Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

 

İngiltere’de ülke genelinde 4 Temmuz’da gerçekleştirilecek genel seçimleri mevcut Muhafazakâr Parti'nin açık ara fark ile kaybedeceği şimdiden belli oldu gibi.

 

ABD’de de Kasım ayının ilk haftalarında Cumhurbaşkanı seçimleri yapılacak.

 

Avrupa Birliğinde ise seçimler bu hafta içinde, Perşembe sabahı başlayacak ve Pazar akşamı bitecek. Gidişat, Avrupa Birliği’nin oluşum prensiplerine aykırı doğrultuda.

 

Şöyle biraz gerilere gidelim, sonra sadede geleceğim.

 

1945 yılında Almanya’nın yenilgisi, ABD’nin zaferi ile sonlanan İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa kıtasının önde gelen İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, İspanya gibi ülkeleri kalkınabilmek ve eski günlere dönebilmek için ABD’nin siyasi/ ekonomik sömürgesi olmayı kurtuluş olarak görmüşlerdi.

 

ABD’nin baskısı ile sanayinin iki temel hammadde olan kömür ve çelik sektörünü güçlendirmek için 1951 yılında Almanya, Fransa, İtalya, Belçika, Lüksemburg ve Hollanda birleşerek Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu’nu (AKÇT) kurdu. ABD, AKÇT’yi hem siyasi hem de ekonomik olarak sıkı sıkıya kontrolü altına aldı. Gerekli olan tüm sermaye ABD’li şirketler tarafından sağlandı.

 

İkinci adım olarak ABD, kendi ihracat pazarını genişletmek, küresel ekonomiye ve finans dünyasına hükmetmek için AKTÇ üyeleri ile İngiltere’ye adeta aba altından sopa göstererek ellerindeki sömürgelerine bağımsızlık vermeye zorladı. Avrupa ülkelerinin sömürgelerine bağımsızlık vermeleri 1967 yılına kadar sürdü. Fransa, sanki de sömürgelerine bağımsızlık vermiş gibi kritik madenlere sahip sömürgelerini perde arkasından yönetmeye günümüze kadar devam etti.

 

Başa dönersek, İngiltere’de bu hafta içinde başlayacak ve hafta sonuna kadar sürecek olan seçimlerde Muhafazakarların iktidarı kaybedeceği, ana muhalefet partisi olan İşçi Partisi'nin de seçimi kazanacağı kesin. Her ne kadar seçimlerin birinci ve ikinci günü resmi iş günü olsa da, bize yabancı olan “Posta ile oy verme” ve “Arkadaş ile oy verme (Proxyvoting)” gibi yöntemlerle çalıştığı iş yerinden izin alamayan seçmenler oylarını kullanabilecek.

 

Avrupa Birliği seçimlerinde ise milliyetçi ve muhafazakar partiler yükseliş, Liberal ve Yeşiller partileri ise düşüş yolunda. Milliyetçi ve muhafazakar partiler yükselişe rağmen kendi içlerinde ikişer gruba ayrılmış durumda. Bir grup ABD taraftarı, diğeri de ABD karşıtı.

Avrupa Parlamentosunda bazı gruplar sandalye kaybederken bazıları da teslimiyetlerini arttıracak. Tabi şimdiden hangi grupların güçleneceği belli olmaya başladı. Özellikle Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un listesinin içinde yer aldığı Avrupa’yı Yenileme Grubu (Renew Europe) yüzde 17’lik bir kayıp yaşayacak. Buna karşın milliyetçilerin oluşturduğu Kimlik ve Demokrasi Grubu (Identity and Democracy) iki sıra birden yükselip 4’üncü sıraya oturacak.

 

AB’nin ana direklerinden olan Almanya ve Fransa arasında birkaç yıldır ciddi görüş ayrılıkları sürmesine rağmen Fransa, Almanya ve İtalya Parlamentodaki koltuk sayısını arttıracak. Bu da ABD’nin AB üzerindeki mutlak etkisinin devam edeceğine işaret ediyor.

 

Asıl önemli olan gelişme ise Avrupa Parlamentosu seçiminden sonra yaşanacak.

Avrupa Parlamentosu'nun gündemine “Avrupa Birliği'ndeki veto haklarının sona erdirilmesi veya oybirliği ile oylama ve karar alma süreçlerine son vermek” konusunun girecek olması.

 

Geçtiğimiz 12 ay boyunca Avrupa Birliği vatandaşı on binlerce kişi fikirlerini, Avrupa Birliği'nin geleceği ve endişelerinin tartışıldığı “Avrupa'nın Geleceği Konferansı”na iletti. Konferanstan çıkan en önemli sonuç “Avrupa Birliği'nin yarının dünyasında ayakta kalabilmesi için reform yapması ve Avrupa Birliği'ndeki veto haklarının sona erdirilmesi ve kararların oyçokluğu ile alınması” oldu.

 

Bunun sonucunda ne mi olacak? Sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti” gibi ülkeler artık “Veto Hakkı” ile Avrupa Birliğini, kendi siyasi ve mali çıkarları doğrultusunda tepe tepe kullanamayacak ve Avrupa Birliği’nin arkasına saklanamayacaklar.

 

Özetle, önümüzdeki yıllarda, özellikle Doğu Akdeniz ve Orta Doğu coğrafyasında farklı gelişmeler yaşanacak gibi…

 

Prof. Dr. (İnş. Müh.), Doç. Dr. (UA. İliş.) Ata ATUN

KKTC Cumhurbaşkanı Danışma Kurulu Üyesi

KKTC Cumhuriyet Meclisi 1. Dönem Milletvekili

 İngiltere’de ülke genelinde 4 Temmuz’da gerçekleştirilecek genel seçimleri mevcut Muhafazakâr Parti'nin açık ara fark ile kaybedeceği şimdiden belli oldu gibi.

 

ABD’de de Kasım ayının ilk haftalarında Cumhurbaşkanı seçimleri yapılacak.

 

Avrupa Birliğinde ise seçimler bu hafta içinde, Perşembe sabahı başlayacak ve Pazar akşamı bitecek. Gidişat, Avrupa Birliği’nin oluşum prensiplerine aykırı doğrultuda.

 

Şöyle biraz gerilere gidelim, sonra sadede geleceğim.

 

1945 yılında Almanya’nın yenilgisi, ABD’nin zaferi ile sonlanan İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa kıtasının önde gelen İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, İspanya gibi ülkeleri kalkınabilmek ve eski günlere dönebilmek için ABD’nin siyasi/ ekonomik sömürgesi olmayı kurtuluş olarak görmüşlerdi.

 

ABD’nin baskısı ile sanayinin iki temel hammadde olan kömür ve çelik sektörünü güçlendirmek için 1951 yılında Almanya, Fransa, İtalya, Belçika, Lüksemburg ve Hollanda birleşerek Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu’nu (AKÇT) kurdu. ABD, AKÇT’yi hem siyasi hem de ekonomik olarak sıkı sıkıya kontrolü altına aldı. Gerekli olan tüm sermaye ABD’li şirketler tarafından sağlandı.

 

İkinci adım olarak ABD, kendi ihracat pazarını genişletmek, küresel ekonomiye ve finans dünyasına hükmetmek için AKTÇ üyeleri ile İngiltere’ye adeta aba altından sopa göstererek ellerindeki sömürgelerine bağımsızlık vermeye zorladı. Avrupa ülkelerinin sömürgelerine bağımsızlık vermeleri 1967 yılına kadar sürdü. Fransa, sanki de sömürgelerine bağımsızlık vermiş gibi kritik madenlere sahip sömürgelerini perde arkasından yönetmeye günümüze kadar devam etti.

 

Başa dönersek, İngiltere’de bu hafta içinde başlayacak ve hafta sonuna kadar sürecek olan seçimlerde Muhafazakarların iktidarı kaybedeceği, ana muhalefet partisi olan İşçi Partisi'nin de seçimi kazanacağı kesin. Her ne kadar seçimlerin birinci ve ikinci günü resmi iş günü olsa da, bize yabancı olan “Posta ile oy verme” ve “Arkadaş ile oy verme (Proxyvoting)” gibi yöntemlerle çalıştığı iş yerinden izin alamayan seçmenler oylarını kullanabilecek.

 

Avrupa Birliği seçimlerinde ise milliyetçi ve muhafazakar partiler yükseliş, Liberal ve Yeşiller partileri ise düşüş yolunda. Milliyetçi ve muhafazakar partiler yükselişe rağmen kendi içlerinde ikişer gruba ayrılmış durumda. Bir grup ABD taraftarı, diğeri de ABD karşıtı.

Avrupa Parlamentosunda bazı gruplar sandalye kaybederken bazıları da teslimiyetlerini arttıracak. Tabi şimdiden hangi grupların güçleneceği belli olmaya başladı. Özellikle Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un listesinin içinde yer aldığı Avrupa’yı Yenileme Grubu (Renew Europe) yüzde 17’lik bir kayıp yaşayacak. Buna karşın milliyetçilerin oluşturduğu Kimlik ve Demokrasi Grubu (Identity and Democracy) iki sıra birden yükselip 4’üncü sıraya oturacak.

 

AB’nin ana direklerinden olan Almanya ve Fransa arasında birkaç yıldır ciddi görüş ayrılıkları sürmesine rağmen Fransa, Almanya ve İtalya Parlamentodaki koltuk sayısını arttıracak. Bu da ABD’nin AB üzerindeki mutlak etkisinin devam edeceğine işaret ediyor.

 

Asıl önemli olan gelişme ise Avrupa Parlamentosu seçiminden sonra yaşanacak.

Avrupa Parlamentosu'nun gündemine “Avrupa Birliği'ndeki veto haklarının sona erdirilmesi veya oybirliği ile oylama ve karar alma süreçlerine son vermek” konusunun girecek olması.

 

Geçtiğimiz 12 ay boyunca Avrupa Birliği vatandaşı on binlerce kişi fikirlerini, Avrupa Birliği'nin geleceği ve endişelerinin tartışıldığı “Avrupa'nın Geleceği Konferansı”na iletti. Konferanstan çıkan en önemli sonuç “Avrupa Birliği'nin yarının dünyasında ayakta kalabilmesi için reform yapması ve Avrupa Birliği'ndeki veto haklarının sona erdirilmesi ve kararların oyçokluğu ile alınması” oldu.

 

Bunun sonucunda ne mi olacak? Sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti” gibi ülkeler artık “Veto Hakkı” ile Avrupa Birliğini, kendi siyasi ve mali çıkarları doğrultusunda tepe tepe kullanamayacak ve Avrupa Birliği’nin arkasına saklanamayacaklar.

 

Özetle, önümüzdeki yıllarda, özellikle Doğu Akdeniz ve Orta Doğu coğrafyasında farklı gelişmeler yaşanacak gibi…

 

Prof. Dr. (İnş. Müh.), Doç. Dr. (UA. İliş.) Ata ATUN

KKTC Cumhurbaşkanı Danışma Kurulu Üyesi

KKTC Cumhuriyet Meclisi 1. Dönem Mille

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı faaliyet gösteren DİTİB Kuzey Bavyera Eyalet Birliği Yönetim kurulu üyesi ve Fürth Mevlana Camii Dernek Başkanı Refet Avcı’nın babası Remzi Avcı son yolculuğuna uğurlandı.

Tedavi gördüğü hastanede kalp ve nefes yetmezliği nedeniyle vefat eden Remzi Avcı’nın cenaze namazını, Nürnberg Din Hizmetleri Ataşesi Necmettin Saydan kıldırdı.

DİTİB Fürth Mevlana Camii’nde kılınan cenaze namazına, Prof. Ali Türkmenoğlu DİTİB Kuzey Bavyera Başkan yardımcısı Cemil Kimyacıoğlu ve Gülay Arık, Kadınlar Kolu Başkanı Özlem Ödemiş, Nürnberg ve çevresindeki sivil toplum kuruluşların temsilcileriyle birlikte çok sayıda vatandaşlarımız katıldı. Remzi Avcı’nın  cenazesi memleketi Hatay’ın Altınözü köyüne götürülerek, aile mezarlığında toprağa verildi.
Cenaze namazında kısa bir konuşma yapan DİTİB Mevlana Cami Başkanı Refet Avcı, taziyede bulunan Başkonsolosumuz Fatma Taşan Cebeci başta olmak üzere cenaze törenine katılan Prof. Ali Türkmenoğlu ve tüm katılımcılara teşekkür ederek, “hakkınızı helal edin” dedi.

 

Ilhan BABA - Fürth

 

 

 

 

Einsatzbereich umfasst neben Stadt und Landkreis Würzburg auch die Landkreise Kitzingen und Main-Spessart

 

In der Nacht auf den 2. Juni 2024 wird sich erstmals nach über 25 Jahren ein Krankentransportwagen (KTW) bei der Integrierten Leitstelle Würzburg über Funk zum Dienst melden. Mit der Einführung eines Krankentransportwagens im Nachtdienst will der Zweckverband für Rettungsdienst und Feuerwehralarmierung Würzburg vor allem die Besatzungen von Rettungswagen entlasten.

„Wenn der neue Krankenwagen in den Nachtstunden die zeitlich nicht so dringlichen Einsätze übernimmt, erhöhen wir die Verfügbarkeit unserer Rettungswagen für echte Notfälle. Schwerverletzte und -erkrankte werden davon profitieren, wenn die Rettungskräfte schneller vor Ort sind“, begründet Christine Haupt-Kreutzer, Vorsitzende des Zweckverbandes für Rettungsdienst und Feuerwehralarmierung (ZRF) die Entscheidung.

 

Die Finanzierung eines zusätzlichen KTW hatten die Krankenkassen als Kostenträger des Rettungsdienstes nach Mitteilung des Geschäftsleiters des ZRF abgelehnt. „Uns blieb also nichts Anderes übrig, als mit Zustimmung der Krankenkassen eine Tagschicht zu streichen und mit den Stunden eine Nachtschicht einzuführen“, erläutert Paul Justice, Geschäftsleiter des Zweckverbandes die Hintergründe. Volle Unterstützung habe er dabei von allen Rettungsdiensten, der Integrierten Leitstelle sowie vom Ärztlichen Leiter Rettungsdienst, Dr. Andreas Klinger, erhalten.

 

Das Würzburger Bayerische Rote Kreuz (BRK), die Malteser und die Johanniter wollen sich die Nachtschichten künftig untereinander aufteilen. Der Einsatzbereich des Nachtkrankenwagens ist groß und umfasst neben Stadt und Landkreis Würzburg auch die Landkreise Kitzingen und Main-Spessart. „Gerade in den Landkreisen ist es wichtig, die dort einzeln stationierten Rettungswagen für Notfälle freizuhalten und möglichst nicht mit Krankentransporten zu belegen“, erläutert Paul Justice die gemeinsame Strategie.

 

Manuel Schmitt, stellvertretender Leiter Rettungsdienst bei den Maltesern, ist sich sicher, dass der neue Krankenwagen regelmäßig die Nacht durchfahren wird. „Unsere Rettungswagen werden immer häufiger zu Einsätzen gerufen, bei denen der einfacher ausgestattete Krankenwagen ausreichend wäre“.

Uwe Kinstle, Regionalvorstand der Johanniter und Stefan Dietz, stellvertretender Geschäftsführer des BRK, hoffen auch auf einen positiven Aspekt im Hinblick auf den regionalen Fachkräftemangel im Rettungsdienst. „Notfallsanitäter sind inzwischen auch bei uns in Unterfranken Mangelware. Die sehr gut ausgebildeten Kollegen wollen und sollen möglichst nur in der Notfallrettung eingesetzt werden“.  

 

 

 

 

Kısa adı ABTTF olan Avrupa Batı Tırakya Türk Federasyonu yayınladığı basın bildirisinde,’Yunanistan Batı Trakya Fenerbahçeliler Derneğini kapatıyor! Duyurusunu yaptı.



“Bekir Usta dava grubunda AİHM kararları uygulanmadığı sürece AİHM’nin önüne benzer davaların geleceğini söylemiştik, maalesef haklı çıktık. Bekir Usta ve Diğerleri dava grubuna ilişkin AİHM kararlarının Yunanistan tarafından 16 yıldır uygulanmadığı şartlarda bugüne dek tüzük dışına çıkmamış bu derneğin kapatılması sadece derneğimizin değil toplumumuzun cezalandırılması için atılmış bir adımdır.”

Rodop Asliye Hukuk Mahkemesi 28 Mayıs 2024 tarihinde 2022 yılında “Batı Trakya Fenerbahçeliler Kültür ve Spor Derneği” ismi ile Gümülcine’de kurulan taraftar derneğinin kapatılmasına karar verdi.



6 Eylül 2023’te görülen duruşması sonrasında Rodop İli Tek Hakimli Asliye Hukuk Mahkemesi, 28 Mayıs’ta açıkladığı karar ile “Batı Trakya Fenerbahçeliler Derneği”nin tescilinin iptal edilmesine hükmetti.

“Batı Trakya Fenerbahçeliler Kültür ve Spor Derneği” ismi ile Gümülcine’de kurulan taraftar derneğinin adının yasaya aykırı olduğu iddiası ile derneğin tescilinin iptali istemiyle dava açılmış, 14 Haziran 2023 tarihli duruşmada itiraz geri çekilmişti. 16 Haziran 2023 tarihinde Rodop Asliye Savcılığı tarafından ikinci dava açılmış, iddianamede derneğin adında yer alan ‘Batı Trakya’ ifadesinin yasalara ve kamu düzenine aykırı olduğu ileri sürülmüştü. Dokuz ay içinde üçüncü kez yargı önüne çıkarılan derneğin kapatılması açılan davanın duruşması 6 Eylül 2023’te görülmüş, bu duruşmaya bölgedeki Kafkasköy (Thrilorio) Pontuslular Spor ve Kültür Derneği de Fenerbahçeliler Derneği aleyhine davaya müdahil olmuştu.



Konuya ilişkin olarak Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu(ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu, “Batı Trakya Fenerbahçeliler Derneği’nin kapatılması kararı karşısında büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor, dernek kurma özgürlüğünün açık bir ihlali olan bu kararı kınıyoruz. Bekir Usta dava grubunda AİHM kararları uygulanmadığı sürece AİHM’nin önüne benzer davaların geleceğini söylemiştik, maalesef haklı çıktık. Bekir Usta ve Diğerleri dava grubuna ilişkin AİHM kararlarının Yunanistan tarafından 16 yıldır uygulanmadığı şartlarda bugüne dek tüzük dışına çıkmamış bu derneğin kapatılması sadece derneğimizin değil toplumumuzun cezalandırılması için atılmış bir adımdır. Bu hak ve özgürlüklerimizin devlet eliyle gasp edilmesinde bir adım daha ileriye gitmektir. Bu hukuksuzluk karşısında sessiz kalmayacağız.”

Foto: DoğanTufan

Yozgatın tanınmış hayır sever iş insanı Zafer  Özışık’ı makamında oğlum Mustafa ile birlikte ziyaret ettim.

 
Gimat mağazaları sahibi Zafer Özışık’la  samimi ortamda geçen sohbetimizde  Zafer Özışık‘la 50 yılı aşkın tanışıklığımız,arkadaşlığımız bunun ötesinde ülküdaşlığımız var.1980 önce Ülkü yolunda birlikte yürüdük, milliyetçi ve  güçlü Türkiye’nin ülküsüyle yetiştik, hayalini kurduk. Lise dönemimizde  Zafer bizim  başkanımızdı. Gençliğe örnek geleceğe yol gösterendi. O günlerin idealisti olan Zafer Özışık başkan bu gün
 
Yozgatımızın gururu ve medârı iftiharı, Hayırseverliliği ilede tanınan Özışık
Yozgat’a ne kadar sahibsiz Garib guraba varsa hepsine sahip çıkıyor. Onları giydiriyor karınlarını  doyuruyor.  Bürosunda sohbet ederken  Sonradan öğrendiğim, İsmail ve Osman Aldemir kardeşler geldiler. Normalde Ofise herkes randevusuz giremez. Selam verdiler, Zafer , “Bizim Ofisin kapısı bunlara hep açıktır.  Gel Osman gel”dedi. Osman içeri girdi, “ Sayın müdürüm,”Ben bu gün Cumhurbaşkanımızın yanına gideceğim, bir mesajınız varmı.
Ben şaşkın, şaşkın baka kaldım.  Zafer bey bana bakarak, “Osman  selamımızı götür, Doğan beyin mesajını götür” dedi. Bana bakan Osman, “Bizdende selam götür, başkanımıza. Ayrıca Osman kardeş Yozgat havaalanı bir an evvel açılsın. Havaalanımız  Yozgat’ımızın dünyaya açılan kapısı olsun” dedim. “Tamam hemen gidiyorum”dedi. Odadan çıktı.
 
Zafer, “bu kim?”dedim.
“Divanlı köyümüzden Ömer Çavuşun oğulları Osman ve İsmail Aldemir kardeşler. Zihinsel engelliler. Ama derviş gibi insanlar.”
Yozgatlı eğitimci yazar Yusuf Karakaya’nın ‘Delisinden Velisine’ kitabı aklıma geldi.
Bu güzel insanları kucaklayan her gün üç öğün yemeklerini canları ne istiyorsa Zafer Restoranında yiyen onlara ev sahipliği yapan kardeşim Zafer’le onur duydum. Allah kendinden razı olsun.
 
Yozgat’ın medârı iftiharı Gimat mağazaları 
 
300 çalışanıyla il ve ülke ekonomisine büyük katkıları var. Yozgatın ülkemiz içinde tanınması için şehrimizin bir nolu markasıdır. 1986 yılından beri  Yozgat’a sağlam adımlarla büyüyen  Gimat mağazaları sadece Yozgat içinde 10 işyeriyle hizmet veriyor. İleride ilçelere daha sonra tüm Türkiye’mize  bereketli yağmur gibi yağacağı günleri görürüz inşallah. 
 
Gimat Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Çamlık Media sahibi  Zafer Özışık, Yozgat'a yaptıkları hizmetleri anlatırken onu dinleyen tanıyan arkadaşı olarak haklı gururunu yaşadım. Yozgatımızın fedakar çalışkan evladına ve işyerlerine sahib çıkacaklarına inanıyorum. Zafer Özışık, “Yozgat'a harca mantığı ile hareket ediyoruz, ve bunun karşılığı olarak da önemli yatırımlara imza atıyoruz.” Diyen Özışık," Zafer Mutfağı'mızla vatandaşlara en iyi hizmeti sunmanın gayreti içindeyiz.İç Anadolu bölgesinin en modern restoranda 500 metrekare büyüklüğünde müşterilerimizi  ağırlıyoruz. Zafer restaurantımızda insanlarımız her türlü ihtiyacını rahatlıkla karşılıyor. Ayrıca çocuk oyun alanı bulunuyor. VİP salonumuz 50 kişilik. Mescit, ısıtmalı teras, pastane ve restaurantımız olarak hizmet veren Yöresel lezzetlerin tamamı bulunuyor. Müşterilerimizin memnuniyeti bizim bizim ilkemiz” dedi.
Yozgat’ın siyasi ve ekonomisi konularında da bilgi veren Özışık, Birlikte Yozgat’a yetiştiğimiz gençlik hatta çocukluk arkadaşım,dostum, gönüldaşım Doğan Tufan’ın gazetemizde yazmasından çok memnun oluyorum.Avrupa ile aramızda köprü oluyor. Kardeşimi Yozgat’a görmekten memnun oldum” dedi.
 
 

Başkanlığını Erdal Dalkılıç, Hüseyin Eruslu’nun ve Teknik Direktörlüğünü Gökhan Gökçe’nin yaptığı Pforzheim Türkspor, 1969 senesinde Almanya’nın Pforzheim şehrinde kuruldu. 3 yıl üst üste şampiyon olan ve Landesliga’da şampiyonuda olan Türkspor bu yılda nağmalup şampiyon olarak Verbandesliga’ya yükseldi.
Sırasıyla A ligi, Kreisliga ve bu senede Landesliga’da şampiyon olan Türkspor Bir üst lig olan Verbandesliga’ya yükseldi.


Türkspor hedefi gelecek yılda şampiyon olarak Oberliga’da mücadele etmek istiyor


Pforzheim BFV-Landesliga’da mücadele eden Pforzheim Türkspor oynadığı 34 maçta 90 puan alarak, attığı 92 gole karşılık kalesinde 26 gol gördü. 55 yıllık tarihinde ilk defa nağmalup olarak Verbandesliga’ya yükselmenin sevincini yaşayan Sarı-siyahlı gençler tarihe geçti.
Sezon başında birçok önemli transfer yaparak bir üst lig hayalini gerçekleştirmek isteyen Türkspor, bu sezon başarılı bir performansını sürdürdü.
Geçtiğimiz sezonlarda yaptığı kaliteli transferlerle ve büyük bir özveri ile üç sezonunda fırtına gibi esen Sarı Siyahlılar, namağlup şampiyon olarak başarılarına bir yenisini ekledi.


Türkspor kulübü olarak takımı en iyi yerlere çıkarmak arzu ve azmi ile çalıştıklarını kaydeden eski kalecisi ve ikinci Başkanı Hüseyin Eruslu, yönetime geldiğimizde hedefinin Pforzheim Türk halkına yakışır, yüksek liglerde oynayan büyük bir takım oluşturmak olduğunu söyleyerek, futbol severlerin ve vatandaşlarının yeni sezonda inşallah Verbandesli’da mücadele verecek olan takımlarının maçlarına gelerek verecekleri desteğin oyuncuların motivasyonu için çok önemli olduğunu belirten başkan sezona yönelik şöyle konuştu; ‚‘‘Bu sezon yine şampiyonluk hedefiyle futbolcularım ve yönetim büyük istek ve azimle maçlara çıktılar. Kazanma arzusuyla son haftalara kadar mücadele verdik. Yeni sezonda bölgemizde yaşayan Türklerin maçlarımıza gelerek bizi desteklemesini, başarıya birlikte ortak olmalarını istiyoruz” dedi. Teknik Direktör Gökhan Gökçe, ”Üç sezondur futbolcularımla ve taraftarlarımla şampiyonluğu çok istiyorduk. Sıkı çalışma, acı, fedakarlıklar. Bu benim hedefimdi. Ve şimdi bunu yaptım. Dağıma tırmandım ve zirvedeyim. Şu anda hissettiğim en güçlü duygu bu. Rüyayı gerçekleştirirken bana destek olan herkese duyduğum derin minnettarlıktır. Aileler, gençlerini sporla desteklemeli, gelecekleri için sorumluluk almalı ve gençliğimize sahip çıkmalıyız” dedi.
Pforzheim BFV-Landesliga’nın 34 haftasında Pforzheim Türkspor, güçlü rakbi FV Ettlingenweiler’i ligin son maçında kendi sahasında ve seyircisi önünde 3 - 2 mağlup etti.


Güzel bir atmosferde geçen şampiyonluk maçını 800 kişiden fazla futbol sever izledi. Maçın ilk yarısında 27 dakikada Vidojkovic’in attığı şık golle 1-0 öne geçti. Haftalar önce şampiyonluğunu ilan eden Pforzheim Türkspor golden sonra rahatlayınca rakip takım bunu affetmedi Pollak ile durumu 1-1 yaptı.
Kalesinde gördüğü golden sonra hemen toparlanan Türkspor 39 dakikada Gallo’nun attığı şık golle durumu 2-1 yapttı. İlk yarıda başka gol olmadı ve ilk yarı Türksporun 2-1 üstünlüğü ile sona erdi.
İkinci yarıya rakip takıp çok hızlı başladı aradığı golü 57 dakikada Bauer’le buldu. Durumu 2-2 yaptı.

84 dakikada Türkspor maçta gücünü gösterdi ve penaltıdan Dos Santos ile galibiyet golünü atarak 3-2 öne geçti. Maçta başka gol olmayında Türkspor sahadan nağmalup galip ayrıldı ve gelecek yıl Verbandeslig’da mücadele etmeye hak kazandı.

 

 

 

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), yılın ikinci ‘Eyalet ve Bölge Birlikleri İstişare Toplantısı’nı (EBİT) gerçekleştirdi.

Baden eyaleti Heidelberg kentindeki DİTİB’e bağlı Yavuz Sultan Camii’nde düzenlenen toplantıda genel merkez yönetimi, dini danışma kurulu, eyalet ve bölge birlikleri, federal kadın, gençlik ve veli birlikleri başkanları ile DİTİB merkez, eyalet ve bölge müdürleriyle bir araya geldi.

 

İstişare amaçlı düzenlenen toplantı, Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından ev sahibi dernek başkanı Ali Nihat Akyosun, Baden Eyalet Birliği Başkanı Nihat Demirci ve Baden Dini Danışma Kurulu Başkanı Mesut Özdemir’in selamlama konuşmalarıyla başladı.

Toplantıda, DİTİB Rehberlik, Denetim ve Teşkilatlanma Hizmetleri Müdürü Sami Sipahi birimin yaptığı çalışmalar ile dernekler istatistiği ve neticeleri konularında bilgi verdi.

ZSU Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahman Atasoy, cenaze fonunun yeni sisteme geçişi ve online üyelik işlemleri ile ilgili katılımcılara bir sunum yaptı. Yeni programın kullanılmasıyla birlikte üyelik bilgilerinin güncelle çalışmalarının sürdüğünü ifade etti. Ayrıca, yeni hayata geçirilecek olan online kayıt sistemi hakkında da bilgi veren Atasoy, bu sistemin üyelik işlemlerini kolaylaştıracağını açıkladı.

 

DİTİB Genel Başkan Yardımcısı Erdinç Altuntaş’da konuşmasında, eyalet ve bölge birliklerinin yaptığı çalışmalara değindi ve daha iyi hizmet yürütmek için birlikte çalışmanın ve istişarenin önemine vurgu yaptı.

DİTİB Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey’de DİTİB'in son dönemdeki faaliyetleri ve gelecekteki projeleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Kuzey, son üç aylık dönemin yoğun geçtiğini ve birçok projenin hayata geçirildiğine vurgu yaptı.

 

İmam Eğitimi Projesi

Kuzey, özellikle imam eğitimi programı ile ilgili yoğun bir görüşme trafiği yaşandığını,  büyük bir ilerleme katedildiğini ve üçlü bir anlaşma ile neticelenen konsept çalımasının bir basın toplantısıyla kamuoyuna duyurulduğunu ifade etti.

 

Hessen Eyaleti'nde din dersi süreci

Hessen eyaletinde İslam din derslerinin tekrar kazanılmasına yönelik başarılı bir mahkeme süreci geçirdiklerini belirten Kuzey, bu çalışmaların diğer eyaletlere de örnek teşkil edeceğini vurguladı. Eyalet hükümetiyle yapılan görüşmelerin olumlu geçtiğini ve çalışmaların devam edeceğini ifade etti.

 

  1. Yıl etkinlikleri ve kurumsal kimlik

DİTİB'in 40’ıncı kuruluş yıl dönümünde münasebetiyle yıl içerisinde çeşitli etkinliklerin planlandığını ve kurumsal kimlik çalışmaları kapsamında yazışma formatlarının yenilendiğini ve bu alandaki çalışmaların devam ettiğini açıkladı.

 

 

Dijitalleşme ve e-DİTİB Projesi

Kuzey, e-DİTİB projesinin önemine değinerek, velilerin ve öğrencilerin sisteme dahil olmasının hedeflendiğini belirtti. Dijital bağış platformunun kurulması için çalışmaların sürdüğünü ve üyelik işlemlerinin de dijital ortamda yapılabileceğini ifade etti. Kuzey, bu projelerin hayata geçirilmesi için tüm üyelerden destek beklediklerini vurguladı.

 

Yardım kampanyaları ve destek çalışmaları

Geçen yıl vekalet yoluyla kurban kesim organizasyonunun başarılı geçtiğini hatırlatan Kuzey, bu yıl hedeflerinin geçen yılı geçmek olduğunu söyledi. Yardım kampanyalarının devam ettiğini ve bu yardımları ihtiyaç sahiplerine ulaştırdıklarını ifade etti.

Toplantının değerlendirme kısmında Kuzey, tüm bu çalışmaların DİTİB'in kurumsal kimliğini güçlendirmek ve gelecek nesillere daha iyi bir miras bırakmak amacıyla yapıldığını vurguladı. Katılımcılara teşekkür eden Kuzey, hizmetlerin artarak devam etmesi temennisinde bulundu ve toplantıya ev sahipliği yapan dernek başkanı Ali Nihat Akyosun’a teşekkür ederek, DİTİB 40’ıncı yıl özel tablosunu hediye etti.

Hafta sonu yoğun bir çalışma temposuyla devam eden istişare toplantısı, yapılan genel bir değerlendirme ile sona erdi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ab Samstag, den 1. Juni 2024 ist der nachfrageorientierte On-Demand-Verkehr KEXI (Landkreis Kelheim Express Individuell) mit 166 zusätzlichen Haltepunkten auch im gesamten Gemeindegebiet von Bad Abbach und Teugn verfügbar. Am heutigen Freitag wurde das neue Bediengebiet feierlich in Betrieb genommen.

 

„Seit nun mehr vier Jahren fährt KEXI in der Kreisstadt Kelheim, einige Zeit später wurde das System auch in Neustadt an der Donau eingeführt. 2023 wurde KEXI dann auch flächendeckend in elf Clustern auf den ganzen Landkreis Kelheim ausgeweitet. Das Erfolgsmodell hat unseren Landkreis entscheidend verändert und macht die Menschen mobiler. Umso mehr freut es mich, dass KEXI jetzt auch speziell im Gemeindegebiet von Bad Abbach und Teugn an den Start geht.“

 

Landrat Martin Neumeyer

 

Das neue KEXI-Bediengebiet ist in drei Zonen unterteilt. Fahrten zwischen den einzelnen Haltepunkten können individuell und auch zonenübergreifend gebucht werden. Die Höhe des Fahrpreises ist zonenbezogen, d.h. für Fahrten innerhalb einer Zone gilt der jeweilige Zonentarif, führt die Fahrt von einer Zone in eine andere Zone wird der jeweils höhere Zonenpreis berechnet (z.B. ein Einzelticket für eine Fahrt von Zone 1 in Zone 2 kostet für Erwachsene 4 Euro, von Zone 3 in Zone 1 demzufolge 5 Euro). Der Fahrpreis kann bargeldlos über die KEXI App oder direkt beim Fahrpersonal bezahlt werden. Auch das Deutschlandticket wird anerkannt. Fahrgäste müssen jedoch bereits bei ihren Buchungen angeben, dass sie es nutzen möchten. Eine nachträgliche Anerkennung ist nicht mehr möglich.

 

KEXI ist in Bad Abbach und Teugn von Montag bis Donnerstag in der Zeit zwischen 6:00 Uhr und 20:00 Uhr verfügbar, freitags von 06:00 Uhr bis 23:00 Uhr und samstags von 09:00 Uhr bis 23:00 Uhr. An Sonn- und Feiertagen werden keine Fahrten durchgeführt.

 

KEXI (Landkreis Kelheim Express Individuell) ist ein On-Demand-Service, der individuelle Fahrtwünsche auf Abruf ermöglicht und den klassischen Öffentlichen Personennahverkehr im Landkreis Kelheim bedarfsgerecht und effizient ergänzt.  Fahrten mit KEXI können flexibel, d.h. ohne festen Strecken- und Zeitplan, gebucht werden. KEXI sammelt dabei Fahrtanfragen in einem bestimmten Zeitfenster, sodass sich Fahrgäste mit ähnlichem Ziel die Fahrt gegebenenfalls teilen. Durch das Bündeln von Fahrten, sog. „Ridesharing“, können Fahrzeuge optimal ausgelastet und somit Straßen und Umwelt entlastet werden.

 

Alle Fahrten mit KEXI können einfach und schnell per App gebucht werden. Vor Abschluss der Buchung werden die nächstgelegene Starthaltestelle, die Anfahrt des Fahrzeugs in Echtzeit sowie die geschätzte Ankunftszeit am Zielwunschort angezeigt. KEXI kann aber auch bequem per Anruf über die Mobilitätszentrale angefordert werden. Das KEXI-Team ist von Montag bis Samstag unter der gebührenfreien Rufnummer 0800 9999800 erreichbar und nimmt in der Zeit zwischen 06:00 Uhr und 22:00 Uhr Anfragen und Buchungswünsche entgegen. Reservierungen können bis zu sieben Tage im Voraus vorgenommen werden.

 

KEXI wird vom Bayerischen Staatsministerium über das Förderprogramm „Verbesserung der Mobilität im ländlichen Raum für bedarfsorientierte Bedienformen des allgemeinen ÖPNV und Pilotprojekte landkreisübergreifender Expressbusverbindungen im Omnibusverkehr“ und vom Regionalmanagement Bayern gefördert.

 

Mehr Informationen über KEXI sind unter www.kexi.de abrufbar oder über die gebührenfreie Rufnummer 0800 9999800 in der KEXI-Mobilitätszentrale erhältlich.

 

 

Vertragsunterzeichnung_KEXI: Bad Abbachs Bürgermeister Dr. Benedikt Grünewald (Mitte), Teugns Bürgermeister Manfred Jackermeier (links) und Landrat Martin Neumeyer bei der Unterzeichnung des Kooperationsvertrags für das neue KEXI-Bediengebiet.

Mond-Star-Pastırma, 1997 yılından bu yana Wiesbaden yakınlarında, orijinal Türk damak tarzına göre şarküteri ürünleri üretmektedir. Avrupa’da Türk nerede yaşıyorsa orada mutlaka Öz Kayseri pastırma vardır.

 

Merkezi konumu ve A66 otobanına bağlantısı, sadece Almanya genelinde dağıtımı değil, aynı zamanda Rhein-Main bölgesindeki konumu nedeniyle Avrupa çapında kesintisiz taze teslimatı mümkün kılar.

 

Ayhaber’e açıklamalarda bulunan Öz Kayseri Pastırma yetkilileri Orhan Selçuk ve Serhan Ertürk, “Úncelikle pastırmalarımıza ve kalitemize Avrupalı Türklerin gösterdiği ilgiye teşekkür ediyoruz. Sıkı Alman standartlarına göre üretilen orijinal Türk damak tadı ürünlerimiz, her yerde bulunmayan bir özelliğe sahiptir. Et ve hammaddelerin tedarikinden üretime, paketlemeden bitmiş ürünlerin müşterilerimize gönderilmesine kadar, düzenli olarak kendi kontrollerimiz ile izlenerek güvence altına alınan katı kurallar uygulanır” şeklinde konuştular.

 

Orhan ve Serhan kardesler devamla, “Mond-Star-Pastırma katı kontrol prosedürleri ve yüksek kalite standartlarına tabidir. Müşterilerimiz, kusursuz işlenmiş en iyi kaliteyi aldıklarından emin olabilirler. Bizim için Öz Kayseri Pastırma öncelikle bir damak tadı, kültürü ve sofralarımızın kralıdır” şeklinde konuştular.

 

  

Öz Kayseri Pastırma DLG tarafından sertifikalandırılmıştır

 

Alman Tarım Kurumu (DLG - Deutsche Landwirtschaftsgesellschaft) senelerden beri sertifikaladığı gıda maddelerinin kalitesinin garantörlüğünü yapmaktadır. Bilim ve uygulama alanlarında faal olan eğitilmiş uzmanlar denetleme komisyonunun üyeleridir. DLG - Kalite Kontrolü uluslararası standartlara göre akredite edilmiştir. Her ürün yapılan testlerde bilimsel kalite standartlarına göre değerlendirilir ve bir bilirkişi raporu hazırlanır.

DLG - Test Kriterlerinin bazıları:

  • Aralarında dışının, dış görünümünün, yoğunluğunun, kokusunun ve tadının bulunduğu ürüne özgü sensörik analiz
  • paketlenmesi, tanımlanması
  • Analitik parametreler (örn. hayvan türü analizi, eklerin oranı)

... ve daha kapsamlı bilgiler
Kaynak: www.dlg.de

 

 

 

Denetimden sonra da sıkı bir kontrol sistemi uygulanır. Böylece sürekli aynı kalite ürünlerin tüketiciye ulaşması sağlanır.

Mond-Star-Pastırma Schinkenproduktions GmbH ÖZ-Kayseri-Ürünleri için ard arda ödüller almaktan b[üyük mutluluk ve kıvanç duymaktadır. Bu nedenden dolayı Alman kalite standartlarına göre orijinal Türk damak tadı ürünleri üreten az sayıdaki kuruluşlardan birisidir.

 

 

Mond-Star-Pastırma Schinkenproduktions GmbH 
Max-Planck-Ring 31 
D-65205 Wiesbaden 
Tel.: +49 (0) 6122-5046-0 
Fax: +49 (0) 6122-5046-10 
Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!

 

 

Öz Kayseri Pastırma'nın kurucusu Hilmi Selçuk Avrupalı Türklerin sofralarına hediye ettiği Türk Damak Tadı pastırmalar nedeniyle saygı ve rahmetle anılmaktadır.

 

##