Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden (KKTC) gençleri liderlik eğitimi kapsamında bir araya getiriyor. 5 Eylül 2021 tarihine kadar sürecek olan “KKTC Genç Liderler Programı” kapsamında Kıbrıslı soydaşlar alanında uzman eğitmenlerden; liderlik, uluslararası ilişkiler, tarih ve kültür seminerleri alacak. Program kapsamında KKTC’li gençler ortak tarihi ve kültürel miraslar ile ülkemizin doğal güzelliklerini de düzenlenen gezi program ile yerinde keşfedecek. Program 16 genç katılımcıyla birlikte Ankara gezisi ile başladı. Gençler ilk gün Ankara gezisi kapsamında Ulus'taki birinci ve ikinci meclis binalarını, Etnoğrafya Müzesi’ni ve Anıtkabir’i ziyaret etti. Program sonunda ise katılımcılara sertifikaları verilecek.
Komediseverleri sinema salonlarına çekmeyi hedefleyen "Nalan" filmi, 7 Ocak'ta izleyiciyle buluşacak. Filmin yapımcısı Ertuğrul Fındık (fotoğrafta) AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
- Filmin başrollerini Açelya Topaloğlu, Sergen Deveci, Bülent Alkış, Bahtiyar Engin, Berna Koraltürk, Birsen Dürülü, Taha Ünal ile Hünkar Nihal Konar paylaşıyor
İSTANBUL (AA) - HİLAL UŞTUK - Komediseverleri sinema salonlarına çekmeyi hedefleyen "Nalan" filmi, 7 Ocak'ta izleyiciyle buluşacak.
Yönetmen ve senarist Fatih Mutlu, yapımcı Ertuğrul Fındık ve başrol oyuncuları Açelya Topaloğlu ile Sergen Deveci, filmin hikayesini ve çekim aşamalarını AA muhabirine anlattı.
Televizyonda gündüz kuşağında yayınlanan kadın programlarını çok uzun süre takip ettiğini dile getiren Fatih Mutlu, ardından bu filmin ortaya çıktığını söyleyerek, şöyle devam etti:
" 'İçimde biriktirdiğim bir şeyler var bununla ilgili, henüz farkında değilim. Bu karakterin üstüne gidersem, bir şeyler olacak galiba' dedim. Ortaya bu film hacminde bir şey çıktı. Demek ki gerçekten önemsediğim, üstünde durduğum, burada altını çizmem gereken şeyler var dediğim bir konuymuş. Böylece gündüz kuşağında bir karakterin hikayesini anlattığımız bir film çıktı ortaya."
Mutlu, çekimlerin İstanbul'un farklı mekanlarında gerçekleştiğini dile getirerek, "İstanbul'un bir ucundan bir ucuna, çok farklı mekanlarda çektik. Nalan'ın İstanbul filmi olduğunu ifade edebilirim. Sadece bunu görsel olarak söylemiyorum. Hikayenin olduğu mekanlar ve karakterlerle kurduğumuz bağ anlamında da söylüyorum." dedi.
Çekimlerin 3 hafta sürdüğünü sözlerine ekleyen Mutlu, "Normalde, filmin hacmine göre çok yoğun bir tempo aslında 3 hafta. Fakat çok yoğun provalar yaptık, sete çıkmadan önce. Oyuncu arkadaşlarımız sağ olsun, hepsi provalara çok yoğun katılım gösterdi. Hepsi çok ilgiliydiler. İlk filmini çeken bir yönetmenin kendini tedirgin hissedeceği alanların hepsini bu sayede aştım." ifadelerini kullandı.
- "İçerik eksikliği var"
Yapımcı Ertuğrul Fındık, Nalan'ın salgın sürecinden sonra ortaya çıkan 3-4 komedi filminden biri olduğunu aktararak, "Diğer arkadaşların filmleri de çok değerli. Nalan'ın farkı, biz farklı bir film çektik. Hem yapım hem içerik tarafında farklı özellikleri olan bir film. 7 Ocak'ta seyircimizle buluşacağız. Klasik, alışılagelmiş komedi türünden biraz daha farklı. Daha ziyade Kore usulü romantik komedi dediğimiz, yani komedi başlayıp, dram olarak devam eden bir film. Bu anlamda da özellikle çok geniş bir kitle tarafından ilgiyle izleneceğinden eminiz." değerlendirmesini yaptı.
Alışılmış kalıpların dışında bir iş yaptıklarının altını çizen Fındık, "Başı ve sonunu bir kitap gibi kapattığınızı düşünürseniz, film bir simetri arz eder. Bütün planlar simetri içinde çekildi. Nalan 'ters konuşma' hikayesi. Biz de seyirciye bunu göstermek için bilmeceler bulmacalar koyduk içerikte." dedi.
Fındık, sinema seyircisinin yeniden sinema salonlarına gittiğine dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:
"İçerik eksikliği var. Dolayısıyla bu içeriği hızla yapımcıların oluşturması lazım. Biz de bir filmimizle buna katkıda bulunuyoruz ama yeni içerikler de oluşturacak filmler çekeceğiz. Bu yıl yeni filmlere de imza atacağız. Zaten bu filmin gösteriminin hemen ardından diğer filmin ön hazırlığı başlıyor. Sürekli içerik üretmek gerekiyor. Seyirci, dijital platformların çok çeşitliliği illüzyonu içerisinde, kendisini sinema disiplini içinde bulmayı çok özledi diye düşünüyoruz. Çok fazla seçenek olduğu için, 'Sinemaya gidilir mi?' gibi bir düşünce yok. Bilakis o disiplin, seyircinin aradığı bir şey."
- "Farklı bir matematiği olan bir senaryoydu"
Oyuncu Açelya Topaloğlu da Nalan'ın sabah programı sunucusu olduğunu belirterek, "2 yıl aradan sonra ilk canlı yayınında, bir travmasının tetiklenmesiyle, afazi rahatsızlığına yakalanıyor. Bu, soru sorulduğunda, düşündüğünün tersini söyleme rahatsızlığı. İşin kötü yanı, bunu yapan kişi kendini duymadığı için, durumun böyle olduğunu bilmiyor. Film bunun üstüne başlıyor." ifadelerini kullandı.
Senaryoyu ilk okuduğunda çok heyecanlandığını dile getiren Topaloğlu, "Çünkü değişik bir hikayesi, farklı bir matematiği olan bir senaryoydu. O heyecanın üstüne tanışmaya gittik ve onların da çok heyecanlı olduğunu gördüm. Aslında bir yerden sonra kolektif bir iş olmaya başladı." diye konuştu.
Genç oyuncu, çekimlerde çok keyifli ve zaman zaman zorlandığı sahneler olduğunun altını çizerek, "3 Haftada çektik bitirdik ama öncesinde bir buçuk aylık ön çalışma süreci vardı. O süreçte tabii hem sahnelere daha rahat adapte olduk, hem partnerim sevgili Sergen Deveci ve diğer sahne arkadaşlarımızla biraz daha çabuk kaynaştığımız için set daha güzel aktı, daha keyifli geçti." dedi.
Nalan karakterinin, filmdeki diğer rol arkadaşlarıyla güçlendiğini sözlerine ekleyen Topaloğlu, "Çünkü ben bu işte gerçekten çok alışılan bir komedi tarzında, Açelya'dan beklenen bir tarzda oynamadım. Bunun için de gayret gösterdim sevgili yönetmeniz sayesinde ama asıl mevzu, asıl komedi, diğer sahne arkadaşlarımla oldu." ifadelerini kullandı.
Topaloğlu, güldürmenin zorluğuna da değinerek, "Sanırım o bir kas gibi oluyor. O kası çalıştırıp, seyirciyi de anlamaya başladığınızda işler biraz daha rahat oluyor ama evet güldürmek bence de zor. Biz eğer bunu başarabiliyorsak ne mutlu bize." dedi.
- "Güzel bir kadın hikayesi"
Sergen Deveci ise yapıma ilişkin şunları aktardı:
"Voleybol takımı gibi düşünürsek, ben buradaki pasörüm. Çok güzel bir kadın hikayesi. Bir kadının yaşadığı travmatik durum diye özetliyorum. Yani hastalık veya yaşadığı bir sorun gibi düşünülebilir ama bir kadının bir yolculuğu var ve ben ona eşlik edip, onun olayını seyirciye anlattığı tarafım belki de. O yüzden, hikaye gereği, benim sorumluluğum biraz daha rahattı. Açelya'nın bir yükü vardı ve o yükü taşırken, elimden geldiğince, partner diyemem belki ama yardımcı olarak ona eşlik etmem gerekiyordu. Bence güzel bir arkadaşlık, güzel bir süreç, güzel bir çalışma ortamı ve set oldu. Günün sonunda güzel bir şey ortaya çıktı. Ben de merak ediyor, izlemek istiyorum."
Çekim süreciyle ilgili olarak da Deveci, "Herkes söylüyor ya; 'Çok eğlenceliydi, çok güldük. Umarım siz de gülersiniz.' diye. Tabii ki herkesin neye güldüğünü tam olarak bilemiyoruz. Herkesin çok güldüğü şey, belki bizim çok gülmediğimiz bir şey olabilir. Ama bizim arkadaşlık ortamımızda güzel, üst düzey bir şaka seviyesi vardı. Birbirimizi anladığımız bir set ortamıydı. Hiç sorun yaşamadık. Bu çok önemliydi bence." diye konuştu.
Deveci, oyuncuların set dışında birlikte zaman geçirmesinin zor olduğunu ancak Nalan'ın ekibinin bunu sağladığını vurgulayarak, "Gerçekten hiçbir şey olmasa bile güzel bir arkadaşlık kaldı elimizde. Umarım güzel de bir iş olur. Hatırası kalır. Bu arkadaşlık, güzel bir işle taçlanır diye umut ediyoruz." dedi.
Güldürmenin zor olmadığını savunan Deveci, sözlenini şöyle tamamladı:
"O matematiği bilmek gerekiyor. Komedi aslında repliklerle de mümkün ama bazı sahnelerde replikler ya da insan performansı, oyuncu performansıyla olmadığını bilirsek, durumları komik tasarlarsak oyuncunun işi daha kolay olur. Hani bazı doğrular vardır. Bu komik değil, bu komik, dediğimiz durumlar var. Komik değil dediğimiz yere tutunmaktan ziyade, komik olan yeri biraz daha geliştirirsek, bence çok zor değil komedi. Çok iyi komedi yaptığımı söylemiyorum ama bence komedi o kadar da zor değil. Eğer durumu komik yaratırsak zaten geri kalan her şey komik oluyor bence."
Filmde, Bülent Alkış, Bahtiyar Engin, Berna Koraltürk, Birsen Dürülü, Taha Ünal ile Hünkar Nihal Konar da rol aldı.
Selçuklu Belediyesinden yapılan yazılı açıklamada, geçen yıl Konya Tropikal Kelebek Bahçesi'nin 375 bin 504 kişi tarafından gezildiği bildirildi.
Açıklamada, özellikle yaz aylarında yoğun ilgi gören bahçenin sadece yerli turistlerin değil yabancı turist ve tur operatörlerinin de uğrak mekanı olduğu belirtildi.
7 bin 600 metrekare kullanım alanına sahip olan Tropikal Kelebek Bahçesi'nin, 3 bin 500 metrekare yürüyüş alanına sahip olduğu aktarılan açıklamada şunlar kaydedildi:
"Ekvatoral iklim koşullarına göre yaz-kış 28 derece sıcaklık ve yüzde 80 nem değerine sahip olan bahçe, 40 farklı türde 20 bin kelebek, 195 civarında bitki türü ile kral yılan, dev salyangoz ve papağan ile ziyaretçilere farklı bir dünyanın kapılarını açıyor. Şu an bakım çalışmaları nedeniyle geçici olarak kapalı olan mekan 22 Ocak'ta yenilenen yüzü ile ziyaretçilerine yeniden kapılarını açacak."
- Selçuklu müzelerini 132 bin 515 kişi ziyaret etti
Öte yandan Selçuklu Belediyesince Konya turizmine kazandırılan ve tarihi Sille Mahallesi'nde yer alan turizm destinasyonlarında da yıl boyu yoğunluk yaşadığı belirtilen açıklamada, Aya Elenia Müzesi, Zaman Müzesi, Sille Müzesi ve Sille Sanat Galerisi gibi dini, kültürel ve sanatsal müzeleri 132 bin 515 kişinin ziyaret ettiği bildirildi.
Açıklamada Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı'nın şu ifadelerine yer verildi:
"2021 yılında 375 bin kişinin Tropikal Kelebek Bahçesi'ni ziyaret etmesi şehrin ekonomisine de katkı sundu. Konya'ya kazandırdığımız bu eserin Konya'nın tanıtımına bu derece katkı sağlaması bizleri mutlu ediyor. Hedefimiz yenilenen yüzü ile bahçemizin bilinirliğini ve ziyaretçi sayısını artırmak. Yine belediye olarak müze turizminin de canlandırılması için özellikle Sille Mahalle'mizde önemli restorasyonlar gerçekleştirdik. Bu restorasyonlar kapsamında kazandırdığımız müzelerimize ilgi her geçen gün artıyor. Bu yıl kapalı dönemler olmasına rağmen 132 bin kişinin müzelerimizi ziyaret etmesi yaptığımız çalışmaların meyvesini verdiğini gösteriyor."
Iserlohn'daki Müslüman mezarlarına yapılan saygısızlığı şiddetle kınıyoruz
Göç alan bir ülkede, göçün siyasi ve sosyal alanda kabul gördüğünün en önemli göstergesi, toplumun göçmenlerin kültürel değerleriyle nasıl ve ne derece de kabul gördüğüne bağlıdır.
Göçmenlerin kültürel kimliklerini kabul etmek ve saygı duymak aynı zamanda bu ülkedeki göçmenlerin kendilerini yerli gibi hissedip hissetmediklerinin göstergesi olabilecek bir barometredir.
Göçmenlerin bu ülkeyi “vatan” olarak tanımlanmalarında büyük etkisi olan bu önemli kimlik faktörlerinden biri de cenazelerini “yeni vatanda” defnedilmesidir.
Yeni yılın ilk günü Almanya’nın Iserlohn şehrinde bir Müslüman mezarlığına yapılan alçakça saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Müslümanlara yönelik Islam karşıtı aşırılıkların gün geçtikçe daha da arttığını büyük bir kaygı ile gözlemlemekteyiz.
Bu eylemler, Müslüman toplumu olarak bizi endişeye sevk etmektedir. Bu yapılan insanlık dışı hareketin aydınlatılacağını ve saldırıların faillerinin Alman Emniyet birimlerince en kısa sürede kanun önüne çıkarılacağını ümid ediyor, böylesine menfur olayların bir daha tekrarlanmamasını diliyoruz. Keza yetkili makamlardan bu tür hadiselerin yaşanmaması için gerekli tedbirlerin alınmasını arzu ediyoruz.
İmam Cengiz
ATİB Genel Sekreteri
Her 100 bin kişideki Kovid-19 vakaları 65 ilde azaldı, 15 ilde arttı, 1 ilde değişmedi
- Sağlık Bakanlığının açıkladığı verilere göre, her 100 bin kişide görülen vaka sayısı 18-24 Aralık'ta İstanbul ve İzmir'de arttı, Ankara'da azaldı
- Ülke genelinde 100 bin kişide en çok vakanın görüldüğü 3 il Kırklareli, Çanakkale ve Eskişehir oldu
- Vaka yoğunluğu bir önceki haftaya göre en çok artan 5 il Eskişehir, İstanbul, Gümüşhane, Kırklareli ve Edirne olarak kayda geçti
ANKARA (AA) - Sağlık Bakanlığının açıkladığı 18-24 Aralık'ı kapsayan verilere göre, her 100 bin kişide görülen Kovid-19 vakaları 65 ilde azaldı, 15 ilde arttı, 1 ilde ise aynı kaldı.
Sağlık Bakanlığı, 81 il için 18-24 Aralık'ta her 100 bin nüfusa karşılık gelen Kovid-19 vaka sayılarını açıkladı.
Buna göre, her 100 bin kişide en fazla vakanın görüldüğü şehir 468,85 ile Kırklareli oldu. Bu ili, Çanakkale (462,01) ve Eskişehir (427,42) izledi.
Bu şehirlerin ardından gelen ve vaka sayısı 100 bin kişide 300'ün üstünde olan 4 il Tekirdağ (333), Edirne (329,11), Ordu (312,98) ve İstanbul (303,51) olarak sıralandı.
- Vaka sayısı 100 bin kişide 200-300 aralığında olan iller
Ülke genelinde 13 ilde, her 100 bin kişideki vaka sayısı 200-300 aralığında değişti.
Vaka sayısı 200-300 aralığında olan iller "Bilecik (286,67), Giresun (247,15), Kocaeli (245,94), Balıkesir (245,27), Trabzon (237,1), Rize (232,32), Artvin (225,37), Denizli (224,8), Mersin (221,81), Yalova (215,18), Osmaniye (214,38), Bolu (202,03), Samsun (200,95)." şeklinde sıralandı.
- Her 100 bin kişide 100-200 aralığında vaka görülen iller
Her 100 bin kişide 100-200 aralığında vakanın görüldüğü 20 il ise "Isparta (195,55), Tokat (191,68), Amasya (180,33), Burdur (179,34), Sakarya (176,86), Adana (170,36), Bursa (159,71), Gümüşhane (158,78), Sinop (156,15), Çorum (151,47), Hatay (144,46), Manisa (140,49), Zonguldak (138,02), Kütahya (137,16), Kastamonu (133,64), Düzce (132,43), Ankara (129,82), Karabük (124,79), Bartın (110,56), Uşak (100,97)." oldu.
- Vaka sayısı 100 bin kişide 100'ün altında olan iller
Ülke genelinde 100 bin kişideki vaka sayısının 100'ün altında olduğu 41 il ise şöyle sıralandı:
"Çankırı (85,75), Erzincan (83,18), Kırşehir (82,29), Nevşehir (72,8), Niğde (69,05), İzmir (68,54), Antalya (66,83), Tunceli (65,91), Kırıkkale (62,07), Aydın (59,42), Muğla (58,85), Afyonkarahisar (56,86), Karaman (55,7), Sivas (50,17), Yozgat (48,68), Konya (47,82), Kayseri (41,58), Aksaray (41,37), Bingöl (36,55), Kahramanmaraş (34,16), Elazığ (33), Kilis (31,51), Iğdır (30,8), Ardahan (29,12), Bayburt (21,98), Siirt (20,84), Diyarbakır (18,5), Gaziantep (17,13), Adıyaman (16,92), Erzurum (14,51), Şanlıurfa (12,01), Batman (11,12), Malatya (10,92), Kars (8,77), Mardin (7,84), Şırnak (6,69), Ağrı (6,16), Bitlis (5,41), Muş (5,35), Hakkari (3,92), Van (2,09)."
- Vaka sayısı Ankara'da azalırken İstanbul ve İzmir'de arttı
Her 100 bin nüfusta görülen vaka sayısı, Ankara'da bir haftada 144,1'den 129,82'ye düştü. İstanbul'da ise 244,15'ten 303,51'e, İzmir'de de 67,97'den 68,54'e yükseldi.
- Vaka sayısı artan iller
Vaka yoğunluğu bir önceki haftaya göre en çok artan iller Eskişehir, İstanbul, Gümüşhane, Kırklareli ve Edirne oldu.
Ülke genelinde her 100 bin kişideki vaka sayısının arttığı 15 il ve artış miktarları şöyle oldu:
"Eskişehir (68,63), İstanbul (59,36), Gümüşhane (31,75), Kırklareli (23,22), Edirne (22,31), Bingöl (16,32), Bayburt (8,55), Çanakkale (5,17), Siirt (2,41), Hakkari (1,42), Denizli (1,15), Muğla (0,69), İzmir (0,57), Aydın (0,35), Antalya (0,28)."
- Vaka sayısı azalan iller
Haftalık verilere göre 100 bin kişideki vaka sayısı 65 ilde azaldı. En fazla düşüşün görüldüğü 5 il sırasıyla Sinop, Adana, Trabzon, Tunceli ve Osmaniye oldu.
Vaka sayısı azalan iller, düşüş miktarlarına göre şöyle sıralandı:
"Sinop (97,01), Adana (93,51), Trabzon (89,05), Tunceli (88,69), Osmaniye (79,66), Hatay (78,94), Ordu (73,28), Tokat (61,72), Mersin (54,26), Zonguldak (52,95), Bolu (50,51), Samsun (48,96), Kastamonu (47,83), Çorum (47,35), Bilecik (45,27), Karabük (42,28), Düzce (41,45), Nevşehir (40), Kırşehir (35,39), Giresun (31,42), Kahramanmaraş (27,39), Burdur (25,46), Bartın (24,63), Amasya (22,36), Rize (21,78), Yozgat (20,99), Bursa (20,44), Çankırı (19,22), Tekirdağ (18,32), Manisa (17,86), Niğde (17,67), Erzincan (17,06), Kırıkkale (16,87), Kilis (16,81), Artvin (16,52), Yalova (15,94), Iğdır (14,90), Ankara (14,28), Balıkesir (12,65), Adıyaman (12,33), Kayseri (11,46), Ardahan (11,44), Konya (11,20), Kars (10,88), Kocaeli (10,66), Isparta (10,44), Aksaray (9,93), Gaziantep (9), Erzurum (8,96), Sakarya (8,53), Karaman (7,85), Elazığ (6,97), Afyonkarahisar (6,24), Kütahya (6,07), Malatya (5,21), Sivas (3,61), Bitlis (3,14), Diyarbakır (2,86), Mardin (2,34), Şanlıurfa (1,75), Batman (1,62), Ağrı (1,31), Uşak (0,81), Muş (0,73), Van (0,35)."
Öte yandan Şırnak'ta her 100 bin kişide 6,69 olan vaka sayısı, aynı kaldı.