Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

BERLİN (AA) - Almanya'da düzensiz göçle mücadele için hazırlanan ve sınır dışı etme prosedürlerinin hızlandırılmasını öngören yasa tasarısı Bakanlar Kurulunda kabul edildi.

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, önemli bir yasanın kabineden geçtiğini belirterek "(Almanya'da) kalma hakkı olmayan kişilerin ülkemizi daha hızlı terk etmesini sağlayacağız." dedi.

 

Bunun için tedbirler alınacağına işaret eden Faeser, "Bu savaş ve terörden korumak zorunda olduğumuz insanlara yönelik insani sorumluluğumuzu yerine getirmeye devam edebilmemiz için gereklidir. Bununla birlikte temel sığınma hakkını korumak için düzensiz göçü önemli ölçüde sınırlandırmalıyız. (Almanya'da) Kalma hakkına sahip olmayanlar ülkemizi terk etmelidir." şeklinde konuştu.

Faeser, yeni düzenlemelerin sınır dışı etme olanaklarını iyileştireceğini kaydederek "Özellikle suçluları ve tehdit oluşturan kişileri daha hızlı bir şekilde sınır dışı etmek benim için önemlidir. Bu, özellikle daha kararlı bir şekilde mücadele edeceğimiz organize suçlar için geçerlidir." ifadesini kullandı.

 

Böylelikle suç örgütü üyelerinin sınır dışı edilmesinin çok daha kolay hale getirileceğini ifade eden Faeser, bu düzenlemelerin eyaletlerin taleplerini de içerdiğini aktardı.

Faeser, düzensiz göçü sınırlandırmak için de en önemli konulardan birinin insan kaçakçılarıyla mücadele olduğunu vurgulayarak insan kaçakçılarının gelecekte daha kolay ülkeden sınır dışı edilebileceğini belirtti.

Tasarıya göre, iltica başvurusu reddedilen ve sınır dışı kararı alınan düzensiz göçmenlerin gözaltına alınma süresi Avrupa Birliği (AB) hukukuna uygun şekilde 10 günden 28 güne çıkarılacak.

İnsan kaçakçılığı yapanların ve suç örgütüne üye olanların sınır dışı edilmesi hızlandırılacak. Buna göre insan kaçaklığından en az 1 yıl hapis cezası alanlar ve suç örgütüne üyelikten hüküm giyenlerin sınır dışı edilmesi kolaylaşacak.

 

Polis, kimliklerin tespit edilebilmesi için düzensiz göçmenlerin ikamet ettikleri mekanlara girebilecek, veri taşıyıcılarını ve belgeleri inceleyebilecek.

Sınır dışı edilme kararı alınarak tutuklu durumda olan kişilere ne zaman sınır dışı edileceklerine ilişkin bilgi verilmeyecek. Müsamaha belgesiyle (Duldung) en az bir yıl ülkede bulunanlara, sınır dışı edilmeden bir ay önce haber verilmesini öngören düzenleme kaldırılacak. 12 yaşından küçük çocukları bulunan aileler bunun dışında tutulacak.

Tasarının, Federal Meclisten (Bundestag) de geçmesi gerekiyor.

 

BERLİN (AA) – Almanya hükümeti sözcüsü Steffen Hebestreit, Alman hükümetinin BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e güven duyduğunu söyledi.

 

Hebestreit, bugün Berlin’de düzenlenen brifingde, "İsrail, Guteres’ten görevinden istifa etmesini istedi. Alman hükümeti Guterres’e güven duyuyor mu?" şeklindeki soruya, şu anda durumun çok gergin olduğunu ve bu tür istifa taleplerinin uygun olmadığı belirtti.

Bundan dolayı bu konuyla meşgul olmak istemediğini ifade eden Hebestreit, “Sizin somut sorunuza ilişkin de elbette BM Genel Sekreteri Alman hükümetinin güvenine sahiptir.” dedi.

Hebestreit, BM Genel Sekreteri Guterres’in sözlerini ise prensip olarak değerlendirmediğini kaydederek, “Biz yakın ve sarsılmaz bir şekilde İsrail’in yanındayız.” diye konuştu.

 

- Ne olmuştu?

İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, dün yaptığı açıklamada, Guterres'in, BM Güvenlik Konseyi'nde yaptığı açıklamalardan dolayı kendisiyle görüşmesini iptal ettiğini vurgulamıştı.

İsrail'in BM Daimi Temsilcisi Gilad Erdan ise Guterres'in BM'ye başkanlık etmeye uygun olmadığını savunmuş, Genel Sekreterini acil istifaya çağırmıştı.

Erdan, Guterres'in ifadelerini "teröre destek vermek" olarak nitelendirmişti.

 

- Guterres: "Filistin halkı 56 yıldır boğucu bir işgale maruz tutuluyor"

BM Genel Sekreteri Guterres, dün BM Güvenlik Konseyi'ndeki konuşmasında, Hamas'ın, 7 Ekim'de İsrail'de gerçekleştirdiği saldırıları kınayarak, şunları kaydetmişti:

"Ancak Hamas saldırılarının durduk yere ortaya çıkmadığının da bilincinde olmalıyız. Filistin halkı 56 yıldır boğucu bir işgale maruz tutuluyor. Topraklarının adım adım yerleşim yerleri tarafından ele geçirilmesine ve şiddete şahit oluyor. Ekonomileri yıkılmış, insanlar yerlerinden edilmiş ve evleri yerle bir edilmiş durumda. Siyasi çözüme olan inançları yok olmaya başladı."

 

Guterres, Hamas'ın, İsraillilere yönelik saldırılarının "Filistin halkını toplu cezalandırmayı meşru kılamayacağını" belirterek, "Savaşların bile kuralları vardır." demişti.

 

BERLİN (AA) - Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Avrupa Birliği (AB) ülkelerini İsrail'e destek vermeye davet etti.

Scholz, Belçika'nın başkenti Brüksel'de AB Liderler Zirvesi için AB Konseyi binasına girişinde gazetecilere açıklama yaptı.

 

"Şimdi konu, Hamas'ın korkunç saldırısına karşı kendi ülkesini savunan İsrail'i desteklediğimizi bir kez daha açıkça ifade etmemizdir." diyen Scholz, tüm esirlerin serbest bırakılması ve Gazze'deki insanlara insani destek verilmesi için çaba sarf edeceklerini söyledi.

Çifte vatandaşlar ve uluslararası kuruluşların çalışanları gibi kişilerin Gazze'den ayrılmak istediğinde bunu yapabilmelerinin sağlanması gerektiğini dile getiren Scholz, "Tüm bunlar bizim taleplerimizdir. Hem de İsrail'in. Bunun bir şekilde gerçekleşmesi mümkün olmalıdır. Bu bizim, ABD'nin ve başkalarının sahip olduğu bir tutumdur." dedi.

Başbakan Scholz, çatışmanın bölgede büyümesini önlemek için her şeyin yapılması gerektiğini vurgulayarak, "Kuzeyde Hizbullah'ın kendi faaliyetleriyle savaşa girmesi ya da İran ve vekillerinin bir şekilde müdahale etmeye çalışması olmamalı." ifadesini kullandı.

 

Bir gazetecinin "Sizce İsrail Hamas'ı yok etmek için ne kadar ileri gidebilir?" şeklindeki sorusuna Scholz, İsrail'in kendisini yönlendiren insani ilkelere sahip demokratik bir devlet olduğunu savunarak, bundan dolayı İsrail ordusunun da yaptığı şeylerde uluslararası hukuktan kaynaklanan kurallara riayet edeceğinden emin olunabileceğini, bu konuda hiçbir şüphe duymadığını kaydetti.

Ukrayna-Rusya Savaşı'nın da zirvede ele alınacağını ve önemli rol oynayacağını aktaran Scholz, Avrupa'nın, bağımsızlık ve toprak bütünlüğü mücadelesinde Ukrayna'nın yanında olduğunu söyledi.

 

BERLİN (AA) - Avrupa Merkez Bankasının (ECB) Profesyonel Tahminciler Anketi katılımcıları, Avro Bölgesi enflasyonunun ancak 2025’te ECB'nin yüzde 2'lik hedefine yaklaşacağını öngördü.

ECB, Profesyonel Tahminciler Anketi 2023 son çeyrek sonuçlarını açıkladı. Buna göre, Avro Bölgesi'nde yıllık harmonize enflasyon beklentisi 2023, 2024 ve 2025 yılları için sırasıyla yüzde 5,6, yüzde 2,7 ve yüzde 2,1 oldu.

 

Üçüncü çeyrek anket sonuçlarıyla karşılaştırıldığında, son çeyrekte enflasyon tahmininde bu yıl için 0,1 puan yükseliş görülürken gelecek için değişiklik olmadı. 2025 için ise 0,1 puan düşüş oldu. Ankette ortalama uzun vadeli enflasyon tahminleri (5 yıllık) yüzde 2,1 olarak değişmedi.

Ankete katılanların, Avro Bölgesi için gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) büyüme tahminleri 2023, 2024 ve 2025 yılları için sırasıyla yüzde 0,5 yüzde 0,9 ve yüzde 1,5 oldu. Bu çeyrekte, geçen çeyreğe göre 2023 büyüme tahmininde 0,1 puan, gelecek yılın tahmininde de 0,2 puanlık aşağı yönlü değişim görüldü. 2025 için ise büyüme beklentileri sabit kaldı. Ortalama uzun vadeli GSYH büyüme tahmini ise değişmeyerek yüzde 1,3’te kaldı.

 

Ortalama işsizlik oranı tahminleri 2023, 2024 ve 2025 yılları için 0,1 puan aşağı yönlü revize edilerek sırasıyla yüzde 6,5, 6,7 ve yüzde 6,6 oldu. Uzun vadeli işsizlik tahmini ise yüzde 6,5 oldu.

ECB'nin Profesyonel Tahminciler Anketi 29 Eylül-5 Ekim tarihlerinde yapıldı ve araştırmaya 63 profesyonel katıldı.

 

BERLİN (AA) - Alman hava yolu şirketi Lufthansa, artan ihtiyaç nedeniyle 2 bin pilotu daha işe almayı planladığını duyurdu.

Lufthansa'dan yapılan açıklamada, şirketin büyüyen uçak filosu için 2025 yılı sonuna kadar 2 binden fazla yeni pilota ihtiyaç olacağı belirtildi.

 

Genç yeteneklerin "kokpite" alınması kampanyasının başlatıldığı kaydedilen açıklamada, "Pilot-hayalinizdeki iş, sadece daha iyisi" sloganıyla başlatılan kampanyanın eğitim almış ve Lufthansa Grubuna geçmek isteyen pilotları da hedeflediği aktarıldı.

Bu kapsamda Lufthansa'nın uçuş okulu Avrupa Uçuş Akademisi tarafından 24 aylık eğitim gerçekleştirileceği, eğitimin sonunda şirkette pilot olarak kabul edilmenin garantisi olmadığı ancak mezunlara öncelik verileceği ifade edildi. Söz konusu eğitimin piyasada 110 bin dolara mal olduğu vurgulandı.

 

Öte yandan, Kovid-19 döneminde Lufthansa, gönüllü emeklilik yoluyla birçok pilotla yollarını ayırmıştı. Gelecek yıllarda pek çok pilotun emekliye ayrılacak olması ise personel ihtiyacının artmasına neden oluyor.

BERLİN (AA) - Almanya Başbakanı Olaf Scholz, İsrail-Filistin çatışmasında gerilimin büyümemesi için her şeyin yapılmasını istedi.

Scholz, Belçika’nın başkenti Brüksel’deki Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi’nin ardından basın toplantısı düzenledi.

 

Zirvede, İsrail-Filistin ihtilafına ilişkin ortak bir tutum bulduklarını ve bunun AB kararlarında yer aldığını belirten Scholz, bunların çok değerli olduğunu söyledi.

Scholz, bu kararlardan ortak önceliklerin ortaya çıktığını işaret ederek "İsrail'in kendisini savunma hakkını desteklemenin yanında gerilimin büyümemesi için her şeyin yapılmasını istiyoruz." dedi.

 

Bu bağlamda zirvede birçok konunun ele alındığını aktaran Scholz, “Daha sonra rehineler serbest bırakılmalıdır. Acil gerekli insani yardım, su, gıda, tıbbi malzeme; tüm bunların Gazze'ye ulaşması gerekiyor, yeterli ve gerekli miktarda. Bugünkünden daha fazla (Gazze'ye) ulaşmasına ihtiyaç var." diye konuştu.

Scholz, bu savaşın büyümemesi için her şeyin yapılmasının ve söylemlerde açık olunmasının önemli olduğunu dile getirerek "Şu an yaptığım tüm görüşmelerde ele aldığım konu budur." dedi.

 

İsrail tarafının yanı sıra Türkiye, Katar, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır liderleriyle görüştüğünü işaret eden Scholz, "Bunları sürdüreceğim. Gerginliğin daha fazla artmamasına katkıda bulunmak için herkesin burada etki oluşturması gerektiğine inanıyorum. Bu görüşmeler, birbirimize ihtiyaç duyduğumuz güven için de bir temeldir.” değerlendirmesinde bulundu.

"Belki bu, doğru zamanda doğru bir sinyaldir." diyen Scholz, söz konusu konferansın, önemli ülkelerin katılması durumunda işe yarayacağını kaydetti.

BERLİN (AA) - Avrupa Merkez Bankasının (ECB) Profesyonel Tahminciler Anketi katılımcıları, Avro Bölgesi enflasyonunun ancak 2025’te ECB'nin yüzde 2'lik hedefine yaklaşacağını öngördü.

ECB, Profesyonel Tahminciler Anketi 2023 son çeyrek sonuçlarını açıkladı. Buna göre, Avro Bölgesi'nde yıllık harmonize enflasyon beklentisi 2023, 2024 ve 2025 yılları için sırasıyla yüzde 5,6, yüzde 2,7 ve yüzde 2,1 oldu.

Üçüncü çeyrek anket sonuçlarıyla karşılaştırıldığında, son çeyrekte enflasyon tahmininde bu yıl için 0,1 puan yükseliş görülürken gelecek için değişiklik olmadı. 2025 için ise 0,1 puan düşüş oldu. Ankette ortalama uzun vadeli enflasyon tahminleri (5 yıllık) yüzde 2,1 olarak değişmedi.

Ankete katılanların, Avro Bölgesi için gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) büyüme tahminleri 2023, 2024 ve 2025 yılları için sırasıyla yüzde 0,5 yüzde 0,9 ve yüzde 1,5 oldu. Bu çeyrekte, geçen çeyreğe göre 2023 büyüme tahmininde 0,1 puan, gelecek yılın tahmininde de 0,2 puanlık aşağı yönlü değişim görüldü. 2025 için ise büyüme beklentileri sabit kaldı. Ortalama uzun vadeli GSYH büyüme tahmini ise değişmeyerek yüzde 1,3’te kaldı.

Ortalama işsizlik oranı tahminleri 2023, 2024 ve 2025 yılları için 0,1 puan aşağı yönlü revize edilerek sırasıyla yüzde 6,5, 6,7 ve yüzde 6,6 oldu. Uzun vadeli işsizlik tahmini ise yüzde 6,5 oldu.

ECB'nin Profesyonel Tahminciler Anketi 29 Eylül-5 Ekim tarihlerinde yapıldı ve araştırmaya 63 profesyonel katıldı.

Zum Vorsitzenden des Umweltausschusses des Bayerischen Städtetages
wurde der Würzburger Bürgermeister Martin Heilig gewählt. „Ich freue
mich über das Vertrauen der Kolleginnen und Kollegen im Bayerischen
Städtetag und auf diese neue Aufgabe“, so Heilig. Der Umweltausschuss
beschäftigt sich mit allen Themen rund um Umwelt- und Klimaschutz. „Es
ist eine verantwortungsvolle, aber auch spannende Aufgabe, die
bayerischen Kommunen im Städtetag im Bereich des Klimaschutzes und der
Umweltpolitik zu unterstützen und zu begleiten“, so der 48-jährige
Heilig, der mit dem Vorsitz die Nachfolge von Rainer Erben aus Augsburg
antritt.

Türk Macar İşadamları Derneği ( TÜMİŞAD ) Başkanı ve Macaristan Fahri Konsolosu Osman Şahbaz Buda Sırp Ortodoks Vakfı Piskoposu Büyükelçi Exc.Pantelic Lukijan'ın davetine Macaristan'ın başkenti Budapeşte'den 22 km mesafedeki Szentendre kentindeki Vakıf merkezinde ziyarette bulun. Buda Sırp Ortodoks Vakfı Piskoposu Büyükelçi Exc.Pantelic Lukijan'ı ziyarette, Milisavic Stefán, Buda Sırp Ortodoks Piskoposluğu Yönetici Genel Sekreteri Varnava Knezevic'de hazır bulundu.
 
Samimi bir ortamda gerçekleşen ziyarette Konsolos Osman Şahbaz ” Sayın Piskopos Pantelic Lukijan nazik davetinize ve Türkiye'nin unutamayacağı çok acı 6 Şubat Kahramanmaraş depreminde gösterdiğiniz duyarlılığa teşekkür ederiz'' dedi.
Buda Sırp Ortodoks Vakfı Piskoposu Exc.Pantelic Lukijan ''Güzel nazik ziyaretiniz için teşekkür ederim.
 
Uzun yıllar Türk hakimiyetinde kalan Sırbistan topraklarında Müslümanlar ve Hristiyanlar çok iyi komşuluk ilişkileriyle birlikte barış içinde yaşadılar. 
Bizim dinlerimiz Tanrı'ya ve insana saygıyı öğütleyen dinler. Biz din önderleri olarak bu kıymetli öğütleri halklarımıza anlatıyoruz. 
Bizde Isa 'ya ve Musa'ya inanıyoruz, Cebrail'e inanıyoruz, Arapların içinden çıkan büyük insan Muhammed'e saygı duyuyoruz.
Din için birbirimiz ile savaşmaya neden olacak hiçbir sebep yok. 
 
Dünyada din savaşından ziyade politik savaşlar var. Bugün yapılan savaşlar böyle. Ölen bebekler, çocuklar, kadınlar masum insanlar için vicdanlarımız sızlıyor. Her gün onlar için dua ediyorum.
Kudüs Sultan Selahaddin tarafından fethedildiğinde hristiyanlar Kudüs'te barış içinde yaşamak için buraya göç ediyordu. Bugünkü durum iyi bir yöne gitmiyor. İnsanların barıştan umudu kesilmemeli. 
 
Arkadaşlarım ve cemaatimiz sürekli barış için dua ediyoruz. 
Bir olan Tanrı'ya iman edenler olarak sizleri bugün burada ağırlamaktan bahtiyarım. Türkler Sırplar ve Macarlar birbirine benzeyen halklar. Ben her gün sabah Türk kahvemi yudumlarken eski Osmanlı dönemi şarkılarını dinliyorum. Özellikle ''Üsküdar'a gider iken aldı da bir yağmur ve Ege türküsü İzmir'in kavakları dökülür yaprakları'' ezgilerini çok seviyorum.
Macaristan'da Ortodokslar olarak 40 kilisemiz ve iki manastırımız var.
 
Son 2023 nüfus sayımı ile birlikte yapılan istatistiklere göre yaklaşık 12.000 kişilik cemaatimiz var.
Komünizm zamanında elimizden alınan mülklerimizi Macar hükumeti sırasıyla bize geri veriyor.
Cemaatimizin ihtiyaçlarını Macar hükumeti ve Sırbistan'ın yardımları ile gideriliyor. 
Türkiye'ye hiç gitmedim, gitmeyi çok istiyorum. Gittiğimde muhakkak İznik'i ve Üsküdar'ı ziyaret edeceğim.
Dünyada birçok Ortodoks Hristiyan cemaati bulunmaktadır. 
 
İstanbul - Konstantinopolis Patriği Ekümenik - veya Evrensel - Patrik olarak kabul edilir. Pirumus inter pares, yani "eşitler arasında birincidir''. Özel bir saygıya sahiptir ancak diğer Sırp Ortodoksları, Rus Ortodoksları ve Rum Ortodoksları, Romanya, Gürcistan gibi 13 Ortodoks alt kilisesinin işlerine Konstantinopolis piskoposu Ortodoks inancına göre karışamaz'' dedi.
 
Türkiye yüzyıllardır birçok toplumun barış içinde yaşadığı bir ülkedir
Konsolos Şahbaz sözlerini söyle sürdürdü, ''Türk baklavası getirdim, tatlı yiyelim tatlı konuşalım diye. Sizleri medeniyetlerin buluştuğu tarih, kültür başkenti İstanbul Üsküdar'a ve memleketim kadim şehir Kayseri’ye davet ediyorum. Hristiyanların, Yahudilerin ülkemizde tüm cemaatlerin bir arada yaşamasından mutluluk duyuyoruz. Bugün dünyada pek çok sorun var. Türkiye yüzyıllardır birçok toplumun barış içinde yaşadığı bir ülkedir. Son yirmi yılda yirmi kilise restore edilip yenilendi, İki hafta önce İstanbul Yeşilköy'de inşası yapılan Ortodoks Kilisesi, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla açıldı. Bize göre hangi inançtan olursa olsun, hiç kimsenin kutsal değerine el uzatılamaz'' dedi.
 
Piskopos Exc.Pantelic Lukijan ziyarette özel bohça içinde korunan 1770 yılından önce Osmanlı Padişahının Belgrad Sırp Ortodoks cemaatine verdiği fermanı da gösterdi, sonrasında vakıf merkezi içerisinde bulunan kütüphane ve arşiv salonunu da gezdirdi. Türk heyet Szentendre'den ayrılarak Budapeşte'ye döndü.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Münih Dini Danışma Kurulu Başkanlığı ve Güney Bavyera Eyalet Birliği koordinesinde cami derneklerinde görev yapmaya hak kazanan fahri öğreticilere "Yeterlilik Belgeleri" düzenlenen törenle takdim edildi.

Münih DİTİB Miraç Camii Konferans Salonu’nda düzenlenen programa; Münih Dini Danışma Kurulu Başkanı Ahmet Tanış, Güney Bavyera Eyalet Birliği Başkanı Recep Bal’ın yanı sıra dernek başkan ve yöneticileri, din görevlileri ile derneklerde görev yapan fahri öğreticiler katıldı.

Yoğun katılımın olduğu törende Münih DİTİB Dini Danışma Kurulu tarafından yapılan sınavda başarılı olan 180 fahri öğreticiye yeterlilik belgesi verildi.

 

Cami dernekleri, toplumun önemli bir parçasıdır

Program ev sahibi Münih DİTİB Miraç Camii dernek başkanı Ayhan Gök’ün selamlama konuşmasının ardından, Güney Bavyera Eyalet Birliği Başkanı Recep Bal, cami derneklerinde sunulan eğitim faaliyetlerinin önemine değindi. Bal, “Cami dernekleri, toplumun önemli bir parçasıdır ve sadece ibadet mekanları olarak değil, aynı zamanda eğitim ve toplumsal gelişim merkezleri olarak da büyük bir rol oynamaktadır. Cami derneklerinin bu önemli işlevini desteklemeye devam etmek, toplumumuzun daha iyi bir geleceğe doğru ilerlemesine katkı sağlayacaktır” dedi.

 

İslam medeniyeti cami merkezli medeniyettir

İslam medeniyetinin cami merkezli bir medeniyet olduğuna vurgu yapan Münih Dini Danışma Kurulu Başkanı Ahmet Tanış da, “Camiler, İslam medeniyetinin ruhunu ve temel taşlarını oluşturan en önemli yapılardır. İslam medeniyeti, sadece dini ibadetlerin yapıldığı mekân olarak değil, aynı zamanda toplumun bilgi, eğitim, kültür ve sosyal yaşamın merkezi olarak işlev gören camilerin inşa edilmesi ve sürdürülmesiyle büyümüş ve gelişmiştir” dedi.

 

Camiler, ilim ve bilim merkezleri olarak hizmet verir

Cami merkezli İslam medeniyetinin, eğitim faaliyetleri ile öne çıktığına dikkat çeken Tanış, “Camiler, ilim ve bilim merkezleri olarak hizmet verir, kütüphaneler ve okuma salonları barındırır. Bu alanlar, düşünce, fikir ve bilgi üretiminin yanı sıra, öğrencilerin yetiştiği yerlerdir. Bu sebeple eğitim ve öğretimin ancak nitelikli öğreticiler tarafından verilmesi gerekmektedir. Bu vesilesiyle gayretleri sebebiyle başta eğitimciler olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Program sonunda fahri öğreticilik yapmaya hak kazanan 180 kursiyere yeterlilik belgesi verildi.