Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

BERLİN (AA) - Hollanda Savunma Bakanı Kajsa Ollongren, Avrupalı müttefiklerine Rusya ve diğer tehditlere karşı etkili bir caydırıcılık sağlamak için savunma yatırımlarını artırma çağrısında bulundu.

Berlin Güvenlik Konferansı'nda konuşan Ollongren, "Avrupa olarak silah ve mühimmat üretimini hızlandırmalıyız." dedi.

 

Avrupa ülkelerinin caydırıcılık konusunda yeniden harekete geçmesini isteyen Ollongren, "Bu konuda uzun vadeli bir bakış açısına sahip olmalıyız. Bu da savunmaya yönelik yapısal yatırımlar yapmak, silahlı kuvvetlerimizi güçlendirmek anlamına geliyor. Çünkü AB sert güce sahip olmadan yumuşak güç olamaz." diye konuştu.

Avrupa ülkelerinin savaşları önlemek istiyorlarsa "savaşa uygun" hale gelmeleri gerektiğini savunan Ollongren, "Bunun için stoklarımızı, mühimmatımızı, yakıtımızı, teçhizatımızı yenilememiz, Avrupa savunma sanayinin üretim kapasitesini arttırmamız gerekiyor." şeklinde konuştu.

 

Ollongren, konferans çerçevesinde Alman mevkidaşı Boris Pistorius ile savunma alanında ikili ilişkiler ve uluslararası güvenlik konularını görüşmek üzere bir araya geldi.

Bakanlar daha sonra iki komşu ülke arasında güvenlik ve savunma işbirliğini geliştirmeye yönelik bir anlaşma imzaladı.

 

KÖLN (AA) - Almanya Başbakanı Olaf Scholz'un, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile telefonda görüştüğü bildirildi.

Alman Hükümet Sözcüsü Steffen Hebestreit tarafından yapılan açıklamaya göre, Scholz, Zelenskiy ile yaptığı telefon görüşmesinde, Ukrayna'daki siyasi, askeri ve insani durum hakkında görüş alışverişinde bulundu.

 

Zelenskiy, görüşmede Ukrayna'nın sivil enerji altyapısı da dahil olmak üzere son Rus saldırılarının etkileri hakkında bilgi verdi ve Alman hükümetine, özellikle Ukrayna'nın hava savunmasını güçlendirmek üzere verdiği askeri destek için teşekkür etti.

Başbakan Scholz de Rusya'nın devam eden saldırganlığı karşısında Almanya'nın Ukrayna ile sürekli ve sarsılmaz dayanışmasını bir kez daha teyit etti, Almanya'nın Avrupalı ve uluslararası ortaklarıyla yakın koordinasyon içerisinde, askeri alan da dahil olmak üzere Ukrayna'ya desteğini sürdüreceği teminatını verdi.

Scholz, Ukrayna'nın geleceğinin Avrupa Birliği'nde olduğunu vurgulayarak, "Bu nedenle Federal Hükümet, Avrupa Komisyonu'nun Ukrayna ile katılım müzakerelerinin başlatılması yönündeki tavsiyelerini kabul etmekten yanadır ve gerekli reformların uygulanmasında Ukrayna'yı desteklemeye devam edecektir." ifadelerini kullandı.

 

Scholz ve Zelenskiy, barışçıl bir çözüm için ve küresel desteğin sürmesi amacıyla yapıcı diyaloglarını sürdürme ve yakın temas halinde olma konusunda mutabık kaldı.

İçişleri Bakanı Nancy Faeser:  "Özgür ve çeşitlilik içeren toplumumuzda yaşamaya ve demokratik temel düzene amasız ve fakatsız bağlı olunması gerekir. Bu Yahudi karşıtı davranışlarda bulunanların Alman vatandaşı olamayacağı anlamına gelmektedir. Bu aynı zamanda şu anda İsrail'in var olma hakkını inkar eden herkes için de geçerlidir"
 

BERLİN (AA) - Almanya İçişleri Bakanlığınca hazırlanan ve ülkede yaşayan Türkleri de yakından ilgilendiren "Vatandaşlık Yasasının Modernizasyonu" adını taşıyan yasa tasarısı Federal Meclis'te görüşülmeye başlandı.

Alman İçişleri Bakanı Nancy Faeser, söz konusu yasa tasarısının görüşüldüğü Federal Meclis'te yaptığı konuşmada, ülkesinin kalifiye personel kazanabilmesi için modern vatandaşlık yasasına ihtiyaç olduğunu ifade etti.

 

Faeser, yasanın Almanya'nın yararına olduğunu belirterek, "Almanya'yı daha güçlü, daha modern ve uluslararası alanda daha rekabetçi kılıyor. Yurt dışından daha fazla vasıflı işçi çekmek refahımız için hayati önem taşımaktadır. Yeni Nitelikli İşgücü Göç Yasamız çoktan kabul edildi, şimdi bir sonraki gerekli adımı, yani yeni bir vatandaşlık yasasını atıyoruz. Bu, modern bir göç politikasının çok önemli bir parçasıdır." dedi.

Almanya'da yaklaşık 11 milyon yabancının Alman vatandaşı olmadan yaşadığını söyleyen Faeser, bu kişilerin 5 milyondan fazlasının 10 yıldan uzun süredir ülkede bulunduğunu vurguladı.

 

Faeser, "Onlar toplumumuza değerli katkılarda bulunuyor, burada çalışıyor, vergi ödüyor ve daha güçlü bir topluma katkıda bulunuyor. Bu nedenle burada vatandaş olma fırsatına da sahip olmalılar." ifadelerini kullandı.

Alman vatandaşlığına hak kazanmanın koşulları olduğuna dikkati çeken Faeser, "Özgür ve çeşitlilik içeren toplumumuzda yaşamaya ve demokratik temel düzene amasız ve fakatsız bağlı olunması gerekir. Bu Yahudi karşıtı davranışlarda bulunanların Alman vatandaşı olamayacağı anlamına gelmektedir. Bu aynı zamanda şu anda İsrail'in var olma hakkını inkar eden herkes için de geçerlidir. İsrail'in varlığının ve güvenliğinin Almanya'nın varoluş nedeninin bir parçası olduğu ve Yahudi yaşamının buna ait olduğu benim için açıktır." değerlendirmesinde bulundu.

 

- Mevlüde Genç'i hatırlatan Yeşiller Partisi Milletvekili Filiz Polat duygusal anlar yaşadı

Tasarı hakkında söz alan Yeşiller Partisi'nden Filiz Polat, Solingen'deki kundaklamada aile fertlerini kaybeden ve geçen yıl vefat eden Mevlüde Genç'i örnek verdi.

Almanya'ya gelen birinci nesil Türklerin ülkeye sağladığı katkının yıllarca hak ettiği saygıyı görmediğini belirten Polat, bu tasarının yasalaşmasıyla bunun sağlanacağını belirtti.

Polat, "Mevlüde Genç 30 yıl önce evine yapılan korkak, ırkçı bir saldırıda iki kızını, iki torununu ve bir yeğenini kaybetti. Genç bu ırkçı saldırıda hayattaki en değerli aile fertlerini kaybetti. Buna rağmen yeni vatanıyla ilişkisini koparmadı. Hep barıştan yana ve barış elçisi oldu ve Federal Liyakat nişanıyla onurlandırıldı. Genç, bu ülkeye, kendisini Alman hissedenden birçok kişiden daha fazla katkı sağladı." diye konuştu.

 

Genç'i anlatırken duygulanan Polat sesi titreyerek konuşmasını tamamlayabildi.

Diğer yandan, muhalefet adına yasa tasarısı hakkında görüşlerini açıklayan Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Partisi'nden Alexander Throm, tasarıya karşı olduklarını bildirdi.

Federal Meclis'te vatandaşlık yasası görüşülürken "Hepimize pasaport hepimizi koruyun" adlı inisiyatif, Alman vatandaşlığına geçişteki kısıtlamaların kaldırılması için Meclis önünde gösteri düzenlendi.

- Tasarıda neler yer alıyor?

Tasarının yasalaşması halinde, daha önce sınırlı sayıda ülke vatandaşına uygulanan çifte vatandaşlık hakkı, herkese yönelik genişletilecek ayrıca yabancıların Alman vatandaşlığına kabul edilmesi için gerekli şartlar da hafifletilecek.

Buna göre vatandaşlığa geçmek için istenen "yasal ikamet süresi" 8 yıldan 5 yıla indirilecek.

Çalıştığı alanda veya eğitiminde başarılı olmak, gönüllü çalışmalar yapmak gibi, Almanya'daki yaşam şartlarına uyum sağlamak için özel çaba gösterenlerde bu süre 3 yıla düşebilecek.

Çifte vatandaşlığa imkan veren tasarıda, çoklu vatandaşlıklara da imkan tanınacak.

 

Aynı zamanda yabancı bir ülkenin vatandaşlığına geçenlerin Alman vatandaşlığını kaybedeceği yönündeki düzenleme de ortadan kalkacak.

Ebeveynlerden birinin 5 yıl Almanya'da yasal olarak ikamet etmesi durumunda ülkede doğan yabancı çocuklar Alman pasaportu alabilecek.

Ayrıca çocuklar ebeveynlerinin vatandaşlığını da koruyarak çifte vatandaş olabilecek.

 

Tasarıda, İşgücü Anlaşması kapsamında 30 Haziran 1974'e kadar Federal Almanya Cumhuriyeti'ne (Batı Almanya) ve sözleşmeli işçi olarak 13 Haziran 1990'a kadar eski Almanya Demokratik Cumhuriyet'ine (Doğu Almanya) gelen "misafir işçiler" için de düzenleme yer alıyor.

 

 

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin Avrupa teşkilatının kuruluşunun 10. yılı dolayısıyla Almanya'da düzenlenen etkinlikte önemli açıklamalarda bulundu. Karamollaoğlu, Avrupa'nın insanlık konusunda başarısız olduğunu ve Avrupa Birliği'nin söylem ile eylemleri arasındaki çelişkileri eleştirdi.

 

Saadet Partisi'nin Avrupa'daki Etkisi ve Başarısı

Saadet Partisi, Avrupa'da 8 ülkede toplam 36 bölgede varlığını sürdürerek önemli bir etki alanı oluşturmuştur. Karamollaoğlu, bu başarıyı "Avrupa’da ektiğimiz Saadet tohumu hızla serpilip büyüdü" diyerek özetledi. Köln’den Amsterdam’a, Viyana’dan Paris’e kadar geniş bir coğrafyada etkili olan partinin, Avrupa'daki Türk ve Müslüman topluluklar üzerindeki olumlu etkisine dikkat çekti.

 

Avrupa'nın İnsanlık Karnesi ve İslamofobi Eleştirisi

Karamollaoğlu, Avrupa'nın Ukrayna ve Filistin konusundaki farklı tutumlarına dikkat çekerek, "Avrupa, dün Yahudilere yaptığı muamele ile nasıl sınıfta kaldıysa; bugün de Siyonistlerin karşısında suskun kalışıyla sınıfta kalmıştır" ifadelerini kullandı. Ayrıca, Avrupa'da İslamofobi'nin arttığını ve İslam'ın yanlış bir şekilde savaş ve şiddet dini olarak gösterilmeye çalışıldığını belirtti.

 

AK Parti Hükümetine Yönelik Eleştiriler

Karamollaoğlu, AK Parti hükümetini de sert bir dille eleştirdi. "21 yıldır iktidardalar, hiç utanmadan problemleri çözmeye çalıştıklarını söylüyorlar. Ya, sen mikrobun kendisisin! Nasıl çözeceksin?" şeklinde konuştu. Türkiye'nin ekonomik ve adalet sistemi üzerindeki sorunlara dikkat çekerek, AKP'nin yönetim anlayışını sorguladı.

 

Mazlumlar İçin Mücadele ve Yerel Seçimlere Vurgu

Karamollaoğlu, Türkiye'nin ve dünyanın mazlumları için mücadele verdiklerini belirterek, Saadet Partisi'nin güçlenmesinin önemine vurgu yaptı. Yaklaşan yerel seçimlere de değinen Karamollaoğlu, partisinin başarısının önemine dikkat çekti ve Avrupa'daki vatandaşlara daha fazla çaba gösterme çağrısında bulundu.

 

Sonuç ve Çağrı

Karamollaoğlu'nun konuşmaları, Saadet Partisi'nin Avrupa'daki on yıllık varlığı ve etkisinden bahsederken, aynı zamanda Türkiye ve Avrupa'daki mevcut siyasi duruma dair önemli mesajlar içeriyordu. Avrupa'da yaşayan Türk vatandaşlarına seslenen Karamollaoğlu, onları daha aktif olmaya ve yerel seçimlerde Saadet Partisi'ni desteklemeye çağırdı. Ayrıca, mazlumların yanında durma ve adaletli bir dünya için mücadele etme vurgusu yaptı.

 

Bu etkinlik, Saadet Partisi'nin Avrupa'daki on yıllık varlığını idrak ederken, aynı zamanda Türkiye ve Avrupa'daki mevcut siyasi duruma dair önemli mesajlar içeriyordu. Karamollaoğlu'nun konuşmaları, partinin gelecekteki yönünü ve hedeflerini de ortaya koydu.

 

 

 

 

 

Almanyanın  Göppingen şehri, Uhingen kasabasında ikamet eden, Kılıç ailesinin evi tarihi Türk evleri maketleriyle süslenmiş âdeta müze gibi.
 
Faruk Kılıç Konya şehrinizin Kulu ilçesinden. Evlilik münasebetiyle 1985 yılında gurbete  gelip, gurbeti vatan edenlerden. Yiğit fedakar cefakar bir dost Faruk bey. Kendisi Uhingen kasabasında DİTİB Camii idare heyetinde aktif üye.  Aynı zamanda eğitim gönüllüsü, eşiyle birlikde okul aile birliklerinde uzun yıllardır hizmet ediyorlar.
 
 
Gençlere örnek olan  Menekşe Kılıç "Okumanın yaşı  yok"
 
Faruk beyin eşi Menekşe hanım bir eğitmen. Öğrendiğimize göre, Menekşe hanım  çocukları büyüdükten sonra onlarla birlikte üniversiteye başlıyor, torunu dünyaya geldiği  yılda okulunu bitirip öğretmenlik ünvanını alıyor. Almanca öğretmeni olan Menekşe Kılıç, okumaya başladıktan sonra önceki düşünceleriyle şu anki düşünceleri arasında değişimler olduğunu ifade etti ve konuşmasına, şöyle devam etti: "Okumak, hayata olan bakış açımı değiştirdi. Örneğin yardıma muhtaç birine insani olarak herkes koşar ama bunu bilimsel olarak öğrenmemiz ve uygulayabilmek daha güzel. Değişen bir şey yok ben aynı benim; fakat bilgilerimin üzerine bilgi koymak beni mutlu ediyor. Sağlığım için iyi çünkü beyin bilgi kirliliğini kaldırmaz, yaşlanır. Ben bu bilgi kirliliğini temizledikçe yeni bilgileri beynime yerleştirdikçe, yeni araştırmalar yapıp kitaplar okudukça ruhum yeniden gençleşiyor okumayı ve yardımcı olmayı seviyorum, bana mutluluk veriyor" 
 
Sohbetimiz devam ederken, Faruk beyin calışma odasına geçiyoruz. Ne göreyim, hayran olmamak elde değil. Raflar tarihi konak evlerimizin maket resimleriyle dolu, Evlerle birlikde, ev araç ve gereçlerini yapmış Faruk Kılıç soruyoruz, bu ahşab evleri dizmiş yaptınız? Evet diyen Faruk Kılıç; "Babam soba imalat ustasıydı. Bende babamın yanında yetiştim. Atölyemizde, odun, kömür sobadı ve borularını yaparak ithal ederdik, çok saygın işimiz vardı. Ayrıca ben sanat lisesi elektornik bölümunden mezun oldum" dedikten sonra anlatmaya devamla,"Bu evler başta Konya'mız olmak üzere gittiğim illerde gördüğüm şehirlerdeki tarihi ahşap evlerin maket resimleri. Izmir'den, Kastamonu dan, Ordu dan, Ankaradan ev maket resimleri var. Ben boş zamanlarımda bu tarihi evlerin maketlerini yaparak bu kültür, sanat eserlerimizi burada yaşatmak istiyorum. Niyetim burada doğup büyüyen genclerimize tarihi konak ahşap evlerimizi maket de olsa tanıtmak. Nasib olursa sergi olarakda düzenlemek ileride de,  devletimize ait Türk Kültür merkezine bağışlamak da isterim. Zaman her şeyin dokturu" dedi.
 
 
Gurbet elde anadolunun tarihi dokusunu yaşatan arkadaşlarımızın varlığı bize güç ve kuvvet veriyor. Yeterki bu kardeşlerimiz var olsun. Ömürleri uzun olsun.  
 
Geç vakitlere kadar evlerinde ağırlandık, geçmişimize gittik, tarihimizi gözlerimizin önünde canlanırdık. Kısaca anadolumuzda yolculuk ettik. Bize bu günleri yaşatan evinde ağırlayan Faruk beye ve Menekşe hanıma binler teşekkür ediyoruz. Sizlerle gurur duydum Kılıç ailesi.
 
Haber: Dogan Tufan
 
 
 
 
 
 
 
 

Vorweihnachtliche Stimmung im Tiergarten der Stadt Nürnberg: Am zweiten Adventswochenende von Freitag bis Sonntag, 8. bis 10. Dezember 2023, lädt der Tiergarten zu verschiedenen Aktionen und Führungen ein. Auch auf Gut Mittelbüg, dem Bio-Bauernhof des Tiergartens, gibt es ein besonderes Adventserlebnis für Familien.

Am Freitag, 8. Dezember, lädt der Tiergarten um 17 Uhr zu einem Lichterzug ein, Einlass ist ab 16.30 Uhr. An diesem Abend schaut auch der Weihnachtsmann vorbei. Er liest eine Weihnachtsgeschichte vor und zieht dann mit den Besucherinnen und Besuchern und vielen leuchtenden Laternen durch den abendlichen Tiergarten. Im Anschluss gibt es am Kiosk Haubentaucher der Familie Wehenkel Glühwein, Kinderpunsch und Bratwürste. Das Programm ist für Kinder kostenfrei, Erwachsene bezahlen fünf Euro. Die Tickets können an der Hauptkasse am Eingang gekauft werden. Der Tiergarteneintritt wird ab 16.30 Uhr nicht mehr fällig. Laternen müssen selbst mitgebracht werden, Taschenlampen dürfen mit Rücksicht auf die Tiere nicht verwendet werden. Ende der Veranstaltung ist um 19 Uhr.

Laternenumzug mit Tierbegegnung, Lagerfeuer und Lebkuchen- Stockbrot

Am Samstag, 9. Dezember, herrscht auf dem Bio-Bauernhof des Tiergartens, Gut Mittelbüg bei Schwaig, Mittelbügweg 99, eine ganz besondere Weihnachtsstimmung. Unter dem Motto „Laternen, Langohren und Lagerfeuer“ bietet der Tiergarten auch hier einen Laternenumzug für Familien an, der viele ganz besondere Momente bereithält: Nachdem alle Laternen entzündet sind, machen sich Kinder und Erwachsene auf den Weg, um die beiden Esel Justus und Jasper abzuholen. Gemeinsam mit den Langohren geht es dann über die Felder des Bio-Bauernhofs. Dabei erklingt auch das ein oder andere Weihnachtslied. Auf dem Weg werden kleine, gesunde Weihnachtsleckereien für die zahlreichen Wildtiere, wie Eichelhäher, Feldhasen oder Eichhörnchen verteilt. Im Anschluss können sich die Teilnehmenden am Lagerfeuer aufwärmen, Lebkuchen-Stockbrot backen und einer Adventsgeschichte lauschen.

Das Programm auf Gut Mittelbüg startet um 16 Uhr und endet gegen 18.30 Uhr. Die Kosten betragen 25 Euro für einen Erwachsenen mit eigenen Kindern. Jeder weitere Erwachsene bezahlt 15 Euro. Die Anmeldung ist telefonisch über das Zootourenbüro unter 09 11/5 45 48 33 möglich. Das Büro ist Montag, Mittwoch und Freitag von 10 bis 14 Uhr und Dienstag und Donnerstag von 12 bis 16 Uhr zu erreichen. Laternen sind auch hier selbst mitzubringen. Es wird wetterfeste Kleidung und festes Schuhwerk empfohlen. Die Strecke ist nur bedingt für Kinderwagen oder Rollstühle geeignet.

Am Sonntag, 10. Dezember, hat der Nikolaus seinen zweiten Auftritt im Tiergarten: Um 10 und um 14 Uhr bringt er Futter zu den Tierpflegerinnen und Tierpflegern, die es dann an die Tiere weitergeben. Kinder und Erwachsene können den Nikolaus dabei begleiten und bei verschiedenen Fütterungen zusehen, wie beispielsweise bei den Giraffen, Pavianen und Seekühen. Der Rundgang mit dem Nikolaus dauert in etwa eine Stunde und kostet fünf Euro je Teilnehmenden. Der Betrag ist zusammen mit dem Tiergarteneintritt an der Kasse am Eingang zu bezahlen. Eine vorherige Anmeldung ist nicht erforderlich, die Plätze sind allerdings begrenzt. Treffpunkt für die Führungen ist dann jeweils an der Holzstatue hinter dem Eingang.

Auch im Bionicum im Tiergarten wird es am Sonntag weihnachtlich: Zwischen 12.30 und 14 Uhr können Groß und Klein Christbaumschmuck mit Bügelperlen basteln und ihre Bastelwerke natürlich auch mit nach Hause nehmen. Der Eintritt ins Bionicum ist im Tiergartenticket inbegriffen. Das Basteln ist kostenlos.

Der Tiergarten hat das ganze Jahr über geöffnet, aktuell von 9 bis 17 Uhr. Diese Öffnungszeiten gelten auch am Heiligabend, an den Weihnachtsfeiertagen, an Silvester und Neujahr

 

Für viele Menschen gehören selbst gebackene Plätzchen, Stollen oder Lebkuchen unbedingt zum Advent und zur Weihnachtszeit. Da das süße Backwerk oftmals reichlich Zucker und Fett enthält, gibt Ulrike Jaques, Ernährungsexpertin von der AOK in Würzburg Tipps, wie sich Adventsnaschereien gesünder gestalten lassen. Sie empfiehlt außerdem, Süßes bewusst zu genießen und – wenn nötig – durch besonders leichte Kost bei den übrigen Mahlzeiten auszugleichen.

 

Weihnachtliche Leckereien mit gesunden Zutaten

Wer selbst bäckt, kann die im Rezept angegebene Zucker- und Fettmenge meist verringern, ohne dass der Geschmack darunter leidet. Enthält das Gebäck Trockenfrüchte, wird aufgrund der natürlichen Fruchtsüße ebenfalls weniger Zucker benötigt. Außerdem gibt es Teige mit geringem Fettgehalt, zum Beispiel Makronen oder Lebkuchen. Ein Teil der vorgegebenen Fettmenge kann außerdem durch Joghurt oder Buttermilch ersetzt werden. Gebäck aus Vollkornmehl enthält mehr Ballaststoffe, Vitamine und Mineralstoffe als helles Mehl und schmeckt meist leicht nussig. Selbst wenn im ursprünglichen Rezept weißes Mehl angegeben ist, lässt es sich immer zur Hälfte durch Vollkornmehl ersetzen. „Wer ein Rezept komplett von Weißmehl auf Vollkorn umändern will, benötigt zusätzlich Flüssigkeit, damit die Ballaststoffe quellen können und das Gebäck nicht zu trocken wird“, so Ulrike Jaques. Hierfür eignen sich Milch, Wasser oder Fruchtsäfte. Haferflocken, Trockenfrüchte, Nüsse oder frisches, zerkleinertes Obst liefern als Backzutaten ebenfalls ein Mehr an gesunden Nährstoffen. Zum Ausprobieren hat Ulrike Jaqueseinen Rezept-Tipp mit Haferflocken:

 

Haferkekse

(etwa 25 Stück)

2 EL Öl

130 g Vollkorn-Haferflocken

1 EL Zucker

1 Ei

2 EL Honig

50 g Weizen- oder Dinkel-Vollkornmehl

3 EL kalt gepresstes Nussöl

2 EL der dazu passenden Nüsse (zum Beispiel Erd-, Hasel- oder Walnüsse)

1 TL Backpulver

1 Prise Salz

etwas Zimt- oder Vanillepulver

 

Das Sonnenblumenöl in einer beschichteten Pfanne erhitzen und die Haferflocken unter Rühren leicht anrösten. 1 EL Zucker hinzugeben und ein wenig karamellisieren. Die Masse abkühlen lassen.
Das Ei mit 2 EL Zucker schaumig rühren. Dann das Mehl, Backpulver, Nussöl, Nüsse, Salz und Zimt oder Vanille dazugeben, danach die Haferflockenmasse unterheben. Mit einem Teelöffel kleine Portionen auf ein mit Backpapier belegtes Backblech setzen, ein wenig flach drücken und möglichst rund ausformen. Dabei berücksichtigen, dass die Kekse beim Backen noch ein wenig auseinanderlaufen. Bei 180° Ober-/Unterhitze etwa 10 bis 15 Minuten backen.

 

Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), “YTB Buluşmaları” adıyla bir konferans serisi programı başlattı. Konferans serisinin ilk konuğu ise “Cumhuriyetimizin 100. Yılı Bağlamında Gönül Coğrafyamızdaki Soydaş ve Akraba Topluluklara Bakış” başlığı ile Prof. Dr. Ali Satan oldu.

 

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Cumhuriyetin 100’üncü yılında “YTB Buluşmaları” adıyla yeni bir konferans serisi programı başlattı. Düzenlenecek konferanslarda alanında uzman isimler kültür ve medeniyet kodlarımıza dair önemli başlıklarda konuları ele alacak. YTB Buluşmaları’nın ilk konuğu ise “Cumhuriyetimizin 100. Yılı Bağlamında Gönül Coğrafyamızdaki Soydaş ve Akraba Topluluklara Bakış” başlığı ile Prof. Dr. Ali Satan oldu. YTB’de gerçekleştirilen program öncesinde müzik dinletisi eşliğinde “Gönül Coğrafyamızdan Yansımalar” adlı resim sergisi davetlilerin beğenisine sunuldu. Ayrıca YTB tarafından kültür-sanat faaliyetleri için hazırlanan Anadolu ve Rumeli etkinlik salonlarının da açılışı yapıldı. Açılışta konuşan YTB Başkanı Abdullah Eren salonların yıl içinde birçok programa ev sahipliği yapacağını ifade etti.

 

Prof. Dr. Ali Satan ise konuşmasında Türkiye’nin resmi sınırlarının ötesinde bir gönül coğrafyasına sahip olduğuna dikkat çekti. Satan, Osmanlı ve Cumhuriyet tarihinden örneklerle soydaş ve akraba toplulukların yaşadıkları coğrafyadaki tarihsel süreçleri anlattı. 

 

TARİHİ SAHADA EN ÇOK YTB HİSSEDİYOR

 

Tarihe yolculuğun esas itibariyle kendi kodlarımıza yolculuk olduğunu dile getiren Satan, tarihin kendi hikayemizi çözmeye fırsat sağlayacağını aktardı. Tarihin geçip gitmediğini sahada en çok YTB’nin hissettiğini belirten Satan, “Bir topluluğu aynı milletin fertleri yapan şeyin ortak yaşanmışlıklar ve ortak değerler manzumesi olduğunu yine en çok sizlerin sahada yaşadığını düşünüyorum. Balkanlar’da İngilizce konuşmaya çalışırken bir hanım kızın; ‘madem Türk’sün neden Türkçe konuşmuyorsun’ nidasıyla uyanabilir. Gece yarısı Arnavutluk’ta nöbet tutan asker: ‘ben de Türküm’ dediğinde sarsılabilirsiniz” diye konuştu.

 

YTB GENİŞ UFUKLU ALTERNATİF POLİTİKALAR GELİŞTİRİYOR

 

Yurt dışındaki Türkler için bugüne kadar yapılan en vizyoner işin YTB’nin kurulması olduğunu söyleyen Satan, YTB’nin geniş ufuklu alternatif politikaların geliştirildiği bir yer olduğunu belirtti. Batı Avrupa Türklüğü ile Balkan Türklüğü arasındaki irtibatın kuvvetlendirilmesi ve somutlaştırılmasının büyük önem arz ettiğini ifade eden Satan, “Balkan Türklüğünü önümüzdeki yirmi yıl sonra nerede görmek istiyoruz ve bu konuda neler yapabilirizin geniş ve derin çalışmalarını yapmak durumunda olduğumuzu hatırlatmak isterim” dedi. Satan konuşmasının sonunda ise konferans programından dolayı YTB’ye teşekkür etti.

 

 

 

Yurtdışı  

 

BERLİN (AA) - Almanya, Gazze'deki "insani ara"nın daha fazla insani yardım sağlamak amacıyla bir kez daha uzatılması çağrısında bulundu.

Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sebastian Fischer, başkent Berlin'de yaptığı açıklamada, "Bizim görüşümüze göre, Gazze'deki insanlara acil ihtiyaç duyulan yardımı ulaştırabilmemiz için insani aranın mümkün olduğu kadar uzun sürmesi gerekiyor." dedi.

 

Fischer ayrıca Gazze'deki durum nedeniyle insani yardım miktarını 18 milyon avro artıracaklarını duyurdu.

Amacın Gazze'deki sivillere su, gıda, ilaç ve giyim gibi temel malzemeleri sağlamak olduğunu aktaran Fischer, Almanya'nın bu yıl Filistin topraklarına yaptığı toplam insani yardımın 179 milyon avroya çıkacağını da sözlerine ekledi.

Das Friedrich-Koenig-Gymnasium (FKG) und die Stadtbücherei sind schon
lange im Austausch über Schulprojekte und engagierte Lehrkräfte, nun
besiegelte man eine offizielle Kooperationsvereinbarung, um diese
Partnerschaft zu institutionalisieren. Vereinbarungen dieser Art gibt es
bereits mit dem Siebold-, Wirsberg- und Röntgengymnasium. In den
weiterführenden Schulen kommen die Schülerinnen und Schüler so ganz
gezielt in den Kontakt mit der Stadtbücherei. In der sechsten Klasse
lernen künftig alle - im Rahmen des Deutschunterrichts - bei einer
Rallye mit Tablet die einzelnen Abteilungen im Falkenhaus kennen. In der
nächsten Jahrgangsstufe winkt die Teilnahme an einer Autorenlesung im
Rahmen der Jugendbuchwochen. So lernen die Kinder junge Autorinnen und
Autoren kennen und erfahren die persönlichen Hintergründe zu Erzählungen
oder Romanen.

Der „Dritte Ort“ präsentiert sich als kompetenter Ansprechpartner in
vielen Bereichen. Hier kann man recherchieren, unterschiedlichste Medien
ausprobieren (beispielsweise durch eine Podcast-Produktion) und die
eigene Lesekompetenz steigern. Für Büchereileiterin Martha Maucher ist
die Lesekompetenz die Schlüsselqualifikation überhaupt und hier gilt es
auch die Unterschiede, die vielleicht auf einen Migrationshintergrund
zurückzuführen sind, möglichst in jungen Jahren verschwinden zu lassen.
Schulreferentin Judith Roth-Jörg wünscht sich in den nächsten Jahren
eine Ausweitung dieses Bildungsprojekt auf eine größere Teilnehmerzahl
und weitere Schultypen: „Unsere Stadtbücherei hat so viel zu bieten, das
sollten unabhängig vom Elternhaus alle Schülerinnen und Schüler
möglichst früh im Leben ganz praktisch erfahren.“

Das bestätigte auch Schulleiter Marco Korn: „Selbstverständlich haben
wir am FKG auch eine Leseecke eingerichtet, doch mit der Ausstattung des
Falkenhauses können wir nicht mithalten. Hier kann man beispielsweise
auch aktuelle Themen wie Künstliche Intelligenz diskutieren - zusammen
mit Expertinnen und Experten von der Kinderbücherei bis zur
Medienpädagogik.“

Son GELİŞMELER

FOTO GALERİ

350 Yıllık Asırlık  Camii Müze Olamaz

Bakımevinde Yapılan Çalıştay da Müslümanların Dini ve Kültürel Hassasiyetlerini Dikkate Alan Yaşlı Bakım Hizmetlerinin Geleceği Ele Alındı

AJet Avrupa’da hedef büyütüyor - Almanya’da 100 Türk acente ile stratejik toplantı

YTB Başkanı Eren Manastır’daki Yeni Cami’nin müze olarak hizmete açılmasına tepki gösterdi

YTB Başkanı Abdullah Eren: “Kerkük Türklerinin uyarıları dikkate alınmalı”

Murat ve Jonas, Würzburg Belediye Sarayını Türk müziğiyle coşturdu

Avrupa Nizam-ı Alem Federasyonu 30. Yılında

Avrupa Saadet ‘yabancı plakalı araçların için Türkiye'de TÜV muayenesi olabilmesini’ istedi

Almanya Türkleri'nin duayen gazetecisi Ahmet Külahçı Mocca dergisine konuştu; İslam düşmanlığı zehirdir