Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
Almanya’nın Baden-Württemberg eyaletinin Pforzheim şehrinde Bölge Eğitim Kurulu Toplantısı Gerçekleşti.
Almanyanın Pforzheim kenti Bölge Eğitim Kurulu toplantısı, geçtiğimiz ay 2024 tarihinde Pforzheim Fatih Spor Tesisleri'nde yapıldı. Toplantıya Karlsruhe Eğitim Ataşeliği'ni temsilen Genel Koordinatör öğretmen Canan Evecen katıldı. Calw, Nagold ve Knittlingen Türk Okul Aile Birlikleri de toplantıda hazır bulundu.
Bölgenin eğitimle ilgili sorunlarının ele alındığı toplantıda, 2024 yılı boyunca düzenlenecek etkinlikler kararlaştırıldı. Ayrıca, yeni göreve başlayan öğretmenler kendilerini tanıttı ve çeşitli projelerle ilgili değerlendirmelerde bulunuldu.
Toplantı, Pforzheim Türk Okul Aile Birliği'nin hazırladığı ikramların sunulmasıyla sona erdi. Katılımcılar, toplantının verimli geçtiğini belirterek, alınan kararların bölge eğitimine olumlu katkılar sağlayacağını ifade etti.
Haber: Doğan Tufan
Fotoğraflar: Mümin Karaca
ANKARA (AA) - ABD Başkanı Joe Biden ve eşi Jill Biden, Güney Kore'nin Muan şehrinde yolcu uçağının inişte kontrolden çıkması sonucu meydana gelen kazaya ilişkin "destek" mesajı verdi.
Beyaz Saray'ın açıklamasına göre, Joe Biden ve eşi Jill Biden, kazada meydana gelen can kayıplarını "derin bir üzüntüyle" öğrendiklerini belirterek, "Dualarımız bu trajediden etkilenenlerle birlikte." ifadesini kullandı.
Joe Biden, ABD'nin gereken her türlü yardımı sağlamaya hazır olduğunu da kaydetti.
- Güney Kore'deki uçak kazası
Güney Kore'nin Muan şehrinde yolcu uçağının inişte kontrolden çıkması sonucu meydana gelen kazada 179 kişi hayatını kaybetmişti.
Yetkililer, kazanın uçağın iniş takımlarındaki arızadan kaynaklandığı belirterek, ilk seferde iniş takımları açılmayan uçağın ikinci seferde zorunlu iniş sırasında kaza yaptığını bildirmişti.
ANKARA (AA) - Brent petrolün varili, uluslararası piyasalarda 73,78 dolardan işlem görüyor.
Cuma günü 73,88 dolara kadar yükselen Brent petrolün varil fiyatı, günü 73,40 dolar seviyesinde tamamladı. Brent petrolün varil fiyatı, bugün saat 09.34 itibarıyla kapanışa göre yaklaşık yüzde 0,5 artarak 73,78 dolar oldu. Aynı saatte Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili 70,47 dolardan alıcı buldu.
Petrol fiyatları, ABD'de başkan seçilen Donald Trump'ın görevi devralmasıyla başlayacak yeni döneme ilişkin belirsizliklerin etkisiyle yükselişe geçti.
Özellikle ABD'de enflasyonla mücadelenin gelecek yıl Trump'ın izleyeceği politikalarla nasıl devam edeceği yatırımcıları tedirgin etmeye devam ederken, ABD Merkez Bankasının (Fed) senenin büyük bölümünde 1 faiz indirimi ve 2025 sonunda ikinci faiz indirimini yapabileceğine yönelik beklentiler piyasalar üzerinde etkili oluyor.
ABD'de faizlerin düşmesinin, dünyanın en çok petrol tüketen ülkesinde ekonomik hareketliliği artırarak petrol talebini besleyeceği düşünülüyor.
Ayrıca, ABD dolar endeksinin geçen haftaya göre düşüş kaydetmesi de fiyatların yükselişini destekliyor.
ABD dolarının diğer para birimleri karşısındaki değerini ölçen ABD dolar endeksi cuma günkü açılışa göre yüzde 0,03 düşüşle 107,96 oldu. Zayıf doların, döviz kullananlar için petrolü daha ucuz hale getirerek talebi artırması bekleniyor.
Bunun yanı sıra, Rusya Doğrudan Yatırım Fonu Başkanı Kiril Dmitriyev’in Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun uyguladığı üretim kısıntısı anlaşmasının küresel petrol sektöründe istikrar sağladığına yönelik açıklamalar da fiyat artışlarını destekledi.
Dmitriyev, Rus devlet kanalı Rossiya-24’e yaptığı açıklamada, Rus bütçesinin OPEC+ grubunun uyguladığı üretim kısıntısı anlaşmasından yaklaşık 397 milyar dolar ek gelir elde ettiğini ifade ederek, OPEC+ nezdinde yürütülen üretim kısıntısı anlaşmasının küresel petrol sektöründe istikrar sağladığını kaydetti.
Grubun uyguladığı kesintilerin devam edeceğine işaret eden açıklamalar, piyasa oyuncularının arz endişelerini besleyerek fiyatları yukarı yönlü destekledi.
Petrol fiyatlarında yaşanan düşüş nedeniyle 2016'da OPEC ve Rusya’nın başını çektiği bazı petrol üreticisi ülkeler arasında ortaklık anlaşması imzalanmıştı. OPEC+ grubu, son olarak 5 Aralık’ta aldığı kararla günlük 2 milyon varillik üretim kesintisini 2026 sonuna kadar uzatma kararı almıştı.
Brent petrolde teknik olarak 74,35 doların direnç, 71,10 doların ise destek olarak izlenebileceği belirtiliyor.
BERLİN (AA) - Alman Ekonomi Enstitüsü (IW), Alman iş dünyası derneklerinin pahalı enerji, artan maliyet ve düşen ihracatın etkisiyle mevcut durumlarını bir yıl öncesine göre daha kötü gördüklerini ve gelecek yıl için karamsarlıklarını koruduklarını bildirdi.
İşveren odaklı IW, 49 iş dünyası derneği ile gerçekleştirdiği 2025'e yönelik beklenti anketinin sonuçlarını duyurdu.
Ankete göre, Almanya'daki 49 iş dünyası derneğinin 31'i ekonomide mevcut durumu 2023'ten daha kötü görüyor. 49 sektör temsilcisinden 20'si gelecek yıl daha düşük üretim beklerken, sadece 16'sı 2025’te üretimde artış bekliyor.
Dernekler, buna sebep olarak; aşırı bürokrasinin varlığına dikkati çekerken, enerji, işgücü ve malzeme maliyetlerinin yüksekliğinin yanı sıra şirketlerin uluslararası rekabete ayak uyduramamasını gösterdi.
IW raporunda, “Bu kez çoğu sektörde hava kötü. Ve 2025 için de pek umut yok. Alman ekonomisi derin bir kriz içinde. Belirsiz küresel durum ihracatı engelliyor ve kendi ülkemizdeki siyasi kaos yatırımları engelliyor. Siyasetin önümüzdeki birkaç yıl içinde nereye gideceğini bilmeyenlerin yeni makinelere, teknolojilere veya araçlara yatırım yapma olasılığı daha düşük.” değerlendirmesi yapıldı.
Yüksek enerji fiyatları ve alışılmışın dışında yüksek faiz, şirketlerin faaliyetlerini olumsuz etkilerken, ankete göre, ekonomide geleceğe yönelik karamsarlık da özellikle işgücü piyasasını tehdit eden unsurlar arasında gösteriliyor.
Ankete katılan derneklerin 25’i gelecek yıl sektörlerinde işten çıkarma beklerken, sadece 7 dernek istihdamın artmasını tahmin ediyor.
İlaç sektöründe, havacılık ve uzay mühendisliğinde daha fazla istihdam beklenirken, sanayide, örneğin demir-çelik, makine mühendisliği ve inşaat sektörlerinde, daha az iş imkanı olacağı öngörülüyor.
Raporda konuya ilişkin değerlendirmesine yer verilen IW Direktörü Michael Hüther, “Alman ekonomisi 2025 yılında da toparlanamayacak.” ifadesini kullandı.
Alman şirketlerin karşı karşıya olduğu sorunların çokluğunun “endişe verici” olduğunu belirten Hüther, “Önceki krizler genellikle doğrudan tetikleyicilere sahipti, daha az kapsamlıydı ve bu nedenle başa çıkmak daha kolaydı. Şimdi durum hem yurt içinde hem de yurt dışında belirsiz. Bir sonraki federal hükümet yeniden sürdürülebilir bir ekonomik perspektif oluşturmalıdır. Rakiplerimizi yeniden yakalayabilmemizin tek yolu bu.” notunu paylaştı.
- Alman ekonomisi büyümede zorluk yaşıyor
Öte yandan, Almanya'nın halen "kendi ürettiği bürokrasi, kurallar ve prosedürler altında ezildiği" belirtiliyor.
Ülke ekonomisi, "Çok az yatırım, çok fazla bürokrasi ve aşırı yüksek lokasyon maliyetleriyle" sıkışırken, iç ve dış siyasi çalkantıların ortasında Avrupa'da ve uluslararası alanda geride kalarak zemin kaybediyor.
Tarihsel olarak küreselleşme ve ucuz enerji girdilerine dayanarak ücretlerin ve yaşam standartlarının yükselmesini sağlayan Alman büyüme modeli yapısal zorluklar ve jeopolitik risklerle karşı karşıya.
Küresel ticarette korumacılık artıp bir taraftan Rusya-Ukrayna Savaşı enerji maliyetlerini yükseltirken, Almanya'nın reel GSYH büyümesi Kovid-19’dan beri G7’de en alt sıralarda yer alıyor.
Ekonomide ABD ve Çin'e ticari bağımlılık, yüksek enerji fiyatları, yatırım harcamalarının yetersizliği ve kötüleşen demografik koşullar gibi zorluklar da ayrı bir sorun teşkil ediyor.
İhracata bağımlı olan ve ülkenin GSYH'nin neredeyse yüzde 30'unu oluşturan Alman sanayisi küresel ekonomideki yavaşlamadan, artan Çin rekabetinden ve Rusya-Ukrayna Savaşı'ndan sonra yüksek enerji fiyatlarından olumsuz etkileniyor.
Bu arada Alman ekonomisi, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 0,3 küçülmesinin ardından yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 0,2 büyüme kaydederek teknik resesyona girmekten kurtuldu. Ekonomi, bölgedeki diğer ülkelere oranla daha büyük bir rol oynayan imalat sektöründeki kalıcı zayıflık nedeniyle kırılganlığını koruyor.
Yurt dışından gelen yoğun rekabet, sanayideki yavaşlama, artan faiz oranları, konjonktürel riskler ve yapısal değişiklikler gibi nedenlerle büyümede zorluk yaşanıyor. Buna ek olarak, ülkede koalisyon hükümetinin kasımda bütçe tartışması nedeniyle dağılması ekonomiyi şubat ayındaki erken seçimlere kadar siyasi belirsizliğe soktu.
Ülke ekonomisi, geçen yıl alışılmışın dışında yüksek düzeydeki enflasyonun satın alma gücünü etkilemesi, yüksek enerji fiyatları, düşen yatırımlar, zayıf dış talep ve faiz oranlarının yüksekliği gibi nedenlerle bir önceki yıla göre yüzde 0,3 daraldı.
Almanya, böylece G7 ülkeleri içinde küçülen tek ülke oldu.
- Küçülme beklentisi
Almanya Merkez Bankası (Bundesbank), ticarette korumacılıktan kaynaklanan tehditler, jeopolitik çatışmalar ve yapısal değişim nedeniyle ekonominin bu yıl yüzde 0,2 küçülmesini bekliyor.
Hükümet de ekonomide bu yıl için yüzde 0,2 küçülme öngörüyor. Almanya, bu yıl da küçülürse 2023'te olduğu gibi G7 ekonomileri arasında daralan tek ülke olacak.
Bu arada ocak ayında yeniden ABD Başkanı olarak yemin edecek olan Trump, seçimi kazanırsa dış ticaret açığını azaltmak ve yerli üretimi desteklemek için gümrük vergilerini önemli ölçüde artıracağını açıklamıştı.
Analistler, Trump'un AB ithalatına gümrük vergileri yoluyla daha fazla korumacı bir politika uygulamasının ihracata dayalı Alman ekonomisi için iyiye işaret olmadığını belirtiyor.
ABD, Alman mallarının en büyük alıcısı konumunda bulunurken ülke, ihracatın yaklaşık yüzde 10'unu ABD'ye yapıyor.
KÖLN (AA) - NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın daha fazla savunma harcaması yapılması için baskı yapabileceğini belirterek, "(Trump) bunu yapmakta da haklı. Daha fazlasını yapmalıyız." dedi.
Rutte, Alman Haber Ajansı'na (DPA) yaptığı açıklamada, Almanya gibi bazı NATO üyelerinin nispeten düşük savunma harcamaları yaptığı yönündeki tartışmalara değindi.
ABD başkanı seçilen Donald Trump'ın bazı NATO üyelerinden daha fazla savunma harcamaları yapmaları yönünde baskı uygulamasını beklediğine işaret eden Rutte, "(Trump) Bizden daha fazlasını yapmamızı isteyecek ve bunu yapmakta da haklı. Daha fazlasını yapmalıyız." dedi.
Rutte, halihazırda Rusya'nın ittifak topraklarına saldırması tehlikesini görmediğini ancak gelecek konusunda endişeli olduğunu vurgulayarak, "Savunma harcamalarımızı artırmazsak 4-5 yıl içinde ciddi bir sorun yaşarız. Şu anda korkmamıza gerek yok. Ancak uzun vadede endişeleniyorum." diye konuştu.
Savunma sanayini güçlendirmeleri ve üretimi genişletmeleri gerektiğinin altını çizen Rutte, şöyle devam etti:
"Uzun vadede kendimizi korumaya yetecek kadar askeri teçhizat üretemediğimiz için ek üretim hatları ve vardiyalar kurulması gerekiyor. NATO topraklarında bir savaşı önlemek amacıyla hazırlanmak ve caydırıcılığımızı güçlendirmek için hala zamanımız var. Ama şimdi harekete geçmeliyiz."
- Almanya'nın Ukrayna'ya yaptığı yardımları övdü
Rutte, Almanya'nın Ukrayna'ya yaptığı yardımları da savunarak, "Almanya 28 milyar avro, hatta bazı hesaplamalara göre 34 milyar avro ile Ukrayna'ya askeri destek konusunda ABD'den sonra ikinci sırada yer aldı. Bu çok büyük bir meblağ. Avrupa'nın büyük ekonomileri de dahil olmak üzere, bu, diğerlerinin çok ilerisinde." ifadelerini kullandı.
Almanya'nın Ukrayna politikasında kendi değerleri ve güvenlik tehditlerini göz önünde bulundurması gerektiğini kaydeden Rutte, "Ukrayna kaybederse, Rus tehdidine karşı savunmaya çok daha fazla harcamak zorunda kalacağız." şeklinde konuştu.
BERLİN (AA) - Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier, 20. dönem Federal Meclis'i feshettiğini ve 23 Şubat 2025'te erken seçime gidileceğini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Steinmeier, Bellevue Sarayında yaptığı açıklamada, "Bugün 20. Alman Federal Meclis'ini feshetmeye ve 23 Şubat 2025'te yeni seçimler yapılmasına karar verdim." dedi.
Steinmeier, konuya ilişkin kararının Federal Meclisi Başkanı'na teslim edildiğini belirtti.
Almanya'da siyasi istikrarın önemine dikkati çeken Steinmeier, "Bu bize fayda sağladı ve bizi korudu. Federal Meclis'in yasama dönemi sona ermeden feshedilmesi ve erken seçime gidilmesi ülkemizde istisnai durumlardır. Anayasamızda buna yer verilmiştir." diye konuştu.
Federal Meclis'teki parlamento grup başkanlarıyla görüşmelerde bulunduğuna işaret eden Steinmeier, "Güvenoyu oylamasına göre mevcut hükümet artık çoğunluğa sahip değil. Ancak görüşmelerde farklı bir hükümet için de herhangi bir çoğunluk tespit edemedim. Bu nedenle ülkemizin iyiliği için yeni seçimlerin artık doğru yol olduğuna inanıyorum." ifadelerini kullandı.
Meclis ve hükümetin yeni bir hükümet ve meclis oluşturulana kadar görevine devam edeceğini vurgulayan Steinmeier, seçim kampanyasının adil ve şeffaf bir şekilde yürütülmesini beklediğini söyledi.
Seçimlere yapılabilecek muhtemel dış müdahalelere de değinen Steinmeier, şu değerlendirmede bulundu:
"Bunlar demokrasi için bir tehlikedir. Gizli de olsa. Yakın zamanda Romanya'daki seçimlerde açıkça görüldüğü, şu anda özellikle sosyal medya platformu X'te yoğun bir şekilde yapıldığı gibi. Dışarıdan etki etmeye yönelik tüm girişimlere kesinlikle karşıyım. Oy verme kararı yalnızca oy verme hakkına sahip Almanya vatandaşları tarafından verilir."
Nefret ve şiddet söylemlerinin bu seçim kampanyasında yeri olmamasını isteyen Steinmeier, "Aşağılama, kategorize etme, şiddet, tüm bunlar demokrasi için zehirdir, tüm bunlar demokrasimize zarar verir. Şiddetle mücadele etmek zorundayız. Bunu herkesten bekliyorum." şeklinde konuştu.
KÖLN (AA) - Almanya'da 1,7 milyondan fazla Müslüman'ın yaşadığı Kuzey Ren Vestfalya (KRV) eyaletinde, 3 yıllık çalışmanın ardından oluşturulan Anti-Müslüman Irkçılık Raporlama Merkezinin (MEDAR), 2025'in ilkbahar aylarında açılmasının planlandığı duyuruldu.
Devlet kamu yayıncı kuruluşu WDR'nin haberine göre, ülkede ilk olma özelliği taşıyan ve KRV eyalet hükümeti tarafından oluşturulan merkezde, Müslümanlara yönelik saldırılar ve suç olayları kayıt altına alınarak raporlanacak.
MEDAR'ın faaliyete geçmesiyle, Müslüman olmayan yabancılara yönelik ırkçı faaliyetler de rapor haline getirilecek.
En geç mart ya da nisanda açılması planlanan merkezin 3 yıllık çalışmanın ürünü olduğu belirtildi.
Müslüman karşıtı olaylara ilişkin kendi eyalet raporlama merkezini kuran ilk federal eyalet olan ve 18 milyondan fazla nüfusa sahip KRV'de 1,7 milyonu aşkın Müslüman'ın yaşadığı tahmin ediliyor.
Eyalette, Müslümanlara ve ibadethanelere yönelik çok sayıda saldırı yaşandı. Eyaletteki Iserlohn kentinde Ocak 2022'de çok sayıda Müslüman'ın mezarına yapılan saldırıda, mezar taşları kırılıp ters çevrilerek tahrip edilmişti.
KRV eyaletinde Nisan 2022'de antisemitik olaylara karşı raporlama merkezi olan Anti-Semitizm Araştırma ve Bilgi Merkezi (RIAS NRW) açılmıştı.
Nürnberg’de Türk mutfağını en iyi şekilde temsil eden Çeşme Restaurant, lezzetli yemekleri ve sıcak atmosferiyle bölgenin vazgeçilmez adreslerinden biri olmaya devam ediyor. Anadolu mutfağının zengin mirasını taşıyan Çeşme, geleneksel tariflerle hazırlanan yemekleriyle hem Türk hem de Alman müşteriler tarafından büyük ilgi görüyor.
Restoranın işletmecileri, mutfak sanatına olan tutkularını her tabakta hissettiriyor. Menüsünde kebaplar, pide çeşitleri, zeytinyağlılar ve günlük hazırlanan taze mezeler öne çıkıyor. Özellikle restoranın spesiyali olan "Antep usulü kebap" ve odun fırınında pişirilen pide çeşitleri, misafirlerden tam not alıyor. Ayrıca, tatlı severler için sunulan künefe ve baklava gibi Anadolu’nun geleneksel tatlıları da büyük beğeni topluyor.
Çeşme Restaurant, sadece lezzetli yemekleriyle değil, aynı zamanda samimi ve sıcak atmosferiyle de dikkat çekiyor. Restoranın iç dekorasyonu, Anadolu’nun kültürel izlerini taşıyan detaylarla zenginleştirilmiş. Bu da misafirlerine yalnızca bir yemek deneyimi değil, aynı zamanda bir kültür yolculuğu sunuyor.
Restoranın sahibi Niyazi Koç Ayhaber'e yaptığı açıklamada, "Anadolu mutfağı, sadece bir yemek kültürü değil, aynı zamanda bir hikaye anlatımıdır. Biz de Çeşme olarak, bu hikayeyi Nürnberg’e taşımanın gururunu yaşıyoruz. Müşterilerimizin memnuniyeti bizim için her şeyden önemli," dedi.
Haftanın her günü açık olan Çeşme Restaurant, aile yemeklerinden özel kutlamalara kadar birçok etkinlik için tercih edilen bir mekan. Nürnberg’de Türk mutfağına özlem duyan ya da bu zengin lezzetleri keşfetmek isteyenler için Çeşme, eşsiz bir deneyim vaat ediyor.
KÖLN (AA) - Milyarder iş adamı Elon Musk'ın, Die Welt'in pazar günü gazetesi Welt am Sonntag'da yayımlanan ve aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisini "Almanya için son umut kıvılcımı" olarak nitelendirdiği konuk makalesi, ülkede tartışmaya yol açtı.
Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SPD) Genel Sekreteri Matthias Miersch, gazetenin bağlı bulunduğu Springer yayınevinin, Musk'a AfD seçim reklamları için bir platform teklif etmesinin bile "utanç verici ve tehlikeli" olduğunu belirtti.
Yabancı milyarderlerin demokratik değerleri baltalayan partileri desteklemesinin kabul edilemez olduğunu ifade eden Miersch, Almanya'nın dışarıdan herhangi bir müdahaleye ve aşırı sağcı pozisyonlara desteğe kesinlikle ihtiyacı olmadığını kaydetti.
Yeşillerin federal milletvekili ve seçim kampanyası yöneticisi Andreas Audretsch de teknoloji milyarderlerinin veya Çin devlet mülkiyetindeki şirketlerin, sahip olduğu platformlar ve büyük paralarla demokrasi söylemlerini baltalamaya çalıştığını söyledi.
Elon Musk'ın bunu AfD'deki aşırı sağcılarla el ele yaptığını belirten Audretsch, "Bu ülkemizdeki demokrasimize ve ifade özgürlüğümüze yönelik bir tehlikedir." dedi.
Musk'ın yazısının ardından Die Welt gazetesi Fikir Departmanı Başkanı Eva Marie Kogel'in istifa ettiği belirtildi.
Daha önceden planlanan şekilde görevden ayrılacak olan Die Welt Genel Yayın Yönetmeni Ulf Poschardt ile 1 Ocak'ta göreve başlayacak olan halefi Jan Philipp Burgard ise ifade özgürlüğüne atıfta bulunarak söz konusu makaleyi savundu.
- Neler oldu?
Musk geçen hafta sahibi olduğu X platformunda "Almanya'yı sadece AfD kurtarabilir." ifadesini kullanmıştı.
Daha sonra bu görüşünü genişleten Musk, Axel Springer medya grubuna ait Welt am Sonntag gazetesinde misafir köşe yazarı olarak kaleme aldığı Almanca makalede, AfD'yi destekleyerek partiyi "Almanya için son umut kıvılcımı" olarak nitelendirmişti.
Alman İç İstihbarat Teşkilatı, AfD'yi 2021'den beri aşırı sağcı parti olarak değerlendiriyor.
Alman basınında yer alan haberlerde ise Musk'ın, Almanya'daki "önemli yatırımları" nedeniyle Alman siyasetine karışma hakkı olduğunu iddia ettiği öne sürüldü.
Haberlerde ayrıca, AfD'nin göçmen karşıtı politikalarının, ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump ve ekibinin de ilgisini çektiği iddia edildi.