Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
Yerli ve milli kalkınma stratejileri kapsamında başarılı projeler yürüten Türkiye'nin ilk uzay yolculuğunu gerçekleştirmesine saatler kaldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde yürütülen Milli Uzay Programı kapsamında gerçekleştirilen uçuş için hazırlanan Türkiye, 19.01.2024 saat 00.49'e kilitlendi.
Türkiye, ilk Türk astronotu Alper Gezeravcı'yı 18 Ocak’ı 19 Ocak’a bağlayan gece TSİ 00.49’de Dragon uzay aracıyla Uluslararası Uzay İstasyonu'na yolcu edecek.
Türkiye'nin bilim ve teknoloji alanında geliştirmeyi hedeflediği teknolojilerden biri olan uzay yolculuğunda, 13 Aralık 2018'de Türkiye Uzay Ajansının (TUA) kurulmasıyla birlikte önemli bir atılım gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 9 Şubat 2021'de “Ay'ı Görmek İstiyorsan Gökyüzüne Bak" sloganıyla Milli Uzay Programı’nı açıklamıştı.
Ülkemizin uzay politikaları alanındaki stratejisine yönelik olarak hazırlanan program kapsamında Türk astronot ve bilim misyonunun yanında, Ay yüzeyine milli teknolojilerle geliştirilmiş gezen araç gönderilmesi, yerli uydu geliştirme programı, bölgesel konumlama ve zamanlama kapasitesinin geliştirilmesi, uzaya erişim ve uzay limanı projesi benzeri ana hedefler ve misyonlar bulunuyor.
Milli Uzay Programı dâhilindeki 10 hedef içerisinde yer alan Türk astronot ve bilim misyonu kapsamında bir Türk vatandaşının uzaya gönderilmesi için başlatılan projede sona yaklaşıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Nisan 2023 tarihinde düzenlenen TEKNOFEST kapsamında Türkiye’nin ilk uzay yolcuları olarak Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever’in isimlerini duyurmuştu. Türkiye Uzay Ajansı ve Axiom Space iş birliğiyle gerçekleştirilen Ax-3 misyonu kapsamında görev alan Gezeravcı ve beraberindekiler, TÜBİTAK Uzay, Axiom Space ve NASA ile koordineli şekilde yürütülmek üzere Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) 13 adet bilimsel deney gerçekleştirecek.
Türkiye'nin ilk uzay yolcusu Alper Gezeravcı, sosyal medyadan paylaştığı misyon mesajında "İsmim önemli değil. İnsanlar için önemli olan ülkesinin geleceğe adım atabilecek kadar kararlı olduğunu hatırlamak ve gökyüzünün sınırlarına kadar değil, uzayın derinliklerine kadar hayal kurabilmektir." ifadelerini kullandı.
Türkiye, Milli Uzay Programı kapsamındaki hedeflerini önümüzdeki süreçte de hayata geçirmeye devam edecek.
Rüsselsheim am Main, 03.01.2024 — Inoglu Holding şirketlerinden Rhein-Main-Projektentwicklungsgesellschaft mbH olarak yöneticimiz Hakan Inoglu'nun, IHK (Industrie- und Handelskammer) Darmstadt Rhein Main Neckar seçimlerine katılımını gururla duyuruyoruz. Hakan Inoglu, birinci gruptan endüstri kategorisinde ve - doğduğu yerde - Groß-Gerau seçim bölgesinde aday olarak seçimlere katılmaktadır.
2024'ün başlarında, IHK Darmstadt Rhein Main Neckar'ın parlamentosu olan genel kurul meclisi yeniden seçilecek. Bu meclis, önümüzdeki beş yıllık görev süresi için strateji ve hedeflerin önceliklerine karar verecek. Meclis, yaklaşık 80 iş kadını, iş adamı ve şirket yöneticilerinden oluşmaktadır. Bu üyeler arasından, bir başkan ve bir yönetim kurulu seçilecektir. Tüm üyeler gönüllü olarak bu görevleri üstlenmektedirler.
Hakan Inoglu, adaylık nedenlerini şu ifadelerle açıklıyor: "IHK Darmstadt'ın çalışmalarına aktif olarak katkıda bulunmak istiyorum çünkü Almanya'nın şirketlerine inanıyorum. Bizleri büyük zorluklar bekliyor: İyi eğitimli uzmanlara, geleceğe yönelik çalışma alanlarına ve metropol bölgemizin daha iyi bir networkinge sahip olmasına ihtiyacımız var. İşte bu yüzden, enerjimi bu amaçlar doğrultusunda kullanmak ve IHK'nın çalışmalarına etkin bir şekilde katkı sağlamak ve katma değer yaratmak istiyorum."
Seçim formları veya online oylama yoluyla verilen oyların, IHK Darmstadt Rhein Main Neckar'a 20 Şubat 2024 tarihinde saat 17:00'a kadar ulaşmış olması gerekmektedir.
Hakan Inoglu'nun liderliği ve sektördeki deneyimi, endüstri kategorisindeki temsilciliği için ideal niteliklere sahiptir. Inoglu Holding ve Rhein-Main-Projektentwicklungsgesellschaft mbH olarak, Hakan Inoglu'nun bu önemli rolde etkili olacağına inanıyoruz ve onun seçim kampanyasına tam destek veriyoruz.
İletişim:
Inoglu Holding GmbH
Eisenstraße 48a
D-65428 Rüsselsheim
Tel: +49 06142 497 92 00
Fax: +49 06142 490 62 99
E-Mail: Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!
Azerbaycan'ın ikinci büyük şehri olan Gence'nin en büyük camisi Câmi-i Kebîr, bugünkü adıyla Şah Abbas Camii, 1804 yılında Rus işgaliyle kiliseye çevrilmiş ve yüz yılı aşkın bir süre kilise olarak kalmıştı. 3 Ocak 1804'te Rusların eline geçen Gence, büyük bir katliama maruz kaldı. 7000'den fazla kişi öldürüldü, camiye sığınan kadın ve çocukların hepsi katledildi.
Cuma Camii olarak da bilinen Câmi-i Kebîr, Azerbaycan'ın Gence kentinin merkezinde yer almaktadır. Dönemi içinde önemli ve büyük bir ibadethane olmasının yanı sıra Câmi-i Kebîr, aynı zamanda da bir medrese olarak da Gence'nin ilmî hayatı için önem arz etmektedeydi.
Vâzıh mahlasıyla da bilinen büyük Azerbaycanlı Türk şairi Mirza Şefi de camiye bağlı medresede eğitim görmüştü. Büyük Şah Abbas'ın emirleriyle yapılan camii günümüzde genellikle “Şah Abbas Camii” olarak da anılmaktadır.
Azerbaycan’ın ikinci büyük şehri olan Gence, Osmanlı hâkimiyetinden sonra, 18. yüzyılın ortalarında yarı müstakil hanlıklardandı. 20 Kasım 1803'te Rus Generali Sisianov, Tiflis’ten Gence’ye gelip şehri kuşattı. Gence Hanı Cevad Han Rusların teslim teklifini reddederek uzun müddet mukâvemet gösterdi. 3 Ocak 1804'te Rusların eline geçen Gence, büyük bir katliama maruz kaldı. 7000'den fazla kişi öldürüldü, camiye sığınan kadın ve çocukların hepsi Sisianov'un emriyle katledildi. Şehir, tarihinin en karanlık günlerini yaşadı. Rus işgali sırasında Gence’nin en büyük camisi olan Câmi-i Kebîr, kiliseye çevrildi.
1606 yılında Şah I. Abbas tarafından yaptırılan cami, iç kalenin doğusunda bulunmaktadır. Caminin yanında bir medrese ve bir hamam da inşa edilmişti. Şah Abbas, cami ve medresenin giderlerini karşılamak üzere 1612’de bir vakıf kurmuş; Tûn hamamı, 15 dükkân, 3 kervansaray, Derebeglü ve Dinaraş çiftliklerinin gelirlerini buraya vakfetmişti.
Kaynak: Kiliseye Çevrilen Türk Eserleri
Saadet Avrupa, Avrupa'nın farklı bölgelerinde gerçekleştirdiği Eğitim Seminerleri ile büyük bir dönemeçte bulunuyor. 13 Ocak'ta Almanya'nın Duisburg şehrinde başlayan ve Düsseldorf, Essen, Dortmund, Münster, Köln ve Londra bölgelerini kapsayan ilk seminer, 14 Ocak'ta Belçika'nın Houthalen şehrinde düzenlenen ikinci seminer ile devam etti. Bu seminerler, Saadet Partisi'nin önde gelen isimlerini bir araya getirerek, Milli Görüş hareketinin Avrupa'daki gücünü ve etkisini artırmayı amaçlıyor.
Seminerlere katılan isimler arasında Saadet Avrupa Başkanı Samet Sami Temel, Saadet Partisi Genel Sekreteri ve Ankara Milletvekili Mesut Doğan, Saadet Partisi Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan, Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Muhittin Hamdi Yıldırım ve Saadet Partisi Eğitim Başkanı Ersan Bilgin gibi önemli isimler yer aldı.
Samet Sami Temel, seminerlerin açılış konuşmasında tarihi bir dönemeçte bulunduklarını vurgulayarak, "Bugüne kadar yapmış olduğumuz çalışmaları daha güçlü bir şekilde, daha etkin bir şekilde, yeni kardeşlerimizi de bu çalışmalara dahil edecek şekilde alt yapı çalışmalarımızı hızlandırmalıyız" dedi. Ayrıca, mahalli seçimlerin ülkenin gidişatında büyük bir rol oynadığını belirterek, belediyelerin başarılı bir şekilde yönetilmesinin sonraki seçimler için belirleyici olduğunu vurguladı.
Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Muhittin Hamdi Yıldırım ise, "Biz insanlar, Allah'ın yaratıkları olarak insana hizmet etmek için varız. İyiyi kötüden ayırt edebilme yetisi sadece insanda bulunur. Biz Müslümanlar olarak en üst kimliğimizin müslümanlık olduğunu kabul ediyoruz ve herkesi bu temelde bir araya getiriyoruz" şeklinde konuştu. Ayrıca, dünya sorunlarının çözümünün insanların kendini düzeltmesiyle başlayacağını ve ardından ülke ve dünya sorunlarının düzeltilmesinin mümkün olduğunu vurguladı.
Saadet Partisi Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan, teşkilatın güçlendirilmesinin Gazze gibi önemli konulara destek sağlamada kritik olduğunu belirtti. Teşkilat çalışmalarının hızlandırılması gerektiğini ve herkesin bu sürece katkı sağlaması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, Milli Görüş'ün herkesi kucaklayan bir hareket olduğunu ve bu birlikteliğin önemini vurguladı.
Saadet Partisi Eğitim Başkanı Ersan Bilgin, eğitimin dinamik ve aksiyon gerektiren bir süreç olduğunu söyledi. Teşkilatın güçlendirilmesi ve insan kazanmanın önemine dikkat çekti. Ayrıca, Saadet Partisi'nin her kesimden insanı kucaklayan bir hareket olduğunu ve hedeflerine ulaşmak için çalışmaların sürdüğünü belirtti.
Saadet Partisi Genel Sekreteri ve Ankara Milletvekili Mesut Doğan, dünya sorunlarının kaynağını bilmek, çözümünü bilmek ve sorumluluk bilinciyle hareket etmek gerektiğini vurguladı. Milli Görüş hareketinin bu sorunları çözebilecek tek hareket olduğunu belirtti ve Saadet Partisi'nin bu sorumluluğunun farkında olduklarını ifade etti. Ayrıca, dünya genelindeki zorlu koşulların ancak Saadet Partisi gibi bir hareketin bu sorunları çözebileceğine inandığını söyledi ve tüm insanlığın bu harekete ihtiyacı olduğunu vurguladı.
Bu seminerler, Saadet Avrupa'nın kendini güçlendirmeye ve daha etkili bir şekilde çalışmalarını sürdürmeye yönelik kararlılığını gösteriyor. Milli Görüş hareketi, önümüzdeki dönemde Avrupa'da ve dünyada daha fazla etki yaratarak insanlığın sorunlarına çözüm sunmaya devam edecek.
Islamic Relief, Kış Yardımıyla Dünya Genelinde İhtiyaç Sahiplerine Ulaşıyor...
Mevsimlerin değişmesi, birçok insan için zorlu bir süreç olabilir, ancak özellikle en savunmasız durumda olanlar için bu zorluk daha da artar.
Enerji ve gıda fiyatlarının hızla yükselmesiyle birlikte, giderek daha fazla insan yoksulluğa sürükleniyor. Birleşmiş Milletler'in tahminlerine göre, pandeminin başlangıcından itibaren yıl sonuna kadar yaklaşık 75 milyon kişi aşırı yoksulluğa itilmiş olabilir. Ancak yardımseverler vijdanlarının sesini dinledigi sürece muhtaçlara uzanan yardım elleri ise hiç bir zaman yok olmayacak.
Islamic Relief Başkan yardımcısı Nuri Köseli, “Kış Yardımı Yaparak Mazlumların Hayatta Kalmalarına Yardım Edebilirsiniz” şeklinde konuşarak konu ile ilgili olarak Ayhaber'e açıklamalarda bulundu.
Köseli açıklamalarında, “Aşırı yoksulluk içinde yaşayan toplam insan sayısının bu yıl 800 milyona ulaşabileceği anlamına geliyor. Düşen sıcaklıklar ve sert hava koşulları, bu insanlar için her zamankinden daha büyük bir hayatta kalma mücadelesini beraberinde getiriyor. Yiyecek, sıcaklık ve güvenlik için verilen mücadele, kış mevsiminde artan zorluklarla daha da yoğunlaşıyor.
Bu çerçevede, toplumlar arasındaki dayanışmanın ve yardımlaşmanın önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler ve bireyler, kışın gelmesiyle birlikte bu zorlu şartlarda hayatta kalmak için çaba sarf edenlere destek olmak adına bir araya gelmelidir.
Özellikle aşırı yoksullukla mücadelede acil tedbirler alınmalı ve sürdürülebilir çözümler bulunmalıdır. İnsanların temel ihtiyaçlarına erişimlerini sağlamak, barınma koşullarını iyileştirmek ve gıda güvenliği önlemlerini artırmak, kışın karşılaşılan zorlukların üstesinden gelmede kritik öneme sahiptir.
Kışın hayatta kalmak, sadece bir hava durumu meselesi değil, aynı zamanda küresel bir sorumluluktur. İnsanlık, zorlu kış koşullarında dayanışma ve yardımlaşma ruhunu canlı tutarak, aşırı yoksullukla mücadelede önemli adımlar atabilir.
Islamic Relief, Kış Yardımıyla Dünya Genelinde İhtiyaç Sahiplerine Ulaşıyor
Islamic Relief, dünya genelindeki sadık ve merhametli hayırseverlerin katkılarıyla, 25 yılı aşkın bir süredir binlerce ihtiyaç sahibine kış aylarını atlatmaları için yardım eli uzatıyor.
Geçtiğimiz yıl, 17 ülkede toplam 435.000'den fazla kişiye ulaşarak kış yardımı paketleri dağıtan Islamic Relief, bu yıl daha da büyüyerek 17 ülkede 72.000'den fazla kış yardımı paketi sağlamayı hedefliyor.
Bu kış yardımı paketleri, içerisinde sıcak tutan giyecekler, battaniye ve ısıtıcı gibi temel malzemeler barındırıyor. Özellikle bu yıl, pandemi ve diğer zorluklara rağmen daha fazla insanın yardıma ihtiyaç duyduğu bir dönemde, Islamic Relief daha çok kişiye ulaşma ve destek sağlama konusunda kararlılığını sürdürüyor.
Bu soğuk kış günlerinde savunmasız ailelere yardım eli uzatmak istiyorsanız, Kış Yardımı kampanyasına bağış yaparak hayat kurtarabilir ve onların hayatta kalmasına destek olabilirsiniz. Hemen şimdi bağış yaparak, Islamic Relief'in bu anlamlı kampanyasına katkıda bulunabilirsiniz.
Ziel der Initiative bleibt es unverändert, ortsnahes und -fremdes Handwerk für Wiederaufbauprojekte zu gewinnen und alle maßgeblich beteiligten Akteure über den Handwerks-Marktplatz »www.handwerk-baut-auf.de« zusammenzubringen. Seit April 2022 ist die gemeinsame Landesinitiative ein wichtiges Instrument im Wiederaufbau.
»Handwerk baut Zukunft: Mit Mut, Machertum und Kreativität hilft unser Handwerk tagtäglich beim Wiederaufbau im Land Nordrhein-Westfalen. Aufgrund der nach wie vor großen Resonanz auf das Angebot wird die gemeinsame Initiative bis 2026 fortgeführt. „HANDWERKimWiederaufbau“ gibt uns die Möglichkeit, weitere Handwerksbetriebe zielgerichtet zu gewinnen, um beim Wiederaufbau weiter voranzukommen. Gemeinsam sind wir soweit gekommen und auch die nächsten Schritte gehen wir gemeinsam. Der Wiederaufbau im Land Nordrhein-Westfalen ist sichtbar«, sagt Ina Scharrenbach, Ministerin für Heimat, Kommunales, Bau und Digitalisierung des Landes Nordrhein-Westfalen.
Berthold Schröder, Präsident des Westdeutschen Handwerkskammertages: »Die Initiative hat sich in den letzten zwei Jahren zu einem zentralen Baustein im Wiederaufbau entwickelt. Mittlerweile fungiert die Initiative mit Marius Siebenhaar als Koordinator „Handwerk für den Wiederaufbau“ bei der Handwerkskammer zu Köln als zentraler Ansprechpartner für alle Akteure, die für den Wiederaufbau relevant sind: Ob für Private, für Kommunen, Hilfsorganisationen, allen voran für Flutbetroffene. Umso mehr freue ich mich, dass wir mit der Verlängerung der Initiative „HANDWERKimWIEDERAUFBAU“ die gemeinsame Unterstützung des Wiederaufbaus in dem von der Flutkatstrophe 2021 betroffenen Gebiet fortschreiben können.«
WHKT-Hauptgeschäftsführer Dr. Florian Hartmann: »Das aus der Initiative gewonnene Wissen kann eine Blaupause für künftige Katastrophenfälle sein. Nicht zuletzt die starken Regenfälle in den vergangenen Wochen haben gezeigt, dass die Gefahr von Hochwasser und der Umgang mit Naturkatastrophen uns alle langfristig begleiten. Die Unterstützung des Landes und des Handwerks sind hier besonders gefragt.«
»Auch zweieinhalb Jahre nach der Flutkatastrophe gibt es in vielen betroffenen Regionen noch eine Menge Arbeit. Hier spielt das Handwerk die zentrale Rolle: Nur mit engagierten Handwerkerinnen und Handwerkern ist der Wiederaufbau zu stemmen. Die Verlängerung der Initiative „HANDWERKimWIEDERAUFBAU“ ist daher eine sehr gute Nachricht – das Handwerk bleibt an der Seite der Betroffenen. Der bei der Handwerkskammer zu Köln ansässige Flutkoordinator Marius Siebenhaar agiert als entscheidendes Scharnier, das Akteure wie Politik, Kommunen und Hilfsorganisationen sowie Betroffene in ganz Nordrhein-Westfalen mit dem Handwerk zusammenbringt. Diese Koordination hat sich absolut bewährt. Gleiches gilt auch für die Handwerker-Plattform www.handwerk-baut-auf.de, auf der fast 2.000 Betriebe weiterhin ihre Dienstleistungen explizit für den Wiederaufbau anbieten«, sagt Stephanie Bargfrede, zuständige Geschäftsführerin für den Bereich Fluthilfe bei der Handwerkskammer zu Köln.
Auf der für den Wiederaufbau ins Leben gerufenen Handwerks-Plattform www.handwerk-baut-auf.de sind mittlerweile über 1.945 engagierte Handwerksbetriebe aus ganz Deutschland registriert. Insgesamt wurde die Plattform im letzten Jahr rund 20.000-mal besucht. Rund 49 Aufrufe am Tag verzeichnet das Portal aktuell. Die gelisteten Handwerksbetriebe und Gutachter werden durch die Handwerkskammer überprüft. So wird sichergestellt, dass der Wiederaufbau ausschließlich vom professionellen Handwerk umgesetzt wird. Zudem werden die registrierten Betriebe regelmäßig um Aktualisierung ihrer Anmeldung gebeten, um sicherzustellen, dass bei einer Anfrage durch interessierte Antragstellende auch personelle Kapazitäten beim Unternehmen bestehen. Neben der Informationsplattform unterstützt die Landesinitiative den Wiederaufbau auch durch weitere Maßnahmen, wie etwa Informationskampagnen, Wiederaufbaukonferenzen, der Bereitstellung von Informationsmaterialien in Form von Flyern und Broschüren oder Schulungen der Bezirksregierungen zu Fragen der Handwerksordnung und der Verhinderung von Schwarzarbeit. Das Land stellt Finanzmittel für die im Rahmen der Landesinitiative entstehenden Kosten für zusätzliches Personal und Sachmittel sowie Reise-, Veranstaltungskosten zur Verfügung.
Von der Starkregen- und Hochwasserkatastrophe am 14./15. Juli 2021 waren rund 180 Kommunen betroffen, also nahezu die Hälfte aller Kommunen in Nordrhein-Westfalen. Rund 3,8 Milliarden Euro für den Wiederaufbau für kommunale Infrastruktur, Unternehmen, Landwirtschaft und Bürger sind bewilligt worden. Davon entfallen rund 781 Millionen Euro auf geschädigte Bürgerinnen und Bürger. Und die Bürger sind richtig weit mit dem Wiederaufbau: rund 80 Prozent dieser Mittel sind bereits ausgezahlt. (Stand 31. Dezember 2023). Der Wiederaufbau orientiert sich am aktuellen Stand der Technik und umfasst auch Maßnahmen für einen besseren Hochwasserschutz. Damit wird die zerstörte Infrastruktur nicht nur instandgesetzt, sondern auch für die Zukunft fit gemacht.
Weitere Informationen zur Wiederaufbauhilfe der kommunalen Infrastruktur finden Sie unter: www.mhkbd.nrw
Der Generalkonsul von Japan in München Kenichi Bessho traf nun zusammen
mit seinem Vizekonsul für Kultur, Städtepartnerschaften und
Öffentlichkeitsarbeit Yusaku Ishizaki Oberbürgermeister Christian
Schuchardt bei seinem Antrittsbesuch in Würzburg. Der Diplomat ist seit
Oktober 2023 in Bayern und hat über die Hochschulen bereits erste
Kontakte nach Würzburg geknüpft. Im Gespräch mit Schuchardt informierte
er sich nun über die Aktivitäten gerade im Austausch mit der
Partnerstadt Otsu und der Freundschaftsstadt Nagasaki. Schuchardt, der
im Bündnis Mayors For Peace aktiv ist, stellte in Aussicht, dass es 2025
eine weitere Reise nach Japan geben könnte, wenn sich der
Atombomben-Abwurf über Hiroshimas jährt.
Bessho betonte, dass er sich insbesondere einen Austausch junger
Menschen wünsche. Die Welt, aber auch Japan im Besonderen, seien aktuell
durch eine fürchterliche Sicherheitslage herausgefordert. Beide Länder
könnten aufgrund ihrer Geschichte vor Kriegen und Gewalt gegen die
Zivilbevölkerung warnen. Nach Corona seien nun Reisen wieder leichter
möglich, dies gelte es zu nutzen.
Zahlreiche Jubiläen bieten gute Anlässe, die sehr lebendigen
Beziehungen Würzburgs zu Japan in der nächsten Zeit weiter zu pflegen.
Die Städtepartnerschaft zu Otsu feiert 2024 das 45jährige Bestehen. In
Nagasaki erinnert man an die Ankunft des Universalgelehrten Philipp
Franz von Siebold vor genau 200 Jahren. Schuchardt würde sich wünschen -
gerade auch in der Tradition des Forschers, der in Japan noch bekannter
ist als in seiner Heimatstadt - auf dem Feld der Medizin gemeinsame
Projekte zu initiieren.
Arbeitsgruppe Antidiskriminierungsarbeit des Integrationsbeirates der Stadt Schweinfurt hat Diskriminierungsmelder ins Leben gerufen
Schweinfurt – Diskriminierung kann in verschiedensten Orten und Situationen auftreten - bei einer Wohnungssuche, im Vorstellungsgespräch oder im ganz normalen Alltag. So werden zum Beispiel Menschen aufgrund Ihres Namens, Ihrer Herkunft, Ihres Geschlechts, Ihres Aussehens oder Ihrer Behinderung trotz vorhandener Expertise und fachlicher Qualifikation für eine Stelle abgelehnt. Leider sind solche und andere Diskriminierungsfälle keine Seltenheit - auch nicht in Schweinfurt.
Das Problem: Aktuell gibt es keine Statistik darüber, wie häufig Diskriminierung in Schweinfurt vorkommt. Die meisten Menschen trauen sich nicht, ihre Diskriminierungserfahrung öffentlich zu machen, sie anzuzeigen oder gar dagegen juristisch vorzugehen.
Aus diesem Grund hat die Arbeitsgruppe Antidiskriminierungsarbeit des Integrationsbeirates der Stadt Schweinfurt einen sogenannten Diskriminierungsmelder ins Leben gerufen. Der Diskriminierungsmelder ist eine Internetseite, auf der die Betroffenen ihre Diskriminierungserfahrung anonym unterwww.diskriminierung-melden.com/umfrage melden können. Die Umfrage dauert nur zwei Minuten und steht in sieben verschiedenen Sprachen zur Verfügung.
Diskriminierung kann viele Formen annehmen. Ganz gleich, ob es um die Herkunft, Religion, Gesundheit, das Alter, die sexuelle Orientierung oder andere Diskriminierungsmerkmale geht. Über den Diskriminierungsmelder werden - vorerst bis April 2024 - alle Fälle von Diskriminierung aufgenommen, um erste statistische Erkenntnisse für die Stadt Schweinfurt zu gewinnen. Es ist daher von großer Bedeutung, viele Betroffene zu ermutigen, an der kurzen Umfrage teilzunehmen. Nicht-Betroffene und Zeugen können die Umfrage gerne mit ihrem Umfeld teilen. Das Ziel der Arbeitsgruppe Antidiskriminierungsarbeit ist es, ein allgemeines Bewusstsein für das Thema Diskriminierung zu schaffen und gegen Diskriminierung vorzugehen.
Der Integrationsbeirat der Stadt Schweinfurt bedankt sich bei allen, die das Projekt unterstützen, auf den Diskriminierungsmelder aufmerksam machen und ihre Mitmenschen dazu ermutigen, ihre Diskriminierungserfahrung anonym zu melden.
Hangi gelir durumlarında ücretsiz olarak aile sigortasından faydalanabilirim?
Yasal hastalık sigortasında fark ödemeden aile sigortası da vardır. Bu nedenle sigortalının eşi, kayıtlı hayat arkadaşı ve de çocukları (belirli bir yaş sınırına kadar) sigortaya dahildir. Bunun için, eşin, hayat arkadaşının ve çocukların düzenli gelirlerinin 2024`de ayda 505 EURO´yu aşmaması ve kendilerinin ayrıca üye olarak sigortalı olmamaları gerekir. Düşük derecede çalışanların toplu gelirleri 538 EUR’yu aşmamalıdır.
Bütün yasal sigortalıların ekonomik, maddi ve ailevi konulardaki değişiklikleri derhal hastalık kasalarına ya da eğer işsizlik parası ve işsizlik parası II alıyorlarsa, yerel İş Ajansı’na veya Jobcenter’e de bildirmeleri gerekmektedir.
Yukarıdaki bilgiler Almanya´da yasal sağlık sigorta kapsamında bulunan herkes için geçerlidir.