Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

BERLİN (AA) - Almanya’nın başkenti Berlin’de göçmenlerin kurduğu sivil toplum örgütleri, yapısal ırkçılıkla mücadele edilmesi için Berlin Eyalet Meclisi’nde komisyon kurulması talebinde bulundu.

Berlin Uyum Sorumlusu Katarina Niewiedzial ve göçmen derneklerin temsilcileri, yapısal ırkçılıkla mücadele edilmesi hedefiyle eyalet meclisinde komisyon kurulmasına ilişkin talep yazısını eyalet hükümetini oluşturan Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Sol Parti'nin eyalet meclisi grup başkanlarına verdi.

Talep yazısını göçmenler tarafından kurulan 135’ten fazla dernek ve inisiyatif imzaladı.

Niewiedzial, AA muhabirine, resmi makamlarda, okullarda ve halihazırda yeni tip koronavirüs döneminde göçmenlerin ayrımcılık ve dışlanmayla karşı karşıya kaldığını gördüklerini belirterek, "Buna karşı sadece programlar yapmak yeterli değil. Yasa koyucu parlamentonun bu konuyla meşgul olması lazım. Bu kentte (yapısal ırkçılıkla mücadele için) toplu bir stratejiye ihtiyaç var." dedi. Yapısal olarak bir şeylerin değişmesi için partilere ve hükümete görevler verilmesi gerektiğini vurgulayan Niewiedzial, ırkçılıkla mücadelenin ve fırsat eşitliğinin birçok alanda ele alınması gereken büyük bir konu olduğunun altını çizdi.

Niewiedzial, "Komisyon, uzmanların yardımıyla problem analizi yapabilir ve çözümler önerebilir. Siyasetçilere ve yöneticilere nelerin yapılması gerektiğini söyleyebilir. Bu bir siyasi sinyaldir ve kentteki tartışmayı teşvik edebilir." diye konuştu.

"Move global" adlı derneğin Başkan Yardımcısı Maimouna Ouattara da yapısal ırkçılıkla ilgili derin bir araştırma yapılması gerektiğini, talep edilen komisyonun kurulmasında geç bile kalındığını anlatarak "İnsanların ten renginden ve dış görünüşünden dolayı eğitim alanında ve konut piyasasında geride kalması kabul edilemez." ifadesini kullandı.

Berlin Eyalet Meclisi SPD Meclis Grubu Başkanı Raed Saleh ise yapısal ırkçılık konusunda bir kitap yazabileceğini dile getirerek "Irkçılık var. Ancak bunu kabul etmemeliyiz. Önlemlerle, yasalarla ve düzenlemelerle yapısal ırkçılığın azalmasını ve hepten yok olmasını sağlamak lazım." dedi.

Saleh, ırkçılıkla mücadelenin toplumsal bir görev olduğunu, devlet kurumlarının bu konuda örnek olması gerektiğini kaydetti. Almanya’da yapılan araştırmalar göçmenlerin dış görünüşünden, isminden, inancından veya ten renginden dolayı ayrımcılığa uğradığını ortaya koyuyor.

Ayrımcılıkla Mücadele Dairesince geçen yıl açıklanan 2019 yılı verilerini kapsayan rapora göre, köken, cinsiyet, din, yaş ve dünya görüşü gibi sebeplerden dolayı 3 bin 500’den fazla kişi ayrımcılığa maruz kaldığı yönünde şikayette bulundu. Şikayette bulunanların yüzde 33’ü etnik kökeninden dolayı ayrımcılığa uğradığını belirtti.

Şikayetlerin yüzde 26’sının ev arama, alışverişte veya banka işlemleri gibi günlük hayatta yaşanan olaylarla ilgili olduğu aktarılan raporda, çoğu kişinin değişik sebeplerden dolayı şikayette bile bulunmadığı, açıklanan sayıların buz dağının görünen bölümü olduğu bilgisi paylaşılmıştı.
Im Tiergarten der Stadt Nürnberg wird wieder gebaut. Im mittig gelegenen Teil des Tiergartens, der sogenannten Mittelspange, saniert der Tiergarten in den nächsten Jahren alle bestehenden Tieranlagen.
 
Als tiergärtnerische Innovation wird versucht, alle sechs Gehege so untereinander zu verbinden, dass alle dort gehaltenen Tierarten in unterschiedlichsten Konstellationen alleine oder vergesellschaftet gehalten werden können. In einem ersten Schritt werden die vorhandenen Gehege der Rentiere, Wapitihirsche und Wisente zusammengefasst. Landschaftlich sind in den verschiedenen Gehegeabschnitten unterschiedliche Lebensraumtypen vorgesehen.

Mit dem Umbau hat der Tiergarten Nürnberg die Haltung der Rentiere und Wapitihirsche dauerhaft beendet. Für die Zusammensetzung des zukünftigen Tierbestands in der Mittelspange wurden noch nicht alle Entscheidungen getroffen. Sicher ist, dass es sich durchweg um überwiegend bedrohte asiatische Tierarten handeln wird. Bereits heute gesetzt sind die Schabrackentapire, Hirscheber und Prinz-Alfred-Hirsche. Hinzukommen werden noch eine seltene Rinderart und mindestens eine Antilopen- beziehungsweise Gazellenart. Für die Schabrackentapire und Hirscheber koordiniert der Tiergarten Nürnberg das EEP, also das Erhaltungszuchtprogramm der Europäischen Zoos.
 

 
Der Arbeitstitel des neuen Gehegeprojekts lautet: „Reichswald vonmorgen und Tiere von gestern“. Dahinter steht die Tatsache, dass sich dieVegetation im Reichswald durch die Klimaveränderung in Nürnberg so stark verändern wird, dass der Wald keine Ähnlichkeit mehr mit dem uns heute vertrauten Bild haben wird. „Diese Verfremdung wird in dem Projektder Mittelspange überspitzt dargestellt durch eine exotisch anmutende asiatische Vegetation, die zwischen den heimischen Bäumen ins Augefallen wird“, erläutert Tiergartendirektor Dr. Dag Encke. „So könnte jedochzukünftig durchaus die Vegetation in Mitteleuropa aussehen, wenn sich sowohl die Pilzdurchseuchung der Böden wie auch die Erwärmung fortsetzen und die heimischen Pflanzen keine Resistenzen gegenasiatische Schädlinge und wärmere Temperaturen entwickeln.“
Das verfremdete Waldbild steht symbolisch für eine „neue Natur“, die dasBekannte ersetzen wird. Die Tiere repräsentieren im Gegensatz zu den Pflanzen zwar auch asiatische Lebensräume, verkörpern aber dasStadt Nürnberg Tiergarten Gegenteil: Sie werden in ihrer Heimat ausgestorben sein, wenn die Vegetation ihrer ehemaligen Lebensräume in Europa eine neue Heimat gefunden haben könnte.
Im neuen Gehege werden unter anderem Paulownia (Blauglockenbaum), Gingko, Hamamelis (Zaubernuss), Azalee, Rhododendron, Bambus, Parrotia (Eisenholzbaum) und asiatische Ahornarten gesetzt. Diese Pflanzen sind auch optisch ein Hingucker. So sorgen sie zu unterschiedlichen Jahreszeiten mit verschiedenen Farben für Aufsehen –von gelber Blüte im Januar bis Herbst bis zum flammenden Rot zum Jahresausklang.
 
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısını geliştiren Alman biyoteknoloji firması BioNTech'in kurucu ortağı Prof. Dr. Uğur Şahin (solda) ve Dr. Özlem Türeci (sağda), Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, tarafından verilen liyakat nişanını almak üzere geldikleri Berlin'de AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
 
(AA)

 

BERLİN (AA) - Almanya'da, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sebebiyle getirilen kısıtlamalardan etkilenen turizm sektörü çalışanları, halkın "güvenli seyahat" yapabilmesi için hükümetten strateji geliştirmesi talebinde bulundu.

Başkent Berlin'de, Brandenburg Kapısı ve Federal Meclis önünde toplanan turizm sektörü çalışanları, hükümetin, güvenli seyahat yapılabilmesine olanak sağlaması için gösteri yaptı.

Ellerine valizlerini alan göstericiler, üzerinde "Bir çıkış stratejisi istiyoruz", "Seyahat özgürlüğü olmadan hepimiz ve dünyadaki herkes tehlikededir", "Seyahatler salgını arttırmıyor", "Aşı ve testlerle seyahat özgürlüğü" ve "Kapanmayı sonlandırın" yazan pankart ve dövizler taşıdı.

Gösteriye katılan "Mein Reiseglück" şirketinin danışmanı Kurt Koch, AA muhabirine, vaka sayıları yukarı çıktığında tedbirleri artırmanın, azaldığında ise gevşetmenin bir strateji olmaması gerektiğini söyledi.

Koch, Almanya'da 10 milyon kişinin aşı olduğuna ve çeşitli test imkanlarının bulunduğuna işaret ederek, "Bizim, diğer ülkelerde olduğu gibi bir stratejiye ihtiyacımız var." dedi. Seyahat etmek isteyenlerin, valizlerini hazır tutarak seyahatlere imkan verilmesini beklediklerini anlatan Koch, "Müşterilerimiz, Türkiye'ye seyahat etmeyi bekliyorlar." diye konuştu. Kurt Koch, Türkiye'de misafirperverliğin ve olağanüstü fiyat-kalite ilişkisinin bulunduğuna dikkati çekerek, kendi şirketinin de kasım ayında yıllık toplantısını Türkiye'de yapacağını kaydetti. 
 
Cottbus kentinde bir seyahat acentesinde çalışan Katrin Göring ise hükümetin insanlara tatil yapma imkanı vermesini istediklerini belirterek, "Siyasetçiler ve toplumdan, seyahatlerin güvenli olduğunu anlamasını bekliyoruz." ifadesini kullandı.

Göring, otellerin iyi karantina ve hijyen tasarılarına sahip olduğunu vurgulayarak, "Seyahat etmek suç değildir ve seyahat edenler negatif test sonuçları ibraz ettiklerinde anlamsız karantina uygulamalarıyla cezalandırılmamalı." görüşünü dile getirdi.

Almanya'da kısıtlamalardan etkilenen binlerce kişinin bulunduğunu anımsatan Göring, hükümetten kendilerine bundan sonra durumun nasıl devam edeceğine ilişkin bir perspektif sunmasını ve maddi yardım yapmasını istedi.
KÖLN (AA) - Almanya'nın Hessen eyaletindeki Viernheim beldesinde çıkan yangında evleri zarar gören ailelere, cami dernekleri yardımda bulundu.
 
Geçen ay meydana gelen ve 4 evin hasar görmesi sonucu 12'si çocuk 25 kişinin etkilendiği yangındaki zararların bir kısmının karşılanabilmesi amacıyla Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Eyüp Sultan Camisi'nin başlattığı kampanyaya, Viernheim Belediyesi bünyesindeki Lernmobil Derneği ile İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) Sultan Ahmet Camisi Derneği destek verdi.
 
DİTİB Eyüp Sultan Camisi Başkan Vekili Ahmet Doğan, diğer dernek yetkilileriyle evi ve eşyaları yanan aileler için toplanan 2 bin 600 avroluk yardım çekini, Sosyal Yardım Ofisi Müdürü Rudolf Haas'a teslim etti.
 
Haas, toplumsal konularda camilerin duyarlılığını bildiklerini, daha önce başka konularda olduğu gibi yine yardımda bulunduklarını ifade ederek cami yetkililerine teşekkür etti.
 
Doğan, burada faaliyet gösteren camiler olarak ihtiyaç sahiplerine sağladıkları katkıdan dolayı mutlu olduklarını belirterek "Nasıl ki yıllar önce Haiti'de deprem, Dresden'de ve Pakistan'da sel felaketi olduğunda yardım topladık, şimdi de yaşadığımız şehir Viernheim'da tek bir yürek olduk. Irkı ve dini ne olursa olsun ihtiyaç duyulan her yerde olmaya, her yere koşmaya çalışan bir teşkilatız. Biz Almanya'nın bir parçasıyız ve her zaman varız." ifadesini kullandı.
Ozan ve Aşıklık geleneğinin Avrupa‘daki en güçlü sesi şair yazar ve bestakar Ozan Yusuf Polatoğlu, Mülheim an der Ruhr Türk Kültür Merkezi Cami avlusunda kılınan cenaze namazı ile son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze namazını ATİB Genel Başkanı Durmuş Yıldırım kıldırdı.
 
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ESSEN BAŞKONSOLOSU ŞENER CEBECİ’DE KATILDI
Almanya genelinden çok sayıda kişilerin katıldığı cenaze törenine T.C. Essen Başkonsolosu Şener Cebeci, Eğitim Ataşesi Dr. Mehmet Fikret Arargüç, Türk Federasyon ve ATİB eski Genel Başkanı Musa Serdar Çelebi, yine Türk Federasyon eski genel başkanlarından Ali Batman ve Mehmet Erdoğan, ATİB eski Genel Başkanı İhsan Öner, iş insanı Celal Mermertaş, kadim dostu Mehmet Akbul , İsa Eligür ve Avrupa Nizami Alem Federasyonu Genel Başkanı Erol Yazıcıoğlukatıldı.
 
Namazı ATİB Genel Başkanı Durmuş Yıldırım kıldırdı
 
 
ARKASINDA YAYINLANMIŞ ÇOK SAYIDA KİTABI, ŞİİRİ VE BESTELENMİŞ ESERLER BIRAKTI
1972 yılında Almanya‘ya öğrenci olarak gelen Erzurumlu Ozan Yusuf Polatoğlu‘nun; „Gönlümü Dinlerken“, „Göç Göç Oldu“, „Burası Feşmekistan,Mızrabın Izdırabı (Aşık Reyhani‘nin Hayatı ve Şiirleri) gibi yayınlanmış şiir ve araştırma kitapları bulunuyor. Ayrıca yayına hazır Beyit Çalışmaları, 7 dilden 7 telden halk edebiyatı, Hikmet Edebiyatı, Tesbitten Tenkite (sohbet yazıları), Memleket Kalem Kalem (Anadolu Üzerine) ve Almanya‘ya göçün 60. yılı kitapları vardı.
 
 
Musa Serdar Çelebi cenaze namazını kıldı.
 
 
ÖZEL İZİN İLE TÂCEDDİN DERGÂHI‘NA DEFNEDİLECEK 
Mülheim an der Ruhr ATİB Türk Kültür Merkezi Cami avlusunda kılınan namazdan sonra Ozan Yusuf Polatoğlu‘nun naaşı Ankara‘ya gönderildi. Ankara‘da Perşembe günü, Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan‘ın özel izniyle Taceddin Dergahı‘na defnedilecek. Bilindiği gibi Taceddin Dergahı‘nda; milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy İstiklal Marşı’nı bu dergahta yazmıştı. BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Yazar ve Edebiyatçı Galip Erdem, Şair Abdurrahim Karakoçgibi ünlülerin de mezarı burada bulunuyor. 
 
Haber ve resimler: Öztürk Gazetesi
 
 MUSA SERDAR ÇELEBİ VE MEHMET ERDOĞAN CENAZEYE KATILAN KİŞİLERDİ
 
 
Ozan Yusuf Polatoğlu'nun kadim dostu Öztürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Adnan Öztürk merhuma son görevini bu şekilde yerine getirdi.
Öztürk'ün cenazede çok üzgün olduğu dikkat çekti.
Almanya'da çeşitli eyaletlerden başkent Berlin'e traktörleriyle gelen onlarca çiftçi, tarihi Brandenburg Kapısı önünde toplanarak hükümetin tarım politikasını protesto etti. Çiftçiler, traktörleriyle 17 Haziran Caddesini araç trafiğine kapatarak protestolarını gerçekleştirdi.
 
(AA)

 

BERLİN (AA) Almanya Başbakanı Angela Merkel, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) mutasyona uğramış türlerinin artmasından dolayı salgında üçüncü dalganın oluşabileceği uyarısı yaptı.
 
Merkel, Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesine verdiği röportajda, 2020‘nin Aralık ayı sonunda Alman sağlık sisteminin acil durumun eşiğinde bulunduğunu hatırlatarak, bugün ise enfeksiyon sayıların çok daha düşük olduğuna ve Kovid-19’dan kaynaklı ölümlerin de azaldığına dikkati çekti.
 
İNGİLTERE KAYNAKLI MUTASYON DAHA AGRASİF
Kovid-19 tedbirlerinin adım adım gevşetilmesinin düşünülebileceğini ifade eden Merkel, „Gevşetilme daha bulaşıcı olan mutasyonlar olmazsa nispeten kolay olabilir. Bunlardan (mutasyonlardan) dolayı şimdi üçüncü dalganın oluşabileceği, salgının yeni dönemine giriyoruz. İngiltere kaynaklı mutasyon daha agresif ve ilk ortaya çıkan virüsün yerini alacak. Üçüncü bir dalganın tüm Almanya’da yeni bir kapanmayı gerektirmemesi için şimdi akıllıca ve dikkatli bir şekilde ilerlememiz lazım.“ ifadelerini kullandı.
 
AŞILAR ETKİSİNİ GÖSTERİRSE, FİRMALAR ÜRETİRSE…
Salgını tamamen kontrol altına almanın birkaç ay daha süreceğini belirten Merkel, „Aşılar etkisini gösterirse, firmalar bize taahhüt edildiği gibi üretir ve tedarik ederlerse o zaman birkaç ay sonra sürü bağışıklığına çok yakın oluruz.“ değerlendirmesinde bulundu.
Der Landtagsabgeordnete Arif Tasdelen ist der Generalsekretär im Team Endres & von Brunn! Der 46-jährige Nürnberger mit türkischen Wurzeln freut sich mit an Bord zu sein: „Ich will die BayernSPD zusammen mit Ronja Endres und Florian von Brunn gemeinsam nach vorne bringen! Wir sind ein großartiges Team. Uns eint die Begeisterung, für neuen politischen Erfolg und eine Trendumkehr zu kämpfen. Außerdem schreiben wir Parteigeschichte: Wir werden die erste gleichberechtigte Doppelspitze in der Geschichte der bayerischen SPD und ich der erste Generalsekretär mit Migrationserfahrung!
 
Arif Tasdelen betont, dass beachtliche 25 Prozent der bayerischen Bevölkerung Migrationsgeschichte haben: „Wir fordern seit langem, dass diese Menschen besser in den Parteien und in Führungspositionen repräsentiert werden müssen. Wir werden sie stärker in die politische Arbeit einbinden, für erfolgreiche Integration eintreten und energisch gegen Rechtsextremismus und Fremdenfeindlichkeit kämpfen!“ Sein Landtagskollege Florian von Brunn freut sich über die Entscheidung des migrations- und jugendpolitischen Sprechers der SPD-Landtagsfraktion: „Arif Tasdelen ist ein unglaublich zugewandter, sympathischer und sozialer Mensch. Er engagiert sich schon lange in der SPD und ist eine tolle Verstärkung nicht nur für die Parteiarbeit, sondern gerade auch in der Wirkung nach außen! Er kann politischen Klartext. Arif ist also ein richtiger Generalsekretär!“
  
Ronja Endres unterstreicht die große Erfahrung und das Engagement, die Tasdelen mitbringt: „Er kennt Migrationsgeschichte aus eigener Erfahrung, er war stark gewerkschaftlich engagiert, hat bei der Arbeitsagentur und der Finanzkontrolle Schwarzarbeit gearbeitet. Außerdem bringt er viel kommunalpolitische Erfahrung mit. Arif Tasdelen kennt die sozialen Probleme in unserem Land. Er hat sich selbst bis in den Landtag hochgearbeitet. Er ist eine enorme Verstärkung für unser Team!“
 
Der zukünftige Generalsekretär Arif Tasdelen will, dass die „BayernSPD ihre sozialpolitische Kompetenz ausspielt und zum Anwalt und Kümmerer für die Menschen wird. Dafür müssen wir die Partei in der Fläche stärken. Ich war selbst zwölf Jahre lang Ortsvereinsvorsitzender und weiß, dass sie mehr Unterstützung brauchen – gerade in der Presse- und Öffentlichkeitsarbeit. Ich will, dass unsere Geschäftsstellen und Bürgerbüros noch viel stärker zu Anlaufstellen für die Menschen werden, egal ob es um Mieter:innenberatung oder um Hilfestellung geht, wenn eine Familie für das Homeschooling Unterstützung braucht! Die SPD als praktische Anwältin der Menschen vor Ort – das ist meine Vision!“
 
 
Biografie Arif Tasdelen:
Ich wurde 1974 in Türkei als eines von sechs Geschwistern geboren. Mein Vater ist 1974 als Gastarbeiter nach Deutschland gekommen. 1982 sind meine
Mutter und wir dann im Zuge der Familienzusammenführung nach Bayreuth
nachgekommen.
 
Nach meiner Ausbildung beim Arbeitsamt Bayreuth habe ich in Bayreuth und Nürnberg als Arbeitsvermittler gearbeitet und in der Finanzkontrolle Schwarzarbeit. Ab 2004 war ich bis zu meiner Wahl in den Landtag beim Hauptzollamt Nürnberg in der Finanzkontrolle Schwarzarbeit und außerdem stellvertretender Personalratsvorsitzender.
Ich bin seit 1991 Mitglied bei der Gewerkschaft ver.di, unter anderem als Landesvorsitzender der Gewerkschaftsjugend und zehn Jahre als Mitglied im Ver.di Gewerkschaftsrat.
Seit 1998 bin ich Mitglieder der SPD-Mitglied und war für meine Partei neben vielen anderen ehrenamtlichen Positionen von 2005 bis 2013 Stadtrat in Nürnberg.
 
 
İyi Parti Türk Dünyası ve Yurtdışı Türkler’den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu’na Avrupalı Türklerin çeşitli başlıklar altında Türk Toplumunun sorunları ve çözüm önerilerini sunan KONAD Başkanı Özcan, “Milletime karşı sorumluluğumu yerine getirmenin mutluluğu içerisindeyim” dedi.
 
Avrupalı Türklerin 60 yıllık göç tarihinin 38 yılına şahitlik eden Frankfurt’lu işadamı ve KONAD Başkanı Sait Özcan İyi Parti Genel Merkezi’ni ziyaret ederek  Avrupalı Türklerin sorunları ve çözüm önerilerini içeren görüşmelerde bulundu. Türklerin uzun yıllardan beri çoğu zaman benzer veya çok az değişken sorunlardan muzdarip olduğu halde ötelenerek unutulacağı sanılan problemler karşısında sürekli kaybettiklerini belirten İşadamı Sait Özcan, “Oysa samimi olarak ortaya çıkacak yiğit siyasetçiler ile çözülemeyecek sorun yoktur. Yurtdışındaki Türkleri seçimden seçime hatırlamak hastalığını ancak İyi Parti kadrolarının sileceğini bilen vatandaşlarımız liderimiz Meral Akşener yönetimindeki temiz siyasi ekibi yanlarında görmekten büyük mutluluk duymaktadırlar” dedi.
 
İyi Parti Türk Dünyası ve Yurtdışı Türkler’den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu’na Avrupalı Türklerin sorunları ve beklentileri hakkında bilgilendirme amaçlı görüşmelerde bulunan KONAD Başkanı Özcan geçmiş, bugün ve gelecek konulu, “Avrupalı Türklerin “2021 Yılı Kış Dönemi Çalışması Raporu” adlı dosyanın “ATÖS- Avrupalı Türklerin Öncelikli Sorunları” başlığı altındaki araştırma sonuçlar ile birlikte İyi Parti’ye sundum. İyi Parti’de Avrupalı Türklerin sorunları ve çözümüne ilişkin çok ciddi bir ilgi ve alaka gördüm. Yurtdışı Türkleri hiç bir zaman siyasete alet etmeyeceklerine inandığım kadroların ve özellikle Sayın Ali Ağıralioğlu’nun KONAD tarafından hazırlanan ATÖS- Avrupalı Türklerin Öncelikli Sorunları konulu çalışmaya samimi yaklaşımı İYİ Parti’nin bir sonraki seçimlerde giderek yükselen bir teveccüh ile karşılaşacağının işaretidir” dedi.
 
KONAD Başkanı Sait Özcan ile yaptığı görüşme sonrası açıklamalarda bulunan İyi Parti Türk Dünyası ve Yurtdışı Türkler’den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu ise, “Çalışmalarını yakından tanıdığımız KONAD Başkanı Sait Özcan Beyin Avrupalı Türkler ile ilgili raporu bizim için değerlidir. İçeriğinden faydalanacak ve kendi içimizde değerlendireceğiz. İyi Parti Avrupalı Türklerin yanındadır” dedi.
 
Sait Özcan’ın Türkiye gezisi devam ediyor.

 

Son GELİŞMELER

FOTO GALERİ

AJet Avrupa’da hedef büyütüyor - Almanya’da 100 Türk acente ile stratejik toplantı

YTB Başkanı Eren Manastır’daki Yeni Cami’nin müze olarak hizmete açılmasına tepki gösterdi

YTB Başkanı Abdullah Eren: “Kerkük Türklerinin uyarıları dikkate alınmalı”

Murat ve Jonas, Würzburg Belediye Sarayını Türk müziğiyle coşturdu

Avrupa Nizam-ı Alem Federasyonu 30. Yılında

Avrupa Saadet ‘yabancı plakalı araçların için Türkiye'de TÜV muayenesi olabilmesini’ istedi

Almanya Türkleri'nin duayen gazetecisi Ahmet Külahçı Mocca dergisine konuştu; İslam düşmanlığı zehirdir

Gedenkveranstaltung 35 Jahre Mauerfall: Journalist Eberhard Schellenberger über seine Jahre im Visier der Stasi

„Gewalt kommt nicht in die Tüte“