Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Mitmachen, Mitgestalten, Mitreden...

Noch knapp zwei Wochen sammelt das Team der Stadtbücherei in ihrem Pop-up-Raum in der Plattnerstraße Ideen und Anregungen für ihre räumliche und inhaltliche Weiterentwicklung und Neuausrichtung. In den letzten Wochen wurden bereits viele Gespräche geführt und haben unterschiedliche Veranstaltungen stattgefunden, mit dem Ziel, die Wünsche und Bedürfnisse der Menschen kennenzulernen und zu erfahren, wie „ihre Bibliothek der Zukunft“ aussehen soll. Bis Ende April besteht noch die Möglichkeit, das vielfältige Programm im Ideenraum zu besuchen, mitzumachen und auszuprobieren.

Im Rahmen der Veranstaltungsreihe „Lese(t)räume“ stellt am Mittwoch, 20. April um 18 Uhr Eva Büttner-Egetemeyer allen literarisch Interessierten ihr erstes Buch „Häutung“ vor. Die Texte, die ihr das Leben so erzählt hat, sind nachdenklich, heiter und zuweilen auch recht boshaft. Musikalisch wird sie von Albert Büttner mit eigenen Arrangements auf der Gitarre begleitet.

Mit einem Quiz zum Thema „Inklusion geht alle an!“ sind die Besucherinnen und Besucher eingeladen, ihren Blick auf die unterschiedlichen Barrieren im täglichen Leben und im digitalen Alltag zu werfen und gemeinsam ein Bewusstsein im Umgang mit diesen Hindernissen zu entwickeln. Das Quiz findet am Donnerstag, 21. April von 15 bis 16 Uhr statt.

Des Weiteren wird am Donnerstag, 21. April in der Kreativwerkstatt zwischen 17 und 19 Uhr der Frühsommer eingeläutet. Anja Teitscheid vermittelt Tipps und Rezepte zu leckeren Eistees, Cold Brew Tee und anderen Erfrischungen.

In der Kinderwerkstatt stehen am Dienstag, 26. April von 15 bis 17 Uhr die Vorzeichen ganz auf „Nichts ist schöner als Fliegen“. In einem spannenden Workshop „Leichter als Luft – 120 Jahre Zeppelin“ vermittelt Günther Molz den Kindern und Jugendlichen einen Einblick in die Funktionsweise von Zeppelinen – schließlich werden sie am Ende gemeinsam ein Luftschiff bauen und schweben lassen.

Am selben Tag, Dienstag, 26. April, lädt die Seniorenvertretung ab 17 Uhr zur Begegnung und zum Austausch zum Thema „Generationen im Dialog – wir werden alle älter“ ein.

Und dann heißt es bald schon, Abschied nehmen vom Pop-up-Raum. Nach wunderbaren und erfahrungsreichen Monaten lädt das Team der Stadtbücherei am letzten Öffnungstag, Samstag, 30. Aprilvon 11 bis 15 Uhr zum letzten Mal in den Ideenraum zum Austausch, zu Gesprächen, zum gemeinsamen Rückblick oder einfach nur zum Dabeisein ein.

Die Teilnahme an den Veranstaltungen ist kostenlos. Das ausführliche Programm sowie weitere Informationen finden sich auf der Internetseite des Projektes unter www.360grad-stadtbuecherei-wuerzburg.de. Der Ideenraum ist von Dienstag bis Freitag zwischen 11.00 und 17.00 Uhr und am Samstag von 11.00 bis 15.00 Uhr sowie für Veranstaltungen geöffnet.

 

Avrupa Türk İslam Birliği'nin (ATİB) Köln'de düzenlediği iftara katılan ATİB Genel Başkanı Durmuş Yıldırım, konuşma yaptı.

 

Kültürel değerleri yaşatma konusundaki çalışmaları ile tanınan ATIB- Avrupa Türk İslam Birliği tarafından Köln'de verilen iftar yemegindeki manevi havaya, DİTİB, UID, İslam Kültür Merkezi, IGMG başta olmak üzere bir çok sivil toplum örgütlerinin temsilcileri iştirak etti.

 

İftar programının açılışında konuşan ATİB Genel Başkanı Durmuş Yıldırım, “Milli değerlerimizi yaşatmak, Müslüman Toplumunun haklarınını savunmak ve Almanya‘ya uyumunu teşvik etmek için kurulan ATİB- Avrupa Türk İslam Birliği insanlarımızın birlik ve beraberliği konusundaki çalışmalarına hız kesmeden devam edecektir. Avrupalı Müslüman Türklerin haklarını en yüksek düzeyde savunarak Avrupali isteklerinin daha anlaşılır halde ortaya koyulup çözüme kavuşturulması için çaba sarfetmekteyiz” dedi.

 

ATİB Şeref Başkanı Musa Serdar Çelebi ise yaptığı konuşmada, “Hakkın ve haklının yanında olan ATİB kuruluş çizgi ve felsefesinden uzalaşmadan çalışmalarına devam etmektedir. Genç arkadaşların heyecanının her seferinde daha yukarılarda olduğunu görmekten çok memnun oluyorum” dedi.

 

 

 

"Tüm üye ülkeler için geçerli olan şey, kim yapabiliyorsa (silahları) hızlı tedarik etmeli, çünkü Ukrayna ancak o zaman Rusya'ya karşı acil savunma mücadelesinde başarılı olur"
 

BERLİN (AA) - Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, imkanı olan AB üyesi ülkelerin Ukrayna'ya hızlı silah sağlaması çağrısında bulundu.

Von der Leyen, Bild gazetesine verdiği röportajda, Ukrayna'ya ağır silahların verilmesinden yana olup olmadığına ilişkin soru üzerine "Ağır ve hafif silahlar arasında ayrım yapmıyorum. Ukrayna'nın kendini savunması için ihtiyaç duyduğu ve kullanabileceği şeyleri alması gerekiyor." ifadesini kullandı.

AB'ye üye ülkelere Ukrayna'ya hızlı silah sağlama çağrısında bulunan von der Leyen, "Tüm üye ülkeler için geçerli olan şey, kim yapabiliyorsa (silahları) hızlı tedarik etmeli, çünkü Ukrayna ancak o zaman Rusya'ya karşı acil savunma mücadelesinde başarılı olur." değerlendirmesinde bulundu.

Von der Leyen, Rusya'ya karşı AB'nin hazırlamakta olduğu altıncı yaptırım paketine işaret ederek, "Bankacılık sektörüne, özellikle de Rusya bankacılık sektörünün yüzde 37'sini oluşturan Sberbank'a bakmaya devam ediyoruz. Elbette enerji konuları da var." şeklinde konuştu.

Savaşın bir an önce son bulması için her şeyin yapılması gerektiğini vurgulayan von der Leyen, "Aynı zamanda, en kötü durumda savaşın aylarca hatta yıllarca sürebileceği gerçeğine kendimizi hazırlamalıyız." görüşünü paylaştı.

Dünyada etkisini gösteren Covid 19 salgını tüm sektörleri olumsuz etkilerken bu süreçte zor şartlarda mücadele veren sektörlerin başında ise turizm yer almıştır.

Salgının olumsuz etkilerini en aza indirmek, turizm sektörünün bu süreçten minimum seviyede etkilenmesi için paydaşlarımızla iş birliği içerisine girerek büyük mücadeleler verdik.

Artık bu zor günlerin geride kaldığına inanıyoruz. Dünyanın en güçlü turizm potansiyeline sahip ülkelerinden biri olan Türkiye’nin önümüzdeki süreçte hedeflerine ulaşacağından asla kuşku duymuyoruz.

Eşsiz doğal güzelliklerimizin yanı sıra kültürel ve tarihi zenginliklerimizle Türk turizmi her geçen yıl daha da büyüyor ve gelişiyor. El birliğiyle, gerek hükümetimizin gerekse sektör temsilcilerimizin uyum içerisinde yürüttüğü çalışmaların neticesinde Türkiye, dünya turizminin parlayan yıldızı olmuştur. Ülkemiz adına büyük bir önem arz eden turizm sektörünün gelişimine katkı sağlayan herkese şükranlarımı sunuyorum.

Bu vesileyle turizm camiasının tüm çalışanlarının Turizm Haftası’nı kutluyor, milletimize saygılarımı sunuyorum.

 

 

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile TÜRKSOY Genel Sekreterliği Konferans Salonu'nda düzenlenen "Genel Sekreterlik Devir Teslim Töreni"ne katıldı.

Bakan Ersoy, törende yaptığı konuşmada Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) vasıtasıyla oluşturulan birliktelik ve dayanışmanın çok kıymetli olduğunu belirterek, "Önemli olan gelecek kuşaklara, halklarımıza Türk kültürünü daimi bir şekilde aktarmak." dedi.

Törene iki bakanla katılımın TÜRKSOY'a verdikleri değerin bir ifadesi olduğunu belirten Ersoy, Türk kültürünü korumak ve dünyaya tanıtmak amacıyla kurulmuş olan TÜRKSOY'un büyük bir çınar olma yolunda çok önemli adımlar attığını anlattı.

Son dönemde gerçekleştirilen atılımlar ve 14 yıllık görev süresince yaptığı hizmetler nedeniyle, görevini devreden Düsen Kaseinov'a teşekkür eden Ersoy, "Bu teşkilat vasıtasıyla oluşturduğumuz sinerji, birlikteliğimiz ve dayanışmamız çok kıymetli. İleride kültürel faaliyetlerimiz çok daha büyük sinerjiye, çok daha büyük işlere doğru bize ilham verecek. Önemli olan gelecek kuşaklara, halklarımıza, Türk kültürünü daimi bir şekilde aktarmak. Bunlar da bizler için çok kıymetli." diye konuştu.

Türk toplulukları olarak bugüne kadar önemli işler yaptıklarını bildiren Ersoy, yeni Genel Sekretere çok önemli görevler düştüğünü, Sultan Raev'in bayrağı daha ileriye taşıyacağına inandıklarını dile getirdi.

Ersoy, Türkiye olarak TÜRKSOY'un ihtiyaç duyduğu her alanda yanında olacaklarını ve çıtayı daha yükseklere taşıma konusunda TÜRKSOY Genel Sekreteri Raev'e güvendiklerini söyledi.

Konuşmanın ardından gerçekleştirilen devir teslim töreniyle Kaseinov, TÜRKSOY Genel Sekreterliği görevini Sultan Raev'e devretti.

Kırgızistan Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreter Yardımcılığı görevlerinde de bulunan Sultan Raev, TÜRKSOY Daimi Konseyi'nin oy birliğiyle aldığı kararla yeni dönem için TÜRKSOY Genel Sekreteri seçilmişti.

 

 

 

 

Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğünce yeniden inşa edilen ve Ayasofya Yerleşkesi olarak özüne uygun şekilde kullanılmak üzere Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesine tahsis edilen Ayasofya Fatih Medresesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıldı.

Açılışa katılan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, buradaki konuşmasında, kültür miraslarına sahip çıkmanın önemine değinerek, "Tarihimize, kültürümüze, milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmak, bütün bunlardan meydana gelmiş olan milli bilinç ve birikimimizi muhafaza etmek, daha zenginleştirerek, gelecek nesillere miras bırakmak hedefi ile uhdemizdeki kültür sahasının her alanında yoğun bir çalışma yürütmekteyiz. Kültür miraslarımızın sadece yapısal koruma ve onarımlarını yapmakla yetinmiyor, uygun durumda olan eserleri yapılma amaçlarına hizmet edecek şekilde yeniden işlevsel hale getiriyor ve halkımızın kullanımına sunuyoruz. Ayasofya Fatih Medresesi de bunlardan biri." dedi.

Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin fethin ardından sadece bir ibadet mekanı olarak değil, ilim ve eğitim merkezi olarak da düzenlendiğine dikkati çeken Ersoy, şunları kaydetti:

"Ayasofya'nın kuzey batısında Papaz Odaları diye adlandırılan yapılar, medrese olarak hizmete açılmıştır. Muazzam abideler inşa ettiğinde, medeniyetimizde alim ve abidin daima yan yana olduğu gerçeği inkar edilemez şekilde kendini göstermektedir. Bunları birbirine zıt şeyler gibi göstermeye çalışanlar da haliyle hüsrana uğramaktadır. Ayasofya Fatih Medresesi, hizmete açıldıktan sonra gerek bakım ve onarımı yapılarak gerekse yıkılıp tekrar inşa edilerek 1924 yılına kadar işlevini sürdürmüştür. Bu tarihten itibaren öksüzler yurdu olarak hizmet vermiştir. Harap durumda olması ve kullanıma müsait olmaması sebebiyle 1936'da yıkılmıştır.

Bakanlık olarak, bu emaneti, tarihi temelleri üzerinde, mimarisinden kullanılan malzemeye kadar, aslına uygun şekilde baştan tekrar inşa ettik. Ayrıca onu asli kimliğine de kavuşturuyoruz. Yapıyı Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitemizin kullanımına sunduk. Burası bundan sonra Ayasofya Araştırma Merkezi olarak hizmet verecek ve inşallah hem tarihine hem milletimize yakışır bilimsel çalışmalarla adından her daim söz ettirecek."

Bakan Ersoy, inşa sürecinde özel bir hassasiyet gösterdiklerinin altını çizerek, Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi’nden bir heyetin de yerinde inceleme neticesinde hazırlamış oldukları raporda "medresenin yeniden inşasının Ayasofya ve ortamının takdir edilmesi ve varlığın üstün evrensel değeri açısından faydalı bir etkisi olacağı" yönünde kanaatlerini belirttiğini anlattı.

Ersoy, "Dolayısıyla Dünya Mirası olan bir alanda ihya ettiğimiz bu medrese İstanbul'un hem tarihi hem de mimari zenginliğini tekrar tekrar ortaya koymaktadır. Sayın Cumhurbaşkanım, ecdadımızın emanetlerini sadece nesnel olarak değil, ruh ve fikir olarak yaşatma çabamızda bizlere verdiğiniz destek ve ortaya koyduğunuz irade sebebiyle sizlere şükranlarımı arz ediyorum." ifadelerini kullandı.

 

 

 

 

 

 

 

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Vakıflar Genel Müdürlüğünce düzenlenen "Bir Lokma Bin Sofra" iftarına katıldı.

Mihrişah Valide Sultan Eyüp İmareti'nde düzenlenen iftar programına katılan Ersoy, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen aileler ve bursiyer öğrencilerle bir araya geldi.

Bakan Ersoy, etkinlikte yaptığı konuşmada, Vakıflar Genel Müdürlüğünün asırlardır, paylaşma, koşulsuz, çıkarsız ve karşılıksız verme anlayışının yaşatılması ve nesilden nesile aktarılarak sürekliliğinin sağlanması için kurulduğunu dile getirdi.

"İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." şiarıyla hareket ettiklerinin altını çizen Ersoy, "Vakıflar, bugün bizlerin yürüdüğü bu yolda, dün yürümüş olan iyilik ve hayır sahiplerinin ektiği ve büyüttüğü birer tohum gibidir. O tohumlar dünyanın dört bir yanında meyveleri vicdan, merhamet, hoşgörü, adalet, paylaşma gibi insanın en güzel hasletleri olan ulu birer ağaç olup kök salmıştır. O insanlar ki Peygamber Efendimizin, 'İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır.' öğüdünü yaşama amacı olarak benimsemiştir. Bu amaca kalpten bağlılıklarıyla, bugüne ulaşan vakıf medeniyetini bina etmişlerdir. Omuzladığımız sorumluluk bu denli eşsiz, böylesine değerli ve son derece ağırdır." dedi.

 

"Yoksul ve yoksun olanların, zengin ve varlıklı olanlar üzerinde hakkı var"

Mehmet Nuri Ersoy, "vakıf" kavramının, hak taksimi olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Yüce Rabbimiz yoksul ve yoksun olanların, zengin ve varlıklı olanlar üzerinde hakkı olduğunu bizlere bildirmektedir. Vakıf, bu hakka riayet edenlerle sizler gibi hak sahipleri arasında bir aracıdır. Bunu ifade ediyorum çünkü yardım söz konusu olduğunda kimi zaman insan nefsi incinir; gönül çekinir, sıkılır. Bu sebeple bütün hayır ve vakıf sahipleri adına, size verilenlerin zaten bizlerde birer emanet olduğunu iyi anlamanızı, yardım adı altında asli sahipleri olan sizlere döndüğünü bilmenizi isterim. Alacaklısınız. Borcuna sadık olanların ödemelerini gönül rahatlığıyla kabul ediniz. Gayemiz Allah rızasıdır. Sizlerden dileğimiz ise hayır dualarınızdır."

Vakıf anlayışını hayata geçiren, yaşatan ve aktaran geçmişteki tüm insanları rahmetle anan Ersoy, "Mübarek ramazan ayının, ülkemiz ve bütün İslam alemi için huzurdan sağlık ve refaha kadar nice hayırlara vesile olmasını diliyorum. Soframızın bereketi, yemeğimizin tadı olduğunuz için sizlere bir kez daha teşekkür ediyor, hepinize saygılar sunuyorum." ifadelerini kullandı.

Vakıflar Genel Müdürü Burhan Ersoy da, Vakıflar Genel Müdürlüğünün vakıf eserlerinin restorasyonunu yapan bir kurum olmanın ötesinde, manevi duyguların, dayanışma ve iyilik ruhunun gelecek nesillere aktarılmasını kendisine görev addetmiş olan kadim bir kurum olduğunu belirtti.

Eyüpsultan Belediye Başkanı Deniz Köken ise son yıllarda salgından ötürü buruk geçen ramazan ayının, bu yıl iftar sofralarında bir araya gelerek eski neşesini kazandığını söyleyerek, "İnşallah buradan çıkarak daha güzel ramazanlara birlikte kavuşuruz. Bir daha böyle hastalıklarla karşılaşmayız. Bir vakıf kuruluyor. 230 yıl sonra yine bahçesinde oturarak iftarımızı yapıyoruz. Mihrişah Valide Sultan'ı da buradan rahmetle anıyoruz." ifadelerini kullandı.

 

 

 

 

 

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Aktif yaşlı Merkezi’nde 2019 yılında başlayan tiyatro çalışmaları ilk meyvesini verdi. 65 yaş üstü bireylerin yer aldığı “Misafir” isimli oyunun prömiyeri AKM Aspendos Salonu’nda 19 Nisan’da yapılacak

 

Antalya Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı bünyesindeki hizmet veren Aktif Yaşlı Merkezi’nde 2019 yılında kurulan Tiyatro Atölyesi ilk oyununu AKM Aspendos Salonu’nda sergileyecek. Diksiyon ve temel oyunculuk eğitiminin ardından pandemi döneminde online olarak yapılan Misafir isimli oyunun okuma provalarının ardından, sahneye çıkan 65 yaş üstü yaşlılar, seyircinin karşısına çıkmaya hazırlanıyor.

 

Fedakarlık Yaptılar

Aktif Yaşlı Merkezi Tiyatro Atölyesi eğitmeni ve oyunun yönetmeni Zafer Yıldırım, 2019 yılında eğitimlere başlayanlarla bir oyunu sahneye koyduklarını belirterek, “Çok zorlu bir süreç oldu. Gelen arkadaşlarımız 65 üstü yaş grubunu temsil ediyor. Torunları olan, çocukları olan evlerinde işleri olan insanlar. Büyük bir fedakarlık yapıp bunların yanında tiyatro çalışmalarına geldikleri için onları kutluyorum” dedi.


Oyunun Kadrosu

Cansu Yumuşak’ın yazdığı Zafer Yıldırım’ın yönettiği “Misafir” isimli oyunun oyuncuları ise Gülçin Baykal, Gülnur Çöl ve Gönül Gündoğdu. Oyunun Reji Asistanı Hatice Koç, Işık Tasarımı Namık Gürsoy, Dekor Tasarımı ise Musa Öçal’a ait. Misafir, AKM Aspendos Salonu’nda 19 Nisan’da saat 20.00’de ücretsiz olarak sahnelenecek. 

 

Misafir Konusu

Oyunun konusu ise şu şekilde: “Yıllardır yalnız yaşayan Nurdan hanım, bir gün yardıma muhtaç bir halde kapısını çalan bir kadına evini açar. Kadın hayat dolu, telaşlı, savruk hali, kendi ruh halinin tam tersidir. Gelen kadın, Selma, kocasının zulmünden kaçmıştır. Ancak kocası, onu gözden kaybettiği yeri aklında tutmakta, her gün pusuda beklemektedir. Selma ve Nurdan önce arkadaş, sonra dost olurlar. Zamanla ilişkileri derinleşir. Birbirlerinin yalnızlıklarına, arayışlarına, eksikliklerine, dokunmaya, birbirlerini gerçekten sevmeye başlarlar. Başta Hatice hanım olmak üzere dedikoducu komşularının dillerine düşmemek için ve Selma’nın o evde saklandığı anlaşılmasın diye dışarı çıkmazlar, kimseyle görüşmezler. Ancak dışarıya çıkamamak ve kapalı bir yaşam sürdürmeye çalışmak Selma’ya çok ağır gelecektir.

 

 

Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Ramazan Etkinlikleri, hemşeri geceleriyle renkleniyor. Antalya Konyalılar Derneği işbirliği ile düzenlenen Konyalılar Gecesi’nde yöresel sanatçı Sami Çelik sahne aldı. Çelik, Konya yöresine ait şarkı ve türküleri seslendirirken, kaşık havasına kendini kaptıranlar ilginç görüntüler oluşturdu.

 

Karaalioğlu Parkı kaşık havasıyla inledi 

En çok Konyalı’nın yaşadığı şehirlerden biri olan Antalya’da Konyalılar Gecesi düzenlendi. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Ramazan Etkinlikleri kapsamında düzenlenen gecede Konyalı ünlü şarkıcı Sami Çelik, keyifli bir konser verdi.

 

Bol Neşeli Ve Kahkahalı Konser

Karaalioğlu Parkı’nı dolduran Konyalılar, Sami Çelik’in şarkılarıyla coştu. Sıcak ve samimi tavırlarıyla dikkat çeken sanatçı, sahneden inerek konseri dinlemeye gelen vatandaşların yanına gitti ve bol bol özçekim yaptı. Bol neşeli ve kahkahalı geçen konserde Sami Çelik hayranlarına bir de sürpriz yaptı. Çelik, Cengiz Kurtoğlu’nun “Duyanlara duymayanlara” isimli şarkısını seslendirirken, Kurtoğlu’nu görüntülü arayarak konseri izleyenlerle konuşturdu.

 

Kaşık Oyunu Oynadılar

Bol bol kaşık havasının oynandığı gecenin sonunda Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Konyalı Meclis Üyesi Mithat Aras, Başkan Muhittin Böcek adına Sami Çelik’e çiçek takdim etti. Konseri izleyen Finike belediye Başkanı Mustafa Geyikçi ve Antalya Konyalılar Derneği Başkan Yardımcısı Nebi Sezgin, Ramazan Etkinlikleri için Başkan Muhittin Böcek’e teşekkür etti.

Uzun yıllardan beri Türk yemeklerini başta Türkler ve Almanlar olmak üzere değişik milletlerden binlerce müşteriye tanıtan Mevlana resraurant müşterilerinden aldığı beğeniler ile Türk mutfağına olan ilginin hergün daha da yükselmesine katkı sağlıyor.

 

Bu ilgiden menun olduğunu belirten Mevlana Restaurant sahibi Ahmet Can ise Ayhaber’e yaptığı açıklamada, “Müşterinin memnuniyeti elbette önemlidir. Ancak memnun müşterinin online ortamda bizim için ardı ardına beşeriler göndermesi ise hem işyerimizin daha çok tanınınırlığa ulaşması, hem de Türk Mutfağının Almanlar arasında giderek daha popüler hale gelmesine yol açmaktadır. Ülkemizin binbir letzzeti ve damak tadının Kuzey Bavyera’da daha çok yayılması ise Türk Milleti ve Anadolu lezzet kültürü adına sevindiricidir” dedi.

 

Bilindiği gibi Ahmet Can 2014 yılında Bavyera ekonomisine yaptığı katdan dolayı üstün hizmet madalyası almıştı.