Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Almanya’nın Baden-Württemberg eyaleti Graben-Neudorf beldesinde uzun zamandır hayali kurulan proje nihayet hayata geçti.

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Graben-Neudorf Yeni Camii'nin temeli düzenlenen törenle atıldı.

Çok sayıda davetlinin katılımıyla gerçekleşen temel atma törenine; Türkiye Cumhuriyeti Karlsruhe Başkonsolosu Mahmut Niyazi Sezgin, DİTİB Baden Dini Danışma Kurulu Başkanı Mesut Özdemir, Graben-Neudorf Belediye Başkanı Christian Eheim, DİTİB Baden-Württemberg İslam Dini Cemaati Eyalet Müdürü Fatih Şahan, caminin mimarı Ersin Baydaroğlu ve statik mühendisi Ömer Akyıldız’ın yanı sıra cami cemaati ile belde sakinleri iştirak etti.

 

 Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından Graben-Neudorf DİTİB Yeni Camii dernek başkanı Mustafa Yıldız, cami kompleksi hakkında bilgi verdi. Bir yıl içerisinde inşaatın tamamlanarak ibadete açılmasını planladıklarını belirten Yıldız, caminin modern mimari ile inşa edileceğini ve birçok imkan sunacağını söyledi. Cami kompleksinde 300 kişinin aynı anda ibadet edebileceği mescidin yanı sıra konferans salonu, kütüphane ve dersliklerin bulunacağını ifade eden Yıldız, kompleksin sadece ibadet yeri değil, aynı zamanda eğitim ve kültür faaliyetlerinin merkezi olacağını vurguladı. Yıldız, son olarak, yeni caminin inşası için destek veren başta belediye başkanı olmak üzere yerel yöneticilere, Graben-Neudorf sakinlerine ve cami cemaatine teşekkür etti.

Graben-Neudorf'ta inşa edilecek yeni caminin sadece bir ibadet mekânı değil, aynı zamanda kültürel ve sosyal buluşma merkezi olacağını vurgulayan DİTİB Baden-Württemberg İslam Dini Cemaati Eyalet Müdürü Fatih Şahan, yeni caminin, Müslümanların Almanya'da toplumsal yaşama aktif katılımının bir sembolü olduğunu söyledi. Şahan, yeni caminin eğitim, sosyal ve kültürel programlarla toplum hayatını zenginleştireceğini ifade etti. Ayrıca, DİTİB’in 860'tan fazla camisiyle Almanya'nın en büyük Müslüman dini cemaati olduğunu hatırlatarak, 40 yıldır toplum yararına hizmet ettiğine dikkat çekti. Camide düzenlenecek kültürel günler ve festivallerin, farklı inanç ve kültürlerden insanları bir araya getireceğini belirten Şahan, cami kompleksinin birçok kişinin özverili çalışmaları sayesinde mümkün olduğunu vurguladı. Temel atma töreninin, başarılı bir inşaat sürecinin başlangıcı olmasını dileyen Şahan, caminin gelecekte bereket, umut ve dayanışma mekânı olmasını temenni etti.

 

Graben-Neudorf Belediye Başkanı Christian Eheim de, belediye meclisi üyeleriyle birlikte katıldığı DİTİB Yeni Camii’nin temel atma töreninde konuştu. Yeni caminin inşası için gerekli yasal koşulların yerel meclisin katkılarıyla sağlandığını ifade eden Eheim, özellikle Başkan Mustafa Yıldız’a teşekkür etti. Eheim, eski caminin yetersiz olduğunu fark edip, yeni bir binaya ihtiyaç duyduklarını ve bu zorlu süreçte birlikte çalıştıklarını söyledi. Demiryolu hattından gelen gürültü, otopark ve trafik gibi zorluklara rağmen, uzman görüşleri alarak süreci başarıyla tamamladıklarını belirten Eheim, yeni binanın mahalleye yapılmış güzel bir yatırım olduğunu ve Türk-İslam toplumunun yeni mabedinin herkesin kullanımına açık olacağını vurguladı. Başkan Eheim, yeni caminin Graben-Neudorf toplumu için büyük bir fayda sağlayacağını ve ortak etkinlikler için de kullanılacağını belirterek, inşaat çalışmalarının sorunsuz ilerlemesi temennisinde bulundu. Temel atma töreninin başarıyla gerçekleştirilmesinden duyduğu memnuniyeti ifade eden Başkan Eheim, bu güzel iş birliği için teşekkür etti.

Türkiye Cumhuriyeti Karlsruhe Başkonsolosu Mahmut Niyazi Sezgin, temel atma töreninde yaptığı konuşmaya katılımcıları selamlayarak başladı. Sezgin, "Bugün burada sizlerin karşısında böylesine güzel bir vesileyle bulunmaktan onur duyuyorum" dedi. Caminin inşasında desteklerini esirgemeyen Belediye Başkanı Eheim’a teşekkür eden Sezgin, “Belediye Başkanım, bu caminin inşasında vermiş olduğunuz destek için sizlere çok teşekkür ederim. Bu vesileyle aramızda birçok Alman dostumuzu da görmekten büyük mutluluk duydum. Graben-Neudorf'da böylesine uyumlu bir birliktelik görmek beni çok sevindirdi” dedi. Belediye Başkanının sözlerine atıfta bulunan Başkonsolos Sezgin, “Bu caminin yapımında emeği geçen herkese minnettarım. Birlikte daha güzel günler görmek dileğiyle” ifadelerini kullandı. Katılımcılar tarafından büyük bir ilgiyle dinlenen Sezgin, açılışın ardından davetlilerle sohbet ederek birlik ve beraberlik mesajı verdi.

 

Konuşmaların ardından DİTİB Baden Dini Danışma Kurulu Başkanı Mesut Özdemir, caminin kuruluşundan bu yana emeği geçenlere ve inşaatın tamamlanmasında maddi ve manevi destek vereceklere teşekkür ederek, hayırlı olsun temennisinde bulundu. Özdemir’in yaptığı dua eşliğinde Graben-Neudorf DİTİB Yeni Camii ve Kompleksi’nin temeline sembolik olarak ilk kazma vuruldu.

 

Cami inşaatının bir yıl içeresinde tamamlanması hedefleniyor

Graben-Neudorf belde merkezinde inşa edilecek Yeni Camii, Eğitim ve Kültür Kompleksi, 1200 metrekare alan üzerine 2 kat 2 blok olarak tasarlandı. 1998 yılında kurulan cemiyet, ihtiyaçlara cevap veremediği için modern mimari özellikleri yansıtacak yeni bir cami ve külliyenin inşa edilmesine zaruri ihtiyaç duyuldu. Yatay mimari tarzı ile inşa edilecek caminin 300 metrekare ibadet alanı olmak üzere 8 derslik, idare birimleri, bay ve bayan yetişkinlere yönelik lokal ile gençlik merkezi, kütüphane, çok amaçlı konferans salonu yer alacak. İç mekan 6 metrekare çapında merkezi cam kubbe olarak inşa edilecek. Ayrıca yaşlı ve engelliler için asansör ve bebek odasının düşünüldüğü camide, 200 araç kapasiteli otopark olacak.

 

 

 

 

 

 

 

 

Batı Trakya Türklerinin bayrağındaki renkler;
“Yeşil İslamiyeti, Siyah Balkanlardaki zulmü, Beyaz özgürlüğü, Ay Yıldız da Türklüğü simgeler”
Dr.Sadık Ahmet


Batı Trakya Türklüğüne adanmış bir hayat olan Dr. Sadık Ahmet’i vefatının 29. Yıldönümünde rahmetle anıyoruz Ruhu şad mekanın cennet olsun.

Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu genel başkanlık kurulu tarafından gönderilen basın mektubunda,”Liderimiz Dr. Sadık Ahmet’i aramızdan ayrılışının 29. yılında rahmet ve özlemle anıyoruz!” Denildi. Ve şöyle devam etti;

Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habib Oğlu; “Tüm hayatı toplumumuzun hakları için mücadeleyle geçen merhum liderimizin fikirleri ve bizlere miras bıraktığı mücadele ruhu çalışmalarımıza ışık tutmaktadır. Bugün toplumumuz, merhum liderimizin açtığı yolda ilerleyen ve toplum hayatının her alanında başarılı olan bireyler yetiştiriyor. ABTTF olarak merhum liderimizin fikirleri doğrultusunda uluslararası alanda toplumumuzun hakları için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz ve sürdürmeye devam edeceğiz.”

Batı Trakya Türk toplumunun lideri merhum Dr. Sadık Ahmet’i 24 Temmuz 1995 tarihinde geçirdiği elim trafik kazası sonucu ebediyete uğurladık. Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanlık Kurulu ve ailesi olarak Avrupa’da yaşayan Batı Trakya Türkleri adına ömrünü Batı Trakya Türklerinin Türk kimliği, hak ve özgürlükleri için mücadeleye adayan liderimiz merhum Dr. Sadık Ahmet’i aramızdan ayrılışının 29. yılında rahmet, minnet ve özlemle anıyoruz.

1947 yılında Gümülcine’nin Sirkeli köyünde doğan Dr. Sadık Ahmet, Batı Trakya Türklerinin sesini, maruz kaldığı ayrımcılık ve hak ihlallerini dünyaya duyurmuştur. 1989’da Batı Trakya Türk toplumunun ilk bağımsız milletvekili olarak Yunan meclisine seçilen ancak milletvekilliği iptal edilen, 1990’da ikinci kez bağımsız milletvekili seçilen merhum Dr. Sadık Ahmet, 1991’de Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisi’ni kurmuş ve ilk genel başkanlığını yapmıştır. Mücadelesi uğrunda tutuklanan ve “Ben bir Türk’üm” dediği için hapis yatan merhum Dr. Sadık Ahmet, ilkeli ve kararlı duruşundan hiçbir zaman ödün vermemiş, cesareti ve azmiyle Batı Trakya Türklerine örnek olmuştur.

ABTTF Başkanı Halit Habip Oğlu, merhum Dr. Sadık Ahmet’in vefatının 29. yılı dolayısıyla yaptığı açıklamada. “29 yıl önce feci bir trafik kazasında kaybettiğimiz liderimiz merhum Dr. Sadık Ahmet’i rahmet, hürmet ve hasretle yad ediyoruz. Tüm hayatı toplumumuzun hakları için mücadeleyle geçen merhum liderimizin fikirleri ve bizlere miras bıraktığı mücadele ruhu çalışmalarımıza ışık tutmaktadır. Bugün toplumumuz, merhum liderimizin açtığı yolda ilerleyen ve toplum hayatının her alanında başarılı olan bireyler yetiştiriyor. ABTTF olarak merhum liderimizin fikirleri doğrultusunda uluslararası alanda toplumumuzun hakları için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz ve sürdürmeye devam edeceğiz.” dedi.

Dr. Ali Batman’da, yayınladığı mesajında; “Önder insanlar zor ve az yetişiyor. Kayıplarında da önemli boşluk doğuyor.
Allah O' na gani gani rahmet ,Batı Trakya Türklüğüne de yardım eylesin” dedi.

Haber: Doğan Tufan

 

Statement von Markus Hümpfer, SPD-Bundestagsabgeordneter für Schweinfurt/Kitzingen zur Schließung des St. Josefs Krankenhauses in Schweinfurt

Mit tiefem Bedauern und großer Besorgnis habe ich von der geplanten Schließung des St. Josef Krankenhauses in Schweinfurt zum Jahresende erfahren. Diese Entscheidung trifft unsere Region schwer und ist ein harter Schlag für die 800 Mitarbeiter, die nun vor einer unsicheren Zukunft stehen. Die Auswirkungen auf die gesundheitliche Versorgung unserer Bevölkerung sind immens. Wir müssen jetzt die Versorgungslage für die Menschen in Stadt und Landkreis Schweinfurt analysieren und die Auswirkungen der Schließung bewerten. Gemeinsam mit allen Akteuren braucht es eine gute Lösung, um die medizinische Versorgungssicherheit zu gewährleisten. Dafür werde ich mich mit aller Kraft einsetzen.

Ich bedauere zutiefst, dass sich die Erlöserschwestern aus dem Krankenhausbetrieb zurückziehen, auch wenn dieser Schritt angesichts der zu veröffentlichenden Qualitätsberichte des Hauses vorhersehbar war. Für den Erhalt des St. Josef Krankenhauses gab und gibt es gute und zukunftsweisende Modelle. Diese gilt es nun zu diskutieren.

Es ist von entscheidender Bedeutung, dass wir gemeinsam Wege finden, um den Menschen in unserer Region die bestmögliche medizinische Versorgung bieten zu können. Das muss auch im Sinne des bisherigen Betreibers sein.


Bild: Fionn Grosse

Belgrad kuşatmasının (1456) 568.yılı kutlamaları Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de Tuna Nehrine çelenklerin bırakılmasıyla başladı.
Belgrad kuşatması, gelecek nesillere barış içinde yaşamanın, hoşgörünün ve uluslararası dayanışmanın erdemini hatırlatmak amacıyla Tuna Bayramı ismiyle bu sene 38.'si yapılan etkinliklerle kutlandı.
 
Yoğun ilgi gören programa Türk Macar İş Adamları Derneği (TÜMİŞAD) Başkanı ve Macaristan'ın Fahri Konsolosu Dr. Osman Şahbaz, Bosna Hersek Budapeşte Büyükelçisi Biljana Gutic Bjelica, Litvanya Cumhuriyeti Budapeşte Büyükelçi Vekili Miglė Jurgita Jankauskienė, Hırvatistan Cumhuriyeti Budapeşte Büyükelçi Dr. Mladen Andrić, Sırbistan Budapeşte Büyükelçiliği Başkonsolos Svetlana Stanković, Budapeşte Ticaret ve Sanayi Odası Turizm ve Hizmet Sektör Bölüm Başkanı Bártfai Endre, Gölbaşı Askerler Derneği Başkanı Bajzák Krisztián, Reformcu Hristiyan Papazı Kovács Dávid Emil, Macaristan Parlamentosu Sırp Temsilcisi Alexov Lyubomir, Macaristan Denizcilik Derneği Başkanı Bauer József, MTA Tarım Bilimleri kamu yönetim kurulu üyesi Dr. Polls Mouner ve daha birçok ülkenin diplomat ve temsilcileri katıldı.
Országos Ómagyar Kultúra Baráti Társaság Derneği Genel Sekreteri Bóta László ve Szabó Zoltán'ın sunumu ve organizatörlüğünde gerçekleşen program önce günün önemine binaen yapılan açılış konuşmasıyla başladı.
 
Mehter Marşı, Tuna Nehri Akmam Diyor, Estergon Kalesi Marşı dinleyicileri büyüledi
Müzisyenler Básits Branka, Wertetics Szlobodán, Eredics Dávid, Ressam ve halk müziği sanatçısı Ambrus Edit, Osmanlı Askeri Marşlarından örnekler sundu. Zurna, def ve armonika eşliğinde söylenen Plevne Mehter Marşı, Tuna Nehri akmam diyor, Estergon Kalesi Marşı dinleyicileri büyüledi. Müteveffa Kobzos Kiss Tamás'ın okuduğu Estergon Kalesi marşı da ayrı bir ilgi gördü.
Tuna Nehri kıyısındaki programda; Şair József Attila'nın Annem KUN dediği, 1936 yılında yazdığı TUNA'DA şiirinin her bir dörtlüğünü bir diplomat okudu.
 
Tuna nehrine bıraktığımız çiçekler Tuna'ya değil insanlığın ortak değerlerinedir
Törende bir konuşma yapan Türk Macar İş adamları Derneği (TÜMİŞAD) Başkanı ve Macaristan Fahri Konsolosu Dr. Osman Şahbaz, çok uzun bir geçmişi olan Tuna bayramının her yıl yeni etkinlikle kutlanmasına vesile olan organizasyon kurulu yetkilisi Bóta László ve katılımcı ülke temsilcilerine teşekkür edip ''Jozsef Attila'nın Tuna'da'' şiirini okuyarak başladı. Dr. Osman Şahbaz, Macaristan ve Tuna'ya kıyısı olan ülkelerin Türkiye için öneminin altını çizerek belirttikten sonra ‘’ Özellikle bütün dünyayı etkisi altına alan Ukrayna - Rusya ve İsrail'in Filistin, Gazze, Han Yunus, Refah'taki soykırımı insanlığın vicdanını kanatmaktadır. Sizleri Türk halkı adına selamlıyor, iş birliğimizin her platformda devam etmesini temenni ediyorum. Bugün Tuna nehrine bıraktığımız bu çiçekler Tuna'ya değil irfan ve hikmet sahibi insanlığın ortak değerlerinedir’’ diyerek sözlerini tamamladı.
Osmanlı askeri marşları, katılımcı ülkelere ait müzik dinletileri ve okunan şiirlerden sonra denizci askerlerle birlikte katılımcılar ülkelerinin bayrakları taşıyan çelenkleri hazırlanan barış kayığına taşıdılar.
Kıyıdan uzaklaşan barış kayığındaki denizci askerler top atışları eşliğinde çelenkleri Tuna nehrinin sularına bıraktı.
 
Fahri Konsolos Dr. Şahbaz, Gölbaşı Askerler Derneği Başkanı Bajzák Krisztián'a bir Türk Bayrağı hediye etti. Katılımcıların birbirini tebrik etmesi ve bir sene sonra yapılacak programda buluşma dilekleriyle program sona erdi.
Belgrad'ın ilk kuşatması Osmanlı Sultanı I. Murad tarafından gerçekleştirilmişti. Sultan I. Murad Hüdavendigar, Macarların elinde bulunan Belgrad'ı almak için harekete geçmesine rağmen ilk seferde başarıya ulaşamadı. Belgrad Kuşatması veya bilinen diğer adıyla Nándorfehérvár Kuşatması, 1456 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun Macaristan Krallığı'nın elinde olan Belgrad'ı 2. kez fetih girişimidir. Macar Krallığı, Sırplar ve Haçlı birliklerine karşı mücadele eden Osmanlı askeri, muharebe alanını zafer nidaları atamadan terk etmek zorunda kalmıştır. Belgrad'ın Osmanlı İmparatorluğu için ne kadar mühim bir kale olduğunun farkında olan Kanuni Sultan Süleyman, dedesi Fatih Sultan Mehmet Han'ın yarıda bıraktığı işi 1521 yılında tamamlayarak kaleyi fethetti. Belgrad şehri 1830 yılına kadar Osmanlı himayesinde kaldı, halkına adaletle hükmetti. Devrin Avrupa Devletleri için Belgrad Kuşatması Hristiyanlığın kaderini belirlemiştir.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 

Stadt und Landkreis Würzburg sagten mit einer Einladung Danke an „Ihre“ Tagespflegepersonen für den unermüdlichen und wertvollen Einsatz für die Kleinsten. Bei gutem Essen und noch besserem Wetter war Platz zum Kennenlernen, zum gegenseitigen Austausch, zum Genießen und für ein herzliches Dankeschön. Die Sozialreferentin der Stadt Würzburg Dr. Hülya Düber betonte in Ihrer Ansprache ausdrücklich den Wert der pädagogischen Arbeit in dieser Betreuungsform und ehrte langjährige Tagespflegeperson für Ihr Engagement und die bedeutsame, liebevolle Arbeit. Geehrt wurden Monika Schreiber (40 Jahre), Katharina Meier (33 Jahre), Sigrid Vogell (31 Jahre), Marion Pfenning (25 Jahre), Nina Müller (24 Jahre), Bianka Hartmann (23 Jahre), Margarita Helbing (23 Jahre) und Karin Graber-Hauk (22 Jahre). Stadt- und Kreisverwaltung sind immer auf der Suche nach engagierten Kräften, die als Tagespflegepersonen tätig werden möchten. Die Fachberatungen aus der Stadt Würzburg (0931 – 373750, 372538, 373538 und des Landkreises Würzburg (0931 8003 5833) sind für weitere Informationen, auch wenn ein Kind in Pflege gegeben werden soll, die richtigen Ansprechpartner. 

Um Herausforderungen aktiv anzugehen und den Gemeindeverwaltungen beratend zur Seite zu stehen, besucht Landrat Thomas Eberth seit seinem Amtsantritt im Jahr 2020 regelmäßig die Gemeinden im Landkreis Würzburg.

 

Zuletzt traf sich der Landrat zu einem Arbeitstreffen mit Bürgermeister Heribert Neckermann und Mitarbeitenden von Gemeinde- und Landkreisverwaltung in Sonderhofen. „Es ist wichtig, sich auf Verwaltungsebene regelmäßig auszutauschen und gemeinsam kontinuierlich an Verbesserungen im behördlichen Alltag zu arbeiten“, betonte Landrat Thomas Eberth dabei.

 

Bürgermeister Heribert Neckermann stellte dem Landrat sowie seinen Mitarbeitern aus dem Landratsamt in einer Präsentation die Einwohnerentwicklung sowie die jüngsten Aktivitäten der Gemeinde vor. Ein zentrales Thema dabei waren die Wasserentnahmestellen in Sonderhofen und Sächsenheim. Für Sächsenheim war bereits bei der Begehung eine Genehmigung für die nächsten Jahre ausgesprochen worden. Für Sonderhofen gestaltet sich die Genehmigung schwieriger. Es wurden in diesem Zug mögliche Umbauten diskutiert, die eine Genehmigung ermöglichen könnten.

 

Ein weiteres Thema war die Instandsetzung der überörtlichen Radwege in der Flur. Bürgermeister Neckermann berichtete, dass die Baumaßnahmen, die von der Gemeinde zusammen mit den Wegebauvereinen durchgeführt werden, nicht die Mindestsumme erreichen, die für eine Radwegeförderung nötig wäre. Des Weiteren wurde über die Finanzierungsmöglichkeiten der geplanten Tagespflegeeinrichtung der Caritas Sozialstation gesprochen.

 

Die Gemeinde Sonderhofen hat zum Stichtag 1. Juli 2023 insgesamt 914 Einwohner. Davon entfallen 625 Einwohner auf Sonderhofen, während Sächsenheim 160 Einwohner zählt und Bolzhausen 129 Einwohner.

 

 

Die "Regional Innovation Valleys" (RIV) sind eine Initiative der Europäischen Union, die darauf abzielt, die Innovationslandschaft in der EU zu stärken, die regionale Wirtschaftsentwicklung zu fördern und die technologische sowie nachhaltige Transformation zu unterstützen.

 

Seit Mai 2023 wurde im Landratsamt Kelheim in einer engagierten Arbeitsgruppe die Bewerbung vorbereitet und im September 2023 eingereicht. Ende Juni 2024 kam nun endlich die finale Zusage, dass der Landkreis Kelheim sich nun als Regional Innovation Valley bezeichnen darf. Dieser wurde als einer von 79 Regionen neu mitaufgenommen. Intensiv an der Erarbeitung beteiligt waren Vertreterinnen und Vertreter verschiedener Unternehmen der Region, die Wirtschaftsförderung des Landkreises, Vertreter der regionalen, bayerischen und europäischen Politik sowie der Wissenschaft mit der Hochschule München. Prof. Dr. Benjamin Kormann von der dortigen Fakultät für Elektro- und Informationstechnik leitet das Projekt.

 

Die Region hat sich mit den beiden Schwerpunktthemen „Energietransformation“ und „Lebenswerter Standort“ beworben. Bei Letzterem liegt der Fokus auf dem Thema Ausbildungsverbund, Fach- und Arbeitskräfte und den damit verbundenen Themen Vereinbarkeit von Familie und Beruf, verfügbarer Wohnraum und Mobilität im ländlichen Raum. 

 

Warum diese aufwendige Bewerbung auf EU-Ebene? Die Beteiligten sehen verschiedene Chancen und Möglichkeiten als eines der insgesamt 151 Regional Innovation Valleys in ganz Europa.

Das gemeinsame Projekt stärkt die Zusammenarbeit zwischen Unternehmen, Forschungsinstituten, Universitäten und öffentlichen Einrichtungen im Landkreis Kelheim. Dabei wird der Wissensaustausch und damit die Innovationsfähigkeit verbessert. Der Aufbau von Netzwerken fördert schon jetzt den Austausch und die Zusammenarbeit zwischen den Akteuren. International vernetzen sich die RIVs untereinander und steigern somit die Zusammenarbeit des Landkreises mit internationalen Partnern sowie den Wissenstransfer.

Durch die Fokussierung auf bestimmte Schlüsseltechnologien und -industrien sollen technologische Fortschritte und die Einführung neuer Technologien gefördert werden. Das RIV soll zur wirtschaftlichen Entwicklung der Regionen beitragen, indem sie Innovationen unterstützt, die Wettbewerbsfähigkeit steigert, Unternehmensgründungen fördert und neue Arbeitsplätze schafft. Die Bereitstellung von Mitteln aus verschiedenen EU-Fonds für Investitionen wird damit erleichtert.

 

Bei Interesse an einer Mitarbeit wenden Sie sich gerne an die Wirtschaftsreferentin Sandra Schneider des Landkreises Kelheim unter der Nummer 09441 207-2106 oder per Mail an Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein! .

Seit 50 Jahren, seit ihrer Teenagerzeit, ist Elisabeth Böhm Mitglied im Bayerischen Roten Kreuz Würzburg. Seit 1974 setzt sie sich als Sanitäterin, als Ausbilderin, seit 2013 als Fachdienstleiterin der Personenauskunft, seit 2017 als stellvertretende Kreisbereitschaftsleiterin ehrenamtlich ein. Für diese beeindruckende Leistung, ihr Engagement und ihre Vielseitigkeit wurde sie von Staatsminister Joachim Herrmann ausgezeichnet. Oberbürgermeister Christian Schuchardt überreichte die Auszeichnung in einer Feierstunde, in der auch weitere Ehrenamtliche des BRK für langjähriges Engagement geehrt wurden. Schuchardt dankte „auch persönlich für das jahrzehntelange, unentgeltliche, uneigennützige, großartige Engagement.“ Er betonte, dass das BRK in Würzburg mit zahlreichen Einrichtungen und Diensten zur Seite stehe, wenn Menschen in unterschiedlichen Notlagen professionelle Zuwendung und Unterstützung benötigen. Beeindruckende Karrieren, Teamgeist, Leidenschaft und Engagement zeichneten die Geehrten aus, so Schuchardt, zu denen weiter gehörten:
Wolfgang Stiegler ist seit 1980 Mitglied des Roten Kreuzes. Er ist unter anderem seit vielen Jahren als Notarztfahrer im Rettungsdienst Würzburg tätig, mittlerweile gibt er sein Wissen und seine Erfahrung an zukünftige Sanitäter und Sanitäterinnen weiter.
Paul Justice ist seit 1984 unverzichtbarer Teil des BRK, als Rettungsassistent, Verbandsführer, Kontingentführer, Organisatorischer Leiter Rettungsdienst. Seine jahrzehntelange Pressearbeit hat das Bild des BRK in der Öffentlichkeit nachhaltig geprägt.
Ralph Busse ist ebenfalls seit vier Jahrzehnten beim BRK, zum Beispiel als Fachdienstleister der Motorradstaffel, als Rettungsdiensthelfer rettete seine Arbeit Leben und schenkte Hoffnung.
Prof. Dr. Simon Kiesel ist seit 25 Jahren als Sanitäter aktiv, seit 2009 in der Vorstandschaft, und trägt maßgeblich zur positiven Entwicklung des Kreisverbandes teil.
Dorothea Altmann begann vor 25 Jahren beim Jugendrotkreuz und leistet seit 2013 auch als stellvertretende Fachdienstleiterin im Bereich der Psychosozialen Notfallversorgung einen bedeutenden Beitrag.
Nicht vor Ort war Michael Guth, der ebenfalls eine Ehrung für 25 Jahre Mitgliedschaft im Kreisverband erhält. Guth war über viele Jahre hinweg im Rettungsdienst und im Fachdienst Information und Kommunikation aktiv, seit 2017 ist er dessen Gruppenführer.
„Sie alle“, so Oberbürgermeister Christian Schuchardt, „sind Vorbilder für gelebten Gemeinsinn, die zur Nachahmung einladen und zum Mitmachen motivieren. Wir brauchen Menschen wie Sie, die sich nicht selbst in den Mittelpunkt stellen, sondern sich dem Gemeinwohl verpflichtet fühlen. Ich danke Ihnen und schließe ausdrücklich Ihre Angehörigen mit ein. Ohne das Verständnis und den Rückhalt der Menschen, die einem am nächsten stehen, ist ein solcher Einsatz nicht zu leisten.“
 
 

TEKNOFEST Nedir?

TEKNOFEST, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) ve T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın yürütücülüğünde, Türkiye’de milli teknolojinin geliştirilmesi konusunda kritik rol oynayan birçok kuruluşun paydaşlığıyla düzenlenen Türkiye'nin ilk ve tek havacılık, uzay ve teknoloji festivalidir.

İlki 2018'de gerçekleştirilen TEKNOFEST; ev sahipliği yaptığı çeşitli faaliyetlerle toplumda özellikle gençlerin teknolojiye olan ilgisini artırmayı ve Türkiye’nin milli teknoloji üreten bir topluma dönüşmesi konusunda farkındalık oluşturmayı hedeflemektedir.

Bu yıl 2-6 Ekim 2024 tarihleri arasında, Adana Şakirpaşa Havalimanı’nda gerçekleştirilecek olan TEKNOFEST 2024’te hava gösterileri, bilim şovları, TEKNOFEST keşif oyunu, simülasyon deneyim alanları, eğitici atölyeler, paydaş ve sponsor markalara ait etkinlik stantları, sergiler, gösteriler, konserler gibi gençlerin ilgiyle takip ettiği birbirinden farklı etkinliklere yer verilecektir.

Başkanlığımız, yurt dışındaki gençlerimizin anavatan ile ilişkilerinin geliştirilmesi amacıyla 2018 yılından itibaren yurt dışında yaşayan Türk gençlerinin TEKNOFEST’te katılımcı olarak yer almasını desteklemektedir. Eğer siz de TEKNOFEST’te yer almak ve düzenlenen etkinliklere yerinde dâhil olmak istiyorsanız, TEKNOFEST 2024 Adana programına başvuruda bulunabilirsiniz.

Başvuru Şartları Nelerdir?

1.     Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı/Mavi Kart sahibi olmak veya Mavi Kart sahibi olmaya hakkı olmak,

2.     Yurt dışında Havacılık, Uzay veya Mühendislik Bilimleri alanlarında öğrenci, mezun ya da çalışan olmak veya bu alanlara dair güçlü bir ilgisi olduğunu belgelemek

3.     Ortaöğretimini yurt dışında tamamlamış olmak,

4.     18-35 yaş arasında olmak (02.10.2006 tarihinden önce ve 02.10.1989 tarihinden sonra doğmuş olmak),

5.     ABD, Almanya, Avustralya, Avusturya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İngiltere, İsveç, İsviçre, İtalya, Kanada, Norveç’in yanı sıra başvuru şartlarını taşımak koşuluyla diğer ülkelerden başvuruyor olmak

Katılımcılara Sağlanacak İmkânlar Nelerdir?

·         Festival süresince Adana’da konaklama masrafları karşılanacaktır.

·         Konaklama yeri ve festival alanı arasında transfer sağlanacaktır.

·         Öğrencilere veya 2023-2024 eğitim öğretim yılında mezun olanlara 150 Avro’ya kadar ulaşım desteği sağlanacaktır.

Program Ne Zaman Gerçekleştirilecektir?

Program, 2-6 Ekim 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilecektir. Katılımcılar, 2 Ekim 2024 tarihinde Adana’ya intikal edecekler ve 7 Ekim 2024 tarihi itibariyle gelmiş oldukları ülkelere geri dönebileceklerdir.

Nasıl Başvurabilirim?

Başvurular 30 Temmuz 2024’e kadar https://obys.ytb.gov.tr/ adresi üzerinden gerçekleştirilebilecektir.

Ayrıntılı bilgi için Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein! adresine e-posta yoluyla müracaatta bulunulabilmektedir.

 

TBMM Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Alt Komisyonu Başkanı Seda Gören Bölük, "Yabancı düşmanlığıyla, İslamofobi ile mücadele edeceğiz." dedi.

TBMM Dışişleri Komisyonu bünyesinde kurulan Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Alt Komisyonu Başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili Seda Gören Bölük, komisyonun çalışma planına ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Komisyonun 27. Dönem'de de kurulduğunu hatırlatan Bölük, yapılan çalışmaların yurtdışında yaşayan vatandaşların hak kazanımlarına altyapı oluşturduğunu ifade etti.


28. Dönem'de de yurtdışındaki vatandaşların ihtiyaçları doğrultusunda çalışacaklarını vurgulayan Bölük, "Avrupa dahil Asya'da, Amerika'da 7 milyonu aşkın vatandaşımız var. Orada yaşayan vatandaşlarımızın ihtiyaçları doğrultusunda, vatandaşlarımızın kendisini daha rahat, huzurlu, güvende hissedeceği; hak ve hukuklarının hem bulundukları ülkede hem de vatanlarında korunduğu çalışmalar yapacağız." diye konuştu.


Yurtdışında yaşayan vatandaşların ihtiyaçlarını yakından bildiklerini vurgulayan Bölük, bu ihtiyaçların bazılarının sosyolojik, bazılarının hukuki düzenlemeler boyutunda olduğunu belirtti.
"Yabancı düşmanlığıyla, İslamofobi ile mücadele edeceğiz." diyen Bölük, komisyonun en önemli görevlerinden birisinin bu olacağını bildirdi. Bölük, "Yurtdışında hem Müslüman hem de Türk nüfusa yönelik 1200'ü aşkın saldırı düzenlendi. Yaklaşık bir ay önce Hanau saldırısının yıl dönümüydü. Biz orada hayatını kaybetmiş kardeşimizin annesiyle bir araya geldik. Vatandaşlarımızın hem sosyolojik hem de psikolojik olarak yanında olacağız. Devletimizin, parlamentomuzun varlığını her zaman hissettireceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
Yurtdışında yaşayan vatandaşlara yönelik verilen sözlerin yerine getirilmeye başlandığını aktaran Bölük, bu kapsamda yurtdışından getirilen telefonların kullanım süresinin 1 Ocak'tan itibaren uzatıldığını kaydetti. Bölük, yurtdışındaki vatandaşların diğer taleplerine ilişkin de çalışmaların sürdüğünü söyledi.
"Vatandaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz"


Terör örgütleri PKK ve FETÖ'nün yurtdışındaki vatandaşlara yönelik saldırılarının bulunduğunu ifade eden Bölük, bu saldırılara karşı ilgili ülkelerdeki makamlarla işbirliğini sağlayarak vatandaşların yanında olduklarını dile getirdi. Bölük, "Bu noktada caydırıcı önlemler alındı alınacak da. Alt komisyonumuzun faaliyet alanlarından birisi de bu olacak. Bu konuda da vatandaşlarımızın yanında olmaya ve bu mücadeleyi birlikte vermeye devam edeceğiz." diye konuştu.
İnteraktif bir alt komisyon çalışması yapmayı hedeflendiklerini dile getiren Bölük, yurtdışı ziyaretlerinin yanı sıra vatandaşları da Meclis'te ağırlayacaklarını söyledi. Bölük, "27. Dönem'de 4-5 tane böyle çalışma olmuş. Bazen bakanlıkları dinliyoruz bazen diğer paydaşlarımızı dinliyoruz. Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın kurduğu sivil toplum kuruluşlarını da dinleyeceğiz. Meclis çatısı altında onlarla da bir araya geleceğiz." dedi.