Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa ülkelerinin Ankara büyükelçileriyle Çankaya Köşkü'nde bir araya geldi.. Erdoğan açıklamasında, 'Ülke olarak uzun vadeli bakış açısıyla olumlu gündem oluşturmak ve ilişkilerimizi yeniden rayına oturtmak için hazırız. Brexit ile beraber artan belirsizlik ancak Türkiye'nin Avrupa ailesinde hak ettiği yeri almasıyla giderilebilecektir' dedi. 'Michen ve Leyen'i misafir edeceğiz. Dışişleri Bakanım da 21 Ocak'ta temaslarda bulunacak' diyen Erdoğan, 'Yeni reformların hazırlığı içindeyiz. Son aşamaya gelen çalışmaları yakında kamuoyumuzla paylaşacağız' ifadelerine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;
Koronavirüs salgını izleri kolay silinmeyecek derin acılar bıraktı. Salgın tüm insanlığın aynı gemide olduğunu bir kez daha hatırlattı. Hiçbir ayrım yapmadan 156 ülkeye, 11 uluslararası kuruluşa tıbbi destek sağladık. 100 bin vatandaşımızı ülkemize getirirken, 38 bin yabancıyı da destek vermek suretiyle ülkelerine gönderdik. Tüm bunları insanlık ailesine karşı kendimizi mesul hissettiğimiz için yaptık. Yardım faaliyetlerimizi bundan sonra da devam ettireceğiz.
Aşı çalışmalarında elde edilen başarılar umudumuzu artırıyor. Aşıyı vatandaşlarımıza gönüllülük esasına dayalı olarak uygulamaya yakında başlıyoruz. İnsan deneyi aşamasındaki yerli aşılarımızı, gerekli onayların ardından milletimizle birlikte tüm insanlığa sunacağız.
Geçtiğimiz yıl çoğu suni olarak üretilen birçok sorunla uğraşmak zorunda kaldık. Stratejik körlük olarak nitelediğimiz tavrın en somut göstergesi Doğu Akdeniz ve Kıbrıs meselesidir. Türkiye 2 konuda da ciddi haksızlıklara maruz kaldı.
Altını çizerek belirtmek isterim ki; Türkiye, Akdeniz'de gerilimden değil barıştan, iş birliğinden, hakkaniyetten yanadır. Yunanistan'ı gerginliği artıracak faaliyetlerden vazgeçmeye davet ediyoruz. 25 Ocak'ta başlayacak istikşafi görüşmeler inşallah yeni bir dönem olacak.
Kıbrıs'ta başarısız olan modelleri tekrar tekrar konuşmak erine yeni modelleri tartışmamız gerekiyor. Millet olarak geleceğimizi Avrupa ile birlikte tasavvur ediyoruz.
Fransa ile ilişkileri yeniden ele alarak gerilim hattından kurtarmak istiyoruz. İki taraf tarafından atılan adımları memnuniyetle takip ediyoruz. 1000 yıldır ortak coğrafyayı paylaşıyoruz. Türk tarihini Avrupa'sız okumak nasıl mümkün değilse, Avrupa tarihini de Türkiye'siz anlamak mümkün değildir.
Yaklaşık 60 yıldır birliğe tam üyelik mücadelesi veriyoruz. Onca çifte standart ve haksızlığa rağmen, tam üyelikten hiçbir zaman vazgeçmedik. 2002 yılında göreve ilk geldiğimizde Kopenhag kriterlerine gerekirse Ankara kriterleri der yolumuza devam ederiz demiştim. Tarihi nitelikte adımlar attık. Anayasamızın 3'te 2'sini değiştirerek, darbe döneminin izlerini büyük ölçüde ortadan kaldırdık.
15 Temmuz gecesi kimi Avrupa liderleri darbeye çanak tutan bir tavır sergilemiştir. Türkiye 15 Temmuz'da Avrupa'dan beklediği desteği göremedi.
Brexit ile artan belirsizlik ancak Türkiye'nin birliğe alınmasıyla giderilecektir.
Türkiye, AB ailesinde hak ettiği yeri almalı.
Türkiye yük olan değil, yük alan bir ülke. Bunu göreceksiniz.
Sadece Suriye kökenli 4 milyon kişiyi misafir ediyoruz. Sınırlarımız dışındaki 5 milyon kişiye düzenli yardım yapıyoruz.
DEAŞ ile mücadele deniyor. Soruyorum Türkiye'den başka onurlu şahsiyetli bir mücadele veren var mı Avrupa ülkelerinde? Gözlerinin yaşına bakmayız. Bu onurlu mücadeleyi veren Türkiye'dir, biz. Açık konuşuyorum. Dost acı söyler gerçeği söyler.
Dağlık Karabağ'da 30 yılda Minsk üçlüsünün başaramadığı verdiğimiz destekle 44 günde başarıldı.
Michen ve Leyen'i misafir edeceğiz. Dışişleri Bakanım da 21 Ocak'ta temaslarda bulunacak. Yeni reformların hazırlığı içindeyiz. Son aşamaya gelen çalışmaları yakında kamuoyumuzla paylaşacağız. Reform-eylem grubunu da toplayarak kapsamlı bir değerlendirme yapacağız. temennim o'dur ki 6 ay gibi bir aralıkla sizlerle de bir araya gelmeyi, önemli görüyorum. Bu toplantıları yapmak suretiyle, çok daha bu münasebetleri güçlendirelim, bu adımları atalım. Sizler de ülkelerinizi enforme edin.
2021-2023 arası AB Ulusal Eylem Planı'nı güncelledik. Bu süreçte sizden gerek Brüksel'e gerek başkentlerinize yapacağınız yönlendirmelerle Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir sayfanın açılmasına destek vermenizi bekliyoruz.
Kovid-19 verilerinin derlendiği "Worldometers" internet sitesine göre, dünya genelinde 1 milyon 952 bin 979 kişi hayatını kaybetti.
Vaka sayısı 91 milyon 322 bin 850'ye çıkarken, virüs saptanan 65 milyon 317 bin 636 kişi sağlığına kavuştu.
En fazla vaka ve ölümün görüldüğü ABD'de 23 milyon 143 bin 197 kişide Kovid-19 tespit edildi, 385 bin 249 kişi ise öldü.
ABD'nin yanı sıra vaka sayıları 1 milyonu geçen ülkeler şöyle:
"Hindistan (10 milyon 479 bin 913), Brezilya (8 milyon 133 bin 833), Rusya (3 milyon 425 bin 269), İngiltere (3 milyon 118 bin 518), Fransa (2 milyon 786 bin 838), Türkiye (2 milyon 336 bin 476), İtalya (2 milyon 289 bin 21), İspanya (2 milyon 111 bin 782), Almanya (1 milyon 941 bin 119), Kolombiya (1 milyon 801 bin 903), Arjantin (1 milyon 730 bin 921), Meksika (1 milyon 541 bin 633), Polonya (1 milyon 390 bin 385), İran (1 milyon 292 bin 614), Güney Afrika (1 milyon 246 bin 643), Ukrayna (1 milyon 119 bin 314) ve Peru (1 milyon 37 bin 350)."
ABD'nin yanı sıra ölü sayısının 10 bini aştığı ülkeler şu şekilde:
"Brezilya (203 bin 614), Hindistan (151 bin 364), Meksika (134 bin 368), İngiltere (81 bin 960), İtalya (79 bin 203), Fransa (68 bin 60), Rusya (62 bin 273), İran (56 bin 262), İspanya (52 bin 275), Kolombiya (46 bin 451), Arjantin (44 bin 654), Almanya (42 bin 97), Peru (38 bin 335), Güney Afrika (33 bin 579), Polonya (31 bin 264), Endonezya (24 bin 343), Türkiye (22 bin 981), Belçika (20 bin 122), Ukrayna (19 bin 835), Şili (17 bin 162), Kanada (17 bin 86), Romanya (16 bin 725), Ekvador (14 bin 184), Çekya (13 bin 272), Irak (12 bin 906), Hollanda (12 bin 411), Macaristan (10 bin 725) ve Pakistan (10 bin 717)."
"Ziyaretçi memnuniyeti iki kat artmıştır"
Bakan Ersoy, teknoloji kullanımı konusunda yapılan çalışmalarla ilgili bilgi vererek, "Yine olası eksiklerin giderilmesi ve sürekli denetimin sağlanabilmesi adına, müze ziyaretçilerinin deneyim, öneri ve şikâyetlerini paylaşmalarını sağlayan sistemi hizmete aldık. Paylaşım konusuna dair yapılan işlemleri sürekli takip ettiğimiz ve ilgili vatandaşımızı da bilgilendirdiğimiz bu sistem sayesindedir ki şikâyetlerin hızla çözümlenmesi sağlanmış, ziyaretçi memnuniyeti iki kat artmıştır." dedi.
“Kültür ve Tarih, Turizmin En Önemli Unsurlarındandır”
Türkiye'nin her bölgesini sahip olduğu değerler ve zenginlikler içinde yeniden inşa ve ihya etme çalışmalarını aralıksız sürdürdüklerini söyleyen Bakan Ersoy, ülkemizin rakipsiz potansiyelini sözde bırakmayıp, aziz milletin ekonomik ve sosyal refahına doğrudan katkı sağlayacak projeler üreterek hayata geçirdiklerini dile getirdi.
Bakan Ersoy, şöyle devam etti:
"Kültür ve tarih, turizmin en önemli unsurlarındandır. Bunun bir sonucu olarak da bu iki olguya ev sahipliği yapan, onları koruyarak insanlarla buluşturan müze ve ören yerleri, önde gelen bütün turizm ülkelerinde ciddi bir yatırım konusudur. Zira hem milli varlığı ve coğrafi kültürü yansıtmalarıyla, ülkelerin ve milletlerin tanıtılmasında büyük fayda sağlarlar hem de ziyaretçilerinden sağladıkları gelir ile yerelden genele, ülke ekonomisine azımsanmayacak derecede katkı sunarlar. Biz de Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak adımlarımızı bu farkındalıkla atıyoruz."
"Tarsus Müzesinde Kültür ve Tarih Yolculuğu Ziyaretçilerimizi Bekliyor"
Bakan Ersoy, açılışı gerçekleştirilen yapının 70 yıllık tarihi ve mimari özellikleriyle bir kültür mirası olduğunu belirterek, yapının 1954 - 2013'te Tarsus Adliye Binası olarak hizmet verdiğini anımsattı.
Müzenin yenilenmesi çalışmalarında detaylı restorasyon gerçekleştirdiklerini vurgulayan Bakan Ersoy, şöyle devam etti:
"Zemin iyileştirmesi ve yalıtım uygulamaları yanında mevcut yapı ve döşemelerde güçlendirme yaptık. Yapının çatısını, harçlı imalatları ve ahşap doğramaları aslına uygun olarak yeniledik. Orta avlunun üstünü modern konstrüksiyon ile kapladık. Nihayetinde müze fonksiyonuna yönelik elektrik ve mekanik imalatları tamamladık. Teşhir ve tanzim çalışmalarımızda da çağdaş müzecilik anlayışına yakışacak özen ve hassasiyeti gösterdik. Yapı içerisinde Prehistorik Dönem'den Helenistik Dönem'e, Tunç Evi Canlandırma Odası'ndan Ashab-ı Kehf Canlandırması'na, Roma ve Doğu Roma Karma Salonu'ndan İslami Dönem Anlatımı'na, Tarsus Mutfak Kültürü'nden, Yörük ve Giyim Kültürü'ne kadar uzanan, dönemsel özellikleri, yaşamları, tarihi ve kültürleri yansıtan bölümler ve canlandırmalar var. Görsel ve işitsel sistemler ile desteklenen, görerek, hissederek, öğrenerek gerçekleşecek bir kültür ve tarih yolculuğu ziyaretçilerimizi bekliyor. 2 bin 23 eserin sergileneceği ve mescidinden hediyelik eşya dükkânı, kafesi, bebek bakım odası, engelli vatandaşlarımız için asansörüne kadar gerekli tüm sosyal donatıları tamamlanmış olan Tarsus Müzesi ile Mersin'e 32 milyon 250 bin liralık yatırım yapmış olduk."
Mersin'in tarihi, arkeolojisi ve doğasıyla, çok büyük bir potansiyeli barındırdığını dile getiren Bakan Ersoy, şunları kaydetti:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, ülkemizin hak ettiği, aziz milletimizin layık olduğu hizmet ve eserleri hayata geçirmeye devam edeceğiz. 2023 hedeflerini gerçekleştirmek ve onun ötesinde tam bağımsız, lider ve güçlü Türkiye'nin yarınlarını güvence altına almak için var gücümüzle, azim ve kararlılıkla çalışmayı sürdüreceğiz. Kimsenin şüphesi olmasın ki ülkemizin ve milletimizin huzur ve refah içinde yaşadığı geleceği gerçek kılacağız."
Konuşmaların ardından Bakan Ersoy, beraberindeki diğer katılımcılarla açılışını gerçekleştirdiği müzeyi gezdi.
(22.12.2020)
Haber ve Resimnler: Kültür Bakanlığı