Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
BERLİN (AA) – Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaşın, mevcut krizleri şiddetlendirdiğini söyledi.
Scholz, Moğolistan Başbakanı Luvsannamsrain Oyun-Erdene ile Berlin'de yaptığı görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Moğolistan ile hukuk devleti ve demokrasi gibi önemli değerli paylaştıklarını söyleyen Scholz, Ukrayna'daki savaşın sadece Avrupa'da değil tüm dünyada uluslararası düzeni tehdit ettiğini, bundan dolayı uluslararası hukukun ihlal edilmesine kararlılıkla karşı çıktıklarını ifade etti.
Başbakan Scholz, Birleşmiş Milletlerde (BM) kısa süre önce 143 ülkenin Rusya'yı kınadığına işaret ederek, "Putin'in, Ukrayna'nın bazı bölgelerini zorla ele geçirme girişimi kesinlikle kabul edilemez." dedi.
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın dünya genelinde gıda ve enerjide fiyatların yükselmesine, enflasyona ve borçlanmaya sebep olduğunu aktaran Scholz, savaşın "mevcut krizleri şiddetlendirdiğini" kaydetti.
Scholz, Rusya ile Çin arasında bulunan Moğolistan'ın siyasi açıdan zor bir bölgede bulunduğunu ifade ederek "Almanya, Moğolistan'ı desteklemek istiyor." dedi.
Moğolistan ile iş birliğini derinleştireceklerini ve genişleteceklerini, bunun iki ülke için stratejik öneme sahip olduğunu belirten Scholz, gelecek yıl Moğolistan ile yüksek düzeyli istişare toplantısı düzenleyerek gelecekte iş birliği için ağırlık verecekleri konuları belirleyeceklerini ifade etti.
Almanya'nın belirli ülkelerle özellikle stratejik hammadde kaynakları söz konusu olduğunda bağımlılığını azaltmayı hedeflediğini söyleyen Scholz, "Çeşitlendirme stratejimizde, Moğolistan, birçok hammadde kaynakları konusunda önemli bir ortak olacak." değerlendirmesinde bulundu.
Moğolistan Başbakanı Oyun-Erdene de ülkesinin, Almanya ile sadece siyasi alanda değil, kültürel alanda da iş birliği yapmayı hedeflediğini söyledi.
Oyun-Erdene, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın uzun sürmemesi ve nükleer savaşa everilmemesi gerektiğini ifade etti.
In Abstimmung mit der Stadt Würzburg wird die traditionelle Allerheiligenmesse um weitere attraktive Familienagebote bereichert.
Längst gibt es nicht nur Mäntel oder Bekleidung am Sonntag zu kaufen. Die Würzburger Innenstadt zeigt einmal mehr die Bandbreite ihres Sortiments: von Mode bis Lifestyle, von Schmuck bis Accessoires, von Büchern bis Elektronik und von Interieur bis Spielwaren - für jedes Familienmitglied ist etwas dabei. Und selbstverständlich kann man sich auch kulinarisch an diesem Sonntag verwöhnen lassen.
"Lassen Sie sich vom Flair und der herzlichen Atmosphäre Würzburgs anstecken und genießen Sie das ausgiebige Shoppen und Bummeln", lädt Wolfgang Weier, Geschäftsführer des Stadtmarketing "Würzburg macht Spaß" e.V., alle Mainfranken ein.
Ist die Anreise mit der Bahn geplant, bringt Sie die DB Mainfrankenbahn mit dem Bayernticket entspannt nach Würzburg und wieder nach Hause. Vom Bahnhof aus können Sie damit die Straßenbahnen der WVV kostenlos mitbenutzen. Um der erhöhten Fahrgastnachfrage am Mantelsonntag gerecht zu werden verstärkt die Würzburger Straßenbahn jedes Jahr den Linienverkehr.
Weitere Informationen zu besonderen Aktionen und Angeboten sowie alles rund um die Geschichte des Mantelsonntags finden Sie auf den nachfolgenden Seiten und hier online.
Der Fachbereich Jugend und Familie der Stadt Würzburg organisiert gemeinsam mit dem Landkreis Würzburg und der Suchtpräventionsfachstelle der Stadt Würzburg in Trägerschaft der Diakonie eine alkoholfreie Halloween School´s Out Party in der Diskothek airport in der Gattingerstraße.
Die Kooperation mit der Diskothek gab es schon vor Corona und aufgrund vieler Nachfragen wollte der neue Betriebsleiter der Air DiskothekenbetriebsGmbH & Co. KG, Sven de Jong, die alte Tradition wieder aufleben lassen: „Meiner Meinung nach haben soziale Kontakte bei jungen Menschen durch Corona sehr gelitten und diese müssen nun wieder lernen, sich nicht nur digital, sondern auch im echten Leben zu treffen und zu interagieren. Bei einer Feier in unserer Diskothek haben wir zudem noch die Sicherheit, dass sie sich bei uns nicht betrinken oder Ärger machen, deshalb haben wir dem Fachbereich Jugend und Familie der Stadt Würzburg vorgeschlagen, die alte Kooperation wieder zu reaktivieren.“
Mit seinem Vorschlag rannte er bei Monika Kraft, stellvertretende Fachbereichsleitung Jugend und Familie bei der Stadt Würzburg, offene Türen ein: „Auch uns ist im Fachbereich Jugend und Familie aufgefallen, dass junge Menschen mehr und mehr verlernt haben, in die soziale Interaktion zu gehen – viele haben durch die Lockdowns gelernt, nur noch alleine zu Hause zu bleiben und auch der digitale Medienkonsum ist in dieser Zeit nochmal nachweislich gestiegen. Um nicht nur den Jugendlichen in unseren Jugendzentren und -treffs der Stadt attraktive Freizeitangebote zu machen, sondern auch darüber hinaus mehr Jugendlichen ein tolles Erlebnis untereinander zu bieten, fanden wir die Idee der erneuten Zusammenarbeit grundsätzlich gut“.
Kilian Schick, unter anderem zuständig für den erzieherischen Kinder- und Jugendschutz der Stadt Würzburg, reaktivierte die damals schon gute Zusammenarbeit von Suchtprävention, Landkreis und Stadt: „Gerade im Hinblick auf die Möglichkeiten des erzieherischen Jugendschutzes ist eine solche Veranstaltung natürlich grandios, wir erreichen viele Schülerinnen und Schüler aus Würzburg Stadt und Land in einem alkoholfreien Setting, das ihnen auch noch richtig Spaß macht und können dort auch niedrigschwellig suchtpräventive Themen platzieren“, so Kilian Schick.
Dass Spaß und Suchtprävention im besten Fall gemeinsam einher gehen, weiß auch Jürgen Keller, stellvertretende Einrichtungsleitung Evangelische Kinder-, Jugend- und Familienhilfe der Diakonie. Er hat nicht nur im Rahmen des Safer Party Konzepts damals schon die alkoholfreie School‘s Out Party mit unterstützt, sondern z.B. auch alkoholfreie Poolpartys in Zellingen mit organisiert: „Jugendarbeit muss Spaß machen und das kann es, wenn es gut gemacht ist, eben auch wunderbar ohne Alkohol. Ich bin froh, dass wir mit unserer Suchtpräventionsfachstelle hier mit veranstalten und dadurch auch inhaltlich mitgestalten können – und unser Jugendtreff in Lengfeld wird sich ebenfalls mit einem Tischkicker bei der Veranstaltung beteiligen“.
Sabrina Schmitt von der Fachstelle Suchtprävention des Landkreises freut sich auch schon auf die School’s out Party: „Die Zusammenarbeit mit dem airport, der Stadt und der Diakonie ist sehr produktiv – wir haben interessante Aktionen für die Kinder und Jugendlichen im Bereich Alkoholprävention unter dem Motto „Halloween“ vorbereitet, so dass sie neben dem Tanzen auch noch ein tolles Rahmenprogramm erwartet!“
Für alle Kinder und Jugendlichen im Alter von 12-16 Jahren heißt es also am letzten Schultag vor den Herbstferien: Auf ins airport zur Halloween-Party, Würzburgs größte Schulfete ist zurück. Freitag, 28. Oktober 2022, airport, Terminal 1, 17-21 Uhr.
ASTANA (AA) - Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, iki ülkenin yakın ve kardeş devletler olduğunu belirterek, “Türkiye ile stratejik ilişkileri geliştirmeye devam edeceğiz.” dedi.
Tokayev, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı Akorda’daki görüşmelerinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Erdoğan’ı Türk dünyasının ata yurdu Kazakistan’da karşılamaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Tokayev, “Bu ziyaret kuşkusuz ki Kazak-Türk ilişkilerini güçlendirecek.” dedi.
Tokayev, bu yıl iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin kuruluşunun 30. yılını kutladıklarını ve söz konusu zamanda iki ülke arasında yakın siyasi diyaloğa, karşılıklı saygı ve güvene dayalı devlet ilişkileri kurulduğunu vurguladı.
Mayıs ayında Ankara’ya yaptığı resmi ziyaretinin sonucunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile “genişletilmiş stratejik ortaklık” bildirisini imzaladıklarına işaret eden Tokayev, “Bugün Kazakistan-Türkiye Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin (YDSK) 4. Toplantısı’nı yaptık. Sonucunda çeşitli alanlarda ikili ilişkileri yeni düzeye taşıyacak belgeler imzaladık. Özellikle askeri alanda iş birliğimiz güçleniyor.” ifadesini kullandı.
Tokayev, iki ülkenin yakın ve kardeş devletler olduğunu kaydederek, “Türkiye ile stratejik ilişkileri geliştirmeye devam edeceğiz.” dedi.
Türkiye’nin Kazakistan’ın en büyük 5. ticaret ortağı olduğuna dikkati çeken Tokayev, “Bu yılın 7 ayında ikili ticaret hacmi yüzde 66 büyüyerek 3,5 milyar dolara ulaştı. Biz ikili ticareti 10 milyar dolara yükseltmeyi hedefliyoruz.” diye konuştu.
- "Uluslararası meselelerde, iki ülkenin tutumu yakın"
Tokayev, bölgedeki jeopolitik durumun kötüye gittiğini belirterek, şunları söyledi:
"Bu bağlamda ulaştırma ve lojistik alanında ortak önlemlerin alınması gerektiğini vurguladık. Bu konuda görüşlerimiz aynı. İki ülke de Trans Hazar Uluslararası Koridoru üzerinden taşımacılığı artırmayı istiyor. Bölgede istikrarı korumak için bu stratejik projenin büyük önemi var. Bu yıl 7 ayda bu koridor üzerinden taşınan yük miktarı 2,5 kat artarak 1 milyon tona ulaştı. Bu konuda iki ülke de bu koridoru geliştirmeyi önemsiyor."
Tokayev, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile küresel güncel konuları da görüştüklerini aktararak, “Uluslararası meselelerde iki ülkenin tutumu yakın. Bu çok önemli. Biz uluslararası ve bölgesel düzeyde sıkı iş birliğini devam ettirme konusunda anlaştık. Biz çok taraflı diplomasiyi geliştirmeye büyük önem atfediyoruz. İki ülkenin ortaklığı Birleşmiş Milletler, Türk Devletleri Teşkilatı, Asya’da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı (CICA) gibi çok taraflı kurumlar çerçevesinde de istendiği gibi gelişiyor.” diye konuştu.
Tokayev, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tarihi ve manevi değerleri birbirine yakın Kazakistan ile Türkiye’nin kardeşlik bağlarının güçlendirilmesine sağladığı önemli katkılardan dolayı Kazakistan’ın Birinci Dereceli Dostluk Devlet Nişanı'nı takdim etti.
Nişanı takdim ettikten sonra konuşan Tokayev, “Sizin yapıcı politikanız sayesinde Türkiye’nin dünyadaki prestiji arttı. Tüm uluslararası toplum, ülkenize büyük potansiyele sahip gelişmiş bir devlet olarak saygı gösteriyor. Bizimle ortak köklere bağlı Türkiye, Kazakistan’ın en yakın ve güvenilir stratejik ortağıdır.” ifadesini kullandı.
BERLİN (AA) - Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşını aynı zamanda Batı'ya ve onun değerlerine karşı bir "haçlı seferi" olarak değerlendirdi.
Scholz, Almanya’nın başkenti Berlin'de düzenlenen "2022 İleri Yönetişim Zirvesine” video mesaj gönderdi.
Scholz, mesajında, dünyanın zorlayıcı bir dönemden geçtiğini ve demokrasi taraftarlarının bir araya gelmesi gerektiğini söyledi.
Yaklaşık bir yıl önce, Almanya’da üç farklı siyasi partinin, (sosyal demokratlar, yeşiller ve liberaller), bir hükümet kurarak ülkeyi özgür, açık ve geleceğe yönelik bir toplum olarak ileriye taşımayı görev olarak tanımladığını anlatan Scholz, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik savaşının, bu görevi daha zor ama aynı zamanda çok daha acil hale getirdiğini vurguladı.
Scholz, liberal demokrasinin yıllardır saldırı altında olduğunu ifade ederek “Ancak Putin'in Rusyası Ukrayna'yı işgal ettiğinde bu saldırı tamamen yeni bir düzeye ulaştı.” dedi.
Bu nedenle Almanya’nın müttefik ve ortaklarıyla birlikte Ukrayna'yı mali, ekonomik ve silahlarla destekleyeceğini yineleyen Scholz, “Ve hiç şüpheniz olmasın, Rusya'nın bariz saldırganlığını savuşturmak için bu desteğe ihtiyaç duyulduğu sürece desteğimizi sürdüreceğiz.” ifadesini kullandı.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, mesajına şöyle devam etti:
“Vladimir Putin ve yardımcıları, bir şeyi çok net bir şekilde ortaya koydular. Bu savaş sadece Ukrayna ile ilgili değil, Ukrayna'ya karşı savaşlarını daha büyük bir haçlı seferi olarak görüyorlar. Bu savaşı liberal demokrasiye karşı bir haçlı seferi, kurallara dayalı uluslararası düzene karşı bir haçlı seferi, özgürlük ve ilerlemeye karşı bir haçlı seferi, bizim yaşam tarzımıza karşı bir haçlı seferi olarak görüyorlar. Putin'in Kolektif Batı dediği şeye karşı bir haçlı seferi olarak görüyorlar. Hepimizi kastediyor. Bu nedenle liberal demokrasi ve barışın hakim olması için Ukrayna'nın galip gelmesi gerekiyor.”
Biden yönetiminin bugün açıklanan Ulusal Güvenlik Stratejisi'nde, "Biden'ın ulusal güvenlik stratejisi, ABD'nin özgür, açık ve müreffeh dünya amacını ve önemli çıkarlarını korumaya odaklanmıştır." ifadesine yer verildi.
ABD'nin ulusal güvenlik çıkarlarına dayanan stratejide, Amerikan halkının güvenliğinin korunması, ekonomik fırsatların genişletilmesi, demokrasinin savunulması gibi başlıklar öne çıktı.
Strateji belgesinde "rekabet çağında iş birliği" başlığında, "Tehlikeli bir Rusya'ya baskı yapmayı sürdürürken, uluslararası düzeni yeniden şekillendirme niyeti ve kabiliyetini artıran tek rakip olan Çin Halk Cumhuriyeti ile etkin şekilde rekabet edeceğiz." değerlendirmesi yer aldı.
- "Ordumuzu modernize ediyoruz" detayı
Dünyada, iklim değişikliği, gıda güvensizliği, bulaşıcı hastalıklar ve enflasyon gibi sorunların artık sınırları aştığına işaret edilen stratejide, "Bu ortak sorunlar, jeopolitikte ikincil olan marjinal konular değil. Bunlar, ulusal ve uluslararası güvenliğin en temelinde yer alıyor ve bu sorunlara bu şekilde yaklaşılmalı." ifadesi kullanıldı.
Strateji belgesinde, Biden yönetiminin ülke içi yatırıma odaklanmayı hedef koyduğuna işaret edilerek, "Amerika'nın topraklarını, müttefiklerini, ortaklarını, deniz aşırı çıkarlarını ve tüm dünyadaki çıkarlarımızı daha iyi korumak için ordumuzu modernize ediyoruz, teknolojimizi geliştiriyoruz ve savunma iş gücümüze yatırım yapıyoruz." bilgisi paylaşıldı.
- "Ortaklarımız ve ittifaklarımız en önemli stratejik değerlerimizdir"
Özellikle Hint-Pasifik ve Avrupa'da demokratik ortakları arasında teknoloji, ticaret ve güvenlik bağları kurmayı amaçladıklarına dikkat çekilen stratejide, "Dünya genelindeki ortaklıklarımız ve ittifaklarımız, ulusal güvenliğimizin yararına derinleştireceğimiz ve modernize edeceğimiz en önemli stratejik değerlerimizdir." ifadesi yer aldı.
Stratejide, Hint-Pasifik bölgesinde, "açık, birbiriyle bağlantılı, müreffeh, güvenli ve dirençli bir bölge" vurgusu yapılırken, Batı Yarım Küre'de de ekonomi, demokrasi ve vatandaşlık değerleri için çalışılacağı belirtildi.
Daha entegre bir Orta Doğu'nun bölgedeki ABD kaynakları ihtiyacını azaltacağına işaret edilen stratejide, Afrika'da da dinamizm, inovasyon ve demografik büyüme konularına değinileceği aktarıldı.
Stratejide, şu ifadelere de yer verildi:
"Ukrayna'yı desteklemeye devam ederken, diğer demokrasilerin istikrarı ve dayanıklılığını artırmak için çalışacağız. Gürcistan ve Moldova'nın Avrupa'ya yönelik isteklerini destekleyeceğiz. Batı Balkanlar'da, stratejik demokratik kurumların, hukukun üstünlüğünün ve ekonomik kalkınmanın güçlendirilmesi için ortaklarımıza yardımcı olacağız. Güney Kafkasya'daki çatışmanın çözümü için diplomatik çabalarımıza döneceğiz. Batı ile stratejik, siyasi, ekonomik ve kurumsal bağlarını güçlendirmek için Türkiye ile iletişimde olacağız."
WASHINGTON (AA) - Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, ABD-Türkiye İş Konseyi temsilcileriyle görüştüklerini belirterek Amerika'nın önde gelen şirket yöneticilerine Türkiye'deki yatırım ortamını ve doğrudan yatırımları geliştirmek için attıkları adımları anlattıklarını bildirdi.
G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı ile uluslararası kuruluşların yıllık toplantılarına katılmak üzere ABD'de bulunan Nebati, Twitter hesabından, Washington'da süren temaslarına ilişkin bilgi verdi.
Kongo Demokratik Cumhuriyeti Maliye Bakanı Nicolas Kazadi ve AfrEximbank Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Denys Denya ile bir araya gelerek verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirten Nebati, toplantı kapsamında Türkiye'nin Afrika Kıtası'ndaki ilişkilerini ve iş birliğini güçlendirecek, ticaret hacmini artıracak başlıkları kapsamlı bir şekilde ele aldıklarını aktardı.
Nebati, ABD-Türkiye İş Konseyi temsilcileriyle de yuvarlak masa toplantısında bir araya geldiklerini kaydederek "Türkiye ekonomisinin genel görünümünü değerlendirdiğimiz toplantıda ayrıca Amerika'nın önde gelen şirket yöneticilerine ülkemizdeki yatırım ortamını ve doğrudan yatırımları geliştirmek için attığımız adımları anlattık." ifadesini kullandı.
İkili görüşmeleri kapsamında Arjantin Ekonomi Bakanı Sergio Massa ile görüştüklerini belirten Nebati, "Arjantinli mevkidaşım ile gerçekleştirdiğimiz toplantıda, ekonomik ve ticari ilişkilerimizi kapsamlı bir şekilde ele alarak önümüzdeki dönemde atılabilecek adımlara ilişkin görüş alışverişinde bulunduk." değerlendirmesinde bulundu.
Nebati, Goldman Sachs'in üst düzey yöneticileriyle de son derece verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini, toplantıda küresel makroekonomik gelişmeleri ele alarak Türkiye ekonomisinin sunduğu fırsatları ve güçlü yatırım potansiyelini aktardıklarını belirtti.
BERLİN (AA) - Çekya'da yıllık enflasyon, enerji ve gıda fiyatlarındaki artışın etkisiyle eylülde yüzde 18’e çıkarak Aralık 1993'ten bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.
Çekya İstatistik Ofisi (CSU), eylül ayı enflasyonuna ilişkin nihai verileri açıkladı.
Buna göre, Çekya'da yıllık bazda ağustosta yüzde 17,2 olan TÜFE, eylülde yüzde 18’e çıkarak Aralık 1993'ten bu yana en yüksek seviyeyi gördü.
Ülkede TÜFE, aylık bazda ise yüzde 0,8 yükseldi.
Doğal gaz fiyatlarının yıllık bazda yüzde 85,9 artması dikkati çekerken, yıllık artış elektrik fiyatlarında yüzde 37,8, un fiyatlarında 52,3, et fiyatlarında 23,6, akaryakıt fiyatlarında 22,7 ve araç fiyatları yüzde 15 oldu. Süt, peynir, yumurta gibi gıda fiyatları da ortalama yüzde 25,8 arttı.
CZSO Tüketici Fiyat İstatistikleri Bölümü Başkanı Pavla Sediva, konuya ilişkin değerlendirmesinde, ülkede yıllık fiyat artışlarının eylülde yeniden ivme kazandığını belirterek, ”Bu ivmeye en çok konut bölümündeki kalemler, özellikle de geçen yıla göre neredeyse yüzde 50 daha yüksek olan enerji ve akaryakıt fiyatları katkıda bulundu.” ifadesini kullandı.
Rusya-Ukrayna savaşı sonrası yüksek enerji fiyatları nedeniyle baskı altında kalan Çekya hükümeti, elektrik ve gaz fiyat fiyatlarında tavan fiyat ve teşvikleri içeren kapsamlı bir yardım paketi açıklamak zorunda kalmıştı.