklamada, Enstitüsü'nün bir ay önce eylülde iflaslarda yıllık bazda 25'lik bir artış öngördüğü hatırlatılarak, "Bu ay için, IWH'nin öncü göstergeleri yıllık yaklaşık üçte bir oranında daha fazla iflas rakamlarına işaret ediyor. Kasım ayında, artış yüzde 40'u bile aşılabilir.” denildi.

IWH Yapısal Değişim ve Verimlilik Bölümü Başkanı Steffen Müller, konuya yönelik değerlendirmesinde, Almanya’da önümüzdeki aylarda iflas eden şirket sayısının üretim maliyetlerindeki artışın etkisiyle belirgin şekilde artmaya devam edeceğine işaret etti.

 

Artan iflasların ciddi şekilde kötüleşen ekonomik duruma ek olarak önemli üretim faktörlerinin fiyatlarındaki keskin artıştan kaynaklandığını vurgulayan Müller, ülkede enerji maliyetlerine ek olarak, çalışan ücretleri ve kredi faizleri de arttığını ifade etti.

Rusya-Ukrayna savaşı Avrupa'nın en büyük ekonomisine sahip Almanya'da daha yüksek enerji maliyetlerine yol açarken, uluslararası tedarik zincirlerindeki aksaklıklar ülkede üretim için ithal edilen birçok ara malını daha pahalı hale getiriyor.

Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) para politikasında geri dönüş de Alman şirketlerin finansman maliyetlerini de artırıyor.

 

Bunlara ek olarak, yasal asgari saatlik ücret, ekimden itibaren 10,45 avrodan 12 avroya yükseltildi. Bununla, Alman şirketler başka bir maliyet faktörüyle karşı karşıya kaldı.

ECB Yönetim Konseyi, 8 Eylül'deki toplantısında bankanın üç temel politika faizini 75 baz puan artırmıştı. Böylece, banka 1999’da Avrupa Ortak Para Birimi'nin kullanılmasından bu yana en yüksek faiz artışına gitmiş oldu. ECB'nin ekonomide resesyon beklentisine rağmen, faiz oranlarını 2011’den beri en yüksek seviyeye çıkarması dikkati çekmişti.

 

Enerji maliyetlerinin çok yükselmesi nedeniyle son zamanlarda Alman siyaset ve iş dünyasından sanayi şirketlerinde bir iflas dalgası uyarısı gelmişti.

Alman Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Birliği’ne (BVMW) göre, ülkede şirketlerin yüzde 52’si yüksek enerji fiyatları nedeniyle ekonomik varlıklarını tehdit altında hissediyor.

 

BERLİN (AA) - Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Ukrayna'nın hava savunmasını güçlendirmek için her şeyi yaptıklarını bildirdi.

Baerbock, Twitter'dan yaptığı açıklamada, bu sabah Ukrayna'nın başkenti Kiev'e yönelik füze saldırılarına işaret ederek, kent sakinlerinin sabah trafiğinde ölüm korkusu yaşadığını ve bir çocuk oyun parkının yanında çukur oluştuğunu belirtti.

 

Rusya Devlet Başkanı Vladirmir Putin'in, büyük şehirlere ve sivillere füze atmasının "alçakça" ve "hiçbir şekilde kabul edilemez" olduğunu kaydeden Baerbock, "Ukrayna'nın hava savunmasını güçlendirmek için her şeyi yapıyoruz." ifadesini kullandı.

Almanya Savunma Bakanı Christine Lambrecht de yaptığı yazılı açıklamada, Kiev ve diğer birçok şehirde yapılan son füze saldırılarının Ukrayna'ya hızlı şekilde hava savunma sistemi sağlamanın ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini belirtti.

 

Rusya'nın füzelerle ve dronlarla yaptığı saldırıların her şeyden önce sivilleri "terörize ettiğini" belirten Lambrecht, bundan dolayı Ukrayna'ya özellikle uçaksavarlarla destek verdiklerini aktardı.

Lambrecht, gelecek günlerde de en son teknolojiyle üretilmiş Iris-T SLM tipi hava savunma sisteminin ilkinin Ukrayna'daki insanları etkili korumak için hazır olacağını kaydetti.

Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada da Iris-T SLM sisteminin, yeni geliştirilmiş son teknolojiye sahip bir hava savunma sistemi olduğu belirtilerek Almanya'nın Ukrayna'ya 4 Iris-T SLM sistemi sağlayacağı aktarıldı.

 BERLİN (AA) - Almanya’da Kovid-19 vakalarının daha fazla armasını önlemek için eyalet yönetimlerinden maske takma zorunluluğu getirilmesi istendi.

Alman Tabipler Birliği Başkanı Susanne Johna, eyalet yönetimlerden artan Kovid-19 vaka sayılarına karşı harekete geçmesini talep ederek, vaka sayılarının çok yüksek olduğu bölgelerde toplu taşıma ve halka açık kapalı alanlarda FFP2 maske takma zorunluluğu getirilmesi gerektiğini söyledi.

 

Johna, eyaletlerin hastanelere aşırı yüklenme olmaması için salgının durumunu yakından takip ederek kararlar almasını istedi.

Hastanelerdeki durumuna dikkati çeken Johna, hastanelerde Kovid-19 testi pozitif çıkan hastaların sayısının bir önceki haftaya göre iki kat arttığını, yoğun bakım servislerinde de Kovid-19 hastalarının sayısının arttığının görüldüğünü anlattı.

Johna, "Acil servislere şimdiden aşırı yüklenme var, bazı eyaletlerde acil durum yönlendirme merkezleri hastalar için ambulanslarda boş yer bulmada zorluk yaşıyor." ifadelerini kullandı.

 

Almanya Sağlık Bakanı Karl Lauterbach da eyaletlere, büyüyen Kovid-19 dalgısına karşı mücadelede kapalı alanlarda maske zorunluğu getirilmesi çağrısında bulunarak, eyaletlerden Enfeksiyonu Koruma Yasası’nda yer alan bu imkanı kullanmasını talep etti.

Lauterbach, federal hükümetin eyaletleri bu konuda zorlayamayacağını belirterek, Kovid-19 dalgasının kendiliğinden de azalmayacağına dikkati çekti.

Yüksek vakalardan dolayı bazı hastanelerin şimdiden taşıyabilecekleri yükün sınırına geldiğini, ölümlerin de arttığını aktaran Lauterbach, aşılara, daha iyi verilere ve ölüm oranlarını düşüren ilaçlara sahip oldukları için Kovid-19 dalgasına hazırlıklı olduklarını da kaydetti.

 

Federal Meclis’in eylülde kabul ettiği ve Nisan 2023’e kadar yürürlükte olacak Enfeksiyon Koruma Yasası’nda eyaletlere halka açık kapalı mekanlarda maske takma zorunluluğu getirme imkanı tanınıyor.

Kültür ve spor etkinlikleri ile restoranlarda, iyileşmiş, Kovid-19 testi negatif olanlar veya aşıları tam olup da son aşısı 3 aydan eski olmayanlar, bu zorunluluğun dışında tutulabiliyor.

 

Hükümet, ülkede enflasyonun bu yıl yüzde 8, 2023'te ise yüzde 7 olarak gerçekleşmesini bekliyor
 

BERLİN (AA) - Alman hükümeti, 2022 için daha önce yüzde 2,2 olarak açıklanan resmi büyüme beklentisini enerji krizinin, artan fiyatların ve arz darboğazlarının etkilerinden dolayı bu yıl ikinci üçüncü aşağı yönlü revize ederek yüzde 1,4’e çekerken, gelecek yıl için resesyon öngördü.

 

Almanya Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck, Berlin'de düzenlediği basın toplantısında, Alman hükümetinin ekonomik büyümeye ilişkin sonbahar dönemi tahminlerini açıkladı.

Buna göre, bu yıl için nisanda Alman hükümetinin yüzde 2,2 olarak açıkladığı resmi büyüme beklentisi yüzde 1,4'e düşürüldü.

Alman hükümeti, enerji krizinin, artan fiyatların ve arz darboğazlarının etkilerinden dolayı 2023'te ise ekonominin yüzde 0,4 küçülmesini bekliyor. Hükümet, nisanda gelecek yıl ekonominin yüzde 2,5 büyümesini bekliyordu.

 

Alman hükümeti, ekonominin 2024'te yüzde 2,3 ile büyümeye geri dönmesini öngörüyor.

Ekonomi Bakanlığı, Rusya'dan doğal gaz kesintisi ve bunun sonucunda yüksek enerji fiyatlarını büyüme tahminlerindeki keksin revizeye sebep gösterdi.

Nisan’dan beri Rusya-Ukrayna savaşının etkisinin enerji fiyatlarının yüksek seyretmesi ve ülkenin yıllık enflasyon oranının eylülde yüzde 10'a ulaşmasıyla derinleşmesi dikkati çekti.

Alman hükümeti, ülkede enflasyonun bu yıl yüzde 8, 2023'te yüzde 7 olarak gerçekleşmesini öngörüyor. Nisanda sırasıyla yüzde 6,1 ve yüzde 2,8 şeklinde tahmin ediliyor.

BERLİN (AA) - İngiltere ekonomisi, ağustosta aylık bazda yüzde 0,3 daraldı.

İngiliz Ulusal İstatistik Ofisi (ONS) verilerine göre, İngiliz ekonomisi, ağustosta aylık bazda yüzde 0,3 küçüldü. Beklenti büyüme olmaması yönündeydi.

Ağustosta sanayi üretiminin özellikle zayıf olması dikkati çekerken, sanayi üretiminde aylık bazda yüzde 1,8 düşüş yaşandı.

 

ONS, temmuz ayı büyüme tahminini yüzde 0,2 artıştan yüzde 0,1 artışa revize etti. 

Ağustos ayına kadar 3 aylık dönemde İngiliz ekonomisi yüzde 3 daralırken, bu 2021'in başından bu yana ilk düşüş olarak kayıtlara geçti. Söz konusu düşüşle İngiliz ekonomisinin Kovid-19 salgını öncesi seviyesine geri döndüğünü belirten ONS, daha önce ekonominin salgın öncesinin yüzde 1,1 üzerine ulaştığı öngörüsünde bulunmuştu.

Son zamanlarda enerji fiyatlarındaki keskin artış, İngiltere'de enflasyonu yüzde 10 seviyesine çıkararak 1980'lerin başından itibaren en yüksek seviyeye taşımıştı.

Bu arada, İngiltere Merkez Bankası (BoE), bir süredir İngiliz ekonomisinin yıl sonunda resesyona gireceği ve resesyonun tüm yıl boyunca sürebileceği tahmininde bulunuyordu. Bunun gerçekleşmesi halinde 2008 küresel finansal krizinden bu yana ülkedeki en uzun ekonomik gerileme yaşanmış olacak.

 

İngiltere'de toplam 45 milyar sterlini bulacak vergi indirimlerine yönelik plan, son zamanlarda finans piyasalarında şok dalgalara neden olmuştu. Bu durum, ülkenin dış borçlanmasının yükseleceği yönündeki beklentileri artırarak sterlinin sert değer kayıpları yaşamasını ve tahvil piyasasında satışları beraberinde getirmişti.

BoE, yatırım ve emeklilik fonlarını ciddi şekilde baskı altına alan piyasa faiz oranlarındaki artışı yavaşlatmaya çalışırken, 11 Ekim'de enflasyona karşı korumalı TÜFE endeksli tahvil alımı yapacağını açıklamıştı.

Öte yandan, Uluslararası Para Fonu (IMF), İngiliz ekonomisinin gelecek yıl sadece yüzde 0,3 büyüyeceğini tahmin ediyor.

Ağustosta ekonomi yüzde 0,3 daraldı, ülkenin sanayi üretiminde aylık bazda yüzde 1,8 düşüş yaşandı

BERLİN (AA) - İngiltere ekonomisi, ağustosta aylık bazda yüzde 0,3 daraldı.

 

İngiliz Ulusal İstatistik Ofisi (ONS) verilerine göre, İngiliz ekonomisi, ağustosta aylık bazda yüzde 0,3 küçüldü. Beklenti büyüme olmaması yönündeydi.

Ağustosta sanayi üretiminin özellikle zayıf olması dikkati çekerken, sanayi üretiminde aylık bazda yüzde 1,8 düşüş yaşandı.

ONS, temmuz ayı büyüme tahminini yüzde 0,2 artıştan yüzde 0,1 artışa revize etti.

 

Ağustos ayına kadar 3 aylık dönemde İngiliz ekonomisi yüzde 3 daralırken, bu 2021'in başından bu yana ilk düşüş olarak kayıtlara geçti. Söz konusu düşüşle İngiliz ekonomisinin Kovid-19 salgını öncesi seviyesine geri döndüğünü belirten ONS, daha önce ekonominin salgın öncesinin yüzde 1,1 üzerine ulaştığı öngörüsünde bulunmuştu.

Son zamanlarda enerji fiyatlarındaki keskin artış, İngiltere'de enflasyonu yüzde 10 seviyesine çıkararak 1980'lerin başından itibaren en yüksek seviyeye taşımıştı.

Bu arada, İngiltere Merkez Bankası (BoE), bir süredir İngiliz ekonomisinin yıl sonunda resesyona gireceği ve resesyonun tüm yıl boyunca sürebileceği tahmininde bulunuyordu. Bunun gerçekleşmesi halinde 2008 küresel finansal krizinden bu yana ülkedeki en uzun ekonomik gerileme yaşanmış olacak.

 

İngiltere'de toplam 45 milyar sterlini bulacak vergi indirimlerine yönelik plan, son zamanlarda finans piyasalarında şok dalgalara neden olmuştu. Bu durum, ülkenin dış borçlanmasının yükseleceği yönündeki beklentileri artırarak sterlinin sert değer kayıpları yaşamasını ve tahvil piyasasında satışları beraberinde getirmişti.

BoE, yatırım ve emeklilik fonlarını ciddi şekilde baskı altına alan piyasa faiz oranlarındaki artışı yavaşlatmaya çalışırken, 11 Ekim'de enflasyona karşı korumalı TÜFE endeksli tahvil alımı yapacağını açıklamıştı.

Öte yandan, Uluslararası Para Fonu (IMF), İngiliz ekonomisinin gelecek yıl sadece yüzde 0,3 büyüyeceğini tahmin ediyor.

Son GELİŞMELER

FOTO GALERİ

Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, Türkiye ziyaretini değerlendirdi

Azerbaycan, UAD'den Ermenistan'ın Karabağ'daki suçlarını incelemesini istedi

Yunanistan, 2024 Yaz Olimpiyatları için Fransa'ya "Crotale hava savunma sistemi" göndermeye hazır

Die Städtische Wirtschaftsschule Würzburg führt die 5. Klasse ein

Medipol Sağlık Grubu, Parkinson için yeni bir tedavi uygulamaya başladı

İspanya, 4 ülke ile aynı anda Filistin devletini tanımayı planlıyor

Ancelotti: "Arda maçta süre almaya layık. Yarın oynayabilir"

İngiltere Savunma Bakanı Shapps, NATO savunma harcamaları hedefinin artırılması çağrısında bulundu

Almanya Başbakanı: "Avrupa'nın caydırıcılık ve savunma kapasitesi her zaman inandırıcı olmalı"