Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
KÖLN (AA) - Almanya'da yabancı ve Müslüman karşıtı olarak bilinen Almanya için Alternatif Partisi (AfD) politikacıları ve Avusturyalı aşırı sağcı Martin Sellner'in, aralarında Alman vatandaşlığı olanların da dahil olduğu milyonlarca yabancı kökenlinin Almanya'dan sınır dışı edilmesini öngören bir plan üzerine gizlice görüştükleri ileri sürüldü.
Kamu yayıncısı ARD'ye ait Tagesschau haber sitesinde yer alan haberde, Correctiv gazetecilik araştırma merkezinin, kasım ayında Potsdam yakınlarındaki bir otelde gerçekleştirilen toplantıyı belgelediği belirtildi.
Haberde, toplantıya, aşırı sağcı AfD üyeleri ile Sellner'in yanı sıra Almanya'nın tanınmış zincir markalarından bazılarının ortak ve yöneticilerinin de katıldığı aktarıldı.
Söz konusu gizli toplantıya katılmak için en az 5 bin avro bağış şartı bulunduğu belirtilen haberde, belirli kişilere gönderilen özel davet mektubunda, "Ülkemizi tekrar normal ve sağlıklı bir yola sokma şansımız her zamankinden daha fazla" ifadeleri yer aldı.
Davetiyelerde, "Backwerk" isimli self-servis fırın zincirinin eski ortağı olan ve "Hans im Glück" restoran zincirinin sahiplerinden ünlü iş insanı Hans Christian Limmer ile tanınmış aşırı sağcı grup lideri Gernot Mörig'in imzasının bulunduğu açıklandı.
Toplantıya katılan çeşitli kaynaklardan edinilen bilgiye göre, toplantıda, aralarında Alman vatandaşlığı olanların da dahil olduğu milyonlarca yabancı kökenlinin Almanya'dan sınır dışı edilmesini öngören bir plan tartışıldı.
Toplantıya katılanlar, AfD'nin iktidar ortağı olması durumunda bu stratejiyi birlikte tam olarak nasıl uygulamaya koymak istediklerini anlattı.
- AfD ülkede ikinci parti konumunda
Forza araştırma şirketinin 12-18 Aralık'ta 2501 kişiyle yaptığı anket sonucuna göre, Hristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) yüzde 31, AfD yüzde 23, Sosyal Demokrat Parti (SPD) yüzde 14, Yeşiller yüzde 13, Hür Demokrat Parti (FDP) yüzde 5, Sol Parti yüzde 3 oy oranına sahip bulunuyor.
BERLİN (AA) – Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sebastian Fischer, Batı Şeria'da Filistinlilere şiddet uygulayan yerleşimcilere yaptırım getirilmesine ilişkin görüşmelerin Avrupa Birliği (AB) düzeyinde devam ettiğini söyledi.
Fischer, Berlin'de düzenlenen basın toplantısında AA muhabirinin, "AB düzeyinde geçen ay Filistinlilere şiddet uygulayan radikal Yahudi yerleşimcilere yaptırım uygulanması ele alındı. Bu konuya ilişkin gelişmelerdeki son durum nedir?" şeklindeki sorusunu cevapladı.
Sözcü Fischer, aralıkta yapılan son AB Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik şiddet eylemlerine katılan radikal yerleşimcilere karşı yaptırımlar getirilmesinin ele alındığını anımsattı.
Bunun toplantıda desteklendiğini aktaran Fischer, "Radikal şiddet yanlısı yerleşimcilere yönelik yaptırımlara ilişkin görüşmeler şu anda Brüksel'de devam ediyor." dedi.
Fischer, bu görüşmelerde anlaşma sağlanmaması durumunda Almanya'nın bu konuda tek taraflı adım atıp atmayacağına ilişkin soruya da "Öncelikle Avrupa düzeyinde böyle bir karar üzerinde çalışıyoruz ve bu konuda herhangi bir duraklama belirtisi görmüyorum. Bu bakımdan bizim tercih ettiğimiz ve şu anda takip ettiğimiz seçenek bu." yanıtını verdi.
Fischer, Alman hükümetinin, Yemen'deki Husiler tarafından bu gece Kızıldeniz'de uluslararası gemilere yapılan saldırıları sert bir şekilde kınadığını belirtti.
Mevcut bilgilere göre bunun, Husilerin ekim ortasından bu yana uluslararası gemilere karşı en kapsamlı saldırısı olduğunu söyleyen Fischer, Husilerin bu saldırılarla "açık bir şekilde gerilimi artırmaya kararlı" olduklarını gösterdiklerini kaydetti.
Fischer, bu saldırıların "yasa dışı, kabul edilmez ve istikrarsızlaştırıcı" olduğunu yineleyerek, "Bu saldırılar derhal durmalı." dedi.
KÖLN (AA) - Almanya'ya net göçün 2022'de, Ukrayna'daki savaşın da etkisiyle en yüksek seviyeye ulaştığı bildirildi.
Federal Göç ve Mülteciler Dairesi tarafından yapılan açıklamaya göre, 2022'de yaklaşık 2 milyon 700 bin kişi ülkeye göç ederken, 1 milyon 200 bin civarında kişi ülkeyi terk etti.
Ülkeye net göç 2022'de yaklaşık 1 milyon 500 bin olarak kaydedilirken bu sayı, 2021'e göre 4 kattan fazla artış anlamına geldi.
Göç, Ukrayna'daki savaşın da etkisiyle, kayıtların tutulmaya başlandığı 1950'den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.
Almanya'ya göç edenler arasında en büyük grubu yüzde 41 ile Ukrayna'dan, yüzde 8 ile Romanya'dan, yüzde 4 ile Polonya'dan ve yüzde 3 ile Türkiye'den gelenler oluşturdu.
2022'de, 81 bin 108 Türk vatandaşının Almanya'ya geldiği, 31 bin 804 Türk vatandaşının ise ülkeyi terk ettiği aktarılan açıklamada, bunun sonucu Türkiye'den net göçün 49 bin 304 olduğu ifade edildi.
Für sein vielschichtiges Wirken in der Würzburger Kulturszene zeichnete Oberbürgermeister Christian Schuchardt den ehemaligen Leiter des Kulturamts Johannes Engels mit dem Tanzenden Schäfer der Stadt Würzburg aus.
„Johannes Engels ist in Würzburgs Kulturszene einzigartig“, so Schuchardt. Nach seinem Studium der Block- und Querflöte an der Hochschule für Musik Rheinland in Köln lehrte er bereits mit 28 Jahren am ehemaligen städtischen Hermann-Zilcher-Konservatorium Würzburg. Im Jahr 2003 wurde er zum „Kulturmanager“ der Stadt Würzburg berufen und 2004 bis zu seinem Ruhestand 2015 zum Fachbereichsleiter Kultur.
Seine Lehraufträge für Literaturkunde, Orchesterinstrumente und Gesang führte der dennoch weiterhin fort und übernahm 2021 einen Lehrauftrag für Alte Musik.
Weiterhin wirkt er ehrenamtlich als Vorstandsvorsitzender der Musikalischen Akademie Würzburg e.V. und als Präsident der Johann-Sebastian-Bach Gesellschaft Würzburg e.V.
Johannes Engels gilt als einer der versiertesten und anerkanntesten Spezialisten der Flötenmusik des Barock.
Sein Berufsleben lang hat er im musikalischen Bereich erfolgreich gelehrt und doziert. Mehrere Generationen von Studenten und Studentinnen hat er dabei begleitet und musikalisch und menschlich geformt. Er gilt selbst als außerordentlicher Künstler, als inspirierender Lehrer, als umsichtiger und präsenter Kulturmanager, Mediator und Moderator. Sein ehrenamtliches Engagement – selbst im Ruhestand – verdient höchste Anerkennung.
„Sein lebenslang erfolgreiches Schaffen, Lehren, Managen, Gestalten, verbunden mit seinem offenen, herzlichen, eloquenten, jederzeit sympathischen Auftreten hat andere Menschen immer motiviert und mitgerissen. Das ist eine seltene Begabung und verdient allerhöchste Anerkennung“, so Schuchardt in seiner Laudatio.
Johannes Engels erhält den Tanzenden Schäfer von Oberbürgermeister Schuchardt
Tanzender Schäfer Johannes Engels
Das Klinikum Würzburg Mitte, der Paritätische Unterfranken und die Stadt Würzburg haben eine Kooperation geschlossen, um weitere Selbsthilfefreundlichkeit im KWM zu entwickeln. Ziel ist die Auszeichnung „Selbsthilfefreundliches Krankenhaus“. Diese wird vom „Netzwerk Selbsthilfefreundlichkeit und Patientenorientierung im Gesundheitswesen“ verliehen. Das Uniklinikum Würzburg trägt dieses Siegel ebenfalls.
Die angestrebte Auszeichnung wird an Einrichtungen im Gesundheitswesen vergeben, die besondere Qualitätskriterien im Bereich der Selbsthilfe umsetzen und aktiv mit regionalen Selbsthilfegruppen zusammenarbeiten. Patientinnen und Patienten soll so der Umgang mit ihrer Erkrankung und dadurch bedingt schwierigen Situationen erleichtert werden. Die drei Partner werden gemeinsam mit den regionalen Selbsthilfegruppen eng zusammenarbeiten und in Qualitätszirkeln Maßnahmen für die zu erfüllenden Qualitätskriterien entwickeln und auf Umsetzung prüfen. Beispielsweise soll erarbeitet werden, wie die Selbsthilfe im Klinikum gut sichtbar werden kann, damit Patientinnen und Patienten sowie Angehörige bereits während des stationären Aufenthalts von Selbsthilfeaktivitäten und der Teilnahmemöglichkeit erfahren können. Das Aktivbüro der Stadt Würzburg und der Paritätische Wohlfahrtsverband bilden als Selbsthilfe-Kontaktstellen die Schnittstellen zwischen dem KWM und den regionalen Selbsthilfegruppen.
„Eine enge Zusammenarbeit mit den regionalen Selbsthilfegruppen ist nicht nur für unsere Patientinnen und Patienten von Vorteil, sondern auch für unsere Mitarbeitenden. Sie werden durch den engen Austausch mit den Selbsthilfegruppen für die Einschränkungen Betroffener sensibilisiert und können dadurch noch individueller auf ihre Patientinnen und Patienten eingehen“, sagt Volker Sauer, Geschäftsführer des KWM.
Oberbürgermeister Christian Schuchardt betont: „Die Selbsthilfe ist eine feste Größe in unserer Stadt. Wir schätzen das Engagement sehr und begrüßen die Zusammenarbeit mit dem Klinikum Würzburg-Mitte. Eine Stärkung der Patientinnen und Patienten sowie deren Angehörige ist sicher das wichtigste Ziel der Kooperation. Genauso wichtig erachte ich die fachliche Unterstützung der Selbsthilfegruppen durch das Know-How der Mitarbeitenden der Gesundheitseinrichtung. Zwei Partner, einerseits die Gesundheitseinrichtung, andererseits die Selbsthilfe, zusammenzubringen und in eine strukturierte Kooperation zu führen, die nachhaltig ist und alle Beteiligten mitnimmt, ist ein Gewinn für unser Gesundheitswesen. Das begrüße ich für unsere Stadt und wünsche allen Beteiligten gutes Gelingen.“
Sozialreferentin Dr. Hülya Düber und Kathrin Speck, Geschäftsführerin des Paritätischen, unterzeichneten die Kooperation ebenso wie der Geschäftsführer des KWM und der Oberbürgermeister. „Die Selbsthilfe leistet wertvolle, vielfältige Hilfestellung für das Zurechtkommen mit einer Erkrankung oder Behinderung. Sie gibt neuen Halt, eröffnet Gespräche, die zu mehr Krankheitswissen, Akzeptanz und auch mehr Compliance führt. Diese wertvolle Ressource kann dank der Kooperation zukünftig bereits im Klinikum Würzburg-Mitte als Weg nach der Entlassung vorgestellt werden. Das sehe ich als wirkliche Chance für alle Beteiligte“, ergänzt Dr. Düber.
Almanya’nın Köln kentinde Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Merkez Camii’nde Trabzon ilinin Köprübaşı ilçesinde ortaokul ve lisenin kurucu müdürü ve ilk öğretmeni Recep Aydın için Kur’an-ı Kerim okundu ve dualar edildi.
DİTİB Basın Sorumlusu Ercüment Aydın, Trabzon’un eğitim çınarı babası Recep Aydın’ın ruhuna ithafen düzenlediği mevlid programına, merhumun Almanya’daki öğrencilerinin yanı sıra DİTİB yönetim kurulu üyesi Adem Onur, DİTİB personeli ile Avrupa Trabzonlular Köprübaşılar Dernek Başkanı Ahmet Anaç ve Güneşara Kültür Derneği Başkanı Mustafa Aydın katıldı.
Mevlid-i Şerif programına katılan öğrencileri, öğretmenlerinin üzerlerinde çok önemli ve değerli katkıları olduğunu ifade ettiler.
Avrupa Trabzonlular Köprübaşılar Dernek Başkanı Ahmet Anaç, Recep Aydın’ı vefa abidesi bir insan, nadir bulunan bir duayen eğitimci olarak tanımlayarak, “Öğretmenimiz, müdürümüz Recep Aydın’ın üzerimizdeki emekleri büyük; hakkını asla ödeyemeyiz. Biz öğrencileri olarak hocamızın emekleri için minnettarız. Babacanlığı, sevecenliği ve disipliniyle hayatımda kalıcı izler bırakan hocamızı sevgi ve saygıyla anıyoruz. Allah'tan rahmet diliyorum” dedi.
Köprübaşı ilçesinin eski adını taşıyan Güneşara Kültür Derneği Başkanı Mustafa Aydın ise Recep Aydın’ın yaşamını bir tiyatro sahnesi gibi sürekli mükemmeliyetle dolduran bir öğretmen olarak nitelendirdi. Aydın, "Yaşam benim için bir tiyatro sahnesi gibidir; süresi çok önemli değil, sahnede gösterdiğin performans ki, rahmetle ve minnetle andığım hocam, öğretmenim, ağabeyim ve büyüğümün yaşamında sahne performansı mükemmeldi. İnsani ve toplumsal ilişkilerinde bu süreyi pekala kullandı. Onun vizyonundan ilham alarak yolumu belirledim ve bu yolda ilerliyorum. Geleceğimize ışık tutan, rehberlik eden bir öğretmen olarak anacağız. Ruhu şad olsun" sözlerini paylaştı.
7 Kasım 2023 tarihinde vefat eden Recep Aydın için Köln DİTİB Merkez Camii’nde düzenlenen mevlid programı, din görevlileri Dr. Adem Kemaneci, Selçuk İsmailoğlu ve Seyit Güney tarafından okunan Kur'an-ı Kerim ve Mevlid-i Şerif’in ardından dualarla sona erdi.
Ab diesem Jahr erhalten Pflegebedürftige und ihre Angehörigen höhere Leistungen. So steigt in der ambulanten Pflege das monatliche Budget für Sachleistungen durch Pflegedienste um fünf Prozent. Auch das Pflegegeld bei Versorgung durch Angehörige oder Freunde wird um fünf Prozent erhöht. Neben der Anhebung der Beträge für Pflegegeld und Pflegesachleistung gibt es auch höhere Leistungszuschläge für pflegebedürftige Heimbewohner. Für Betroffene bedeutet dies im besten Fall eine Entlastung von 75 Prozent (bisher 70 Prozent) bei den pflegebedingten Eigenanteilen. Die Höhe der Leistungszuschläge ist nach der Verweildauer in der stationären Einrichtung gestaffelt.
AOK-Beirat begrüßt finanzielle Entlastung
„Die verbesserten Leistungen in der Pflege tragen dazu bei, Pflegebedürftige und ihre Angehörigen finanziell zu entlasten – das ist ein wichtiger und richtiger Schritt“, so Martina Burkard, alternierende Beiratsvorsitzende bei der AOK in Würzburg. In der Region profitieren rund 8.850 AOK-versicherte Pflegebedürftige von den höheren Leistungen, die auf das Pflegeunterstützungs- und -entlastungsgesetz (PUEG) zurückgehen. Insgesamt sind es knapp 220.000 Pflegebedürftige bei der AOK Bayern. „Die Auszahlung der neuen Beträge erfolgt ab 2024 automatisch. Es mussten keine neuen Anträge gestellt werden“, freut sich Martina Burkard über die unbürokratische Umsetzung durch die AOK.
Erleichterungen für pflegende Angehörige
Auch für pflegende Angehörige gibt es Erleichterungen – etwa die Ausweitung des Pflegeunterstützungsgelds. Grundsätzlich haben Beschäftigte das Recht, bis zu zehn Tage der Arbeit fernzubleiben, um im Akutfall für pflegebedürftige Angehörige die Pflege zu organisieren. Bisher war diese Leistung auf insgesamt zehn Arbeitstage je pflegebedürftiger Person beschränkt. Künftig kann das Pflegeunterstützungsgeld pro Jahr für bis zu zehn Arbeitstage je pflegebedürftiger Person in Anspruch genommen werden.
Pflege-App unterstützt im Alltag
Um Pflegebedürftige und ihre Angehörigen im Pflegealltag zu unterstützen, hilft die AOK-Pflegeberatung beispielsweise bei der Beantragung von Leistungen der Pflegeversicherung oder informiert zu Angeboten, die Angehörige entlasten können. „Neben der persönlichen Beratung vor Ort setzt die AOK Bayern auch auf digitale Hilfe – etwa mit der neuen Pflege-App“, so Martina Burkard. Gerade zu Beginn der Pflegebedürftigkeit benötigen Betroffene einen Fahrplan für die neue Lebenssituation. Hier setzt der digitale Begleiter mit Informationen, Checklisten und praktischen Anleitungen zur Pflege und zu Pflegeleistungen an. Zudem ermöglicht die App, sich digital mit weiteren pflegenden Angehörigen, Freunden und Nachbarn zu vernetzen.
Informationen rund um das Thema Pflege gibt es bei der AOK-Pflegeberatung in Würzburg unter der Rufnummer 0931 388-474.
Sipahi,“Duisburg’da Resmî makamlarda randevu alma zorunluluğu devam ediyor.”
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı camiler, kuruluş yıl dönümü münasebetiyle “Ahde Vefa ve Kur’an Ziyafeti” programı düzenledi.
Kuzey Ren Vestfalya eyaletine bağlı Lülsdorf Selimiye, Dortmund-Mengede Mevlana, Wesseling Mimar Sinan, Wassenberg Selimiye ve Krefeld Merkez, Baden-Württemberg'e ait Spaichingen Fatih Camii, Bavyera eyaletindeki Nürnberg Eyüp Sultan, Rheinland-Pfalz'daki Germersheim Mareşal Fevzi Çakmak, Hessen eyaletindeki Idstein Mescid-i Aksa ile Aşağı Saksonya eyaletine ait Nienhagen Mevlana ve Stadthagen Aksa DİTİB cami derneklerinde "Ahde Vefa ve Kur’an Ziyafeti" adı altında düzenlenen programlara cemaat, çevre camilerin dernek yöneticileri ve din görevlileri yoğun bir katılımla iştirak etti.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan “Ahde Vefa” programlarında kuruluş yıldönümünde camilerin imar ve inşasında emeği geçen birinci nesil büyüklere teşekkür edildi. Vefat eden büyükler de rahmetle anıldı ve hatim duası okundu.
Vefa, Peygamber Efendimizden gelen en büyük miras
Nürnberg DİTİB Eyüp Sultan Camii’nde düzenlenen programa katılan Nürnberg DİTİB Dini Danışma Kurulu Başkanı Necmettin Saydam, Almanya’daki camilerin önemine vurgu yaparak, “Vefa duygusu, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav)'den en büyük mirasımızdır. Birinci nesil büyüklerimiz, bu mabetleri imar ve inşa ederken çektikleri sıkıntıları, fedakarlıkları ve azimleriyle gelecek nesillere büyük bir mirası bırakmışlardır. İlk nesil büyüklerimize vefamızı göstermek adına düzenlenen programı anlamlı buluyor, ayrıca bu tür etkinliklerin geleneksel hale gelmesini önemsiyorum. Bu vesileyle camilerimizin yapımında emeği geçen ebediyete göç etmiş büyüklerimizi rahmetle anıyor, hayatta olanlara sağlıklı ve bereketli ömürler diliyorum” şeklinde konuştu.
Lülsdorf DİTİB Selimiye Camii Dernek Başkanı Ahmet Özel de, “Cemiyetimizin 1976 kuruluş yılından bugüne kadar camiye hizmet etmiş 140 hayatta olan değerimiz için bu programı düzenledik. Cemaatimizin katılımıyla gerçekleştirdiğimiz programda vefat eden büyüklerimizi dualarla anıyoruz. Programın sonunda, hayatta olanları onurlandırmak amacıyla değerli büyüklerimize kehribar tesbih ve şükran belgesi vererek teşekkürlerimizi sunduk” şeklinde konuştu.
Wesseling DİTİB Mimar Sinan Camii Dernek Başkanı Temel Özer ise, camilerin hayat bulmasında emeği geçen büyüklerin miraslarını nesilden nesile taşıyacaklarını ve her daim onların tecrübelerinden faydalanacaklarını dile getirdi.
Programlarda din görevlileri tarafından okunan Kur’an tilavetleri, ilahi ve kasidelerle manevi bir coşku yaşandı. Camilerin yapımına emeği geçen birinci nesil büyüklerin fotoğraflarıyla hazırlanan “Geçmişten Bugüne” sinevizyon gösterimi ve camilerle ilgili anılar, hem kendilerini hem de programa katılanları duygulandırdı.
“Ahde Vefa” programları, plaket takdiminin ardından yapılan dua ve aile fotoğrafının çekilmesiyle sona erdi.