Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

 

Die ersten zwei offiziellen Trinkbrunnen der Stadt Würzburg wurden pünktlich zum Beginn der Sommerferien in Betrieb genommen. Aus dem Marktbärbel-Brunnen unter dem Glasdach am Unteren Markt und aus dem Brunnen an der Ecke Juliuspromenade/Koellikerstraße läuft nun reines Trinkwasser, mit dem die Würzburgerinnen, Würzburger und Touristen ihre Flaschen und Becher jederzeit befüllen können.

 

Nicht jeder Brunnen ist zur Trinkwasserentnahme geeignet. Wie der Leiter des Fachbereichs Hochbau, Michael Altrock, erklärte, muss es sich grundsätzlich um einen „Laufbrunnen“ handeln, der mit Wasser über das öffentliche Trinkwassernetz gespeist wird und nicht entnommenes Wasser wieder in die Kanalisation abgibt. Im Gegensatz dazu wälzen Umlaufbrunnen das Wasser nur um. Ob ein Brunnen als „Trinkbrunnen“ deklariert werden darf, entscheidet sich nach Prüfungen der technischen Gegebenheiten, wie dem Material der verbauten Rohre oder ob der Wasserauslass mindestens 20 cm über der Wasseroberfläche ist. Vor der Erstinbetriebnahme der neuen Trinkbrunnen wurde zweimal wöchentlich über vier Wochen hinweg das Wasser auf seine Qualität geprüft; während des Betriebs ist mindestens einmal pro Woche die Wasserqualität im Labor nachzuweisen, Auslasshahn und Becken sind auf Verschmutzungen nach vorgegebenem Protokoll zu kontrollieren. Trinkbrunnen müssen beim Gesundheitsamt vor der Erstinbetriebnahme gemeldet werden, da die Trinkwasserverordnung zwingend eingehalten werden muss. Sobald ein Brunnen als Trinkbrunnen freigegeben ist, sind alle Betreiberpflichten wie das Führen eines Betriebsbuchs mit Wertung der Laborproben obligatorisch. Diese übernimmt an den Trinkbrunnen der Stadt Würzburg für die Brunnensaison 2023 im Auftrag die Firma Rehm GmbH mit der WVV.

 

Stadtbaurat Benjamin Schneider stellte weitere Trinkbrunnen in Aussicht wie die Ertüchtigung des Wasserspenders am Sternplatz und den Neubau jeweils eines Trinkwasserspenders beim Polizeipräsidium in der Augustinerstraße und am Grafeneckart zwischen dem Brückenkopf der Alten Mainbrücke und den Rathaus-Arkaden („Köhlerbaum“). Die Trinkbrunnen werden, wie alle Brunnen der Stadt, saisonal zwischen April und Oktober laufen. Der Betrieb jedes Trinkbrunnens kostet im Jahr etwa 7.500 Euro.

 

Uzun yıllardan bu yana Fürth ve çevresinde yaşayan Türklerin sıla ile vatan arasındaki yolculuklarında önemli bir tecrübeye sahip olan Dündar Reisen, bu sezon çok sayıda yolcuyu anavatan Türkiye nin değişik ulaştırmaya hazırlanıyor. Artan yolcu talebine yetişmek amacıyla Fürt merkezinde kolaylaştırıcı tedbirler aldıklarını belirten Dündar Reisen Genel Müdürü Muhammed Dündar, “40 yıla yaklaşan geçmişimiz ile insanımızı milli havayolumuz ile uçurmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Müşterilerimizin tamamına yakını ile o kadar iç içeyiz ki, kimin ne zaman nereye uçağını bile çok önceden biliyoruz” şeklinde konuştu.

 

Milli hava yolumuz ile yolcularımızı uçurmaktan başta anavatan olmak üzere dünyanın her yerine uçurmaktan büyük mutluluk duyuyoruz” şeklinde konuşmasına devam eden Muhammed Dündar, “THY’nin bir dünya markası olması elbette biz THY acentalarının da büyük mutluluk duymasına yol açıyor. Özellikle bu dönemde Nürnberg bağlantılı gidiş ve geliş seferlerini gerçekleştiren yolcuların teşekkürleri bize ulaştıkça biz de başta THY Nürnberg müdürümüz Abdullah Ömer Çelik Bey ve ekibine sevinçle bu haberleri ulaştırıyoruz. Memnun olan her yolcuyu ülkemiz için de çok önemli bir ekonomik katkı olarak düşünüyoruz. Bu yıl inşallah Türkiye destinasyonları altın yılını yaşayacak” dedi.

 

Bilindiği gibi Dündar Reisen Nürnberg merkezli uçuşlar için önemli bir seyahat acentalarından biri olarak biliniyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dortmund’da vefat eden Türkiye’nin ilk kadın doktoru Dr. Safiye Ali, kentin ortak değeri oldu.
 
BVT Dortmund Belediye Meclis Üyesi ve DİTİB NRW Eyalet Birliği Başkan Yardımcısı Emre Güleç konu ile ilgili açıklama yaptı. Güleç, “Dr. Safiye Ali 2. dünya savaşının tam ortasında çok zor şartlarda büyük bir mücadele vermiş. Bu mücadelesi onun ölümünden yıllar sonra Almanya’ya gelen Türklere ve burada doğan gençlerimize örnek olmuştur. Dr. Safiye Ali artık hem Türklerin ve göçmenlerin hem de Almanların Dortmund’da saygı duyduğu ortak bir değerdir” dedi.
 
 
Dr. Safiye Ali’ye vefa, caddeye ismi verilecek
 
Vefa duygusu olarak Dr. Safiye Ali’nin isminin bir caddeye verileceğini ifade eden Güleç, “Geçtiğimiz aylarda Dortmund Nordstadt Belediyesi aldığı bir kararla Hafen’in önemli caddelerinden bir tanesinin ismini Dr. Safiye Ali olarak değiştirdi. 16 Ağustos’da Essen Başkonsolosu Taylan Özgür Aydın, Dortmund Şehir Direktörü Jörg Stüdemann ve Nordstadt Belediye Başkanı Hanna Rosenbaum’un iştirakleriyle caddenin resmi açılış töreni gerçekleştirilecek.
 
 
Dr. Safiye Ali “Tıp Ödülü” ile yaşatılacak
 
Dortmund’da yaşayan Türk toplumu olarak onun aziz hatırasına sahip çıkılacağını belirten Güleç, “Artık Türkiye’nin ilk kadın doktorunun hakettiği şekilde mezarı yapılacak. Geçtiğimiz aylarda Dortmund Büyük Şehir Belediye Meclisi tarafından “Dr. Safiye Ali Tıp Ödülü” verilmesi kararlaştırılmıştı. Adı bu tıp ödülüyle layık olduğu gibi yaşatılacak. Dr. Safiye Ali Tıp Ödülü ilk olarak 2024 yılında sahibini bulacak” diye konuştu.
 
 
 
 
 

 

Almanya’nın Köln kentinde yaşayan Trabzonlu 25 yasındaki Hüsnüşan Suiçmez hayaline kavuştu.

Almanya’da bir ilki gerçekleştiren Hüsnüşan Almanca dilinde işitme engellilere yönelik işaret dilinde Elif-Bâ kitabı yayınladı.

3 yıllık hazırlık aşamasından sonra yayınladığı Elif Bâ kitabı ile hayaline kavuştuğunu ifade eden Hüsnüşan Suiçmez, “Uzun bir çalışma sonunda işitme engelli kardeşlerimin istifa edebileceği bir kaynak kitap yayınladım. Çok mutluyum” dedi.

 

Elif Bâ kitabının hazırlık aşamasından bahseden Hüsnüşan, “18 yaşında işitme engelli kardeşim Erva, kitabımın hazırlanmasında feyz kaynağım oldu. Çünkü 3-4 sene önce kardeşime din eğitimi aldırmak istediğimizde henüz böyle duyma engelli çocuklara ders verecek yetenekli hocalar olmadığını ve faydalanacak kitaplar da sadece Türkçe işaret dilinde olduğunu öğrendik. Okulda Almanca işaret dilinde eğitim aldığı için, Türkçe işaret dilinden faydalanamadık. Kardeşimin durumunu zorlaştırmamak adına Almanca beden diliyle (işaret dili) yetiştirdik. O günden itibaren Allah hiç bir derdi ve olayı sebepsiz insanoğluna vermediğini ve mutlaka insanoğluna da bir görev düştüğünü düşünerek benim yapabileceğim ne olabilir arayışına yoğunlaştım, yoğunlaştıkça bu kitabi çıkarma fikri aklıma geldi. Ablası olmakla birlikte hem öğretmeni oldum hem öğrencisi. Bilmediklerimi ondan öğrendim, bildiklerimi de ona aktardım. Kitabı hazırlarken de en büyük destekçim ailem ve kardeşim oldu. Kardeşime ve arkadaşlarına hafta sonu Kur’an-ı Kerim’in temel bilgilerini, namaz surelerini ve duaları kapsayan dersler vermem kitabı hazırlamamın en önemli öğesi oldu” ifadelerini kullandı.

 

İnşaat mühendisliği mezunu Hüsnüşan, şöyle devam etti: “Okumayı seviyorum, insanlara faydalı olmaktan mutlu oluyorum. Elif Bâ kitabım da kardeşimle başladığım arkadaşlarıyla devam ettiğim bir çalışmanın sonrasında gerçekleşen bir eser. Kitabım online shop üzerinden satışa sunuldu ve her kitapçıdan temin edilebilir. Bundan sonraki hedefim, hem branşım ile alakalı hem de Kur’an-ı Kerim ve hadislerden oluşan Almanca işaret diliyle küçük çaplı da olsa çalışmalarımı sürdürmek.”

Elif Bâ kitabının 64 sayfadan oluştuğunu söyleyen Hüsnüşan, kitabında alfabe, hareke, cezm ve şedde tanınmasına ve Kur’an-ı Kerim’e geçişe kadar temel bilgilerden oluştuğunu ifade etti.

 

 

 

 

 

 

 

BERLİN (AA) - Almanya'nın Baden-Württemberg eyaletindeki yerel siyasetçiler, ülkedeki sığınmacıların kamu yararına işlerde çalıştırılmalarını talep etti.

Hristiyan Demokrat Birlik Parti'li (CDU) Baden-Württemberg eyaleti İl Meclisleri Başkanı Joachim Walter, meclis toplantısında yaptığı açıklamada, "Sığınmacıların alternatif olarak kamu yararına faaliyet gösteren kuruluşlarda da çalışmaları, sosyal kabul açısından ve bizim için önemli olacaktır." dedi.

 

Baden-Württemberg Belde Meclisleri Başkanı Steffen Jaeger de belde meclisi toplantısında ülkedeki sığınmacıların durumuna değindi.

Jaeger, Almanya'nın yardıma ihtiyaç duyanlara el uzattığını belirterek, "Devlet, her bireyin kendi imkanları ölçüsünde toplumun başarısına da katkıda bulunmasını bekleyebilmelidir. Örneğin, kamu yararı işleriyle." ifadelerini kullandı.

 

Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) Federal Meclis Grup Başkanı Alexander Dobrindt ise Almanya'da çalışmak istemeyen göçmenlerin olduğuna işaret ederek, sosyal yardım alan göçmenlere daha az ödeme yapılmasını önerdi.

Dobrindt, "Çalışmak uyuma katkının bir parçasıdır. Bu öneriler kabul edilmezse, yapılan parasal yardımlar da azaltılmalıdır." diye konuştu.

 

KÖLN (AA) - Almanya, Nijer'deki darbeyi kınayarak "demokratik yollarla seçilmiş Devlet Başkanı Mohamed Bazoum'un derhal serbest bırakılması" çağrısında bulundu.

Almanya Dışişleri Bakanlığı, Nijer'deki darbeyi kınayan yazılı açıklama yayımladı.

 

Açıklamada, "Nijer'de yaşanan olayları büyük endişeyle takip ediyoruz. Ordunun bazı kesimlerinin, Nijer'in anayasal demokratik düzenini yıkmaya yönelik girişimlerini kınıyor ve onlara, demokratik yollarla seçilmiş Devlet Başkanı Bazoum'u derhal serbest bırakarak sığınaklarına dönmeleri çağrısında bulunuyoruz." ifadesi kullanıldı.

Almanya'nın, Afrika Birliği ve Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğunun (ECOWAS) çabalarına tam destek verdiği belirtilen açıklamada, "Şiddet, siyasi ya da kişisel çıkarların uygulanması için bir araç değildir." değerlendirmesinde bulunuldu.

 

Açıklamada, Alman vatandaşlarının Dışişleri Bakanlığının seyahat ve güvenlik tavsiyelerine uymaları ve kriz dönemlerinde oluşturulan listeye kayıt yaptırmaları istendi.

Nijer'de Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'na bağlı unsurlar, dün sabah saatlerinde Cumhurbaşkanı Bazoum'u Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda alıkoyarak darbe yapmıştı.

 

KÖLN (AA) - Almanya'da Sağlık Bakanı Karl Lauterbach'ı kaçırmayı planladıkları ve darbe girişiminde bulunacakları iddiasıyla tutuklu bulunan 5 kişinin yargılanmasına devam edildi.

Koblenz Eyalet Yüksek Mahkemesinde görülen davada sanıklar, "Birleşik Vatanseverler" adlı örgüt üyeleri, "çok aşamalı bir planla iç savaş benzeri koşulları oluşturmak ve federal hükümetin devrilmesini hedeflemek" suçlamasıyla tekrar hakim karşısına çıktı.

 

Alman hükümetinin planlı şekilde devrilmesi ve Karl Lauterbach'ın planlı şekilde kaçırılmasını planlamakla suçlanan 76 yaşındaki sanık, duruşmada terör örgütünün parçası olduğu iddiasını reddetti.

Savcılık iddianamede sanıkların, "Reichsbürger" (İmparatorluk Vatandaşları) çevresine ait olarak sınıflandırılan grubun temel amacının özgür demokratik temel düzeni ortadan kaldırmak olduğunu öne sürüyor.

 

Sanıkların planlarının bir parçasının "Sağlık Bakanı Karl Lauterbach'ın kaçırılması olduğu, yerel bir terör örgütünün kurucuları ya da üyeleri oldukları, federal hükümete karşı son derece haince bir girişim hazırladıkları" iddia ediliyor.

Sanıkların, Almanya'daki elektrik altyapısına patlayıcılarla saldırı düzenleyerek Almanya çapında elektrik kesintisine yol açmak istedikleri belirtildi.

 

Söz konusu grup üyeleri, 14 Nisan 2022'de gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan 5 örgüt üyesinin tutuklu yargılanmasına 17 Mayıs'ta başlanmıştı.

Davayla ilgili kararın Ocak 2024'te verilmesi bekleniyor.

 

KÖLN (AA) - Aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi (AfD) Eş Başkanı Tino Chrupalla, ülkede artan oy oranlarına işaret ederek Federal Hükümetin bir parçası olmak istediklerini söyledi.

Chrupalla, Magdeburg kentindeki AfD kurultayında 600 delegeye hitap etti.

 

Anket sonuçlarına göre yüzde 20 civarında oy oranlarının olduğunu dile getiren Chrupalla, disiplin, birlik ve uyum içinde çalışarak partisinin Federal Hükümetin bir parçası olmasını istediklerini belirtti.

Chrupalla, "Hükümet sorumluluğunu üstlenebiliriz. Daha fazlası için hazırız." diye konuştu.

Müslüman ve yabancı karşıtlığıyla bilinen AfD'nin eş başkanı Chrupalla, konuşmasında, ayrıca ülkedeki diğer partilerin kendilerini dışlayarak işbirliği yapmaktan kaçınmasını da eleştirdi.

 

AfD Eş Başkanı Chrupalla, partilerinin sadece Yeşillerle işbirliğinden kaçındığını ve diğer koalisyon ortaklarına açık olduğunu ifade etti.

AfD kurultayında gelecek yılın haziran ayında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri için adayların belirlenmesi bekleniyor.

KÖLN (AA) - Almanya'daki Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'ne (DİTİB) bağlı camilerde muharrem ayı münasebetiyle aşure dağıtıldı.

 

DİTİB Genel Merkezi'nde bulunan Köln Merkez Camisi'nde cuma namazı sonrası, muharrem ayının 10'uncu gününe tekabül eden Aşure günü dolayısıyla cuma namazı sonrası yaklaşık 2 bin kişiye aşure ikram edildi.

DİTİB Yönetim Kurulu Üyesi Adem Onur, geleneksel olarak her yıl muharrem ayında düzenledikleri aşure ikramını bu yıl da gerçekleştirdiklerini söyledi.

 

Aşurenin önemli bir gelenek olduğunu söyleyen Onur, "Farklı ürünlerin farklı kazanda kaynayıp birleşip güzel bir tat oluşturduğu gibi burada özellikle farklı milletlerin, farklı kültürlerin, farklı etnik yapıların aynı kazanda kaynayıp birbirlerinden güzel bir tat almalarını ümit ederek birliğe, beraberliğe vesile olmasını arzu ve dua ederek böyle bir etkinliği gerçekleştirmiş olduk.” dedi.

Köln DİTİB Dini Danışma Kurulu Başkanı Ahmet Sinan Kara ise muharrem ayının bereket, huzur ve barış getirmesini dileyerek, "Muharrem ayı, İslam alemi ve insanlık için çok önemli bir aydır. Birlik ve beraberlik ayıdır. İnsanların kaynaştığı, sevgiyi ve dostluğu, paylaşımı hatırladığı en güzel zamanlardan biridir." ifadelerini kullandı.

 

Cami avlusunda ikram edilen aşureye Türklerin yanı sıra diğer milletlerden Müslümanlar da yoğun ilgi gösterdi.

 

 

 

 

 

 

KÖLN (AA) - Almanya'nın Ausburg kenti yakınlarındaki Langweid bölgesinde 64 yaşındaki kişi, oturduğu binada yaşayan 3 komşusunu silahla öldürdü, diğer binadaki 2 kişiyi ağır yaraladı.

Polis tarafından yapılan açıklamada, Schubert Caddesi'ndeki binada dün akşam meydana gelen silahlı saldırıda, 49 ve 72 yaşlarında iki kadın ile 52 yaşındaki erkeğin yaşamını yitirdiği kaydedildi.

 

Saldırganın daha sonra Hochvogel Caddesi'nde diğer binaya gittiği ve ateşli silahla 32 ve 44 yaşındaki iki kişiyi yaraladığı belirtilen açıklamada, tedavi altına alınan yaralıların hayati tehlikesinin bulunmadığı bildirildi.

Saldırganın ve ölenlerin aynı binada oturduğu aktarılan açıklamada, ilk edinilen bilgilere göre, olayın komşular arasındaki mahalle anlaşmazlığından kaynaklandığının sanıldığı ifade edildi.

 

Açıklamada, saldırının ardından aracıyla olay yerinden ayrılan 64 yaşındaki zanlının, polis tarafından gözaltına alındığı belirtildi.