Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

BERLİN (AA) - Almanya Başbakanı Olaf Scholz, "Almanya'da Yahudilere saldıran herkes, hepimize saldırıyor demektir." ifadesini kullandı.

Scholz, Mannheimer Morgen gazetesine yaptığı açıklamada, antisemit olaylar karşısında Almanya'daki insanları "Yahudileri korumaya" çağırarak, "Hepimiz Almanya'daki Yahudilerin korunması için ayağa kalkmalıyız, bu aynı zamanda medeni cesaretle ilgili bir konu." değerlendirmesinde bulundu.

Almanya'daki Yahudi kurumlarının korunduğuna işaret eden Scholz, "Antisemitizmi kabul etmeyeceğiz. Çok net yasalarımız var. İsrail bayraklarını yakmak cezai bir suçtur. Masum insanların ölümünü alkışlamak cezai bir suçtur. Yahudi karşıtı sloganlar atmak suçtur." ifadesini kullandı.

Scholz, "Almanya'da Yahudilere saldıran herkes, hepimize saldırıyor demektir." yorumunda bulundu.

Şansölye, kolluk kuvvetlerinin bu tür suçları cezalandırma görevi olduğuna işaret ederek, "Kolluk kuvvetleri, gerekli araçlara sahip ve bunları tutarlı bir şekilde kullanmalı." dedi.

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Esslingen Yunus Emre Camii’nde uygulamaya konan “Suffe İslami İlimler Programı”nın açılışı düzenlenen bir törenle yapıldı.

Esslingen DİTİB Yunus Emre Camii'nde açılışı yapılan, 210 kişinin katılacağı Suffe İslami İlimler Programı, dört yıl sürecek ve program kapsamında öğrencilere İslami ilimler alanında eğitim verilecek.

Açılış poragramına; Stuttgart Başkonsolosu Makbule Koçak Kaçar, DİTİB Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey, Stuttgart Dini Danışma Kurulu Başkanı Fatih Burak Mermer, DİTİB Genel Başkan Yardımcısı ve DİTİB Baden-Württemberg Eyalet Birliği Başkanı Erdinç Altuntaş’ın yanı sıra Suffe İslami İlimler Eğitim Programı’na katılacak öğrenciler, velileri ve eğitimcileri katıldı.

 

DİTİB tarafından içerik ve müfredatı hazırlanan Suffe İslami İlimler Programı, Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından Hechingen DİTİB Süleymaniye Camii din görevlisi Nurettin Midilli tarafından sunulan bilgilendirme ile başladı.

Stuttgart Dini Danışma Kurulu Başkanı Fatih Burak Mermer, DİTİB Genel Başkan Yardımcısı ve DİTİB Baden-Württemberg Eyalet Birliği Başkanı Erdinç Altuntaş ve Esslingen DİTİB Yunus Emre Camii Musa Bolat, Suffe İslami İlimler Programı’nın hayırlı olması temennisinde bulunarak, “Öğrencilerimizi ve hocalarımızı tebrik ediyor, feyizli ve bereketli bir ilim sezonu olmasını niyaz ediyoruz” diye konuştu.

 

Gençler, İslam'ın hoşgörüsünü temsil edecek nesillerdir

DİTİB Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey, törende yaptığı konuşmada gençlerin önemine vurgu yaparak, onların toplumun geleceği olduğunu belirtti. Kuzey, gençlerin Peygamber Efendimiz'in rahmet iklimini bu toplumda yeşerteceklerini ve İslam'ın en güzel şekilde temsil edecek nesiller olduğunu ifade etti. "Sizler bizim geleceğimiz olacaksınız" diyen Kuzey, gençlerin dinlendiği zaman kalplerin ısınacağına, kalplerin imanla, İslam'la tanışacağına inandıklarını dile getirdi.

 

Güzel ahlak, ilim ve irfan en büyük mirastır

Kuzey, anne ve babaların çocuklarını yönlendirmesinin büyük önem taşıdığını vurgulayarak, en büyük mirasın güzel ahlak, ilim ve irfan olduğunu belirtti. Ayrıca, gençlerin imanla, ilimle ve fikirle donatılması gerektiğini vurguladı ve okunan kitaplar, dinlenen eserler ile bu yönlerini geliştirmeleri gerektiğini ifade etti.

Son olarak, Kuzey, Almanya'da başlatılan Suffe İslami İlimler Programı’ndan gurur duyduklarını ve bu hizmetin önemini vurguladı. DİTİB ailesi olarak gençlerin yetişmesine destek olacaklarını ve hocaların bu konuda büyük görevler üstlendiğini ifade etti. Kuzey, gençlere başarılar dileyerek konuşmasını sonlandırdı.

 

Stuttgart Başkonsolosu Makbule Koçak Kaçar de, Suffe İslami İlimler Programı'nın hayırlara vesile olmasını dileyerek konuşmasına başladı. Programın önemini vurgulayan Koçak, güzel dinin daha iyi öğrenilmesi gerektiğini belirtti ve bu sayede hem Türk toplumuna, hem de Alman dostlarına ve yaşadıkları topluma daha iyi hizmet edebileceklerini ifade etti.

 

Türk toplumu, İslam eğitiminde öncü rol üstleniyor

Stuttgart'da yaşayan Türk toplumu olarak, hem buradaki değerlere saygılı bir şekilde, kendi değerlerimizi güzel şekilde yaşatmayı, hem bu topluma hem de kendi toplumumuzu katkı sağlaması gerektiğini ifade eden Başkonsolos, genç nesillerin yetişmesine yardımcı olma amacını taşıdıklarını,  bu süreçte ellerinden gelen desteği sunacaklarını belirtti.

Gençlerin bu programı tamamladıktan sonra uluslararası ilahiyat programlarına veya yerel üniversite programlarına katılmalarını tavsiye eden Koçak, İslam'ı doğru bir şekilde anlatabilmek için önce kendilerinin bu konuda donanımlı olması gerektiğine dikkat çekti.

 

İlim ve bilim alanında kendimizi geliştirmeliyiz

Tarihsel olarak İslam'ın, bilim ve ilimle yakından ilişkilendirildiğine vurgu yaparak, bu mirası devam ettirmek ve aynı seviyelere ulaşmak için ellerinden geleni yapacaklarını ifade etti. Ayrıca, binlerce yıllık devlet tecrübesine sahip olduklarını ve toplumlarını en iyi şekilde temsil etmeyi amaçladıklarını belirtti. Konuşmasının sonunda, programa katılanlara ve bu programa öncülük eden DİTİB'e teşekkür etti.

 

Eğitimler yüz yüze ve çevrim içi verilecek

Örgün eğitim formatında yüz yüze ve çevrim içi verilecek dersleri uzman din görevlilerinin katılımıyla uygulanacak olan Suffe İslami İlimler Programı, dört yıl içinde Kur'an-ı Kerim, Akaid, Fıkıh, Siyer, ve Usulü Fıkıh derslerini içerecek. Bu program, haftada bir gün altı ders saati olarak işleneceği açıklandı.

 

 

 

 

 

 

 

Almanya’nın Württemberg eyaleti Sindelfingen beldesinde Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Ulu Camii’nde gençlerle sabah namazı buluşması gerçekleştirildi.

“Gençlerle Sabah Namazı Buluşması” etkinliği; okunan çifte ezanın ardından sabah namazı kılındı ve Kur’an-ı Kerim tilaveti ve tesbihatı ile başladı.

 

Baden-Württemberg Dini Danışma Kurulu Başkanlığı tarafından düzenlenen “Sabah Namazı Buluşması”nda gençler ve çocuklarla bir araya gelen DİTİB Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey, “Çocuklarımızı, gençlerimizi Kur’an’a uygun bir hayata sahip olacak özellikte yetiştirmemiz gerekiyor” dedi.

DİTİB Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey, gençler ve çocuklarla bir araya gelerek, "Çocuklarımızı, gençlerimizi Kur'an'a uygun bir hayata sahip olabilecek şekilde yetiştirmemiz gerekiyor" dedi. Kuzey, bu buluşmanın çok anlamlı olduğunu belirterek, "Buluşmaların en hayırlısı namaz buluşmasıdır. Namazda Rabbimizin huzurunda buluşmak, Rabbimizin huzurunda kıyama durmak demektir. Sabahın erken saatlerinde buraya gelip namaz kılmak güzel bir amel biriktirmektir. Rabbimizin hoşnut olacağı bir güzellik biriktirmektir" ifadelerini kullandı.

 

Kuzey, gençlere Kur'an-ı Kerim'den ayetler okuyarak ve hadislerden örnekler vererek, "Gençlik, delikanlılık ve olgunluk dönemlerimizde güzel ameller biriktirmeliyiz. Terazimizin iyilik kefesini güzel amellerle doldurmaya çalışmalıyız" diye konuştu. Ayrıca, gençlerin İslam'ı en iyi şekilde temsil edecek nesiller yetiştirmek için DİTİB ailesi olarak destek olacaklarını ifade etti.

Kuzey, gençlere camilerdeki etkinliklere katkıda bulunmalarını ve sorunlarına çözüm aramalarını teşvik ederek, "Sizlerden beklentimiz, camilerimizde gençlerle ilgili etkinlikler olduğunda, 'ben varım, bu işi yapabilirim' diyebilecek gençlerin olmasıdır. Peygamber efendimizin yanındaki gençler gibi sizler de camilerde, hocalarımızın ve büyüklerinizin etrafında pervane olmanızı ve onlara destek olmanızı arzu ediyoruz" dedi.

 

Kuzey, konuşmasını Almanya'nın dört bir köşesindeki cami inşaatlarında emeği geçenleri anarak tamamladı ve dua etti. Yoğun katılımın olduğu "Gençlerle Sabah Namazı Buluşması" etkinliği ikramlarla sona erdi.

 

 

 

 

 

DÜSSELDORF (AA) - Almanya'nın Düsseldorf kentinde Filistin halkıyla dayanışma amacıyla düzenlenen yürüyüşe 17 binden fazla kişi katıldı.

Yoğun yağmura rağmen Düsseldorf ana tren istasyonu yakınlarında toplanan göstericiler, ellerinde Filistin bayrakları ve öldürülen bebeklerin fotoğraflarıyla "Filistin'e özgürlük" sloganları atarak yürüdü.

Polisin geniş güvenlik önlemleri aldığı yürüyüşe Filistinlilerin yanı sıra Türkler, Almanlar ve diğer milletlerden insanlar da destek verdi.

 

Bazı göstericilerin protesto amaçlı ağzını bantladığı yürüyüşün sonunda toplanan göstericiler miting düzenledi.

Burada yapılan konuşmalarda İsrail hükümetinin Filistin halkına uyguladığı zulüm anlatıldı ve bu zulme sessiz kalan Batılı ülkeler eleştirildi.

 

VARŞOVA (AA) - Polonya'nın başkenti Varşova'da toplanan yüzlerce kişi, Filistin'e destek için bir araya geldi.

Başkentin eski şehir meydanı Plac Zamkowy'de bir araya gelen yüzlerce kişi, İsrail’in Gazze’ye saldırılarını protesto etti, Filistin’le dayanışma mesajı verdi.

Protesto sırasında göstericiler, sık sık "Nehirden denize kadar Filistin özgür olacak", "Gazze'ye özgürlük" sloganları attı.

 

Göstericiler, "Özgür Filistin", "Soykırımı durdurun" yazılı dövizlerle İsrail'in Gazze'ye bombardımanlarının durdurulması için çağrı yaptı.

Protestoculardan Magda, "Bu yürüyüşlere devam edeceğiz. Saldırılar durana kadar biz de durmayacağız." dedi.

Polonya'ya turistik amaçla geldiğini ancak protestoyu görünce "insanlığını hatırladığını" belirten İspanyol Mira da "Bebekler ölüyor. Soykırım dursun." ifadesini kullandı.

 

- İsrail'in Gazze'ye saldırılarında son durum

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme” gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken, İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanı başlattı.

İsrail, Gazze'den düzenlenen saldırılarda 315’i asker 1400'den fazla İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını duyurdu.

İsrail’e göre 31 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ndeki çatışmalarda ölen asker sayısı 30'a yükselirken, Kassam Tugayları'nın elinde 242 İsrailli esir bulunuyor. İşgal altındaki Batı Şeria’da da bir İsrail askeri öldü.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığına göre, İsrail'in saldırılarda 4 bin 800'ü çocuk, 2 bin 550'si kadın olmak üzere 9 bin 770 Filistinli öldürüldü, en az 24 bin kişi yaralandı.

 

Batı Şeria ve Kudüs’te İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimciler, 151 Filistinliyi öldürdü.

İsrail ordusu, Gazze'de binlerce yaralı ile sivilin bulunduğu en büyük sağlık tesisi olan Şifa Hastanesini, Nasr Çocuk Hastanesini, El-Ehli Baptist ve Türk-Filistin Dostluk hastanelerini, tahliyeye zorladığı Filistin Kızılayı'na bağlı Kudüs ve Endonezya hastanelerinin çevresini vurdu. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.

İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana yaşanan çatışmalarda 60 Hizbullah mensubu ile 4 İsrail askeri öldü.

 
 
 

MADRİD (AA) - İspanya'nın büyük şehirlerinde hafta sonu boyunca düzenlenen Filistin'e destek gösterilerine yoğun katılım oldu.

Barselona, Bilbao, Valencia, Palencia, Toledo gibi kentlerde dün yapılan Filistin'e destek gösterileri bugün de başkent Madrid'de devam etti.

Madrid'in Vallecas mahallesinde toplanan binlerce kişi ellerinde Filistin bayraklarıyla yürüdü.

 

"Katil İsrail", "Bu bir savaş değil soykırım", "Boykot İsrail", "İsrail öldürüyor, Avrupa sponsor oluyor" sloganları atılan gösteride, başta İsrail, ABD ve Avrupa Birliği (AB) ülkeleri sert dille eleştirildi.

Okunan manifestoda, "Siyonist İsrail devletinin vahşetini ve soykırımını kınamak, Filistin halkının direnişine destek vermek için bugün toplandık. İsrail'in insanlık dışı saldırılarını ve ona destek olan ülkeleri kınıyoruz. İspanyol hükümetinin, tıpkı Bolivya, Kolombiya veya Şili hükümetlerinin yaptığı gibi İsrail ile silah satışını durdurmasını, diplomatik ilişkileri kesmesini istiyoruz." ifadesi yer aldı.

 

"AB'nin, İsrail'in yaptığı soykırıma ortak olduğu" belirtilen manifestoda, İsrail kaynaklı tüm ürünlere boykot uygulanması çağrısında bulunuldu.

Diğer yandan İspanya'nın Katalonya bölgesinde yapılan dünkü gösterilerde, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Joe Biden'ın fotoğrafları ile İsrail ve AB bayrakları yakıldı.

 

- İspanya'da Podemos'a bağlı iki bakan, İsrail karşıtı söylemlerini sürdürdü

Bu arada İsrail karşıtı açıklamalarına devam eden İspanya Sosyal Haklar ve 2030 Ajandası Bakanı ve Podemos partisi lideri Ione Belarra, dün partisinin Madrid'deki konferansında yaptığı konuşmada, "Dünyadaki bütün halklar bizim dünyamızdır. Biz demokrasiden ve insan haklarından yana olmalıyız. İsrail'den silah alımını hemen bırakalım. İsrail bugün Filistin'e soykırım yapıyor ama bunu gelecekte herhangi bir başka ülkeye de yapabilir." dedi.

Podemos'dan diğer bir hükümet üyesi Eşitlik Bakanı İrene Montero da "Hiçbir politikacı, hatta Netanyahu bile üst düzey politikacılar tarafından korunduğunu hissetmeseydi bu soykırımı güpegündüz gerçekleştirmeye cesaret edemezdi." şeklinde konuştu.

 

 

 

 
Silahlı kişinin çocuğunu rehin aldığı bildirildi.

BERLİN (AA) - Hamburg Havalimanı’nda aprona giren silahlı bir kişinin, çocuğunu rehin aldığı belirtildi.

Federal Polis Sözcüsü Thomas Gerbert, Alman Haber Ajansı DPA’ya yaptığı açıklamada, Hamburg Havalimanı'nda silahlı bir kişinin, dün yerel saatle 20.00 civarında aracıyla kapıyı kırarak aprona girdiğini açıkladı.

Zanlının silahıyla havaya 2 kez ateş ettiğini ve 2 molotofkokteyli fırlattığını belirten Gerbert, Hamburg Havalimanı’nda uçak trafiğinin durdurulduğunu ve çok sayıda polisin olay yerinde olduğu bilgisini paylaştı.

 

Hamburg polisinden yapılan açıklamaya göre araçta 1’i çocuk 2 kişi bulunuyor.

Olayın velayet anlaşmazlığından kaynaklandığı iddia edilirken bunun bir rehin alma olayı olduğu kaydedildi.

Açıklamada, durumun gece boyunca "statik" olduğu, polisin müzakere grubunun araçtakilerle temasta olduğu aktarıldı.

Hamburg Havalimanından yapılan açıklamada da havalimanın bir sonraki duyuruya kadar kapalı kalacağı belirtilerek, yolcuların havalimanına gelmemesi istendi.

 

Bild gazetesinin haberine göre 4 yaşındaki kızını rehin alan 35 yaşında baba Türkiye'ye gitmek istiyor.

Aşağı Saksonya eyaletinde yaşayan baba, aracıyla Hamburg Havalimanına gelmeden önce anne, polisi arayarak eşinin çocukla birlikte havalimanına gittiğini haber verdi.

 

BERLİN (AA) - Almanya’nın başkenti Berlin’de Filistin ile dayanışma gösterisi düzenlendi.

İsrail'in Gazze’ye saldırılarını protesto etmek ve Filistin ile dayanışma göstermek amacıyla Alexander Meydanı’nda toplanan binlerce kişi, Potsdamer Platz metro istasyonuna yürüdü.

Filistin bayrakları ile üzerinde “Gazze’deki soykırımı durdurun”, “İşgalci teröre son verin”, “Ateşkes şimdi” ve "Gazze’ye özgürlük” yazan dövizler taşıyan göstericiler, “Filistin’e özgürlük”, “Soykırımı durdurun”, Biz buradayız çünkü vatanımızı gasp ediyorlar”, "İsrail bombalıyor, Almanya finanse ediyor” şeklinde sloganlar attı.

 

Polis, gösteri sırasında geniş güvenlik önlemleri aldı.

Yapılan konuşmalarda, Alman hükümetinin İsrail ve Filistin'e yönelik politikaları eleştirildi.

Gösteriye katılan Javier Mola, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Filistin’e destek göstermek için eyleme katıldığını belirterek, “Çünkü şu an yaşananlar adil değil. Çok sayıda insan öldürülüyor. Desteğimizi göstermek için Avrupalılar olarak burada durmamız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü Avrupa’nın şu an yaptığı adil değil.” dedi.

 

Soy ismini vermek istemeyen ve daha önce 2,5 yıl Batı Şeria’da yaşayan Alman vatandaşı Karl da Gazze’deki durumun çok zor olduğunu belirterek, “Dün akşam Gazze Şeridi'nde 9 binin üzerinde insanın öldüğü haberini aldım. Bunların içinde binlerce çocuk var. Bunun bugün 10 bini aşacağını sanıyorum çünkü savaş devam ediyor. Sadece Gazze Şeridi'nde değil, şu anda arka planda kalan Batı Şeria'yı da görmemiz lazım. 7 Ekim'den bu yana İsrail güçleri tarafından öldürülen insanların sayısı, bu yıl 7 Ekim öncesinde öldürülen insan sayısından daha fazla." ifadesini kullandı.

Öte yandan Berlin polisi gösteriye 9 bin kişinin katıldığını ifade ederken, gösteriyi düzenleyenler bu sayının 40 binin üzerinde olduğunu bildirdi.

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Köln Bölge Veliler Birliği tarafından düzenlenen “Medeniyetlerin Yaşadığı Anadolu” konulu resim yarışmasında dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.

Yarışma, Köln DİTİB Bölge Veliler Birliği’nin ev sahipliğinde 50 cami derneğinde eğitim gören öğrencilerin katılımıyla gerçekleşti.

 

Yarışmaya 50 camiden öğrenci katıldı

Köln DİTİB Bölge Veliler Birliği Başkanı Kader Durmuş, yarışmanın amacını "Medeniyetlerin izlerini ve Anadolu'nun zengin mirasını çeşitliliğiyle tanıtmak" olarak belirtti. 50 farklı cami derneğinden katılan öğrenciler, kendi camilerindeki başarılarının ardından Köln finaline yükseldiler. Başkan Durmuş, yarışmaya katılan öğrencilere, dernek yöneticilerine ve din görevlilerine teşekkürlerini iletti. Aynı zamanda kültür ve sanatın bir milletin aynası olduğunu vurgulayarak, sanatın toplumları yücelten en önemli unsurlardan biri olduğunu ifade etti.

Ödül törenine katılan Köln DİTİB Dini Danışma Kurulu Başkanı Ahmet Sinan Kara da, “Medeniyetlerin yaşatıldığı Anadolu‘da, tarihin kesişme noktası olan şehirlerimizden örnekler sunan öğrencilerimiz, boya kalemi ve fırçası ile adeta birer ressam gibi resmettiler. Çocuklarımızı ayrı ayrı kutluyorum. Bu yarışma ile Anadolu’muzun renkliliği çocuklarımızın şaheserleriyle gün ışığına çıkarıldı. Bu vesileyle bu güzelliğe vesile olan veliler birliğimize, cami derneklerimize teşekkür ediyorum” dedi.

 

Dereceye girenlere ödül ve başarı belgesi verildi

“Medeniyetlerin Yaşadığı Anadolu” konulu resim yarışmasında: 6-9 yaş grubunda Mihrimah Uzeirovski (Wesseling DİTİB Mimar Sinan Camii), 10-12 yaş grubunda Simay Karakoç (Herzogenrath DİTİB Emir Sultan Camii) ve 13-15 yaş grubunda ise Ecrin Akgün (Engelskirchen DİTİB Eyüp Sultan Camii) birinciliği elde etti.

Yarışmanın sonunda Köln DİTİB Dini Danışma Kurulu Başkanı Ahmet Sinan Kara, ilk üç dereceye giren öğrencilere ödüllerini ve başarı belgelerini takdim etti.

 

 

 

 

 

 

 

 

Belcika Türk İslam Federasyonu başkanlarımızdan, şair, yazar ilahiyatcı Çihat Zorlu başkanla, Mevlüde Genç annemizin ebedi aleme geçtiğimiz yol göçmesi üzerine, 1. Yılı münasebetiyle görüştük, rahmetler dileyip fatihalar okuduk. Çok da üzüldük. Bu bir ilâhi emir, vakti saatimiz gelince hepimiz  bu tadı alacağız.  Rabbimize kavuşacağız. Yeterki geride hoş bir seda bırakalım,  Hayırla, dua ile yad edilenlerden olalım.
 
Solingen’de ırkçı katillerin kundakladığı evde ailesinden 5 kurban veren bilge kadın Mevlüde Genç anne geçtiğimiz yıl Ekim ayında Hakk’ın rahmetine kavuşmuştu.  Mevlüde Genç belki de bir insanın hayatı boyunca yaşayabileceği en büyük acılardan birini yaşadı. İki evlatlarını, iki torununu bir de yeğenini ırkçı bir saldırıda kaybetti. Gencecik canları toprağa verdi. Fakat Mevlüde teyzemiz bu elim hadise yaşandıktan sonra vakur davranışı ve bilgeliğiyle bizlere bir şey öğretti, bir ders verdi, affetme erdemini hatırlattı. 
 
"Yaratılanı severiz yaratandan ötürü"
 
Yaratılanı severiz yaratandan ötürü düsturunu kendi hayatında yaşayarak bizlere gösterdi.
 
Cihat başkanım Mevlüde Genc annemizi nasıl bilirdin, nasıl tanırdın? diye sordum. Cihat Zorlu  başkan feva dolu bilge birisi olarak bize Avrupa Türklerinin cileli, fedakar anadolu sevgisiyle yetişmiş şefkatli yüreği ile bütün Türklerin ve Almanların gönüllerinde taht kurmuş Mevlüde anayı anlatmaya başladı, ama gözleri yaşardı, yutkunarak içini çekti duygulu hislerle anlatmaya başladı;
 
"Mevlüde Genç, her şeyden önce Müslüman bir kadın, tüm tavırlarından, konuşmalarından, hareketlerinden, yüzündeki ifadeden, bakışlarından, ne kadar iffetli ve vakarlı bir kimse olduğunu her vesile ortaya koymuştur. İffetli bir kadının doğal bir asaleti, insani bir heybeti ve güvenilir bir kişiliği vardır. Mümin kadının belirleyici bir diğer özelliği ise Allah (cc)'ın Kur'an'da emrettiği üzere giyiminde tesettür ölçülerine dikkat etmesidir. Mevlüde ana hayatı boyunca bütün bu özellikleri kendinde toplayıp sergilemiş bir anadır.
 
Almanya'da İkinci Dünya Savaşı sonrası en büyük ırkçı saldırılardan biri olarak kabul edilen Solingen faciasından sonra Osmanlı Türk kadınına yaraşır bir biçimde metanetli çok dirayetli bir tavır sergiledi. Acıların en büyüğünü yaşayan Mevlüde (Genç) annemiz yaşanan facia karşısında itidalli mesajlar verdi.
 
örnek bir tavır sergileyerek kin ve şiddet söylemleri yerine ömrünün son anına kadar hep sevgi ve saygıdan bahsetmiştir.  Bu kesinlikle bir erdemliktir bir büyüklüktür. Bunu herkes yapamaz. sürekli topluma barış ve sevgi mesajları verdi.
 
Almanya Federal Cumhuriyeti Liyakat Nişanı  verilmişti.
 
Almanya Federal Cumhuriyeti Liyakat Nişanı ve Uluslararası Cesaret Ödülü gibi ödüllere sahip olan Mevlüde Genç Ödül Töreni’nde, “Acı benim acım, ölene kadar devam edecek. Ancak iyi olalım, birbirimize sevgi, saygı gösterelim, birbirimizi incitmeyelim. Yerli yabancı demeyelim, adeta "gelin tanış olalım, işi kolay kılalım, sevelim sevilelim Dünya kimseye kalmaz" dercesine, biz bu ülkenin Almanya'nın birer parçasıyız” demişti.
 
Mevlüde genç tam bir anadolu kadını tam bir Türk anasıydı. Kendisiyle yapılan bir söyleşide, "Çocuklarım alevler arasında can verdi, Türk, Alman herkes acımı paylaştı. Hepsi sağolsun. Beş canımı verdim, kimseye kin gütmedim... Allah bana dağlar kadar sabır verdi. Herkesi evlat olarak gördüm" demişti. Bu özelliğinden dolayı Türk ve Alman toplumu tarafından, 'Bilge kadın Mevlüde Anne' olarak  benimsenip, takdir edildi. Bu vakur duruşlu Türk kadınını Gerek Avrupa Türkleri gerekse Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları örnek bir kadın örnek bir ana olarak hatırlayacaktır. Mevlüde anaya cenabı Allah'tan rahmet yakınlarına başsağlığı ve sabırlar diliyorum mekânı cennet makamı ali komşuluğu Resulullah'a olsun inşallah". Amin, amin ecmain. Aziz hocam. Yüce rabbim hiç bir kuluna bu tür açıları göstermesin.
 
Doğan Tufan