Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

LAHEY (AA) - Azerbaycan, Ermenistan'ın işgal ettiği topraklarda Azerbaycanlılara karşı etnik temizlik politikası uyguladığı gerekçesiyle Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) açtığı davanın esastan görülerek bu ülkenin Karabağ'daki suçlarının incelemesini talep etti.

Azerbaycan tarafından Birleşmiş Milletlerin (BM) yargı organı UAD nezdinde "Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşme"nin ihlal edildiği iddiasıyla Ermenistan'a karşı açılan davada, Divan'ın yargı yetkisine ilişkin duruşmalar tamamlandı.

Hollanda'nın Lahey kentinde bulunan Barış Sarayı'nda yapılan ve bugün sona eren duruşmalarda, Azerbaycan'ın avukatları, Ermenistan'ın Karabağ'ı işgali sürecinde Azerbaycan Türklerine karşı etnik temizlik yaptığına ilişkin suçlamaların ele alındığı davanın esastan görülmesi gerektiğini ve Divan'ın yargı yetkisi olduğunu belirtti.

Azerbaycan'ın avukatlarından Uluslararası Hukuk Profesörü Vaughan Lowe, Ermenistan'ın "davanın reddedilmesi" talebinin geçerli nedenlere dayanmadığını kaydederek, "Ermenistan, Azerbaycan'ın davasını çarpıtıyor." dedi.

Ermenistan'ın, Azerbaycan'ın suçlamalarını yalanlayamadığını ve bunun yerine Divan'ın yargı yetkisine itiraz ettiğini ifade eden Lowe, Divan'dan özellikle Karabağ'ın işgali sürecinde Ermenistan'ın işlediği ırk ayrımcılığı, etnik temizlik, mala el koyma, doğal kaynakların sömürülmesi, çevreye zarar verilmesi ve diğer suçların esastan ele alınmasını istedi.

Lowe, Azerbaycanlıların uğradığı zararın tazmin edilmesinin yolunun Ermenistan'ın söz konusu ihlallerinin tespitiyle mümkün olduğunu belirtti.

Lowe'den sonra Azerbaycan adına kürsüye çıkan Uluslararası hukuk profesörü Stephan Talmon, Azerbaycan'ın açtığı davanın beklenen ve öngörülen bir dava olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

"Kendimize şu soruyu sormamız gerekir: Bir başka ülkenin topraklarının beşte birini işgal eden, yaklaşık 23 bin insanın ölümüne neden olan, takriben 3 bin 900 kişinin ortadan kaybolmasına neden olan, 1 milyon insanı yerinden eden, mallarına el koyup kültürünü yok eden ve doğal kaynaklarını sömüren bir ülke nasıl olur da kendisine dava açılmamasını makul bir şekilde bekleyebilir? Bu mümkün değil ancak Ermenistan son birkaç günkü duruşmalarda tam olarak bunu yapıyor."

Azerbaycan'ın avukatlarından Samuel Wordsworth, Ermenistan'ın, Karabağ'a yerleştirdiği mayınlar ve bubi tuzaklarıyla Azerbaycan Türklerinin topraklarına dönme hakkını engellediğini ve bunun Azerbaycanlılara yönelik ırk ayrımcılığı anlamına geldiğini anlattı.

Azerbaycan avukatlarından Sean Aughey, Ermenistan'ın "mayınların askeri açıdan savunma amaçlı yerleştirildiği" iddialarının geçerli olmadığına dikkati çekti.

Aughey, söz konusu mayınların bulunduğu alanların askeri bölgelerin dışındaki Kalbacar ve Laçin bölgesindeki sivillerin yerleşim yerlerinde tespit edildiğini ve askeri amaçla döşenmiş olmasının mümkün olmadığını anlattı.

Cenevre Üniversitesinden uluslararası hukuk profesörü Laurence Boisson De Chazournes, Ermenistan'ın, 1991'den Karabağ'ın kurtarılmasına kadar Azerbaycan Türklerine yönelik kültürel unsurları bilinçli şekilde yok ettiğini ve bunu yaparken çevreye ağır tahribat verdiğini vurguladı.

Boisson De Chazournes, Ermenistan'ın itirazlarının reddedilmesi ve davanın esastan görülmesi gerektiğini ifade etti.

Ermenistan'ın avukatları, dün yapılan duruşmada UAD'nin davaya bakmaya konu ve zaman bakımından yetkisi olmadığını belirterek, Azerbaycan'ın açtığı davanın yetkisizlik sebebiyle düşürülmesini istemişti.

- Divan yargıçları müzakereye başladı

Bugün sona eren duruşmaların ardından, Divan hakimleri müzakereye başlayarak, Ermenistan'ın işlediği suçları Irk Ayrımcılığı Sözleşmesi kapsamında ele almak için Divan'ın yargı yetkisi olup olmadığına ve davanın esastan görülüp görülmeyeceğine karar verecek.

Divan, Ermenistan'ın bazı itirazlarını kabul etse dahi, Azerbaycan'ın iddialarının bir kısmı için de olsa davanın esasına girilmesine karar verebiliyor.

Divan'ın yargı yetkisine ilişkin kararları genellikle 1-2 yıllık sürelerde verdiği görülüyor.

- İki ülke arasındaki karşılıklı dava

İki ülke birbirine karşı karşılıklı aynı davayı açtı.

Ermenistan, 16 Eylül 2021'de "Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşme"nin ihlal edildiği iddiasıyla Azerbaycan aleyhine UAD'de dava açtı.

Ermenistan'ın Azerbaycan aleyhine iddiaları, Azerbaycanlıların "Vatan Muharebesi" dediği, Eylül 2020'de başlayarak 44 gün süren 2. Karabağ Savaşı ve sonrasında yaşananları kapsıyor.

Azerbaycan, 21 Nisan 2023'te, mahkemenin yargı yetkisine ilişkin ön itirazlarda bulundu ve 15-19 Nisan'daki duruşmalarda Azerbaycan, Ermenistan'ın gerekli kabul edilebilirlik şartları oluşmadan siyasi amaçla dava açtığını ve UAD nezdindeki dava açma amacını kötüye kullandığını belirterek, davanın reddini istedi.

Azerbaycan'ın 23 Eylül 2021'de Ermenistan'a karşı açtığı ve yine Irk Ayrımcılığı Sözleşmesi'nin ihlaline dayanan ikinci dava ise 1991'de başlayan Ermenistan'ın 30 yılı aşkın süre işgali altında kalan Karabağ'ın kurtarılmasına kadarki süreçte yaşanan ihlalleri ele alıyor.

Ermenistan, 22 Nisan'da başlayan ve bugün sona eren duruşmalarda Divan'dan Azerbaycan'ın davasını yargı yetkisinin yokluğu nedeniyle reddetmesini talep etti.

ATİNA (AA) - Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias, Fransa'nın yazılı talepte bulunması halinde Paris 2024 Yaz Olimpiyatları için "Crotale hava savunma füze sistemi" verebileceklerini duyurdu.

Selanik'te gazetecilerin sorularını yanıtlayan Dendias, "Fransa'nın Olimpiyat Oyunları'nda Paris'in korunması amacıyla Crotale tipi hava savunma füzesi talebini yazılı iletmesi halinde bunu sağlayabiliriz." diye konuştu.

Dendias, iki ülke arasındaki Savunma İşbirliği Anlaşması'na atıfta bulunarak, Yunanistan'ın Paris 2024 Yaz Olimpiyat Oyunları'nda Fransa'ya destek vermesinin doğal olduğunu ifade etti.

Bir süredir Yunan basınında yer alan, Ukrayna'ya Patriot ve S-300 hava savunma sistemlerinin gönderileceği iddialarına ilişkin Dendias, böyle bir şeyin söz konusu olmadığını dile getirdi.

Die Städtische Wirtschaftsschule Würzburg, eine Schule des Beruflichen Schulzentrums für Wirtschaft und Datenverarbeitung, führt ab dem kommenden Schuljahr 2024/25 die Jahrgangsstufe 5 ein.
 
Die Einführung der 5. Klasse an Wirtschaftsschulen wird nicht nur von Bildungsexperten und Eltern begrüßt, sondern auch von der Bürgermeisterin und Leiterin des Bildungs-, Schul- und Sportreferats Judith Roth-Jörg und der Leiterin des Fachbereichs Schule Daniela Schuster begleitet und unterstützt.
Dieses Angebot bietet eine Chance, das Bildungssystem an die Anforderungen der modernen Arbeitswelt anzupassen und Schülerinnen und Schülern frühzeitig eine gezielte Förderung zukommen zu lassen. Die Städtische Wirtschaftsschule Würzburg bietet in der 5. und 6. Klasse jeweils 16 Unterrichtsstunden in den Fächern Deutsch, Englisch und Mathematik an. Ab der 7. Klasse erfolgt eine verstärkte Ausrichtung auf digitale und wirtschaftliche Fähigkeiten. Ab der 9. Klasse wenden die Schülerinnen und Schüler ihr erworbenes Wissen im Fach "Übungsunternehmen" praktisch an. Des Weiteren erfolgt ein gewisser Teil des Unterrichts in wählbaren Modulen - wie Umgang mit Finanzen, Gesundheitsmanagement, Informatik/E-Commerce und Mechatronik/Robotik - in Zusammenarbeit mit anderen Bildungseinrichtungen.
Die Wirtschaftsschule als berufliche Schule führt zum Mittleren Schulabschluss, der gleichwertig mit dem an der Realschule ist, und endet in dieser Schulform nach der 10. Klasse. Der Abschluss ermöglicht den Übergang in eine berufliche oder schulische Ausbildung, an eine Fachoberschule oder an ein Gymnasium.
Die Städtische Wirtschaftsschule ist eine kleine weiterführende Schule mit vergleichsweise wenigen Schülerinnen und Schülern pro Klasse, die Wert auf individuelle Betreuung legt.
Schülerinnen und Schüler der 4. Klasse der Grundschule mit einem Durchschnitt von 2,66 oder besser in den Fächern Deutsch, Mathematik und Heimat- und Sachunterricht dürfen übertreten. Das Angebot ist jedoch auch interessant für Kinder in den 5. Klassen der Realschulen und Gymnasien, die die Jahrgangsstufe an diesen Schulen wiederholen müssen. Anmeldungen erfolgen digital über das Anmeldeportal der Schule, dessen Link auf der Homepage der Schule zu finden ist.
 
Anfragen können telefonisch (0931 2004711) oder per E-Mail (Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!) gestellt werden.

İSTANBUL (AA) - Medipol Sağlık Grubu, Parkinson gibi titreme hastalıklarında yeni bir tedavi yöntemi olan "Akıllı Sesötesi" tedavisini (MRgFUS) Türkiye'de ilk defa uyguladı.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden yapılan açıklamaya göre, esansiyel tremor (titreme hastalığı) ve titremenin baskın olduğu Parkinson hastalığı için yeni teknoloji tedavi yöntemi olan MRgFUS, 2018'den beri faaliyet gösteren Medipol Sağlık Grubu bünyesindeki Parkinson ve Hareket Bozuklukları Merkezi'nde (PARMER) uygulanmaya başlandı.

Cerrahi müdahale gerektirmeyen güvenli bir yöntem olarak bilinen MRgFUS, ultrason dalgası kullanarak beyindeki hedef bölgeyi etkisiz hale getiriyor. Beyin ve Sinir cerrahı Prof. Dr. Andres Lozano'nun liderliğinde gerçekleştirdi.

Lozano, PARMER’de gerçekleşen ilk MRgFUS uygulaması sonrası düzenlenen "Hareket Bozuklukları ve Fonksiyonel Nöroşirürjinin Bugünü ve Geleceği" ve "Hareket Bozukluklarında MRgFUS Tedavisinin Bugünü ve Geleceği" sempozyumlarında nöroloji hekimleri ve öğrencilere uygulamaya ilişkin bilgi verdi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Lozano, yaşam kalitesini olumsuz etkileyen titreme hastalığında MRgFUS tedavisi ile elde edilen olumlu sonuçlara dikkati çekerek, "Cerrrahi müdahale gerektirmeyen, kesisiz, güvenli ve ileri teknoloji kullanımından yararlanan bir tedavi yöntemi olan MRgFUS ile kafa derisi üzerinden hedefe ulaşmak için yüksek yoğunluğa sahip 1024 ayrı ultrason dalgası ile Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) yöntemi bir araya getirilerek, titremeye neden olan beyindeki hedef bölgenin etkisizleştirilmesi sağlanıyor." değerlendirmesinde bulundu.

MADRİD (AA) - İspanya'da sol koalisyon hükümetinin Filistin devletini tanıma girişimini 4 ülke ile aynı anda ortak bir kararla yapmayı planladığı öğrenildi.

İspanya Dışişleri Bakanlığı kaynakları, AA muhabirine, Başbakan Pedro Sanchez'in ve Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares'in birçok kez dile getirdiği Filistin devletini tanıma girişiminin kısa zamanda gerçekleşmesinin planlandığını, İspanya'nın 4 ülke ile birlikte ortak hareket etmesinin öngörüldüğünü bildirdi.

İspanya'nın, daha önce yaptıkları ortak açıklamada uygun koşullar olması halinde Filistin devletini tanıma sözü veren Malta, İrlanda, Slovenya ve bu girişime destek verdiğini açıklayan Norveç ile birlikte hareket etmesi bekleniyor.

"Jamaika'nın ardından Filistin devletini dünyada tanıyan ülke sayısı 140 oldu. Bunun İspanya ve diğer ülkelerin de katılımıyla 145'e çıkacağını düşünüyoruz." diyen kaynaklar, bu kararı almalarının ardından beklentilerinin kalıcı ateşkes ilan edilmesi için taraflar üzerindeki baskıyı artırmak olduğunu aktardı.

Kaynaklar, "Filistin devletinin tanınması hem İspanyol hükümetinin hem de Başbakan Sanchez'in seçim öncesi ve sonrasındaki bir vaadidir. Bunun tarafları tekrardan müzakere masasına oturmasına hizmet etmesini umuyoruz. Bu büyük bir strateji ve şu anda doğru zaman. Daha fazla beklenmemeli." ifadelerini kullandı.

Kaynaklar, şunları kaydetti:

"Kısa vadede öncelik acil kalıcı ateşkes, rehinelerin şartsız serbest bırakılması ve insani yardımların koşulsuz bir şekilde bölgeye girmesi olacaktır. Uzun vadede ise bölgede barış, refah ve güvenlik için tek yol olarak gördüğümüz iki devletli çözüme dayalı, geri dönüşü olmayan yol haritası oluşturmaktır. Filistin halkının umudu ve İsrail'in güvenliğinin garanti edilmesi için bu gereklidir. Biz Hamas'ı bu süreçte tamamen dışarıda görüyoruz. Hamas bölgede barışın ortağı değildir."

Siyasi cesaretin tek gerekli şey olduğunu vurgulayan kaynaklar, "Gazze'nin yeniden yapılanması için devasa ekonomik plan gerekmektedir. Buna İspanya ve AB kesinlikle katılacaktır. Gazze'nin bölgesel bağlantıları açılmalıdır. Hiçbir şekilde aceleci olmadan bunun üzerinde çalışılmalıdır. İsrail'in meşru hakkı olan güvenlik garantisi de sağlanmalıdır." diye konuştu.

Orta Doğu için mevcut durumda "genel görüşün savaşın devam edeceği" olduğunu belirten kaynaklar, "Gazze'de birinci sınıf insani felaket yaşandığının ve Lübnan'da her gün yaşanan olaylardan da büyük endişe duyduklarının" altını çizdi.

MADRİD (AA) - Real Madrid Teknik Direktörü Carlo Ancelotti, yarın deplasmanda Real Sociedad'a karşı oynayacakları lig maçında Arda Güler'e süre vermeyi düşündüğünü söyledi.

Ancelotti, düzenlediği basın toplantısında, Arda Güler ile ilgili gelen bir soruya "İyi durumda. Uzun zamandır hazır durumda ama fırsat bulamadı. Oynadığımız maçlar çok çekişmeliydi. Arda maçta süre almaya layık. Yarın oynayabilir." dedi.

La Liga'da en yakın rakipleri Barcelona'nın 11 puan önünde olmalarına rağmen matematiksel olarak garantilenmeden kendilerini şampiyon olarak hissetmemeleri gerektiğini vurgulayan Ancelotti, "Garanti edene kadar mücadele etmek gerekir. Takımın dinamiği, oyuncuların çalışmaları çok iyi. Bunun devam etmesi için tek yol mücadeleye devam edip, en iyisini sahada vermek." şeklinde konuştu.

Bu sezon La Liga'da yedeklerden girdiği 5 maçta toplamda sadece 31 dakika süre alan Arda Güler, son 5 maçtır (İkisi Şampiyonlar Ligi'nde Manchester City maçları) Ancelotti'nin tercihleri arasına girmedi.

Diğer yandan İtalyan teknik adam, futbolcularından Bellingham'ın dün gece mide sorunu yaşadığını, Rodrygo'nun da grip olduğunu ancak yarına hazır olmalarını beklediğini kaydederek, Mendy'nin ise Madrid'de kalarak hazırlıklarına devam edeceğini ifade etti.

Ancelotti, Barcelona'da bir sezon daha kalma kararı alan Xavi Hernandez için de "Bence doğru bir karar." yorumunu yaptı.

La Liga'da yarın başlayacak 33. hafta maçları öncesine Real Madrid 81 puanla lider, gelecek sezon Avrupa kupalarına katılma mücadelesi veren Real Sociedad ise 51 puanla 6. sırada bulunuyor.

LONDRA (AA) - İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, NATO üyelerinin gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYİH) yüzde 2'sine denk gelen mevcut savunma harcamaları hedefinin, yüzde 2,5'e yükseltilmesi gerektiğini bildirdi.

Shapps, İngiliz Sky News yayınında katıldığı programda, NATO üyelerinin savunma harcamaları hedefine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bakan Shapps, GSYİH'nin yüzde 2'sine denk gelen mevcut savunma harcamaları hedefinin artırılmasına işaret ederek "Şimdi bunun (hedefin) yüzde 2,5 olması gerektiğini düşündüğümüzü söylüyoruz. Daha tehlikeli bir dünyada bunun mantıklı olacağını düşünüyoruz." ifadesini kullandı.

İngiltere Başbakanı Rishi Sunak'ın, bu yaz ABD'nin başkenti Washington'da yapılacak NATO Zirvesi'nde bu konuyu gündeme getireceğini söyleyen Shapps, "Yüzde 2,5'in yeni hedef olması gerektiğini düşünüyoruz. Eğer herkes bunu yaparsa bu, NATO'nun savunma bütçesine yılda 135 milyar sterlinlik gerçek fark yaratacak." dedi.

Sunak, dün yaptığı açıklamada, ülkesinin savunma harcamalarını 2030'a kadar GSYİH'nin yüzde 2,5'ine çıkaracağını bildirmişti.

BERLİN (AA) - Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Avrupa'nın caydırıcılık ve savunma kapasitesinin her zaman inandırıcı olması gerektiğini söyledi.

Scholz, İngiliz mevkidaşı Rishi Sunak’ı askeri törenle karşıladıktan sonra ikili görüşme gerçekleştirildi.

Ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Başbakan Scholz, Almanya ve İngiltere’nin Avrupa’da Ukrayna’ya en fazla destek veren iki ülke olduğunu belirterek, bu desteğin gerektiği kadar devam edeceğini yineledi.

Scholz, NATO ülkelerinin Rusya’ya karşı savaşta olmadığını vurguladı.

ABD Kongresinin Ukrayna’ya destek paketini kabul etmesinin cesaret verici bir sinyal olduğunu ifade eden Scholz, Ukrayna’yı yarı yolda bırakmayacaklarını kaydetti.

Başbakan Scholz, ABD Kongresinde Ukrayna’ya destek paketinin onaylamasının ardından Almanya’nın Ukrayna’ya Taurus füzesini sağlayıp sağlamayacağına ilişkin soruya bir kez daha olumsuz cevap vererek, "Bu silah sistemine ilişkin kararım çok net." dedi.

NATO'nun Avrupa ayağının güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Scholz, özellikle de caydırıcılık potansiyeline sahip olunması gerektiğini ifade etti.

Scholz, "Avrupa'nın caydırıcılık ve savunma kapasitesi her zaman inandırıcı olmalıdır. Mevcut kapasiteler daha iyi kullanılmalı ve ülkelerimiz arasındaki işbirliğini derinleştirmeliyiz." şeklinde konuştu.

İngiltere ile bunu savunma sistemleri alanındaki projelerde birlikte çalışarak gerçekleştireceklerini ifade eden Scholz, Eurofighter savaş uçağını birlikte daha da geliştirmek istediklerini anlattı.

Başbakan Scholz, iki ülkenin Avrupa’nın savunmasına önemli katkılar sunduğunu ve bunu da artırmak istediklerini belirterek, iki ülkenin güvenlik ve savunma işbirliğinin iyileştirilmesi için bir ekip görevlendireceklerini kaydetti.

Scholz, enerji alanında Almanya ve İngiltere arasında hidrojen ticaretini teşvik etmek için bir fizibilite çalışması başlatılacağı bilgisini paylaştı.

Başbakan Scholz, iki ülkede son günlerde casusluk faaliyetlerinden dolayı bazı kişilerin gözaltına alınmasına ilişkin soruya da, "Hangi ülkeden gelirse gelsin bize karşı casusluk yapılması kabul edilemez. Dolayısıyla bu ortaya çıkarılmalı ve sorumlular tutuklanıp adalete teslim edilmeli." yanıtını verdi.

Scholz, buradaki casusluk suçlamasının Almanya için Alternatif (AfD) Partisinin bir çalışanına ve adayına yönelik olmasını "endişe verici" olarak nitelendirdi.

-"İki ülke arasındaki güvenlik ilişkilerinde yeni bir başlık açıyoruz"

İngiltere Başbakanı Sunak da Ukrayna’ya desteğin gerektiği kadar devam edeceğini belirterek, haziranda Berlin’de Ukrayna için yapılacak yeniden imar konferansının düzenlenmesinden memnuniyet duyduğunu söyledi.

Sunak, Orta Doğu konusunda birlikte çalışacaklarını ve burada "daha iyi bir yol bulmaya" çalışacaklarını aktardı.

Almanya ile ilişkileri daha da geliştireceklerini belirten Sunak, "İki ülke arasındaki güvenlik ilişkilerinde yeni bir başlık açıyoruz. Savunma işbirliğimiz için yeni bir çerçeve mekanizması oluşturmak istiyoruz." dedi.

Başbakan Scholz ile teknoloji, yapay zeka, düzensiz göç ve yatırımlar konularını da ele aldıklarını aktaran Sunak, özellikle enerji alanında yeni yatırımların olacağından memnuniyet duyduğunu kaydetti.

- Ortak açıklama

Toplantının ardından yayımlanan ortak açıklamada, Almanya ve İngiltere’nin RCH 155 tipi tekerlekli obüs satın alacağı ve optimize edeceği belirtildi.

Avrupa Gökyüzü Kalkanı Girişimi ve NATO'nun çok uluslu tedarik girişimleri de dahil olmak üzere hava savunma alanındaki işbirliğinin geliştirilmeye devam edileceği aktarılan açıklamada, Hint-Pasifik bölgesindeki faaliyetleri koordine edeceklerini ve iki ülke hava kuvvetlerinin bu yıl içinde bölgede ortak tatbikat gerçekleştireceği ifade edildi.

LONDRA (AA) - Anadolu Ajansı (AA) ile Reuters'ın alt kuruluşu video ve fotoğraf içerik dağıtım platformu "Screenocean" arasında anlaşma imzalandı.

İngiltere'nin başkenti Londra'da Reuters'ın merkez binasında düzenlenen anlaşma törenine, AA Pazarlama ve İş Geliştirme Direktörü Erman Yüksel ile Screenocean Genel Müdürü Ali Blake katıldı.

AA ile video ve fotoğraf içerik dağıtım platformu olarak hizmet veren ve 121 yıllık geçmişe uzanan arşive sahip Screenocean arasında imzalanan anlaşmayla, AA'nın videoları uluslararası medya dünyasında daha geniş kitle tarafından kullanılabilecek.

Yüksel, anlaşmaya ilişkin yaptığı açıklamada, "Anadolu Ajansı olarak global iş ortaklarımız arasına önemli bir markayı daha dahil ettik. Bu yeni işbirliğiyle ajansımızın içerikleri, global ölçekli belgesel, film ve özel yapımlarda daha fazla görünür olacak." değerlendirmesinde bulundu.

BRÜKSEL (AA) - Türkiye'nin Brüksel Büyükelçisi Bekir Uysal, Türk kadın girişimcilerle bir araya geldi.

Brüksel Büyükelçiliği'nde düzenlenen Kadın Girişimciler Buluşması'nda konuşan Uysal, Türkiye Kadın Girişimciler Derneğinin (KAGİDER) yönetici ve üyeleriyle Belçika'da faaliyet gösteren çok sayıda iş kadınını ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu belirtti.

Uysal, Türk kadınının çok iyi yerlere gelmesi ve başarılı olmasından mutlu olduğunu ifade ederek, Türkiye'deki iş camiasında kadın girişimcilerin rolünün çok önemli olduğunu anlattı.

Belçika'nın 520 milyar avro ihracat ile 500 milyar avro ithalatı olan bir ülke olduğunu dile getiren Uysal, Belçika ile ticaret yapabilecek iş çevrelerinin sektörler bazında bir araya gelmesiyle bazı imkanlar çıkabileceğini, bu nedenle etkinliği düzenlediklerini söyledi.

KAGİDER Başkanı Esra Bezircioğlu da Kovid-19 salgını nedeniyle Brüksel'de Avrupa Birliği (AB) kurumlarıyla temaslarının azaldığını ancak artık bu çalışmaları artıracaklarını vurguladı.

KAGİDER'in, kadın girişimcilerin desteklenmesi konularında projeler üreten bir sivil toplum kuruluşu olduğunu anımsatan Bezircioğlu, Brüksel'de 2008-2019 döneminde oldukça yoğun temaslarda bulunduklarını kaydetti.

Programa çok sayıda davetli katıldı.



Belçika’nın başkenti Brüksel’de Türk kadın girişimciler etkinliği düzenlendi. Türkiye’nin Brüksel Büyükelçiliği tarafından düzenlenen etkinliğe Türkiye'nin Brüksel Büyükelçisi Bekir Uysal, katılarak konuşma yaptı.

Son GELİŞMELER

FOTO GALERİ

AJet Avrupa’da hedef büyütüyor - Almanya’da 100 Türk acente ile stratejik toplantı

YTB Başkanı Eren Manastır’daki Yeni Cami’nin müze olarak hizmete açılmasına tepki gösterdi

YTB Başkanı Abdullah Eren: “Kerkük Türklerinin uyarıları dikkate alınmalı”

Murat ve Jonas, Würzburg Belediye Sarayını Türk müziğiyle coşturdu

Avrupa Nizam-ı Alem Federasyonu 30. Yılında

Avrupa Saadet ‘yabancı plakalı araçların için Türkiye'de TÜV muayenesi olabilmesini’ istedi

Almanya Türkleri'nin duayen gazetecisi Ahmet Külahçı Mocca dergisine konuştu; İslam düşmanlığı zehirdir

Gedenkveranstaltung 35 Jahre Mauerfall: Journalist Eberhard Schellenberger über seine Jahre im Visier der Stasi

„Gewalt kommt nicht in die Tüte“