Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Dünyanın farklı yerlerinde yaşanan gelişmelere Türkiye’nin uluslararası hukuk bağlamında ‘adalet ve vicdan odaklı’ bir yaklaşım ortaya koyduğunu dile getiren Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Abdullah Eren, eğitim ve kültür destekleriyle YTB’nin de bu doğrultuda katkılar sunduğunu belirtti. 

 

“BİLGİ: Kırım Tatar Tarih ve Kültürünün Korunması Projesi” tanıtım toplantısı, Ankara’da düzenlendi. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın (YTB) ev sahipliğinde gerçekleştirilen programa YTB Başkanı Abdullah Eren, Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasyl Bodnar, Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubar, kamu kurum ve kuruluşları ile dış misyon temsilcileri ve Türkiye’de bulunan Kırım Tatar Türkleri katıldı.  

 

Programdaki konuşmasında YTB Başkanı Abdullah Eren, Türkiye’nin uluslararası hukuk bağlamında ‘adalet ve vicdan odaklı’ yaklaşımına dikkati çekerek, “Hem Kırım’ın işgali ve ilhakı sürecinde hem de Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı sürecinde uluslararası hukuk bağlamında bu saldırıları Türkiye kınadı. Maalesef başka acılı ve üzüntülü süreçler de yaşıyoruz şu an. Umarım Gazze’deki bu işgal de bir an evvel sona erer. Orada da çok orantısız bir güç kullanımı olduğunu hepimiz görüyoruz. Bir politika yaklaşımı olarak; ezilenin, haksızlığa uğrayanın yanında olarak duruşumuzu göstermeye gayret ediyoruz.” dedi. 

 

2014 yılında Kırım’ın ilhakından, 2022’de başlayan savaşa kadar Kırım Ailesi Derneğine YTB olarak her zaman destek sağladıklarını bildiren Eren; “Tıpkı Batı Trakya, Kıbrıs, Karabağ gibi Kırım Tatar Türklerinin verdiği mücadele de bizim için her fırsatta dile getirilmesi gereken bir mesele.” dedi. Savaşın sona ermesi ve Kırım’ın asli sahiplerine kavuşmasını temenni ettiklerini ifade eden Eren, “İnşallah en kısa zamanda sizlerle hem Kiev’de hem de Kırım’da buna benzer programlar yaparız.” şeklinde konuştu.   

 

Kırım halkının kimlik ve kültürünün korunmasının Ukrayna için önemli olduğunun altını çizen Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasyl Bodnar, “Biz tarihi ve kültürel olarak çok yakın milletleriz. Dil, kültür yaşadıkça halklar da yaşar.” diye konuştu. Savaşın, Kırım ve Ukrayna halklarını birlik olmaya teşvik ettiğine dikkat çeken Bodnar, “Kırım’ın işgali, Ukrayna’nın Kırım’ı daha güçlü savunmasını sağladı. Bu savaştan almamız gereken dersler var. Gelecekte birlik olmaya yönelik öğeleri daha da öne çıkarmalıyız.” dedi.  

 

Programda konuşan Dünya Kırım Tatar Kongresi ve Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubar ise, tanıtımı yapılan projenin Kırım’ın ve Kırım halkının geleceği için çok önemli olduğunu söyleyerek, “Nasıl 1944’ten sonra dedelerimiz, babalarımız vatan hasretiyle dolu olup bütün faaliyetleriyle Kırım’a, vatana faydalı olmak için çalıştılarsa şimdi biz de bu yol içerisindeyiz.” dedi.  

 

 

 

 

 

 

BAKÜ (AA) - Azerbaycan'da, Karabağ Zaferi'nin 3. yıl dönümünde topraklarının işgalden kurtarılması için canlarını feda eden şehitler anıldı.

Azerbaycanlılar, 2. Karabağ Savaşı'nda elde edilen zaferin yıl dönümünde şehitlikleri ziyaret etti.

 

Bakü'de 2. Fahri Hıyaban'daki şehitliğe gelen şehit yakınları ve vatandaşlar, buradaki mezarlara çiçek bıraktı, dualar etti. Ziyaretçiler zaman zaman gözyaşlarını tutamadı.

27 Eylül 2020'de başlayan 2. Karabağ Savaşı'nda Azerbaycan yaklaşık 300 yerleşim birimini işgalden kurtarmıştı. Azerbaycan ordusunun Şuşa'ya girmesi, Ermenistan ordusunun dağılmasına neden olmuştu. 10 Kasım 2020'de yenilgisini kabul eden Ermenistan, Ağdam, Kelbecer ve Laçın illerinden ordusunu çekeceğini taahhüt eden bildiriye imza atmıştı.

 

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, savaşın bittiği 10 Kasım'ın Mustafa Kemal Atatürk'ün vefat tarihi olması nedeniyle Şuşa'nın kurtarıldığı 8 Kasım'ı "Zafer Günü" ilan etmişti.

2. Karabağ Savaşı'nda Azerbaycan ordusu, 2 bin 908 şehit vermişti.

BAKÜ (AA) - Azerbaycan'ın İsmayıllı iline bağlı tarihi Basgal kasabasında Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) 7. Gençlik ve Spordan Sorumlu Bakanlar Toplantısı düzenlendi.

 

Azerbaycan Gençlik ve Spor Bakanı Ferit Gayıbov'un ev sahipliğinde yapılan toplantıya, TDT Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev, Özbekistan Gençlik Politikası ve Spor Bakanı Adham İkramov, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Kırgızistan Kültür, Enformasyon, Spor ve Gençlik Politikası Bakan Yardımcısı Çıngız Esengül Uulu, Kazakistan Spor ve Beden Eğitimi Komitesi Başkan Yardımcısı Aigul Bektenova ile Türkmenistan ve Macaristan'dan yetkililer katıldı.

 

Toplantıda, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ile Türkiye'nin Bakü Büyükelçisi Cahit Bağcı da yer aldı.

TDT üyesi ülkelerdeki sportif faaliyetlerin ele alındığı toplantıda, spor ve gençlik politikaları hususunda işbirliği konuları ele alındı.

Azerbaycan Gençlik ve Spor Bakanı Gayıbov, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, toplantının verimli geçtiğini bildirdi.

 

Gayıbov, toplantıda TDT ülkelerinin, gençlik ve spor alanlarındaki işbirlikleri konusunda önemli kararlar aldıklarını belirtti.

 

 

 

In der Welt der Technischen Gebäudeausrüstung, Heizung- und Klimatechnik sowie Instandhaltung und Wartung gibt es Unternehmen, die herausragen und den Maßstab setzen. Eines dieser herausragenden Unternehmen ist Main Service mit Sitz in Würzburg. Seit vielen Jahren liefern sie erstklassige Lösungen und Dienstleistungen, die nicht nur die Branche, sondern auch die Gemeinschaften, in denen sie tätig sind, positiv beeinflussen.

Eine Geschichte des Erfolgs
Main Service wurde vor über 6 Jahren gegründet und hat sich seither kontinuierlich weiterentwickelt. Ihr Erfolg gründet sich auf einer Kombination aus erstklassigem Fachwissen und einem Engagement für Kundenzufriedenheit, das seinesgleichen sucht.

 

Exzellente Technische Gebäudeausrüstung
Bei der Technischen Gebäudeausrüstung ist Präzision und Qualität von entscheidender Bedeutung. Main Service hat dies erkannt und sich darauf spezialisiert, die modernsten Technologien und die besten Materialien zu nutzen, um Lösungen zu bieten, die höchsten Standards entsprechen. Von Heizungsanlagen bis zur Klimatechnik – ihre Expertise ist unübertroffen. Neben der Bereitstellung neuer Systeme und Lösungen hat Main Service auch eine wichtige Rolle bei der Instandhaltung und Wartung von Gebäudeausrüstung gespielt. Sie verstehen die Bedeutung vorbeugender Maßnahmen, um den reibungslosen Betrieb von Heizungs- und Kühlsystemen sicherzustellen und sind führend in der Implementierung innovativer Wartungskonzepte.

 

Umweltfreundliche Lösungen
In einer Zeit, in der Nachhaltigkeit und Umweltbewusstsein an Bedeutung gewinnen, hat die Firma Main Service auch hier einen Schritt vorausgedacht. Sie sind führend bei der Entwicklung und Umsetzung umweltfreundlicher Technologien, die Energieeffizienz fördern und den CO2-Fußabdruck reduzieren.

Kundenorientierung
Was Main Service wirklich auszeichnet, ist ihre Hingabe zur Kundenzufriedenheit. Sie gehen über das Übliche hinaus, um sicherzustellen, dass die Bedürfnisse ihrer Kunden erfüllt werden. Dies hat ihnen nicht nur langjährige Kundenbeziehungen beschert, sondern auch zahlreiche Empfehlungen und Anerkennung in der Branche.

 

Die Zukunft im Blick
Mit einer Geschichte des Erfolgs, einer starken Kundenorientierung und einem Engagement für Innovation und Nachhaltigkeit blickt Main Service positiv in die Zukunft. Sie sind nicht nur ein Vorbild in ihrer Branche, sondern auch eine Inspiration für andere Unternehmen, die nach Exzellenz streben.

Kontaktdaten:
Main Service Würzburg
Schmiedsgasse 34
97276 Margetshöchheim

Telefon: 0931 30190638
Web: www.mainservicewuerzburg.de

Uzun yıllardan bu yana gelinlik aksesuarları başta olmak üzere çeşitli konularda göçmen kökenlileirn uğrak yeri konumuna gelen Murk Firması bu kış yine düğün planlayanların en çok uğradığı gelinlik satıcısı merkezlerden biri oldu.

 

Kendisine telefon ile ulaştigimiz  Murk mağazası yönetim kurulu başkanı Johannes Murk, “Evlenecek gençlere karşı son derece insancıl ve onları motive edecek bir satış politikasını yıllardır takip ediyoruz. Dolayısıyla zaman sınırlaması olmadan onları en iyi şekilde bilgilendirip  memnun olarak uğurlamak istiyoruz. Bu nedenle %30 indirimli aksiyonlarımızı 30.11.2023 tarihine kadar uzatmış durumdayız” şeklinde konuştu.

 

Bilindiği gibi Murk Firması hem kendi imalatı, hem de isim yapmış önemli markaları uygun fiyata müşteriye sunması ile tanınıyor.

 

 

 

Murk GmbH & Co. KG

Anton-Murk-Str. 2

96193 Wachenroth

 

 

 

 

 

 
Şirket, ABD İflas Kanunu'nun 11. Bölümü kapsamında gerçekleştirdiği iflas başvurusuyla borçlarının yeniden yapılandırılması sürecinde alacaklı koruması talep ediyor.
 

BERLİN (AA) - Şirketlere fiziksel ve sanal olmak üzere ortak çalışma alanı sağlayan girişim WeWork, 19 milyar dolarlık borcunu yeniden yapılandırmak için iflas başvurusunda bulundu.

WeWork'dan yapılan açıklamada, borçlarının yeniden yapılandırması için ABD İflas Kanunu'nun 11. Bölümü kapsamında alacaklı koruması talebiyle iflas başvurusunda bulunulduğu belirtildi.

WeWork'ün borçlarının yaklaşık yüzde 92'sinin sahibi olan kreditörler yeniden yapılanma planını onayladı.

Şirketin iflas başvurusu dosyasında varlıklarının 15 milyar dolar düzeyinde olduğu aktarıldı.

 

Geçen hafta ABD medyasında yer alan haberlerde, bir zamanlar ABD'nin en değerli girişimi olan WeWork’ün bu hafta New Jersey'de yeniden yapılanma iflası olarak bilinen 11. Bölüm dilekçesi vermeye hazırlandığı ifade edilmişti.

WeWork, ekim ayı başında yapması gereken bir borç ödemesini kaçırmıştı. Bu durum, şirketin resmi olarak iflasının ilan edileceği 30 günlük bir geri sayımı başlatmıştı.

Şirket geçen hafta borçların bir kısmının ödemesinin geçici olarak ertelenmesi için alacaklılarla anlaşma yapıldığını ve ödemesiz dönemin sona ermek üzere olduğunu duyurmuştu.

Dünya çapında 119 şehirde hizmet veren şirketin hisseleri 2023’te yaklaşık yüzde 98,5 değer yitirdi. WeWork’ün piyasa değeri 44 milyon dolara geriledi.

 

Suudi destekli SoftBank Vision Fonu dahil yatırımcılar WeWork'e toplam 47 milyar dolara varan değerlemeyle yatırım yapmıştı.

2019'da halka açılmak isteyen fakat yatırımcıların uzun ve kısa vadeli kiralamalar şeklindeki iş modeline şüpheyle yaklaşması nedeniyle halka açılmayı gerçekleştiremeyen WeWork, 2021’de ise daha düşük bir değerlemeyle halka açılmayı başarmıştı.

En büyük destekçisi SoftBank, girişimi desteklemek için on milyarlarca dolar harcadı, ancak şirket para kaybetmeye devam etti. Ofislerin boşaldığı Kovid-19 salgını sonrası bile ofis alanlarını doldurmakta zorlanan WeWork’ün binalarının kira bedellerinin ve borçlarının ödenmesi gerekiyor.

Öte yandan, SoftBank’tan yapılan açıklamada WeWork'ün faaliyetlerini ve borçlarını yeniden yapılandırmasının desteklendiği belirtilerek, "SoftBank, yatırımcılarımızın uzun vadeli çıkarları doğrultusunda hareket etmeye devam edecek.” denildi.

 
- Diyanet İşleri Türk İslam Birliği Genel Sekreteri Eyüp Kalyon:
- "Ayrımcılıkla mücadele büromuz, yılın başından bu yana toplam 81 camiye yönelik saldırı tespit etti. Bu saldırıların yarısı ise 7 Ekim'den sonra yaşanmış"
- "Camilerimize Neonazi işretleri çizilmektedir. Diğer yandan kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim yakılarak camilerin önüne atılmaktadır"
 

KÖLN (AA) - MESUT ZEYREK - Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Sekreteri Eyüp Kalyon, Almanya'da yılın başından bu yana camilere yönelik 81 saldırı düzenlendiğini, bunların yarısının İsrail ile Filistin arasındaki çatışmaların başladığı 7 Ekim'den itibaren gerçekleştiğini söyledi.

Kalyon, Köln'deki DİTİB Genel Merkezi'nde Almanya'daki Müslümanların durumunu AA muhabirine değerlendirdi.

Almanya'da camilere yönelik saldırılarda, özellikle İsrail ile Filistin arasında yaşanan çatışmaların başlamasından sonra ciddi artış olduğunu belirten Kalyon, artan saldırılardan endişe duyduğunu dile getirdi.

Kalyon, yetkilileri önlem almaya çağırarak, "Camilerimiz farklı saldırılara maruz kalmaktadır. Ayrımcılıkla mücadele büromuz, yılın başından bu yana toplam 81 camiye yönelik saldırı tespit etti. Bu saldırıların yarısı ise 7 Ekim'den sonra yaşanmış." dedi.

Bu saldırılarda, kamuoyunda Müslümanlarla ilgili kullanılan dil ve söylemlerin etkili olduğunu vurgulayan Kalyon, "Camilerimize Neonazi işretleri çizilmektedir. Diğer yandan kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim yakılarak camilerin önüne atılmaktadır. Sadece bulunduğumuz Kuzey Ren Vestfalya (KRV) eyaletinde toplam 7 camimize posta yoluyla domuz eti parçaları ve yakılmış Kur'an sayfalarıyla birlikte hakaret ve tehdit mektubu yollanmıştır. Bu açık bir provokasyondur." diye konuştu.

Kalyon, Alman hükümetinden beklentilerini de dile getirerek, şunları kaydetti:

"Hükümetten beklentimiz, bu zor süreçte diğer mabetlerde olduğu gibi camilerin güvenliğini her daim sağlamalarıdır. Dinimizi özgürce yaşayabilmemiz için camilerimizin güvenliğinin sağlanmış olması gerekiyor. Söylem ve eylemin arasında çok büyük bir mesafe yok. Almanya'da göçmen, Müslüman ve özellikle başörtü takan hanımefendilere yönelik nefret dili kullanıldığını görmekteyiz."

Cami yöneticilerinin, saldırılar karşısında metanetini koruduğuna işaret eden Kalyon, "Cami yöneticilerimiz sağduyulu duruş sergilemişlerdir. Hem bu tür provokasyonlar karşısında toplumsal barışa işaret etmişler hem de hızlı şekilde emniyet güçlerine bilgi verip, saldırıların takipçileri olmuşlardır." değerlendirmesinde bulundu.

Kalyon, "Saldırıları tespit ediyor, yıllık raporlarımızı yazıp yayımlamakla beraber, özellikle kamuoyuna ve siyasetçilere bu konudaki endişelerimizi ve hassasiyetlerimizi her zaman aktarıyoruz. Fakat şunu söylemem gerekiyor, yazılan ve söylenen tehditler bizi korkutmuyor." dedi.

Eyüp Kalyon, saldırılar nedeniyle camilere yönelik güvenlik önlemlerini en üst seviyeye taşıdıklarını ve emniyet güçleriyle sürekli irtibatta olduklarını kaydetti.

Almanya'daki Müslümanların her zaman çözümün parçası olmaya gayret ettiğini aktaran Kalyon, "Bizler Almanya'da dinimizi yaşamaya, Allah'a inancımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Bu saldırılar sonucunda oluşabilecek tehlikelere de işaret ediyoruz ve ondan dolayı da DİTİB olarak topluma olumlu manada katkı sunmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

 

KÖLN (AA) - Almanya'nın Köln kentinde, "Köln'den İstanbul'a Selanik Üzerinden" temasıyla Türk-Yunan dostluk konseri yapıldı.

Köln'deki Trinitatis Kilisesi'nde, Yunus Emre Enstitüsü (YEE), Köln-İstanbul ile Köln-Selanik kardeş şehir dernekleri işbirliğinde gerçekleşen konserde, Georgios Marinakis ile Turay Dinleyen birlikte sahne alarak ud ve kemanla Türk ve Rum saray bestecilerinden eserler sundu.

Marinakis'in, Türkçe ve Yunanca seslendirdiği "Üsküdar" isimli şarkısı dinleyiciler tarafından beğeni aldı.

 

Köln Büyükşehir Belediyesi Avrupa ve Uluslararası İlişkiler Sorumlusu Fabian Stanger, burada yaptığı konuşmada, toplumları ve şehirleri birbirine yaklaştıran çalışmaları her zaman desteklemeye özen gösterdiklerini söyledi.

Dernek temsilcileri de yaptıkları konuşmalarda, toplumların dostluğuna ve dünya barışına vurgu yaptı.

Konserin ardından Melos Dans Grubu gösteri sundu.

BERLİN (AA) - Almanya Başbakanı Olaf Scholz, "Almanya'da Yahudilere saldıran herkes, hepimize saldırıyor demektir." ifadesini kullandı.

Scholz, Mannheimer Morgen gazetesine yaptığı açıklamada, antisemit olaylar karşısında Almanya'daki insanları "Yahudileri korumaya" çağırarak, "Hepimiz Almanya'daki Yahudilerin korunması için ayağa kalkmalıyız, bu aynı zamanda medeni cesaretle ilgili bir konu." değerlendirmesinde bulundu.

 

Almanya'daki Yahudi kurumlarının korunduğuna işaret eden Scholz, "Antisemitizmi kabul etmeyeceğiz. Çok net yasalarımız var. İsrail bayraklarını yakmak cezai bir suçtur. Masum insanların ölümünü alkışlamak cezai bir suçtur. Yahudi karşıtı sloganlar atmak suçtur." ifadesini kullandı.

Scholz, "Almanya'da Yahudilere saldıran herkes, hepimize saldırıyor demektir." yorumunda bulundu.

Şansölye, kolluk kuvvetlerinin bu tür suçları cezalandırma görevi olduğuna işaret ederek, "Kolluk kuvvetleri, gerekli araçlara sahip ve bunları tutarlı bir şekilde kullanmalı." dedi.

Ülkede üretilen ürünler için siparişler, eylülde bir önceki aya kıyasla yüzde 0,2 artarken, Eylül 2022'ye göre 4,3 azaldı.
 

BERLİN (AA) - Almanya'da fabrika siparişleri, eylülde yüzde 0,2 artış gösterdi.

Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis), eylül ayına ilişkin fabrika siparişleri geçici verilerini açıkladı.

Buna göre, ülkede üretilen ürünler için siparişler, eylülde bir önceki aya kıyasla yüzde 0,2 artarken, Eylül 2022'ye göre yüzde 4,3 azaldı.

Fabrika siparişlerine ilişkin piyasa beklentisi, aylık bazda yüzde 1 düşmesi yönündeydi.

 

Destatis, daha önce öncü verilerle yüzde 3,9 olarak açıkladığı ağustosa ilişkin fabrika siparişlerini, nihai verilerle yüzde 1,9 olarak revize etti.

Destatis, ağustos ayı için yapılan yüksek revizyona ilişkin, "Veri işleme ekipmanı, elektronik ve optik ürünlerin üretiminde yanlış bildirilen verilerden kaynaklanıyor." açıklamasını yaptı.

Almanya'da eylülde, yurt dışından siparişlerde aylık bazda yüzde 4,2 artış görülürken, yurt içi siparişlerde yüzde 5,9 düşüş yaşandı.

Destatis açıklamasında, "Dalgalanmalara daha az eğilimli olan 3 aylık karşılaştırmada, temmuz-eylül ayları arasında gelen siparişler bir önceki çeyreğe göre yüzde 3,9 daha düşüktü. Büyük ölçekli siparişler hariç yeni siparişler Eylül 2023'te bir önceki aya kıyasla yüzde 2,2 azaldı." ifadesine yer verildi.

 

Eylüldeki yeni siparişler her bir sektörde çok farklı şekilde gelişti. Makine mühendisliği ve metal ürünleri üreticileri eylülde yüzde 8,5 daha fazla sipariş aldı.

Bilgisayar, elektronik ve optik ürünlerin imalatında yeni siparişlerdeki ağustosta yüzde 19,9 artışın ardından eylülde yüzde 12,5'lik düşüş, fabrika siparişlerinde özellikle olumsuz bir etki oluşturdu.

Eylülde otomotiv sektöründe yüzde 2,5, uçak, gemi, tren gibi ulaşım araçlarının siparişlerinde yüzde 9,7 olarak gözlenen düşüşler de genel sonucu olumsuz etkiledi.

 

Öte yandan, Almanya ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde, zayıf satın alma gücü ve yüksek faiz oranları nedeniyle bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,1 daralmıştı.

Hükümet, 11 Ekim'de bu yıl için daha önce yüzde 0,4 olarak açıklanan resmi büyüme beklentisini küresel ekonomideki durgunluktan dolayı eksi yüzde 0,4 olarak güncellemişti.

Uluslararası Para Fonu (IMF) da Almanya'nın bu yıl için büyüme beklentisini yüzde eksi 0,3'ten eksi 0,5'e indirerek, bu yıl küçülen tek gelişmiş ülke olacağını bildirmişti.

 

Son yıllarda yaşanan Kovid-19 salgını, tedarik zinciri kesintileri ve Rusya-Ukrayna Savaşı gibi çok sayıdaki kriz, Alman ekonomisinin zayıf yönlerini su yüzüne çıkarırken, Çin başta olmak üzere birçok ülkenin Almanya'dan ithal ettiği malları giderek daha fazla üretebilmesi ve yüksek enflasyonla artan faizler, Alman ekonomisinin büyümesini daha da zorlaştırıyor.

Yavaşlayan küresel büyüme, yüksek enerji fiyatları, sanayi üretimdeki düşüş, tüketicilerin yükselen enflasyonla baş etme çabası da Alman ekonomisini olumsuz etkileyen unsurlardan.