Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
İSTANBUL (AA) - Kaspersky web saldırılarının çevrimiçi oyun oynayan kişilerin sayısı arttıkça oyun alanına yöneldiğine dikkati çekerek nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 34 artışla 1,1 milyondan fazla saldırı gerçekleştiğini açıkladı.
Kaspersky'den yapılan açıklamaya göre, 2020'de dünyanın dört bir yanındaki ülkeler karantinaya geçerken, çevrimiçi oyuncu sayısı hızla arttı. Mart 2020'nin sonunda en popüler çevrimiçi oyun platformu, topluluk ve mağaza olan Steam'de aktif oyun oynayan ve eşzamanlı kullanıcıların sayısı tüm zamanların rekorunu kırdı. Bu rekor Mart 2021'de bir kez daha kırılarak platform yaklaşık 27 milyon kullanıcıya ulaştı.
Çevrimiçi oyunlar giderek daha popüler hale geldikçe, siber suçlular kişisel kazançları için bu eğilimden yararlanmanın yollarını arıyorlar. Geçen yılın bahar aylarında Kaspersky araştırmacıları, oyun temasından yararlanan isimlere sahip siteler için web antivirüs algılamalarının sayısında önemli bir artış olduğunu keşfetti. Ocak 2020'ye kıyasla Nisan 2020'de engellenen yönlendirmeler günlük yüzde 54’e karşılık gelen oranda arttı.
İlkbaharda sokağa çıkma kısıtlamaları azaldıktan sonra bile oyun temasını kullanan web saldırılarının sayısı artmaya devam etti ve Kasım 2020'de yaklaşık 2 milyon 500 bin ile tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. 2021'in başındaki düşüşün ardından, web saldırılarının sayısı bir kez daha artarak Nisan 2021'de bu yılın mart ayına göre yüzde 34 artışla 1 milyon 125 bin 10'a ulaştı.
Geçen yıl olduğu gibi en popüler oyun Minecraft olurken, 2021’in devamında Counter Strike: Global Offensive, yem olarak kullanılan en popüler oyun olarak Minecraft'ı istikrarlı bir şekilde geride bıraktı. Ayrıca 2020 yazında Dota'yı temel alan saldırılarda büyük bir artış oldu. Oyun temasını kullanan kötü amaçlı bağlantıların kullandığı en yaygın tehditleri Truva atları oluşturuyordu (siber suçluların verileri silmekten ve engellemekten veriyi kesmeye kadar her şeyi yapmasına izin veren kötü amaçlı dosyalar). Popüler oyunların yanı sıra hile programları için ücretsiz sürümler, güncellemeler veya uzantılar olarak gizlenen kötü amaçlı yazılımlar da yine revaçta olanlar arasındaydı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Rusya Küresel Araştırma ve Analiz Ekibi (GReAT) Başkanı Maria Namestnikova, "Şu anda dünyada benzeri görülmemiş sayıda oyuncu var. Sayıları yaklaşık 3 milyara yaklaştı ve devam eden karantina önlemlerine karşı oyunların rahatlamak için harika bir yol olduğu kanıtlandı. Elbette bu siber saldırganların sektörle ilgilenmeye devam edeceği anlamına geliyor. Giderek daha fazla insanın iş cihazlarında oyun oynadığı göz önüne alındığında, bu durum şirket kaynaklarını da riske atıyor. Ancak oyuncular yine de güvenle oynamanın keyfini çıkarabilirler. Bunun için sadece temel siber güvenliğe yönelik en iyi uygulamaları takip etmeleri yeterli." ifadelerini kullandı.
Açıklamada yer alan bilgilere göre ayrıca, Kaspersky uzmanları, oyun oynarken siber saldırılardan korunmak için şu önerilerde bulundu:
"Video oyun hesaplarınızı korumak için mümkünse güçlü parolalar ve iki aşamalı kimlik doğrulama (2FA) kullanın. Siber suçlular tarafından kullanılan en sevilen yemlerden biri olan hilelere ve video oyunlarının korsan kopyalarına karşı dikkatli olun. Oyun oynarken bilgisayarınızı yavaşlatmayacak, Kaspersky Total Security gibi güçlü, güvenilir bir güvenlik çözümü kullanın. Ürün Steam ve diğer oyun servisleriyle sorunsuz çalışır. Oyunları yalnızca resmi sitelerden satın almanız ve indirimleri beklemeniz daha güvenlidir. Farklı platformlardaki cazip tekliflerin beraberinde getirebileceği tehditlere karşı gözünüzü açık tutun. Kimlik avı kampanyalarına ve tanıdık olmayan oyunculara karşı dikkatli olun. Gelen e-postadaki bağlantı ve açacağınız dosyanın uzantısı aracılığıyla yönlendirildiğiniz web sitesini iki kez kontrol etmek iyi bir seçenektir. Oyun sohbetinden harici sitelere bağlantılara tıklamamaya çalışın. Kullanıcı adınızı ve şifrenizi girmenizi isteyen herhangi bir kaynağın adresini dikkatlice kontrol edin, sayfa sahte olabilir."
Die Bayerische Integrationsbeauftragte Gudrun Brendel-Fischer, MdL, begrüßt die gestern im Landtag verabschiedete Änderung des Bayerischen Gesetzes über das Erziehungs- und Unterrichtswesen (BayEUG): "Damit ist ein weiterer, wichtiger Meilenstein für die Integration unserer muslimischen Mitbürgerinnen und Mitbürger gesetzt." Durch die Änderung kann der bisherige Modellversuch Islamunterricht ab September 2021 an zahlreichen Schulen in ganz Bayern als Wahlpflichtfach angeboten werden.
KÖLN (AA) - Almanya'nın Bremen kentindeki bir para dağıtım şirketinde çalışan 28 yaşındaki Yasemin Gündoğan'ın 8 milyon avro çaldığı iddiasıyla ülke çapında arandığı bildirildi.
Loomis isimli şirkette çalışan Gündoğan'ın 21 Mayıs'ta kaybolan paranın ardından kayıplara karıştığını belirten polis, geçen bu sürede yakalanamayan şüphelinin yerinin tespit edilebilmesi için halktan yardım istedi.
Paketlenmiş banknotları, ATM’lere takılacak para kutularına yerleştirmekle görevli Gündoğan'ın bu paraları para kutuları yerine çantalara koyarak siyah bir minibüsle kaçtığı, ardından hasta olduğu gerekçesiyle işe gelmediği öne sürüldü.
Olayın tatile denk gelmesiyle paraların çalındığının 4. gün fark edildiği, Gündoğan ile iş birliği yaptığı şüphesiyle bir kişinin yakalandığı belirtildi.
Savcılık tarafından tutuklama kararı çıkarılan Yasemin Gündoğan'ın fotoğrafı polis tarafından yayımlandı.
Polis yetkilileri Gündoğan'ın bulunması için halktan yardım istedi.
BERLİN (AA) - Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, bugünün ekonomik risklerinin aşağı yukarı dengeli olduğunu belirterek, "Kovid-19'un delta varyantı, risk dengesi konusunu sürüncemede bırakıyor." ifadesini kullandı.
Fransa'da gelecek 5 yılın zorluklarının konuşulduğu The Rencontres Economiques in Aix-en-Provence forumunda soruları yanıtlayan Lagarde, ekonomik risklere ve küresel vergi anlaşmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
ECB olarak Kovid-19 salgını başladığından beri oldukça hızlı bir destek programı oluşturduklarını aktaran Lagarde, banka olarak ekonomiyi desteklemek için gerekeni yapmaya devam edeceklerini vurguladı.
Avrupa ülkelerinde Kovid-19 sonrası ekonomik toparlanma ve tedarik dar boğazı ile artan enflasyon oranlarına değinen Lagarde, "Daha düşük enflasyon oranlarına geri dönüş olacak." dedi.
- "Küresel vergilendirme anlaşmasında yakalanan ivmeyi kaybetmemeliyiz"
OECD'nin açıkladığı, 130 ülkenin çok uluslu şirketlerin faaliyette bulundukları ülkede en az yüzde 15 oranında vergilendirilmeleri konusunda anlaşmaya varmasına ilişkin Lagarde, "Küresel vergilendirme anlaşmasında yakalanan ivmeyi kaybetmemeliyiz." ifadesini kullandı.
Lagarde, bugünün ekonomik risklerinin aşağı yukarı dengeli olduğunu belirterek, "Kovid-19'un delta varyantı risk dengesi konusunu sürüncemede bırakıyor." dedi.
Bu arada, La Provence gazetesine konuşan ECB Başkanı Lagarde, Avrupa'da ekonomik toparlanma döneminin devam ettiğini ancak sürecin halen kırılgan göründüğünü belirtmişti.
Lagarde, ECB'nin ana misyonunun fiyat istikrarını sürdürmek olduğunu vurgulayarak, "Fiyatlarda istikrarlı ve kademeli artışı sağlamamız gerek. Bunun için de istikrarlı ekonomik toparlanmaya ihtiyaç var. Henüz o aşamaya gelmedi." ifadelerini kullanmıştı.
Avro Bölgesi'nde enflasyonun 2021'de 8 yıldan bu yana ilk kez yüzde 2 seviyesine yükselmesini beklediklerini aktaran Lagarde. "Bununla birlikte rakamın gelecek yıl yüzde 1,5, 2023'te ise yüzde 1,4 düzeyine ineceğini tahmin ediyoruz." değerlendirmesinde bulunmuştu.
KÖLN (AA) - Almanya'da Wiesbaden İdare Mahkemesi, Hessen eyaletinde din dersi vermesi engellenen Diyanet İşleri Türk İslam Birliğini (DİTİB) haklı bularak, DİTİB'in eyalette din dersi vermeye devam edebileceğine hükmetti.
Mahkemenin kararında, 28 Nisan 2020'den itibaren Hessen Kültür Bakanlığınca DİTİB'in din dersi vermesinin engellenmesi hukuka aykırı bulundu.
Kararda, DİTİB'in Hessen eyaletinde 2013-2014 ile 2019-2020 arasında olduğu gibi tekrar din dersi verebileceği belirtildi.
DİTİB Hessen Eyalet Birliğince yapılan yazılı açıklamada, İdare Mahkeme'nin verdiği karardan duyulan memnuniyet dile getirildi.
Açıklamada, Müslüman vatandaşlara yönelik sorumlulukların yerine getirileceği vurgulanarak, "Hessenli Müslüman öğrencilere, öğretmenlere ve velilere, anayasal olarak sahip oldukları temel haklar da dahil olmak üzere, İslam din dersleri öğretimi pedagojik ve didaktik avantajları ile birlikte tekrar sunulacaktır. Müslüman öğrencilere, düzenli ve anayasaya uygun bir müfredat çerçevesinde, okul eşliğinde ve bilimsel bir eğitim almaları için olanak sağlanacaktır." ifadeleri kullanıldı.
Avrupa Türk-İslam Birliği (ATİB) Genel Başkanı Durmuş Yıldırım, Hessen CDU-Yeşiller eyalet hükümetinin, göçmen asıllı çocukların okullarda seçmeli ikinci yabancı dil genişletme hedefine, Portekizce, Arapça, Çince ve Lehce’yi dahil ederken, TÜRKÇE’ye yer vermeyip ders planına almak istememesine tepki gösterdi.
Hessen Eyalet Meclisi Kültür Politikası Komisyonu’nun, Türkçesiz, Lehçe, Çince, Arapça ve Portekizce’nin ikinci yabancı dil seçeneği olarak sunma planı federal ve eyalet demografik yapısıyla uyuşmadığına dikkat çeken ATİB Genel Başkanı Yıldırım, ’’Hessen Eyaleti’nde, 400 binden fazla bir nüfusla en büyük göçmen asıllı grubu oluşturan insanların dili TÜRKÇE’yi yok saymaya kalkmanın ne akli ne de politik hiç bir izahı olamaz. Eyalet Hükümeti, bu ülke gerçeklerinden uzak girişimiyle anayasanın ‘eğitimde eşitlik hakkını’ ihlal edeceğini bilmiyor olamaz. ‘’ uyarında bulunarak, Hessen eyaletinde Almancadan sonra en çok konuşulan dil TÜRKÇe’nin, eyalet eğitim müfredatına ikinci yabancı dil olarak mutlaka dahil edilmesi çağrısında bulundu.
Eğitim çağındaki çocuklarımıza yabancı dil konusunda irrasyonel dayatmaların zaman ve sosyal sermaye israfı olduğunu hatırlatan ATİB Genel Başkanı Durmuş Yıldırım, ülkenin reel olarak yeni yerlileri haline gelmiş aileler ve çocuklarını parti politikalarına alet etmenin ırkçı, göçmen ve insanlık düşmanı grupların ve partilerin hedefleri ‘kurumsal ötekileştirme’ye katkıdan başka birşey değildir, hatırlatmasında bulundu.
Göçmen ülkesi Almanya’da toplumu birinci, ikinci ve üçüncü sınıf şeklinde ayırma politkalarını ırkçı, faşist grupların, kliklerin, partilerin, politik söylemlerinin demokratik kitle partileri olarak bilinen partiler tarafından uygulamaya konulmak istenmesi, demokrasisiyle dünya ülkeleri endeksinde en üstlerde olan Almanya’ya yakışmadığını her aklı selim ülke insanı bilir ve görür, diyen ATİB Genel Başkanı Durmuş Yıldırım, CDU ve Yeşiller hükümetinden Türkçe’nin okullarda not sistemine dayalı bir yabancı dil dersi olarak verilmesini talep ederken, bütün demokratik kitle partilerini göçmen asıllı yeni yerlileri parti politikalarında meze, nesne olarak kullanma alışkanlığından artık vazgeçmeye çağırdı.
TÜRKÇEYİ YOK SAYMAK, POLİTİK KÖRLÜKTÜR
ATİB Genel Başkanı Durmuş Yıldırım, Hıristiyan Demokrat Parti (CDU) ile Yeşiller’in eyalet seçimleri sath-ı mahlinde verdikleri ‘Türkçe yabancı dil dersi’ sözünü layıkıyla yerine getirmeye davet edip, ’’Eyalette en çok konuşulan Türkçe, Arapça, Yunanca’nın kalıcı olarak ikinci veya üçüncü yabancı dil olarak genel eğitim müfredatında isteğe bağlı değil, notlu okutulmasının altyapısı oluşturulmalıdır. Bu politika için anayasal mecburiyet çocuklarımız içinde anayasal haktır. Okullar da yabancı dil dersi seçeneğinin öğrenci ve velilerin ihtiyaçlarına göre verilmek istenmemesinin akli hiç bir izahı yoktur.
Yabancı dil dersi alternatifine Portekizce, Arapça, Çince ve Lehçe eklemek; Türkçe ve Yunanca gibi geleneksel göçmen işçi dillerinin geniş zaman yayarak bitirilmek istenmesi ayrımcılıktır, dışlamacılıktır, eğitimde ırkçılıktır. Hessen Eyalet Hükümeti’nden beklentimiz; toplumu gereksiz tartışmalarla meşgul etmek yerine, okullarda velilerle birlikte derhal çok dillilik uygulaması için ortak bir politika oluşturumasının barış ve huzur içinde ortak bir gelecek için önemine dikkat çekti.
Durmuş Yıldırım
ATİB Genel Başkanı