Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
İSTANBUL (AA) - Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği Eğitim Görevlisi Prof. Dr. Ramazan Kargın, kalp hastalığı olanların oruç tutma kararını, tedavilerini yürüten hekimle birlikte alması gerektiğini bildirdi.
Prof. Dr. Kargın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Müslüman alemi için büyük öneme sahip ramazan ayının birçok faziletlerinden birinin de oruç ibadetinin vücut sağlığı için faydaları olduğunu belirtti.
Kalp damar hastaları için de bu ayın ayrıca önem taşıdığını dile getiren Kargın, ilerlemiş kalp hastalığı olanlarda veya belirtileri ani başlayanlarda hastalığa bağlı yaşamsal risk durumu oluşabildiğini, oruçlu günlerde uzun süre gıda ve sıvı alınmamasının hassas olan vücut fonksiyonlarında değişikliklere yol açabildiğini vurguladı.
Kargın, "Kalp damar hastalıkları, ritim bozuklukları, yüksek tansiyon ve ileri evre kalp yetersizliğine kadar değişebilen birçok hastalığın tek bir tipini veya birçoğunu birlikte barındırabilir. Bu hastalıklarda uygulanan tedavi ile klinik durum hemodinamik olarak normal şartlarda tutulmaya çalışılıp, hasta şikayetlerinin giderilmesi amaçlanır. Ancak, bazen klinik durumun karmaşık olması veya hastalığın ani başlaması nedeniyle hastane şartlarında da tedavi uygulamaları yapılır. Dolayısıyla hastalığın tipi ve şiddetine göre oruç tutma kararı, takibini yapan hekimle birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir." diye konuştu.
- "Hastalar oruçlu oldukları dönemde de ilaçlarına devam etmeli"
Hastaneden taburcu olan hastalarda kalp krizi geçirenlerin, stent takılanların, kalp yetersizliği olanların birkaç hafta, kalp ameliyatı ya da kalp nakli olanların ise aylar sonra günlük aktivitelerini rahat bir şekilde yapabilecek duruma geldiklerini belirten Kargın, bu hastaların ancak günlük aktivitelerini rahat şekilde yaptıkları dönemden itibaren oruç tutmaya başlayabileceklerini aktardı.
Kargın, şöyle devam etti:
"Devam eden göğüs ağrısı, nefes darlığı ve rahatsızlık veren çarpıntı, kontrol altına alınamayan kan basıncı, ileri evre kalp yetersizliği ya da yüksek doz ilaç alan kalp hastalarında klinik durum değişkenliğinin fazla olması ve daha yoğun ilaç alması gerektiği için bu hastalarımız oruç tutmayabilirler. İlaç tedavisi ile kardiyak şikayeti düzelen, kan basıncı normal seyreden, yakın zamanda hayatını tehdit eden bir kalp rahatsızlığı ya da ameliyatı geçirmemiş hastalarımız, sahur veya iftarda ilaçlarını almak koşuluyla oruçlarını tutabilirler. İlaç tedavisinin ayarlanması oruç tutmadan önce yapılmalıdır. Hastalar oruçlu oldukları dönemde de ilaçlarına devam etmelidir. Günde tek doz ilaç kullananlar sabahki ilaçlarını sahurda, akşamki ilaçlarını iftarda alarak tedavilerine devam edebilirler. Önemli olan ilacın her gün aynı saatte alınmasıdır."
Prof. Dr. Ramazan Kargın, ramazan ayında da sağlıklı beslenme alışkanlıklarına devam edilmesi gerektiğini, iftar ile sahur arasında yeterli ve dengeli bir beslenme ile sıvı alımının önemli olduğunu anlatarak, "Ramazan ayında da kalp sağlığımıza dikkat etmeliyiz. Oruç tutma kararını tedavimizi yapan hekimimizle birlikte değerlendirmeliyiz. İlaçların kullanım düzeni önceden belirlendikten sonra, iftar ve sahurda doğru ve ölçülü beslenerek, yeterli sıvı alarak oruç ibadetimizi yapabiliriz." ifadelerini kullandı.
İSTANBUL (AA) - Medipol Pendik Üniversite Hastanesi'nden Diyetisyen Gizem Gençyürek, sahura kalkmadan oruç tutmanın bağışıklık sistemini savunmasız bırakabileceğine dikkati çekerek, "Bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak için, taze sebzelere ve meyvelere iftar ve sahur sofralarında mutlaka yer vermeliyiz" ifadesini kullandı.
Medipol'den yapılan açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Gençyürek, KOVİD-19 salgınında ihtiyaç duyulan güçlü bağışıklık sistemi için sahurda ve iftarda doğru beslenmenin önemine dikkati çekti.
Gençyürek, "Sahur ve iftarda tüketeceğimiz besinler içinde bulunduğumuz pandemi sürecinde çok daha önemli hale geldi. Ramazan ayı boyunca doğru beslenerek bağışıklık sisteminizi güçlendirebilirsiniz." dedi.
Özellikle Ramazan ayında probiyotiklerden yoğurt ve kefir gibi besinlerin mutlaka tüketmesi gerektiğine vurgu yapan Gençyürek, "Et, yumurta, balık gibi kaliteli protein kaynakları beslenmemizde yer almalı. İyi C vitamini kaynağı olan kırmızı kapya biber, maydanoz, limon, portakal gibi besinleri sahur ve iftar sofralarına mutlaka eklemeliyiz." ifadesini kullandı.
Gençyürek, sahura kalkmadan oruç tutmanın bağışıklık sistemini savunmasız bırakabileceğine dikkati çekerek, şunları kaydetti;
"Bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak için, taze sebzelere ve meyvelere iftar ve sahur sofralarında mutlaka yer vermeliyiz. Zeytinyağı, Hindistan cevizi yağı, fındık, badem, ceviz gibi sağlıklı yağ kaynaklarını tüketmeliyiz. Hazır paketli gıdalar, sofra şekeri, hamur işleri, asitli içecekler gibi basit karbonhidrat kaynaklarından uzak durmalıyız ve tam tahıllı kompleks karbonhidrat kaynaklarına yönelmeliyiz. İftarla sahur arasında 2 litre su tüketimini tamamlayıp, uyku düzenimize önem vermeliyiz."
Yemek ve salatalara ekstra tuz koymamak için tuzlukların sofralardan kaldırılması uyarısında bulunan Gençyürek, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Özellikle Ramazan ayında turşu, şalgam suyu gibi sodyum içeriği yüksek besinler ile aşırı baharatlı ve acı yiyecek/içeceklerden uzak durmalıyız. Sahurda, reçel, bal, şekerli içecekler, ekstra şeker içeren komposto/hoşaf gibi besinlerden ve fazla porsiyonda meyve tüketiminden kaçınmalıyız. İftarla sahur arasında en az 10 bardak su tüketimi sağlamalıyız. İftar ve sahurda aşırı yağlı yiyeceklerden kaçınmalıyız."
Gençyürek, gün içinde iftara kadar tok tutacak besinlere ilişkin olarak "Süt, az tuzlu/tuzsuz peynir, yoğurt gibi kaliteli protein kaynakları ile çiğ fındık/badem, ceviz gibi yağlı tohumlar tok tutucu özellikleriyle mutlaka sahur sofralarında yer almalı. Beyaz ekmek, pide, makarna, pirinç pilavı gibi çabuk acıkmaya neden olabilecek basit karbonhidrat kaynakları yerine tam buğday ekmeği, çavdar ekmeği gibi tokluk sağlayıcı besinler tüketilmeli." değerlendirmesinde bulundu.
WUPPERTAL (AA) - Almanya'da Diyanet İşleri Türk İslam Birliğine (DİTİB) bağlı bazı camilerde, belirli günlerde cemaate ücretsiz yeni tip koronavirüs (Kovid-19) testi yapılmaya başlandı.
DİTİB'e bağlı Wuppertal Merkez Camisi'nde geçen hafta başlatılan uygulama ile cuma günleri cami lokalinde 12.00-15.00 saatleri arasında hızlı test yapılıyor.
Camide ekibiyle test yapan Dr. Mehmet Burgazlı, burada yaptığı açıklamada, testlerin doğruluk oranının yüzde 99,8 olduğunu, cuma günleri camide test uygulamasına gelecek haftalarda da devam edeceklerini söyledi.
Hangi sigortaya bağlı olduğuna bakılmaksızın sağlık sigortası yanında olan herkese bu testi ücretsiz yaptıklarını ifade eden Burgazlı, gizli kalan hastalıkları ortaya çıkararak pandemiyle mücadele ettiklerine işaret etti.
Uygulama kapsamında test sonucu pozitif çıkanların karantinaya alınarak tedaviye yönlendirildiği belirtildi.
Türkiye'de Kovid-19 salgınında toplumsal bağışıklama kapsamında uygulanan aşı programına göre bugün 60 yaş üzeri ve eşleri ile risk grubundaki bazı hastalar için aşılama süreci başladı. Sancaktepe Şehit Prof.Dr. İlhan Varank Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gelen vatandaşlara aşıları yapıldı.
(AA)
SARAYBOSNA (AA) - Balkan ülkelerinde yeni tip koronavirüse (Kovid-19) yakalanan ve virüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı son günlerde hızla artıyor.
Henüz kitlesel aşılama için aşı tedarik edemeyen Bosna Hersek'te son 24 saatte 1852 yeni vaka tespit edilirken, 62 kişi de yaşamını yitirdi. Ülkedeki toplam vaka sayısı 158 bini geçerken, can kaybı da 6 bin 67 oldu.
Başta başkent Saraybosna olmak üzere birçok şehirde hastanelerin doluluk oranlarının yükseldiği ülkede birçok salgın tedbiri de yeniden uygulanmaya başladı.
Bosna Hersek Federasyonu (FBIH) entitesinde daha önce 23.00-05.00 saatleri arasında uygulanan sokağa çıkma yasağı, 21.00-05.00 arasında uygulanacak ve kapalı alanlarda en çok 20 kişiye kadar toplanmalara izin verilecek.
Bosna Hersek'te salgının en etkili olduğu Saraybosna Kantonu'nda (KS) kafe ve restoranların kapatılmasının ardından en az iki hafta boyunca spor salonu ve havuzların da kapatılması kararlaştırıldı.
Daha önce Sırbistan, Slovenya ve Türkiye'nin aşı yardımında bulunma sözü verdiği Bosna Hersek'e Çin'in de 50 bin doz aşı bağışlayacağı açıklandı.
- Sırbistan'da hastaneler dolmak üzere
Avrupa'da aşılama çalışmalarında en başarılı ülkelerden biri olan Sırbistan'da da son günlerde Kovid-19 sayıları artıyor. Son 25 saatte 5 bin 297 yeni vaka tespit edilen ülkede, 37 kişi daha hayatını kaybetti. Sırbistan'daki toplam vaka sayısı 566 bin 669'a, can kaybı da son 5 bin 39'a yükseldi.
Sırbistan Sağlık Bakanı Zlatibor Loncar, artan vaka ve ölümler nedeniyle yeniden alınan tedbirlerde gevşetilmeye gidilmeyeceğini belirterek, ülke genelindeki hastanelerde doluluk oranının yüzde 90'a yükseldiğini söyledi.
- Hırvatistan'da devlet erkanı AstraZeneca aşısı yaptırdı
620 bin nüfuslu Karadağ'da son 24 saatte 434 yeni vaka daha tespit edilirken, 4 kişi daha hayatını kaybetti. Ülke genelindeki vaka sayısı 88 bin 550'ye yükselirken, can kaybı da 1224 oldu.
Karadağ'da, ülke genelinde karantinaya gidilmesi tartışılırken, şu ana dek nüfusun sadece yüzde 1'inin aşılandığı bildirildi.
Hırvatistan'da ise son 24 saatte 1891 yeni vaka ve 20 can kaybı daha kaydedildi. Ülkedeki vaka sayısı 260 bin 636'ya yükselirken, can kaybı 5 bin 828 oldu.
Son günlerde artan vaka ve ölü sayıları nedeniyle ülkede uzaktan eğitime geçilme kararı alındı.
Bu arada Başbakan Andrej Plenkovic, Meclis Başkanı Gordan Jandrokovic ve Sağlık Bakanı Vili Beros AstraZeneca aşısı oldu.
- Arnavutluk, Kuzey Makedonya ve Kosova
Kosova'daki vaka sayısı son 24 saatte 781 artarak 84 bin 498'e ulaşırken, can kaybı da 17 artarak 1803'e çıktı.
Kuzey Makedonya'daki vaka sayısı 120 bin 882'ye, can kaybı ise 3 bin 528'e yükseldi.
Kuzey Makedonya Başbakanı Zoran Zaev, Kovid-19 Aşıları Küresel Erişim Programı (COVAX) kapsamında bekledikleri aşıların ülkeye ulaşmasıyla kitlesel aşılamanın mart sonunda ya da nisan başında başlayabileceğini açıkladı.
Bölge ülkelerinden Arnavutluk'taki vaka sayısı ise 121 bin 847'ye, can kaybı 2 bin 156'ya çıktı.