Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

 

Türk Devletleri Teşkilatı (TDT), 18 Şubat 2025 tarihinde Özbekistan' ın Emirsoy Kayak Merkezi'nde gerçekleştirilecek olan Türk Kayak Kupası'nı duyurmaktan memnuniyet duyar. Bu prestijli etkinlik, Türk dünyası çapında kış sporlarını teşvik etme ve işbirliğini geliştirme konusundaki kararlılıklarının bir parçası olarak, Emirsoy, Şahdağ, Çimbulak ve Uludağ Kayak Merkezlerinin de aralarında bulunduğu Türk Kayak Merkezleri Birliği'nin kurucu üyeleri tarafından TDT çatısı altında ortaklaşa düzenlenmektedir. Türk Kayak Kupası, sportif başarının sergilenmesi, bölgesel işbirliğinin güçlendirilmesi ve TDT Üye Ülkelerinde kayak turizminin artan potansiyelinin vurgulanması için bir platform görevi görmeyi hedeflemektedir. Daha fazla bilgi ve rezervasyon talepleri için lütfen aşağıdaki katılımcı kayak merkezleri ile irtibata geçiniz. 


Emirsoy: +998 90 320 31 05, e-posta: Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein! 
Şahdağ: tel: +994708255521, e-posta: Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein! 
Çimbulak: tel: +77076347690 e-posta: Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein! 
Uludağ: tel: +90 549 788 87 88 e-posta: Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!

Kayıt için tıklayınız: https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSeW2BohsGNRvD_ugkXHXB6OC56nvxWTij9uthSaaa_SmNdqJw/viewform?usp=dialog 

Tanıtım filmini izleyiniz:  https://www.youtube.com/shorts/ZaWJ7Epnpfk

Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Genel Sekreteri Büyükelçi Kubanıçbek Ömüraliyev, 3 Şubat 2025 tarihinde İstanbul’daki TDT Sekretaryasında Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) Genel Sekreteri Sultan Raev ile bir araya geldi.

Görüşmede taraflar, Türk dünyasının zengin kültürel mirasını koruma ve tanıtma konusundaki ortak taahhütlerini bir kez daha vurguladılar. Ayrıca, TDT’nin gündemindeki önemli etkinlikleri ele alan taraflar, Türk işbirliği teşkilatları arasındaki koordinasyon ve işbirliğini güçlendirerek kültürel ve bölgesel girişimlere daha bütünleşmiş ve dinamik bir yaklaşım sağlamanın yeni yollarını araştırdılar.

 
BERLİN (AA) - Almanya Başbakanı Olaf Scholz, yeşil çelik üretiminin iklim açısından önemli olduğunu belirterek, "Avrupa ve Almanya için çelik büyük önem taşıyor." dedi.

Scholz, Duisburg'da Thyssenkrupp çelik fabrikasını ziyaretinin ardından açıklamalarda bulundu.

 

Avrupa ve Almanya’da 100 yıl sonra da çelik üretildiğinin ve işlendiğinin görüleceğini ifade eden Scholz, "Avrupa ve Almanya için çelik büyük önem taşıyor." diye konuştu.

Scholz, çelik üretiminin karlı olabilmesi için Avrupa çapında birlikte çalışmak gerektiğini belirterek, Avrupa Birliği'nde çelik üreticilerinin yeşil dönüşüm ve artan rekabet gibi zorluklarla karşı karşıya olduğundan, Avrupa düzeyinde çelik zirvesi gerçekleştirilmesine ilişkin önerisini yineledi.

Çelik endüstrisinin iklim dostu süreçlere dönüştürülmesine devam edilmesini isteyen Scholz, yeşil çelik üretiminin iklim açısından gerekli olduğuna vurgu yaptı.

 

Scholz, hükümetin bu dönüşümü milyarlarca avro ile desteklediğini belirterek sektörde yeşil üretime yönelik başlamış süreci sona erdirmenin Almanya'daki çelik işçilerinin çıkarlarına olmayacağının altını çizdi.

Olaf Scholz, otomotiv endüstrisinin yanı sıra ürünlerinin gelecekte çeliğin karbonsuz olmasını isteyen diğer büyük müşterilerin isteklerine de atıfta bulunarak, "Çelik satın alanlar, üreticilerin sürdürülebilir yeşil çelik üretmesini talep edecekler." ifadesini kullandı.

Çin'e atıfta bulunan Scholz, Avrupalıların dampingli ürünlere karşı kendilerini savunmak için birlikte çalışmaları gerektiğini söyledi.

Scholz, AB'nin izleyebileceği gümrük politikası da dahil olmak üzere, bu sorunla ancak ortaklaşa mücadele edebileceğini hatırlattı.

 

- Çelik üretimi için acil siyasi eylem çağrısı

Almanya'nın en büyük çelik üreticisi Thyssenkrupp Steel Europe Yönetim Kurulu Dennis Grimm de Olaf Scholz'un (SPD) Duisburg'daki fabrika ziyareti sırasında, ülkede siyasi karar vericilere federal seçimlerden hemen sonra geleceğe dönük ve rekabetçi bir çelik endüstrisi için gerekli ekosistemi hızla oluşturmaları çağrısı yaptı.

Grimm, Scholz ile yaptığı görüşmede çelik sektörü için “acil siyasi eylem ihtiyacını” vurgulayarak, Scholz’dan rekabetçi enerji fiyatı ve Avrupa düzeyinde çelik ticaretin korunmasını istedi.

Yerel çelik üretiminin endüstriyel değer açısından önemine vurgu yapan Grimm, "Ülkemiz ve Avrupa için jeostratejik bağımsızlık ve refah sağlıyor." dedi.

Avrupalı çelik üreticileri, Asya ile rekabet, Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası yüksek enerji fiyatları ve yavaşlayan küresel ekonominin baskısı altında bulunuyor.

 

Alman çelik üreticisi ve teknoloji firması ThyssenKrupp'ın çelik birimi (Thyssenkrupp Steel Europe) 2030’a kadar yaklaşık 11 bin kişinin işten çıkarılmasını planlıyor.

Yeniden yapılanma kapsamında şirket, üretim kapasitesinin 11,5 milyon tondan 8,7 ila 9 milyon ton seviyesine düşürülmesini de planlıyor.

Thyssenkrupp Steel Europe, 27 bin kişiye istihdam sağlıyor.

 

KÖLN (AA) - Almanya'da 23 Şubat'ta yapılacak erken genel seçimler öncesi seçim çalışmaları için Köln'e gelen Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin başbakan adayı Friedrich Merz protesto edildi.

Eylemciler, seçim çalışmaları için Köln'e gelen CDU/CSU partilerinin başbakan adayı Merz'e tepki gösterdi.

Polis, eylemcileri engellemek için geniş güvenlik önlemi aldı.

 

Protestocular, Merz'i aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisi ile işbirliği yapmakla suçladı.

Polis, göstericilerin ellerindeki ev yapımı ekmek ve tatlılara, Merz'e atılma ihtimali nedeniyle el koydu.

Göstericilerle polis arasında zaman zaman arbede yaşandı.

 

Almanya'da ana muhalefet lideri konumundaki Merz, son dönemlerde aşırı sağcı AfD ile işbirliği içinde olmakla suçlanıyor.

Nürnberg siyasetinin önemli isimlerinden CSU Federal Milletvekili Sebastian Brehm, 23 Şubat seçimlerinde göçmen kökenli vatandaşların da oylarını almak istediklerini belirtti.

Ayhaber’e açıklamalarda bulunan Federal Milletvekili Sebastian Brehm, “1960’lı yıllarda şehre gelen Türk işçilerinin bugün 4. nesildeki torunlarının Almanlarla birlikte iş, okul, spor kulübü ve mahallede sarsılmaz bir samimiyet kurduklarını” belirterek, “Türklerin Almanya’ya genel anlamda olan katkılarının benzerlerini Nürnberg’de de görmek mümkündür. Çünkü onlar bizim davetimiz ve dönemin gerçek ihtiyaç ve sıkıntıları dolayısıyla bize geldiler. Korkunç savaşın yıkımını bizim tek başımıza kaldırmamızın mümkün olmadığı yıllarda gelen göçmen işçilerin 4. veya 5. nesillerine yabancı denemez, artık onlar bizden biri oldular.” şeklinde konuştu.

Anadolu’dan 60 yıl önce gelenleri sadece iş gücü olarak görmediklerini ve onların kendine özgü lezzetlerini Nürnberg’e getirdiklerini belirten Sebastian Brehm, “Artık pizza yemek için İtalya’ya, kebap yemek için Türkiye’ye ve Uzo içmek için Yunanistan’a gitmemize gerek yok. Bu insanlar Akdeniz’in yemeğini, müziğini, kültürünü ve güler yüzünü de bize getirdiler. Bunları ülkemiz için zenginlik olarak görürken, Almanya’nın sınırlarının daha iyi korunup zararlı grupların ülkemize girmesine de izin verilmemesi gerektiğine inanıyorum. Bu bağlamda, son dönemde ülkemize illegal yollardan gelmek isteyenlere karşı sınırlarımızı da daha iyi korumalıyız. Çünkü ülkemizde refahın öncelikle Almanya’da yaşayanlar arasında bölüşülmesi gerektiğini hepimiz biliyoruz.” şeklinde konuşarak, 23 Şubat’ta Türkiye kökenli seçmenlerin desteğini beklediklerini belirttiu

Bamberg ve çevresindeki SPD adayı olan Klaus Schwarz, yaklaşan yerel seçimlerde Türkiye kökenli Alman vatandaşlarının desteğini bekliyor. Türkiye asilli seçmenlerin şehrin ayrılmaz bir parçası olarak gördüğünü vurguluyor.

Schwarz’ın seçim kampanyasında öne çıkan mesajlardan biri, kültürel çeşitliliğin ve sosyal katılımın güçlendirilmesi oldu. “Bamberg, herkesin kendini evinde hissetmesi gereken bir şehirdir. Türkiye kökenli komşularımız da bu toplumun ayrılmaz bir parçasıdır ve onların sesine kulak vermek benim için çok önemli,” diyen Schwarz, eşit haklar ve katılımcı demokrasi vurgusuyla seçmenlere sesleniyor.

SPD adayı, Türkiye kökenli Alman vatandaşların yaşadıkları temel sorunlara da dikkat çekiyor. Ayrımcılığa karşı sıfır tolerans, eğitim ve istihdam alanlarında daha fazla fırsat eşitliği ve sosyal uyum projelerine verilen destek, Schwarz’in programında önemli yer tutuyor.

Yerel dernekler ve topluluk liderleriyle bir araya gelerek onlarla doğrudan görüş alışverişi yapmayı planlayan Schwarz, kampanya sürecinde diyalog ve birlikte karar alma anlayışını ön planda tutuyor. SPD adayı, Türkiye kökenli seçmenlere: "Sesinizi duyurmak için sandığa gidin, çünkü hep birlikte daha adil bir Bamberg inşa edebiliriz!" dedi.

CSU adayı Anja Weisberger, şehirdeki göçmen kökenli seçmenlerle kurduğu sıcak diyalog ile tanınıyor. Özellikle 1960’lı yılların başından itibaren Türkiye kökenli göçmenlerin yaşadığı şehirler başta olmak üzere Almanya’nın çeşitli bölgelerine yaptıkları katkıyı çok iyi bildiğini belirten CSU milletvekili Anja Weisberger, “Uzun yıllar önce ülkemize İtalya, İspanya, Portekiz, Yunanistan ve Türkiye’den göçmenler çağırdık. Onlar ülkemizin yeniden ayağa kalkıp makinelerimizin çalışır ve yollarımızın kullanılır hale gelmesinde önemli katkılar sağladılar” şeklinde konuştu.

Göçmen toplumundan çok sayıda dostları, hatta kendi partilerinde üye ve adayların olduğunu belirten Dr. Anja Weisberger, “Bizim nesil göçmenlerle birlikte büyüdü. Onların mutfağının hayranı ve marketlerinin müşterisi olduk. Ancak mevcut kontrolsüz veya kapasitemizin üstündeki göç sanırım hiçbirimizin kabul edebileceği bir durum değildir. Bu bağlamda, ülkemizin geleceğini korumak ve entegrasyon sürecinin sağlıklı bir çizgide yürümesi için gerçekçi politikalar yürütmeliyiz. Birlik partilerinin mecliste güçlü bir grup ile temsil edilmesinin, Almanya’da yaşayan yerliler ve göçmenler için ne kadar önemli olduğunu şimdi çok daha iyi anlıyoruz. Bu ülkenin geleceğini, yerli Almanlarla birlikte burada dört-beş nesildir yaşayan göçmen kökenli komşularımızın da seçim sandığina gittiklerinde partimizi ve ismimizi tercih edeceklerine inaniyorum” şeklinde konuştu.

 

 

BERLİN (AA) - Almanya‘da ana muhalefetteki Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı Friedrich Merz, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) Partisi ile işbirliği yapmayacağı güvencesini verdi.

Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin başbakan adayı olan Merz, Berlin’de CityCube salonunda düzenlenen 37. CDU Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, CDU/CSU'nun 23 Şubat’ta yapılacak genel seçimlerde iyi sonuç alarak seçimi kazanacağına inandığını söyledi.

 

AfD ile işbirliği yapacağı iddialarına tepki gösteren Merz, "Almanya'daki seçmenlere çok açık ve net şekilde bir konuda güvence verebilirim, kendisini Almanya için Alternatif olarak adlandıran parti ile işbirliği yapmayacağız. Ne önce ne sonra, asla." dedi.

Merz, AfD’nin avro ve NATO karşıtı olduğunu belirterek, "Bu parti (AfD), partimizin ve ülkemizin yıllarca Almanya'da inşa ettiği her şeye karşı durmaktadır." diye konuştu.

 

Seçimden sonra azınlık hükümeti de kurmayacağını vurgulayan Merz, özellikle bu seçim kampanyasında AfD’yi mümkün olduğunca küçültmek için her şeyi yapacaklarını kaydetti.

Merz, gelecekte Almanya’da orduya ve polis teşkilatına daha fazla yatırım yapacaklarını söyledi.

Başbakan Olaf Scholz liderliğindeki mevcut hükümeti eleştiren Merz, Almanya’nın ekonomik olarak küçüldüğünü belirterek, "Bu politikanın devamı ekonomimizin çekirdeğini, yani üreten sanayiyi yok edecektir." dedi.

Merz, iktidara geldiklerine bu politikayı değiştireceklerini savunarak şirketler için iyi koşullar oluşturacaklarını kaydetti.

 

- Öncelikle hayata geçirmek istenen 15 maddelik program kabul edildi

CDU Genel Kurulunda, 23 Şubat'ta yapılacak genel seçimlerden sonra iktidara gelmeleri durumunda ağırlıklı olarak ekonomi ve iltica politikaları konularında öncelikli uygulamaya koymak istedikleri 15 maddelik program kabul edildi.

CDU buna göre, elektrik fiyatlarını düşürmeyi, bürokrasiyi azaltmayı, ülkedeki tedarik zinciri düzenlemesini kaldırmayı ve tarımı güçlendirmek için tarımsal dizelin sübvansiyonunu yeniden uygulamaya koymayı vadediyor.

Ülkeye göçün sınırlandırılması istenen programda tüm komşu ülkelerle olan sınırlarda kalıcı kontroller yapılması ve koruma talep edenler dahil ülkeye giriş belgesi bulunmayanların geçişlerinin yasaklanması hedefleniyor.

Programda 2024’te Federal Mecliste kabul edilen Vatandaşlık Yasası’nda değişiklik yapılacağı ve Alman vatandaşlığına hızlı geçişlerin kaldırılacağı belirterek, "Alman pasaportu entegrasyon sürecinin başında değil, sonunda olur." ifadesi kullanıldı.

Öte yandan Genel Kurulun düzenlendiği CityCube binasının önünde, Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin mecliste 29 Ocak'ta aşırı sağcı AfD ile birlikte göçün sıkılaştırılmasını içeren önergeyi kabul etmesi protesto edildi.

 

BERLİN (AA) – Eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder'in "tükenmişlik sendromu" nedeniyle klinikte tedavi gördüğü bildirildi.

Alman Haber Ajansı DPA'ya konuşan Schröder’in avukatı Hans-Peter Huber, 88 yaşındaki eski başbakanın "tükenmişlik sendromu" nedeniyle hastanede tedavi altında olduğunu doğrulayarak ailesi adına kamuoyundan, müvekkilinin mahremiyetine saygı gösterilmesini istedi.

Haberde, Schröder'in ocak ortasında Mecklenburg-Vorpommern Eyalet Meclisinde "Kuzey Akım 2" bor hattının inşasının araştırılması için kurulan araştırma komisyonuna hastalığı nedeniyle katılmadığı, Schröder'in doktorunun bunun için rapor yazdığı kaydedildi.

 

Söz konusu raporda, Schröder'e "derin bitkinlik ve belirgin enerji eksikliği belirtileri gösteren tipik bir tükenmişlik sendromu" teşhisinin konulduğu, eski başbakanın ayrıca, "konsantrasyon ve hafıza problemlerinin yanı sıra uyku bozukluğu" da yaşadığı ifade edildi.

Raporda Schröder'le ilgili "ne şu anda ne de öngörülebilir bir gelecekte bir araştırma komisyonunda uzun ve özellikle kamuoyuna açık bir şekilde ifade vermesinin yükünü fiziksel ve psikolojik olarak kaldıracak durumda olduğu" ifadesinin yer aldığı aktarıldı.

 

- Rus şirketlerinde görev almasından dolayı eleştirilmişti

Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı savaşın ardından Schröder, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yakınlığı ve bazı Rus şirketlerinde görev alması nedeniyle Almanya'da yoğun bir şekilde eleştirilmişti.

Federal Meclis, Schröder'in eski başbakan olmasından dolayı kendisine verilen bazı özel hakları geri almıştı.

Schröder 1998-2005 döneminde başbakanlık yapmış, 1999-2004 yıllarında SPD Genel Başkanlığı görevini yürütmüştü.

 

BERLİN (AA) - Rusya-Ukrayna Savaşı, Avrupa'daki hükümetleri savunma harcamalarını artırmaya teşvik ederken, Alman silah üreticisi Rheinmetall, Alman Silahlı Kuvvetlerinin (Bundeswehr) dijitalleştirilmesi için 1,88 milyar avroluk sözleşme imzaladı.

Rheinmetall'den yapılan açıklamada, Rheinmetall Electronics GmbH'ın Alman ordusundan kapsamlı bir iletişim ağının geliştirilmesi için sipariş aldığı belirtildi.

Platform tabanlı bir iletişim sistemi için imzalanan anlaşmanın süresinin 10 yıl ve değerinin birkaç milyar avro olduğunun aktarıldığı açıklamada, 1,88 milyar avro değerinde ilk siparişin alındığı ifade edildi. Açıklamaya göre, söz konusu iletişim ağının teslimatı 2026 ile 2029 yılları arasında gerçekleşecek.

Rheinmetall, Aralık 2024'te, savunma şirketi KNDS ile birlikte Alman Silahlı Kuvvetlerinin 10 bin aracını dijital radyo ile donatmakla görevlendirilmişti.