Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, önde gelen 32 müze ve ören yerinin sanal ortamda da gezilebildiğini belirterek, sanalmuze.gov.tr internet sayfası üzerinden sunduğumuz bu hizmet yaklaşık 11,5 milyon ziyaretçi rakamına ulaşmıştır." dedi.
 
Bakan Ersoy, beraberinde İçel Valisi Ali İhsan Su ve diğer ilgililerle önce Tarsus Kaymakamlığını ardından ilçe esnafını ziyaret etti.
Daha sonra ilçedeki Antik Yol'a geçen Bakan Ersoy, burada inceleme yaptıktan sonra Tarsus Müzesi açılış törenine katıldı.
Bakan Ersoy, burada yaptığı konuşmada, hizmete giren müzelerde bütün modern altyapıyı inşa etmeye özen gösterdiklerini söyledi.
Çağdaş müzecilik anlayışıyla, teşriften teknoloji kullanımına, günün gereklerini tüm müzeler için bir standart haline getirmek için yenileme çalışmaları yaptıklarını anlatan Bakan Ersoy, şöyle devam etti:
"Yeni açtığımız müzelerde de bütün bu modern altyapıyı inşa etmeye özen gösteriyoruz. Dünyanın en büyük havaalanı müzesi olan 1000 metrekarelik İstanbul Havalimanı Müzesi gibi projelerle müzecilikte öncü yaklaşımları hayata geçirirken, çok lisanlı elektronik sesli rehberlik sistemi ile müze ve ören yerlerimizi ziyaretçilerin ilgi ve merakına en üst düzeyde cevap verecek şekilde donatmayı sürdürüyoruz. Teknoloji kullanımı noktasında şunu da özellikle belirtmek isterim ki, önde gelen 32 müze ve ören yerimiz, sanal ortamda da gezilebilmektedir, sanalmuze.gov.tr web sayfası üzerinden sunduğumuz bu hizmet yaklaşık 11,5 milyon ziyaretçi rakamına ulaşmıştır."
 

"Ziyaretçi memnuniyeti iki kat artmıştır"

Bakan Ersoy, teknoloji kullanımı konusunda yapılan çalışmalarla ilgili bilgi vererek, "Yine olası eksiklerin giderilmesi ve sürekli denetimin sağlanabilmesi adına, müze ziyaretçilerinin deneyim, öneri ve şikâyetlerini paylaşmalarını sağlayan sistemi hizmete aldık. Paylaşım konusuna dair yapılan işlemleri sürekli takip ettiğimiz ve ilgili vatandaşımızı da bilgilendirdiğimiz bu sistem sayesindedir ki şikâyetlerin hızla çözümlenmesi sağlanmış, ziyaretçi memnuniyeti iki kat artmıştır." dedi.

“Kültür ve Tarih, Turizmin En Önemli Unsurlarındandır”

Türkiye'nin her bölgesini sahip olduğu değerler ve zenginlikler içinde yeniden inşa ve ihya etme çalışmalarını aralıksız sürdürdüklerini söyleyen Bakan Ersoy, ülkemizin rakipsiz potansiyelini sözde bırakmayıp, aziz milletin ekonomik ve sosyal refahına doğrudan katkı sağlayacak projeler üreterek hayata geçirdiklerini dile getirdi.

Bakan Ersoy, şöyle devam etti:

"Kültür ve tarih, turizmin en önemli unsurlarındandır. Bunun bir sonucu olarak da bu iki olguya ev sahipliği yapan, onları koruyarak insanlarla buluşturan müze ve ören yerleri, önde gelen bütün turizm ülkelerinde ciddi bir yatırım konusudur. Zira hem milli varlığı ve coğrafi kültürü yansıtmalarıyla, ülkelerin ve milletlerin tanıtılmasında büyük fayda sağlarlar hem de ziyaretçilerinden sağladıkları gelir ile yerelden genele, ülke ekonomisine azımsanmayacak derecede katkı sunarlar. Biz de Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak adımlarımızı bu farkındalıkla atıyoruz."

"Tarsus Müzesinde Kültür ve Tarih Yolculuğu Ziyaretçilerimizi Bekliyor"

Bakan Ersoy, açılışı gerçekleştirilen yapının 70 yıllık tarihi ve mimari özellikleriyle bir kültür mirası olduğunu belirterek, yapının 1954 - 2013'te Tarsus Adliye Binası olarak hizmet verdiğini anımsattı.

Müzenin yenilenmesi çalışmalarında detaylı restorasyon gerçekleştirdiklerini vurgulayan Bakan Ersoy, şöyle devam etti:

"Zemin iyileştirmesi ve yalıtım uygulamaları yanında mevcut yapı ve döşemelerde güçlendirme yaptık. Yapının çatısını, harçlı imalatları ve ahşap doğramaları aslına uygun olarak yeniledik. Orta avlunun üstünü modern konstrüksiyon ile kapladık. Nihayetinde müze fonksiyonuna yönelik elektrik ve mekanik imalatları tamamladık. Teşhir ve tanzim çalışmalarımızda da çağdaş müzecilik anlayışına yakışacak özen ve hassasiyeti gösterdik. Yapı içerisinde Prehistorik Dönem'den Helenistik Dönem'e, Tunç Evi Canlandırma Odası'ndan Ashab-ı Kehf Canlandırması'na, Roma ve Doğu Roma Karma Salonu'ndan İslami Dönem Anlatımı'na, Tarsus Mutfak Kültürü'nden, Yörük ve Giyim Kültürü'ne kadar uzanan, dönemsel özellikleri, yaşamları, tarihi ve kültürleri yansıtan bölümler ve canlandırmalar var. Görsel ve işitsel sistemler ile desteklenen, görerek, hissederek, öğrenerek gerçekleşecek bir kültür ve tarih yolculuğu ziyaretçilerimizi bekliyor. 2 bin 23 eserin sergileneceği ve mescidinden hediyelik eşya dükkânı, kafesi, bebek bakım odası, engelli vatandaşlarımız için asansörüne kadar gerekli tüm sosyal donatıları tamamlanmış olan Tarsus Müzesi ile Mersin'e 32 milyon 250 bin liralık yatırım yapmış olduk."

Mersin'in tarihi, arkeolojisi ve doğasıyla, çok büyük bir potansiyeli barındırdığını dile getiren Bakan Ersoy, şunları kaydetti:

"Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, ülkemizin hak ettiği, aziz milletimizin layık olduğu hizmet ve eserleri hayata geçirmeye devam edeceğiz. 2023 hedeflerini gerçekleştirmek ve onun ötesinde tam bağımsız, lider ve güçlü Türkiye'nin yarınlarını güvence altına almak için var gücümüzle, azim ve kararlılıkla çalışmayı sürdüreceğiz. Kimsenin şüphesi olmasın ki ülkemizin ve milletimizin huzur ve refah içinde yaşadığı geleceği gerçek kılacağız."

Konuşmaların ardından Bakan Ersoy, beraberindeki diğer katılımcılarla açılışını gerçekleştirdiği müzeyi gezdi.

(22.12.2020)

Haber ve Resimnler: Kültür Bakanlığı

YTB’nin Türkiye Bursları ile Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun olan Abdulkadir Muhammed Nur, geçtiğimiz Ekim ayında Somali Adalet Bakanı olarak atandı. Bakanlığı sonrası ilk ziyaretini de Türkiye’ye yaptı.
 
Abdulkadir Muhammed Nur, yükseköğrenimini Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın (YTB) sağladığı Türkiye Bursları ile Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde tamamladı. Geçtiğimiz ekim ayında açıklanan Somali kabinesinde de Adalet Bakanı olarak yer aldı. Somali Adalet Bakanı Nur, bakan olarak ilk resmi ziyaretini Türkiye’ye yaptı.
 
YTB’ye Teşekkür
Türkiye’ye gerçekleştirdiği ziyaret kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından da kabul edilen ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile de bir araya gelen Abdulkadir Muhammed Nur, YTB’ye de bir ziyaret gerçekleştirdi. Burada YTB Başkanı Abdullah Eren ile bir araya gelen Nur, burs programından dolayı YTB’ye teşekkür ederken; duygu ve düşüncelerini şu ifadelerle aktardı: "YTB ile gurur duydum. Bugün burada yabancılık çekmiyoruz. Çünkü evimizdeyiz. Mutluyuz. Gerçekten sizin yaptığınız güzel işleri takip ediyorum. Somali'de binlerce öğrenci YTB'den faydalandılar." dedi.
 
 
‘‘Bir mezunumuzun Somali'de Adalet Bakanı olması bizi çok mutlu etti’’
Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Abdullah Eren de konuk bakanın ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Eren ayrıca; Bakan Muhammed Nur'u tebrik ederek, "Yükseköğrenimini Türkiye'de tamamlamış bir mezunumuzun Somali'de Adalet Bakanı olması bizi çok mutlu etti. Dolayısıyla Türkiye'de çok iyi karşılandığınızı tahmin ediyorum. Sizi tekrardan tebrik ederim." dedi.
YTB Başkanı Eren, Bakan Muhammed Nur’un Türkiye Bursları’na başvuru yaparken doldurduğu formu kendisine hediye etti.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından ülkemizde yükseköğrenim gören uluslararası öğrencilerin akademik, sosyal ve kültürel donanımlarının güçlendirilmesi için hayata geçirilen "Uluslararası Öğrenci Akademisi"ne başvurular başladı. Uluslararası öğrencilerin mesleki kariyerlerine de katkı sağlayacak çalışmaların yer aldığı akademiye başvurular 07 Aralık 2020 tarihine kadar Türkiye Bursları Bilgi Sistemi (https://tbbs.turkiyeburslari.gov.tr) üzerinden alınacak. 
 
Proje üretme, uygulama ve organizasyon kabiliyeti becerilerinin geliştirilmesi ile sosyal sorumluluk bilincinin oluşturulmasını hedefleyen akademiye Türkiye'de eğitim alan tüm uluslararası öğrenciler başvurabilecek. Akademi aynı zamanda uluslararası öğrencilerin eğitim aldıkları, alanında uzman akademisyen, yazar ve sanatçılarla yakın ilişkiler kurabilmelerine olanak sağlayacak.  
 
Uluslararası Öğrenci Akademisi; seminer programları, ihtisas programları ile kültür ve sanat programları olmak üzere 3 kategoriden oluşuyor. 
 
Programlara kayıt yaptıran öğrenciler derslere yalnızca dinleyici olarak değil, kendi alanları ve ülkeleri ile ilgili sunumlar yaparak da katılma imkânı bulacak. Programları başarıyla tamamlayan ve sertifika almaya hak kazanan öğrenciler, kültürel gezilere katılarak, yaz ve kış kamplarından yararlanacak. 
 
 
 
SEMİNER PROGRAMLARI 
 
Akademi kapsamındaki seminer programları, giriş mahiyetinde olup ilgili alanın temel kavramları, temel yaklaşımları, sorunları ve tartışmaları hakkında öğrencilere bilgiler sunacak. Bu kapsamda; beşerî bilimler, bilim ve teknoloji, dil ve edebiyat, ekonomi, ilahiyat, medya ve iletişim, sağlık bilimleri ve uluslararası ilişkiler alanlarında 37 program gerçekleştirilecek. Seminer programları çevrim içi (online) olarak yapılacak olup bir katılımcı en fazla 2 programa başvurabilecek.
 
 
İHTİSAS PROGRAMLARI
 
İhtisas programları ise uluslararası öğrencilerin kendi alanlarında veya seminer programlarında katılım gösterdikleri alanda daha nitelikli çalışmalar yapabilecekleri dersleri içeriyor. İhtisas programları kapsamında toplam 48 çalışma gerçekleştirilecek. Her program sonunda katılımcı öğrenciler tarafından bir çıktı (görsel materyal/kısa film/makale/rapor/proje vb.) sunulması beklenecek. Katılımcı öğrenciler tarafından üretilen akademik niteliğe sahip çıktılar ise, YTB tarafından ödüllendirilecek. İhtisas programları da çevrim içi (online) olarak gerçekleştirilecek.
 
 
 
 
KÜLTÜR VE SANAT PROGRAMLARI
 
Kültür ve Sanat Programları ile de ülkemizin kültürel birikimini yansıtan alanlara ilgi duyan ve bu alanlarda becerilerini geliştirmek isteyen uluslararası öğrencilerin buluşturulması hedefleniyor. Bu kategoride klasik Türk müziği, yazı ve süsleme sanatları, kültürel faaliyetler, medya ve iletişim ile geleneksel Türk sporları alanlarında toplam 57 program yer alacak. Programlar, salgına karşı gerekli önlemler alınarak az sayıda katılımcıyla yüz yüze yapılacak.
 
Kültür ve sanat programlarına; İstanbul, Ankara, Konya, Eskişehir, Trabzon, Kocaeli ve Sakarya illerinde ikamet eden öğrencilerin başvurusu alınacak. Her öğrenci ise ikamet ettiği şehirdeki ilgili programa kabul edilecek. Bir katılımcı en fazla 2 programa başvurabilecektir.
 
Uluslararası Öğrenci Akademisi'ne ilişkin detaylı bilgiler www.turkiyeburslari.gov.tr adresinde yer alırken, öğrenciler soru ve önerilerini Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein! adresi üzerinden YTB'ye iletebilecek.
Misafirlerinin ve uçuş ekiplerinin sağlıklı ve emniyetli seyahati için gerekli tüm tedbirleri alan SunExpress,  yolcularının daha rahat seyahat edebilmelerini sağlamak amacı ile ek ücret karşılığında orta koltuğu da rezerve etme imkanı sunuyor.
 
SunExpress misafirleri, artık mevcut rezervasyonlarına ilave olarak iç hatlarda 59,99 TL, dış hatlarda ise 39,99 Euro’dan başlayan fiyatlarla yanlarındaki orta koltuğun boş kalmasını sağlayabilecek.
 
SunExpress’in Ticaret Direktörü Peter Glade, “Bizimle seyahat eden yolcularımızın kendilerini güvende hissetmeleri daima önceliğimizdir. Son dönemlerde misafirlerimizin yanlarındaki orta koltuğu da rezerve etme yönündeki yoğun taleplerini dikkate aldık. Onların bu süreçte daha rahat ve kaygısız seyahat edebilmelerini sağlayacak bu hizmeti hayata geçirmiş olmaktan dolayı mutluyuz. Yolcularımıza ve uçuş ekiplerimize sağlıklı ve emniyetli bir seyahat deneyimi sunabilmek için gerekli tüm önlemleri almaya devam ediyoruz” dedi. SunExpress’in ilave koltuk hizmetinden yararlanmak isteyen misafirler,  444 0 797 numaralı SunExpress Müşteri Hizmetleri Merkezi’ni arayarak işlemlerini gerçekleştirebilirler. Hali hazırda rezervasyonu olan misafirler ise uçuşlarından üç gün öncesine kadar yine Müşteri Hizmetleri Merkezi’ni arayarak ilave orta koltuk için rezervasyon yapabilirler.
 

Yarın yapılacak olan AB Dışişleri bakanlığı zirvesi öncesi Türkiye’nin karşısında olan grupların faliyeti giderek artarken, ülkemiz lehine Brüksel ve Berlin nezdinde lobi faliyetlerinde bulunan kurum ve kuruluşların sayısı da giderek artıyor.

 

Sık sık Almanya’ya gelen ve Unterfranken Otomobil Sanatkarları Odası ile de 30 yıla yakındır kardeşlik ilişkileri bulunan İSTOSEO Başkanı Mustafa Keskin, Almanya Başbakanı Angela  Merkel’e açık bir mektup göndererek “Almanya, Türkleri’nin sempatisini kaybetmemeli“ dedi.

Türk-Alman İlişkileri’nin özellikle otomobil sektöründe devasa potansiyellere sahip olduğunu belirten İSTOSEO Başkanı Mustafa Keskin, “AB’nin yapısını anlıyorum, çok parçalı ve çok uluslu bir topluluktur. Ancak bu durum Türk-Alman İlişkilerinin her sahada var olan potansiyellerine engel olmamalı, zarar vermemelidir. 30 yıldır Almanya - Türkiye arasında yürüttüğümüz faliyetlerde bir çok şehirde önemli şahsiyetler ile görüşmelerde bulunarak ikili ilişkilerimizin yara almaması için gayret gösteriyorum. Bir haftadır Yönetim Kurulum ile birlikte, Sayın Şansölye Angela Merkel’e ulaşarak ilişkilerimizin yoğunluğuna, çalışmalarımızın potansiyeline ve tarihimizin bize yüklediği misyona dikkat çekmek istedim. AB içinde en dengeli, en bilgili, en güvenilir siyasetçi olan Sayın Merkel’in aynı zamanda Türk-Alman Dostluk ve ilişkilerinine de vakıf olduğuna inanıyorum. Kendisinden Türkleri kırmayacak, ilişkileri germeyecek ve tarih önünde gelecek nesillere iki milletin ortak sevgi ve saygısını eksiltmeyecek bir siyaset izlemelerini rica ettim“ dedi.

 

Almanya’da ki Türk ve Alman çok sayıda siyasetçi, işadamı ve akademisyen dostumuza da görüşlerimizi anlatıp, önlerine koyduğumuz rakamlar ile mesleki alanda ikili ilişkilerin hacim ve önemine değindiklerini belirten İSTOSEO Başkanı Mustafa Keskin, “Milletlerin siyasetini geçmiş tarihleri ile bugünkü ticari potansiyelleri belirler. Bu bağlamda Türkiye ve Almanya bir çok alanda yan yana durmalı ve ortak geleceğe birlikte yürümelidir. Sayın Merkel bizdeki Alman sempatisinin çok iyi farkındadır. Almanya, Türkiye karşıtı lobilerin Türkiye’yi AB dışına iteklemek dışında hiçbir öngörülerinin olmadığını ve kıyameti koparan bazı şarlatan ülkelerin tek bir mülteci almayarak Türkiye’nin bu alanda AB’nin güvenliğine yaptığı katkıyı anlayamadıklarını belirttik” diyerek Brüksel’den olumlu bir karar çıkacağına inandıklarını belirtti.

Bilindiği gibi Mustafa Keskin başkanlığındaki İSTOSEO Yönetimi Almanya’da Türkiye için en çok lobi yapan kurum olarak biliniyor.

 

Die Hilfsbereitschaft in der Region Würzburg für die geflüchteten Menschen aus der Ukraine ist ungebrochen groß – leider genauso wie die Zahl der Infektionen mit dem Coronavirus. Das Unternehmen Lucy Medical möchte mit diesem Hintergrund gleich doppelt Gutes tun und spendet 50.000 FFP2-Masken an den Landkreis Würzburg.
 
Diese sollen einerseits Flüchtlingen aus der Ukraine in den Notunterkünften der Region zukommen und außerdem an das Personal von Kindertagesstätten im Landkreis Würzburg verteilt werden, erklärt Unternehmer Rainer Matschurat. Kirchheims Bürgermeister Björn Jungbauer hat den Kontakt mit Landrat Thomas Eberth vermittelt. Gemeinsam mit Kreisbrandrat Michael Reitzenstein, der für die Verteilung sorgt, wurde nun symbolisch die erste Ladung von 5.000 Masken in Empfang genommen.
 
Flüchtlingsunterkünfte und Kitas gleichzeitig im Blick
 
Geschäftsführer Rainer Matschurat spezialisierte sich zu Beginn der Corona-Pandemie mit seinem Großhandels-Unternehmen mit Sitz in Würzburg und Zweigstelle in Kirchheim auf den Import und Verkauf von medizinischen Masken. Bereits mehrfach spendete er seitdem medizinische Ausrüstung unter anderem auch an das Kommunalunternehmen des Landkreises Würzburg oder den Diözesan-Caritasverband.
 
Mit dem Beginn des Krieges in der Ukraine sei für ihn klar gewesen, dass er auch den Flüchtlingen und deren Betreuerinnen und Betreuern – viele davon ehrenamtlich – helfen wolle. „Gleichzeitig müssen in der Pandemie aber noch immer viele Menschen die doppelte Arbeit leisten“, erklärt Matschurat. Besonders in Kitas hätten Betreuerinnen und Betreuer mit den vielen Tests und der pausenlosen Elternkommunikation einen unglaublich hohen Aufwand und müssten sich schließlich dabei auch selbst vor einer Ansteckung schützen. Die wegen des Krieges gestiegenen Preise in jedem Segment würden nun zusätzlich belasten. Rainer Matschurat: „Mit meiner Spende möchte ich den Betroffenen zumindest ein bisschen Entlastung bringen.“
 
Lob und Dank von Landrat Thomas Eberth
 
Landrat Thomas Eberth ist sich mit Bürgermeister Björn Jungbauer einig: „Wir sind wirklich unglaublich dankbar über jede Hilfe, die uns in dieser schwierigen Zeit erreicht. Die Unterbringung von Flüchtlingen bei der gleichzeitig noch immer hohen Zahl von Corona-Infektionen fordert allen Beteiligten enorm viel ab. Masken zu tragen, spielt besonders im Anbetracht der fallenden Beschränkungen eine weiterhin große Rolle – gerade in Notunterkünften oder den Kitas, wo Abstandhalten sicher bisweilen schwierig ist. Herrn Matschurat danken wir daher von Herzen für seine großzügige Spende.“
 
Landratsamt koordiniert Hilfsangebote über Online-Portal
 
Zur Organisation von Hilfsangeboten im Zuge der Ukraine-Hilfe weist das Landratsamt Würzburg noch einmal auf das Online-Portal des Landkreises hin. Auf der Internetseite des Landkreises unter www.landkreis-wuerzburg.de/ukraine-hilfe können Bürgerinnen und Bürger ihre Angebote anmelden.
 
 
 
Bildunterschrift:
Das Unternehmen Lucy Medical spendete 50.000 FFP2-Masken an Ukraine-Flüchtlinge und Kita-Personal. Der Landkreis Würzburg übernimmt die Verteilung. Bei der symbolischen Übergabe von 5000 Masken vor dem Landratsamt freuten sich (von links) Landrat Thomas Eberth, Kreisbrandrat Michael Reitzenstein, Unternehmer Rainer Matschurat und Kirchheims Bürgermeister Björn Jungbauer, der die Spende vermittelte. Foto: Christian Schuster
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB), "Sana ihtiyacı olan kardeşlerin var" temasıyla yürütütüğü kampanya kapsamında Ramazan gıda yardımı, katarakt ameliyatı ve su kuyusu ile Afrika’ya umut olmaya devam ediyor.
 
Kuzey Ren Vestfalya DİTİB Essen Bölge Birliği cami dernekleri ile Garbsen DİTİB Kocatepe Camii Derneği’nin öncülüğünde, cemaatin ve hayırseverlerin bağışlarıyla Nijer ve Sudan’da 9 su kuyusu açılışı gerçekleştirildi. Yaklaşan ramazan ayı nedeniyle Nijer ve Sudan ülkelerinin kırsal bölgelerde yaşayan ihtiyaç sahibi 3500 aileye de gıda paketi dağıtıldı.
Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) işbirliğiyle, mazlum ve mağdur coğrafyalara hayırseverlerin bağışlarıyla “Ramazan Gıda Paketi ve Bir Damla Hayat” kampanyası kapsamında Essen Dini Danışma Kurulu Başkanı Hakkı Gür, DİTİB Yönetim Kurulu Üyesi ve Essen Eyalet Bölge Birliği Başkanı Fahrettin Alptekin, Essen NRW Eyalet Müdiresi Hülya Altun, DİTİB Camileri dernek başkanları Özkan Güler (Balve), Uğur Ayverdi (Wickede), Veysel Arslan (Witten), Muammer Gökçe (Hamm-Bockum Hövel), Tacettin Önal (Hemer) ve Göksal Üçüncü (Lüdenscheid) ve Zafer Yıldız (Garbsen) gönüllü olarak Nijer ve Sudan’a gitti.
 
 
 
Nijer ve Sudan’da 9 su kuyusu açıldı
Nijer ve Sudan’da açılan 9 su kuyusu bölgede yaşayan insanların, devlet okulu ve sağlık kuruluşlarının ortalama 20 ile 30 yıl temiz su ihtiyacını karşılayacak. Yaklaşık 120 metre derinliğinde açılan, 10-15 ton kapasiteli ve çeşmeli olarak inşa edilen su kuyularından 23 bin kişi istifade edecek.
 
 
 
Down sendromlu çocuklara bağış yapıldı
Garbsen DİTİB Kocatepe Camii heyeti, Sudan’ın Omdurman kentinde down sendromlu çocuklara özel eğitim hizmeti veren okula bağışta bulundu, eğitim gören 200 öğrenciye kıyafet ve kırtasiye yardımı yaptı.
Nijer ve Sudan’ın fakir bölgelerinde hizmet veren yetimhane ve Kur’an kurslarını ziyaret eden ekipler, Kur’an-ı Kerim, tişört, eşofman takımı, kırtasiye malzemesi, futbol topu, balon ve şeker dağıttı.
 
 
 
500 kişi katarakt ameliyatı yaptırarak ışık oldu
DİTİB Essen Bölge Birliği dernekleri, Nijer’in Zinder bölgesinde gözleri görmeyen 500 kişiye katarakt ameliyatı yaptırarak yeniden görmelerini sağladı. Ayrıca ameliyat olanlara da ücretsiz olarak gözlük dağıttı.
Organizasyon hakkında bilgi veren Essen Dini Danışma Kurulu Başkanı Hakkı Gür, DİTİB camilerinin, cemaatinin ve hayırseverlerin katkılarıyla binlerce kişiye umut olduklarını söyledi.
 
 
 
Almanya’daki kardeşlerinin emanetini ulaştırmak ve kardeşlik duygusunu yaşatmak için buralarda olduklarını belirten Gür, “Bizler uluslararası iyilik hareketi olarak, dünyanın dört bir tarafına iyilik götüren, huzur götüren, barış götüren, kardeşlik götüren bir kuruluşuz. DİTİB olarak hayırseverimizin desteğiyle almış olduğumuz emaneti ramazan ayı öncesi ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık. Katarakt ameyilatı ile insanlara ışık olduk. Onlarca köyün ve binlerce kişinin temiz su ihtiyacını karşılamak için su kuyusu açtık. Tarifsiz sevinç ve mutluluk yaşayan kardeşlerimiz, bilhassa çocukların yüzlerindeki minik tebessümü ve bizlere olan muhabbetini görmekten mutluluk duyduk. Hayırseverlerimiz adına onlardan dualar adık. Bu manzara, sadece Sudan’da değil tüm dünyada daha fazlasını sunmak için gayretimizi artırıyor. Hamiyetperver bağışçılarımıza, DİTİB derneklerimize, din görevlilerimize, cemaatimize teşekkür ediyor, hayırlarının kabulünü Cenab-ı Hakk’tan niyaz ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
 
 
 
 
 
 
 
 

Kuzey Ren Vestfalya Türkçe Çalışma Grubu Sözcüsü Kadir Dağlar KRV Türk Veli Dernekleri Federasyonu (FÖTEV NRW), Dortmund Türk Veli Derneği (DOTEV), NRW Türk Öğretmenler Derneği (NRW TÖD), NRW Türkiyeli Öğretmenler Birliği (NRW TÖB)‘ün 20.03.2022 tarihindeki açıklamalarını destekledi.  

Türkçe paydaşlarımızın çalışmasını takdirle karşılıyor ve açıklamalarını destekliyoruz diyen Türkçe Çalışma Grubu Sözcüsü Kadir Dağlar:

‚Açıklamanın içeriği ve vurgusu büyük ölçüde bizim 13.02.2021 tarihinde geniş bir katılımla Duisburg Türkçe çalıştayında tartıştığımız ve 13.03.2022 tarihinde Dortmund Türkçe çalıştayında beyan edilen sonuç bildirgesiyle uyuşmaktadır.‘ dedi.

 

Türkçe ve eğitim başlıklı ortak çalışmalar

Toplumun bütün katmanlarının Türkçe ve eğitim konularında bir arada çalışmasını hedeflediklerini belirten Kadir Dağlar:  ‚Bu süreçten sonra Kuzey Ren Vestfalya Çalışma Grubu Türkçe ve Eğitim konularında etkin sivil toplum kuruluşlarını ve Alman muhatapları ortak çalışmalara davet edecektir. Çalışma biçimi olarak Türkçe ve Eğitim hususunda sonuç odaklı olmayı  hedefliyoruz‘ diye devam etti.

 

Toplumun bütününü kucaklayan bir yapılanma

Çalışma Grubu çerçevesinde yeniden bir yapılanmaya gidileceğini belirten Kadir Dağlar: ‚Hedefimiz toplumumuzun bütün kesimlerinin hassasiyetlerini dikkate alan bir söylem ve yapılanmanın gelişmesidir. En kısa zamanda bu yapılanmayı sağlayacağımızı düşünüyoruz‘ dedi.

  

Kadir Dağlar kimdir:

Mühendis ve emekli öğretmen olan Kadir Dağlar, 1999 yılında FÖTEV NRW’nin  (Kuzey Ren Vestfalya Türk Veli Dernekleri Federasyonu) kurucu ve onursal Genel Başkanıdır. Kısa zamanda FÖTEV’e 63 üye derneği kazandıran ve FÖTEV’in 2008 yılında Eğitim Bakanlığı’nın resmi muhtabı olmasını sağlayan Kadir Dağlar 2012 yılında başkanlığı devretmiştir. Türk ve Alman toplumlarının geniş kesimlerinde kabul ve teveccüh gören Kadir Dağlar, 2022 yılında Türkçe ve Eğitim başlıklarında veli dernekleri, öğretmen dernekleri, diğer STK ve uzmanları bir araya getirme hedefiyle Türkçe Üst Çalışma Grubunda koordinasyon ve sözcülük görevi üstlenmiştir. Kadir Dağlar aynı zamanda Kuzey Ren Vestfalya liyakat nişanı sahibidir.

 

 

 

Türkiye turizmini desteklemek için uçuş ağını genişletiyor...
  • Pandemiye rağmen 2021 yılını 59 Milyon Euro kâr ile tamamladı

  • 2021 yılında %75 doluluk oranı ile 6 milyon yolcu taşıdı

  • 2022 yazında 25 yeni rota ile şirket tarihindeki en büyük genişleme

  • 2022 yazında Türkiye turizminde güçlü toparlanma

    SunExpress’in güçlü finansal yapısıyla 2022 yılında büyüme stratejisini sürdürmeye devam edeceğini belirten SunExpress CEO’su Max Kownatzki, “Türk turizminin en önemli oyuncularından biri olarak, Türkiye’nin seyahat etmek için en cazip destinasyonlardan biri olduğunu göstermek için büyük çaba sarf ediyoruz. En zorlayıcı dönemlerde bile Türkiye’nin turizm merkezlerine erişimi mümkün kıldık. Aileleri bir araya getirmeye devam ettik ve Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşlarının memleketlerine ve sevdiklerine kavuşabilmelerini sağladık. SunExpress olarak elde ettiğimiz bu başarı, başta Türkiye hükümeti ve ilgili makamlar tarafından atılan hızlı ve cesur adımlar, çalışanlarımızın özverili çabaları ve bize güvenmeye devam eden sadık yolcularımız sayesinde gerçekleşti” dedi.

      

 

Türkiye ile Avrupa arasında şimdiye kadarki en geniş uçuş ağı

SunExpress, 2022 yaz sezonunda toplamda 25 yeni rota ve ek 16.250 uçuşla tarihindeki en geniş uçuş ağına ulaşıyor. Hava yolu, Türkiye’den 30 ülkede 60 destinasyona ve 175’ten fazla rotaya aktarmasız uçuş sunuyor.

Kownatzki, “Tarifeli uçuşlarla Akdeniz ve Ege bölgelerine en fazla turist taşıyan hava yolu olarak unvanımızı korurken tüm Türkiye’ye en fazla turist getiren bir numaralı turist hava yolu olma hedefimize doğru adım adım ilerliyoruz. Zengin tarihi ve kültürü, eşsiz mutfağı ve aynı anda farklı iklim koşullarıyla ziyaretçilerine sınırsız alternatif sağlayan Türkiye’nin sadece yazın değil her mevsim sunacağı çok şey var. Turizmi deniz tatilinin ötesine taşıyarak Türkiye’yi yılın her döneminde ziyaret edilen bir ülke haline getirmek adına canla başla çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Türk Hava Yolları ile Lufthansa’nın ortak kuruluşu SunExpress, pandeminin havacılık sektörü üzerinde devam eden etkilerine rağmen 2021 yılını 59 Milyon Euro operasyonel kâr ile tamamladığını açıkladı. 2021 yılında toplamda 6 milyon yolcu ağırlayan hava yolunun doluluk oranı ise pandemi öncesi seviyelere yaklaşarak %75 olarak gerçekleşti.
 
Türkiye Rivierası’nda kapasite artışı ve 20 yeni rota
 
Kownatzki, “Antalya, İzmir, Dalaman ve Bodrum-Milas, Türk Rivierası’nda odaklandığımız dört ana havalimanımız. Seyahat talebi, yaz sezonu yaklaştıkça güçlenmeye devam ediyor. 2022’de bu sahil kentlerine yaptığımız uçuşlarda pandemi öncesindeki seviyeleri aşarak, 2019 yılına kıyasla kapasitemizi daha fazla artırmayı hedefliyoruz. Kapasite artışının yanı sıra yeni dış hat destinasyonları ile bu şehirlere daha fazla bağlantı sunacağız” dedi.
2022 yaz sezonunda SunExpress, Antalya, İzmir, Dalaman ve Bodrum-Milas havalimanlarından toplamda 33.000 uçuş gerçekleştirecek. Hava yolu, bu merkezlerden 20’si yeni eklenen destinasyon olmak üzere toplamda 52 noktaya uçacağını açıkladı.
 
 
 
 
Anadolu hattında 1.250 ilave uçuş, 5 yeni rota
 
2022 yazında, geçen yıla kıyasla 1.250 adet daha fazla uçuşla 14 Anadolu kentinden Avrupa’nın 18 şehrine direkt tarifeli seferler sunan SunExpress’in bu yaz Anadolu – Avrupa uçuş ağına eklediği 5 yeni dış hat rotası şöyle: Ankara – Kopenhag, Samsun – Viyana, Zonguldak – Dortmund, Ordu – Düsseldorf ve Kayseri – Viyana.
Kownatzki, “Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşlarımızı memleketleri ve sevdikleriyle buluşturmaya devam ediyoruz. 2022 yılında da Anadolu kentlerinin yerel turizmine ve ekonomisine destek olmaya devam edeceğiz” dedi.
2022’de Türkiye turizminin güçlü geri dönüşüne destek
SunExpress’in, Türkiye ile Avrupa arasındaki direkt uçuşları ile Türkiye turizminin güçlü bir destekçisi olduğunu belirten Kownatzki, “Kapasite ve uçuş sayılarımızdaki artış, uçuş ağımızdaki ve filomuzdaki genişleme, yeni eklenen destinasyon ve bağlantılarımız Türkiye turizminin güçlü toparlanmasına olan güvenimizin bir yansıması. 2022 yılında her zamankinden daha fazla kapasite artışı ile Türkiye’nin turizm hedeflerine ulaşmasına destek olmak için üzerimize düşeni yapacağız. SunExpress olarak Türkiye’nin turizm elçisi rolünü üstlenmeye ve Türkiye turizmi için güvenilir bir hava yolu ortağı olmaya devam edeceğiz” dedi.

Türkiye`den gelen misafir işçilerin Almanya`da 60 yıl boyunca yasadığı hikayelerden derlenen `Misafir Bavul `adlı oyun 01 Nisanda sahnede seyiriciyle buluşacak. 

Ilhan Baba-Nürnberg
Türkiye`den gelen misafir işçilerin Almanya`da 60 yıl boyunca yasadığı hikayelerden derlenen `Misafir Bavul `adlı oyunumuzun metni sahne araştırmacısı ve rejisör Burcu Firat Uygur tarafından kaleme alındı. Nürnberg Başkonsolosu Serdar Deniz ve  Yurtdışı Akraba Toplulukları Başkanlığı tarafından desteklenen koreografisini Dance Anatolia ekibi tarafından yapılan oyunun yönetmenligini Yavuz Imsel ve Burcu Fırat Uygur yaptı. 
Nürnberg`de yeni bir tiyatro oluşumu olan sanat fabrikası tiyatrosunun adımını atan Yavuz Imsel, öncülügünde hayata geçen oyunumuza 15 kişilik dev bir oyucu kadrosu ve 13 kişilk dans ekibi eşlik etmektedir. Misafir Bavul oyunu 01 Nisan Cuma günü Langwasser Gemeinschaftshaus`ta Başkonsolosumuz Serdar Deniz ve Egitim Ateşemiz Dr. Mune Savaş‘ın katılımıyla seyirci karşısına çıkacak. 

 


Misafir Bavul isimli oyunun hazırlanmasına 6 ay süre içinde boyunca calıştıklarını belirten Uygur,‘‘oyuncu kadrosunda bulunan arkadaslarımızın çoğu amatör olmakla beraber buraya 60 yıl önce gelen misafir işcilerimizin cocukları yada torunlaridir.Geldikleri günden buyana yasadiklari uyum problemleri,dil zorluklari ve ailelerine duyduklari özlem ön planda anlatılmaktadır.Bu sürenin sonunda geldikleri noktada önemli bir sekilde oyuna öncülük etmektedir‘‘dedi. 
Çocuklar için yaratıcı drama kursu, tiyatro ve temel oyunculuk kursu, kamera önü ve arkası kursununda verildiği Nürnberg Sanat Fabrikası Tiyatro grubununda açılış kokteylinin oyun sonunda gerçekleşeceğini belirten Burcu Fırat Uygur, Quantensprung müzik grubuda canlı olarak eşlik edecektir. Oyunun koreografisini Dance Anatolia ekibi tarafından yapılacaktır.Oyun sonunda,Nürnberg Sanat Fabrikasının kurulması nedeniyle kuruluş pastası kesilecek ve  Quantensprung müzik grubuda canlı olarak eşlik edecektir.

 

 

Son GELİŞMELER

FOTO GALERİ

Bakımevinde Yapılan Çalıştay da Müslümanların Dini ve Kültürel Hassasiyetlerini Dikkate Alan Yaşlı Bakım Hizmetlerinin Geleceği Ele Alındı

AJet Avrupa’da hedef büyütüyor - Almanya’da 100 Türk acente ile stratejik toplantı

YTB Başkanı Eren Manastır’daki Yeni Cami’nin müze olarak hizmete açılmasına tepki gösterdi

YTB Başkanı Abdullah Eren: “Kerkük Türklerinin uyarıları dikkate alınmalı”

Murat ve Jonas, Würzburg Belediye Sarayını Türk müziğiyle coşturdu

Avrupa Nizam-ı Alem Federasyonu 30. Yılında

Avrupa Saadet ‘yabancı plakalı araçların için Türkiye'de TÜV muayenesi olabilmesini’ istedi

Almanya Türkleri'nin duayen gazetecisi Ahmet Külahçı Mocca dergisine konuştu; İslam düşmanlığı zehirdir

Gedenkveranstaltung 35 Jahre Mauerfall: Journalist Eberhard Schellenberger über seine Jahre im Visier der Stasi