Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
KÖLN (AA) - Almanya'da emniyet teşkilatları içinde halihazırda görevli olan 400'den fazla polis memuru hakkında aşırı sağ görüşe sahip olduğu şüphesiyle soruşturma yürütüldüğü bildirildi.
Stern ve RTL tarafından 16 eyaletin içişleri bakanlığından elde edilen bilgilerle yapılan araştırma sonucuna göre, eyaletlerde görevli 400 polisin aşırı sağ görüşlü olduğu ya da çeşitli komplo teorileri ürettikleri şüphesiyle soruşturma veya disiplin soruşturması geçirdikleri belirtildi.
Araştırmada Berlin, Mecklenburg-Batı Pomeranya, Bremen ve Thüringen olmak üzere 4 eyaletten güncel rakamlar sağlanamadığı için söz konusu sayının çok daha yüksek olabileceği aktarıldı.
Ülkenin en kalabalık eyaleti olan Kuzey Ren-Vestfalya İçişleri Bakanı Herbert Reul, araştırmacılara yaptığı açıklamada, "Anayasa temelinde hareket etmeyen, bunun yerine aşırılıkçı görüşlerin peşinde koşan polis memurları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü açısından büyük bir tehlikedir." ifadelerini kullandı ve bu tür kişilerin polislik mesleği için başvurmaması gerektiğini vurguladı.
Alman Federal Meclisi federal polis komiseri Uli Grötsch ise muazzam bir tehdit potansiyeli gördüğünü ifade ederek, "Aşırı sağcıların kasıtlı olarak polisi istikrarsızlaştırmaya çalıştığı bir zamanda yaşıyoruz. Tehlike her zamankinden daha büyük. Tüm ülke için ve dolayısıyla bu polis için de geçerli." değerlendirmesinde bulundu.
Baerbock, NATO Dışişleri Bakanları toplantısı için bulunduğu Brüksel'de gazetecilere yaptığı açıklamada, Ukrayna'ya verilen desteğe devam edilmesinin önemini vurgulayarak, "Ukrayna'ya destek devam etmezse, kendini savunmaya devam edemez. O zaman Rusya bu savaşı Avrupa sınırlarına, bizim NATO sınırlarımıza doğru ilerletme tehdidinde bulunur." dedi.
Ukrayna'nın (Avrupa'nın) özgürlüğünü savunmaya devam edememesi durumunda savaşın Berlin'den ve Avrupa Birliği'nin (AB) merkezi Brüksel'den sekiz saat mesafeye gelme tehdidinin ortaya çıkacağına işaret eden Baerbock, "Bu nedenle Ukrayna'ya desteğimizi arttırmamız, özellikle de NATO'nun 75. yıl dönümünde, sadece bir savunma ittifakı değil, özgürlüğümüzü ve barışımızı güvence altına alan bir ittifak olarak mutlak çıkarımıza olacaktır." diye konuştu.
Baerbock, Rusya'nın Avrupa'ya karşı hibrit savaş yürüttüğünü de savunarak, şunları kaydetti:
"Bu durum özellikle Moldova ve Baltık ülkeleri gibi ülkeleri etkiledi. Bu saldırıların geçmişte dezenformasyon ve siber saldırı amacıyla Almanya'ya da yapıldığını görebiliyoruz ve bu nedenle şimdi daha da dikkatli olmalı ve kendimizi çeşitli düzeylerde bu hibrit savaşa karşı korumalıyız. Bu aynı zamanda dezenformasyona ve siber saldırılara karşı korunma anlamına gelir."
Baerbock, NATO'nun sadece güvenlik ve barış için değil, aynı zamanda demokrasi için de en iyi koruyucu kalkan olduğunu sözlerine ekledi.
Uzun yıllardan beri Türk mutfağının başarı ile temsil eden Nürnberg Çeşme Restaurant Türkiye’nin yemek kültürürnün leziz çeşitlerini misafirlerine sunuyor.
Çeşme Restaurant sahibi Niyazi Koç yaptığı açıklamada, “Yemeklerimizin çeşitleri geniş ve letzzetleri özeldir. Gastronomi olarak bizim hedefimiz ise gelen her misafirlerimizi memnun olarak göndermektir. Bizden aldığı servis ve yemekten memnun olarak ayrılan herkes, özellikle de Alman müşteriler Türk restaurantında yemek yedim diye ülkemizin genel mutfağını tanıtacaktır. Bu bağlamda işimizi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Würzburg Türklerinin yakından tanıdığı Vrergölst firması Ayhaber’e yaptığı açıklamada, “Yaz lastiğini şimdi değiştirmek için bir randevu alanlar en doğru zamanda en doğru işi yapıyorlar. Bence bundan sonra havalar düzelecek ve kesinlikle artık yaz lastiği ile sürmek sürüş zevkini de yaşamaktır. Çünkü bu mevsimde kış lasttiği kullanmayı TÜV ve diğer otomobil teknisyenleri de tavsiye etmiyorlar. Yaz lasigini takarak yolların sizi beklediğinin de farkına varacaksınız” şeklinde konustu.
Bilindiği gibi Roger Eckel uzun yıllardan bu yana Türklerin dostu ve işini iyi yapan bir otomobil lastiği işletmecisi olarak biliniyor.
Uzun yıllardan bu yana Nürnberg ve çevresinde Anadolu mutfağının her türlü lezzetini dağıtan Ahmet Can, “Artık Almanların tercihininin Türk mutfağının vazgeçilemez letzzzetleri olduğunu herkes biliyor” şeklinde konuştu.
Almanların artan ilgisini Ayhaber’e açıklayan Ahmet Can, “Hepimiz biliyoruz ki bizim lezzetlerimiz gerçekten vazgeçilmezdir. Her yörenin her yemeğini sunarak ülkemizin ve yemek kültürümüzün tanıtımını yapıyoruz. Almanların kaliteyi ve lezzeti takip ederek sürekli müşteri konumuna gelmeleri de mutfağımızın Almanya’da tutulduğunu ve kendine özgü bir yer edindiğini göstermektedir. Bizim mutfağımız bizim tadımız, bizim tadımız ise bizim adımızdır” şeklinde sözlerini tamamladı.
Uzun yıllardan beri Avrupa pazarında giderek artan TOYOTA modelleri Almanya’da Alman ve göçmenlerin tercih ettiği otomobillerin başında geliyor.
Würzburg’un önemli TOYOTA bayilerinden Autohaus Stumpf Genel Müdürü Andreas Mücke Ayhaber’e yaptığı açıklamalarda TOYOTA’nın her geçen gün kendisine yeni pazarlar buluduğunu belirterek, “Bu marka bir dünya harikasıdır. Bu bağlamda giderek artan deneme sürüşleri ve hemen her markaya artan ilgiden de anlıyoruz ki Pazar payı giderek genişliyor. Her şeyden önce bir Japon harikası olduğunu hempimizin bildigi TOYOTA modellerimiz için sanırım fazla konuşmaya gerek yok. Sadece deneme sürüşü yapmak gerek” şeklinde konuştu.
TOYOTA sever Türklere de müjdemiz var diyen Autohaus Stumpf Genel Müdürü Andreas Mücke; “C-HR modellerinin yeni versiyonu Türkiye fabrikamızda imal ediliyor. Özellikle Türk hamşerilerimiz bu modellleri Made in Türkiye olarak sürebilirler. Reklam kampanyamız da aynı bu bu isimle tanıtılmıştır.” şeklinde konuştu.
Türk Devletleri Teşkilatı (eski adıyla Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi - Türk Konseyi), Türk Devletleri arasında kapsamlı işbirliğini teşvik etmek amacı ile uluslararası bir örgüt olarak 2009 yılında kurulmuştur. Teşkilatın kurucu üyeleri Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye`dir. Ekim 2019'da Bakü'de gerçekleştirilen 7. Zirve sırasında Özbekistan Teşkilata tam üye olarak katılmıştır. Macaristan ise Eylül 2018'de Kırgızistan'ın Cholpon-Ata şehrinde düzenlenen 6. Zirve sırasında, Türkmenistan Kasım 2021'de İstanbul'da düzenlenen 8. Zirvede, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Semerkant'ta düzenlenen 9. Zirvede ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 2023 yılında Astana'da düzenlenen 10. Zirve sırasında Teşkilat nezdinde gözlemci statüsü kazanmıştır.
Temel belgeleri olan 3 Ekim 2009 tarihli Nahçıvan Anlaşması ve 16 Eylül 2010 tarihli İstanbul Bildirisi'ne göre, Teşkilata üye ülkeler, Birleşmiş Milletler Anlaşması'nın amaçları ve ilkelerinin yanı sıra uluslararası hukukun diğer evrensel olarak tanınan ilkelerini benimsemiştir. Barış ve güvenliğin korunması ile iyi komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesine ilişkin uluslararası normlar, TDT çatısı altında yürütülecek işbirliğinin zeminini oluşturmaktadır.
Türk Devletleri Teşkilatı, 1992 yılından beri toplanan, "Türkçe Konuşan Devletler Devlet Başkanları Zirveleri" sonucunda ortaya çıkan ortak siyasi irade üzerine kurulmuştur. Bu zamana kadar 10 Zirve gerçekleşmiş olup, bunlardan İstanbul'da düzenlenen 16 Eylül 2010 tarihli son Zirvede Teşkilatın o zamanki adıyla Türk Konseyi'nin kuruluşu resmen ilan edilmiş, öncelikleri ve yol haritası ortaya konulmuştur. Teşkilatın daimi bir yapı olarak kurulmasıyla birlikte yapılan Zirveler, Türk Devletleri Zirveleri olarak yeniden adlandırılmıştır.
Amaçlar
Nahçıvan Anlaşmanın önsözünde üye devletler, Birleşmiş Milletler Anlaşması'nın amaç ve ilkelerine bağlılıklarını teyit ederek, Teşkilatın temel amacını, Türk Devletleri arasında kapsamlı işbirliğini derinleştirmek, bölgesel ve küresel barış ile istikrara katkıda bulunmak olarak tanımlamışlardır. Üye ülkeler ayrıca, demokrasi, insan haklarına saygı, hukukun üstünlüğü ve iyi yönetişim gibi temel ilkelere bağlılıklarını ifade etmişlerdir. Teşkilat kapsamındaki işbirliği, üye ülkeler arasındaki ortak tarih, kültür, kimlik ve Türk dili konuşan halkların dil birliğinden kaynaklanan özel dayanışma temelinde inşa edilmektedir.
Örgütün, Nahçıvan Anlaşması'nın 2. Maddesinde ortaya konulan temel amaç ve görevleri şunlardır:
- Taraflar arasında karşılıklı güvenin güçlendirilmesi;
- Bölge ve bölge dışında barışın korunması;
- Dış politika konularında ortak tutumlar benimsenmesi;
- Uluslararası terörizm, ayrılıkçılık, aşırılık ve sınır ötesi suçlarla mücadele için eylemlerin koordine edilmesi;
- Ortak amaçlarla ilgili her alanda etkili bölgesel ve ikili işbirliğinin geliştirilmesi;
- Ticaret ve yatırım için uygun koşulların yaratılması;
- Kapsamlı ve dengeli bir ekonomik büyüme, sosyal ve kültürel gelişimin amaçlanması;
- Hukukun üstünlüğünün sağlanması, iyi yönetim ve insan haklarının korunması konularının tartışılması;
- Bilim, teknoloji, eğitim ve kültür alanlarında etkileşimin genişletilmesi;
- Kitle iletişim araçlarıyla etkileşimin ve daha yoğun bir iletişimin teşvik edilmesi;
- Hukuki konularda bilgi değişimi ve adli işbirliğinin teşvik edilmesi.
BERLİN (AA) - Almanya'da yıllık enflasyon, martta yüzde 2,2'ye inerek, Nisan 2021'den beri en düşük seviyesine geriledi.
Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis), fiyat artışlarına ilişkin mart ayı öncü verilerini açıkladı.
Buna göre, Almanya'da şubatta yüzde 2,5 olan yıllık enflasyon, martta yüzde 2,2'ye geriledi. Böylece ülkede enflasyon oranı Nisan 2021'den (yüzde 2) beri en düşük değere geriledi. Ülkede enflasyon Mayıs 2021’de ise yine yüzde 2,2 seviyesindeydi.
Piyasalardaki beklenti de enflasyonunun martta yüzde 2,2’ye inmesi yönündeydi.
Ülkede enflasyon oranı, aylık bazda ise 0,4 artış gösterdi.
AB uyumlu TÜFE de martta bir önceki aya göre yüzde 0,6 ve yıllık bazda yüzde 2,3 yükseldi.
Almanya'nın gıda ve enerji hariç tutularak hesaplanan çekirdek enflasyon oranı ise şubatta yüzde 3,4 seviyesinden martta yüzde 3,3’e geriledi.
Ülkede aylardır enflasyonda en büyük belirleyici olan gıda ürünlerinde fiyatlar martta bir yıl öncesine göre yüzde 0,7 ve enerji ürünleri yüzde 2,7 düşüş gösterdi.
- Enflasyon ECB hedefine yaklaşıyor
Orta vadede yüzde 2'lik enflasyon hedefleyen ECB'nin yaptığı tahminlere göre bu hedef uzakta değil.
ECB’nin bu hedefine diğer Avrupa ülkelerinin de giderek yaklaşması dikkati çekiyor. Fransa'da enflasyon yüzde 2,4'e gerilerken İtalya'da ise oran yüzde 1,3 ile bir süredir ECB hedefinin altında kalıyor.
Bu arada, Avro Bölgesi'nde ocakta yüzde 2,8 olan yıllık enflasyon, şubatta yüzde 2,6'ya geriledi. 20 ülkeli bölgede çekirdek enflasyon ocakta yüzde 3,3 iken şubatta yüzde 3,1'e düştü.
ECB, Temmuz 2022'den bu yana art arda 10 toplantıda faiz oranlarını toplamda 450 baz puan artırmıştı. Eylül 2023'teki toplantısında mevduat faizini yüzde 4'e yükselten Banka, ekim, aralık, ocak ve mart toplantılarında değişikliğe gitmedi.
ECB'nin, artık giderek artan şekilde ilk faiz indirimine doğru ilerlemesi de dikkati çekiyor.
Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, 20 Mart'ta, Bankanın muhtemelen Haziran 2024'te ilk faiz indirimine karar vermek için yeterli güvenceye sahip olacağını belirterek, "İlk faiz indiriminden sonra faizlerin izleyeceği yolu önceden taahhüt edemiyoruz." ifadesini kullanmıştı.
Almanya, İtalya, Hollanda, Slovakya, İspanya, İrlanda ve Yunanistan merkez bankası başkanları da faiz indirimi için haziran ayını işaret etmişti.
Avrupa Merkez Bankası, faiz oranlarını belirlemek için 11 Nisan ve 6 Haziran'da toplanacak.
BERLİN (AA) - Alman Mühendisler Derneği (VDMA), Almanya'da şubatta makine mühendisliğinde siparişlerin yıllık yüzde 10 düştüğünü bildirdi.
Almanya ekonomisinin bel kemiği olan sanayi üretimini temsil eden VDMA, şubat ayına ilişkin sipariş verilerini açıkladı.
Buna göre, ülkede makine mühendisliğinde siparişler şubatta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10 azaldı.
Şubatta, Almanya içi siparişlerde yüzde 11, Avro Bölgesi siparişlerinde yüzde 15'lik düşüş görüldü. Avro Bölgesi dışındaki ülkelerden gelen siparişlerde yüzde 8’lik azalış dikkati çekti.
Dalgalanmalara daha az açık olan Aralık 2023-Şubat 2024'e kadar üç aylık dönemde siparişler, önceki yılın aynı dönemine göre reel olarak yüzde 8 azaldı.
VDMA baş ekonomisti Ralph Wiechers, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Şu anda sipariş sürecinde halen küçük tonlar ağır basıyor. Araştırmacılar, yılın ikinci yarısında trendin tersine döneceğini düşünüyor. Makine mühendisliği geç konjonktürel bir sektördür, bu nedenle sipariş durgunluğunun sona ermesi biraz zaman alabilir. Olumlu olan şey, enflasyon oranlarının şu anda düşmeye devam ediyor olması." ifadelerini kullandı.
VDMA, Almanya'nın en büyük ikinci sektörü olan makine mühendisliği 1 milyondan fazla istihdam sağlıyor. Üretiminin yüzde 70'ten fazlası da ihraç ediliyor.