Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

 

BERLİN (AA) – Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Alman hükümetinin Suudi Arabistan’a Eurofighter savaş uçağı satılmasına karşı çıkmayacağını söyledi.

Alman Haber Ajansı DPA’nın haberine göre, Baerbock, Kudüs'te İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Dışişleri Bakanı Yisrael Katz ile yaptığı görüşmelerden sonra açıklamalarda bulundu.

 

Suudi Arabistan’ın Yemen'deki Husiler tarafından İsrail'e atılan roketleri durdurarak İsrail'in güvenliğine ve "bölgedeki yangının yayılmasını" engellemeye katkıda bulunduğunu belirten Baerbock, bu nedenle “Alman hükümetin İngiltere’nin Suudi Arabistan’a daha fazla Eurofighter verme fikrine karşı durmayacağını” ifade etti.

Baerbock, Suudi Arabistan'ın uzun süredir Husilerin bölge güvenliğine yönelik oluşturduğu tehlikenin farkında olduğunu vurgulayarak Suudi Hava Kuvvetlerinin burada Eurofighter kullandığını, bunun da Riyad'ın bölgede daha iyi bir gelecek için çaba sarf ettiğini gösterdiğini söyledi.

 

Almanya daha önce Suudi Arabistan'a silah satışına karşı çıkıyordu.

Eurofighter İngiltere, İtalya, Almanya ve İspanya’nın ortak projesi olduğu için savaş uçaklarının satışında Almanya’nın da onayı gerekiyor.

 

KÖLN (AA) - Almanya'da yabancı ve Müslüman karşıtı olarak bilinen Almanya için Alternatif Partisi (AfD) politikacıları ve Avusturyalı aşırı sağcı Martin Sellner'in, aralarında Alman vatandaşlığı olanların da dahil olduğu milyonlarca yabancı kökenlinin Almanya'dan sınır dışı edilmesini öngören bir plan üzerine gizlice görüştükleri ileri sürüldü.

 

Kamu yayıncısı ARD'ye ait Tagesschau haber sitesinde yer alan haberde, Correctiv gazetecilik araştırma merkezinin, kasım ayında Potsdam yakınlarındaki bir otelde gerçekleştirilen toplantıyı belgelediği belirtildi.

Haberde, toplantıya, aşırı sağcı AfD üyeleri ile Sellner'in yanı sıra Almanya'nın tanınmış zincir markalarından bazılarının ortak ve yöneticilerinin de katıldığı aktarıldı.

Söz konusu gizli toplantıya katılmak için en az 5 bin avro bağış şartı bulunduğu belirtilen haberde, belirli kişilere gönderilen özel davet mektubunda, "Ülkemizi tekrar normal ve sağlıklı bir yola sokma şansımız her zamankinden daha fazla" ifadeleri yer aldı.

 

Davetiyelerde, "Backwerk" isimli self-servis fırın zincirinin eski ortağı olan ve "Hans im Glück" restoran zincirinin sahiplerinden ünlü iş insanı Hans Christian Limmer ile tanınmış aşırı sağcı grup lideri Gernot Mörig'in imzasının bulunduğu açıklandı.

Toplantıya katılan çeşitli kaynaklardan edinilen bilgiye göre, toplantıda, aralarında Alman vatandaşlığı olanların da dahil olduğu milyonlarca yabancı kökenlinin Almanya'dan sınır dışı edilmesini öngören bir plan tartışıldı.

Toplantıya katılanlar, AfD'nin iktidar ortağı olması durumunda bu stratejiyi birlikte tam olarak nasıl uygulamaya koymak istediklerini anlattı.

 

- AfD ülkede ikinci parti konumunda

Forza araştırma şirketinin 12-18 Aralık'ta 2501 kişiyle yaptığı anket sonucuna göre, Hristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) yüzde 31, AfD yüzde 23, Sosyal Demokrat Parti (SPD) yüzde 14, Yeşiller yüzde 13, Hür Demokrat Parti (FDP) yüzde 5, Sol Parti yüzde 3 oy oranına sahip bulunuyor.

 

BERLİN (AA) – Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sebastian Fischer, Batı Şeria'da Filistinlilere şiddet uygulayan yerleşimcilere yaptırım getirilmesine ilişkin görüşmelerin Avrupa Birliği (AB) düzeyinde devam ettiğini söyledi.

 

Fischer, Berlin'de düzenlenen basın toplantısında AA muhabirinin, "AB düzeyinde geçen ay Filistinlilere şiddet uygulayan radikal Yahudi yerleşimcilere yaptırım uygulanması ele alındı. Bu konuya ilişkin gelişmelerdeki son durum nedir?" şeklindeki sorusunu cevapladı.

Sözcü Fischer, aralıkta yapılan son AB Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik şiddet eylemlerine katılan radikal yerleşimcilere karşı yaptırımlar getirilmesinin ele alındığını anımsattı.

Bunun toplantıda desteklendiğini aktaran Fischer, "Radikal şiddet yanlısı yerleşimcilere yönelik yaptırımlara ilişkin görüşmeler şu anda Brüksel'de devam ediyor." dedi.

 

Fischer, bu görüşmelerde anlaşma sağlanmaması durumunda Almanya'nın bu konuda tek taraflı adım atıp atmayacağına ilişkin soruya da "Öncelikle Avrupa düzeyinde böyle bir karar üzerinde çalışıyoruz ve bu konuda herhangi bir duraklama belirtisi görmüyorum. Bu bakımdan bizim tercih ettiğimiz ve şu anda takip ettiğimiz seçenek bu." yanıtını verdi.

Fischer, Alman hükümetinin, Yemen'deki Husiler tarafından bu gece Kızıldeniz'de uluslararası gemilere yapılan saldırıları sert bir şekilde kınadığını belirtti.

 

Mevcut bilgilere göre bunun, Husilerin ekim ortasından bu yana uluslararası gemilere karşı en kapsamlı saldırısı olduğunu söyleyen Fischer, Husilerin bu saldırılarla "açık bir şekilde gerilimi artırmaya kararlı" olduklarını gösterdiklerini kaydetti.

Fischer, bu saldırıların "yasa dışı, kabul edilmez ve istikrarsızlaştırıcı" olduğunu yineleyerek, "Bu saldırılar derhal durmalı." dedi.

 

KÖLN (AA) - Almanya'ya net göçün 2022'de, Ukrayna'daki savaşın da etkisiyle en yüksek seviyeye ulaştığı bildirildi.

Federal Göç ve Mülteciler Dairesi tarafından yapılan açıklamaya göre, 2022'de yaklaşık 2 milyon 700 bin kişi ülkeye göç ederken, 1 milyon 200 bin civarında kişi ülkeyi terk etti.

 

Ülkeye net göç 2022'de yaklaşık 1 milyon 500 bin olarak kaydedilirken bu sayı, 2021'e göre 4 kattan fazla artış anlamına geldi.

Göç, Ukrayna'daki savaşın da etkisiyle, kayıtların tutulmaya başlandığı 1950'den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.

Almanya'ya göç edenler arasında en büyük grubu yüzde 41 ile Ukrayna'dan, yüzde 8 ile Romanya'dan, yüzde 4 ile Polonya'dan ve yüzde 3 ile Türkiye'den gelenler oluşturdu.

 

2022'de, 81 bin 108 Türk vatandaşının Almanya'ya geldiği, 31 bin 804 Türk vatandaşının ise ülkeyi terk ettiği aktarılan açıklamada, bunun sonucu Türkiye'den net göçün 49 bin 304 olduğu ifade edildi.

 

Für sein vielschichtiges Wirken in der Würzburger Kulturszene zeichnete Oberbürgermeister Christian Schuchardt den ehemaligen Leiter des Kulturamts Johannes Engels mit dem Tanzenden Schäfer der Stadt Würzburg aus.

„Johannes Engels ist in Würzburgs Kulturszene einzigartig“, so Schuchardt. Nach seinem Studium der Block- und Querflöte an der Hochschule für Musik Rheinland in Köln lehrte er bereits mit 28 Jahren am ehemaligen städtischen Hermann-Zilcher-Konservatorium Würzburg. Im Jahr 2003 wurde er zum „Kulturmanager“ der Stadt Würzburg berufen und 2004 bis zu seinem Ruhestand 2015 zum Fachbereichsleiter Kultur.

Seine Lehraufträge für Literaturkunde, Orchesterinstrumente und Gesang führte der dennoch weiterhin fort und übernahm 2021 einen Lehrauftrag für Alte Musik.

Weiterhin wirkt er ehrenamtlich als Vorstandsvorsitzender der Musikalischen Akademie Würzburg e.V. und als Präsident der Johann-Sebastian-Bach Gesellschaft Würzburg e.V.

 

Johannes Engels gilt als einer der versiertesten und anerkanntesten Spezialisten der Flötenmusik des Barock.

Sein Berufsleben lang hat er im musikalischen Bereich erfolgreich gelehrt und doziert. Mehrere Generationen von Studenten und Studentinnen hat er dabei begleitet und musikalisch und menschlich geformt. Er gilt selbst als außerordentlicher Künstler, als inspirierender Lehrer, als umsichtiger und präsenter Kulturmanager, Mediator und Moderator. Sein ehrenamtliches Engagement – selbst im Ruhestand – verdient höchste Anerkennung.

„Sein lebenslang erfolgreiches Schaffen, Lehren, Managen, Gestalten, verbunden mit seinem offenen, herzlichen, eloquenten, jederzeit sympathischen Auftreten hat andere Menschen immer motiviert und mitgerissen. Das ist eine seltene Begabung und verdient allerhöchste Anerkennung“, so Schuchardt in seiner Laudatio.

 

Johannes Engels erhält den Tanzenden Schäfer von Oberbürgermeister Schuchardt

Tanzender Schäfer Johannes Engels

 

Das Klinikum Würzburg Mitte, der Paritätische Unterfranken und die Stadt Würzburg haben eine Kooperation geschlossen, um weitere Selbsthilfefreundlichkeit im KWM zu entwickeln. Ziel ist die Auszeichnung „Selbsthilfefreundliches Krankenhaus“. Diese wird vom „Netzwerk Selbsthilfefreundlichkeit und Patientenorientierung im Gesundheitswesen“ verliehen. Das Uniklinikum Würzburg trägt dieses Siegel ebenfalls.

Die angestrebte Auszeichnung wird an Einrichtungen im Gesundheitswesen vergeben, die besondere Qualitätskriterien im Bereich der Selbsthilfe umsetzen und aktiv mit regionalen Selbsthilfegruppen zusammenarbeiten. Patientinnen und Patienten soll so der Umgang mit ihrer Erkrankung und dadurch bedingt schwierigen Situationen erleichtert werden. Die drei Partner werden gemeinsam mit den regionalen Selbsthilfegruppen eng zusammenarbeiten und in Qualitätszirkeln Maßnahmen für die zu erfüllenden Qualitätskriterien entwickeln und auf Umsetzung prüfen. Beispielsweise soll erarbeitet werden, wie die Selbsthilfe im Klinikum gut sichtbar werden kann, damit Patientinnen und Patienten sowie Angehörige bereits während des stationären Aufenthalts von Selbsthilfeaktivitäten und der Teilnahmemöglichkeit erfahren können. Das Aktivbüro der Stadt Würzburg und der Paritätische Wohlfahrtsverband bilden als Selbsthilfe-Kontaktstellen die Schnittstellen zwischen dem KWM und den regionalen Selbsthilfegruppen.

„Eine enge Zusammenarbeit mit den regionalen Selbsthilfegruppen ist nicht nur für unsere Patientinnen und Patienten von Vorteil, sondern auch für unsere Mitarbeitenden. Sie werden durch den engen Austausch mit den Selbsthilfegruppen für die Einschränkungen Betroffener sensibilisiert und können dadurch noch individueller auf ihre Patientinnen und Patienten eingehen“, sagt Volker Sauer, Geschäftsführer des KWM.

Oberbürgermeister Christian Schuchardt betont: „Die Selbsthilfe ist eine feste Größe in unserer Stadt. Wir schätzen das Engagement sehr und begrüßen die Zusammenarbeit mit dem Klinikum Würzburg-Mitte. Eine Stärkung der Patientinnen und Patienten sowie deren Angehörige ist sicher das wichtigste Ziel der Kooperation. Genauso wichtig erachte ich die fachliche Unterstützung der Selbsthilfegruppen durch das Know-How der Mitarbeitenden der Gesundheitseinrichtung. Zwei Partner, einerseits die Gesundheitseinrichtung, andererseits die Selbsthilfe, zusammenzubringen und in eine strukturierte Kooperation zu führen, die nachhaltig ist und alle Beteiligten mitnimmt, ist ein Gewinn für unser Gesundheitswesen. Das begrüße ich für unsere Stadt und wünsche allen Beteiligten gutes Gelingen.“

Sozialreferentin Dr. Hülya Düber und Kathrin Speck, Geschäftsführerin des Paritätischen, unterzeichneten die Kooperation ebenso wie der Geschäftsführer des KWM und der Oberbürgermeister. „Die Selbsthilfe leistet wertvolle, vielfältige Hilfestellung für das Zurechtkommen mit einer Erkrankung oder Behinderung. Sie gibt neuen Halt, eröffnet Gespräche, die zu mehr Krankheitswissen, Akzeptanz und auch mehr Compliance führt. Diese wertvolle Ressource kann dank der Kooperation zukünftig bereits im Klinikum Würzburg-Mitte als Weg nach der Entlassung vorgestellt werden. Das sehe ich als wirkliche Chance für alle Beteiligte“, ergänzt Dr. Düber.

 

Almanya’nın Köln kentinde Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Merkez Camii’nde Trabzon ilinin Köprübaşı ilçesinde ortaokul ve lisenin kurucu müdürü ve ilk öğretmeni Recep Aydın için Kur’an-ı Kerim okundu ve dualar edildi.

 

DİTİB Basın Sorumlusu Ercüment Aydın, Trabzon’un eğitim çınarı babası Recep Aydın’ın ruhuna ithafen düzenlediği mevlid programına, merhumun Almanya’daki öğrencilerinin yanı sıra DİTİB yönetim kurulu üyesi Adem Onur, DİTİB personeli ile Avrupa Trabzonlular Köprübaşılar Dernek Başkanı Ahmet Anaç ve Güneşara Kültür Derneği Başkanı Mustafa Aydın katıldı.

Mevlid-i Şerif programına katılan öğrencileri, öğretmenlerinin üzerlerinde çok önemli ve değerli katkıları olduğunu ifade ettiler.

Avrupa Trabzonlular Köprübaşılar Dernek Başkanı Ahmet Anaç, Recep Aydın’ı vefa abidesi bir insan, nadir bulunan bir duayen eğitimci olarak tanımlayarak, “Öğretmenimiz, müdürümüz Recep Aydın’ın üzerimizdeki emekleri büyük; hakkını asla ödeyemeyiz. Biz öğrencileri olarak hocamızın emekleri için minnettarız. Babacanlığı, sevecenliği ve disipliniyle hayatımda kalıcı izler bırakan hocamızı sevgi ve saygıyla anıyoruz. Allah'tan rahmet diliyorum” dedi.

 

Köprübaşı ilçesinin eski adını taşıyan Güneşara Kültür Derneği Başkanı Mustafa Aydın ise Recep Aydın’ın yaşamını bir tiyatro sahnesi gibi sürekli mükemmeliyetle dolduran bir öğretmen olarak nitelendirdi. Aydın, "Yaşam benim için bir tiyatro sahnesi gibidir; süresi çok önemli değil, sahnede gösterdiğin performans ki, rahmetle ve minnetle andığım hocam, öğretmenim, ağabeyim ve büyüğümün yaşamında sahne performansı mükemmeldi. İnsani ve toplumsal ilişkilerinde bu süreyi pekala kullandı. Onun vizyonundan ilham alarak yolumu belirledim ve bu yolda ilerliyorum. Geleceğimize ışık tutan, rehberlik eden bir öğretmen olarak anacağız. Ruhu şad olsun" sözlerini paylaştı.

7 Kasım 2023 tarihinde vefat eden Recep Aydın için Köln DİTİB Merkez Camii’nde düzenlenen mevlid programı, din görevlileri Dr. Adem Kemaneci, Selçuk İsmailoğlu ve Seyit Güney tarafından okunan Kur'an-ı Kerim ve Mevlid-i Şerif’in ardından dualarla sona erdi.

 

 

 

 

 

 

 

Ab diesem Jahr erhalten Pflegebedürftige und ihre Angehörigen höhere Leistungen. So steigt in der ambulanten Pflege das monatliche Budget für Sachleistungen durch Pflegedienste um fünf Prozent. Auch das Pflegegeld bei Versorgung durch Angehörige oder Freunde wird um fünf Prozent erhöht. Neben der Anhebung der Beträge für Pflegegeld und Pflegesachleistung gibt es auch höhere Leistungszuschläge für pflegebedürftige Heimbewohner. Für Betroffene bedeutet dies im besten Fall eine Entlastung von 75 Prozent (bisher 70 Prozent) bei den pflegebedingten Eigenanteilen. Die Höhe der Leistungszuschläge ist nach der Verweildauer in der stationären Einrichtung gestaffelt.

 

AOK-Beirat begrüßt finanzielle Entlastung

„Die verbesserten Leistungen in der Pflege tragen dazu bei, Pflegebedürftige und ihre Angehörigen finanziell zu entlasten – das ist ein wichtiger und richtiger Schritt“, so Martina Burkard, alternierende Beiratsvorsitzende bei der AOK in Würzburg. In der Region profitieren rund 8.850 AOK-versicherte Pflegebedürftige von den höheren Leistungen, die auf das Pflegeunterstützungs- und -entlastungsgesetz (PUEG) zurückgehen. Insgesamt sind es knapp 220.000 Pflegebedürftige bei der AOK Bayern. „Die Auszahlung der neuen Beträge erfolgt ab 2024 automatisch. Es mussten keine neuen Anträge gestellt werden“, freut sich Martina Burkard über die unbürokratische Umsetzung durch die AOK.

 

Erleichterungen für pflegende Angehörige

Auch für pflegende Angehörige gibt es Erleichterungen – etwa die Ausweitung des Pflegeunterstützungsgelds. Grundsätzlich haben Beschäftigte das Recht, bis zu zehn Tage der Arbeit fernzubleiben, um im Akutfall für pflegebedürftige Angehörige die Pflege zu organisieren. Bisher war diese Leistung auf insgesamt zehn Arbeitstage je pflegebedürftiger Person beschränkt. Künftig kann das Pflegeunterstützungsgeld pro Jahr für bis zu zehn Arbeitstage je pflegebedürftiger Person in Anspruch genommen werden.

 

Pflege-App unterstützt im Alltag

Um Pflegebedürftige und ihre Angehörigen im Pflegealltag zu unterstützen, hilft die AOK-Pflegeberatung beispielsweise bei der Beantragung von Leistungen der Pflegeversicherung oder informiert zu Angeboten, die Angehörige entlasten können. „Neben der persönlichen Beratung vor Ort setzt die AOK Bayern auch auf digitale Hilfe – etwa mit der neuen Pflege-App“, so Martina Burkard. Gerade zu Beginn der Pflegebedürftigkeit benötigen Betroffene einen Fahrplan für die neue Lebenssituation. Hier setzt der digitale Begleiter mit Informationen, Checklisten und praktischen Anleitungen zur Pflege und zu Pflegeleistungen an. Zudem ermöglicht die App, sich digital mit weiteren pflegenden Angehörigen, Freunden und Nachbarn zu vernetzen.

 

Informationen rund um das Thema Pflege gibt es bei der AOK-Pflegeberatung in Würzburg unter der Rufnummer 0931 388-474

 

 

 
Bayrak şairimiz Arif Nihat Asya'yı ahirete irtihalinin 49. yılında rahmet ve minnetle anıyoruz.Ruhu şat mekanı cennet olsun inşallah.
 
 
 Türk şiirinin millî seslerinin başında gelir Arif Nihat Asya... Biz onu daha çok 'Bayrak Şairi' olarak tanıdık, bildik ve sevdik. Memleketin değerlerine sahip çıkan ve milletin derdiyle dertlenen mümtaz bir insandı. 
Yavuz Bülent Bakiler'in dediği gibi sıradan bir insan değildi. Gülümsemesini ve gülümsetmesini bilen nüktedan hazır cevap bir insandı.
 
Zamanın Millî Eğitim Bakanlarından Hasan Ali Yücel, Malatya'da okulları geziyor. O vakitler Arif Nihat Asya da Malatya'da bir lisede müdürlük yapıyor. Tabiî ki birbirini çok iyi tanıyorlar. Çünkü Yücel, bakanlığının yanında yazar olarak da kendini kabul ettirmiş bir isim... Fakat ikisi de farklı düşüncelerin temsilcileri... Bakan, okulun durumunu beğenmiyor: 'Bu ne biçim okul; okuldan çok hapishaneye benziyor.'diyor. Asya cevabı yapıştırıyor: 'Efendim ben bu okul yapıldıktan sonra geldim. Yoksa siz beni buraya hapishane müdürü diye mi gönderdiniz.' Bakan Yücel çok kızar ama belli etmez. Arif Nihat'ı bırakmaya hiç niyeti yoktur. Tahkire(aşağılamaya) devam ederek eleştirilerini giyimine yöneltir: 'Hoca o ne biçim kıyafet... Paçaların çamur içinde...'der. Asya kızar, hatta köpürür. Şu üstü kapalı ve kinayeli cevabı verir: 'Sayın Bakan!.. Paçalarımı ağzınıza almayın.' Daha sonra müdürlükten alınarak Türkçe ve Fransızca öğretmenliğine indirilir.
 
Arif Nihat Asya bundan tam 49 yıl önce, 05 Ocak 1975'te Ankara Numune Hastanesi'nde rabbime kabuştu. Ne yazık ki o da Vatan ve Millet aşkıyla yanan büyük şair ve yazarların yalnızlığı ile ölümün son günlerinde başbaşa kaldı. Hasta yatağında eşi Servet Hanım'a: 'Hanım şu telefon defterini getir bakalım. Bizim dostlarımız vardı bir zamanlar!.. Ne oldular şimdi?' diye serzenişte bulunmuştu.'
 
Türk Milletinin kendi değerlerine sahip çıkan ve onları ölümsüzleştiren eserler veren büyük fikir adamı ve şairlerini daima hatırlaması ve anlaması umudunu taşıyor, Vefatının 49 yılında Bayrak şairimiz Arif Nihat Asya'yı rahmet ve minnetle anıyoruz.
 
 
BAYRAK
 
Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Işık ışık, dalga dalga bayrağım!
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
 
Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selâmlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.
 
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver.
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar:
Yurda ay yıldızının ışığı yeter.
 
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün
Kızıllığında ısındık;
Dağlardan çöllere düştüğümüz gün
Gölgene sığındık.
 
Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı;
Barışın güvercini, savaşın kartalı
Yüksek yerlerde açan çiçeğim.
Senin altında doğdum.
Senin dibinde öleceğim.
 
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Yer yüzünde yer beğen!
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim!
 
 

Sipahi,“Duisburg’da Resmî makamlarda randevu alma zorunluluğu devam ediyor.”

 
Avrupa ülkelerinde ikinci neslin önderlerinden,vefalı,kararlı calışkan 1990’lı yıllarda Tercüman gazetesinde birlikde muhabirlik yaptığımız arkadaşım,hemşehrim Avrupalı Türklerin bekleyen sorunlarının çözümünde hizmetleriyle ışık olmayı sürdürüyor. Kendisiyle görüştüğüm, Duisburg Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Bekir Sipahi yaptığı hizmetler hakkında şu bilgileri verdi; 
“Son üç yıldaki Belediye Meclis Toplantısında toplam 72 Soru Önergesi verdim ve konuları gündeme getirdim.
 
Bunlar başlıca:
1-Anakreş Okullarındaki sorunlar.
2-Okullardaki sorunlar ve Öğretmen açığının giderilmesi.
3-Yabancılar Dairesindeki çözülemeyen problemlerin çözümü konusunda ve bilhassa Randevu Sistemi
kapsamında yapılan çalışmaların yetersizliği.
4-Sığınma evleri. Duisburgda bu konu çok yetersiz.
5-İşsizlik ve Gençlere Meslek alanındaki sorunların çözümü.
6-Altyapı çalışmaları.
7-Güvenlik konusunda.
8-Çevre ve Sağlık konusunda.
9-Spor ve Amatör Futbol Kulübleri alt yapı ve maddi anlamda destek verilmesi konusunda.
10-Türkiye aleyhindeki duvar yazılarının silinmesi ve Terör Örgütlerinin faaliyetlerinin Duisburg’da yasaklanması
11-Emeklilerin ödediği Yabancılar Dairesindeki Oturma Ücretlerinin düşürülmesi.
Ve Pandemi Korona zamanındaki sorunların çözümü gündeme dair konuların takibi gençlik daireleri aile (eşlerin)birleşmesi ve insan hakları konusundaki ve toplumsal problemlerin çözümünde Vatandaşlarımızın hakkını savunamaya devam edeceğim” 
 
İkamet ettiği büyükşehir Duisburg şehrindeki hemşehrilerine seslenen Bekir Sipahi;
“Göçmenler sorunları ve çözüm yolları ile ilgili ve bilhassa Yabancılar Dairelerindeki başta Randevu oturma konusu yeni evlilerin eş getirmesi ve yeni bir eve kayıt tutumu sorunları dile getirilen bir mektup şeklinde Duisburg Büyükşehir Belediye Başkanı ve Valiye çözümleri için e-posta gönderdim” Sipahi konuşmasını şöyle sürdürdü,
Neden randevu alma zorunluluğu devam ediyor! diyede soruyor.
 
“27 Kasım 2023 Yılın son Meclis Toplantısında üç soru önergesi verdim.
Göçmenlik bürosundaki sorunlar devam ediyor ve özellikle randevu alma konusunda herhangi bir gelişme yok.
Online randevu sayfasına giriyorsunuz.
Cevap: Hayır, hayır, hayır.
 
İstenilen seçim için uygun tarih yok!
 
Duisburg'da yalnızca yeni pasaportların işlendiği bir merkez ofis açıldı.
Başka hiçbir şey.
Akrabalarınızdan birini davet etmeniz yeterli.
Davet belgesi bile vermiyorlar.
Bu bağlamda özellikle dijital sistem üzerinden randevu alma konusunda daha fazla kolaylaştırıcı tedbirlerin alınmasını talep ediyoruz.
Eğer 24 saat içinde vatandaşlık hizmetlerinden randevu alabiliyorsak,
Peki neden göçmenlik bürosundan randevu alamıyoruz?
 Bu soruyu cevaplarsanız seviniriz.
Devam eden diğer sorunlar;
Türkiye’de aileler evleniyor, maalesef eşlerini yanlarında getiremiyor, alamıyor,
Tüm prosedürler tamamlanmış olmasına rağmen.
Ne yazık ki göçmenlik makamları bu durumla pek ilgilenmiyor.
Son haftalarda bazı vatandaşlar randevu almak zorunda kaldı. Davetiyede özensiz bir ifade vardı: “Kabul odasında bu mümkün değil, başka bir randevu ayarlamalısınız.”
Zaten randevu alamıyoruz, neden vatandaşların işlerini yapmadan geri gönderiyorsunuz?
Lütfen bu konuyu araştırın ve Duisburg göçmenlik bürosundaki sorumlu kişiyle iletişime geçerek durumu görüşün.
Neden sorunlar çözülmüyor?
Sayın Belediye Başkanı Link;
Randevu etkinliği bildiğiniz gibi koronavirüs döneminde gerçekleşti.
Ancak Corona krizi bir yıldır sessizliğini koruyor.
Ancak randevu alma zorunluluğu devam ediyor.
Bu sorunun kontrol edilmesi gerekiyor.
Vatandaşlar zamanlama sorununun ortadan kaldırılmasını istiyor.
Sorunun çözümü için cevabınızı bekliyorum.
Şimdiden teşekkürler.
Bir cevap bekliyorum.
Bekir Sipahi
Duisburg Belediyesi Meclis Üyesi
İmzalı gönderdiği mektubuna cevap bekliyor. Duisburglu Türklerin sesi olan Yozgatlı Bekir Sipahi beyi tebrik ediyor bizde Türk başını olarak yanında olacağız.
 
Haber: Doğan Tufan