Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ve Uluslararası Medya Enformasyon Derneği (UMED) iş birliğinde ülkemizde iletişim alanında eğitim alan uluslararası öğrencilere yönelik düzenlenen Medya Akademisi programı tamamlandı. Akademi kapsamında genç iletişimciler alanında uzman isimlerden medya sektörüne yönelik çeşitli eğitimler aldı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ile Uluslararası Medya Enformasyon Derneği (UMED) iş birliğinde Türkiye Bursları kapsamında Ankara’daki üniversitelerde iletişim alanında eğitim alan uluslararası öğrencilere yönelik düzenlenen Medya Akademisi programı tamamlandı. Beş hafta süren akademi kapsamında alanında profesyonel gazeteciler uluslararası öğrencilere medya sektörüne yönelik tecrübe paylaşımında bulunarak teorik ve pratik bilgiler aktardı.
Eğitimler sürecinde uluslararası öğrenciler; haber yazım teknikleri, televizyon gazeteciliği, muhabirlik, internet medyası ve editörlüğü, diploması muhabirliği ve medya etiği alanlarında dersler aldı.
YTB Ankara Ofisinde gerçekleşen program sayesinde genç iletişimciler kariyer planlamalarında bir basamağı daha geride bırakırken, önemli bir iletişim ağına sahip oldu.
 
 
 
 
ÖZEL HABER GAZETECİYE AYRICALIK KATAR
Akademinin ilk dersini TRT Kurdi Kanal Koordinatörü Kemal Gümüş verdi. Gümüş “Habercilik” başlığı altında verdiği eğitiminde tecrübelerini paylaştı. Meslek hayatında yaşadığı olaylardan örneklerle iyi bir haberin nasıl olması gerektiğini anlatan Gümüş, özel habere dikkat çekerek, özel haberin gazeteciye ayrıcalık katacağının altını çizdi. Her habere gazetecinin kendi özgün bakış açısı ile bakması gerektiğini söyleyen Gümüş, “Her habere gittiğimde, her ülkeye gittiğimde olaylara ‘bir şeyi farklı yapmalıyım’ gözü ile bakarım. Bütün medyanın gözü rutin işte olurken, iyi bir haberci oradan özel haber çıkarmaya çalışır. Diğer gazetecilerin gözünden kaçan bir olayı araştırıp bulmanız gerekir” diye konuştu.
Akabinde ise TRT Haber Dijital Yayın Uzmanı Sercan Türkyılmaz, sosyal medya eğitimi ile öğrencilerle buluştu. Türkyılmaz verdiği eğitimde dijital medya uygulamaları ve sosyal medya kullanımı hakkında bilgiler aktardı. Türkyılmaz, etkili ve özgün içerik oluşturma konusuna da değindi.  
 
 
 
 
DİJİTAL MEDYA KOLAY ULAŞILABİLEN GÜNCEL BİR ALAN
Programın ikinci haftasında ise ilk dersi “internet haberciliği” başlığı ile Memurlar.net Genel Yayın Yönetmeni Edip Üzen verdi. İnternet haberciliğinin diğer alanlardan farkına vurgu yapan Üzen, internet haberciliğinin çağımızdaki önemine dikkat çekti. Dijital medyanın geleneksel medyadan ayrılan özelliklerini paylaşan Üzen, dijital medyaya kolay ulaşıldığını ve her zaman güncel olduğunu dile getirdi. Üzen konuşmasında internet haberciliğinin gelişim sürecinin de altını çizdi.
Eğitimler TRT Kurdi Haber Müdürü Gülabi Eryaman’ın "TV haberciliği" sunumuyla devam etti. Eryaman, haber kavramı, televizyon haberciliğinin dinamikleri ve televizyon dili hakkındaki sunumunu paylaştı. Haber kavramının insanlık tarihi kadar eski olduğunu belirten Eryaman, günümüze kadar yaşanan süreç içerisinde artan iletişim araçlarının etkisiyle televizyon haberciliğinin daha fazla önem kazandığını ifade etti.
 
 
 
 
GEÇMİŞTE GAZETE MANŞETLERİYLE TOPLUMSAL MÜHENDİSLİK ÇALIŞMALARI YAPILDI
Programın üçüncü haftasında ise Sabah Gazetesi Haber Koordinatörü Kenan Kıran "Algı Yönetimi" sunumu ile öğrencilerle bir araya geldi. Haber alma sürecinde mobil cihazların önem kazandığını bildiren Kıran, bu alana hâkim olan oluşumların etki oranlarının yüksek olduğunu söyledi. Kıran, geçmiş dönemlere ait gazete manşetlerinden örneklerle yapılan toplumsal mühendislik çalışmalarına ve algı operasyonlarına dikkat çekti. Kıran sunumunda medyanın algı yönetimindeki rolüne vurgu yaptı.
AK Parti Tanıtım ve Medya Başkan Yardımcısı Ömer Arvas da "Dijital Medya" eğitimi ile dijital medyaların yönetim stratejisine ilişkin sunumu gerçekleştirdi. Arvas, dijital mecralara ve kullanıcı profillerine yönelik istatiksel bilgiler paylaştı.
 
 
 
 
SON DÖNEMDE DİPLOMASİ MUHABİRLİĞİ ÖNEM KAZANDI
Akademinin dördüncü haftasında da TRT Haber Dış Haberler Müdürü Özcan Tikit "Diplomasi Muhabirliği" alanında önemli bilgiler aktardı. Son dönemde devletlerin artık diplomasiye daha da önem vermeye başladıklarını vurgulayan Tikit, bu durumdan geniş bir dış politika ağı doğduğunu ve burada da dış politika gazeteciliğinin önem kazandığını bildirdi. Gazeteciyi diğer meslek gruplarından ayıran temel meselenin kamuoyunu bilgilendirme aşaması olduğunu dile getiren Tikit, gazetecinin bir olayın perde arkasını kamuoyu için araştırmakla görevli olduğunu söyledi. Bu olayları araştırırken de manipüle edilmemeye dikkat etmesi gerektiğini belirtti.
Medya Akademisi kapsamında İletişim Uzmanı Uğur Korkmaz "Basın Danışmanlığı" eğitimi verdi. Korkmaz bir kurumdaki iletişim kanallarının işleyiş biçimlerini anlattı. Korkmaz, bilginin habere dönüşmesi ve medya kurumları aracılıyla kamuoyuna sunulması aşaması hakkında bilgiler vererek kriz yönetimi konusuna değindi.
Akademinin son haftasında ise gazeteci Ahmet Açıkay "Medya Etiği" başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Açıkay, medya etiği ve gazeteciliğinin temel ilkeleri çerçevesinde kamuoyuna sunulan; metinlerin, fotoğrafların ve videoların hazırlanma aşamasında dikkat edilmesi gereken unsurların altını çizdi.
 
 
 
 
ÇOK GÜZEL BİR ÜLKEDE EĞİTİM ALIYORSUNUZ
Akademinin son dersini ise “TV Programcılığı” başlığı ile TRT Spor Spikeri Hünkâr Mutlu verdi. Mutlu öğrencilere TV programcılığının teknik aşamalarını anlatırken aynı zamanda kendi programlarından ve yayınlarından örneklerle tecrübe paylaşımında bulundu ve öğrencilerin sorularını yanıtladı. Hünkâr, “Çok güzel bir ülkede eğitim alıyorsunuz, bundan sonraki hayatınızda burada elde ettiğiniz tecrübeleri meslek hayatınıza yansıtın” diyerek tavsiyelerde bulundu.
 
 
BERLİN (AA) - Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Ukrayna'nın doğusundaki gerilime ilişkin, sınırlarının değişmemesinin Avrupa için büyük önem taşıdığını söyledi.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Belçika'nın başkenti Brüksel'de düzenlenen Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi'nin ardından Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ortak basın toplantısı düzenledi.

Zirvede Ukrayna'nın güvenliği konusunu görüştüklerini dile getiren Scholz, bu konuda AB üyeleri arasındaki dayanışmayı görmekten mutlu olduğunu belirtti.

Scholz, "Avrupa sınırlarının yerinden oynamaması bizim için büyük önem taşıyor. Bu güvenlik konusu herkes için geçerli. Bu ancak Avrupa'daki ortak güvenlik ilkesine saygı gösterilerek başarılabilir." dedi.

Scholz, sınır ihlali durumunda buna tepki verilmesinin hesaba katılması gerektiğini kaydetti.

Alman Şansölye, Brüksel'de Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelensky ile görüştüklerini ve Normandiya formatının canlandırılması konusunda hem fikir olduklarını belirtti.

Olaf Scholz, Kuzey Akım 2 Doğal Gaz Boru Hattı'nın işletme ruhsatıyla Ukrayna'daki krizi azaltma çabalarının birleştirilmesine karşı çıkarak, "Kuzey Akım 2, bir özel sektör projesidir. Avrupa Enerji Yasası çerçevesinde ruhsat konusundaki karar, Alman makamları tarafından verilecektir." ifadelerini kullandı.

Alpakas, Bisons, Hirsche, Tiger und einige weitere Tiere des Tiergartens freuen sich über eine Spende von 150 Weihnachtsbäumen: Die Schaustellerinnen und Schausteller der Kinderweihnacht haben die Bäume dem Tiergarten Ende November überlassen.
 
Zebus, Ziegen, Schafe und Alpakas haben bereits an den frisch geschlagenen Bäumen geknabbert. In den kommenden Tagen verteilt das Tiergartenteam die übrigen Weihnachtsbäume an weitere Pflanzenfresser wie Takine, Wisente, Bisons, Hirsche und viele mehr.
Für sie ist das frische Grün eine willkommene Abwechslung auf dem Futterplan, aber auch noch mehr als das: "Wegen ihres Gehaltes an Rohfasern, Terpenen und ätherischen Ölen sind frische Nadelgehölze ein wertvolles Winterfutter", sagt der Inspektor des Tiergartens, Thomas Seitz.

"Zum Spielen geben wir die Bäume aber auch zu den Eisbären, Löwen und Tigern. Als Abwechslung im "Tigeralltag" träufeln wir manchmal etwas Parfüm auf die Bäume, dann reiben sich die Tiere genussvoll mit dem Nadel- und Parfümduft ein."

Dass die Bäume in diesem Jahr an den Tiergarten gingen, ist außergewöhnlich. "Normalerweise verschenken wir die Weihnachtsbäume am Ende der Kinderweihnacht an unsere Besucherinnen und Besucher", sagt Barbara Lauterbach vom Süddeutschen Schaustellerverband. "Um den Händlern aber in dieser ohnehin für alle schwierigen Situation keine Konkurrenz zu machen, haben wir uns nach der Absage der Weihnachtsmärkte dazu entschieden, die Bäume in diesem Jahr an den Tiergarten zu geben."
Türkiye Maarif Vakfınca, 25-26 Kasım'da dünyanın farklı ülkelerinden eğitimcilerin konuşmacı olarak katılacağı İstanbul Eğitim Zirvesi düzenlenecek.
 
Vakıftan yapılan açıklamaya göre, "Eğitimde Yeni Eğilimler ve Dönüşüm" temasıyla ilki gerçekleştirilecek İstanbul Eğitim Zirvesi'nde eğitime ilişkin analiz, gelecek perspektifleri, kuramsal yaklaşımlar ve uygulamalar tartışılacak.
Eğitim dünyasında yaşanan gelişmelerin farklı ülke tecrübeleri ışığında paylaşılacağı uluslararası bir platform ve marka olması hedeflenen zirveye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da onur konuğu olarak katılması bekleniyor.
 
Zirvede, eğitimin geleceğinin ne olacağı, eğitim ve kalkınma, eğitim ve toplumsal adalet, dijitalleşmenin uluslararasılaşmayı nasıl etkileyeceği, eğitimin yeniden modellenmesi ve müfredatın uluslararasılaşması gibi sorulara cevap aranacak.
OECD, PISA, UNESCO, Dünya Bankası, Harvard Üniversitesi, Oxford Üniversitesi ve Cambridge Üniversitesi gibi kurumlardan akademisyen ve uzmanların katılacağı İstanbul Eğitim Zirvesi'nde, ödüllü eğitimci ve yazarlar, eğitim alanında küresel ölçekte operasyonlar yürüten iş insanları, dünyaca tanınmış eğitim kurumlarının yöneticileri ve müfredat uzmanlarınca eğitimin geçmişi, geleceği ve eğitimdeki yeni eğilimleri konuşulacak.
 
Zirvede ayrıca Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Mahmut Özer'in yanı sıra Katar, Arnavutluk ve Nijer'in ilgili bakanlarının da katılımıyla üst düzey bir oturum da gerçekleştirilecek.
 
Katılım ücretsiz
Zirvede, Türkiye Maarif Vakfı öğrencilerinin hikayeleri de paylaşılacak. Dünyanın 47 ülkesinde faaliyet gösteren Maarif Okullarının çalışmalarından derlenen "Eğitimde İyi Örnekler" video ve fotoğraflar e-Sergiyle katılımcılara sunulacak.
Ayrıca Türkiye Maarif Vakfınca zirveyi takip edecek katılımcılara açık erişim sağlanacak, tüm oturumlarda Türkçe, Fransızca ve Arapça çeviriler yapılacak.
Zirveye katılım ücretsiz olacak ve katılımcılara sertifika verilecek.
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB)'e bağlı Köln Merkez Camii'ne kundaklama girişiminde bulunuldu. Olay yerine gelen polis ekipleri geniş kapsamlı araştırmalarda bulunarak soruşturma başlattı.
Köln DİTİB Merkez Camii'ne Cuma günü sabahın erken saatlerinde henüz kimliği belirlenmeyen bisikletli bir kişi tarafından bir bidon benzin ve çok sayıda çakmağın bırakıldığının caminin özel güvenlik görevlileri tarafından tespit edilmesiyle olası bir facia engellendi. Kundaklama girişiminde bulunan şahıs hakkında Köln siyasi suçlar polisi tarafından soruşturma başlatıldı.
 
“Polis birçok ilde cami ve cemevlerini arayarak uyarılarda bulunuyor.”
DİTİB Genel Başkanı Kazım Türkmen basın mensuplarına yaptığı açıklamada, kundaklama girişiminden dolayı çok üzgün olduklarını ifade etti. Failin, caminin arka tarafından bisikletiyle geçerken benzin dökerek kundaklama girişiminde bulunduğunu söyleyen Türkmen, olay sonrası polisin bilgilendirildiğini ve sonrasında ekiplerin olay yerine gelerek incelemelere başladığını ifade etti. Köln polisine özellikle teşekkür eden DİTİB Genel Başkanı Türkmen, failin bir an önce yakalanmasını arzu ettiğini söyledi. Türkmen; “Olayın önemini ve ciddiyetini şuradan daha iyi anlıyoruz. Şu anda sadece Köln’de değil, civar illerde de polisler, camileri ve hatta cemevlerini arayarak, böyle bir olayın gerçekleştiğini ve dikkatli olunması gerektiğini ifade ediyor.” dedi. Türkmen açıklamasında şunları söyledi: “Tabiki olayın şurası enteresan: Biz daha iki gün önce, Köln Belediyesi’ne Cuma günleri ezanın dışarıya okunabilmesi için müracaat etmiş ve bunu da Alman basınına gerek yazılı gerekse görsel olarak ifade etmiştik. Bu, Köln bölgesindeki yerel gazetelerde ve diğer ulusal gazetelerde de geniş bir yankı uyandırmıştı.” Türkmen, akıllara bu olayın buna bir tepki olup olmadığı ve belediyenin olası izninin engellenmek istenip istenmediği sorusunu getirdiğini söyledi. Türkmen, bu olayda, müslümanların kendilerini daha fazla Köln’lü ve daha fazla Almanya’lı hissedebileceği güzel bir gelişmeyi sabote etme amacının da bulunabileceğini sözlerine ekledi.
 
 “Bu tür sabotaj girişimleri müşterek güzel faaliyetlerimize engel olamayacaktır.”
DİTİB Genel Başkanı Türkmen; “Ancak ben burada, Köln Belediyemizin ve Alman siyasetinin sağduyulu yaklaşımıyla, bu tür eylem ve sabotaj girişimlerinin böylesi güzel faaliyetlere ve gelişmelere engel olamayacağını düşünüyorum.” dedi. Caminin veya binanın her hangi bir yerine gizlenmiş bir şeyin olabileceği ihtimaline karşı, polisin özel eğitilmiş köpeklerle de bir arama yaptığını belirten Türkmen, bu araştırmanın sonucunu merakla beklediklerini ifade etti.  
 
“Bu tür sabotajlar, Alman toplumuyla barış ve kardeşliğimizi engelleyemez.”
Bu eylem girişimi ile, müslümanlarla Alman toplumu arasındaki kardeşliğin baltalanmasının hedeflendiği söyleyen Türkmen; “Bu tür eylemleri planlayanların, aşı kampanyaları ve Almanya’daki sel felaketi sonrası organize edilen yardım kampanyaları ile ‘Biz de bu toplumun bir parçasıyız.’ mesajı veren müslümanların bu güzel gelişmelerini sabote etme ve sansasyonel bir eylem yaparak insanların kalplerine korku vermeyi amaçladıklarına inanıyorum. Zaten aşırı sağcıların ve terör eylemlerini gerçekleştirenlerin hedefi insanların içine korku salmaktır.” diye konuştu.
Türkmen açıklamasını; “Bu tür eylemlerle Alman toplumu ile aramızdaki barış ve kardeşlik bağının zedelenmesinin mümkün olmadığına inanıyorum.” sözleriyle tamamladı.
Zur ersten Beratung des von den "Ampel"-Parteien eingebrachten Gesetzentwurfs zur Änderung des Infektionsschutzgesetzes und weiterer Gesetze anlässlich der Aufhebung der Feststellung der epidemischen Lage von nationaler Tragweite erklärt Hans Peter Wollseifer, Präsident des Zentralverbandes des Deutschen Handwerks (ZDH):
 
"Es ist unverständlich und sendet das falsche Signal, dass die drei absehbar neuen Regierungsfraktionen ungeachtet der massiven Infektionsdynamik und der vorhersehbaren Engpässe im intensivmedizinischen Bereich unbeirrt an ihrem Plan festhalten, die epidemische Lage von nationaler Reichweite gleichsam per Knopfdruck als beendet zu definieren. Damit entfällt die bisherige Rechtsgrundlage von Anti-Corona-Maßnahmen ausgerechnet zu einem Zeitpunkt, zu dem Handeln notwendig wäre, um unseren Betrieben in dieser volatilen Lage zumindest einen verlässlichen Handlungskanon an die Hand zu geben. Statt solcher gesetzestechnischer Spiegelfechtereien erwarten unsere Betriebe dringend politische Entscheidungen und bundesweit abgestimmte Maßnahmen, um die vierte Welle wirksam abzubremsen. Doch auch in Sachen Abstimmung zwischen Bund und Ländern sowie zwischen den Ländern ist derzeit keine Bereitschaft zu einer Abstimmung von Anti-Corona-Schritten festzustellen.
 
Ein neuerlicher Lockdown muss verhindert werden. Unsere Betriebe brauchen Gewissheit darüber, auf welcher Grundlage sie etwa Schutzkonzepte für den eigenen Betrieb organisieren sollen. Dafür müssen sie den Corona-Status ihrer Beschäftigten kennen. Hierzu findet sich im Entwurf des Gesetzes zur Abschaffung der epidemischen Lage noch nichts Substanzielles.
 
Das geplante Gesetz wird voraussichtlich den ohnehin schon bestehenden Flickenteppich an Regelungen, die von Bundesland zu Bundesland unterschiedlich sind, eher noch vergrößern - mit allen Problemen gerade auch für Handwerksbetriebe, die über die Grenzen mehrerer Bundesländer hinweg tätig sind.
 
Es braucht gemeinsames und entschiedenes Handeln aller politischen Entscheidungsträger, und zwar jetzt!"
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), Türk Konseyi üye ülkelerle iş birliğinin geliştirilmesi ve ortak değerlerin yeniden inşası adına; ekonomi, enerji, ulaşım, yargı, sağlık, eğitim, kültür, gençlik ve diaspora gibi alanlarda önemli projeler hayata geçirdi.  
 
Türk Dili Konuşan Ülkeler İş birliği Konseyi (Türk Konseyi / Türk Keneşi) Devlet Başkanları 8. Zirvesi İstanbul’da Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda (Yassıada) gerçekleştiriliyor. Zirvede liderler, bölgesel ve uluslararası siyasi ve ekonomik gelişmelerle ilgili görüş alışverişinde bulunuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), 2011 yılından bu yana, Türk Konseyi üye ülkeleri olan Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’a yönelik; eğitim, gençlik, ulaşım, sağlık, ekonomi, adalet, akademi ve kültürel alanlarda 60 faaliyet ve proje desteğiyle birlikte tüm ülkelerin yer aldığı toplam 45 ortak proje gerçekleştirdi.  
 
 
 
 
TÜRK KONSEYİ ÜYE ÜLKELERDEN ÖĞRENCİLERE BURS  
 
YTB tarafından yürütülen Türkiye Bursları programı kapsamında Azerbaycan’dan 5 bin 951 kişi burslandırılmış olup, hali hazırda ise 478 öğrenci Türkiye’de eğitim görüyor. Türkiye Bursları kapsamında Kazakistan’dan ise 5 bin 586 kişiye burs sağlanmış olup, haliz hazırda 508 Kazakistanlı öğrenci ülkemizdeki eğitimlerine devam ediyor. Kırgızistan’dan da 4 bin 620 kişiye eğitim imkânı sağlanırken 246 Kırgızistanlı öğrenci ise Türkiye’deki çeşitli üniversitelerde eğitim hayatlarını sürdürüyor. Türk Konseyine üye ülkelerden Özbekistan’dan da 2 bin 518 kişiye burs imkânı sunulurken hali hazırda 220 Özbekistanlı uluslararası öğrenci eğitimlerine devam ediyor.  
 
Toplamda ise üye ülkelerden 75 bin 354 burs başvurusu alınırken bunlardan başarılı 18 bin 675 öğrenci burslandırıldı. Süreç içinde 12 bin 893 kişi mezun olurken hali hazırda ise bin 452 öğrenci eğitimlerine devam ediyor. 
 
 
MEZUN BULUŞMALARI VE MEZUN DERNEKLERİ 
 
Türkiye’deki eğitimleri tamamlayarak ülkelerine dönen öğrencileri yalnız bırakmayan YTB, Türkiye Mezunları çalışmaları altında onlarca proje hayata geçiriyor. Bu kapsamda mezunlarla bağların koparılmaması ve iletişimin güçlenmesi için mezun buluşmaları gerçekleştirilerek mezun derneklerinin kurulması teşvik ediliyor. Çalışmalar çerçevesinde 2018 yılında Bakü’de Türkiye Mezunları buluşması düzenlenirken, 2017 yılında ise Nur-Sultan ve Almatı Nevruz Buluşmaları kapsamında Kazakistan’da mezunlar bir araya geldi. Yine 2019 yılında Özbekistanlı mezunlar Taşkent’te buluştu. Kırgızistanlı mezunlar ise 2018 yılında Bakü’de gerçekleştirilen buluşmaya katılım sağladı.  
 
 
YTB DESTEĞİYLE DİASPORALAR BİR ARAYA GELİYOR  
 
Konseyin diaspora alanındaki çalışmalarında YTB önemli bir paydaş olarak yürüttüğü faaliyetler ile öne çıkıyor. YTB, üye ülkelerde diaspora alanında muhataplarına yönelik tecrübe paylaşımı programları gerçekleştirirken, ilaveten Avrupa ve Amerika gibi ortak Türk diasporasının yoğun olduğu ülkelerde vatandaşların ve soydaşların bir araya gelerek kaynaşmalarını teşvik ediyor. Bunların yanında ise üye ülkelerle diasporalar arası iş birliğine yönelik anlaşmalar imzalanıyor. Bu kapsamda 2018 yılında Ankara’da Azerbaycan ile Diaspora Alanında İş birliği Mutabakat Zaptı imzalandı. Yine 2018 yılında Kazakistan ile Otandastar Vakfı Kapasite Geliştirme Programı hayata geçirilirken Türkiye-Kazakistan Arasında Diaspora Politikaları Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptına varıldı. Türkiye ve Özbekistan Arasında Diaspora Politikaları Alanında İşbirliğine İlişkin mutabakata ilişkin ise çalışmalar devam ediyor.  
 
 
SOYDAŞ GENÇ VE ÇOCUKLARIN GELİŞİMİ İÇİN ONLARCA PROJE  
 
Tarihin belirli dönemlerinde aynı çatı altında yaşadığımız soydaşlarımızla sıcak ilişkilerin yeniden tesisi için çalışmalar yürüten YTB, Türk Konseyi üye ülkelerine yönelik önemli faaliyetlerde bulundu. Bu kapsamda Azerbaycan’daki soydaş genç ve çocukların gelişleri için projeler gerçekleştirildi. Hocalı katliamını unutturmamak ve gelecek kuşaklara aktarmak için “Hocalı Katliamı Anma Yürüyüşü ve 1915 Olaylarını Anlamak ve 1992 Hocalı Soykırımı Çevrim İçi Konferans programları” icra edildi. “Azerbaycan Düşünce Tarihi Projesi” hayata geçirildi.  
 
Kazakistan’a yönelik ise “Uygur Toplumu Somut Olmayan Kültürel Miras Çalışması: Almatı Örneği”, “Ahmet Yesevi’den Günümüze Türkiye-Kazakistan Medeniyet Köprüleri Projesi” ile Türkiye- Kazakistan ilişkileri seminerleri ve “Ahıskalı Türkçe Öğretmenlerinin Eğitimi” çalışmaları öne çıktı.  
 
Kırgızistan’a yönelik yapılan faaliyetler kapsamında ise “Göçebe Oyunları”, “Kırgızistan’da Toplumsal Barışın Sağlanması için Barış Eğitimi Araştırma Projesi” ve “Anadolu Mektebi-Cengiz Aytmatov’un İzinde Kültür Projesi” başlıklarında projeler düzenlendi.  
 
Özbekistan’a yönelik de “Doğumunun 125. Yılında Abdullah Kadiri Sempozyumu”, “Özbekistan Acil Tıp Eğitimi Projesi”, “Türkçe – Özbekçe Teorik ve Pratik Tercüme Eğitimi” ve “Türkoloji Fakültelerine Materyal Desteği” çalışmaları yapıldı.   
 
 
ORTAK DEĞERLERİN YENİNDEN İNŞASI İÇİN PROJELER  
 
YTB, unutulmaya yüz tutmuş ortak değerlerin yeniden tesisine ilişkin soydaş toplulukların refah seviyesini yükseltecek ekonomik, sosyal ve kültürel çalışmalar için de Türk Cumhuriyetlerine yönelik projeler geliştirdi. Bu çerçevede, “Avrasya Yaz Okulu Projesi”, “Avrasya Gençlik Okulu”, “Avrasya Düşünce Kuruluşları Buluşması”, “Ahıska Sürgünü Anma Programları”, “Türk Dünyası Covid-19’la Mücadele Çevrim İçi Eğitimleri”, “Türk Dünyası Çevrim İçi Medya Eğitimleri”, “Türk Dünyası Genç Liderler Programı” ve “Uluslararası Türk Dili Kurultay ve Sempozyumları” organize edildi. 
Bereits seit 2013 ist Vueling am Airport Nürnberg mit der beliebten Verbindung nach Barcelona vertreten. Seit heute fliegt die spanische Fluggesellschaft zusätzlich den Flughafen Paris-Orly an. „Paris gehört zu den attraktivsten Städtezielen ab Nürnberg und ist auch für die Wirtschaft eine wichtige Destination. Deshalb freuen wir uns besonders über diese Bereicherung unseres Flugplans durch Vueling“, so Flughafengeschäftsführer Dr. Michael Hupe.
 
Ulla Bär, Country Manager Germany von Vueling, sagt: „Ich freue mich sehr, heute den ersten Flug von Vueling zwischen Nürnberg und Paris-Orly zu präsentieren. Das Ziel von Vueling ist es, weiterhin einen Beitrag für die Tourismusbranche zu leisten. Die Entscheidung, die neue Strecken zwischen Deutschland und Frankreich aufzunehmen, geht genau in diese Richtung. Die Reiselust der Menschen ist nach wie vor vorhanden und wir sind bereit, unseren Kunden neue beliebte Ziele anzubieten, sowohl für Urlauber als auch für Geschäftsreisende."
 
Die neue Verbindung wird von Vueling jeweils dienstags, donnerstags und samstags zu attraktiven Flugzeiten angeboten. Das Angebot richtet sich neben Städtereisenden auch an die Beschäftigten internationaler Unternehmen. So unterhalten beispielsweise Framatome und die Consorsbank als Marke der französischen Großbank BNP Paribas intensive Beziehungen nach Paris.
 
Der Flughafen Paris-Orly ist neben dem Flughafen Charles de Gaulle der zweite Airport der französischen Hauptstadt, der von Nürnberg aus nonstop angeflogen wird (Charles de Gaulle mit Air France). Orly ist nur rund 15 Kilometer vom Stadtzentrum entfernt und mit öffentlichen Verkehrsmitteln gut an die Innenstadt angebunden. Für die neue Verbindung ab Nürnberg wird vorerst ein Airbus A330 eingesetzt, der Ende November vom sparsameren A320 Neo abgelöst wird.
 
Mit über 120 Flugzeugen ist Vueling als Mitglied der IAG (International Airline Group rund um British Airways und Iberia) die zweitgrößte Airline in Spanien. Seit 2013 verbindet die Fluggesellschaft regelmäßig Barcelona mit Nürnberg. In dieser Zeit wurden über 250.000 Passagiere auf der Strecke gezählt. Im aktuellen Winterhalbjahr wird die Verbindung nach Barcelona zweimal wöchentlich und im kommenden Sommer voraussichtlich fünfmal pro Woche angeboten. Tickets sind über Reisebüros oder unter vueling.com/de (https://getme.to/P9ax3qsZ5v8B) buchbar. 
 
Vueling bei der Ankunft aus Paris-Orly in Nürnberg. | Foto: Airport Nürnberg

Ülke ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yüzde 2 küçülürken, bir önceki çeyrekte ise yüzde 1,9 büyüme kaydetmişti.

BERLİN (AA) - Alman ekonomisi, salgının yayılmasını önlemek amacıyla uygulanan kısıtlamaların hafifletilmesinin özel tüketimi artırması nedeniyle bu yılın üçüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,8'lik büyüme kaydetti.

Almanya Federal İstatistik Ofisi'nin (Destatis) öncü verilerine göre, ülkede mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH), bu yılın üçüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 1,8 büyüdü.

Piyasa beklentisi ekonominin yüzde 2,2 genişlemesi yönündeydi.

Destatis, Alman ekonomisindeki toparlanmanın yaz aylarında da devam ettiğini belirterek, üçüncü çeyrekteki büyümenin büyük ölçüde yüksek özel tüketici harcamalarından kaynaklandığını vurguladı.

Ülke ekonomisi, salgının yayılmasını önlemek amacıyla uygulanan katı ve uzun kısıtlamaların özel tüketimi yavaşlatması sonucu bu yılın ilk çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 2 küçüldükten sonra, ikinci çeyrekte söz konusu kısıtlamaların gevşetilmesinin etkisiyle yüzde 1,9 büyümüştü.

Alman sanayideki önemli ara ürünler için devam eden malzeme sıkıntısı nedeniyle, Alman ekonomisine ilişkin beklentiler son zamanlarda olumsuzlaşmıştı.

Almanya’da ekonomik büyümenin en önemli göstergesi olan Ifo İş Ortamı Güven Endeksi, ekimde 97,7 puana gerileyerek düşüşünü art arda 4'üncü aya taşırken, tedarik darboğazlarının Alman ekonomisini zorlu bir sonbahar dönemiyle karşı karşıya bıraktığı belirtilmişti.

Ülkenin önde gelen 5 ekonomik düşünce kuruluşu, 14 Ekim’de tedarik zincirindeki sıkıntıların sanayi üretimini yavaşlatması nedeniyle 2021 büyüme beklentisini yüzde 3,7'den 2,4'e düşürmüştü.

Bu düşürmenin ardından, 27 Ekim’de de Alman hükümeti, bu yıl için daha önce yüzde 3,5 olarak açıklanan resmi büyüme beklentisini Kovid-19 pandemisinin kalıcı etkileri ve tedarik zincirindeki sıkıntılardan dolayı aşağı yönlü revize ederek yüzde 2,6'ya çekmişti.

Analistler, tedarik darboğazlarına ek olarak, tekrar artış gösteren Kovid-19 vaka sayılarını da Alman ekonomisi için risk olarak görüyor. Ayrıca, yüksek enerji fiyatlarının tetiklediği enflasyon, ekimde yüzde 4,5 ile 1993'ten bu yana en yüksek seviyesine çıkarak şirketler ve tüketiciler için bir yük oluşturmaya devam etti.

Almanya'da ekonomi, Kovid-19 salgınının sebep olduğu sağlık ve ekonomik kriz nedeniyle 2020'de yüzde 4,9 küçülerek, 10 yıldır devam eden büyüme trendine son vermişti.

ING Almanya Başekonomisti Carsten Brzeski, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Alman ekonomisi büyüyor ama yeterince güçlü değil, tedarik zincirdeki kesintiler ve yüksek enerji fiyatları, Alman ekonomisinin kriz öncesi seviyelere dönmesini geciktirecek.” ifadesini kullandı.

Başkan Haluk Dokur mesajında, ”Geçtiğimiz haftalarda Türkiye Cumhuriyeti Nürnberg Başkonsolosu Sayın Serdar Deniz, Türkiye Cumhuriyeti München Ticaret Ateseşi Sayın Ertem Çoban, Müsiad Nürnberg/Nordbayern e.V. yönetim kurulu üyemiz Mühibe Serçe Aydın Özcan ve Samet Satır ile birlikte, Örlenbach Amazon paket dağıtım merkezinde 25 araç ile paket dağıtım hizmeti veren iş kadını sayın Azra SARI hanımefendiyi ziyaret ettik. Kendisinden, dünya devi Amazon bünyesindeki yaptığı iş hakkında bilgi aldık. Ardından Amazon yetkilisi bizlere, Amazon Dünyası hakkında detaylı bilgi verdi. Azra hanıma ve Amazon yetkililerine göstermiş oldukları güzel misafirperverlik örneğinden dolayı teşekkürlerimizi sunuyor ve aramıza tekrar hoşgeldin, diyoruz şeklinde konuştu.