Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

ANKARA (AA) - Enerjisa Enerji'nin çoğunluk hisselerine sahip olduğu elektrikli şarj istasyonu ağı Eşarj ve Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) organize sanayi bölgelerine hızlı şarj istasyonları kurulması konusunda iş birliği protokolü imzaladı.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, 67 bin fabrikanın üretim yaptığı organize sanayi bölgelerine elektrikli araçlar için yüksek hızlı sarj istasyonları kurulacak. OSB’ler elektrikli şarj istasyonları için yer sağlayacak, istasyonların tüm kurulumları ise yüklenici firma Eşarj tarafından yapılacak.

İmza töreninde konuşan OSBÜK Başkanı Memiş Kütükcü, 67 bin fabrika ile Türkiye’nin sanayi üretiminin yüzde 45’ini gerçekleştiren organize sanayi bölgelerine kurulacak yüksek hızlı sarj istasyonlarının TOGG uyumlu olacağını belirtti.

Organize sanayi bölgelerini, sanayinin teknolojik dönüşümüne öncü yapma hedefiyle çalıştıklarını ifade eden Kütükcü, "OSBÜK olarak çalışmalarımızı, organize sanayi bölgelerimizi sanayi üretiminin yanı sıra, dijitalleşme ve teknolojik dönüşümde de öncü hale getirmek hedefiyle yürütüyoruz. Eşarj firması ile imzaladığımız iş birliği protokolü de bu hedeflerimize katkıda bulunacak. Bu protokolle hedefimiz; 81 ilimizdeki tüm organize sanayi bölgelerimize, Türkiye’nin doğuştan elektrikli ilk akıllı cihazı TOGG uyumlu yüksek hızlı sarj istasyonları kurmak. OSB’lerimizdeki yüksek hızlı şarj istasyonlarından hem OSB içindeki işletmelerimiz hem de vatandaşlarımız faydalanabilecek. OSB müdürlüklerimiz tarafından işletilecek bu istasyonlar devreye alındığında, bir hizmeti daha OSB’lerimizdeki 67 bin sanayi işletmemizin ayağına götürmüş olacağız. Bu iş birliğinden dolayı Eşarj’a teşekkür ediyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Kütükcü, OSB’lerdeki şarj istasyonlarına piyasa şartlarından daha uygun fiyatlarda elektrik temin edileceği bilgisini paylaşarak, "İstasyonların kurulmasına ilişkin tüm lisans, ruhsat, sigorta işlemleri ve abonelik işlemleri Eşarj tarafından ücretsiz sağlanacak. İstasyonlarla ilgili de 7/24 müşteri hizmetlerinden destek alınabilecek. 24 saat kesintisiz hizmet verecek istasyonlarda 2 araç aynı anda şarj edilebilecek." ifadelerini kullandı.

-Şarj istasyonları yenilenebilir enerji kaynaklarından enerji sağlayacak

Enerjisa Enerji CEO’su ve Eşarj Yönetim Kurulu Başkanı Murat Pınar ise, Türkiye otomobil pazarında bu yılın ilk 2 aylık döneminde geçen yılın ilk 6 ayının toplamı olan 2 bin 263’den fazla elektrikli otomobil satışı gerçekleştirildiğini belirterek, "Eşarj olarak kurulduğumuz günden bu yana müşterilerimize elektrikli araç ekosistemi içerisinde ilklerin deneyimini yaşatıyoruz. Veriler ve gelişmeler, adet bazında düşük olmasına karşın elektrikli otomobil satışlarının büyüme hızı, tüketicilerin elektrikli otomobillere olan ilgisini ortaya koyuyor. Eşarj olarak biz de ülkemizin bu potansiyeline duyduğumuz güvenle, yatırımlarımızı araç başına düşen halka açık şarj istasyonu sayı ve kapasitesini artırmak üzere yapıyoruz. Eşarj olarak 60'ın üzerinde şehirde; 400’den fazlası yüksek hızlı (DC) olmak üzere 600 adede yakın istasyon, 1.000’in üzerinde soket ve 40 megavat saatin üzerinde kurulu güce sahibiz. Türkiye’de sanayi üretiminin önemli bir bölümünün gerçekleştirildiği organize sanayi bölgelerinde, Eşarj olarak kuracağımız yüksek hızlı şarj istasyonları ile halkımıza en iyi deneyimi sunmaya devam edeceğiz. OSBÜK ile yaptığımız iş birliği, ilk etapta faal 272 organize sanayi bölgesini kapsamakla beraber önümüzdeki dönemde devreye alınacak yeni bölgeleri de kapsayacak." ifadelerini kullandı.

İklim krizinin olumsuz etkilerinin azaltılması için Paris İklim Anlaşması gereği Türkiye’nin de taahhütlerde bulunduğunun altını çizen Pınar, şöyle devam etti:

"Organize sanayi bölgelerinde kuracağımız tüm Eşarj istasyonları aynı anda 2 aracı şarj edebilen, yüksek hızlı ve enerjisi yenilenebilir enerji kaynaklardan sağlanan cihazlar olacak. Bu bağlamda Eşarj ile beraber tüm OSB’lerin karbon salımlarını dünya standartlarına uygun şekilde ölçmek, iyileştirmek ve 'İklim Değişikliği' ve 'Yeşil Dönüşüm' politikalarına uyumun sağlanması ve farkındalığın artırılması için önemli bir adım olacak. Eşarj olarak müşterilerimize en iyi ve en hızlı deneyimi yaşatmaya devam etmek için de yıl sonuna kadar 81 ilimizde en az 1 adet yüksek hızlı şarj istasyonu kurmayı hedefliyoruz."

TotalEnergies, Ankara'da Etimesgut, Beytepe, Ümitköy ve Yenimahalle'de toplam 4 istasyonun açılışını gerçekleştirdi. OYAK Grubu Şirketleri bünyesinde hizmet veren GüzelEnerji'nin TotalEnergies İstasyonları, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Mehmetçik Vakfı yönetimindeki istasyonlarla büyümeye devam ediyor.

BAKÜ (AA) - Azerbaycan otoyollarında, seyir halindeki araçların ebat ve ağırlık ihlallerinin tespiti ile yüksek hızdaki araçların ağırlıklarını ölçmek için ASELSAN'ın hazırladığı "akıllı trafik çözümleri" devreye girdi.


Bakü-Guba-Rusya sınırı kara yolunun Tağıyev kasabası yakınlarındaki kısmında ASELSAN'ın kurduğu "akıllı trafik çözümleri" sisteminin açılışı yapıldı.

 

Açılışa, ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Haluk Görgün, Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan, KKTC Bakü Temsilcisi Ufuk Turganer ve Azerbaycan Karayolu Taşımacılığı Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Anar Rzayev katıldı.


ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Görgün, gazetecilere yaptığı açıklamada, ASELSAN'ın savunma sanayisinde elde ettiği birikimi, tecrübeyi ve yüksek teknoloji çözümlerini son yıllarda sivil alanlara da uyguladığını söyledi.
Özellikle enerji, sağlık, ulaşım ve güvenlik alanlarındaki uygulamalarını ürünlere dönüştürmeye başladıklarını belirten Görgün, şu ifadeleri kullandı:
"Burada sunduğumuz proje de akıllı şehirciliğin aşamalarından birinin uygulanmasıdır. Ağır tonajlı araçlar, izin verilerinin üzerinde yüksek tonajda ise yüksekliği ve genişliği uygun değilse yollara çeşitli zararlar verebiliyor. Bunların ölçümlerinin trafiği aksatmadan yapılması gerekiyor. Burada kurduğumuz ve yapay zeka da kullanılan sistem, trafikteki araçları sınıflandırabiliyor, araçların ağırlıklarını ölçebiliyor ve izin verilen sınırların üstünde olan araçların tespiti yapılabiliyor. Burada projenin ilk safhası gerçekleştirildi ve açılışını yaptık."


- Ağırlık ölçüm sistemleri, 7 gün 24 saat çalışacak


Azerbaycan Karayolu Taşımacılığı Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Anar Rzayev de Azerbaycan devletinin kara yolları altyapısının uluslararası düzeye yükseltilmesi için ciddi yatırımlar yaptığını bildirdi.


Yolların korunmasına da büyük önem verdiklerini dile getiren Rzayev, "Bu nedenle yollara elektronik ağırlık ölçüm sistemleri kurulması kararlaştırılmıştı. Bu hususta da ASELSAN tercih edildi. Ağırlık ölçüm sistemleri, 7 gün 24 saat çalışacak. Böylece fazla yüklenen araçlar belirlenerek hareketleri engellenecek. 35 mıntıkada 47 ölçüm sistemi kurulması planlanıyor." diye konuştu.

BERLİN (AA) - Almanya'nın başkenti Berlin'de bir okulda göçmen kökenlilerin çoğunlukta olduğu sınıf ırkçıların hedefi haline geldi.

Polis aralarında Müslüman öğrencilerin de bulunduğu bir sınıftakilerin Brandenburg eyaletine bağlı Frauensee tatil beldesinde kamp yaptığı bölgede, yaş günü kutlaması yapan gençlerin ırkçı hakaretlerine maruz kaldıklarını açıkladı.

Polis öğrencilere hakaretlerde bulunan 28 ırkçının kimliğini tespit ettiğini ve haklarında soruşturma başlatıldığını duyurdu.

Öğrenciler ise ırkçı tehlike nedeniyle tatil kampını yarıda keserek evlerine döndü.

Irkçıların gece boyunca kampa girmeye çalışmaları, kapı ve pencerelere vurarak şiddet tehdidinde bulunmaları nedeniyle polisin olay yerine çağrıldığı ve polis nezaretinde öğrencilerin evlerine döndükleri ifade edildi.

Berlin Eğitim Senatörü Katharina Günther-Wünsch Alman medyasına yaptığı açıklamada ırkçı saldırıyı kınayarak, "Bu tür saldırıları sineye çekmeyeceğim ve çekmemeliyiz. Şimdi yapılması gereken ilk şey öğrencilere en iyi şekilde yardım etmektir." dedi.

Almanya son yıllarda, mülteci krizini istismar eden ve göçmen korkusunu körüklemeye çalışan aşırı sağcı grup ve partilerin propagandalarıyla beslenen ırkçılığın yükselişine tanık oluyor.

Aşırı sağcılar ülkede geçen yıl en az bin 138 şiddet eylemi gerçekleştirdi.

Resmi rakamlara göre bu saldırılarda en az 478 kişi yaralandı.

„Neues Leben in alten Gemäuern“ ist der Leitgedanke der Innenentwicklungsstrategie, die der Landkreis seit zwei Jahren verfolgt. Der Erhalt dörflicher Strukturen und historischer Bausubstanz ist das Ziel des Angebotes an die Bürgerinnen und Bürger des Landkreises. Wo alte Häuser in den Altorten leer stehen, kann neuer Wohnraum entstehen, wo Menschen wohnen und leben, bleibt auch der Innenort lebendig. Seit Beginn des Förderangebots erreichten das Bauamt 187 Anträge aus 67 Ortsteilen des Landkreises. „Das zeigt, dass wir hier auf dem richtigen Weg sind, um unsere Gemeinden und die Bürgerinnen und Bürger direkt zu unterstützen“, so Landrat Thomas Eberth.

 

Meike Mendow, Mitarbeiterin des Fachbereichs Innenentwicklung und Denkmalpflege am Landratsamt Würzburg, stellte im Kreisausschuss die Ziele und Erfolge der Innenentwicklungsstrategie des Landkreises Würzburg vor. Seit zwei Jahren bietet der Landkreis Würzburg im Rahmen seiner Innenentwicklungsstrategie Förderungen für Bürger an, mit denen ein Anreiz für das Bauen und Sanieren im Altort geschaffen werden soll. In Zusammenarbeit mit den Gemeinden wurden die jeweiligen Geltungsbereiche der Förderung festgelegt. Zudem findet ein stetiger Austausch mit den Innenentwicklungslotsen der Kommunen statt.

 

Nach einer kostenlosen Erstbauberatung können Förderungen für Abriss- und Entsorgungsmaßnahmen sowie für die Aktivierung von Leerständen und Baulücken beantragt werden. Für die qualifizierte Erstbauberatung stehen aktuell neun fachkundige Architekten zur Verfügung, unter denen die Antragsteller den passenden Fachmann auswählen können. Für die Qualifizierte Erstbauberatung gibt es Beratungsgutscheine für 500 Euro, bis zu 10.000 Euro beträgt die Förderung von Abriss- und Entsorgungsmaßnahmen, dazu gibt es einen Recyclingbonus. Mit bis zu 10.000 Euro wird die Aktivierung von Leerständen und Baulücken gefördert, hier kann ein Kinderbonus gewährt werden.

 

„13 Bauprojekte sind mittlerweile abgeschlossen und die bisher ausgezahlten Fördermittel belaufen sich auf 121.810 Euro. Insgesamt wurde den Antragstellern seit Förderbeginn eine Summe von 655.964 Euro bewilligt. Zusammenfassend lässt sich sagen, dass die Förderungen gut angenommen werden“, zog Meike Mendow eine erfreuliche Bilanz.

 

Das große Interesse am umweltverträglichen Bauen in den Innenorten zeigen auch andere Projekte im Landkreis Würzburg, wie die Umwandlung eines ehemaligen Bauernhofs in Bieberehren in vier Sozialwohnungen mit Unterstützung der Städtebauförderung oder kürzlich die Denkmalbörse in Aub. Auch in diesem Jahr lädt der Landkreis Würzburg wieder zum „Tag der Innenentwicklung“ ein, der am 17.September 2023 erneut besonders gelungene Beispiele zeigt und auch Fachvorträge bieten wird.

 

Ansprechpartnerin im Landratsamt Würzburg ist Meike Mendow, Tel. 0931 8003-5416, Mail: Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!

Bei der Kontrolle der Würzburger Straßen lassen sich die Mitarbeiterinnen und Mitarbeiter des städtischen Fachbereiches Tiefbau und Verkehrswesen bereits seit Anfang 2021 von einer Software unterstützen. Jetzt verwenden sie die App, die die schwäbische Firma vialytics entwickelt hat, auch zur Kontrolle der Fahrradwege. Dazu wurde ein Dienstfahrrad, als Erstes der Stadt mit einem Handyhalter ausgerüstet. Die Mitarbeiterinnen und Mitarbeiter des Fachbereichs der Stadt können so unterwegs mit ihrem Diensthandy alle paar Meter ein Foto des Radwegs aufnehmen.

Dabei werden Schlaglöcher oder freiliegendes Kopfsteinpflaster genauso aufgenommen, wie andere Straßenschäden. Die Fotoaufnahmen lassen sich dann ganz leicht am PC im Büro auswerten. Wo früher umfangreiche Kontrollen und Auswertung nötig waren, lassen sich so in kürzester Zeit ganze Radwege kontrollieren. Damit werden nun sukzessive alle Radwege im Stadtgebiet erfasst.

„Wir behalten damit einfacher und schneller das Radwegenetz im Blick und können auf schadhafte Stellen schneller reagieren“, so Annette Messerer, Leiterin des Fachbereichs Tiefbau und Verkehrswesen. Und einen weiteren Vorteil haben die so erzeugten Bilder auch noch: Sie werden benutzt, um die Texturen für den digitalen Zwilling der Stadt herzustellen, dienen als Informationsquelle im Innendienst und zur Modifizierung der Beschilderung im Stadtgebiet.

SAMSUN (AA) - Spor Toto 1. Lig'in 34. haftasında sahasında Ankara Keçiörengücü'nü 4-1 yenerek sezonun bitimine 4 hafta kala şampiyonluğunu ilan eden Yılport Samsunspor kupasını aldı.

19 Mayıs Stadyumu'nda düzenlenen kupa töreninde Yılport Samsunsporlu taraftarlar büyük sevinç yaşadı.

Törene, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Yılport Samsunspor Başkanı Yüksel Yıldırım, Yılport Samsunspor Teknik Direktörü Hüseyin Eroğlu ile futbolcular katıldı.

Büyükekşi, törende yaptığı konuşmada, Yılport Samsunspor'u tebrik ederek, "TFF 1'inci Lig'deki bu yarıştaki bu ipi Samsunspor göğüsledi. Sizlerin huzurunda yağmur, çamur demeden takımlarını destekleyen Samsunsporlu taraftarları saygıyla selamlıyorum. Bugünün Samsunspor'un şöleni olmasını diliyorum." ifadelerini kullandı.

Yılport Samsunspor Başkanı Yıldırım da bu başarıyı birlikte gerçekleştireceklerine inandığını ifade ederek, "O nedenle sizlere çok büyük bir söz verdim ve o sözü yerine getirdiğim için yüce Allah'ıma teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız. Samsunspor 11 yıl Süper Lig'den uzaklaştı. Ben diyorum ki bu gece sizlerin huzurunda birlikte yeni bir destan yazmaya hazır mıyız? Samsun işte böyle kenetleneceğiz ve Süper Lig'de birlikte destan yazacağız. Efsane geri geldi diyeceğiz." şeklinde konuştu.

Ticaret Bakanı Muş ile TFF Başkanı Büyükekşi sahneye çıkan futbolculara madalyalarını taktı. TFF'nin kuruluşunun 100. yılı nedeniyle tasarlanan şampiyonluk kupası da ilk defa TFF Başkanı Büyükekşi tarafından Yılport Samsunspor kaptanı Osman Çelik'e verildi.

Kırmızı-beyazlı futbolcular, daha sonra takım halinde kupayı kaldırarak büyük sevinç yaşadı. Futbolcular töreninin ardından kupayla tribündeki taraftarları selamladı.

Kupa törenin nedeniyle düzenlenen konserde ise ünlü sanatçılar İrem Derici, Sefo ve Özcan Deniz sahne aldı.

- Türk Hava Yolları ise günlük ortalama 1521 uçuşla en fazla uçuş düzenleyen hava yolu şirketleri arasında üçüncü sırada yer aldı
 

BERLİN (AA) - İstanbul Havalimanı, 26 Nisan-2 Mayıs tarihlerinde Avrupa'daki en yoğun havalimanları arasında günlük ortalama 1446 uçuşla birinci sırada yer aldı.

Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyet Teşkilatı (EUROCONTROL) 26 Nisan-2 Mayıs tarihlerine ilişkin Hava Trafik Operasyonları Raporu'nu yayımladı.

Buna göre, İGA'nın işlettiği İstanbul Havalimanı, söz konusu dönemde Avrupa'daki en yoğun havalimanları arasında günlük ortalama 1446 uçuşla birinci oldu.

İstanbul Havalimanı'nı günlük ortalama 1314 uçuşla Amsterdam, 1272 uçuşla Londra Heathrow, 1245 uçuşla Paris-Charles de Gaulle ve 1194 uçuşla Frankfurt takip etti.

Avrupa genelinde günlük 28 bin 204 uçuş gerçekleştirilirken, bu rakam Kovid-19 salgını öncesini ifade eden 2019 seviyesinin yüzde 92'sine denk geldi.

İstanbul Havalimanı ve İspanya'nın en büyük adası olan Mayorka'ya hizmet veren Palma de Mallorca Havalimanı 2023'te ilk 10 arasında 2019 seviyelerini geçen iki havalimanı oldu.

İstanbul Havalimanı, günlük uçuş sayısını 2019'a göre yüzde 21 ve 2022'ye göre ise yüzde 24 artırarak yine birinci sırada yer aldı.

Öte yandan THY de günlük 1521 uçuşla Avrupa'da en çok uçuş gerçekleştiren havayolları arasında üçüncü sırada yer aldı.

Hollanda'da yaşayan Türk seçmenlerin, Türkiye'de ‪14 Mayıs'ta yapılacak Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri için oy kullanma işlemi bitti. Sandıkların kapanmasının ardından oy pusulaları, sandık komisyonu ve müşahitler nezaretinde mühürlenerek çuvallara konuldu.

- Almanya Çocuk Doktorları Birliği Sözcüsü Jakob Maske:
- "Ebeveynler, ilaç almak için bazen tüm şehri veya kırsal bölgelerde tüm bölgeyi dolaşmak zorunda kalıyor"
 

BERLİN (AA) - ERBİL BAŞAY - Almanya’da bu yılın başında baş gösteren ilaç sıkıntısı, özellikle antibiyotiklerde derinleşerek devam ediyor.

Almanya Sağlık Bakanlığı, nisan sonunda çocuklar için kullanılan antibiyotik şurupların temininde yetersizlik olduğunu açıklayarak, eyalet yönetimlerine ilaç tedarik sorununa karşı daha esnek davranabilme ve antibiyotik şurupları ithal etme imkanı verdi.

Bu olanağı kullanan birçok eyalet, ilgili kurumlara ülkede onay almamış veya tescil edilmemiş antibiyotik şurupların ithalatına geçici süreyle izin verdi.

Almanya Çocuk Doktorları Birliği (BVKJ) Sözcüsü Jakob Maske, AA muhabirine, ilaç sıkıntısının sadece çocuklar için kullanılan antibiyotik şuruplarda değil yetişkinlere verilen antibiyotiklerde de yaşandığını söyledi.

Berlin’in Schöneberg semtinde muayenehanesi bulunan çocuk doktoru Maske, “Almanya'da acil antibiyotik eksikliği var. Bu da sadece birinci seçenek olanlarda değil ikinci ve üçüncü (antibiyotik) seçeneklerinde de. Sadece çocuklar ve gençler için değil kısmen yetişkinler için de.” ifadelerini kullandı.

Maske, kliniklerde damardan verilen antibiyotik ilaçların da azaldığına dikkati çekti.

- "Daha önce hiç yaşamadığımız, ciddiye alınması gereken acil bir durum olabilir"

Maske, hastanelerde şu anda nispeten iyi bakım sağlanabildiğini ancak bazılarında bebeklerde görülen enfeksiyon ve zatürre gibi hastalıklar için antibiyotik temininde yetersizlik yaşandığını dile getirerek, “Ancak bu, daha önce hiç yaşamadığımız, gerçekten ciddiye alınması gereken acil bir durum olabilir.” uyarısında bulundu.

- "Ebeveynler kızgın"

Çocuklarını tedavi için doktora götüren ebeveynlerin ilk başta ilaç olmamasına çok şaşırdıklarını anlatan Maske, “Onlar (ebeveynler), ilaç almak için bazen tüm şehri veya kırsal bölgelerde tüm bölgeyi dolaşmak zorunda kalıyor.” dedi.

Maske, ebeveynlerin bu durumla ilgili kızgın olduklarını belirterek, sorunun ilgili kurumlara aktarılması için teşvik edilmelerini istedi.

Çocukların tedavi için bazı durumlarda hastaneye sevk edildiklerini anlatan Maske, “Bu durum, travma ile ilişkilidir çünkü hastanede kalmak çocuklar için asla iyi bir şey değildir.” şeklinde konuştu.

- "İlaç sıkıntısının çeşitli sebepleri var"

Maske, antibiyotik ilaç sıkıntısının çok çeşitli sebeplerinin bulunduğunu dile getirdi.

Ukrayna’daki savaştan dolayı ilaç tedarikinde darboğaz yaşandığına dikkati çeken Maske, bu sebeple ilaçlar ve bazı durumlarda ambalajların Çin ve Hindistan’dan zamanında teslim edilemediğini söyledi.

Maske, bunun bir başka sebebinin de sağlık sigortası şirketlerinin tasarruf etmek istemesi olduğunu, bu firmaların ilaçların Almanya ve Avrupa ülkelerinde üretilebilmesi için yeterince kaynak ayırmadıklarını kaydetti.

Bu sıkıntıyı gidermek amacıyla Almanya'da bir yasanın çıkarılacağını ancak yürürlüğe girmesinin uzun zaman alacağını anlatan Maske, “Bu, hızlı bir çözüm değil. Hızlı çözüm, sağlık sigortası şirketleri ve Sağlık Bakanlığı tarafından geciktirildi. Bu konuda defalarca uyarıda bulunduk ve şu anda buz dağının görünen kısmındayız. İlgili ilaçlar mevcut olmadığı için artık kısmen çocukları tedavi edemeyeceğimiz bir durumla karşı karşıyayız.” ifadelerini kullandı.

Maske, ilaçların Almanya ve Avrupa ülkelerinde üretilmesini ve mantıklı ücret ödenmesinin sağlanmasını istedi.

- "Antibiyotik ve kanser ilaçlarının bulunmaması alarm sinyali"

Alman Hastaneler Birliği Başkanı Gerald Gass, Radyo ve Televizyon Kurumu SWR ve Almanya Muhabirler Ağı RND’ye yaptığı açıklamada, hastanelerde acil durumlarda kullanılan bazı ilaçların mevcut olmadığını belirtti.

Hastanelerde ihtiyaç duyulan ilaçların yüzde 5 ila 10’unun tedarik edilemediğine dikkati çeken Gass, bu sorunun çocuklara verilen antibiyotik ve felç durumlarında kullanılan ilaçlarda görüldüğünü söyledi.

Gass, antibiyotik veya kanser ilaçlarının Almanya genelinde bulunamamasının “alarm sinyali” olduğunu ifade ederek, bazı çocuk doktorlarının ilaç eksikliğinden dolayı ayakta tedavi yapamadıkları için hastalarını hastanelere sevk ettiklerini söyledi.

Uzmanlar, ilaç eksikliğinin sebepleri arasında sağlık sistemindeki maliyet baskısını gösteriyor.

Küresel açıdan bakıldığında dünya pazarı için sağlanan ilaçlarda kullanılan maddeler genellikle maliyet gerekçesiyle Çin ve Hindistan’da üretiliyor. Asya’da çeşitli sebeplerden dolayı etken madde üretimi geçici olarak durdurulduğunda Avrupa’daki şirketler de bundan etkileniyor.

Ayrıca Almanya’daki fiyat düzenlemeleri, ithalat ve ihracat işlemleri ile sağlık sigortalarının şirketlerle yaptıkları indirim anlaşmalarının ilaçlarda yaşanan darboğaza sebep olabileceği belirtiliyor.