BERLİN (AA) - Avrupa Merkez Bankası (ECB) araştırmasında yapay zekanın hızlı şekilde benimsenmesinin ücretleri düşürebileceği fakat bugüne kadar yüksek vasıflı olanlar için istihdamı yok etmek yerine istihdam oluşturduğu belirtildi.

ECB’nin "Yapay zekanın insan emeğini yok ettiğine dair raporlar fazlasıyla abartılmış olabilir." başlığıyla yayımlanan araştırma raporunda, yapay zeka konusunda son gelişmelerin yeni teknolojilerin istihdama etkisine ilişkin tartışmayı yeniden alevlendirdiği ifade edildi.

Yapay zekanın, tıbbi tavsiye sağlamaktan kod yazmaya kadar hem üretimde hem de hizmetlerde kullanıldığının vurgulandığı raporda, şirketlerin yapay zekaya daha fazla yatırım yapmasının halk arasında işlerinin geleceğine ilişkin endişelere yol açtığına değinildi.

16 Avrupa ülkesinde yapay zeka destekli teknolojiler ile istihdam payları arasındaki bağlantının incelendiği raporda, yapay zekanın kullanıldığı sektörlerde istihdam payının arttığı, düşük ve orta vasıflı işlerin büyük ölçüde etkilenmediği ve yüksek vasıflı pozisyonların en büyük artışı kaydettiği aktarıldı.

Yapay zekanın çalışanların ücretleri üzerinde "nötr veya hafif olumsuz etkilerinin" olduğuna ve bu etkilerin artabileceğine dikkat çekilen raporda, "Yapay zeka destekli teknolojiler geliştirilmeye ve benimsenmeye devam ediyor. Bu teknolojilerin istihdam ve ücretler, dolayısıyla büyüme ve eşitlik üzerindeki etkilerinin büyük kısmı henüz gözlenmedi.” ifadesi kullanıldı.

BERLİN (AA) - Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, ülkesinin mevcut bütçe krizine rağmen 2024'te gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYH) yüzde ikisini savunma harcamalarına ayıracağını belirtti.

Baerbock, X sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, geçen iki yıl boyunca, barış, özgürlük ve güvenliğin Avrupa'da bile tekrar tekrar savunulması gerektiğini dramatik şekilde gördüklerine işaret ederek, "Böyle zamanlarda NATO savunma kalkanımızı birlikte güçlendirmeliyiz." değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Baerbock, "İttifakımıza birlikte yatırım yapmamız da önemli. Almanya 2024 yılında GSYH'sinin yüzde ikisini savunmaya harcayacak." ifadesini kullandı.

Gelecek yıl Ukrayna'nın mümkün olduğunca çok sayıda köy ve kasabayı özgürleştirebilmesi için her şeyi yaptıklarını kaydeden Baerbock, "Durum ne kadar zor, ne kadar yorucu, ne kadar çıkmazda görünse de bize ihtiyacı olduğu sürece Ukrayna'yı destekleyeceğiz." değerlendirmesine yer verdi.

TBMM (AA) - DEVA Partisi Adana Milletvekili Sadullah Kısacık, "Ülke olarak yaşadığımız ekonomik buhran toplumsal barışı bozar hale geldi." dedi.

Kısacık, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, enflasyonun 4 yıldır ülkenin kanayan yarası haline geldiğini, vatandaşın artan hayat pahalılığı nedeniyle daha da yoksullaşmaya devam ettiğini ileri sürdü.

Özellikle son 4 yıldır bir önceki yılın aranır hale geldiğini iddia eden Kısacık, "Yaşamanın maliyeti her geçen yıl katlanarak daha da artıyor. Başta temel ihtiyaç maddeleri olmak üzere her şeyin fiyatı her yıl ikiye, üçe, dörde, bazı kalemlerde 10'a katlanarak devam ediyor." ifadelerini kullandı.

Türkiye'de orta sınıf diye bir kavramın kalmadığını belirten Kısacık, haftada bir et giren evlere artık ayda bir kez girebildiğini öne sürerek, şöyle konuştu:

"Artık evine hiç et girmeyen aileler var. İnsanların en temel ihtiyacı olan barınma artık lüks haline geldi. Ülkenin her yerinde ev sahipleri ile kiracılar düşman haline geldi. Yaşanan ev sahibi-kiracı kavgaları maalesef bazen cinayetle sonuçlanıyor. Çok acı bir duruma geldik. Ülke olarak yaşadığımız ekonomik buhran toplumsal barışı bozar hale geldi. Vatandaşlarımız özellikle son iki yıldır artan ev fiyatları, artan kira fiyatları karşısında son derece çaresiz. Artık bıçak kemiğe dayanmış durumda."

Bochum Belediyesinin yazılı basın açıklamasında, 10 Kasım'da yapılan oylamada bu yılki ödülün yazar Otoo'ya verilmesinin kararlaştırıldığı hatırlatılarak, ancak ödül sahibinin, İsrail'e karşı boykot ve yaptırım çağrısında bulunan bir kampanyaya destek verdiğinin iddia edilmesi üzerine kararın askıya alındığı ve iddiaların incelendiği belirtildi.

Açıklamada, iddianın doğrulanması durumunda Peter Weiss Ödülü'nün Otoo'ya verilmesinin söz konusu olamayacağı kaydedildi.

Alman Haber Ajansı (DPA) yazarın yayıncısına dayandırdığı haberde, Otoo'nun şu anda Avustralya'da olduğunu ve bu nedenle konuyla ilgili uzun bir süre açıklama gelmesinin beklenmediğini aktardı.

Berlin'de yaşayan yazar Sharon Dodua Otoo, 2016'da Ingeborg Bachmann Ödülü almıştı.

Bochum Belediyesince sanat dünyasından isimlere verilen ve 15 bin avro para ödülünü de içeren Peter Weiss Ödülü'nün, 10 Mart 2024'te düzenlenecek törenle Otoo'ya verileceği açıklanmıştı.

- Filistin'e destek gösteren Bangladeşli fotoğrafçıların sergileri de iptal edildi

Sosyal medya hesaplarından Filistin'i destekleyen paylaşımlarda bulundukları gerekçesiyle Bangladeşli Shahidul Alam, Tanzim Wahab ve Munem Wasif'in Almanya'daki sergileri iptal edilmişti.

Fotoğrafçılar tarafından yapılan ortak açıklamada, sergi organizatörlerinin, fotoğrafçıların Filistin'e destek paylaşımlarını "antisemitizm" olarak nitelendirdiği aktarılmıştı.

Açıklamada, Shahidul Alam'ın, İsrail'in Gazze'de işlediği "savaş suçları"yla ilgili paylaşımları hakkında organizatörlerle birçok kez görüştüğü kaydedilerek, "paylaşımların, İsrail hükümetinin eylemlerine yanıt niteliği taşıdığı ancak organizatörlerin bunu yanlış şekilde antisemitimizle eş tuttuğu" ifade edilmişti.

BERLİN (AA) - Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, ABD’de gelecek yıl yapılacak başkanlık seçimlerinde Donald Trump’ın yeniden seçilmesinin "felaket" olacağını savundu.

Pistorius, Berlin’de Körber Vakfınca düzenlenen Berlin Dış Politika Forumu’nda yaptığı konuşmada, Trump’ın yeniden başkan seçilmesi durumunda ABD’nin Avrupa’daki faaliyetlerinin olumsuz etkileneceğini belirtti.

Bakan Pistorius, Beyaz Saray'a ve Avrupalı ​​NATO üyeleri olarak kendi rollerine baktığında Beyaz Saray'a kim girerse girsin "bir ihtimal felaket" olacağını savundu.

"İyi durum" olarak nitelendirdiği mevcut Başkan Joe Biden’ın kazanması durumunda ise ABD’nin dikkatini Hint-Pasifik bölgesine vereceğinin görüldüğünü ifade eden Pistorius, “Bunu yaparlarsa muhtemelen Avrupa’daki faaliyetlerini aynı seviyede sürdüremeyecekler.” değerlendirmesinde bulundu.

Pistorius, bunun da Avrupalı NATO ülkelerinin daha fazla sorumluluk alması anlamına geleceğini kaydetti.

Avrupa ülkelerinden savunma işbirliklerini artırmalarını isteyen Pistorius, bu bağlamda ülkeler arasında uyumlu silah sistemlerinin geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Pistorius, Avrupa’da uzun menzilli füzelere karşı bir sistemin bulunmadığını ifade ederek, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un bunun geliştirilmesini istediğini ancak şu an bir tehdit olmadığı için geliştirmek üzere zamanın bulunduğunu söylediğini aktardı.

“Bu değerlendirme üzerinde tartışılabilir. Biz ise o kadar tehdit altındayız ki bunu geliştirmek için 10 yıl bekleyemeyiz diyoruz.” ifadesini kullanan Pistorius, bu yüzden Almanya’nın İsrail’den Arrow 3 hava savuma sistemini sipariş etmeye karar verdiğini sözlerine ekledi.