Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından yurt dışında yaşayan çocuk ve gençlerin Türkçe öğrenme becerilerinin gelişmesine katkı sunmak ve kar amacı gütmeyen eğitim kurumlarını desteklemek amacıyla ilan edilen “Türkçe Saati Proje Destek Programı (TSP)” başvuruları başladı.

 

Kültür ve Turizm Bakanlığı Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından yurt dışında yaşayan çocuk ve gençlerin Türkçe bilgi ve becerilerini artırarak sosyal ve kültürel gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla hayata geçirilen “Türkçe Saati Proje Destek Programı (TSP)”na başvurular açıldı. Program ile yurt dışındaki yeni kuşağa Türkçe ve Türk kültürünü öğreten; sivil toplum kuruluşları, eğitim kurumları ve kar amacı gütmeyen kuruluşlar desteklenecek.

 

YTB ilan ettiği bu programla, yurt dışındaki sivil toplum kuruluşlarının kendi imkânlarıyla yıllardır sürdürdükleri Türkçe eğitim çalışmalarını desteklerken aynı zamanda kuruluşların kurumsallaşmasına da katkı sağlıyor.

 

SON BAŞVURU TARİHİ 1 HAZİRAN 2022

 

Türkçe Saati Proje Destek Programına başvurular üç modül çerçevesinde alınıyor. Birinci modül; okul öncesi dönemdeki çocuklara Türkçe ve ülke dilinde çift dilli oyun gruplarının oluşturulmasını içeriyor. İkinci modül ise; okul dönemindeki çocuk ve gençlere yönelik Türkçe kurslarını oluşturuyor. Üçüncü modülde de; Türkçe ve ülke dilinde hizmet veren çift dilli okul öncesi eğitim kurumlarının desteklenmesi yer alıyor. Her üç modüle dair ayrıntılı başvuru rehberi  “https://www.ytb.gov.tr/yurtdisi-vatandaslar/turkce-saati-proje-destek-programi” adresinde bulunuyor. Başvurular ise “https://proje.ytb.gov.tr/” sayfasından alınacak olup son tarih 1 Haziran 2022 olarak belirlenmiş durumda.

 

 
8. Cumhurbaşkanımız rahmetli TURGUT ÖZAL’ı minnetle anıyoruz. 
 
Gücünü milletten alan, demokrasiye ve halka inanmış, Türkiye’yi dünyaya açan, hizmetleriyle Türkiye’ye çağ atlatan TURGUT ÖZAL‘ı vefatının 29. Yılında Rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz. Mekanın cennet olsun milletini seven adam.
 
 
TURGUT ÖZAL KİMDİR ?
 
13 Ekim 1927 yılında Malatya’da doğdu. Babası Mehmet Sıddık Özal, annesi ise Hafize Özal'dır. Babası memur olduğu için öğrenimini farklı okullarda tamamladı. Öğrenim hayatına Bilecik'te başlayan Özal, daha sonra Mardin, Konya ve Kayseri'de öğrenimini sürdürdü. 1950 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi –Elektrik mühendisliğini bitirdi. 1952 yılında ABD ‘ye giderek ekonomi tahsili gördü. Türkiye’ye döndükten sonra Elektrik işleri Etüt İdaresi’nde çalışmaya başladı.1952 yılında Ayhan İnal’la evlendi. Kısa bir süre sonra boşandı ve 1954 yılında Semra hanım ile evlendi ve üç çocukları oldu.
 
1959 yılında Ankara Ordonat Okulu'nda yedek subay olarak askerliğini yaptı.1961-1962 yıllarında Milli Savunma Bakanlığı Bilimsel Danışma Kurulu üyesi olarak yaptı. Ayrıca, Ortadoğu Teknik Üniversitesi‘nde ders verdi.
 
1965 seçimlerinden sonra Süleyman Demirel'in danışmanı olarak görev yaptı. 1967 yılında Devlet Planlama Teşkilatı’nın Müsteşarı oldu. 1971-1973 arasında Dünya Bankası Sanayi Dairesi'nde danışman olarak çalışan Özal Türkiye’ye döndükten sonra başta Sabancı Holding olmak üzere birçok şirkette yönetici olarak çalıştı.
 
1977 genel seçimlerinde Millî Selamet Partisi'nden İzmir milletvekili adayı oldu; fakat seçilemedi. 43 Hükümet döneminde Başbakanlık Müsteşarlığı görevine getirildi.
 
20 Mayıs 1983'de Anavatan Partisi'ni kuran Turgut Özal 6 Kasım 1983'deki seçimlerde 400 kişiden oluşan parlamentoda 211 milletvekili çıkararak 45. Hükümet'in Başbakanı ve tek başına iktidar oldu. 1984 yerel seçimlerinden de başarıyla çıkan Özal, 13 Nisan 1985'de yapılan ilk kongrede tekrar genel başkanlığa seçildi.
 
31 Ekim 1989'da TBMM tarafından Türkiye Cumhuriyeti'nin 8. Cumhurbaşkanı olarak seçildi.
 
17 Nisan 1993 tarihinde geçirdiği bir rahatsızlık sebebiyle görevi sırasında vefat etmiştir.
Gücünü milletten alan, demokrasiye ve halka inanmış, Türkiye’yi dünyaya açan, hizmetleriyle Türkiye’ye çağ atlatan TURGUT ÖZAL‘ı vefatının 29. Yılında Rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz. Mekanın cennet olsun milletini seven adam.
 
Haber: Doğan Tufan 

 

İslam Toplumu Milli Görüş(IGMG) Kuzey Bavyera bölge teşkilatı tarafından Nürnberg IGMG Merkez Camisi‘nde konferans salonunda iftar programı düzenlendi.Kur-an’ı Kerim okunmasıyla başlayan Programa Nürnberg Başkonsolosu Serdar Deniz, Eğtim Ataşesi Dr.Mune Savaş, Din Hizmetler Ataşesi Fuad Gökçebay, Kilise Temsilcisi Dr.Thomas Amberg, THY Nürnberg Müdürü Abdullah Ömer Çelik, IGMG Kuzey Bavyera Bölge Teşkilat Başkanı İsmail satır, IGMG Genel Merkez Hatibi UKBA Bilal Demiroğlu, IGMG Nürnberg Başkanı Yusuf Güler, DİTİB Kuzey Bavyera Eyalet Birliği Başkanı Uğur Cankurt, Fürth DİTİB Dernek Başkanı Refet Avcı, MÜSİAD Kuzey Bavyera Nürnberg Șube Başkanı Haluk Dokur, Nürnberg Metropol Türk Toplumu Başkanı Bülent Bayraktar,  Avrupa El Ele Vakfı Genel Başkanı Cengiz Hocazade, Saadet Avrupa Nürnberg Bölge Teşkilat Başkan Yardımcısı Musa Tamer, Sürekli&Kollegen Avukatlık Ofisinden Ender Sürekli, IGMG Kadın Kolları ve IGMG Gençlik Kolları Başkanlarıyla birlikte çok sayıda

 

 


Komşusu açken,tok yatan bizden değldir’
IGMG Kuzey Bavyera Bölge Başkanı İsmail Satır, ‘Ramazan ayının,oruçlarımızla bedenimizi,zekatlarımızı,malımızı,ibadet,taat ve tefekkürlerimizle ruhlarımz arındırdığımız bir aydır.Ramazan ayının başı rahmet, ortası magrifet ve sonu cehennem azabından kurtuluştur.Bu ay,tüm insalığa karşı merhamet duygularının pekiştiği aydır ve  yardım bekleyenlere karşı daha da bir şevkle el uzatma ayıdır’dedi. Bir Müslümanın yardıma muhtaç olana sırtını dönemeyeciğini belirten Satır “Komşusu açken, tok yatan bizden değildir’buyuran Peygamberin ümmeti olarak bizler,din,dl,ırk ayırımı yapmaksızın zor durumlarda evini terk etmek zorunda kalmış insanlarada karşı mesuliyetlerimiz vardır diye’’ konuştur. Bu nedenle, IGMG merkez,bölge ve şube teşkilatlarının “Medine ensari” bilinciyle bu ramazanda da gerek mültecilere gerekse diğer yadıma muhtaçlara iftar vermeye devam edildiğini belirterek,insanlar arasında birbirine olan güvenin,dayanışmanın birliğin ve beraberliğin artmasını diliyorum” dedi.

 

 

‘Pandemi hayatımızı köklü değişime uğrattı’
İftar Programına katılan Nürnberg Başkonsolosu Serdar Deniz, pandemi öncesinde olduğu gibi, pandemi sonrasında da ülkemiz dahil tüm dünyada mülteci sorunları bitmedi.Suriyeli vatandaşlarımızın acı ve trajedik durumları yüregimizi dağlıyor.Bunun üzerine pandemi musibeti girince işler çok daha çetrefelli hale geldi. Pandemi hayatımızı köklü değişime uğrattı dedi.Pandemi kalksa bile pandemi dönemindeki birtakım alışkanlıklar hayatmızda yer almaya devam edeceğini belirten Deniz, ‘İşler büyük ölçüde dijital ortamdan halleder hale gelecektir.Yeniliklere,yeni düzene karşı hazırlıklı olmalıyız. Türk Toplumu olarak geleceğe umutla adım atmaya yönelik beklentilerimiz boşa çıkmaz’diye konuştu. İslam dini sevgi saygı güzel ahlak ve ibadet demek olduğunuda sözlrine ekleyen Deniz, güzel ahlakın en fazla idrak edildiği ve fazlasıyla yaşandığı ayın ramazan ayıdır diyerek Ramazan ayının önemini vurguladı.

 

 

‘Ramazan bir rahmet,bereket,bağışlayan aydır’
Din Hizmetler Ataşesi Fuad Gökçebay’da, ‘Ramazan bir rahmet,bereket ,bağışlayan aydır ve çok kültürlülüğe, birlikteliğe katkı sağlar. Ramazan sadece bedenimize karşı değil ,aynı zamanda nefsimize karşı bir imtihan ayıdır. Allaha şükür bedenimize karşı imtihanı iyi veriyoruz, ama toplumsal imtihanı çok iyi vermediğimiz dönemler yaşıyoruz.

İslam düşmanlığının çoğalması ,camilerimize olan saldırıların artması ve hepimizin farklı kategoriler içinde değerlendirilerek ötekileştirilme ve yabancılaştırılmaya tabi tutulmamız olarak karşımıza çıkıyor. Savaşlar bir an önce sona ermesi ve yerini barışın almalıdır. İnsanlar arasında birbirine olan güvenin,dayanışmanın birliğin ve beraberlik aertmalıdır’dedi.

 

 

‘Zorda kalanlara yadım edilmeli’
IGMG Genel Merkez Teşkilatanma Başkan Yardımcısı Mehmet Ateş, ‘IGMG merkez,bölge ve şube teşkilatlarının Savaşlar nedeniyle canlarını kurtarmak için yollara düşmüş Afrikalılar,Rohingyalar,Suriyeler,Iraklılar,Afganistanlılar gibi pek çok milletten insanın dramı her gün bir insanlık ayıbı olarak karşımıza çıkmaya devam ediyor.Bu taploya son olarak Ukrayna’da dahil oldu.Ukrayna halkı dahil tüm sığınmacılara yardım elini uzatan, sığınmacılara kapılarını açan,onları misafir eden tüm bölgelerimizdeki yöneticilerimize teşekkür ediyorum.Birlik,beraaberlik ve dayanışm içinde olursak sorunların dertlerin sorunu kolaylaştırır’dedi.

Ilhan Baba-Nürnberg

 

 

 

Avrupa Türk-İslam Kültür Dernekleri Birliği e.V. (ATİB) Genel Başkanı Durmuş Yıldırım, yayımladığı mesajda, barış ve huzur dolu bir bayram temennisiyle Hıristiyan âleminin Paskalya Bayramını tebrik etti:

ATİB Genel Başkanı Durmuş Yıldırım, “Hıristiyan dünyasının en büyük (dinî) bayramlardan olan Paskalya kutlamalarına hazırlanıyor” dedikten sonra sözlerine şöyle devam etti:
Ölümden sonraki hayatın bir hatırlatıcısı olan bu kutlamalarda inanlar, Tanrı’nın verdiği nimetlere şükretmeyi ve sevinçlerini dile getirirler. Bu vesile ile, Hıristiyan âleminin Paskalya Bayramı’nı kutluyor, barış içerisinde ve huzurlu bayramlar diliyorum.

Yüce Allah bu dünyada bizi farklı konularda imtihana tabi tutar. Şimdi de böyle bir zaman içerisindeyiz. Koronavirüsün yol açtığı yokluk ve sıkıntılar bir nebze olsun azalmaya doğru giderken, dünya ve insanlık bu defa da maalesef Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşı büyük bir endişeyle izliyor. Pek çok insan hayatını, sevdiklerini ve varını yoğunu kaybediyor.

Dünyada yaşanan son gelişmeler bizleri tekrar saygı, sevgi ve anlayış ile birlik olmayı, hoşgörüyle barış içerisinde birlikte kardeşçe yaşamamızı, birbirimizi desteklediğimiz nispette güçlü olacağımızı göstermektedir.


Bu duygu ve düşüncelerle, ATİB Genel Merkezi ve ATİB Camiası olarak Hıristiyan komşularımıza, aileleri ve sevdikleriyle birlikte huzurlu paskalya yortusu dileriz.

Durmuş Yıldırım   /  ATİB Genel Başkanı

Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Gürer GÜLSEVİN, 11 Nisan 2022 tarihinde İzmir Ekonomi Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından düzenlenen etkinlikte “Türkçe ve Hukuk Dili” başlıklı bir konferans verdi. Konferansa, İzmir Ekonomi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevilay UZUNALLI ile akademisyen ve öğrenciler katıldı.

Prof. Dr. GÜLSEVİN yaptığı konuşmada, Türk dilinin tarihî derinliği üzerinde durarak pek çok dünya dili ile etkileşim hâlinde olduğunu ifade etti. Türkçenin yayıldığı coğrafya bakımından çok geniş sınırlara ulaştığını kaydeden GÜLSEVİN, Türkçenin hem konuşma ve yazı dili hem resmî dil hem de eğitim ve bilim dili olarak kullanıldığını, bu bakımdan ayrıcalıklı bir konumda olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Gürer GÜLSEVİN konuşmasında ayrıca, hukuk dilinin geçirdiği tarihî ve sosyal süreç hakkında bilgiler aktararak hukuk terimlerinin günümüzdeki durumundan söz etti.

 

 

 

 

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Ukrayna'daki Türk gemilerine ilişkin son durumu paylaştı. Tahıl, yağ, kömür ve demir yüklü 22 geminin Ukrayna'nın Karadeniz'deki sahilinde beklediğini belirten Karaismailoğlu, "Ukrayna Büyükelçisi ile istişare yaptık. O gemileri oradan almamız gerekiyor." dedi.

 

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Savaş nedeniyle Ukrayna'da bekleyen Türk gemileriyle ilgili bilgi veren Karaismailoğlu, 22 gemimizin Karadeniz'de beklediğini söyledi.

Karaismailoğlu, Rusya'nın kontrolündeki Azak Denizi ve Kerç Boğazı'nda bekleyen ayçiçeği yağı yüklü Türk gemilerinin haftalar önce döndüğünü anımsatarak, şöyle konuştu:

"Şu anda özellikle Ukrayna'nın Karadeniz'deki sahillerinde bekleyen 22 gemimiz var. Bunlardan çoğu Türk sahipli. Türk bayraklı olanlar da var içinde. Hatta bugün Ukrayna Büyükelçisi ile istişare yaptık. O gemileri oradan almamız gerekiyor.

 

Başlarda 200'ün üzerinde mürettebat vardı, onların bir kısmını tahliye ettik. Şimdi 90 mürettebat var ama onlar tahliye talebinde bulunmadı, gemiyi terk etmek istemiyorlar.

 

Gemilerde tahıl, ayçiçeği yağı, kömür ve demir var. 50 güne yaklaştı. Gemi sahipleri de tedirgin, müjdeli haber bekliyor. Biz de teyakkuz halindeyiz. Arama Kurtarma Merkezimizden çalışan gemi adamlarıyla sürekli irtibattayız. Hem Rusya hem Ukrayna tarafıyla görüşmelerimiz devam ediyor.

 

Türkiye'nin dışında başka ülkelerin de gemileri var. Bölgede yaklaşık 100 gemi bulunuyor. Bir an önce bunların kurtarılması lazım ama savaşın bitmesi lazım. Ayrıca geminin dışında limanda özellikle Ukrayna tarafında ihracat bekleyen yükler var. Diğer taraftan aslında bizim limanlarda Ukrayna'ya gitmek üzere bekleyen yükler de bulunuyor. Savaş ortamı her şeyi altüst ediyor."

 

 

Hessen Güney bölgemize bağlı Aschaffenburg, Offenbach ve Rüsselsheim derneklerimiz tarafından gerçekleştirilen Çanakkale Programı, kalabalık bir katılımı ile gerçekleştirildi.

Kuran'ı Kerim okunması ardından Şehitlerimiz için bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal marşımızın okunarak başladı. 

Almanya Türk Federasyon (ATF) Başkanlık divanı üyesi Sayın Yusuf Zorluoğlu, ATF Hessen-Güney Bölge Başkanımız Sayın Serkan Sarı, önceki dönem bölge başkanımız Sayın Zihni Tosun, Rüsselsheim derneğimizin başkanı Sayın Hurşit Kulaksız, Offenbach derneğimizin başkanı Sayın Latif Yıldırım, Aschaffenburg derneğimizin başkanı Sayın Serkan Sarı, ATF GİK üyemiz Sayın Dursun Çiçek ve çok sayıda vatandaşlarımız katıldılar.

 

19 Mart Çanakkale Deniz Zaferinin yıldönümüne denk gelen programımıza konuşmacı olarak katılan Frankfurt derneğimizin din görevlisi Ahmet Aslantürk, o tarihi günleri kronolojik sıra ve yaşanmışlıklar ile dolu bilgiler eşliğinde katılımcılara detaylı bir şekilde anlattı.

Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm Gazi ve şehitlerimizi Rahmetle yad ediyoruz.

 

 

 

 

 

 
 
VW Grubu'nun ocak-mart döneminde özel kalemler öncesi karını, Ukrayna savaşı ve Çin'deki salgın kısıtlamalarına rağmen yüzde 77 artırması dikkati çekti
 

BERLİN (AA) - Alman otomotiv üreticisi Volkswagen (VW) Grubu, ocak-mart döneminde özel kalemler öncesi karını Ukrayna savaşı ve Çin'deki salgın kısıtlamalarına rağmen yüzde 77 artırarak 8,5 milyar avroya yükseltti.

Audi, Bugatti, Seat, Skoda ve Porsche markalarını da bünyesinde bulunduran VW Grubu, yılın ilk çeyreğine ilişkin öncü mali sonuçlarını duyurdu.

Buna göre, grubun geçen yıl ocak-mart döneminde 4,8 milyar avro olan özel kalemler öncesi karı, Ukrayna savaşının sebep olduğu tedarik sıkıntısı ve Çin'deki Kovid-19 kısıtlamaları nedeniyle üretimi durdurmasına rağmen bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 77 artışla 8,5 milyar avro oldu.

Grubun, ilk çeyrekteki araç teslimatları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 21,9 azalarak yaklaşık 1,9 milyona geriledi.

Buna karşın tamamen elektrikli araçların teslimatları ilk çeyrekte yüzde 65 artarak 99 bin 100'e ulaştı. Çin’deki elektrikli araçların satışları yüzde 365,5 artarak 28 bin 800’e ulaşması dikkati çekti.

Volkswagen, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının devam eden etkisi, Ukrayna savaşı ve öngörülemeyen emtia piyasalarının şirketin gelecekteki faaliyetlerini olumsuz olarak etkileyeceğini de duyurdu.

Buna rağmen Alman üretici, bu yıl araç satışlarının yüzde 8 ila 13 arasında artmasını bekliyor.

Diğer Alman otomobil üreticileri BMW ve Mercedes-Benz geçen hafta, ilk çeyrekte araç teslimatlarının sırasıyla yüzde 6,2 ve yüzde 15 düştüğünü bildirmişti.

Volkswagen, ilk çeyreğe ilişkin ayrıntılı sonuçları 4 Mayıs'ta açıklayacak.

 
Almanya Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı Robert Habeck:
“Şu anda herkesten enerji tasarrufuna katkıda bulunmalarını istiyorum. Kullanılmayan her kilometre, Rusya'nın enerji kaynaklarından uzaklaşmayı kolaylaştıran bir katkıdır"
 

BERLİN (AA) –Almanya Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı Robert Habeck, ülkesinin Rus enerjisinin fişini çekebilmesi için Almanlardan enerji tasarrufu yapmaya başlamasını istedi.

Alman hükümeti ,Rusya’nın Ukrayna'daki başlattığı savaşa tepki olarak Almanya’yı Rus gazı, kömürü ve petrolünden bağımsız hale getirme stratejisi izlerken, Habeck, Funke Medya Grubuna bağlı gazetelere yaptığı açıklamada, Alman vatandaşların enerji tüketimini azaltmaları halinde ülkenin enerji ithalatında Moskova’ya daha az bağımlı hale gelebileceğini belirtti.

Vatandaşlara mümkün olduğunca araba kullanmak yerine tren veya bisiklet kullanmayı önerdiğini aktaran Habeck, “Şu anda herkesten enerji tasarrufuna katkıda bulunmalarını istiyorum. Kullanılmayan her kilometre, Rusya'nın enerji kaynaklarından uzaklaşmayı kolaylaştıran bir katkıdır. Böylece iklimi de koruyoruz.” dedi.

Bakan Habeck, ülkesinde bireysel enerji tüketiminin yüzde 10 azaltılmasının mümkün olduğuna işaret ederek, imkan varsa şirketlerin çalışanlara evden çalışma seçeneği sunarak katkıda bulunabileceğini vurguladı.

Almanya'nın sanayide çarkları döndürmek ve konutları ısıtmak için Rus petrolü, gazı ve kömürüne diğer Avrupa ülkelerinden daha fazla bağımlı olduğu görülüyor. Ülke, ihtiyacı olan doğal gazın yüzde 55'ini, ham petrolün yüzde 35'ini ve kömürün yüzde 45'ini Rusya'dan karşılıyor.

Almanya'da konutların yaklaşık yarısı ağır sanayide elektrik üretmek için kullanılan doğal gazla ısıtılıyor.

Rusya'ya enerji bağımlılığını azaltmak için yoğun çalışmalar yürüten Alman hükümeti, Rus gazından tamamen bağımsız olmak için zamana ihtiyacı olduğunu belirtiyor. Hükümet, Rusya'dan arzın hemen durdurulmasına da karşı çıkıyor.

Almanya, Rus doğal gazına bağımlılığı azaltmak için inşa edilecek 2 LNG terminalinin 2 yıl içinde faaliyete geçmesini bekliyor. Halihazırda terminali olmayan Almanya, Katar'dan doğrudan LNG sevkiyatı yapamıyor.

Kimya ve çelikten enerji şirketlerine Alman iş dünyasının önde gelen isimleri, istikrarlı bir gaz, petrol ve kömür arzı olmadan üretimlerinin durma noktasına geleceği konusunda uyarıda bulunuyor.

Doğal gaz boru hatlarıyla Rusya'ya adeta kelepçelenmiş olan Almanya, Rusya'dan ithal ettiği enerji ürünlerine yasak getirecek katı yaptırımları uygulamayı başaramıyor.

Bu durum ise "Almanya'nın Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşını finanse ettiğine dair" bir algıya yol açıyor.

 

Avrupa Merkez Bankası beklenti anketine göre, Rusya-Ukrayna savaşının maliyetleri artırdığı, tedarik zincirlerini bozduğu ve ekonomik güveni sarstığı için Avro Bölgesi ekonomisi iki yıl daha yavaş ekonomik büyüme ve daha yüksek enflasyonla karşı karşıya kalacak.
 

BERLİN (AA) - Avrupa Merkez Bankası (ECB) Profesyonel Tahminciler Anketi'ne göre yıllık harmonize enflasyon beklentisi yüzde 3’ten yüzde 6’ya yükselirken, büyüme tahminleri yüzde 4,2’den yüzde 2,9'a geriledi.

Bu yılın ikinci çeyreği için ECB Profesyonel Tahminciler Anketi sonuçları açıklandı.

Ankete göre, Rusya-Ukrayna savaşının maliyetleri artırdığı, tedarik zincirlerini bozduğu ve ekonomik güveni sarstığı için Avro Bölgesi ekonomisi iki yıl daha yavaş ekonomik büyüme ve daha yüksek enflasyonla karşı karşıya kalacak.

Bu yıl için yıllık harmonize enflasyon tahmini yüzde 3’dan yüzde 6’ya yükseldi. 2023 yılı için yüzde 1,8’den yüzde 2,4’e çıkan harmonize enflasyon tahmini, 2024 için ise yüzde 1,9’da kaldı.

Bu yıla ilişkin enflasyon tahmininin, ECB’nin tüm Avro Bölgesi için yüzde 2'ye yakın enflasyon hedefinin çok üzerinde olması dikkati çekti

Ankette ortalama uzun vadeli enflasyon tahminleri ise 0,1 puan artarak yüzde 2,1 oldu.

ECB açıklamasında, "Kısa vadeli görünümle ilgili olarak, katılımcılar yüksek enflasyonu talep artışından ziyade öncelikle maliyet kaynaklı olarak gördüler. Ukrayna'daki çatışmanın, zirve yaptığına yönelik belirtileri göstermeye başlayan fiyat baskılarını yeniden artırdığı değerlendirildi.” ifadesini kullanıldı.

Ankete katılanların, Avro Bölgesi için Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH) büyüme tahminlerinin ise Rusya-Ukrayna savaşı ile aşağı yönlü revize olması dikkati çekti.

İkinci çeyrekte, geçen çeyreğe göre 2022 ve 2023 büyüme tahmininde sırasıyla 1,3 puan ve 0,4 puan aşağı yönlü revize görüldü. Bu yıl için yüzde 2,9 ve 2023 için yüzde 2,3 büyüme öngörüldü. Ortalama uzun vadeli GSYH büyüme tahmini ise yüzde 1,5’ten yüzde 1,4’e çekildi.

Ortalama işsizlik oranı tahminleri ise 2022, 2023 ve 2024 yılları için aşağı yönlü revize edilerek, sırasıyla 6,9, 6,8 ve 6,7 oldu. Uzun vadeli işsizlik tahmini ise 0,1 puan aşağı yönlü revize edilerek yüzde 6,6'ya çekildi.

ECB'nin Profesyonel Tahminciler Anketi 1-4 Nisan'da yapıldı ve 58 profesyonel katıldı.

Ekonomistlerin tahminleri, para politika yapıcıları tarafından yakından takip edilirken, para politikasının oluşturulmasında önemli bir faktör olarak görülüyor.

Öte yandan, Avro Bölgesi'nde, şubatta yüzde 5,9 olan yıllık enflasyon, Rusya-Ukrayna savaşının enerji fiyatlarındaki artışı etkilemesiyle martta yüzde 7,5'e çıkarak kayıtlardaki en yüksek seviyeye ulaştı.