Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

 
Insgesamt 27.500 Euro hat der Verein Mrija zur Unterstützung der Ukraine e.V. von den Würzburger Lions Clubs aus den jüngsten Aktivitäten in 2022 erhalten. Bei einem Empfang im Würzburger Rathaus würdigten Oberbürgermeister Christian Schuchardt und Sozialreferentin Dr. Hülya Düber die Spendenbereitschaft der vier Clubs sowie der Leos, der Jugendorganisation der Lions.
 
 
Mit ihren Aktionen und Veranstaltungen die die Clubs teilweise als gemeinsame Veranstaltungen organisiert hatten, hatten die Würzburger Service-Clubs Spenden für ukrainische Flüchtlinge und die Ukraine eingeworben. Dabei wurden unter anderem Pfandbons in führenden Supermärkten gesammelt, Benefizkonzerte veranstaltet, Notfalldosen für Haushalte und gespendete Winzerweine auf dem Stadtfest verkauft. Zusätzlich spendeten auch die Mitglieder der Lions Clubs, um die Ukraine zu unterstützen. Und das Ganze nicht nur einmal: Die 27.500 Euro, die Dr. Richard Reichel, Präsident des Lions-Clubs Würzburg de Leone an den Verein Mrija übergab, war die dritte Tranche in diesem Jahr. Insgesamt spendeten die Clubs in den vergangenen Monaten damit zusammen 45.500 Euro.
 
 
Mit diesen Mitteln werden ukrainische Flüchtlinge in der Region Würzburg unterstützt, für sie kostenlose Sprachkurse angeboten und Dolmetscher gestellt, um ihnen Arztbesuche und Behördengänge zu ermöglichen sowie Jobbörsen zur schnelleren Arbeitsbeschaffung organisiert. Zudem werden Transporte mit Hilfsgütern finanziert, wie letzte Woche einen LKW mit gespendeten Krankenbetten für ein wieder aufgebautes Krankenhaus an der Grenze zu Belarus. 
 
 
Schuchardt erinnerte an das Leid, das derzeit in der Ukraine passiert wie auch an die Aufnahme der Flüchtlinge im Frühjahr. „Dies ist alles nur gut gelungen, weil sich viele eingebracht haben“, bedankt sich der OB bei den Lions für die große Unterstützung. „Der Krieg in der Ukraine macht uns in besonderem Maße betroffen, weil viele in Deutschland früher noch Krieg selbst erlebt habe,“ stellt Schuchardt die Verbindung zur Würzburger Stadtgesellschaft her.
 
 
„Der Krieg in der Ukraine macht uns alle betroffen“, so Dr. Richard Reichel. „Wir als Service-Clubs stellen uns mit unserem Engagement in den Dienst der guten Sache, wollen helfen und die Not lindern.“ Dazu hatten die Würzburger Lions Clubs zusammen mit der Jugendorganisation der Leos verschiedene Aktivitäten organisiert, bei denen sie Spenden unter anderem für Mrija gesammelt hatten.
 
Für den Verein Mrija nahmen die Vorstandsmitglieder Vladymir Isayenko und Herbert Haag die Spenden entgegen und bedankten sich für die Unterstützung, die es ihnen ermögliche ihre Projekte wie Sprachkurse oder Hilfstransporte umzusetzen.
 
 
 
Vladymir Isayenko, Verein Mrija e.V. (7.v.l.), Oberbürgermeister Christian Schuchardt (8.v.l.), Sozialreferentin Dr. Hülya Düber (4.v.r.), Dr. Richard Reichel, Organisator und Präsident des Lions Clubs Würzburg de Leone (links) zusammen mit den Präsidentinnen und Präsidenten der beteiligten Lions Clubs Würzburg, Würzburg West, Würzburg Löwenbrücke und der Leos, der Jugendorganisation der Lions. Foto: Christian Weiß

Neubürgerempfang in München: Bayerns Ministerpräsident Dr. Markus Söder und Innenminister Joachim Herrmann heißen 650 neue Staatsbürgerinnen und Staatsbürger willkommen - Zahl der Einbürgerungen steigt weiter - Starkes Signal für Deutschland

 

Ministerpräsident Dr. Markus Söder und Bayerns Innen- und Integrationsminister Joachim Herrmann haben heute beim Neubürgerempfang in der Residenz in München rund 650 neue deutsche Staatsbürgerinnen und Staatsbürger begrüßt. Laut Herrmann sind die Einbürgerungen in Bayern in 2021 im Vergleich zum Vorjahr wieder deutlich gestiegen – und zwar um 14,7 Prozent auf 23.158 Fälle. "Mit Ihrer Einbürgerung setzen Sie ein starkes Signal für Deutschland und zeigen, dass Sie sich bei uns wohlfühlen, gern hier leben und ein Teil unserer deutschen Gesellschaft sein wollen", hob der Integrationsminister hervor. 

Sehr unterschiedlich seien die Lebensgeschichten, die Wege und auch die Gründe, die die Menschen nach Deutschland geführt haben. Und sehr verschieden seien auch die Gründe für die Einbürgerung. "Aber Ihnen allen ist gemein, dass Sie nun in Deutschland zu Hause sind und auf dieses Land vertrauen", so der Integrationsminister. Herrmann ermutigte die Neubürgerinnen und Neubürger, sich nunmehr auch für ein lebenswertes Umfeld und eine gute Zukunft zu engagieren: "Tragen Sie dazu bei, unser Land weiterzuentwickeln! Lassen Sie uns gemeinsam anpacken und die bayerische Erfolgsgeschichte fortschreiben".

Fotos des Neubürgerempfangs können am Veranstaltungstag ab ca. 23 Uhr unter www.medien.innenministerium.bayern.de abgerufen werden. Weitere Informationen zur Einbürgerung finden Sie unter www.innenministerium.bayern.de.

 

 

 
Onkolog Dr. Haluk Nurbaki hocayı 1988 yılında tanıdım. ATIB teşkilatı tarafindan Almanyaya bir dizi konferans vermek için davetlisi olarak gelmişti. 
 
Musa Serdar Çelebi başkanımızım talimatıyla, konferansı takib etmeye gittik. Konferans Bayern eyaleti Kempten sehrinde Ülkü Ocağı konferans salonunda başladı. Ramazan Özcan  ve Tacettin Kızılkoca arkadaşımla dinlemeye birlikde geldik. Saatler süren Konferans sohbeti bitti.   Halûk Nurbakı hocamızı Herrenberg şehri Türk Kültür Merkezinde yapılacak, ikinci konferansına birlikde döndük.  Bir saat süren  araba yolculuğu içerisinde tatlı, öfkeli, şakalı, özel sohbetlerini yine dinleme imkanını bulduk. İnanın hocanın sohbeti o kadar etkileyiciydiki, yolculuğun bitmemesini istedim.
 
Haluk Hoca hem eserleri ile hemde sohbetleri ile gönül dünyamızı aydınlatan bir insandı. Rabbim rahmetiyle kuşatsın, resulümüze komşu eylesin.
Halûk Nurbaki hocamızın Kempten,Herrenberg sohbetleri dolu,dolu gerçekleşti sohbeti can kulağı ile dinledik. Bizlere çok hatıralarını anlatı, eserlerinde de okumak mümkün. Ben bu yazımda, hastası olan iş insanı  Serap hanımla gelişen hatırasını paylaşıyorum.
 
 
Onk. Dr. Halûk Nurbaki'den gerçek bir hatıra..
 
Ben, 40 yıllık bir kanser uzmanı olarak maddeyi asan sayısız olayla karşılaştım ve bunları, o olaya şahit olanlarla birlikte belgeleyerek özel bir arşiv yaptim. Bunlardan 1976 yılında yaşanmış bir olayı size nakletmek istiyorum.
 
Kanser hastanesinde başhekimken Serap adında genç bir hanım hastam vardı. Bu hastam göğüs kanserine yakalanmış ve tedavi için yurt dışına gitmek istemesine ragmen, bazi formaliteler sebebiyle o imkanı bulamamıştı. Serap'ı özel bir ilgiyle bizzat ben tedavi altına aldım. Ve kısa bir süre sonra da iyileştiğini gördüm.
 
 
Ancak Serap'in da bütün diğer kanserliler gibi ilk 5 yıllık süreyi çok dikkatli geçirmesi gerekiyordu. Bir iş kadını olan
Serap, 4 yıl kadar sonra bir ihale için İzmir'e gitmek istedi. Kış aylarında olduğumuz için uçakla gitmesi şartıyla kabul ettim.
 
Maalesef bilet bulamamış ve benden habersiz bindiği otobüsün kaza geçirmesi üzerine 6 saat kadar mahsur kalmış.
 
Dönüşünden kısa bir süre sonra kanser, kemik ve akciğerine yayıldı. Serap bacak kemiklerindeki metastaz nedeniyle yürüyemez hale gelirken, hastalığın akciğerdeki tezahürü sebebiyle de devamlı olarak oksijen cihazı kullanıyor ve söylediği her kelimeden sonra ağzını o cihaza yapıştırarak nefes almak zorunda kalıyordu. Evine gittiğim gün, yine güçlükle konuşarak:
 
--''Doktor bey,'' dedi. ''Ben size...dargınım.''
 
-- ''Niçin?" diye sordum.
 
--"Siz...dindar bir insanmışsınız. Niçin bana da, ALLAH 'ı, ölümü, ahireti anlatmıyorsunuz?"
 
Dini inançlarının çok zayıf olduğunu bildigim için bu teklifi karşısında oldukça şaşırdım. O'nu üzmemeye çalışarak:
 
--"Doktora ulaşmak kolaydır'' dedim. ''Parayı bastırdın mı istediğine tedavi olursun. Ancak iman tedavisi için gönülden istek duymalısın..."
 
Konuşmaya mecali olmadığından "Ben o isteği duyuyorum" manasında başını salladı. Artık ümitsiz bir tıbbi tedavinin yanı sıra, ebedi hayatın ve saadetin reçetesi olan iman derslerimiz başlamış ve dersler "hızlandırılmalı öğretime" dönmüştü. Anlattığım iman hakikatlerini bütün ruhuyla meczediyor ve arada bir soru soruyordu.
 
Vefatına bir hafta kala:
--"Doktor bey'' dedi. ''Ben ölürken ne söylemeliyim?"
 
--"Senin durumun çok özel" dedim. ''Kelime-i Sahadet sana uzun gelir. O anı fark edince ''Muhammed'' (s.a.v) sana yeter."
 
O, haliyle tebessüm ederek yine başını salladı. Çok ıstırabı olduğu için Serap'a sürekli morfin yapıyor ve O'nu uyutmaya
çalışıyorduk. Ben, bir iş seyahati sebebiyle bir müddet ziyaretine gidemedim.
 
Dönüşümde annesi telefon ederek:
--"Serap, bir haftadir morfin yaptırmıyor." Dedi. "Sabahlara kadar inliyor ve çok ıstırap çekiyor."
 
Hemen eve gittim ve iğne yaptırmamasinin sebebini sordum. Aldığım cevabı hala unutamıyor ve hatırladıkça ürperiyorum.
 
"Ya morfinin tesiriyle ölüme uykuda yakalanır ve son nefeste "Muhammed" diyemezsem?.
 
İşte Serap, böyle bir hanımdı. Bu arada benden istihareye yatmamı ve eğer bir kaç gün daha ömrü varsa, son günü uyanık kalacak şekilde morfin yaptırılmasını rica etti. Ben hiç adetim olmadığı halde cuma gününe rastlayan o gece istihareye yattım ve Serap'in acizliği hürmetine sandığım salı gününe kadar yaşayacağına dair bir işaret sezdim.
 
Ertesi gün O'na:
--"Hiç korkma!" dedim. "İğneyi vurdurabilirsin."
 
Ve Serap bir veda niteliği taşıyan bu görüşmemizde son sorusunu da sordu:
--"Doktor bey...Azrail bana nasıl görünecek?"
 
--"Kızım," dedim. "O bir melek değil mi? Hiç merak etme, sana yakışıklı bir prens gibi gelecektir."
 
Salı günü Serap'in ağırlaştığı haberini alınca hemen eve gittim. Ancak vefatına yetişememiştim. Ailesi tam manasıyla perişandı. Sadece kendisine uzun müddet bakan dindar bir hanım akrabası ayaktaydı ve beni görünce yanıma gelerek:
 
-"Doktor bey, biliyor musunuz, bu evde biraz önce bir mucize yaşandı!" dedi ve devam etti:
 
--Serap, bir saat kadar önce oksijen cihazını attı ve "yataktan kalkması imkansız" denmesine rağmen kalkarak abdest aldı, iki rekat namaz kıldı. Bütün ev halkı hayretten donup kaldık. Ve kelime-i Şehadet getirerek vefat etmeden biraz önce de:
 
--"Doktor bey'e söyleyin, dedi. Azrail, O'nun söylediğinden de güzelmiş!.
 
Tüm inanan müslüman kardeşlerimize ve şuan bu yazıyı okuyan bütün kardeşlerimize, RABBİM son nefeslerinde Kelime-i Şehadet getirmeyi nasip etsin. (Amin)
Bu yazı hakkındaki düşüncelerinizi yorumlayarak bizlerle paylaşabilirsiniz...
Selam ve dua ile
 
Hatıra: Doğan Tufan

Avrupa Metropol Bölgesi Nürnberg Türk-Alman İşadamları Derneği (TİAD) tarafından, emekliliğe ayrılan Orta Frankonya Valisi Dr.Thomas Bauer'e“Veda Respsiyonu ve Dialoğ Ödülü“ verildi.

Nürnberg Mevlana Restaurant'da verilen resepsiyonun açılış konuşmasını yapan TİAD eski Başkanı Avukat Emre Hızlı: “30 yıllık bir maziye sahip TİAD'ın ana hedeflerinden birisi Türk ve Alman toplumu arasındaki iletişimi geliştirmek, aynı göz hizasında gerçek bir iletişim kurmaktır. TİAD kurulduğundan bugüne kadar çalışmalarını bağımsız sürdürmüş her kurum ile kuruluşa ve siyasi partilere aynı eşitlikde yanaşmıştır“dedi.

TİAD tarafından verilen Türk-Alman Dostluk Ödülünün, Türk-Alman ilişkilerine yüksek seviyede katkı sağlamış kanaat önderlerine, özellikle de Türk sivil toplum örgütlerine ve Türk kökenli insanlara karşı her zaman eşit mesafede durmuş kişi ve kuru  temsilcilerine takdim edildiğini belirten Hızlı “ Bu sene emekliliğe ayrılan Orta Frankonya Valisi Dr. Thomas Bauer, 14 yıl sürdürdüğü valilik görevi süresince, her kesime, özellikle de Türk sivil toplum örgütlerine ve Türk kökenli insanlara karşı her zaman eşit mesafede durmuş, demokrat bir yaklaşım içerisinde olmuş, dinleyen ve çözüm üretmeye çalışan kişiliğiyle bütünleştirici bir tutum sergilemiştir. Yerel politikadaki kariyerini büyük bir başarı ile sonlandırmıştır. Kucaklayıcı ve birleştirici tavrı ile büyük beğeni toplayan Orta Frankonya Valisi Dr. Bauer'e sadece TİAD adına değil, bölgedeki Türk ve Alman toplumunu temsil eden kişilerin katılımıyla birlikte düzenlediğimiz resepsiyon ile TİAD Diyalog Ödülü'nü takdim edilmiştir”dedi.

 

TİAD Nürnberg Başkanı Dr. Ali Aydın: Çok Mutluyum

Ödül töreninde,davetlilerle tek tek ilgilenen TİAD Başkan Dr. Ali Aydın ve eşi Dr. Nurcan Demirci-Aydın: “Bu değerli ödülü çok değerli bir insana bu akşam takdim edeceğimiz için ayrıc pandemi sonrasında siz değerli misafirlerimiz bir arada görmek bizleri çok mutlu etti. Türk-Alman ilişkilerini pekiştireceğimiz güzel bir akşam diliyorum”dedi.

 

ÖDÜLÜ BAVYERA EYALET ESKİ BAŞBAKANI TAKDİM ETTİ

TİAD Nürnberg'in 2022 yılı dialog ödülünü Dr. Thomas Bauer'e, daha önceki TİAD dialog ödül sahibi Bavyera Eyaleti Başbakanı Dr. Günter Beckstein tarafından takdim edildi. Dr. Beckstein yaptığı kısa konuşmasında, kendisinin de bu akşamki ödül sahibi Dr. Bauer gibi Türk-Alman ilişkilerine büyük önem verdiğini, burda yaşayan Türkleri çok iyi tanıdığını ve Türkiye'ye  48 kez giderek Türkiye'nin güzelliklerini iyi bildiğini, bu vesile ile kalıcı dostluklar edindiğinin altını çizerek, “Türkler soruyor, Beckstein cevaplıyor“ gibi ortak toplantılara imza attığını belirtti. Ödülün görev sonrasından verilmesi de, derneğin samimiyetini ortaya koyuyor. Dr. Beckstein, ödülü emekliliğe ayrılan vali Dr. Bauer'e takdim ederken, TİAD başkanı Ali Aydın ve yönetim kurulu üyeleri Ahmet Can, Seçkin Şenol, Suat Zal ie TİAD eski yöneticileri ve protokol misafirleri ile hatıra fotografı çekindiler.

 

TÜRK-ALMAN İLİŞKİLERİNİN PEKİŞMESİNE ÖNEM VERİLMELİ

Ödülünü alan Dr. Thomas Bauer şunları söyledi: “Aslında Türk-Alman dostluğu çok da olağan bir konu. Türk-Alman ilişkileri uzun bir tarihi geçmişe sahip. Her zaman tarihte Türkler ve Almanlar iyi geçinmiş, karşılıklı dostluklar kurmuşlardır. Alman edebiyatının üstadı Goethe ve dahi müzisyen Wolfgang Amadeus Mozart Türk esintilerinden yola çıkarak dünyaca ünlü eserler insanlığa hediye bırakmıştır. Birinci dünya savaşında iki ülke müttefikti. İkinci dünya savaşı esnasında Türkiye, Nazi Almanya'sından kaçan bilim adamlarına ev sahipliği yapmıştır, örneğin eski Berlin belediye başkanı Ernst Reuter gibi insanlara Türkiye sahip çıkmıştır. İki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler de çok büyük bir hacme sahip. Her ne kadar yönetimin başında olan Cumhurbaşkanı ile zaman zaman fikir ayrılıkları yaşasak da, iki ülke ilişkileri sağlam temellere dayanıyor. Asıl iki ülke arasındaki bağı Bavyera'da yaşayan 200 bin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oluşturuyor; eyaletimizde toplam 350 bin Türkiye kökenli insan bizim eyaletimizi gerçek anlamda zenginleştirdi. Hem ekonomik, hem kültürel açıdan. Eyaletimizdeki yaşantımıza renk katttılar. Artık sizler bu eyaletin ayrılmaz bir toplumusunuz. Bu ödülü bana layik gördüğünüz için teşekkür ederim. Benim için çok kıymetli bir ödül. TİAD'ın her zaman hayatımda özel bir yeri var.“

 

GERÇEK DOST ACI SÖYLER
Ödül töreninde Nürnberg Metropol Bölgesi Türk Toplumu (tgmn) Başkanı Bülent Bayraktar'da “ Orta Frankonya Valisi Dr. Thomas Bauer ile yollarımız son yıllarda konsolosluğun düzenlediği resepliyonlarda, üye kuruluşumuz TİAD'ın değerli toplantılarında ve DİTİB'in etkinliklerinde sürekli kesiştiğini belirterek, Dr.Vali Bauer çoğu zaman Bavyera hükümeti adına konuşmalar yaparken Türk-Alman ilişkilerini övdüğü gibi, Türkiye'deki olumsuz gidişatları samimi bir şekilde eleştirdiğini söyledi. Gerçek dost acı söyler sözünden yola çıkarsak, Türk toplumu eleştiriyi pek fazla sevmez. Satır aralarında veya edebiyata bürülü şekilde eleştirme alışkanlığı mevcut. Bu doğrultuda kültürlerarası çatışma çıkabiliyor. Sürekli samimi diyalog ile sorunlar gidirebiliniyor. TİAD'ın önceki dönemde dialog ödülü verdiği eski Başbakan Dr. Beckstein, çoğu zaman açık olarak Türkiye'deki olumsuzlukları eleştirdiniz. Bu yapıcı eleştiriler bizim açımızdan çok kıymetli olmuştur. TİAD'ın ödül alanlar için kriter listesini incelediğimde gördümki, önceki seneler ödül alan Bavyera Başbakanı Dr.becktsetin ve bu sene ödül alan Dr. Thomas Bauer doğru isimlerdir. Dr. Bauer'i  canı gönülden Türk toplumu adına tebrik eder ve emekliliğinin güzel geçmesini temenni ederim“ dedi.

Ödülleri Bana Takdim Etti, Bugün Sıra Onda

Nürnberg ve Fürth kentlerinden bir çok ödül alan Kuzey Bavyera Türk-Alman Kadınlar Kulübü Onursal Başkanı Gülseren Suzan-Menzel de, vali Bauer'e teşekkür ederek, aldığım bir çok ödülü siz bana takdim ettiniz. Bu akşam da size ödül verilmesi beni çok memnun etti.

 

EĞİTİM ŞART

Nürnberg Eğitim Kampüsü/Nürnberg kütüphane müdüresi Elisabeth Straeter: “TİAD her zaman bizim için çok güvenilir bir partner oldu. Eğitim her zaman önemli, eğitim şart. Eğitime ve Türk-Alman dostluğuna verdiği katkılardan dolayı sayın Vali Dr. Thomas Bauer'i kutluyorum.

Sağlık Her Zamandan Daha Fazla Önemli

Bavyera Türk Tabipler Birliği Başkanı Dr. Reşit Demir: “Sayın Dr. Thomas Bauer sizi gönülden birliğimiz adına tebrik ederim. Eski başkanımız sayın Dr. Baloğlu ile iyi ilişkilerinizi biliyoruz. Sağlık her zamandan daha önemli. Önümüzdeki günlerde pandemiden sonra Sheraton otelde düzenleyeceğimiz doktor-hasta semineri herkesi bekliyoruz.“ dedi.

 

ANTALYA BELEDİYE BAŞKANI BÖCEK NÜRNBERG’E GELİYOR

Nürnberg-Antalya Kardeş Şehir Derneği (in:san) Başkanı ve TİAD Denetim Kurulu üyesi Rıza Özlek de,emekli Valiyi tebrik etti. “Kardeş şehir ilişkilerimiz büyükşehir belediye başkanlarının karşılıklı delegasyon gezileri ile yeni bir ivme kazandı. Kasım ayında sayın Marcus König bir delegasyon ile Antalya'daydı. Aralık ayında da sayın Muhittin Böcek Nürnberg'i ziyaret edecek. Önümüzdeki günlerde açılacak dünyaca ünlü Nürnberg Noel Pazarı'na hepinizi kardeş şehir Antalya standımıza bekliyorum“dedi.

 

UYUM İÇİN ÇİFTE VATANDAŞLIK HAKKI HAKKI

Nürnberg Uyum Meclisi Başkanı İlhan Postaloğlu da valiyi ödülünden dolayı tebrik etti. “Koalisyon protokolünde bulunan çifte vatandaşlık hakkının bir an evvel hayata geçirilmesini talep ediyoruz. Lütfen artık bu hak için siz de destek olun.“ dedi.

Gece geç saatlere kadar salonda kalan eski Vali Dr.Bauer, çay ve kahve eşliğinde davetlilerle sohbet etti.Pandemi dömeminden sonra biraraya gelmenin keyfini çıkardı. Türk ve Alman dostluğunu pekiştirmek için projeler hakkında konuştular.

 

KATILIM ÇOK OLDU

Dr. Günter Beckstein (Bavyera Eyaleti eski Başbakanı), Prof. Dr. Elmar Forster (Zanaatkarlar Odası) ve eşi, Noter Clemens Busse, Av.Emre Hızlı (TİAD eski Başkanı), Dr. Ali Aydın(TİAD Başkanı) ve eşi Dr. Nurcan Aydın, Ersin Uğurlu (TİAD Onursal Başkanı), Bülent Bayraktar(TGMN Başkanı), Dr. Reşit Demir ( Kuzey Bavyera Türk-Alman Tabibler Birliği Başkanı), Suzan Menzel(Kuzey Bavyera Türk-Alman Kadınlar Kulübü Onursal Başkanı), Refet Avcı (tgmn/DİTİB Fürth), Yıldıray Aydın (Aydın Fırını), Ceylan Aytuğan (Yüksek Mühendis) ve eşi, Murat Baydemir (Baydemir/Hotel Bomonti), Robert Dietrich (Continentale Sigortası), Serdar Gökkuş (Siemens), Abdurrahman Gümrükcü (SPD/Uluslararası Kültür Derneği), Norbert Grund (KiB/Lions Kulübü), İbrahim Gün (iLog Lojistik), Prof. Klaus Heying (Nürnberg Teknik Üniversitesi), Dr. Tatjana Körner (CSU, Nürnberg Belediyesi Meclis Üyesi/İş kadını), Ümit Sormaz (FDP, Nürnberg Belediyesi Meclis Üyesi/İşadamı), Leupold Harald (eski Nürnberg Liman Müdürü/danışman), Mehmet Tozan (işadamı) ve eşi, Mustafa Özemek (işadamı) ve eşi, Celal Turhan (eğitimci), Hans Rasche (Mimar), Thomas Schmeisser (Datev çözüm ortağı), Heiner Schneider (eski Almanca öğretmeni, Roth) katıldı. Nürnberg Başkonsolosu Asım temizgil tarafından 1992 senesinde kurulan çok sayıda iş insanın üye olduğu TİAD Nürnberg 2022 dialog ödülüne Nürnberg Başkonsolosluğundan katılımın olmaması dikkat çekti.

 

 

 

 

 

 

 

Sieben neue Gewerberäte

November 28, 2022

Vorstand der HWK für Oberfranken ernennt Persönlichkeiten, die sich um das oberfränkische Handwerk verdient gemacht haben

Bayreuth. Der Gewerberat des oberfränkischen Handwerks e.V. hat laut Satzung zur Aufgabe, der HWK Vorschläge zur Pflege handwerklicher Tradition, zur Förderung des oberfränkischen Handwerks und zur Verbesserung der Wirtschaftsstruktur der Region zu unterbreiten. Deshalb gehört es zur guten Tradition, das zur Jahressitzung des Vereins auch der Kammerpräsident und der HWK-Hauptgeschäftsführer eingeladen sind, um über die aktuellen Entwicklungen im Handwerk und die Arbeit der Handwerkskammer zu berichten.

HWK-Matthias Graßmann und HWK-Hauptgeschäftsführer Reinhard Bauer taten aber nicht nur das. Sie ernannten in dieser Sitzung auch sieben neue Mitglieder zum Gewerberat. Damit besteht das Gremium jetzt aus 49 Gewerberäten und zwei Gewerberätinnen. Aufgenommen werden dabei Persönlichkeiten die sich in besonderer Weise um das oberfränkische Handwerk und die Allgemeinheit verdient gemacht haben. Sie dürfen nicht in der Handwerksorganisation beschäftigt sein und auch kein Ehrenamt im Kammerbezirk Oberfranken mehr bekleiden. Die Mitgliedschaft im Gewerberat wird auf Lebenszeit erworben.

Die neuen Mitglieder des Gewerberates sind:

- Hermann Hölzlein, Forchheim
- Ronald Kemnitzer, Gattendorf
- Walter Limmer, Altenkunstadt

- Wilfried Löser, Arzberg
- Franz-Dieter Ritter, Bamberg - Heinrich Rucker, Hof
- Gerhard Scharf, Tröstau.

Bildunterschrift:

Die neuen Gewerberäte zusammen mit HWK-Präsident Matthias Graßmann (links) und Hauptgeschäftsführer Reinhard Bauer, Gewerberatsvorsitzender Gerald Nicklas und Vize-Präsident Christian Herpich (von rechts). Foto: HWK für Oberfranken

ATIB Genel Sekreteri Özlem Başöz, “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” münasebetiyle yaptığı basın açıklamasında, “Kadına yönelik her türlü şiddete hayır!’’ dedi.

 

Avrupa Türk-İslam Kültür Dernekleri Birliği (ATİB) Genel Sekreteri Başöz, “Kadın ve kızlara yönelik şiddet, maalesef dünyanın her tarafında halen görmekte olduğumuz acı bir gerçek. Bu sorun, günümüzde büyük tepkilere sebep olmakla birlikte, en yaygın ve en dehşet verici insan hakkı ihlallerinden biri olarak durmaktadır.” dediği açıklamasında, insanlık ayıbı olan bu şiddet uygulamalarına yönelik şiddetin önlenmesi için kadın ve erkeğin birlikte hareket etmesi gerektiğini vurguladı.

 

Kadın ve kızlara yönelik şiddetin her türlüsüne karşı etkin mücadelenin toplumsal bir görev olduğunu da hatırlatan ATİB Genel Sekreteri Özlem Başöz, şiddet mağdurlarının daha iyi korunması ve yardımların iyileştirilmesiyle şiddet uygulayan veya teşebbüs edenlere karşı cezaların caydırıcı hale getirilmesinin önemine dikkat çektiği açıklamasını, “ ATİB olarak, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete karşı Uluslararası Mücadele Günü’nün; mutlu fertler, uyumlu aileler ve kadın-erkek, kız-oğlan çocuklarımızla barış ve huzur içinde müreffeh bir toplum için dayanışma vesilesi olmasını diliyoruz” sözleriyle bitirdi.

 

DOHA (AA) - 2022 FIFA Dünya Kupası'nda mücadele eden İspanya ile Almanya, E Grubu'ndaki ikinci maçta karşı karşıya gelecek.

Al Bayt Stadı'nda oynanacak müsabaka, saat 22.00'de başlayacak. Mücadeleyi Hollandalı hakem Danny Makkelie yönetecek.

 

Gruptaki ilk maçında İspanya, Kosta Rika'yı 7-0 yenerek turnuvaya iyi bir başlangıç yaptı. Almanya ise öne geçtiği karşılaşmada Japonya'ya 2-1 yenildi.

İki takım, Dünya Kupası tarihinde 4 kez rakip oldu. Bu 4 maçın 2'sini Almanya, 1'ini İspanya kazandı, 1'i ise beraberlikle tamamlandı.

 

Almanya, 1966 ve 1982'de oynanan maçlarda İspanya'yı mağlup etti. İspanya 2010'da yapılan müsabakada Almanya'yı saf dışı bıraktı. 1994 Dünya Kupası'ndaki karşılaşma ise beraberlikle tamamlandı.

 

WASHINGTON (AA) – ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Türkiye’nin, Suriye’de "ABD askerlerinin konuşlu olduğu bölgede" PKK/YPG terör örgütünü hedef aldığını belirterek "Suriye'nin kuzeyinde, Irak'ta ve Türkiye'de tırmanan gerilimden derin endişe duyulduğunu" ifade etti.

 

Pentagon Sözcüsü Patrick Ryder yazılı açıklama yaparak Türkiye'nin hedef aldığı PKK/YPG terör örgütü unsurlarını "yerel ortak" olarak tanımladı.

Ryder, açıklamasında, "Savunma Bakanlığı, Suriye'nin kuzeyinde, Irak'ta ve Türkiye'de tırmanan gerilimden derin endişe duyuyor. Bu tırmanış, DEAŞ Karşıtı Küresel Koalisyonun DEAŞ’ı zayıflatmak ve yenilgiye uğratmak için yıllardır sürdürdüğü ilerlemeyi tehdit ediyor. Suriye'deki son hava saldırıları, Suriye’de DEAŞ’ı yenmek ve on binden fazla DEAŞ tutuklusunun gözetimini sağlamak üzere yerel ortaklarla çalışan ABD personelinin güvenliğini doğrudan tehdit etti." ifadesine yer verdi.

 

Ryder şöyle devam etti:

"Hem Türkiye'de hem de Suriye'de meydana gelen sivil can kaybını kınıyor ve taziyelerimizi sunuyoruz. Sivillerin kasten hedef alındığı haberlerinden da endişe duyuyoruz. Gerginliğin azaltılması için çağrıda bulunurken, Türkiye'nin meşru güvenlik kaygılarını kabul ediyoruz. Ateşkesi sürdürmek için Türkiye ve yerel ortaklarımızla görüşmeye devam edeceğiz."

 

PKK/YPG terör örgütünün, İstanbul İstiklal Caddesi'nde 13 Kasım'da 6 kişinin hayatını kaybettiği, 81 kişinin yaralandığı bombalı saldırısının ardından Türkiye, Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik Pençe-Kılıç Hava Harekatı başlatmıştı.

Terör örgütü, Gaziantep ve Kilis'te de sivillere yönelik saldırılar gerçekleştirmişti.

ABD basınında, Türk savaş uçaklarının salı günü Haseke'nin kuzeyinde vurduğu bir terör örgütü PKK/YPG hedefinin, ABD askerlerinin konuşlu olduğu karargaha yakın bir yer olduğu iddia edilmişti.

 

BOGOTA (AA) - Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, muhalefet ile Meksika'da yeniden başlayan diyalog görüşmelerinin ülkesi adına "yeni bir sayfa açtığını" duyurdu.

 

Twitter hesabından muhalefetle imzalanan kısmi anlaşmayı paylaşan Maduro, "Başkanlığını yaptığım Bolivarcı Hükûmet ile muhalefetin oluşturduğu Üniter Platform arasındaki müzakere sürecinin yeniden başlaması, AB'ye doğru ilerlemek için yeni bir sayfa açtı. Bu anlaşma, Venezuelalıların barış ve esenliği içindir." ifadesini kullandı.

 

Meksika'nın başkenti Meksiko'daki Sofitel Oteli'nde, iktidar ile muhalefet temsilcileri, Dışişleri Bakanı Marcelo Ebrard ve Norveç'in arabulucu temsilcisi Dag Nylander önünde kısmi anlaşma imzalamıştı.

Anlaşma ile tarafların, yoksullar için sağlık, gıda ve eğitim programlarını finanse etmek için BM tarafından yönetilen bir fon oluşturma konusunda uzlaştıkları kaydedilmişti.

Anlaşmaya Maduro, muhalefet lideri Juan Guaido ve ABD tarafı temsilcilerinin imza attığı ifade edilmişti.

 

Öte yandan, Joe Biden yönetiminin de taraflar arasında yeniden başlatılan yeni müzakereleri hızlandırmak amacıyla Venezuela’ya yönelik bazı petrol yaptırımlarını hafiflettiği açıklanmıştı.

Hükumet ile muhalefet temsilcilerinin 17 Ekim 2021'de yeniden bir araya gelmesi beklenirken Venezuelalı Alex Saab'ın ABD'ye teslim edilmesi üzerine iktidar görüşmelerden çekilme kararı almıştı.

- "Artık kendimi savunacak gücüm kalmamıştı çünkü herkes sonbaharda görevimin sona ereceğini biliyordu"
- "Moskova'ya veda ziyaretimde de aynısı oldu, Putin burada 'Politik açıdan işiniz bitti' mesajı verdi. Putin için önemli olan sadece güçtür"
 

KÖLN (AA) - Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel, 2021 yılında Moskova’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya geldiklerinde, görevinin sona ereceği bilindiği için gücünün azaldığını, Putin'in de bunu bildiği için "Politik açıdan işiniz bitti" mesajı verdiğini belirtti.

Eski Başbakan Merkel, Der Spiegel dergisinde yayımlanan röportajında, Rusya-Ukrayna savaşına yönelik değerlendirmede bulundu.

Merkel röportajında, o dönem Ukrayna konusunda Rusya ile diyalog girişiminde bulunduğunu ancak Avrupa Birliği (AB) ülkeleri tarafından yalnız bırakıldığını belirterek, şunları kaydetti:

"Ayrıldıktan sonra daha barışçıl bir dönem olmasını isterdim çünkü Ukrayna konusuyla çok uğraştım. Ama sürpriz olmadı. Minsk Anlaşması aşındı. 2021 yazında başkanlar Biden ve Putin ile görüştüm. Macron ile birlikte AB Konseyi'nde Putin ile bağımsız bir Avrupa tartışma formatı oluşturulmasını istedim. Bazı insanlar buna itiraz etti. Artık kendimi savunacak gücüm kalmamıştı çünkü herkes sonbaharda görevimin sona ereceğini biliyordu."

2021 yılı Ağustos ayında Putin ile Moskova'da yaptığı görüşmeyle ilgili Merkel, "Moskova'ya veda ziyaretimde de aynısı oldu, Putin burada 'Politik açıdan işiniz bitti' mesajı verdi. Putin için önemli olan sadece güçtür. Bu son ziyarette Lavrov'u da yanında getirdi, normalde görüşmelerimiz baş başa olurdu." değerlendirmesinde bulundu.

"Rusya-Ukrayna savaşına engel olmadığınız ve Almanya Şansölyeliğine tekrar aday olmadığınız için pişman mısınız?" şeklindeki soruyu yanıtlayan Merkel, şu ifadeleri kullandı:

"Yeni birinin görevi devralması gerekiyordu. Yurt içinde çoktan zamanı gelmişti. Dış politika açısından tekrar tekrar denediğim pek çok konuda tek bir milimetre bile ilerleme kaydedememiştim. Sadece Ukrayna ile ilgili olarak değil. Transdinyester, Moldova, Gürcistan, Abhazya, Suriye ve Libya konularında da benzeri oldu. Yeni bir siyasi yaklaşımın zamanının geldiğini düşünüyorum."

Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasının ardından yine karmaşık bir dünya ile karşı karşıya kalındığını savunan Merkel, uzlaşma kültürünün ortadan kalkmasına rağmen özellikle dış politikada aşılamayacak sınırların çizilmemesi gerektiğine vurgu yaptı.