Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

VİYANA (AA) - Avusturya Başbakanı Karl Nehammer, Şengen bölgesine girişini engellediği Bulgaristan'ın Cumhurbaşkanı Rumen Radev'i, Viyana Filarmoni Orkestrası'nın yeni yıl konserine davet etti.

 

Başbakanlıktan yapılan açıklamada, başkent Viyana'daki Müsikverein'de her yılın ilk günü düzenlenen ve 100'e yakın ülkede canlı yayınlanan Viyana Filarmoni Orkestrası'nın yeni yıl konserine Bulgaristan Cumhurbaşkanı'nın davet edildiği bildirildi.

Açıklamada, Başbakan Nehammer'in, davete icabet etmesi durumunda Radev ile Şengen konusunu da görüşeceği kaydedildi.

 

Nehammer de basına yaptığı açıklamada, Bulgaristan Cumhurbaşkanı Radev'in davetini kabul ederek Viyana'ya gelmesinin kendisini memnun edeceğini belirterek, düzensiz göçe karşı Bulgaristan'ın sınırlarını koruma çabalarını Avusturya'nın desteklediğini, bu doğrultuda 15 Aralık'ta Brüksel'de düzenlenen Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi'nde bu ülkenin finansal olarak desteklenmesini talep ettiklerini söyledi.

Avusturya, Bulgaristan ve Romanya'nın 8 Aralık'ta Şengen bölgesine girmek için yaptığı başvuruların görüşüldüğü toplantıda bu iki ülkeyi veto etmişti.

 

Avusturya'nın engeline hem Romanya hem de Bulgaristan tepki göstermiş, Bulgaristan Cumhurbaşkanı Radev, Viyana'nın aldığı kararın "iç politika motifli" olduğunu, ülkesinin söz konusu serbest dolaşım bölgesine girmek için gerekli bütün koşulları yerine getirdiğini söylemişti.

- Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye, Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa baskınını tüm Filistin halkının duygularına karşı bir "meydan okuma" olarak niteledi
- Filistinli gruplar adına konuşan Ahrar Hareketi Genel Sekreteri Halid Ebu Hilal:
- "Halkımızı ve Batı Şeria'daki direniş güçlerini, Mescid-i Aksa'nın savunulması için işgalcilerle mücadeleyi güçlendirmeye ve çatışmaların tırmandırılmasına çağırıyoruz"
 

GAZZE (AA) - İsrailli aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in, bu sabah İsrail polisinin yoğun koruması altında Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyerek Harem-i Şerif'e girmesi Filistin'de sert tepkiyle karşılandı.

Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye, Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa baskınını tüm Filistin halkının duygularına karşı bir "meydan okuma" olarak niteleyerek, İsrail'in tüm uluslararası anlaşmaları ve yasaları ihlal ettiğini belirtti.

Iştiyye ayrıca, Filistin halkına Mescid-i Aksa'yı bir Yahudi tapınağına dönüştürmeyi amaçlayan bu tür saldırılara karşı koyması çağrısında bulundu.

 

Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, İsrail'in Müslüman ve Hristiyanların kutsal mekanlarına yönelik "provokasyonlarını sürdürmesinin" gerilimi tırmandırdığını kaydetti.

Filistin halkı ve kutsal mekanlara yönelik ırkçı politikaların sonuçlarından İsrail'in sorumlu olduğunu aktaran Ebu Rudeyne, İsrailli yetkililerin Mescid-i Aksa'nın statükosunu değiştirme girişimlerini reddettiklerini dile getirdi.

 

- Filistinli gruplardan mücadelenin güçlendirilmesi çağrısı

Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskının ardından Hamas, İslami Cihad, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC), Filistin Demokratik Kurtuluş Cephesi (FDHKC), Ahrar Hareketi, Halk Direniş Komiteleri, Mücahidler Hareketi başta olmak üzere Filistin direniş grupları, Gazze'de basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısında Filistinli gruplar adına konuşan Ahrar Hareketi Genel Sekreteri Halid Ebu Hilal, "Halkımızı ve Batı Şeria'daki direniş güçlerini, Mescid-i Aksa'nın savunulması için işgalcilerle mücadeleyi güçlendirmeye ve çatışmaların tırmandırılmasına çağırıyoruz." ifadelerini kullandı.

 

Ben-Gvir'in bu korkakça girişiminin Filistin halkının, Arap ve İslam aleminin duygularını provoke ettiğini ve gerginliğin tehlikeli bir şekilde tırmandırılmasına neden olduğunu söyleyen Ebu Hilal, şunları kaydetti:

"İşgalciler, sahadaki gerçekleri değiştirmeyi başaramayacak. Kudüs, Arap ve İslam kimliğini sürdürmeye, işgalcilerle çatışmanın odak noktası olarak kalmaya devam edecek."

İsrail'i halka, Müslümanların ve Hristiyanların kutsallarına yönelik saldırılardan, Ben-Gvir'in baskınının sonuçlarından İsrail'i sorumlu tutan Ebu Hilal, Batı Şeria ve Kudüs'teki Filistinlileri, "Siyonist planları bozmak için Mescid-i Aksa'ya daha sık gitmeye ve nöbetlerini artırmaya" çağırdı.

 

Filistin yönetimine "halkı koruma ve işgalin saldırganlığını dizginleme görevini yerine getirmek için güvenlik koordinasyonunu durdurması ve Batı Şeria'daki direnişten elini çekmesi" çağrısında bulunan Ebu Hilal, İslam alemine, alimlerine ve halklarına "Aksa'ya karşı sorumluluklarını üstlenme" ve "İsrail ile her türlü normalleşmenin durdurulması" çağrısında bulundu.

- Ben-Gvir'in provokatif Aksa baskını

Provokatif eylemleriyle tanınan İsrailli aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, bu sabah İsrail polisinin yoğun koruması altında Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyerek Harem-i Şerif'e girmişti.

Ben-Gvir, 5 yıl sonra Mescid-i Aksa'ya giren görevdeki ilk İsrailli Bakan oldu.

Yeni kurulan hükümette bakan olmadan önce milletvekilliği döneminde de Ben-Gvir, Mescid-i Aksa baskınları, Filistinlilere yönelik şiddet eylemlerini teşvik etmesi ve ırkçı söylemleri nedeniyle sıkça adından söz ettiriyordu.

Zeichen der Solidarität für die Ukraine: Innenminister Joachim Herrmann gibt grünes Licht für Hilfskonvoi in die Ukraine - Polizeifahrzeuge und weitere Ausrüstungsgegenstände als erste Winterhilfe

Innenminister Joachim Herrmann hat heute im Beisein des ukrainischen Generalkonsuls Yuriy Yarmilko grünes Licht für einen weiteren bayerischen Hilfskonvoi gegeben: "Zur ad hoc Winterunterstützung für die Ukraine haben wir in einem ersten Schritt dringend benötigte Gegenstände aus bayerischen Beständen organisiert. Hierzu zählen sieben Fahrzeuge der Bayerischen Polizei für die Stadt Kiew sowie weitere Ausrüstungsgenstände wie Winterstiefel von der Polizei oder Stromerzeuger von den Feuerwehrschulen Geretsried, Regenburg und aus dem Pandemiezentrallager. "Auch mit Blick auf die engen Beziehungen zwischen Bayern und der Ukraine ist uns wichtig, ein eigenes bayerisches Zeichen der Solidarität, Freundschaft und der engen Zusammenarbeit zu setzen", betonte Herrmann und kündigte zeitnah weitere Hilfe an. Es werde aktuell mit Hochdruck daran gearbeitet, weitere dringend benötigte Materialen zu beschaffen. Der Ministerrat hatte am 20. Dezember beschlossen, fünf Millionen Euro zur Linderung der durch die Angriffe auf die Energieinfrastruktur entstandenen Versorgungsengpässe zur Verfügung zu stellen. 

Die Ukraine erlebt aktuell die schwersten Angriffe auf die Energieinfrastruktur seit Beginn des russischen Angriffskrieges. Hierdurch kommt es zu großflächigen und andauernden Ausfällen in der Energie-, Wärme- und Wasserversorgung, während die Temperaturen unter den Gefrierpunkt sinken. "Wir wollen den Menschen in der Ukraine die größtmögliche Solidarität und Unterstützung zukommen zu lassen, damit sie die schweren Wintermonate überstehen können", bekräftigte der Minister. "Bereits seit Beginn des schrecklichen Angriffskrieges haben wir unsere Solidarität mit dem ukrainischen Volk nicht nur durch Worte bekundet. Wir leisten im Rahmen unserer Möglichkeiten Hilfe, die tatsächlich vor Ort ankommt." Bereits im März 2022 gab es in Form von Schutzwesten der Bayerischen Polizei und medizinischer Schutzausrüstung Unterstützung aus dem Freistaat für die Ukraine." Darüber hinaus sind im Rahmen des deutschen Engagements im EU-Katastrophenschutzmechanismus auch bislang knapp 100 Patientinnen und Patienten aus der Ukraine in bayerischen Kliniken behandelt worden, darunter viele schwerstverletzte ukrainische Soldaten. Ebenso seien die Bayerischen Feuerwehren bereits mit Hilfstransporten gestartet, die der Freistaat finanziell unterstützt hat.

Abschließend dankte Herrmann allen Beteiligten für ihr großartiges Engagement und kündigte an: "Wir werden auch weiterhin fest an der Seite der Ukraine stehen."

 

TİRAN (AA) - Arnavutluk'ta, bir süredir Sırbistan'la gerginlik yaşayan Kosova ile dayanışma eylemi gerçekleştirildi.

 

Sivil toplum örgütlerinin çağrısıyla Sırbistan’ın Tiran Büyükelçiliği önünde toplanan onlarca kişi, ellerinde "Tüm Arnavut toprakları seninle Kosova", "Trepça ve Ujman, Kosova’nın zenginliği", "Kosova-Arnavutluk, biz biriz", "Arnavut topraklarında birliklere hayır", "Kosova’da Sırp Cumhuriyetine hayır" yazılı pankartlar, bayrak ve farklı ulusal Arnavut sembolleri taşıdı.

Kosova’da son dönemde meydana gelen olayların ardından Arnavutluk üst düzey temsilcileri de tepki göstererek, Kosova Cumhuriyeti’nin yanında olacaklarını bildirmişti.

 

- Kosova-Sırbistan gerginliği

Eski Sırp polis memuru Dejan Pantic'in gözaltına alınmasının ardından Kosova ile Sırbistan arasındaki tansiyon yükselmişti.

Pantic'in gözaltına alınmasına tepki gösteren Kosovalı Sırplar, 10 Aralık'tan bu yana Jarinje ve Bernjak sınır geçişlerine kurdukları barikatlarda nöbet tutuyor.

 

AB, NATO ve ABD, Kosova'nın kuzeyindeki gerginliğin azaltılması ve barikatların kaldırılması çağrısı yapmış; Sırbistan, NATO'nun Kosova Barış Gücüne (KFOR) Sırp ordusu ve polisinin Kosova'nın kuzeyinde konuşlandırılması için talepte bulunmuştu.

 

Sırbistan, 2008'de tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Kosova'yı kendi toprağı olarak görüyor.

Belirli aralıklarla karşı karşıya gelen Sırbistan ve Kosova, AB arabuluculuğunda 2011'de başlatılan Belgrad-Priştine Diyalog Süreci kapsamında ilişkilerin normalleşmesi ve nihayetinde iki ülkenin birbirini tanıması için ortak bir yol bulmaya çalışıyor.​​​

 

 

LAHEY (AA) - Hollanda'da mahkeme, Başbakan Mark Rutte'yi Telegram kanallarından tehdit eden kişiye 9 ay hapis cezası verdi.
 

Mahkemeden yapılan yazılı açıklamada, Amsterdam'da yaşayan 23 yaşındaki kişiye "tehdit" ve "terör" suçlarından toplam 21 ay hapis cezası verildiği ve bunun 12 ayının ertelenerek 9 ay hapis cezasına çarptırıldığı belirtildi.

 

Açıklamada, hakkında mahkumiyet kararı verilen kişinin halka açık Telegram kanallarında "Eski dünyayı yık", "Ateş et", "Parlamentoya saldır ve ölümcül kuvvetle düzensizliği temizle" şeklinde mesajlar paylaşarak parlamentoya karşı terör ve Rutte'ye karşı tehdit suçunu işlediği kaydedildi.

 

Savcılığın 33 ay hapis cezası talep ettiği ifade edilen açıklamada, sanığın ruh sağlığının yerinde olmadığı ve dışarıdan gelen etkiye çok açık olduğu için mahkemenin indirime gittiği vurgulandı.

Açıklamada, sanığın 2021 yazından bu yana tutuklu geçirdiği süre dikkate alınarak, mahkemenin 9 aylık hapis cezasının infazının tamamlandığına hükmettiği bilgisine yer verildi.

BUDAPEŞTE (AA) - Macaristan'da hükümet, çocuk sahibi olunmasını teşvik etmek amacıyla 30 yaş altı annelere gelir vergisi muafiyeti sağlanacağını duyurdu.
 

Kültür ve İnovasyon Bakanlığı Aileden Sorumlu Devlet Sekreteri Agnes Hornung, Facebook hesabından yaptığı açıklamada, hükümetin çocuk sahibi olunmasını teşvik etmek ve çocuklu ailelere destek amacıyla, çocuk sahibi annelere 30 yaşına kadar gelir vergisi muafiyeti sağlayacağını bildirdi.

 

1 Ocak itibarıyla yürürlüğe girecek yeni düzenlemeden on binlerce genç annenin faydalanabileceğini belirten Hornung, bu düzenlemenin evlat edinenler için de geçerli olduğunu kaydetti.

 

Macaristan'da nüfus hem doğumların ölümlerden az olması hem de göç nedeniyle azalıyor. Ülke nüfusu, 2020'de 48 bin, 2021'de ise 62 bin kişi azaldı.

 

 

Bayerns Innenminister Joachim Herrmann gratuliert Dr. Reinhard Erös zum 75. Geburtstag: Ungebrochenes Engagement für die Menschen in Afghanistan - Jahrzehntelange Hilfe für die Ärmsten der Armen

 

Bayerns Innenminister Joachim Herrmann hat Dr. Reinhard Erös, seit Jahrzehnten Entwicklungshelfer in Afghanistan und Oberstarzt a.D. der Bundeswehr, zu dessen 75. Geburtstag am 4. Januar gratuliert und in seinem Glückwunschschreiben das ungebrochene außerordentliche Engagement von Dr. Erös für die Menschen in Afghanistan hervorgehoben. Auch nach dem Afghanistaneinsatz und dem Abzug der NATO-Truppen habe sich Dr. Erös fortwährend und mit großem Tatendrang für die gute Sache eingebracht. "So leistet Ihre Kinderhilfe Afghanistan auch unter geänderten Vorzeichen lebenswichtige Unterstützung für Frauen und Kinder."

 

In einer Zeit, in der sich viele NGO's aus dem Land zurückgezogen hätten, sei Erös dort geblieben. „Sie leisten damit weiterhin verlässliche Hilfe für die Ärmsten der Armen." Herrmann würdigte auch die unermüdliche Informationsarbeit von Dr. Erös, die von nicht zu unterschätzender Bedeutung sei: "Die Situation der Menschen in Afghanistan darf nicht in Vergessenheit geraten!"

 

Der Innenminister dankte Dr. Erös auch für die Mitarbeit im Kreistag Regensburg. Dort setze er sich bereits seit vielen Jahren erfolgreich für das Wohl seiner Mitbürgerinnen und Mitbürger ein. "Aber nicht nur in Ihrer Heimat schätzt man Ihre Expertise sehr. So treffen die zahllosen Presseberichte über Sie, ebenso wie Ihre eigenen Publikationen und die unzähligen Vorträge, die Sie bereits gehalten haben, ungebrochen auf ein breites, interessiertes Publikum. Wiederholt wurden Sie für Ihren bemerkenswerten Einsatz auch ausgezeichnet."

 

 

 

BERLİN (AA) - Almanya'da hükümet, yeni yıl kutlamaları sırasında ülkede görev başındaki polislere ve itfaiye erlerine yapılan saldırıları kınadı.

 

Alman Hükümet Sözcü Yardımcısı Christiane Hoffmann, Berlin’de yaptığı açıklamada, Alman Hükümetinin ve Başbakan Olaf Scholz'un, yılbaşı gecesi görevdeki polislere ve itfaiye erleri ile gönüllü çalışmalar yapanlara ve gazetecilere yönelik yapılan saldırıları sert bir şekilde kınadığını belirtti.

Alman Hükümetinin, eyaletlerdeki ilgili kurumların saldırıları gerçekleştirenlere karşı kararlılıkla soruşturma yapacağına güvendiğini belirten Hoffmann, "Hukuk devleti, şehirlerimizde huzur içinde kutlama yapan insanların ve görevlerini yerine getiren kurtarma ekiplerinin bu tür saldırılara maruz kalmalarına izin vermemelidir." ifadesini kullandı.

 

İçişleri Bakanı Nancy Faeser da polise, itfaiye erlerine ve acil yardım ekiplerine yapılan saldırıların yasalar kapsamında en sert şekilde cezalandırılması gerektiğini belirterek, "Çünkü hepimizi koruyan insanlar, hukuk devletinin kendilerini de koruyacağına tamamen güvenebilmeli." dedi.

Görev başındaki polisleri ve kurtarma ekiplerinin korunmasına yönelik yasaların son yıllarda önemli ölçüde sertleştirildiğini ifade eden Faeser, bu yasaların şimdi uygulanması gerektiğine, bu bağlamda saldırganlara karşı hapis cezalarının da verilebileceğine işaret etti.

 

Yılbaşı gecesi kutlamalar sırasında Almanya'nın çeşitli kentlerinde görev başındaki polislere ve itfaiye erlerine saldılar gerçekleştirilmiş, saldırıların en yoğun yapıldığı başkent Berlin’de toplam 33 polis ve itfaiyeci yaralanmıştı.

Berlin polisi, yılbaşı gecesi kundaklama, patlayıcı maddelerle ilgili ihlaller ve polise saldırı gibi suçlardan 5'i kadın 103 kişinin gözaltına alındığını açıklamıştı.

„Es meldet sich der Rettung Würzburg 71/1 auf Empfang, guten Morgen“, so der Funkspruch von Christine Haupt-Kreutzer, stellv. Landrätin und Vorsitzende des Zweckverbandes für Rettungsdienst und Feuerwehralarmierung bei der Inbetriebnahme des Würzburger Standorts der RKT Rettungsdienst oHG (RKT) am Montag, 2. Januar 2023 um 10 Uhr. Die Integrierte Leitstelle der Berufsfeuerwehr Würzburg antwortete: „Willkommen in Würzburg, Ihnen einen ruhigen Dienst. Standort halten, wir haben aktuell keinen Einsatz für Sie.“

 

Jürgen Zosel, Notfallsanitäter und Landesgeschäftsführer der RKT Rettungsdienst oHG freute sich. Er ließ es sich nicht nehmen, die erste Schicht am neuen Standort Würzburg persönlich zu übernehmen: „Ich fühle mich der Region seit meiner Zeit bei der Sanitätsstaffel der Luftwaffe in Giebelstadt-Klingholz besonders verbunden.“

 

 

Aktuell betreibt der private Rettungsdienst von Unternehmer Gökhan Altincik zehn Standorte in Bayern. Die RKT Rettungsdienst oHG wurde nun vom Zweckverband für Rettungsdienst und Feuerwehralarmierung beauftragt, für die nächsten fünf Jahre von Montag bis Samstag mit täglich sieben Stunden einen Rettungswagen in Würzburg vorzuhalten.

 

„Menschen, die in Rettungsdienst und der Feuerwehr mitarbeiten, sei es freiwillig oder beruflich, sind schon ganz besondere Frauen und Männer“, machte Verbandsvorsitzende Christine Haupt-Kreutzer bei der offiziellen Inbetriebnahme des neuen Rettungsdienststandorts in Würzburg deutlich. „Sie stellen sich einer sehr komplexen Verantwortung, trainieren und bilden sich ständig fort, sind bereit von einer Minute auf die andere alles stehen und liegen zu lassen, wenn Piepser oder Sirene zum Einsatz rufen. Sie geben dem Rettungsdienst und der Feuerwehr ein Gesicht. Die Berichte aus Berlin machen eines klar: Wir müssen noch mehr tun, um unsere Einsatzkräfte vor Gewalt und Gefahr zu schützen!“

 

 

Bezugnehmend auf aktuelle Medienberichte zur Überlastung des Rettungsdienstes führte die Verbandsvorsitzende Haupt-Kreutzer aus: „Die Welt des Rettungsdienstes können wir uns heute mit der Fernbedienung ins Wohnzimmer holen. Wer mag kann sich, mehr oder weniger authentisch, mehr oder weniger informativ, mehr oder weniger unterhaltsam die Blaulichtwelt ganz nahe heranzoomen, ohne sich mit Blut oder Erbrochenem vollspritzen oder mit aggressiven und fordernden Patienten auseinandersetzen zu müssen. Was die TV Formate alle gemeinsam haben, ist das Bemühen um Emotionen und Action. Was sie selten bis gar nicht vermitteln sind die vielen frustrierenden Fehleinsätze, die auf eine unbegründete Anspruchshaltung und Systemmängel im Gesundheitswesen zurückzuführen sind. Das Konzept der Notfallversorgung in Deutschland muss dringend reformiert werden. Die Notfalldienste mit Rettungsdienst, kassenärztlichem Notfalldienst und 

Kliniknotaufnahmen müssen dringend verzahnt werden! Wir müssen etwas dagegen tun, dass wertvolle Einsatzmittel blockiert werden und Notaufnahmen überlaufen, nur, weil das System Notfallversorgung die Ansprüche und Bedürfnisse nicht zielgerichtet kanalisiert.“

 

 

Wolfgang Kleiner, Kommunalreferent und berufsmäßiger Stadtrat der Stadt Würzburg, machte deutlich welchen Stellenwert die Würzburger Blaulichtfamilie für das Gemeinwohl hat: „Ob Katastrophenschutz, Rettungsdienst oder bei der Bewältigung der Pandemie – die Hilfsorganisationen und Feuerwehren sind immer bereit alles zu geben, um zu helfen. Ich freue mich, dass alle Beteiligten, trotz konzeptioneller Unterschiede die Hilfebedürftigen stets an die allererste Stelle setzen.“

 

Zu den Gratulanten welche kollegialen Respekt und Glückwünsche überbrachten, gehörten der Ärztliche Leiter Rettungsdienst Dr. Andreas Klinger, der Leiter der Berufsfeuerwehr Harald Rehmann, der Leiter der Integrierten Leitstelle Frank Dikow, die Führungskräfte der Hilfsorganisationen Simone Malina (BRK), Manuel Schmitt (MHD), Thomas Witzel (JUH) sowie der Geschäftsführer des Zweckverbandes für Rettungsdienst und Feuerwehralarmierung Paul Justice. Notfallseelsorger und Diakon Ulrich Wagenhäuser segnete den Rettungswagen „Rettung Würzburg 71/1“ sowie das neue Wachgebäude in der Friedrich-König-Straße.

 

Christine Haupt-Kreutzer, Verbandsvorsitzende des Zweckverbandes für Rettungsdienst und Feuerwehralarmierung Würzburg meldet sich bei der feierlichen Inbetriebnahme des neuen Standorts über Funk bei der Integrierten Leitstelle mit dem Rettungswagen „Rettung Würzburg 71/1“ zum Dienst. Gökhan Altincik (Eigentümer RKT Rettungsdienst oHG) und Paul Justice (Geschäftsführer Zweckverband für Rettungsdienst und Feuerwehralarmierung Würzburg, hinten) sind auf die Rückantwort der Integrierten Leitstelle Würzburg gespannt. Foto: Paul Justice

KÖLN (AA) - Almanya'nın Kuzey Ren Vestfalya (KRV) eyaletinde "linyit köyü" olarak bilinen Lützerath'da çevre aktivistleri eylem yaptı.
 

Alman Haber Ajansının (DPA) haberine göre Lützerath köyünde toplanan eylemciler, linyit çıkarılmasının doğaya zarar verdiğini savunarak gösteri düzenledi.

Göstericiler, enerji firmasına ait araçların geçişini engellemek için barikat kurarak 3 yolu kapattı.

 

Yolun açılması yönünde yapılan uyarıları dikkate almayan göstericiler ile polis arasında arbede yaşandı.

Polise havai fişek, şişe ve taş fırlatan eylemciler, kurulan bazı barikatları ateşe verdi.

Arbedenin ardından polis geri çekildi.

 

- Eylemler sürecek

Lützerath köyünde linyit kömürü çıkaran enerji şirketine tepki gösteren ve iş makinelerinin bölgeye girmesini engellemek isteyen göstericiler, eylemlerini sürdüreceklerini ifade etti.

Essen merkezli enerji şirketi RWE ise global çaplı enerji krizini gerekçe göstererek, enerji santrallerine güvenli şekilde tedarik sağlanabilmesi için Lützerath'daki maden sahalarını kullanmanın gerekli olduğunu açıkladı.