Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Gürcistan Türkiye Mezunları programında konuşan YTB Başkanı Abdullah Eren, Gürcistan’dan daha fazla öğrencinin Türkiye’de eğitim alması gerektiğini söyleyerek, “Türkiye mezunlarımızı sadece iletişimi devam ettirecek mezunlar olarak değil yeri geldiğinde Türkiye’nin gözünden bakabilecek, Türkiye ile Gürcistan arasındaki ilişkilere katkı sağlayabilecek konumda görüyoruz. Gürcistan’la ilişkilerimize katkı amacıyla da Gürcistan’nın her tarafından burslandırmaları arttırmayı hedefliyoruz” dedi.

 

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) desteğiyle Gürcistan Türkiye Mezunları Derneği tarafından başkent Tiflis’de “Türkiye Mezunları Buluşması” programı gerçekleştirildi. Programa geçmiş yıllarda Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinde; lisans, yüksek lisans ve doktora seviyelerinde eğitim almış mezunlar katıldı.

 

BİRBİRİMİZİ ÇOK İYİ TANIYAN İKİ ÜLKEYİZ

 

Programda konuşan YTB Başkanı Abdullah Eren, birbirini çok iyi tanıyan iki ülke olan Türkiye ve Gürcistan’ın ileriki dönemde ilişkilerini çok daha iyi konuma getireceğine dikkat çekti. İki komşu ülkenin stratejik ortaklık yapmasının da önemli olduğunun altını çizen Eren, “Gürcistan ile ilişkilerin geliştirilmesinde Türkiye son yıllarda muazzam bir kapasite ortaya koydu. Bizler yaklaşık 8-9 yıldır Gürcistan’dan uluslararası öğrenci burslandırıyoruz. Bu sayıyı her sene artırmaya gayret ediyoruz. Türkiye Burslarını çok daha iyi bir şekilde Gürcistan’da tanıtmamız gerekiyor. Gürcistan’dan çok daha fazla öğrenciyi burslandırmak için Gürcistan devleti ile iş birliği yapacağız” diye konuştu.

 

Hali hazırda 34 mezun derneği bulunduğunu dünyanın dört bir yanında mezun buluşmaları yaptıklarını anlatan Eren, Türkiye’de şuanda 78 Gürcistanlı öğrencinin burslu olarak eğitim aldığını aktardı. Mezun derneklerinin sayının günden güne arttığını da sözlerine Ekleyen Eren, “Türkiye’de hali hazırda 78 Gürcistanlı öğrenci burslu olarak eğitimine devam ediyor. Kendi imkânlarıyla okuyan öğrenci sayısı da 600’e yakın. Sizler artık Türkiye’nin gönüllü elçilerisiniz. Türkiye burslarını sizlerden tanıtmanızı istiyoruz. 2023 yılından itibaren Gürcistan’dan gelen öğrenci sayısını arttırmak istiyoruz. Gürcistan’ın her tarafından öğrencileri Türkiye’de görmek istiyoruz” dedi.

 

Türkiye’deki yükseköğrenim kalitesinin son yıllarda arttığını dile getiren Eren şunları kaydetti; “Önümüzdeki süreçte Türkiye ve Gürcistan arasında yeni bir dönemin başlayacağını bunda da yükseköğrenimin çok merkezi bir rol alacağını düşünüyorum. Türkiye mezunlarımızı sadece iletişimi devam ettirecek mezunlar olarak değil yeri geldiğinde Türkiye’nin gözünden bakabilecek, Türkiye ile Gürcistan arasındaki ilişkilere katkı sağlayabilecek konumda görüyoruz.”

 

GÜRCİSTAN’IN İSTİKRARI VE REFAHI DIŞ POLİTİKAMIZIN TEMEL UNSURLARINDAN

 

Türkiye’nin Tiflis Büyükelçisi Orbay Güven ise Türkiye ile Gürcistan’ın birbirini tarihsel ve kültürel olarak çok iyi tanıyan iki ülke olduğuna vurgu yaptı. Gürcistan ve Türkiye’nin birbirini daha iyi tanımaya ihtiyacı olduğunu belirten Güven, “Biz belki komşularımızı seçemiyoruz ama komşularımızı seçebiliyor olsaydık yine Gürcistan’ı seçerdik. Yakınlığımız bugün stratejik ortaklık seviyesine yükselmiş durumda. Türkiye için Gürcistan’ın istikrarı ve refahı dış politikamızın temel unsurlarından biridir. Bu kapsamda Türkiye mezunlarına büyük bir sorumluluk ve görev düşüyor. Türkiye burslarından sonra Türkiye’de edindiğiniz bilgi ve donanımla ülkelerinize faydalı olmalısınız. Biz bu noktada da sizlere gerekli desteği vermeye hazırız. Bizim sizden beklentimiz dernek ve büyükelçilikle irtibatınızı kesmemeniz” diye konuştu.

 

Programa ülkemizde futbolun unutulmaz isimlerinden olan Şota Arveladze ile Arçil Arveladze de katıldı.

 

 

 

BERLİN (AA) - Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Ukrayna'daki savaşın sona ermesi durumunda Rusya ile ekonomik işbirliğine geri dönülebileceği sinyalini verdi.

 

Olaf Scholz, Alman Ekonomik İlişkiler Doğu Komitesinin 70. yıl dönümü etkinliğinde yaptığı açıklamada, Rusya'nın savaşın sona ermesinden sonra da Avrupa kıtasının en büyük ülkesi olmaya devam edeceğini söyledi.

 

Bu nedenle, bu dönem için hazırlık yapmanın merkezi önemde olduğunu dile getiren Scholz, "Açık olan bir şey var, şu anda sahip olduğumuz ilişkiler geriye gitti. Ancak savaşı sona erdiren bir Rusya'nın ve kendileri için farklı bir gelecek arzulayan Rus vatandaşlarının, başka bir zamanda yeniden ekonomik işbirliğine başlamanın mümkün olabileceği şansına da ihtiyaçları var." ifadelerini kullanarak savaşın sona ermesi halinde Rusya ile ekonomik işbirliğinin sinyalini verdi.

 

Ancak şu anda bunun olmayacağını aksine Rusya'ya yönelik yaptırımları sıkılaştırdıklarını belirterek, "Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin savaşıyla sadece Ukrayna'nın altyapısını, şehirlerini ve köylerini yok etmekle kalmıyor aynı zamanda çok sayıda insanın hayatını da mahvediyor. Putin aynı zamanda Rusya'nın geleceğini de yok ediyor." dedi.

 

Putin'in hedefinin yeni bir imparatorluk olduğunu savunan Scholz, bunun için Ukrayna'nın köprülerinin, altyapısının, enerji ve su kaynaklarının yok edildiğini vurguladı.

Alman Şansölye erkekler, kadınlar, yaşlılar ve çocukların füzelerle vurulduğuna dikkati çekerek, "Bu uluslararası hukukun ciddi ihlalidir. İşte bu yüzden Rusya bu savaşı kazanmamalı ve Rusya bu savaşı kazanamayacak." ifadelerini kullandı.

 

BERLİN (AA) - Almanya’da Bakanlar Kurulu ülkede demokrasiyi güçlendirmek ve aşırılığı önlemek için çalışan derneklere ve sivil toplum örgütlerine gelecekte daha iyi mali destek sağlamayı amaçlayan "Demokrasi Teşvik Yasası” tasarısını onayladı.

 

Almanya Aile, Yaşlılar, Kadınlar ve Gençlik Bakanı Lisa Paus ve İçişleri Bakanı Nancy Faeser Berlin’de “Demokrasi Teşvik Yasası' tasarısı Bakanlar Kurulu tarafından onayladıktan sonra basın toplantısı düzenledi.

Paus, 7 Aralık’ta darbe planı yapma iddiasıyla aşırı sağcı “İmparatorluk Vatandaşları” ideolojisini savunan bir gruba yönelik yapılan operasyonun Alman demokrasinin ne kadar güçlü olduğunu kanıtladığını belirtti.

 

Ancak bu olayın aynı zamanda ülkedeki siyasi sistemin ve hukuk devletinin özellikle aşırı sağcılar tarafından tehdit edildiğinin bir işareti olduğunu vurgulayan Paus, “Demokrasinin her gün savunulması lazım.” ifadesini kullandı.

Paus, geçmişte aşırı sağcıların yaptığı saldırıların buzdağının görünen kısmı olduğunu, son yıllarda artan ırkçılığın, antisemitizmin, kadın ve İslam düşmanlığının toplumsal birlikteliği tehdit ettiğini aktardı.

Alman hükümetinin bu tehditlerin bilincinde olduğunu aktaran Paus, “Biz demokrasimizi ve toplumu güçlendirmeye kararlıyız." dedi.

 

Kutuplaşmaya, radikalleşmeye, nefrete, kışkırtıcılığa ve şiddete karşı duranların desteklenmesine ihtiyaç duyulduğunu belirten Paus, bu nedenle hazırlanan “Demokrasi Teşvik Yasası” tasarısını onayladığını aktardı.

Paus, tasarının yasalaşmasından sonra sivil toplumun çalışmalarına verilecek mali desteğin hükümet tarafından yasal güvence altına alınacağını belirtti.

 

İçişleri Bakanı Faeser de, demokrasinin aktif bir şekilde korunması gerektiğini vurgulayarak, “Anayaysa karşı çıkanlara tüm sertlikle karşı çıkıyoruz. Demokrasimizi içeriden koruyoruz. Devletimizin düşmanları var.” dedi.

Faeser, göreve atandığında “Demokrasimize en büyük tehdidi aşırı sağcılıktır” ifadesini kullandığını hatırlatarak, “Demokratik sivil toplumumuz aşırılığa karşı en güçlü settir. Vatandaşlar ve canlı bir sivil toplum olmadan demokrasi korunmaz.” değerlendirmesinde bulundu.

 

Bu çalışmalardaki projelere ne kadar finansman sağlanacağı yer verilmeyen yasa tasarısında, bütçede bunun için uygun finansman sağlanacağı belirtiliyor.

Yasa tasarısının Federal Meclis tarafından da onaylanması gerekiyor.

BERLİN (AA) - Almanya Savunma Bakanı Christine Lambrecht, F-35 tipi savaş uçağı alımı için sözleşme imzalandığını duyurdu.

 

Lambrecht, Almanya Genelkurmay Başkanı Eberhard Zorn ve Hava Kuvvetleri Komutanı Ingo Gerhartz ile Alman ordusu için silah ve teçhizat alınımına ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Federal Meclisin bütçe komisyonunda Alman ordusu için 13 milyar avroluk bütçeye onay verdiğini belirten Lambrecht, bununla telsiz, askeri kar araçları ve piyade tüfeklerinin alınacağını belirtti.

 

Lambrecht, F-35 savaş uçakları için sözleşme imzalandığına da işaret ederek, “Bugün de çok önemli bir karar için bir adım daha attık. Sözleşmeler imzalandı. Konu tornado savaş uçaklarının yerine gelecek F-35’lerin satın alımıyla ilgili." dedi.

Alman hükümetinin F-35’lerin alımına 9 ay önce karar verdiğini aktaran Lambrecht, 9 ay içinde bu projenin imzalanması durumuna getirildiğini kaydetti.

Lambrecht, bundan sonra da Alman ordusunun ihtiyaçlarının giderilmesine devam edeceklerini dile getirdi.

 

Genelkurmay Başkanı Zorn da Lambrecht’in açıkladığı alımların hükümetin Alman ordusu için ayırdığı 100 milyar avroluk fonun kullanılması için bir başlama noktası olduğunu belirtti.

Hava Kuvvetleri Komutanı Gerhartz da F-35’lerin dünyanın en modern savaş uçakları olduğunu belirterek, "Birçok NATO ortağımız aldı. Diğerleri de takip edecek. Bu, ittifakta gerekli olan işbirliğine olanak sağlayacak.” dedi.

Gerhartz bu sözleşmeyle sadece savaş uçaklarının değil, yedek parçaların ve mühimmatın da alınacağını kaydetti.

 

Almanya’nın aldığı F-35’lerin 2028’de göreve hazır olacağını aktaran Gerhartz, pilotların 2026’da ABD’de eğitim almaya başlayacağını, pilotlar ve uçakların 2027’de Almanya'ya getirileceği bilgisini paylaştı.

Federal Meclis Bütçe Komisyonu daha önce aralarında F35 savaş uçaklarının, HK416 tipi piyade tüfeği ve telsiz gibi bir dizi silah ve teçhizat alınmasına yeşil ışık yakmıştı.

 

- F-35 savaş uçağı satın alma planı protesto edildi

Öte yandan bir grup aktivist, hükümetin F-35 savaş uçağı satın alma planını protesto etmek amacıyla parlamentonun önünde toplandı.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve bakanları tasvir eden maskeler takan aktivistler, uçak anlaşmasını protesto eden pankartlar taşıdı ve bir F-35 savaş uçağı maketini çöp kutusuna attı.

 

Nükleer Savaşın Önlenmesi için Uluslararası Hekimler adlı oluşumdan Xanthe Hall, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Almanya'nın, ABD'nin Lockheed Martin şirketinden satın alacağı uçağın nükleer silah taşımak için kullanılabileceğini söyledi.

Hall, "İnsanların neler olup bittiğini anlaması bizim için önemli ve tabii ki parlamentodakilerin, pek çoğumuzun gerçekten bu nükleer bombacıyı (F-35) istemediğimizi anlamalarını sağlamak istiyoruz ve anlaşma için verilen milyarlarca avronun daha iyi bir şey için kullanılabileceğini düşünüyoruz." dedi.

 

Ayrıca, nükleer savaş gerilimine karşı uyarıda bulunan pankartlar taşıyarak parlamento önünde gösteri düzenleyen Greenpeace aktivistleri, milletvekillerini hükümetin F-35 savaş uçağı alımına karşı çıkmaya çağırdı.

Almanya'daki Amerikan askeri üslerindeki bombalara atıfta bulunan bir aktivist de "Almanya'nın nükleer bombası yok ancak ABD'nin burada nükleer bombası bulunuyor." şeklinde konuştu.

 

Aktivist, Almanya'nın satın aldığı F-35 savaş uçaklarının NATO'nun nükleer paylaşım düzenlemesi çerçevesinde nükleer bomba taşıyacağını kaydetti.

Lebensraum, Erholungsraum, Sauerstoff- und Rohstofflieferant, Kohlenstoffspeicher: Wälder spielen für das Leben auf unserem Planeten eine entscheidende Rolle – doch der Klimawandel stellt sie und ihre Bewohner vor enorme Herausforderungen. Warum das so ist und wie ein Wald von der Wurzel bis zur Krone funktioniert, können Besucherinnen und Besucher des Tiergartens der Stadt Nürnberg bald auf bis zu 19 Metern Höhe auf dem Klimawaldpfad entdecken. Schon jetzt machen Infoschilder im Tiergarten neugierig auf das Projekt. Dr. Matthias Everding, Vorstandsvorsitzender der Sparkasse Nürnberg, und Bürgermeister Christian Vogel haben die Schilder am 14. Dezember 2022 vorgestellt.

„Die letzten ihrer Art?“ fragt zum Beispiel eines der Schilder, auf dem verschiedene heimische Reptilien und Amphibien zu sehen sind. Denn sie sind besonders anfällig für Veränderungen ihrer Umwelt. Amphibien sind auf saubere, stehende Gewässer in ihrem Lebensraum angewiesen. Zunehmende Trockenheit stellt eine unmittelbare Gefahr für sie dar.

Zugleich bedrohen Seuchen wie die asiatische Pilzkrankheit Bsal den Feuersalamander und können im schlimmsten Fall dazu führen, dass die Art in der Natur ausstirbt. In einer neuen Anlage am Fuß des Klimawaldpfads sollen Besucherinnen und Besucher heimische Amphibien kennenlernen und mehr über ihre Besonderheiten erfahren.

 

Tiere als Klimaopfer und widerstandsfähige Zukunftswälder

Von einem anderen Schild blicken Rentiere die Besucherinnen und Besucher an – genau an der Stelle, an der Tier und Mensch sich später in echt begegnen sollen: an der Rentieranlage unterhalb des Klimawaldpfads.

Auch Rentiere sind in besonderem Maß durch die Folgen des Klimawandels bedroht. Der Tiergarten wird im Rahmen des Europäischen Erhaltungszuchtprogrammes EEP (EAZA ex situ Programme) bedrohte Europäische Waldrentiere halten, die in der Natur im Grenzgebiet zwischen Russland und Finnland beheimatet sind.

In Finnland war das Waldrentier 1900 ausgerottet. Durch die Auswilderung gezüchteter Tiere und die Zuwanderung weiterer Tiere gibt es dort inzwischen einen Bestand von zirka 2 000 Individuen. In Russland leben schätzungsweise rund 1 000 der Tiere. Die Europäischen Waldrentiere im Tiergarten weisen auch auf die Gefahren hin, denen verwandte Unterarten in der Natur ausgesetzt sind. Da die Temperaturen in der arktischen Tundra, wo ebenfalls Rentiere und Karibus leben, steigen, regnet es dort nun häufiger. Statt einer Schnee- bildet sich eine Eisschicht, welche die Rentiere mit ihren breiten Hufen nicht beiseite kratzen können, um an die darunterliegenden Gräser, Flechten und Moose zu kommen. Die Nahrung wird für sie unerreichbar – die Tiere verhungern.

Auch manche Baumarten hierzulande werden den Folgen des Klimawandels wie zunehmende Trockenheit und Hitze nicht standhalten. Wie könnten unsere Wälder morgen aussehen und wie können wir sie widerstandsfähig umbauen? Als Forstbetrieb der Stadt Nürnberg befasst sich der Tiergarten gemeinsam mit seinen Partnern täglich mit diesen Fragestellungen. Diese und einige weitere Themen wird der Tiergarten daher auf dem Klimawaldpfad unter der Überschrift „Tiere als Klimaopfer und widerstandsfähige Zukunftswälder“ spielen – unter anderem in einem grünen Klassenzimmer auf 19 Metern Höhe und einer begehbaren Vogelvoliere.

 

Zukunftsstiftung der Sparkasse Nürnberg ermöglicht den Klimawaldpfad

Ermöglicht wird das Projekt durch die Zukunftsstiftung der Sparkasse Nürnberg, die mit 4,1 Millionen Euro den Mammutanteil der Finanzierung übernimmt. „Mit dem Klimawaldpfad wird unser Tiergarten um eine große Attraktion reicher“, sagt Bürgermeister Christian Vogel. „Er bekommt damit eine weitere tolle Möglichkeit, seinen Bildungsauftrag für nachhaltige Entwicklung zu leben und Besucherinnen und Besucher für Natur, Tiere und Umweltschutz zu begeistern. Als Stadt sind wir der Zukunftsstiftung der Sparkasse Nürnberg sehr dankbar, dass sie uns mit der größten Einzelförderung in ihrer Geschichte ein solches Projekt ermöglicht.“

Für Dr. Matthias Everding, Vorstandsvorsitzender der Sparkasse Nürnberg, ist klar: „Umweltbildung ist auf unserem Weg zu einem nachhaltigeren Leben immens wichtig. Ich bin überzeugt, dass der Klimawaldpfad hierfür einen wesentlichen Beitrag leisten wird. Mit unserer Zukunftsstiftung wollen wir genau solche Projekte möglich machen. Projekte, die heute und auch in Zukunft für Nürnberg und die Menschen hier relevant sind.“

Jörg Beckmann, stellvertretender Direktor des Tiergartens: „Wir freuen uns riesig auf den Klimawaldpfad, auf den die Schilder jetzt schon neugierig machen. Unsere Besucherinnen und Besucher werden damit Tiere des Waldes und den Wald selbst aus einer neuen Perspektive

erleben können. Als Teil des Nürnberger Reichswalds kann man sich gar keinen besseren Standort dafür vorstellen.“ Der Klimawaldpfad soll 2023 eröffnet werden. Der Tiergarten Nürnberg arbeitet regional, national und international vernetzt für den Erhalt der Artenvielfalt und natürlicher Lebensräume.

 

 
 
BERLİN (AA) – Almanya Başbakanı Olaf Scholz, "Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in planlarının hiçbirinin tutmadığını" söyledi.
 

Scholz, Belçika'nın başkenti Brüksel’de düzenlenecek Avrupa Birliği (AB)-Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) Zirvesi ve AB Liderler Zirvesi öncesinde, Federal Meclis’te konuştu.

Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaşın bir dönüm noktası olduğunu yineleyen Scholz, AB Liderler Zirvesi’nde ele alınacak konuların Putin’in Avrupa kıtasını düşürdüğü durumun ciddiyetini yansıttığını belirtti.

 

Scholz, Putin’in yanlış hesap yaptığını ifade ederek "Putin, askerlerinin Ukrayna’yı günler içinde alacağına, Avrupa’da bizlerin ve demokratik Batı'nın Ukrayna’ya etkili bir şekilde yardım edecek kadar bölünmüş olduğuna ve gaz vanalarını kapatarak Avrupa'nın dayanışmasını kurutabileceğine inandı. Ancak Putin'in planlarının hiçbiri tutmadı." dedi.

Ukrayna’nın Rus saldırganlığına karşı durduğunu belirten Scholz, ihtiyaç duydukları sürece Ukrayna’yı desteklemeyi sürdüreceklerini yineledi.

 

- AB'den Ukrayna'ya 18 milyar avro destek

Başbakan Scholz, Ukrayna’ya 2023’te de mali destek sağlayacaklarını dile getirerek AB’nin de 2023 için Ukrayna’ya 18 milyar avro vereceğini kaydetti.

AB’nin Ukrayna için yapacağı yardımı engellemeye çalışan Macaristan’ı isim vermeden eleştiren Olaf Scholz, tüm üye ülkelerin taahhüt ettiği AB’nin temel değerleri ile birliğin dış ve güvenlik politikadaki hareket etme kabiliyetini karşı karşıya getirebileceğine inananların başarısız olacağına işaret etti.

Almanya Başbakanı, Rusya’ya karşı yaptırım baskısının süreceğini vurgulayarak "Putin, acımasız savaşı sürdürdüğü sürece Rusya'ya yönelik yaptırımlar sürecek ve sertleştirilecek.” diye konuştu.

 

- "Avrupa'nın güvenliği aynı zamanda Avrupa'nın enerji güvenliğidir"

Almanya, Avrupa ve NATO’nun savunma politikasını yeniden düzenlediğini söyleyen Scholz, “Müttefiklerimiz bize güvenebileceklerini iyi biliyorlar. Gerektiğinde ittifak topraklarının her metrekaresini savunacağız.” ifadelerini kullandı.

Scholz, enerji alanında da önlemler aldıklarına dikkati çekerek "Avrupa'nın güvenliği aynı zamanda Avrupa'nın enerji güvenliği anlamına da gelmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.

Kısa sürede enerji sağlama konusunda başarılı olduklarını aktaran Scholz, gelecek hafta Wilhelmshaven kentinde sıvı gaz terminalini açacaklarını, bunu başka terminallerin de takip edeceğini anlattı.

 

- Bosna Hersek’in AB'ye aday üyeliği önemli

Başbakan Scholz, Batı Balkan ülkelerinin AB üyesi olması için çaba sarf edeceğini vurgulayarak Balkanlar'da geçmişten kalan sorunların aşılabileceğini ve AB üyeliğine doğru ilerlemenin mümkün olacağını vurguladı.

Bosna Hersek’in AB’ye aday üye ülke olmasının önemli olduğunu belirten Scholz, “Batı Balkan ülkelerinin AB üyesi olması, Almanya’nın ve AB’nin çıkarınadır.” dedi.

Scholz, Bulgaristan ve Romanya’nın Şengen Bölgesi’ne girmesi konusunda da ilerleme sağlanması gerektiğini kaydetti.

 

- ABD ve Çin ile ilişkiler

Özellikle bu yıl transatlantik ilişkilerin ne kadar önemli olduğunun görüldüğünü ifade eden Scholz, ABD’nin iklimi koruma için yapacağı yatırımların ekonominin dönüşümüne etkileyici katkısı olacağının ancak bunun adil rekabeti engellememesi gerektiğinin altını çizdi.

Scholz, ABD ile AB’nin bu konuda görüşmeler yapmasını isteyerek transatlantik ilişkinin bölünmesine izin verilmemesi, tam aksine iş birliğinin ve adil ticaretin güçlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Çin’in de ekonomi ve ticaret ortağı olarak önemli bir ülke olduğunu söyleyen Scholz, “Farklı görüşler olsa bile Çin ile birçok küresel konuyu konuşmamız gerekiyor.” diye konuştu.

Başbakan Scholz, her şeyin ABD ve Çin etrafında döndüğü iki kutuplu bir çağ düşüncesinin küresel gerçekliği yansıtmadığını aktararak "21. yüzyılın dünyası çok kutuplu bir dünya olacak." değerlendirmesinde bulundu.

Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyet, Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen'i ziyaret etti.
 

BERLİN (AA) - CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, çeşitli temaslarda bulunmak üzere Almanya'ya geldi.

Berlin Havalimanı'na gelen Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyet, buradan Türkiye'nin Berlin Büyükelçiliğine geçerek Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen'i ziyaret etti.

 

Kılıçdaroğlu, Büyükelçilik ziyaretinin ardından Berlin Teknik Üniversitesinden Prof. Dr. Şahin Albayrak ile görüşerek, teknolojik gelişmeler ve inovasyon konularında bilgi alacak.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bugünkü programı kapsamında iletişim teknolojileri konusunda bilimsel araştırmalar yapan Fraunhofer Enstitüsünden Prof. Dr. Eckart Uhlmann ile görüşecek, daha sonra Berlin'de iş insanlarıyla yemek yiyecek.

 

Kılıçdaroğlu, Almanya ziyaretinde endüstriyel dönüşüm başdanışmanı Jeremy Rifkin ile temaslarda bulunacak ve çalışma toplantıları düzenleyecek.

CHP'den yapılan açıklamaya göre, Kılıçdaroğlu, Almanya'da "endüstri dönüşümü" konulu temaslarda bulunacak ve enerji dönüşüm hamlelerini gözlemleyecek.

 

Sektörel kuruluşların temsilcileriyle de toplantılar yapması planlanan Kılıçdaroğlu, üniversite, iş gücü ve üretim süreçlerini yeni teknolojilerle birbirine bağlayan ve bu yolla akıllı endüstriye geçişi öngören modelleri inceleyecek.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, çeşitli temaslarda bulunmak üzere Almanya'ya geldi. Berlin Havalimanı'na gelen Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyet, buradan Türkiye'nin Berlin Büyükelçiliğine geçerek Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen'i ziyaret etti. Kılıçdaroğlu’na, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak ve CHP İstanbul Milletvekili Yunus Emre eşlik etti.

 

Die Mitarbeiter der Kommunalen Abfallwirtschaft haben die vorhandene Garage im Wertstoffzentrum Arnhofen erweitert. Sowohl Container für Abfälle als auch die sehr beliebte Verschenkbörse haben darin nun ihren Platz gefunden.

 

Landrat Martin Neumeyer und Richard Restle, Sachgebietsleiter Kommunale Abfallwirtschaft, drückten vor Ort ihre Wertschätzung aus. Beide dankten dem Leiter der Außendienstmitarbeiter, Roland Wagner, sowie dem gesamten Team für deren Einsatz.

 

„Dank des Engagements und Talents der Mitarbeiter konnte der Erweiterungsbau überhaupt erst entstehen.“

Landrat Martin Neumeyer

 

Weitere Informationen zur Kommunalen Abfallwirtschaft erhalten Sie auf der Homepage des Landratsamtes Kelheim:

www.landkreis-kelheim.de/amt-service/landratsamt/kommunale-abfallwirtschaft

Oberbürgermeister Christian Schuchardt eröffnete im Oberen Foyer des Rathauses die von Boris Albert organisierte Benefiz Fotoausstellung.

In seinem Grußwort nannte er gleich drei Gründe, warum die Stadt Würzburg das Rathausfoyer für diese Ausstellung besonders gerne zur Verfügung gestellt hat. „Zum einen ist das kulturelle Angebot von entscheidender Bedeutung für die Lebensqualität einer Kommune und trägt wesentlich zu deren Attraktivität bei. Die Stadt Würzburg sieht in der Kulturförderung deshalb eine zentrale Aufgabe“, so Schuchardt. Dazu gehört, dass das Rathaus regelmäßig für Kunstausstellungen zur Verfügung gestellt wird. Mit besonderer Freude, wenn die Künstler, ihre Werke oder beides einen Bezug zu Würzburg haben, so wie das hier der Fall ist. 21 Fotokünstlerinnen und -künstler aus Würzburg teilen mit uns ihren ganz persönlichen Blick auf diese Stadt.

„Zum zweiten sind Fotoausstellungen so etwas wie eine Schule des Sehens. Wir leben zwar in einem visuellen Zeitalter, aber gerade die Überschwemmung mit optischen Reizen durch die modernen Medien hat zur Folge, dass wir das meiste, was wir sehen, allenfalls noch beiläufig wahrnehmen. Die Flut an Bildern macht uns für Vieles geradezu blind. Künstlerisch, mit Liebe zum Detail gestaltete Fotografien, wie sie in dieser Ausstellung gezeigt werden, öffnen uns die Augen wieder. Wir werden durch sie zum bewussten Sehen angeregt, und das kann unser gesamtes Leben bereichern“, hob Schuchardt hervor.

Zum dritten dient die Ausstellung über diesen Aspekt hinaus einem besonders guten Zweck. Alle Bilder können im Rahmen einer Blindversteigerung von den Besucherinnen und Besuchern erworben werden. „Jedes Bild geht nach der Ausstellung an den jeweils Höchstbietenden, und der gesamte Erlös kommt der Kultur-Tafel Würzburg zugute, deren Engagement absolut unterstützenswert ist“, unterstrich Schuchardt.

Kulturelles Erleben ist ein elementares menschliches Bedürfnis. Für die Kultur-Tafel Würzburg gilt daher: „Kultur darf kein Luxus sein.“ Und sie zieht aus dieser Einsicht praktische Konsequenzen, indem sie an bedürftige Menschen aus dem Raum Würzburg kostenfreie Eintrittskarten zu kulturellen Veranstaltungen vermittelt.

Zahlreiche Kulturpartner stellen die Eintrittskarten zur Verfügung, und verschiedene Sozialpartner stellen den Kontakt zwischen den Interessierten und der Kultur-Tafel her. Seit der Gründung des Vereins im Jahr 2014 konnten so bereits weit über 20.000 Eintrittskarten vermittelt werden – eine wirklich stolze Bilanz! Das großartige Engagement der Vereinsmitglieder und der ausschließlich ehrenamtlich tätigen Mitarbeiterinnen und Mitarbeiter verdient daher höchste Anerkennung.

Immer mehr Menschen sind auf die Solidarität anderer angewiesen, um am gesellschaftlichen Leben teilhaben zu können. Und aktuell machen Energiekrise und Rekord-Inflation die Arbeit der Kultur-Tafel notwendiger denn je. Neben einem erfüllenden Kulturerlebnis bekommen die Gäste der Tafel die Wertschätzung, die Menschen am Rand der Gesellschaft sonst oft nicht mehr erfahren. Deshalb hat die Stadt Würzburg die Kultur-Tafel im Jahr 2017 auch mit ihrer Kulturmedaille ausgezeichnet.

Im Beisein des Organisators Boris Albert, der beiden Vertreterinnen der Kultur-Tafel-Würzburg e.V., Marion Gut und Irmgard Gülsdorff, sowie einer Großzahl der Fotokünstlerinnen und -künstler wünschte Christian Schuchardt der Ausstellung „ein zahlreiches Publikum, die verdiente positive Resonanz und den erhofften finanziellen Erfolg.“

Die Ausstellung kann während der Öffnungszeiten des Rathauses besucht werden, Mo-Do 8-18 Uhr und Fr 8-13.30 Uhr.

 

Ausstellung Boris Albert-2.jpg, Bildunterschrift: Ausstellungseröffnung im Oberen Foyer, Organisator Boris Albert, Irmgard Gülsdorff, Marion Gut (beide Kultur-Tafel Würzburg e.V.), OB Christian Schuchardt (v.li nach re)

 

Fotos: Petra Steinbach