Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
BERLİN (AA) - Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yarının güçlü Avrupa'sı için silahlı kuvvetlere ve savunma sanayisinin temellerine daha fazla yatırım yapmaları gerektiğini belirtti.
Scholz ve Macron, Elysee Anlaşması'nın 60. yılı vesilesiyle Alman Frankfurter Allgemeine ve Fransız Journal du Dimanche için ortak bir makale kaleme aldı.
Makalede şu anki birinci büyük zorluğun, Avrupa'nın daha egemen ve uluslararası düzeni şekillendirecek jeopolitik kapasiteye sahip olmasını sağlamak olduğunu ifade eden iki lider, şunları kaydetti:
"Yarının güçlü Avrupa'sı için silahlı kuvvetlerimize ve Avrupa'daki savunma sanayimizin temellerine daha fazla yatırım yapmalıyız. Bu, savunma kabiliyetlerimizi geliştirecek ve dolayısıyla transatlantik ilişkileri de güçlendirecektir. Avrupa'nın yeteneklerinin geliştirilmesi ve NATO'da daha güçlü bir Avrupa ayağı, bizi Atlantik'in diğer yakasında ABD için daha güçlü bir ortak haline getirecektir. Büyük uluslararası askeri zorlukların üstesinden gelmede daha donanımlı, daha verimli ve daha etkili olunacaktır."
Eski Şansölye Konrad Adenauer ve eski Fransa Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle'nin hayallerini, gösterdikleri yolda gerçekleştirmeye kararlı olduklarını vurgulayan Scholz ve Macron, makalede şu ifadeleri kullandı:
"Çocuklarımız büyüyüp bu kıtanın vatandaşları olduklarında Avrupa Birliğinin daha da güçlü bir umut lideri olmasını sağlamaya kararlıyız. Avrupa'daki ortaklarımızın ve dostlarımızın da bu inancı paylaştığını çok sayıda görüşmemizden biliyoruz. Onlarla bu inancı gerçeğe dönüştürmek istiyoruz. Gelecek nesil için Avrupa'mızı şekillendirmek üzere yedi stratejik hedef doğrultusunda çalışmak istiyoruz."
Jeopolitik gücün sadece askeri araçlara değil, aynı zamanda esnekliğe ve stratejik alanlarda ileriye dönük olma yeteneğine bağlı olduğunu ifade eden liderler, stratejik kaynaklarda çeşitliliği artıracak, kritik alanlardaki kabiliyetlerini güçlendirecek ve dünyanın ilk karbon-nötr kıtası olmak için yola çıkacaklarını kaydetti.
Enerji karışımında ulusal tercihlerin kabul edileceğini belirten Scholz ve Macron, şunları kaydetti:
"Her şeyden önce yenilenebilir ve düşük karbonlu enerji kaynaklarına, enerji verimliliği önlemlerine, güçlü ara bağlantılara ve hem üreteceğimiz hem de ithal edeceğimiz hidrojen kullanımına odaklanacağız. Elektrik piyasasının işleyişini iyileştirmek için çalışacağız ve Avrupa düzeyinde ortak gaz alımına katılacağız. Birleşmiş Milletler Şartı'nda yer alan uluslararası düzeni korumak için çalışan herkesle stratejik ortaklıklarımızı güçlendirmek istiyoruz. Refahımızın temel taşı olarak serbest ve adil ticareti teşvik etmek istiyoruz. Ticari ilişkilerimizi daha geniş bir zemine oturtmak için merkezinde (Dünya Ticaret Örgütü) DTÖ'nün yer aldığı iddialı bir ticaret gündemini ve dünyanın dört bir yanındaki ortaklarımızla modern ticaret anlaşmalarını destekliyoruz."
İklim değişikliğiyle mücadelenin önemini vurgulayan Scholz ve Macron, vatandaşlara ekolojik geçişin zorluklarının üstesinden gelmeleri için destek vereceklerine işaret etti.
İki lider, Avrupa sanayisinin rekabet etmesini desteklemek ve rekabet ve yeniliği teşvik eden bir ortamı oluşturacak iddialı bir strateji için çaba göstereceklerini vurguladı.
Bireysel özgürlükler, hukukun üstünlüğü, demokratik katılım ve vatandaşlarının korunmasının AB’nin ana değerleri ve ilkeleri olduğunu ifade eden Scholz ve Macron, bundan dolayı AB’nin Avrupa vatandaşlarını ve onların özgürlüklerini korumayı sürdürmesi gerektiğini vurguladı.
Hukukun üstünlüğünü ve bireysel özgürlüklere ilişkin çabalarının yanında dijital alanda uluslararası düzeyde standartların oluşturulması çağrısında bulunan iki lider, “AB’ye yapılan ithalatlar bizim güvenlik, insan hakları, çevre ve sosyal standartlarımıza uygun olmalı.” ifadesini kullandı.
Scholz ve Macron, özellikle öğrenciler için hareket özgürlüğü sağlamak istediklerini aynı zamanda AB’nin dış sınırlarında etkili kontrollerin yapılması gerektiğine işaret etti.
Batı Balkan ülkelerine ilişkin değerlendirmede bulunan Scholz ve Macron, AB’nin genişlemesine ilişkin hızlı ve somut ilerleme sağlanması için çalıştıklarını belirtti.
Fransa Cumhurbaşkanı ve Almanya Başbakanı, aynı zamanda genişlemiş bir AB’nin daha verimli kurumlarla ve hızlı karar alma süreçleri ile hareket etme yeteneğini sürdürmesinin temin edilmesi gerektiğini belirterek, özellikle AB Konseyinde kararların nitelikli çoğunlukla alınmasının sağlanmasını istedi.
Almanya ve Fransa’nın Elysee Anlaşması’nın imzalanmasının yıl dönümünde Avrupa’nın temel konularında hemfikir olduğunu vurgulayan iki lider, “Dirençli, güçlü ve egemen bir AB için aynı hedefleri takip ediyoruz. Aynı fikirde olmadığımız alanlarda da Avrupalı partnerlerimizle istişare etmek istediğimiz ortak cevaplar bulmak için kararlılıkla çalışıyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
Çiftçi ve çevre örgütlerinin yer aldığı “Wir haben es satt” (Artık bıktık) adlı inisiyatifin çağrısıyla binlerce kişi, tarihi Brandenburg Kapsı önünde toplandı.
Göstericiler, üzerinde “Sosyal olarak adil bir tarım dönüşümü ve herkes için iyi yemek", “Çiftçi haklarını dünyada güçlendirin”, “Küçük çiftlik işletmelerinin korkularına son verin", “Çiftlikleri güçlendirin, şirketleşmeyi durdurun” yazılı pankart ve dövizler taşıdı.
Göstericiler, şehir merkezine doğru yürüyüş gerçekleştirirken, eylemde konvoy oluşturan 50’nin üzerinde traktör de korna çalarak tarımdaki sorunlara dikkat çekti.
Gösteride adil üretici fiyatlarının sağlanması, çiftçilere sosyal yardım sağlanması, çevre dostu tarımın desteklenmesi ve daha fazla tarım alanın açılması gibi taleplerde bulunuldu.
Soyadını açıklamak istemeyen Herby adlı gösterici, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Almanya’da güçlü bir tarım lobisinin tarım ekonomisini desteklediğini belirterek, bunun küresel beslenme ve çevre için iyi olmadığını ifade etti.
Herby, Almanya’nın tarım politikasının tarım ihracatlarıyla dünyanın başka yerlerinde tarım ekonomisi yapılarını bozduğunu kaydetti.
Berlin’den gösteriye katılan Markus Heiermann ise insanların gıdaların değerini bilmesi gerektiğini belirterek, “Benim burada olmanın bir nedeni de bu. Çünkü insanların ceplerinde para azaldığında gıdadan tasarruf ediyorlar. Bu konuda istatistikler var. Geçen yıl organik ve kaliteli gıdalar alındı." dedi.
Öte yandan bir grup eylemci gösteri öncesinde Berlin’de düzenlenen Dünya Gıda ve Tarım Forumu’nun kapsamında yapılan Berlin Tarım Bakanları Konferansına katılan Almanya Tarım Bakanı Cem Özdemir’e taleplerini iletti.
İnisiyatifin Sözcüsü Inka Lange, burada yaptığı açıklamada, bir yıl önce çiftçilerin tarım ve gıda dönüşümü sağlamak için burada toplandığını hatırlatarak, “Bir yıl sonra şu bilançoyu çıkarmak zorundayız. Yapılanlar cesaretsizdi, yavaştı ve azdı." dedi.
Lange, ülkede çiftliklerin kapandığına işaret ederek, “Giderek daha fazla toprak daha az kişinin elinde. Daha fazla endüstriyel tarım fabrikalara izin veriliyor. Bunun olmaması lazım.” ifadesini kullandı.
İnisiyatifin temsilcileri Özdemir’e "protesto yazısı" ve üzerinde çeşitli tahıl ürünlerinin bulunduğu bir tepsi verdi.
KÖLN (AA) - Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) Genel Başkanı Köksal Kuş, "Terör örgütü yandaşlarının İsveç’te olduğu gibi Avrupa’nın değişik bölgelerinde huzursuzluk çıkarmaları biz Avrupa halklarının güvenliğini de tehdit etmektedir." dedi.
Kuş, Almanya'nın Köln kentindeki UID Genel Merkezinde, UID yönetim kurulu üyeleriyle basın açıklamasında bulundu.
Köksal Kuş, "İsveç’in başkenti Stockholm’de terör örgütü PKK/YPG yandaşlarının Türk milletini ve sayın Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nı hedef alan alçak gösterisini Avrupa’da yaşayan Türkler adına şiddetle kınıyoruz." ifadesini kullandı.
Türkiye’deki seçimler öncesi, Avrupa’da terör örgütü yandaşlarının provokasyonlarının artış gösterebileceğinin gerekli makamlarca göz önünde bulundurulmasını isteyen Kuş, buna göre güvenlik güçlerinin teyakkuzda olmasını talep etti.
Kuş, "Terör örgütü yandaşlarının İsveç’te olduğu gibi Avrupa’nın değişik bölgelerinde huzursuzluk çıkarmaları biz Avrupa halklarının güvenliğini de tehdit etmektedir." diye konuştu.
Terör eylemlerine on yıllardır müsamaha gösteren bazı ülkelerin NATO gibi ciddi bir savunma oluşumuna girme arzusunun abesle iştigal olduğunu belirten Kuş, Stockholm Şehir Savcılığının söz konusu terör propagandasıyla ilgili soruşturmaya gerek duymamasının abes olduğunu vurguladı.
İsveç'te aşırı sağcı bir politikacının İsveç'te Kur'an-ı Kerim yakmasına tepki gösteren Kuş, bunun Avrupa'da yaşayan 30 milyon, dünyadaki 1,7 milyar Müslümanı derinden üzdüğünü ve böyle bir olayın asla tasvip edilemeyeceğini söyledi.
KÖLN (AA) - Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) Genel Başkanı Köksal Kuş, "Terör örgütü yandaşlarının İsveç’te olduğu gibi Avrupa’nın değişik bölgelerinde huzursuzluk çıkarmaları biz Avrupa halklarının güvenliğini de tehdit etmektedir." dedi.
Kuş, Almanya'nın Köln kentindeki UID Genel Merkezinde, UID yönetim kurulu üyeleriyle basın açıklamasında bulundu.
Köksal Kuş, "İsveç’in başkenti Stockholm’de terör örgütü PKK/YPG yandaşlarının Türk milletini ve sayın Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nı hedef alan alçak gösterisini Avrupa’da yaşayan Türkler adına şiddetle kınıyoruz." ifadesini kullandı.
Türkiye’deki seçimler öncesi, Avrupa’da terör örgütü yandaşlarının provokasyonlarının artış gösterebileceğinin gerekli makamlarca göz önünde bulundurulmasını isteyen Kuş, buna göre güvenlik güçlerinin teyakkuzda olmasını talep etti.
Kuş, "Terör örgütü yandaşlarının İsveç’te olduğu gibi Avrupa’nın değişik bölgelerinde huzursuzluk çıkarmaları biz Avrupa halklarının güvenliğini de tehdit etmektedir." diye konuştu.
Terör eylemlerine on yıllardır müsamaha gösteren bazı ülkelerin NATO gibi ciddi bir savunma oluşumuna girme arzusunun abesle iştigal olduğunu belirten Kuş, Stockholm Şehir Savcılığının söz konusu terör propagandasıyla ilgili soruşturmaya gerek duymamasının abes olduğunu vurguladı.
İsveç'te aşırı sağcı bir politikacının İsveç'te Kur'an-ı Kerim yakmasına tepki gösteren Kuş, bunun Avrupa'da yaşayan 30 milyon, dünyadaki 1,7 milyar Müslümanı derinden üzdüğünü ve böyle bir olayın asla tasvip edilemeyeceğini söyledi.
BERLİN (AA) - Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Polonya'nın Ukrayna'ya Alman menşeli Leopard tankı sevk etmek istemesi halinde buna karşı çıkmayacaklarını belirtti.
Dışişleri Bakanı Baerbock Fransız LCI televizyonu muhabirinin, Polonya'nın Ukrayna'ya Leopard tankları teslim etmesi halinde ne olacağını sorması üzerine, "Şu anda bu soru sorulmadı ancak sorulsaydı buna engel olmazdık." dedi.
Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki de Twitter'dan yaptığı paylaşımda, "Ukrayna'daki duruma seyirci kalmayacağız. Leopardlar konusunda Almanya ile anlaşma sağlayamazsak, modern tanklarının bir kısmını savaşan Ukrayna'ya bağışlamaya hazır ülkelerden oluşan daha küçük bir koalisyon kuracağız." ifadesini kullandı.
Dışişleri Bakanı Baerbock'un bu açıklaması Alman basını tarafından "Leopard tanklarının Ukrayna'ya verilmesine yeşil ışık yaktı" şeklinde yorumlandı.
Litvanya, Letonya ve Estonya'nın dışişleri bakanları da Ukrayna'ya Leopard tanklarının gönderilmesi için Almanya'ya çağrıda bulunmuştu.
Üç ülkenin bakanları, Twitter hesaplarından, "Almanya'yı Ukrayna'ya Leopard tankları sağlamaya çağırıyoruz. Bu, Rus saldırganlığını durdurmak, Ukrayna'ya yardım etmek ve Avrupa'da barışı hızla yeniden sağlamak için gereklidir. Avrupa'nın önde gelen gücü olarak Almanya'nın bu konuda özel sorumluluğu vardır." paylaşımında bulunmuştu.
- Leopard tankları
Almanya'nın ürettiği Leopard tankları, Danimarka, Finlandiya, Yunanistan, Hollanda, Norveç, Polonya, Portekiz, İsveç, İspanya, Çekya, Türkiye ve Macaristan gibi AB ve NATO ülkelerinde bulunuyor.
Dünya çapında çeşitli ordularda hizmet veren yaklaşık 2 bin 670 Leopard 2 tankı mevcut. Yaklaşık 64 ton ağırlığındaki Leopard tankları, saatte 70 kilometre hıza ulaşabiliyor ve 120 milimetrelik yivsiz top namlusuyla 5 bin metreye kadar hedefleri vurabiliyor.
Polonya ve Finlandiya gibi Avrupalı müttefikler, Ukrayna'ya bu tankları göndermeye hazır olduklarını ve Berlin'in onayını beklediklerini ifade etmişti. Ancak Leopard tankları Almanya'da üretildiği için Ukrayna gibi başka ülkelerde kullanılması için Almanya'nın onayının alınması gerekiyor.
Terör örgütü PKK/YPG yandaşlarının geçen hafta İsveç'in başkenti Stockholm’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı temsilen bir maketi ayaklarından asarak Türkiye’ye hakaretler ve küstahça tehditler savurdukları menfur eyleme izin veren İsveç hükümeti bir başka rezalete daha ön ayak olmaya hazırlanıyor.
Yeni bir provokasyona daha çanak tutan İsveç hükümeti, İsveç’in faşist siyasetçisi Rasmus Paludan’ın İsveç’teki Türk Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim yakmasına yasal izin çıkardı.
İSVEÇ HÜKÜMETİNİ KINIYORUZ!
Terör örgütü PKK/YPG destekçilerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ayaklarından asarak idam etmeyi resmeden eylemlerinin suç teşkil etmediğini ve ön soruşturmaya gerek duyulmadığını açıklayan Stockholm başsavcılığının şaşkınlık yaratan kararı henüz açıklanmışken hemen ardından faşist siyasetçi Rasmus Paludan’ın İsveç’teki Türk Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim yakmasına resmi izin çıkaran İsveç hükümeti yetkililerini kınayan İNOSAM Başkanı Gürkan Avcı,
“Bütün vatandaş ve soydaşlarımızı ve tüm Müslümanları İsveç hükümet temsilcilerine kınayıcı mektup ve mesajlar atmaya ve yine bütün İsveç büyükelçilikleri, konsoloslukları ve dış temsilcilikleri önünde protestolar ve eylemler yapmaya davet ediyorum. Biz İNOSAM olarak yarından itibaren Türkiye’deki tüm İsveç dış temsilciliklerini protesto etmeye başlayacağız. İsveç büyükelçiliklerinin ve konsolosluklarının önüne lahana dolması ve Türk kahvesi bırakacağız” dedi.
TÜM İSVEÇ DIŞ TEMSİLCİLİKLERİNE TÜRK DOLMASI BARIKACAĞIZ!
Protesto materyali olarak lahana dolması ve Türk kahvesi kullanma gerekçelerine açıklık getiren İNOSAM Başkanı Gürkan Avcı, “Bundan üç yüz yıl önce Ruslarla yaptığı savaşta uğradığı yenilgi üzerine Türkiye’ye sığınıp 5 yıl korumamız altında misafirimiz olan İsveç kralı 12. Karl’ın vefasız ve saygısız torunlarını protesto etmek için başlattığımız tepki eylemleri için en uygun protesto malzemesi olarak lahana dolmasını ve Türk kahvesini tespit ettik. İsveçlilerin atası, Kralı 12. Karl’ın Türkiye’deki 5 yıllık misafirliği süresince müptelası olduğu ve İsveç’e götürerek İsveç mutfağına kattığı lahana dolması ve Türk kahvesi küstah ve aymaz İsveç hükümetinin akıllarını başlarına getirmek için en manidar malzeme olacaktır” dedi.
DÜNYA TÜRKLÜĞÜNÜ VE TÜM MÜSLÜMANLARI PROTESTOYA DAVET EDİYORUZ!
İsveç hükümetini protestoya davet açıklama metnini bütün yerel dillere çevirerek dünyadaki bütün basın ajanslarına göndereceklerini, vatandaş, soydaş ve dindaş halklar başta olmak üzere ve yine insan onuruna ve inançlara saygılı tüm dünya insanlığını böylesi menfur ve melun bir eyleme izin veren İsveç hükümetini ve yetkililerini kınamaya ve protesto etmeye davet edeceklerini kaydeden İNOSAM Başkanı Gürkan Avcı, “İsveç Kralı Sayın Carl Gustaf’ı, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson’u ve provakatif siyasetçi Rasmus Paludan’ı şiddet ve düşmanlığa, sefillik ve teröre, provokasyonlara açıkça teşvik eden bu gösteriye son vermeye davet ediyorum. İsveç yönetiminin uluslararası hukuktan kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirmesini, İslam dünyasını ve dünya insanlığını provoke etmeye matuf bu çirkinliklere son vermesini ve PKK/YPG terörüyle mücadelede Türkiye ile iş birliğine katkı sağlamasını bekliyoruz” dedi.
SESSİZ VE SEYİRCİ KALMAK BÜYÜK VEBALDİR!
İsveç’teki Türk Elçiliği önünde yapılacak olan Kur’an-ı Kerim yakma eyleminin insanlık onur ve barışına karşı yapılan aline bir suikast olacağını, yapılan eylemin Müslümanların kutsalına ve insanlık barış ve huzuruna karşı hareket ve hakaret olduğunu, bu tür melun eylemlere karşı sessiz ve seyirci kalmanın büyük bir vebal olduğunu, menfur eylemin demokrasi ve insan hakları ile açıklanmaya izah veremeyeceğini ve İsveç yönetiminin bu tür eylemlere dur diyerek utanç duyması gerektiğini kaydeden İNOSAM Başkanı Gürkan Avcı şöyle konuştu;
İsveç’in başkenti Stockholm’deki Türk Büyükelçiliği önünde yapılacak olan Kur’an-ı Kerim yakma eylemine karşı ve İsveç yönetimine dönük vicdan ve ahlak sahibi herkesi tepki vermeye ve protesto etmeye davet ediyorum. Ben ve arkadaşlarım yarından tezi yok hem yazılı ve sözlü protest mesajlarımızı sorumlu ve yetkili kişilere göndermeye başlayacağız ve Türkiye’deki İsveç dış temsilciliklerine önüne lahana dolması ve Türk kahvesi bırakarak bu haksız eylemi ve hukuksuz kararı kınadığımızı göstereceğiz.
KUR’AN-I KERİM’E DÖNÜK MELUN EYLEME KARŞI SESİZ KALMAYACAĞIZ!
Bu itibarla parti ve siyasi görüş ayırt etmeksizin tüm vatandaş, soydaş ve dindaşlarımızı hasılı vicdan sahibi tüm insanları İslam’ın kutsal kitabına dönük bu sefil eylemi lanetlemeye davet ediyoruz ki inancımıza, ülkemize, devletimize, milletimize, geleceğimize ve insanlık barış ve huzuruna ve insanlık onuruna sahip çıkmak elzem hale gelmiştir.
İsveç yönetiminin ve ilgili makamlarının bu tür menfur eylemler karşısında atacağı hukuki adımlar ve alacağı kararlar tarafımızca titizlikle takip edilecek olup protest girişimlerimiz yaygınlaşarak ve derinleşerek devam edecektir.
2022 Mart ayında Duisburg ve Dortmund kentlerinde yüksek düzeyli katılımla yapılan çalıştaylar sonrası kurulan Türkçe ve Eğitim Çalışma Kurulu 2023 – 2053 vizyon toplantısını gerçekleştirdi.
30 YILLIK VİZYON ÇALIŞMASI
Türkçe ve Eğitim Çalışma Grubu sözcüsü ve Kuzey Ren Vestfalya (NRW) Veli Dernekleri Federasyonu (FÖTEV) kurucu ve Onursal Başkanı Kadir Dağlar başkanlığında gerçekleşen toplantıda gelecek 30 yılı kapsayacak “Beşinci Kuşak Türkçe Eğitimi ve Türkçe Kültür Havzası” başlıklı vizyon belgesi taslak çalışmasını değerlendirdi.
21 ŞUBAT 2023’TE TÜRKÇE ÇALIŞTAYI DÜZENLENİYOR
Türkçe ve Eğitim Çalışma Grubu ayrıca Türkçe derslerine ve eğitim gündemine dair STK’ların çalışmalarını değerlendirdi ve önemli kararlar aldı. STK’ların çatı kuruluşlarıyla ve toplumun bütün kesimleriyle Türkçe gündemiyle görüşmelerin değerlendirildiği toplantıda 21. Şubat 2023’de geniş katılımlı üçüncü Türkçe Çalıştayı‘nın dijital ortamda düzenlenmesi hususunda değerlendirmeler yapıldı. Bu bağlamda bir üst kurulun oluşmasının amaçlandığı belirtildi.
TÜRKÇE DERSLERİNE KAYIT SÜRECİNDE DUİSBURG ŞEHRİ ÖRNEK ALINMALI
Türkçe ve Eğitim Çalışma Grubu sözcüsü ve Kuzey Ren Vestfalya Veli Dernekleri Federasyonu (FÖTEV) kurucu ve Onursal Başkanı Kadir Dağlar, Ocak ve Şubat aylarında Türkçe dersleri kayıtlarının yapıldığını, bu konuda velilerin bilgilendirilmesinin gerekli olduğu ve pandemi döneminde Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nde Türkçe derslerine kayıtlarda yaklaşık %4 oranında artışın sağlandığı tek şehir olan Duisburg örneğinde olduğu gibi farkındalığın oluşturulması gereğinin altını çizdi. Dağlar Türkçe ve Eğitim Çalışma Grubu’nun bu konuda üzerine düşen bilgilendirme çalışmalarını belirli aralıklarla yapacağını da sözlerine eklerken, Türkçe dersleri kayıt süreci için www.anadilim.de sayfasının bilgilendirici olması nedeniyle kendilerince de desteklendiğini belirtti.
STK’LAR VE VE NRW EYALETİ EĞİTİM BAKANI İLE GÖRÜŞME
Kadir Dağlar yeni seçilecek DİTİB Genel Başkanı’ndan görüşme talep ettiğini, Alevi Birlikleri Federasyonu Başkanı Hüseyin Mat ile Türkçe hususunda telefon görüşmesinde bulunduğunu belirtti. Kadir Dağlar ayrıca Kuzey Ren Vestfalya (NRW) Eyaleti Eğitim Bakanı Dorothee Feller ile görüşme talebinde bulunduklarını da sözlerine ekledi.
TÜRKÇE VE EĞİTİM ÇALIŞMA KURULU HAKKINDA
Türkçe ve Eğitim Çalışma Kurulu veli dernekleri ve öğretmen derneklerinin koordinasyonunu sağlayan bir yapılanma olarak Mart 2022‘de kuruldu. Almanya’da Türkçe ve eğitim alanında en deneyimli isimlerle genç öğretmenler tarafından oluşan kurul, eğitim alanında faaliyet sağlayan başta veli derneklerine, öğretmen derneklerine ve diğer STK’lara tavsiye niteliğinde durum raporları hazırlıyor. Türkçe ve Eğitim Çalışma Kurulu yüksek siyaset ve bürokrasiyle iletişimi sağlayıp bilimsel verilerle dayalı ve uzmanlar tarafından hazırlanmış raporların eğitim politikalarında değerlendirilmesini sağlayacak.
TOPLANTIDA ALINAN KARARLARDAN BAZILARI
VELİ DERNEKLERİ YAPILANMASI İLE İLGİLİ OLANLAR
1) Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde veli dernekleri yapılanması hızla yok olma aşamasındadır. Henüz on yıl evvel 50‘in üzerinde olan KRV‘de veli dernekleri adedi şu anda kıyaslanmayacak derecede azalmıştır. Hızla dağılma sürecine giren veli dernekleri yapılanmasında kan kaybının durdurulması ve toplumun bütün kesimlerini kapsayan ve eğitimbilimsel donanımı olan bir çalışma modeli oluşturulmalı ve insan kaynakları buna göre harekete geçirilmelidir.
ÖĞRETMEN DERNEKLERİ YAPILANMASI İLE İLGİLİ OLANLAR
2) Almanya ve Kuzey Ren Vestfalya’da öğretmenlere yönelik derneksel yapılanmada bütünlük ve birliktelik esas alınmalıdır. Dernekleri ve toplumu ayrıştıran, kişisel egolarını tatmin etmek üzere dernekleri bölen gelişmeler kaygıyla izlenmektedir. Öğretmen Dernekleri Ruhr Öğretmen Dernekleri modelinde olduğu gibi hizmetiçi eğitim sistematiği geliştirmeli ve bu konuda geniş bir donanım oluşturmalıdır. Hizmetiçi eğitim konusunda öğretmen dernekleri Türkiye ile işbirliği olanaklarını görüşmelidir.
ÖNÜMÜZDEKİ 30 YILI KAPSAYACAK ÖNEMLİ POLİTİKALAR GELİŞTİRİLMELİ
3) 2023-2053 yıllarını kapsayan 30 yıllık süreçte beşinci ve altıncı Türk kuşağı Almanya’da yaşayacaktır. İlk kez kimlik ve kişilik edinimini Türkiye’de tamamlamış kuşaklar, yani Türkçe’yi azınlık konumunda Almanya’da öğrenmiş kuşaklar ailelerinde dil ve kültür öğretir ve aktarır kuşak olarak sorumluluk alacaklardır. Doğal olarak bu süreç potansiyeller barındırdığı gibi kültürel ve dilsel erozyon tehlikesini de barındırmaktadır. O yüzden bu sürecin devlet ve sivil toplum düzeyinde aktif dil, eğitim ve kültür politikalarıyla ve bütüncül bir şekilde desteklenmesi sağlanmalıdır.
TÜRKÇE DERSLERİNE KAYIT SÜRECİNDE MODERN AYGITLAR KULLANILMALI
Türkçe derslerine kayıt süreci Ocak ve Şubat aylarında devam edecektir. Bu süreçte velilerin bilgilendirilmesi ve farkındalığın oluşması için anadilim.desayfasından yararlanılacaktır.
Duisburg Türk Eğitim Merkezi’nde Dr. Ali Söylemezoğlu’nun özel kitaplarının bağışlarıyla Türkiye, Almanya ve dünya tarihi, kültür, sanat, edebiyat, felsefe, dilbilim ve sosyoloji ağırlıklı kitaplık oluştu. Ali Söylemezoğlu Türk Eğitim Merkezi’ne 842 kitaptan, 229 adet dergi ve belgeden oluşan bağışı Duisburg Türk Eğitim Merkezi tarafından memnuniyetle karşılandı.
Ali Söylemezoglu’nun gelecek nesillere kitap armağanı
Dr.Ali Söylemezoğlu; "Elimdeki kitaplardan ve dünyanın çeşitli ülkelerinden temin ettiğim tarihi belgelerden; Almanya'da yaşayan insanlarımızın özellikle de gençlerimizin ve gelecek kuşaklarımızın faydalanmalarını arzuluyordum. İlgi alanı eğitim olan ve bu yönde çalışmalar yapan, hatta bünyesinde Kitap Kulübü de barındıran Duisburg Türk Eğitim Merkezi bunun için en iyi adresti. Adıma oluşturulan kütüphaneden dolayı Türk Eğitim Merkezi yetkililerine çok teşekkür ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum" dedi
Tarih, kültür ve Türkçe düzeyini artırmaya yönelik kütüphane ve kitap kulübü
Duisburg Türk Eğitim Merkezi adına konuşan yönetici Nurdan Kanıkurumaz ’Türkiye, Almanya ve dünya tarihi, edebiyat ve Türkçe ağırlıklı kütüphanemiz Dr. Ali Söylemezoğlu’nun bağışıyla daha da zenginleşti. Toplumumuzda kitap okuma seviyesini artırmak ve özellikle gençlerin tarih, kültür, Türkçe bilgi düzeylerini artırmak amacıyla Duisburg Türk Eğitim Merkezi’nde kitap kulübü oluşturduk. Sürekli olarak üniversite öğrencileri ve gençlerle bu çerçevede kitap okuyup, okuma akşamları ve fikir atölyeleri düzenliyoruz. Yeni kitaplarımızla kitap kulübümüzün ve gençlerin olanakları daha da genişlemiş oldu. Bu vesileyle Duisburg ve çevresindeki kitap severleri kitap kulübümüze katılmayı ve aynı zamanda kitap bağışına davet ediyoruz. Yurtdışı Türkler Başkanlığı’na da kitaplık istemiyle başvuruda bulunduk’ dediler.
Türk Eğitim Merkezi bağışı memnuniyetle karşıladı
Dr. Ali Söylemezoglu’nun bağışladığı kitaplarla ivme kazanan Türk Eğitim Merkezi bünyesinde oluşturulan kitap kulübünün katılımcıları ise, yapılan bağıştan ötürü Duisburg Türk Eğitim Merkezi’nün kütüphanesinin büyük ölçekte genişlediğini ve böylelikle bir cok kaynağa kolaylıkla ulaşabildiklerinden dolayı memnun olduklarını dile getirdiler.
Duisburg Türk Eğitim Merkezi’nin farklı program ve projelerine dahil çocukların velileri de kütüphanenin genişlemesine yönelik ‘Eğitim merkezimizde çocuklarımız için zaten bir çok etkinlik ve aktivite yapılmakta. Buna ilaveten çocuklarımızın da yararlanabileceği kitaplarla kütüphanenin büyütülmüş olması bizleri son derece mutlu etti’ dediler ve kitap bağışı yapmak isteyen şahıs ve kurumları Türk Eğitim Merkezi’ne kitap bağışı yapmaya davet ettiler.
Kütüphane açılışında din görevlisi Yusuf Karakoç dualar okudu ve kitap bağışından dolayı Ali Söylezmoğlu’nu tebrik etti.’.
Mavi:’Kütüphanemizden araştırmacıların ve halkımızın yararlanması bizi sevindirir
Türk Eğitim Merkezi’ni himaye eden DİTİB Türk İslam Cemiyeti Duisburg Wanheimerort Başkanı Adnan Mavi kütüphane ve kitap kulübü girişimini kutladıklarını ve destekledikerini açıkladı ve ‘Gençlerin kitap okumalarını teşvik etmek öncelikli amacımızdır. Kütüphanemiz kamuya açıktır. Kütüphanemizden araştırmacıların ve halkımızın yararlanması bizi sevindirir. Kitapseverler her zaman Duisburg Türk Eğitim Merkezi’nde gelip kitap okuyabilirler, Aynı zamanda geniş bir belge arşivimiz vardır. Yerel tarih ve göç tarihi hususunda cemiyetimizde ilgiililer araştırmalar yapabilirler’ dedi.
Kütüphanenin resmi açılışının 7 Şubat’ta T.C. Düsseldorf Başkonsolosu Ayşegül Karaarslan, T.C. Düsseldorf Başkonsolosluğu, Eğitim Ataşesi Gamze Bozgöz’ün ve halkın geniş katılımıyla yapılması öngörülüyor.
KİEV (AA) - Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Kiev'de, Lindsey Graham, Richard Blumenthal ve Sheldon Whitehouse'dan oluşan ABD'li senatör heyetiyle bir araya geldi.
Ukrayna Devlet Başkanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Kiev'de temaslarda bulunan ABD'li senatörler Graham, Blumenthal ve Whitehouse, Zelenskiy tarafından kabul edildi.
Zelenskiy, ABD'nin Kiev Büyükelçisi Bridget A. Brink'in de yer aldığı basına kapalı görüşmede, ABD'li heyete Rusya-Ukrayna Savaşı ile ilgili gelişmeler konusunda bilgi verdi.
Ukrayna Devlet Başkanlığı'ndaki toplantıda Zelenskiy, ülkesine verdikleri desteklerden dolayı senatörlere teşekkür etti.
ABD'nin Ukrayna'ya yeni silah yardımı paketini onayladığını hatırlatan Zelenskiy, "(Silah yardımı paketi) İhtiyacımız olan askeri teçhizat ve mühimmatı içerecek. ABD bu son derece önemli konuda liderdir." ifadelerini kullandı.
Görüşmede, Rusya'ya yönelik yaptırımların sürdürülmesi ve Ukrayna'ya askeri yardımın devam ettirilmesi gibi konular ele alındı.